Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başta, evliliğin, gâyesi, gelen, islam’da

İslâm’Da Evliliğin En Başta Gelen Gâyesi

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslâm’Da Evliliğin En Başta Gelen Gâyesi




İslâm’da evliliğin en başta gelen gâyesi
Hakkında İslâm’da evliliğin en başta gelen gâyesi




İslâm’da evliliğin en başta gelen gâyesi
İslâm’da evliliğin en başta gelen gâyesi, îmânlı bir neslin yetiştirilmesi ve İslâm ümmetinin sayısının çoğaltılmasıdır Bu hususda Peygamber (sav) Efendimiz: "Evlenin ve çoğalın! Çünkü ben (kıyâmet gününde) diğer ümmetlere karşı sizin (çokluğunuzla) iftihar edeceğim!" (108) buyurmuşlardır

Peygamber (sav) Efendimiz, evliliğin gözü haramdan koruduğuna ve namuslu yaşamaya vesile olduğuna işaretle şöyle buyurur:

"Ey gençler topluluğu! İçinizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin! Çünkü bu, gözü (haramdan) koruyan, namuslu kalmaya yardımcı olan çaredir Kimin de evlenmeye gücü yetmezse, (farz oruçlarından başka nafile) oruca (da) sarılsın Çünkü o (oruç), kendisinin şehvetine ve nefsine hâkim olmasını sağlar" (109)

Rasûlullah (sav) Efendimiz, evleneceklerin, dindarlığı ve ahlâk güzelliğini diğer meziyetlere tercih etmelerini tavsiye etmişlerdir:

"Kadınları yalnız güzellikleri için nikah etmeyin! Muhtemeldir ki, güzellikleri onları ahlâken alçaltır Onlarla mallarının hatırı için de evlenmeyin! Belki malları kendilerini azdırır Kadınlarla dindarlıkları yüzünden evlenin! Muhakkak ki yırtık elbiseli, siyah, fakat dindar bir kadın daha kıymetlidir" (110)

İslâm Dîni, evliliğin uzun ömürlü olması için iyi bir eş seçimi yapılmasını esas alır Yuvanın huzur, uyum, mutluluk ve karşılıklı güveni sağlayacak sağlam bir temel üzerine binâ edilmesi gerekmektedir Bu temel, dîn ve ahlâktır Dindarlık yaşlandıkça daha da artar Ahlâk, zaman ve tecrübelerle daha olgunlaşır Ahlâk güzelliği, insan için en kıymetli servettir Asıl güzellik, ahlâk güzelliğidir Çünkü ahlâkı güzel insan, her yaşta güzeldir

Zenginlik, güzellik, soy-sop gibi insanların çoğunun peşinde koştuğu şeyler geçici olup, evlilik bağının devamını sağlamaz Üstelik bu özellikler, kibri, ucbu (kendini beğenmeyi), övünmeyi ve ilgi çekmeyi getirmektedir (111)

İşte bu yüzden Hz Peygamber (sav) Efendimiz:

"Kadın dört şey için nikâh edilir; malı, güzelliği, soyu ve dindarlığı Sen bunlardan dindar olanını araştır, bul Mes’ûd olursun" (112) buyurmuşlardır Zîrâ erkekler evlenirken umûmiyetle bu dört hususu gözönünde bulundururlar, dindârlığı ise en sona bırakırlar

Evlilikte Denklik (Küfüv):

Kelime olarak küfüv, denklik ve eşi olmak demektir

Fıkıhda ise, evlenecek olan çiftlerin, birbirlerine bazı konularda denk olmaları demektir

Evlenmede denklik, kadınlar için erkekte aranır Yâni bir erkeğin, evleneceği kadına, müslümanlık, neseb, hür olma, meslek ve zenginlik gibi niteliklerde denk durumda bulunması, özellikle kadını korumak için öngörülmüştür

Mezhepler, evlenecek kişiler arasında dindârlık bakımından eşitlik bulunmasının kesinlikle gerekli olduğu görüşünde birleşmişlerdir Bunun yanında Hanefîler, erkeğin soy bakımından, kadından daha aşağı olmaması gerektiğini söylemişlerdir (113)

İslâm hukûkunda denklikten maksad, evlenecek eşler arasında dînî, ekonomik ve sosyal seviye bakımından yakınlık ve denklik bulunmasıdır Bu denkliğin, hem çiftler arasında, hem de hısımları arasında seâdet, huzûr ve sevgiye vesîle olacağı düşünülmüştür

Evlilikte denklik, bir sıhhat şartı değil, bağlayıcılık şartıdır Yâni denklik, evlilik için mecbûrî bir şart olmayıp, ancak âile seâdetinin te’mîni içindir Rasûlullâh (sav) Efendimiz, Hz Ali (ra)’a hitâben şöyle buyurmuşlardır:

"Üç şeyi geciktirme:

Vakti gelince namazı; hazır olduğunda cenâzeyi; dengini bulunca evlenecek kızı" (114)

Ayrıca başka bir hadîs-i şerîfde:

"Kadınları denkleriyle evlendirin, onları velîleri evlendirsin On dirhemden az mehir yoktur" (115) buyurulur

Hanefîler’e göre denklik (kefâet), altı yerde aranır Bunlar: Dindârlık, İslâm, hürriyet, neseb, mal ve meslektir

1 Dindârlık: Dînî kurallara bağlı olmayan ve ahlâk bakımından zayıf olan fâsık bir erkek, iffetli ve fazîletli bir kadına denk sayılmaz Aynı şekilde, dînî kurallara bağlı olmayan ve ahlâk bakımından zayıf olan fâsık bir kadın da, iffetli ve fazîletli bir erkeğe denk sayılmaz

2 İslâm: Burada denklikten maksad, kocanın müslüman olması değildir Zîrâ kocanın müslüman olması, evliliğin sıhhat şartıdır Müslüman olmada denklik, kocanın, babası veya büyükbabası bakımından aranır

3 Hürriyet: Çoğunluğa göre köle, hür olana denk değildir

4 Neseb: Bu konudaki denklik, Araplar arasında geçerli sayılmıştır

5 Mal: Eşlerin, aynı derecede mal ve servet sahibi olması da, evlilikte önemli bir unsurdur

6 Meslek: Evlenecek erkek ve kadının velîlerinin iş ve meslekleri arasında bir denkliğin bulunması gerekir (116)

Ayrıca çiftler arasında boy ve güzellik gibi fizîkî ölçülere de dikkat edilmesi, eşlerin anlaşabilmeleri ve birbirleriyle uyum sağlayabilmeleri açısından önemli bir husustur

Netice olarak İslâm hukukçularının büyük çoğunluğu, nikâhın mûteber olmasında kocanın kadına denk olmasının şart olduğunda müttefiktirler Denkliğin, mutlakâ dindârlık ve güzel ahlâkda aranması gerektiği üzerinde görüş birliğine varmışlardır Asr-ı seâdetteki tatbîkâta bakıldığında da denkliğin, en başta dindârlık ve güzel ahlâkda arandığı açıkça görülür Ashâb-ı kirâmdan Sehl b Sa’d es-Sâidî (ra) anlatıyor:

"Birgün Rasûlullâh (sav)’in huzûrundan bir adam geçti Hz Peygamber (sav) yanında oturanlardan birine;

"Şu geçen hakkında ne dersin?" buyurdu

O da:

"Eşrâfdan biridir Vallâhi kız istese kendisine verilmesine, bir şey hakkında konuşsa, sözünün dinlenmesine çok lâyıktır" cevâbını verdi

Rasûlullâh (sav) Efendimiz sustular Bir müddet sonra bir başkası geçti Bu sefer yine:

"Ya bunun hakkında ne dersin?" buyurdu

Adam cevap verdi:

"Yâ Rasûlallâh, bu müslümanların fakirlerinden biridir Kız istese reddedilmeye, bir şey hakkında şefâat etse, kabul olunmamaya ve konuştuğu vakit, sözü dinlenmemeye lâyıktır"

Bunun üzerine Rasûlullâh (sav) Efendimiz şöyle buyurdular:

"(Hayır) bu (adam), yeryüzü dolusunca öbüründen hayırlıdır" (117)

Evlenecek eşler, güzellik ve zenginlik câzibesine kapılarak ahlâkı ve dîni zayıf kadınlarla evlenmemelidirler Böyle evlilikler, çoğu zaman hüsranla neticelenmektedir Rasûlullâh (sav) Efendimiz, dâimâ dindâr olan kadınların tercih edilmesini tavsiye buyurmuşlardır

Hakîkatte denklik; erkeğin değil, kadının menfaatine yönelik bir haktır Eşlerin, gönül ve görüş birliğine sâhip olmaları da zarûrîdir Zîrâ, bu yönlerden anlaşamayan çiftler, mutlu bir hayât yaşayamazlar



Alıntı Yaparak Cevapla

İslâm’Da Evliliğin En Başta Gelen Gâyesi

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslâm’Da Evliliğin En Başta Gelen Gâyesi






Kadının Eşini Seçme Hakkı

İslâm Dîni, kadına evlenceği kimseyi seçme hakkını vermiştir Hattâ evlilik birliğini kurmada kadının irâdesine öncelik tanımış ve "îcâb"da bulunma yetkisini kadına vermiştir İlk söz hakkı kadınındır Bundan sonra erkek bu "îcâb"ı "kabûl" eder (118)

Ayrıca İslâm Dîni, evlenecek kimselerin birbirlerini görmelerini de şart koşmuştur Evlenmek isteyen kız ve erkeğin birbirlerini görmeleri isteği, pek çok hikmete dayanmaktadır Şüphesiz ki birbirlerini görmek, gelecekteki hayatta daha mutlu ve huzurlu bir yuva kurabilmek açısından önemlidir Nitekim Hz Peygamber (sav) Efendimiz, bir kadınla evlenmek isteyen Muğîre b Şu’be’ye evleneceği kadını görüp görmediğini sormuş; Muğîre:

"Görmedim!" deyince de;

"Ona bak! Çünkü bu, ileride birbirinizi sevmenize ve evliliğin devamlı olmasına vesile olur" (119) buyurmuşlardır

Evlilik, karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, anlaşma ve güven üzerine kurulmuş bir müessesedir İslâm, evlenecek kızla erkeğin yanlarında yakın akrabâlarından en az biri bulunmak şartıyla birbirlerini görmelerine ve karşılıklı konuşup anlaşmalarına izin vermiştir Yalnız olarak görüşmeye aslâ müsâde edilmemiştir Nitekim bunun mahzurlu oluşu hadîs-i şerîfde açıkça zikredilmiştir:

"Bir erkek yalnız olarak bir kadınla kaldı mı, mutlaka onların üçüncüleri şeytandır" (120)

İslâm’da evlilik, erkekle kız birbirlerini hiç görüp tanımadan, sadece ana-babanın kararlarıyla gerçekleşen bir anlaşma (ahid) değildir Bilakis, erkekle kızın birbirlerini görüp beğenmeleri, konuşmaları, anlaşıp anlaşamayacaklarını araştırmaları dînimizin emrettiği hususlar arasındadır Ancak bu birbirlerini görme, hiç bir zaman birlikte gezip dolaşmak, eğlenip yaşamak şeklinde olmamalıdır

Eş seçimi konusunda, kadın da erkek gibi aynı haklara sahiptir Kadın, istemediği bir erkekle evlendirilemez

Kadın sahâbiyelerden dul bir hanım olan Hizâm kızı Hansa’yı babası bir adama nikâh etmişti Ama Hansa, bu evliliğe râzı değildi Kalkıp Hz Peygamber (sav) Efendimiz’e geldi Ve babasının nikâhladığı adamla evlenmek istemediğini bildirdi Peygamber (sav) Efendimiz de, onun bu sözü üzerine derhal nikâhı bozdu ve böyle bir evliliğin olamayacağını söyledi (121)

İbn-i Abbas (ra)’ın rivâyetine göre, bir defasında bâkire bir kız Rasûlullâh (sav) Efendimiz’in yanına gelerek dert yandı Babasının, kendisini arzu etmediği biriyle evlendirdiğini söyledi Peygamber (sav) Efendimiz, kıza bu evliliği devam ettirip ettirmemekte tamamen serbest olduğunu söyledi (122)

Yine dul bir kadın olan Sübey’a el-Eslemiyye’ye iki kişi evlenme teklîfinde bulunmuş ve bu hususta kendisine istemediği kimseyle evlenmesi için baskı yapılmıştı Bunun üzerine Sübey’a Hz Peygamber (sav)’e gelip, olayı anlattı Hz Peygamber (sav) de, onun istediği ile evlenme hakkına sahip olduğunu ifade buyurdu (123


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.