11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aka Medeniyeti
Aka Medeniyeti
Yunan toplumu daha bu destanlara konu olan Akalar zamanında parçalanmış bir toplumdur Bu toplumu gözü pek savaşçı ve toprak adamı olan krallar yönetir Yalnız kralların sözü geçer, bir de toprak sahibi aile başkanlarının Destanlarda, bu krallar ve aile başkanları öndedir, halkın yaşamından çok soyluların yaşamı açıklanır Gerçekte yaşamları destana konu olabilecek olanlar soylulardır, savaşı yönetenler, savaşta küçük düşebilecek ve kahraman olabilecek olan soylulardır Halk denilen insan toplulukları savaşın basit gerecinden başka bir şey değildir Korunmalı savaş giysileriyle görkemli görünüşler çizen savaşçılar tantanalı savaş arabalarında birer tanrı gibidirler Bu insanlar bir bakıma boş insanlardır Vakitlerini avda, sporda, göz ve karın doyuran şölenlerde geçirirler O dönem bize yüzyıllar sonrasını, Avrupa Ortaçağını anımsatacak bir başka Ortaçağdır Toprağın iktisadi yaşam için tek kaynak olduğu, kralların tüm değerli madenlere sahip çıktığı, ticaretin yok denilecek kadar az olduğu, para iktisadının henüz ortada görünmediği ve yaşamın değiş-tokuşla sürdüğü, deniz ulaşımının sandaldan bozma teknelerle yapıldığı, korsanlığın onur sayıldığı Yunan Ortaçağı için en değerli tanıklar bu iki destandır Bizi yunan kültürüne bağlayan tek kaynak Homerosun şiirleri değil elbette Bu şiirlerin ortaya koyduğu derin bilgi son zamanlarda yapılan kazılarla zenginleşmiştir Kazıbilim uzmanı Heinrich Schliemannın 1870de Hisarlıkta, 1874-1880 arasında Mykenai ve Orkhomenosta sürdürdüğü kazıbilim çalışmalarıyla başlayan girişim, yunan uygarlığının ürünlerine ulaşma girişimi birçok kazıbilimcinin tutkusu oldu Kazıların ortaya koyduğu bilgilerle Homerosun şiirlerinde karşılaştığımız bilgilerin birbirlerini doğrulamakta oluşu bilim adına büyük bir kazançtır
|
|
|