Kayısının Hayatımızdaki Önemi

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kayısının Hayatımızdaki Önemi




Kayısının hayatımızdaki önemi

Anavatanı Çin’den, Büyük İskender’in Asya Seferleri (MÖ 330–323) sırasında İran ve Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya getirilen kayısının, Anadolu’da iki bin yıldan fazla bir geçmişi vardır Romalıların Anadolu’yu istilâsı sırasında yerli tüccarlar tarafından önce Italya’ya, sonra Yunanistan’a götürülen, ‘Altın Elma’ da denilen bu meyvenin üretimine bu ülkelerde önem verilmiştir Kayısı, İtalya ve Yunanistan’dan 13 yüzyılda İngiltere’ye; 17 yüzyılda da Fransa ve Amerika’ya götürülmüştür



Ülkemizin birçok bölgesinde kayısı yetiştirilmektedir Ancak, Malatya hem yetiştirilen miktar, hem de kalite itibarıyla ülkemizde kayısıyla ön plâna çıkan bir şehirdir 1655 ilkbaharında Malatya’ya gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi, 53 bin kişinin yaşadığı şehirde, 7800 meyve bahçesinden ve yedi kayısı çeşidinden bahsetmektedir Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde kayısıdan; “Kırmızı, sarı, müşmüş, beyaz, bey, sulu ve etli adlarında yedi çeşit sulu kayısı olur ki, bağdan şehre seleler ile güçlükle getirilir Biraz incinse suyu kalmaz Her bir kayısı kırk-elli dirhem gelir Zerdalisinin hesabını Allah bilir Çokluğundan pestil yapılıp yüklerle diyâr diyâr taşınır” diye bahseder

Malatya’nın yerli tüccarlarından Hacı Sadi Oğlu Mahmut Nedim, 1923 yılında kayısıyı kükürtleyerek kurutur ve bunu çevresindekilere de öğretir Kükürtleme ile birlikte kayısının hem depolanma süresi, hem de albenisi artmıştır Ülkemizi bir ağ gibi saran demiryolunun Malatya’ya gelmesiyle birlikte, kayısının ekonomik önemi de artmaya başlamıştır Günümüzde hâlen kayısının büyük bir kısmı ‘islim’ olarak da adlandırılan kükürtleme ile kurutulduktan sonra, iç ve dış piyasalara sunulmaktadır

Dünya yaş kayısı üretiminin beşte birini gerçekleştiren Türkiye, bu hususta dünyada lider konumdadır

Kayısının kullanıldığı yerler

Dünyada ve ülkemizde yaş kayısı tüketimi, oldukça yüksektir Ancak, hasat döneminin kısa olması ve taze kayısının çabuk bozulması sebebiyle, kayısının kurutularak veya işlenerek değerlendirilmesi gerekmektedir Dünya kayısı üretiminin % 20-25’lik kısmı kurutularak, geri kalan kısmı ise, işlenerek değerlendirilmektedir

Kayısının yaş ve kuru tüketiminin yanında birçok değişik kullanımı da bulunmaktadır Kayısı çekirdeklerinin tatlı olanları çerez olarak tüketilmekte, acı olanları ise kozmetik ve ilâç sanayiinde hammadde olarak kullanılmaktadır Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı, yemeklik yağ, benzaldehit (aroma esansı), furfural, aktif karbon, amigdalin ve hidrosiyanik asit elde edilmektedir Kayısının gövdesi, dalları ve çekirdek kabukları yakacak olarak kullanılmakta, ağacının yaş ve kuru yaprakları da hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir

Kayısının insan sağlığı bakımından önemi

pH’ı 3-4 arasında değişen taze kayısı; dokuz farklı şeker, on sekiz serbest aminoasit, zengin A vitamini ve betakaroten, yüksek miktarda potasyum ve demir elementi ihtiva eden bir yapıda yaratılmıştır Çağla döneminde yüksek olan C vitamini (50-60 mg/kg), meyvenin olgunlaşması ile birlikte azalmaktadır (30-50 mg/kg) Yaş ve kuru kayısıya insan sağlığına faydalı birçok özellik konulmuştur Insan vücudunun günlük enerji ve protein ihtiyacının karşılanmasında çok az katkısı olmasına rağmen, yaş kayısı, mineral maddelerden potasyum ve betakaroten maddesi bakımından çok zengin kılınmıştır A vitamininin ön maddesi olan betakaroten; vücudu ve organları saran epitel dokusu, göz sağlığı, kemik, diş gelişimi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir Bir kayısının rengi ne kadar canlıysa, içindeki betakaroten oranı o kadar yüksektir

Kayısı, sağlığın dengeli bir şekilde devamına ve hastalık oluşmasını engellemeyevesile olacak mahiyette yaratılmıştır Kayısıda bulunan A vitaminine, üreme ve büyümede; enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli roller verilmiştir Diğer taraftan A vitaminine, normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye dönüşmesinin başlıca sorumlusu olan aktif karsinojenlerden tekli oksijen radikallerinin oluşmasını önleme veya oluştuktan sonra etkisiz hâle getirme özelliği verilmiştir Ayrıca, A vitamini hücrelerin direncinin artmasına vesile olarak, kansere karşı koruyuculuk vazifesi de yapmaktadır Bu sayede, serbest radikallerin oluşumu ve hücre ölümüne sebep olan protein ve yağ asitlerinin bozulma reaksiyonlarının önlenmesi sağlanmaktadır

Kayısının sodyumca fakir, potasyumca zengin yaratılmış olmasından dolayı; kalb yetmezliği, böbrek hastalıkları, hepatit, siroz tedavisinde ve kalb kaslarının kuvvetlenerek düzenli çalışmasında olumlu tesirinin olduğu belirlenmiştir Ayrıca, kayısının ihtiva ettiği magnezyum ve kalsiyum gırtlak yanmalarının önlenmesine vesile olur Kuru kayısıya rengi bozulmasın diye eklenen sülfür dioksitin, astım gibi alerjilere iyi geldiği tespit edilmiştir

Kuru kayısının beslenme ve sağlık açısından diğer önemli bir hususiyeti de, lifli gıda olmasıdır Kuru kayısının 100 gramında yaklaşık 24 gram lif bulunur Yetişkin bir insanın günlük lif ihtiyacı ise 25 gramdır Diyetle alınan bu lifler, sindirim sistemimizde salgılanan enzimler tarafından hidrolizlenemeyen polisakkarit ve lignin gibi bileşiklerden oluşmaktadır Bu lif; irritabl kolon sendromu, kroner kalb hastalıkları, kolon kanseri, diş ve şeker hastalığı, apandisit, kabızlık, hemoroid, ve şişmanlık gibi rahatsızlıkların ortaya çıkma riskini azaltmaya ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olacak şekilde yaratılmıştır

İnsan vücudunu mükemmel bir şekilde Yaratan, vücudun ihtiyacı olan gıdaları da en mükemmel şekilde yaratmış ve insanlığın hizmetine sunmuştur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.