Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
oruç, tutmak, tutmaktır

Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır




Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır
Hakkında Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır




Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır

Oruç Tutmak Kendini Tutmaktır

Prof Dr Ramazan Altıntaş
Cumhuriyet Üniv İlahiyat Fakültesi

İnsanın olaylar karşısında kendini tutması, kontrol etmesi çok zor bir olaydır Hayatında insanın başına ne geliyorsa, kendini tutamadığı/kontrol edemediği, dahası sabır ve metanet gösteremediği için geliyor Günahlar, insanın hep kendini tutamayışının bir sonucu değil midir?

İnsan kendisiyle barışık olmalıdır Kendisiyle barışık olmayanın derdi, yine kendisiyledir Allah insanlara haksızlık atmez; insanlar kendi kendilerine haksızlık ederler

Küpün açinde ne varsa, dışına onu sızdırır Dolayısıyla, kendisiyle kavgalı olan çevresiyle barışık olabilir mi?

İnsan hayatı boyunca yüzleştiği olumsuz şartlar karşısında pes etmemeli, kendini kaybetmemelidir Kendini kaybeden hangi hayrı, hangi sevabı kazanır? Bu soruya ancak 'hiçbirini' şeklinde cevap verilebilir Kazanmak, biraz da insanın kendinde olması ile ilişkilidir İşte oruç, insanın iyiyi, güzeli ve yararlı olanı kazanmasında etkili olan ibadet türlerinden sadece birisidir Onun için Türkçe'mizde ''oruç tutmak'' tabiri kullanılır

''Oruç'un Arapça'daki aslı, ''savm/sıyam''dır Bu sözcüğün karşısına lügatler ''tutmak, zaptetmek, zapt-ı rapt altına almak'' anlamına gelen ''imsak'' kelimesini yerleştirir Dolayısıyla oruç, bir ibadet disiplininin adı olarak, insanı kötü, sevimsiz işler yapmaktan alıkoyan, insanın hayatını düzenleyen, derleyen, dağınıklıkları yok eden bir özelliğe sahiptir Bunu Hz Peygamber, telaffuz bakımından kısa ama anlam bakımından çok derin ve geniş bir ifade biçimiyle: ''Oruç, kalkandır'' (Müslim, ''Savm'' 163) şeklinde tanımlamışlardır İşte oruç da mecazî anlamda, belirli saatlerde insanı yeme-içme ve nefsanî arzulardan uzaklaştırdığı için kalkanın fonksiyonuna benzetilmiştir Nasıl ki bir savaş aleti olan okun, bir kimseye isabet etmesine kalkan engel olursa, günahların meydana gelmesine de oruç engel olduğundan dolayı, o kimsenin cehenneme girmesine mani olur Kötülüklere zemin hazırlayacak istekleri frenler

Müslümanlar, Allah'ın emrine uyarak bir ay boyunca Ramazan Ayı'nda oruç tutarlar Dolayısıyla biz oruç tutarız Bu söz bir yere kadar doğrudur Asıl doğru olan, biz oruç ibadetini, oruç bizi tutsun diye yerine getiririz

Türkçe'mizde, “kendini tutma” ifadesi birçok anlamlar çağrıştırır Kendini tutma, belli bir irade eğitimi sonucunda gerçekleştirilen bir davranıştır Çünkü, insanın olaylar karşısında kendini tutması, kontrol etmesi çok zor bir olaydır Hayatında insanın başına ne geliyorsa, kendini tutamadığı/kontrol edemediği, dahası sabır ve metanet gösteremediği için geliyor

Günahlar, insanın hep kendini tutamayışının bir sonucu değil midir?

Trafik kazaları, insanın kendilerini birkaç saniye tutamayışının bir sonucu değil midir?

Her katilin adam öldürmesi, kendini tutamadığı için değil midir?

İnsan, dilini tutamadığı için karşısındaki kimselerin gönüllerini kırıp dökmüyor mu?

El organını tutamadığı zaman vurup kırmıyor mu?

İnsan kendini tutamadığı zaman, kendini yitiriyor, kaybediyor, böylece kendine yazık ediyor, kendinden geçiyor ve felâketlere düşüyor

İşte bir ay boyunca 'oruç tutan' bir Müslüman, irade eğitiminden geçiyor ve kendisini olaylar karşısında bırakmaması gerektiğini öğreniyor Oruç, sadece mideye değil, bütün organlara ve zihne de tutturulmuş oluyor Bundan dolayı oruç, kişiyi kötülük işlemekden alıkoysun, insan kendisini tutsun diye Hz Peygamber: ''Size birisi kavga etmek için sataşırsa, ben oruçluyum desin'' buyuruyor

Kendini tutmak, olgun insanın işi ve de zor bir iş Oruç bizi, bu zor işe çağırıyor Geleneğimizde 'edep'; insanın haddini, sınırını bilmesidir, diye tanımlanır Erkânı da; eline, diline ve beline sahip olmaktır Oruç tutmak, bu güzellikleri kazandırıyor

Kendisini tuttuğumuzu sandığımız oruç, aslında bize kendimizi tutmayı öğretiyor Yeme-içme, öfke ve şehvet güdümüzü denetim altına almamızı sağlıyor Eğer insanın aklı, öfke ve şehvet güdülerine egemen olursa, o kimseden erdemli davranışlar; eğer öfke ve şehvet güdüleri akla egemen olursa, o kimseden sevimsiz davranışlar meydana gelir İşte bütün bu noktalarda da oruç insanı eğitiyor, cemiyet için faydalı ve kendisinden korkulmayan, emin bir insan karşımıza çıkıyor Büyük İslâm düşünürü İmam-ı Rabbani'nin şu sözü buna işaret etmektedir: ''Bir kimsenin ramazan ayı düzgün geçerse, senenin diğer kalan ayları da düzgün geçer

Toplumsal hayatta, asayişi bozan ya da yüz kızartan suçların bile yok denecek düzeyde azaldığı ay, gerçekten oruç ayıdır Orucun, insanda iyiliklerin, güzelliklerin, merhamet va şefkat eğitiminin verilmesinde çok önemli bir vasıta olduğu hepimizin malumudur

İnsan, nefsini, içgüdülerini ve öfkesini oruçla kontrol altına alırsa, iradesi güçlenir, ruhu saflaşır, şahsiyeti gelişir İşte bu nedenle orucu farz kılan ayet şöyle biter: ''Umulur ki bu sayede kötülüklerden korunursunuz'' (Bakara, 183) Ayetin bu kısmı, oruçtan elde edilecek kazancı, yani orucun amacını açıklar İşte bu yüzden, oruç tutmak insanın olaylar karşısında infiale kapılarak kendisini kaybetmesi değil, biraz da insanın kendisini tutmasıdır Kişi orucu âdâp ve erkanına uygun bir şekilde ne kadar güzel tutarsa, oruç da kişiyi o kadar tutar

Demek ki insan oruç tutar, oruç da insanı tutar İnsanın nefsini ıslah etmekle onun ruhunu incelterek, iyiliklerin ve güzelliklerin paylaşılmasına motive eder Örneğin, yoksul ve kimsesizlere yemek yedirmek, giydirmek, felakete uğramış olan kimselerin biraz olsun acılarını dindirmek, sıkıntılarını hafifletmek için maddi-manevi yardımlarıyla katkıda bulunmak, herhangi bir yerde toplumun menfaatine yapılacak yararlı bir iş varsa, hemen oraya koşmak gibi Bütün bu güzellikler, orucun gönüllerde estirdiği değişim rüzgarlarının bir sonucudur

Oruç da namaz gibi bedenî bir ibadettir Oruç bir ay müddetle bütün iç organlarımızı özellikle midemizi ve karaciğerimizi dinlendirir Bedenin hareketini düzenler Bedene güzellik ve zindelik verir İnsanlarda ulvî duygular uyandırır Allah’a bağlılığını artırır Bu sebeple Hz Peygamberin: ''Oruç tutun, sıhhat bulun” buyurmalarının temel esprisi budur

Oruç, duygu eğitiminin önemli boyutları olan, sevgi, estetik, iyi ahlâk ve şefkat duygularını geliştirir İnsanlar arasında sosyal bağların güçlenmesine vesile olur

Oruç, insanlarda bencilliği giderir; paylaşmanın bir erdem olduğunu hatırlatır İnsanı sosyalleştirir; insana, yoksulları koruyacak bir sorumluluk duygusu ve alışkanlığı kazandırır

Oruç, mülkün ve her şeyin temeli olan adaletten uzaklaşmamak gerektiği eğitimini verir Sahip olduğumuz nimetlerin değerini anlamamıza yardımcı olur

Oruç tutmakla, açlık ve susuzluğun ne anlama geldiğini bizzat yaşayarak, başımıza gelebilecek savaş hâli, yoksulluk, deprem gibi nice mahrumiyetler karşısında nasıl sabır gösterilerek direnilebileceğini öğretir Bu açıdan oruç, en güzel bir eğiticidir

Eğer İslâm nedir? diye sorulacak olursa, tek cümle ile İslâm; nezaket ve disiplin dinidir, denilebilir İşte oruç, bize bu iki güzelliği kazandıracaktır

Ruh sağlığı ve gönül huzuru açısından Ramazan ayı son derece önemlidir Çünkü o, bir ay boyunca bir kimsenin 24 saatini meşgul eder Örneğin, sahur vaktinde kalkılacak, sahur yemeği yenilecek, vaktin doğruluğu hesaplanacak, çünkü falan saat falan dakikada artık yemek-içmek kapısı kapanacaktır

Gündüz, falan falan işler yapılacak, icabında toplumun ihtiyaç sahiplerinin maddi manevi ihtiyaçları karşılanacak, böylece birçok insan sevindirilmiş olacaktır Bu, zengin ve fakir Müslümanlar arasında kurulan bir barış, kardeşlik, dostluk köprüsüne dönüşecek, böylece, toplumun sosyal dokusu daha bir güçlenecek, birlik duyguları daha bir kuvvetlenecek anlamına gelir

Akşam vakti, tam vaktinde iftar edilecektir Yemek yenecek, istirahat edilecek, sonra ''teravih'' namazına geçilecektir Her sene, bütün senenin bu bir ayı zarfında muntazam, programlı bir şekilde Müslümanlar kendilerini eğiteceklerdir Böyle bir disiplin, Müslüman'ın hayatında vaktin son derece değerli olduğu izlenimini kazandırır

Aynı zamanda Ramazan ayı, sosyal boyutu olan bir aydır İslâm dininde Ramazan ayı, toplu ibadet ayı olarak kılınmıştır Bütün Müslümanlar aynı şekilde belirlenmiş zaman diliminde oruçlarını tutarlar ve namaz için camide toplanırlar Böylece ibadetin içtimaî boyutta tezahür eden coşkusunu hep birlikte yaşarlar ve birbirleriyle görüşüp buluşma imkanı elde ederler

Oruç, çağımızın modern bir hastalığı olan yalnızlık psikolojisine son vermenin adıdır

Neticede, ferdi olarak yapılan oruç ibadeti, içtimaî bir ibadet hâlini almış olur Bir kimse tek başına oruç tutarsa, ahlâkî ve ruhî faydalar elde eder ama, toplu olarak tutulan oruç da bu faydalar daha çok elde edilmiş olur Ayrıca, Ramazan ayının manevî havası, bütün toplum kesimlerinde iyilikleri öne çıkarma, kötülüklerden sakınma ve takva ruhu ile donanma gibi ahlaki alışkanlıklar kazanmamıza hizmet etmiş olur

Oruç, insanlarda bencilliği giderir; paylaşmanın bir erdem olduğunu hatırlatır İnsanı sosyalleştirir; insana, yoksulları koruyacak bir sorumluluk duygusu ve alışkanlığı kazandırır

Oruç, mülkün ve her şeyin temeli olan adaletten uzaklaşmamak gerektiği eğitimini verir Sahip olduğumuz nimetlerin değerini anlamamıza yardımcı olur

Kaynak: Bu yazı, Diyanet Aylık Dergi 2005 Ekim sayısında yayınlanmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.