Hz Muhammed'in Sabrı |
09-08-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz Muhammed'in SabrıHz Muhammed'in Sabrı Hz Muhammed'in Sabrı Hz Muhammed'in Sabrı ve Kararlılığı Peygamberimizin Sabrı HzMuhammed (sav)'in güzel sabrı Peygamberimizin Sabırlı Oluşu Sabır, saptırıcı engellere karşı doğru olan şey üzerinde ısrar etmek, sapmamak, dayanmak anlamına gelir Sevgili Peygamberimiz sabırlı olma konusunda da biz Müslümanlara örnektir O, İslam’ı duyurmak için gittiği Taif’te, putperestlerin taşlamalarına maruz kaldığı zamanda ümitsizliğe düşüp yolundan dönmediği gibi, Müslümanların refah ve zenginliğe kavuştukları, Arabistan’ın önemli bir bölümünü hakimiyetleri altına aldıkları dönemlerinde de asla yolunu değiştirmemiş, sürekli aynı yönde hareket etmiştir Peygamberimizin ashabından Abdullah b Mes’ud diyor ki: “Hz Peygamber’i kavmi taşlamış, ve onu yaralamıştı O ise Allah’a şöyle dua ediyordu: –Allah’ım halkımı bağışla çünkü onlar (gerçeği) bilmiyorlar” Peygamberimizin bu tutumu ve Allah’ın yardımıyla bir dönem sonra Taif halkı tümüyle Müslümanların hakimiyetine geçti ve o taş atanların büyük bir bir bölümü İslam’ı kabul etti Yüce Allah Peygamberimize ve onunla beraber olan Müslümanlara sık sık sabırlı olmalarını ve asla ümitsizliğe kapılmamalarını öğütler: “Ey İman edenler, sabretmek ve namaz kılmakla Allah’tan yardım dileyin; çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” (Bakara 153) “Cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin; eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka insanların en üstünü olursunuz” (Âl-i İmran 139) Peygamberimiz, etrafındaki insanlara, başlarına gelen bela ve musibetlerden dolayı ümitsizliğe kapılmamalarını, eğer sabırlı olur, Allah’a olan inançlarını yitirmezlerse bundan büyük mükafat elde edeceklerini müjdelerdi Ashaptan Ebu Yahya şöyle naklediyor: “Allah’ın elçisi dedi ki: Mü’minin hâli ne güzeldir onun her işi kendisi için hayırlıdır Eğer bolluk içinde olursa şükreder ve bu, onun için hayırlı olur; eğer darlığa düşese bu defa sabreder ve yine o durum, onun için hayırlı olur” İslam dinine göre bir Müslüman’ın, başına gelen herhangi bir olaydan dolayı kendi canına kıyması asla kabul edilemez; bu en büyük günahlardandır Çünkü Allah’a inanan biri, O’ndan asla ümidini kesmez Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur: “Sizden biriniz başına gelen bir beladan dolayı ölmeyi istemesin Eğer mutlaka ölmeyi isteyecekse şöyle dua etsin: Allah’ım! Yaşam benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; eğer ölüm benim için hayırlıysa benim canımı al” Sabırlı ve kararlı olan insanlar, amaçlarını elde etmeye en yakın insanlardır Aceleci ve kararsız kişiler ise başarısızlığa mahkumdur Peygamberimizin Kararlılığı Peygamberimiz, önemli bir karar vermeden önce mutlaka etrafındaki insanların düşüncelerini öğrenir, kendisine bir öneri teklif edildiğinde bunu dikkate alırdı Bir konuda karar verildiğinde ise sabır ve azimle onu gerçekleştirmeye çalışır, tereddüte düşmezdi O, Yüce Allah'ın şu ayetine göre davranırdı: “ve toplumu ilgilendiren her konuda onlarla istişâre et; sonra bir hareket tarzına karar verince de Allah’a güven; çünkü Allah güven duyanları sever” (Al-i İmran, 159) Peygamberimiz ve onun ashabının cesaretleri, Allah’a imanlarından ve kararlılıklarından besleniyordu Yüze Allah onların bu durumlarını şöyle övmüştür: “İnsanlar onlara: “–Bakın size karşı bir toplanmış Onlardan korkun!” dediklerinde bu söz onların imanlarını arttırmaktan başka bir şey yapmadı ve: “–Bize Allah yeter! O ne mükemmel koruyucudur!” dediler” (Âl-i İmran 173) Bir başka ayette de Yüce Allah şöyle buyurur: “İman edenler içinde öyle kimseler vardır ki Allah’a verdikleri söze bağlıdırlar Onlardan kimi, bu uğurda canını feda etti, kimi de bu şerefi beklemektedir Onlar Allah’a verdiği sözü asla değiştirmezler” (Ahzab 123) Başarının yarısı cesarete bağlıdır Korkak insan hakkını koruyamaz, karşısına dikilen engelleri aşamaz, güçlüklere karşı koyamaz Biz de Peygamberimizi örnek almalı, doğruluk yolunda emin adımlarla yürümeli, kararlarımızı uygulamada cesur olmalıyız kaynak: Dr Ali Kuzudişli |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|