Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kerimin, kuran, meali, türkçe

Kuran_ Kerim'in Türkçe Meali

Eski 03-05-2007   #1
tatia27
Varsayılan

Kuran_ Kerim'in Türkçe Meali



ABESE


Bismillahirrahmanirrahim
1- (Peygamber) Yüzünü eksitti ve döndü

2- Kendisine âmâ geldi, diye

3- Ne bilirsin, belki o temizlenecek?

4- Veya ögüt belleyecek de ögüt ona fayda verecek

5- Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,

6- Sen ona yöneliyorsun

7- Onun temizlenmemesinden sana ne?

8- Ama sana can atarak gelen,

9- Allah'tan korkarak gelmisken,

10- Sen onunla ilgilenmiyorsun

11- Hayir hayir, sakin Çünkü o Kur'ân bir ögüttür

12- Artik dileyen onu düsünür

13- O, degerli sahifelerdedir

14- Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde

15- Yazicilarin ellerindedir,

16- Degerli, iyi yazicilarin

17- O kahrolasi insan, ne nankör sey

18- O yaratan onu hangi seyden yaratti?

19- Bir damla sudan, onu yaratti da biçime koydu

20- Sonra ona yolunu kolaylastirdi

21-Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu

22- Sonra diledigi vakit onu tekrar diriltir

23- Hayir hayir, dogrusu o, hiç Allah'in emrini tam yerine getirmedi,

24- Bir de o insan yiyecegine baksin

25- Biz o suyu bol bol döktük

26- Sonra topragi nasil da yardik

27- Bu suretle orada ekinler bitirdik

28- Üzümler, yoncalar,

29- Zeytinlikler, hurmaliklar,

30- Iri ve sik agaçli bahçeler,

31- Meyveler, çayirlar bitirdik

32- Siz ve hayvanlariniz faydalansin diye

33- Kulaklari sagir eden o gürültü geldiginde,

34- O gün kisi kaçar, kardesinden

35- Anasindan , babasindan

36- Esinden ve ogullarindan

37- Onlardan her birinin o gün basindan asan isi vardir

38- Yüzler var ki, o gün paril paril,

39- Güler, sevinir

40- Yüzler de var ki, o gün tozlanmis,

41- Onlari karanlik bürümüs,

42-Iste onlardir kâfirler, haktan sapanlar

ADiYAT

Bismillahirrahmanirrahim

1- O haril haril (savasa) kosanlara,

2- (Tirnaklariyla yerden) ates çikaranlara,

3- Sabahleyin akin edenlere,

4- Tozu dumana karistiranlara,

5- Derken bir toplulugun ortasina dalanlara yemin ederim ki,

6- Süphesiz insan, Rabbine karsi çok nankördür

7- Ve kendisi de buna sahittir

8- Gerçekten o dünya malini çok sevdigi için katidir

9- Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler firlatilacak

10- Ve sinelerin içindekiler derlenecek

11-O gün Rableri onlarin bütün yaptiklarindan haberdardir

AHKAF

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hâ mîm

2- Bu kitabin indirilisi, çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafindandir

3- Biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattik Inkâr edenler uyarildiklari seyden yüz çeviriyorlar

4- Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan baska yalvardiklarinizi gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmislar bana gösterin Yoksa onlarin göklerin yaradilisinda bir ortakliklari mi var? Eger siz dogru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmis bir kitap veya ilimden bir eser getirin"

5- Allah'i birakip da kiyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek olan putlara dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? Oysa taptiklari seylerin, onlarin yalvarislarindan haberleri bile yoktur

6- Kiyamet günü insanlar biraraya toplandigi zaman taptiklari seyler kendilerine düsman kesilirler Ve onlarin kendilerine tapmalarini inkâr ederler

7- Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçik okundugu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: "Bu apaçik bir büyüdür" dediler

8- Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu" mu diyorlar? Sen de ki: "Eger onu ben uydurmussam Allah'tan bana gelecek cezayi savmaya sizin gücünüz yetmez O sizin yaptiginiz taskinliklari daha iyi bilir Sizinle benim aramda sahit olarak Allah yeter O çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

9- Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki degilim Bana ve size ne yapilacagini da bilmem Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum Ben ancak apaçik bir uyariciyim

10- De ki: "Ne dersiniz, eger bu Kur'an Allah tarafindan ise ve siz de onu inkâr etmisseniz, bununla birlikte Israilogullari'ndan bir sahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmisken siz hala büyüklük taslarsaniz (haksizlik etmis olmaz misiniz)? Süphesiz ki, Allah zalim bir toplulugu dogru yola iletmez"

11- Inkâr edenler, iman ednler için: "Eger Islâm'da bir hayir olsaydi onlar, onu kabulde bizi geçemezlerdi" derler Bununla muvaffak olamayinca da: "Bu eski bir yalandir" diyeceklerdir

12- Kur'ân'dan önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa'nin kitabi Tevrat vardi Bu Kur'ân ise zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlari müjdelemek için Arap lisani ile indirilen ve kendinden öncekileri tasdik eden bir kitaptir

13- "Gerçekten Rabbimiz Allah'tir" deyip, sonra da dosdogru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir

14- Iste onlar cennetlikdirler, yaptiklarina karsilik orada ebedi olarak kalacaklardir

15- Biz insana ana ve babasina iyilik yapmayi tavsiye ettik Anasi onu zahmetle karninda tasidi ve zahmetle dogurdu Onun ana karninda tasinmasi ile sütten kesilme süresi otuz aydir Nihayet insan olgunluk çagina ulasip, kirk yasina geldiginde der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettigin nimetlerine sükretmemi ve senin hosnut olacagin salih amel islememi ilham et Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kil Dogrusu ben tevbe edip sana yöneldim Ve ben gerçekten müslümanlardanim"

16- Iste yaptiklarinin en güzelini kendilerinden kabul edecegimiz ve günahlarini bagislayacagimiz bu kimseler cennetlikler arasindadirlar Bu onlara vaad edilmis olan dosdogru bir sözdür

17- Ana ve babasina: "Öf size! siz bana öldükten sonra tekrar dirilip kabrimden çikarilacagimi mi vaad ediyorsunuz? Oysa benden önce nice nesiller gelip geçmistir" diyen kimseye ana ve babasi Allah'a siginarak "Yaziklar olsun sana! Gel iman et, süphesiz ki, Allah'in vaadi gerçektir" dediklerinde o: "Bu Kur'ân öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir" diyordu

18- Iste onlar kendilerinden önce gelip geçmis olan cin ve insan topluluklari içerisinde haklarinda azab vaadi hak olmus kimselerdir Onlar gerçekten hüsrana ugramislardir

19- Herkesin yaptiklarina göre dereceleri vardir Allah onlara yaptiklarinin karsiligini tam olarak verir Onlara haksizlik edilmez

20- Inkâr edenler atese arzedilecekleri gün onlara: "Siz dünya hayatinizda bütün güzel seylerinizi harcadiniz, onlarin zevkini sürdünüz, artik bugün yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslamaniz ve yoldan çikmis olmanizdan dolayi asagilayici bir azabla cezalandirilacaksiniz" (denir)

21- Ey Muhammed! Âd kavminin kardesi Hud'u hatirla Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmisti O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmistir Hud, kavmine: "Allah'tan baskasina kulluk etmeyin Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabindan korkuyorum" demisti

22- Onlar: "Sen bizi ilâhlarimizdan çevirmek için mi geldin? Eger dogru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durdugun azabi haydi getir" dediler

23- Hud: "O azabin ne zaman gelecegine dair ilim Allah katindadir Ben size benimle gönderileni teblig ediyorum Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum" dedi

24- O azabi, vadilerine dogru yayilan bir bulut halinde gördükleri zaman: "Bu bize yagmur yagdiracak yaygin bir buluttur" dediler Hud ise: "O sizin acele gelmesini istediginiz seydir O bir rüzgârdir ki, içerisinde aci bir azab vardir

25- O rüzgâr, Rabbinin emri ile herseyi yikar mahveder" dedi Nihayet helâk oldular ve evlerinden baska hiçbir sey görünmez oldu Iste biz günahkâr kavmi böyle cezalandiririz

26- And olsun ki, biz onlara size vermedigimiz imkanlar vermistik Onlara kulaklar, gözler ve kalpler vermistik Fakat kulaklari, gözleri ve kalpleri onlara hiçbir fayda saglamadi Çünkü onlar Allah'in âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardi Alay etmekte olduklari sey de onlari sarip kusatti

27- Andolsun ki, biz sizin etrafinizda bulunan bir çok memleketleri helak ettik Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çesitli sekillerde açikladik

28- Allah'i birakip da kendilerine yakinlik saglamak için edindikleri ilâhlari onlara yardim etselerdi ya! Ama hayir, aksine onlardan kaybolup gittiler Iste bu onlarin yalanlari ve uydurup durduklari iftiralaridir

29- Ey Muhammed! Hani biz cinlerden bir grubu Kur'ân'i dinlemeleri için sana yöneltmistik Onlar Kur'ân'i dinlemek için hazir bulunduklari zaman birbirlerine "susun" dediler Kur'ân'in okunmasi bitince de birer uyarici olarak kavimlerine döndüler

30- Onlar kavimlerine söyle dediler: "Ey kavmimiz! Gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen ve kendisinden öncekileri tasdik eden bir kitap dinledik O kitap gerçegi ve dogru yolu gösteriyor

31- Ey kavmimiz! Allah'in davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, Allah da sizin günahlarinizi bagislasin ve sizi aci bir azabdan korusun"

32- Her kim Allah'in davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'i aciz birakacak degildir Onun Allah'tan baska dostlari da yoktur Iste onlar apaçik bir sapiklik içerisindedirler

33- Onlar gökleri ve yeri yaratan ve onlari yaratmakla yorulmayan Allah'in ölüleri diriltmeye de kadir oldugunu görmüyorlar mi? Evet süphesiz ki, O'nun herseye gücü yeter

34- Inkâr edenler atese arz olunacaklari gün onlara: "Bu gerçek degil miymis?" denir Onlar da: "Rabbimiz Hakk'i için gerçekmis!" derler Allah onlara: "O halde inkâr ettiginizden dolayi simdi tadin azabi!" der

35-Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabi gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldiklarini sanirlar Bu bir tebligdir Hiç yoldan çikan fasiklar toplulugundan baskasi helak edilir mi?


AHZAB

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafiklara itaat etme Muhakkak ki Allah her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir

2- Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardinca git Muhakkak ki Allah ne yaparsaniz haberdardir

3- Allah'a güven, vekil olarak Allah yeter

4- Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamistir Kendilerinden zihar yaptiginiz eslerinizi analariniz kilmamistir Evlatliklarinizi da ogullariniz kilmamistir O sizin agzinizdaki lafinizdir Allah ise hakki söylüyor ve dogru yolu gösteriyor

5- Onlari (evlatliklari) babalari adina çagirin Allah yaninda o daha dogrudur Eger babalarini bilmiyorsaniz, onlar sizin dinde kardesleriniz ve dostlarinizdir Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur Fakat kalblerinizin kasdettiginde vardir Allah, çok bagislayici ve çok merhamet edicidir

6- Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir O'nun hanimlari da onlarin analaridir Akraba da Allah'in kitabinda birbirlerine, diger müminlerden ve muhacirlerden daha yakindirlar Ancak dostlariniza

bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmaniz müstesnâdir Bu, kitapta yazilidir

7- Unutma o peygamberlerden mîsaklarini (kesin sözlerini) aldigimiz vakti! Hele senden, Nuh, Ibrahim, Musa ve Meryemoglu Isa'dan ki onlardan agir bir mîsak (saglam bir söz) aldik

8- (Bunu Allah), sadiklara sadakatlerinden sormak için yapti Kâfirler için ise aci verecek bir azab hazirladi

9- Ey iman edenler! Allah'in üzerinizdeki nimetini anin Hani size ordular gelmisti de üzerlerine bir rüzgâr ve sizin görmediginiz ordular salivermistik Allah ne yaptiginizi görüyordu

10- O zaman onlar, hem üstünüzden gelmislerdi, hem asagi tarafinizdan, ve o vakit gözler kaymis, yürekler girtlaklara dayanmisti Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz

11- Iste burada müminler imtihan edilmis ve siddetli bir sarsinti ile sarsilmislardi

12- O vakit münâfiklar ve kalblerinde bir hastalik bulunanlar: "Allah ve Resulü bize bir aldanistan baska bir vaad yapmamis" diyorlardi

13- O vakit bunlardan bir grup: "Ey Medine halki! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün" diyorlardi Yine onlardan bir kismi da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düsmana) açiktir" diyorlardi, halbuki açik degildi, sadece kaçmak istiyorlardi

14- Eger onlarin her tarafindan üzerlerine girilse de sonra fitne çikarmalari istenilse derhal onu yapacaklardi Ama onunla da pek az duracaklardi

15- Halbuki bundan önce Allah'a ahid vermislerdi Arkalarini dönmeyeceklerdi Allah'a verilen ahid ise mesuliyetlidir, mutlaka sorulur

16- De ki: "Eger ölümden veya öldürülmekten kaçiyorsaniz, kaçmak size asla fayda vermez Verecegini var saydiginiz takdirde de ancak pek az faydalandirilirsiniz"

17- De ki: "Eger Allah size bir felâket diler veya bir rahmet murad

ederse, sizi Allah'tan saklamak kimin haddine?" Hem onlar kendilerine Allah'tan baska bir veli de bulamazlar, bir yardimci da

18- Süphesiz Allah, içinizden o savsaklayanlari ve kardeslerine: "Bize gelin" diyenleri biliyor Onlar harbe pek az geliyorlardi

19- Size karsi kiskançlik ediyorlardi Derken o korku hali gelince, gördün onlari ki, ölümden bayginlik sarmis kimse gibi gözleri dönerek sana bakiyorlardi O korku gidince, size keskin keskin diller siyirdilar Onlar hayra karsi kiskançlik ediyorlardi Iste bunlar iman etmediler de Allah amellerini bosa çikardi Bu Allah'a göre önemsizdir

20- Onlar ahzabi (düsman birliklerini) gitmedi saniyorlardi Eger o birlikler bir daha gelecek olursa, çölde bedevi Araplar içinde yer alip, sizin haberlerinizden (basiniza geleceklerden) sormayi isterler Onlar içinizde kalacak olsalar da pek az harb ederler

21- Sanim hakki için muhakkak ki size Resullulah'da pek güzel bir örnek vardir Allah'a ve son güne ümit besler olup da Allah'i çok zikreden kimseler için

22- Müminler, ahzabi (düsman birliklerini) gördükleri zaman: "Iste bu, Allah'in ve Resulü'nün bize vaad ettigi seydir Allah ve Resulü dogru söyledi" dediler Bu onlarin imanini ve teslimiyetini artirmaktan baska bir sey yapmadi

23- Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler Kimi adagini ödedi (canini verdi), kimi de beklemektedir Onlar, ahidlerini hiç degistirmediler

24- Çünkü Allah sadiklara sadakatleriyle mükafat verecek, dilerse münafiklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir Süphe yok ki Allah çok bagislayicidir Çok merhamet edicidir

25- Hem Allah kâfirleri herhangi bir hayra ulasmadan hinçlariyle defetti Bu sekilde Allah, müminlere savasta kâfi geldi Allah çok güçlüdür, çok üstündür

26- Hem de kitap ehlinden onlara yardim edenleri kalplerine korku düsürerek kalelerinden indirdi, siz onlarin bir kismini katlediyordunuz, bir kismini da esir aliyordunuz

27- (Allah) onlarin arazilerini, yurtlarini ve mallarini size miras kildi Bir de henüz ayak basmadiginiz bir yeri (size miras kildi) Allah, her seye kâdirdir

28- Ey peygamber! Hanimlarina söyle söyle: "Eger dünya hayatini ve zinetini istiyorsaniz, haydi gelin, sizi donatayim ve güzellikle birakip salivereyim

29- Yok eger Allah ve Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsaniz, haberiniz olsun ki,

Allah içinizden güzellik edenlere pek büyük bir ecir hazirlamistir

30- Ey peygamberin hanimlari! sizden her kim bir terbiyesizlik ederse ona azab iki kat katlanir Bu Allah'a göre çok kolaydir

31- Yine sizden her kim Allah'a ve Resulü'ne boyun eger, salih bir amel islerse, ona da mükâfatini iki kat veririz Hem onun için bol bir rizik hazirlamisizdir

32- Ey peygamberin hanimlari! Siz kadinlardan herhangi biri gibi degilsiniz Eger takva ile korunacaksaniz, konusurken kiritmayin da kalbinde bir hastalik bulunan kimse tamaha düsmesin Güzel ve dosdogru söz söyleyin

33- Hem vakarinizla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde oldugu gibi süslenip çikmayin Namazi kilin, zekati verin Allah ve Resulü'ne itaat edin Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor

34- Oturun da evlerinizde okunan Allah'in âyetlerini ve hikmeti anin Süphe yok ki Allah lütuf sahibidir ve her seyden haberdardir

35- Süphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadinlar, mümin erkeklerle mümin kadinlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadinlar, sadik erkeklerle sadik kadinlar, sabreden erkeklerle sabreden kadinlar, mütevazi erkeklerle mütevazi kadinlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadinlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadinlar, irzlarini koruyan erkeklerle irzlarini koruyan kadinlar, Allah'i çok zikreden erkeklerle Allah-'i çok zikreden kadinlar var ya, iste onlar için Allah bir magfiret ve büyük bir mükâfat hazirlamistir

36- Bununla beraber Allah ve Resulü bir ise hükmettigi zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadin için, o islerinde baska bir tercih hakki yoktur Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açik bir sapiklik etmis olur

37- Hem hatirla o vakti ki, o kendisine Allah'in nimet verdigi ve senin de ikramda bulundugun kimseye: "Hanimini kendine siki tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'in açacagi seyi gizliyordun Insanlardan çekiniyordun Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyikti Sonra Zeyd o kadindan ilisigini kestigi zaman, biz onu sana es yaptik ki, ogulluklarinin iliskilerini kestikleri hanimlarini nikâhlamada müminlere bir darlik olmasin Allah'in emri de yerine getirilmistir

38- Peygambere Allah'in takdir ettigi, mübah kildigi seyde bir darlik yoktur Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkinda Allah'in sünneti böyledir Allah'in emri ise biçilmis bir kaderdir

39- Onlar, Allah'in gönderdiklerini teblig ederler ve O'ndan korkarlar, Allah'tan baska kimseden korkmazlardi Hesap görücü olarak da Allah yeter

40- Muhammed, sizin adamlarinizdan hiçbirinin babasi degildir Ama Allah'in Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur Allah her seyi hakkiyle bilendir

41- Ey iman edenler! Allah'i çokça anin

42- Ve O'nu sabah aksam tesbih edin

43- Sizleri karanliklardan aydinliga çikarmak için melekleri ile birlikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminlere çok merhametlidir

44- O'na kavusacaklari gün müminlere esenlik dilegi selâmdir (Allah) onlar için cömertçe bir mükafat hazirlamistir

45- Ey peygamber! Biz seni hem bir sahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarici olarak gönderdik

46- Ve hem de izniyle Allah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil (olarak gönderdik)

47- Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardir

48- Kâfirlere ve münafiklara itaat etme, onlarin ezalarini birak (aldirma) da Allah'a tevekkül et Allah vekil olarak hepsine yeter

49- Ey iman edenler! Mümin kadinlari nikâh edip de sonra onlara dokunmadan bosadiginiz zaman, sizin için üzerlerinde sayacaginiz bir iddet hakkiniz yoktur Derhal müt'alarini (mehirleri belirlenmedigi takdirde yararlanacaklari bir mal) verip onlari güzel bir sekilde saliverin

50- Ey peygamber! Biz bilhassa sana sunlari helâl kildik: Mehirlerini vermis oldugun eslerini, Allah'in sana ganimet olarak ihsan buyurduklarindan sahip oldugun cariyeleri, amcalarinin kizlarindan, halalarinin kizlarindan, dayilarinin kizlarindan, teyzelerinin kizlarindan seninle beraber hicret etmis olanlari, bir de mümin bir kadin kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istedigi takdirde, onu baska müminlere degil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kildik Onlara esleri ve cariyeleri hakkinda neyi farz kildigimizi biliyoruz Bunlar sana hiçbir darlik olmamasi içindir Allah, çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

51- Onlardan diledigini geri birakir, diledigini yanina alirsin Sirasini geri biraktigin kadinlardan diledigini yanina almanda da sana bir günah yoktur Onlarin gözleri aydin olup üzülmemelerine ve kendilerine verdigin ile hepsinin hosnut olmalarina en elverisli olan budur Allah kalblerinizdekini bilir Allah her seyi bilir ve yumusak davranir

52- Bundan baska kadinlar sana helâl olmaz Bunlari baska eslerle degistirmek de olmaz Isterse güzellikleri hosuna gitsin Ancak sahip oldugun cariyen baska Allah her seye gözcü bulunuyor

53- Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksizin ve yemege izin verilmedikçe girmeyin Fakat çagirildiginiz vakit girin Yemegi yediginizde de hemen dagilin Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utaniyor Fakat Allah gerçegi söylemekten utanmaz Hem O'nun hanimlarina bir ihtiyaç soracaginiz vakit de perde arkasindan sorun Böyle yapmaniz hem sizin kalbleriniz ve hem de onlarin kalbleri için daha temizdir Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkiniz yoktur Ondan sonra hanimlarini da ebediyyen nikâh edemezsiniz Çünkü bu Allah katinda çok büyük bir günahtir

54- Siz bir seyi açiklasaniz da gizleseniz de süphe yok ki Allah her seyi bilmektedir

55- Onlar (peygamberin esleri) için babalari, ogullari, kardesleri, erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari, kendi kadinlari (kadin dostlari) ve sahip olduklari köleleri hakkinda bir günah yoktur Bununla beraber (ey Peygamberin hanimlari) Allah'tan korkun Çünkü Allah her seye sahit bulunuyor

56- Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin

57- Süphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmistir Onlara asagilayici bir azab hazirlamistir

58- Mümin erkeklere ve mümin kadinlara yapmadiklari bir seyden dolayi eziyet edenler de bir iftira ve açik bir günah yüklenmislerdir

59- Ey peygamber! Hanimlarina, kizlarina ve müminlerin kadinlarina hep söyle de cilbablarindan (dis elbiselerinden) üzerlerini simsiki örtsünler Bu onlarin taninmalarina, taninip da eziyet edilmemelerine en elverisli olandir Bununla beraber Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

60- Andolsun ki, eger münafiklar ve kalblerinde bir hastalik olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptiklarindan vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komsu kalamazlar

61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanirlar ve öldürülürler

62- Allah'in bundan önce geçenler hakkindaki kanunu budur Ve sen Allah'in kanununu degistirmeye asla çare bulamazsin

63- Insanlar sana kiyamet saaatini soruyorlar De ki: "Onun ilmi ancak Allah'in nezdindedir Ne bilirsin belki kiyamet yakinda olur"

64- Su muhakkak ki, Allah kâfirleri lânetlemis ve onlara çilgin bir ates

hazirlamistir

65- (Onlar) orada ebedî kalirlar ve ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardimci

66- O gün yüzleri ates içinde çevirilirken: "Ah keske Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derler

67- Yine derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlis yola götürdüler"

68- Ey Rabbimiz! Onlara azabin iki katini ver ve kendilerini büyük bir lânet ile lânetle"

69- Ey iman edenler: Sizler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayin Eziyet ettiler de Allah onu, onlarin söylediklerinden temize çikardi O, Allah yaninda mevki sahibi idi

70- Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve saglam söz söyleyin,

71- Ki (Allah) islerinizi yoluna koysun ve günahlarinizi bagislasin Her kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, o gerçekten büyük murada ermistir

72- Biz o emaneti göklere, yere ve daglara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanasmadilar, ondan korktular da onu insan yüklendi O gerçekten çok zalim ve çok cahildir

73- Çünkü Allah münafik erkeklerle münafik kadinlara, müsrik erkeklerle müsrik kadinlara azab edecek, mümin erkeklerle mümin kadinlarin da tevbelerini kabul edecektir Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir


ALA


Bismillahirrahmanirrahim

1- Rabbinin yüce adini tesbih et

2- Yaratip düzene koyan O'dur

3- Takdir edip hidayeti gösteren O'dur

4- Otlagi çikaran,

5- Sonra da onu karamsi bir sel köpügü haline getiren O'dur

6- Bundan böyle sana Kur'ân'i okutacagiz da unutmayacaksin

7- Yalniz Allah'in diledigi baskadir Çünkü o açigi da bilir, gizliyi de

8- Seni en kolay yola muvaffak kilacagiz

9- Onun için ögüt ver, eger ögüt fayda verirse

10- Saygisi olan ögüt alacaktir

11- Pek bedbaht olan da ondan kaçinacaktir

12- O ki, en büyük atese girecektir

13- Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktir

15- Rabbinin adini anip namaz kilan

16- Fakat siz dünya hayatini tercih ediyorsunuz

17- Oysa ahiret daha hayirli ve daha kalicidir

18- Kuskusuz bu ilk sahifelerde vardir,

19-Ibrahim ve Musa'nin sahifelerinde


ALAK


Bismillahirrahmanirrahim

1- Yaratan Rabbinin adiyla oku!

2- O, insani bir alekadan (embriyodan) yaratti

3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir

4- O Rab ki kalemle yazmayi ögretti

5- Insana bilmedigi seyleri ögretti

6- Hayir! Dogrusu (kâfir) insan azginlik eder

7- Kendisinin muhtaç olmadigini zannettigi için

8- Muhakkak ki dönüs mutlaka Rabbinedir

9-10- Namaz kildigi zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?

11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) dogru yolda olur,

12- Veya kötülüklerden sakinmayi emrederse?

13- Gördün mü, ya bu (adam, hakki) yalanlar, yüzçevirirse,

14- O adam, Allah'in kendini gördügünü hiç bilmiyor mu?

15-16- Hayir, hayir! Eger o, bu davranisindan vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu

perçeminden, o günahkâr ve yalanci perçeminden tutup cehenneme sürükleriz

17- O zaman o taraftarlarini yardima çagirsin

18- Biz de Zebanileri çagiracagiz


ALİ İMRAN


Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm Mîm,

2- Allah, kendisinden baska tanri olmayan, hayy ve kayyûmdur

3-4- O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip dogrulayan bu kitabi hak ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'i ve Incil'i de yine O indirmisti Evet bu Furkan'i da O indirdi Gerçek su ki, Allah'in âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardir Allah çok güçlüdür, intikamini alir

5- Su da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir sey Allah'a gizli kalmaz

6- Sizi, rahimlerde diledigi gibi sekillendiren O'dur Kendisinden baska tanri olmayan, san, seref ve hikmet sahibi olan O'dur

7- Sana bu kitabi indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kismi muhkemdir ki, bu âyetler, kitabin anasi (asli) demektir Diger bir kismi da mütesabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklik olanlar, sirf fitne çikarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun mütesabih olanlarinin pesine düserler Halbuki onun te'vilini Allah'dan baska kimse bilmez Ilimde uzman olanlar, "Biz buna inandik, hepsi Rabbimiz katindandir" derler Üstün akillilardan baskasi da derin düsünmez

8- Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin

9- Ey Rabbimiz! Muhakkak ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın Muhakkak ki Allah, hiç sözünden caymaz

10- Gerçek şu ki, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar

11- Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır

12- O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne fena bir döşektir

13- Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır

14- İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır

15- De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür

16- Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler

17- O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)

18- Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka tanrı yok, ancak O vardır Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır

19- Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

20- Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir" Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir Allah kulları görendir

21- Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!

22- Iste bunlar öyle kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptiklari bosa gitmistir Onlarin hiçbir yardimcilari da olmayacaktir

23- Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmis olanlar, aralarinda hüküm vermek için Allah'in kitabina davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kismi yüz çevirerek dönüp gidiyorlar

24- Bunun sebebi, onlarin "belli günlerden baska bize asla ates azabi dokunmaz" demeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadir

25- O geleceginde hiç süphe olmayan günde kendilerini bir araya topladigimiz ve hiç kimseye haksizlik edilmeden herkese ne kazandiysa tamamen ödendigi vakit halleri nasil olacaktir?

26- De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'im! Sen mülkü diledigine verirsin, dilediginden de onu çeker alirsin, diledigini aziz edersin, diledigini zelil edersin Hayir Senin elindedir Muhakkak ki, Sen her seye kâdirsin

27- Geceyi gündüzün içine sokarsin, gündüzü gecenin içine sokarsin; ölüden diri çikarirsin, diriden ölü çikarirsin Diledigine de hesapsiz rizik verirsin

28- Müminler, müminleri birakip da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilisigi kesilmis olur, ancak onlardan bir korunma yapmaniz baskadir Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmaniz hususunda uyarir Nihâyet gidis Allah'adir

29- De ki, gögüslerinizdekini gizleseniz de, açiga vursaniz da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç süphesiz Allah, her seye kadirdir

30- O gün her nefis, ne hayir islemisse, ne kötülük yapmissa onlari önünde hazir bulur Yaptigi kötülüklerle kendi arasinda uzak bir mesafe bulunsun ister Allah, size asil kendisinden çekinmenizi emreder Süphesiz ki Allah, kullarini çok esirger

31- De ki, siz gerçekten Allah'i seviyorsaniz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarinizi bagislasin Çünkü Allah çok esirgeyici ve bagislayicidir



32- De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eger aksine giderlerse, süphe yok ki Allah kâfirleri sevmez

33- Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, Ibrahim soyunu ve Imran soyunu âlemler üzerine seçkin kildi

34- Bir zürriyet olarak birbirinden gelmislerdir Allah her seyi isitendir, bilendir

35- Imran'in karisi: "Rabbim, karnimdakini tam hür olarak sana adadim, benden kabul buyur, süphesiz sen isitensin, bilensin" demisti

36- Onu dogurunca -Allah onun ne dogurdugunu bilip dururken- söyle dedi: "Rabbim, onu kiz dogurdum; erkek, kiz gibi degildir Ona Meryem adini verdim Onu ve soyunu kogulmus seytanin serrinden sana ismarliyorum"

37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir sekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetistirdi ve Zekeriyya'nin himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kizin bulundugu mihraba girse, onun yaninda yeni bir yiyecek bulurdu "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katindandir" derdi Süphesiz Allah, diledigine hesapsiz rizik verir

38- Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katindan hayirli bir nesil ver Süphesiz sen, duayi hakkiyle isitensin" dedi

39- Zekeriyya mabedde namaz kilarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi dogrulayici, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yi müjdeler" diye ünlediler

40- Zekeriyya: "Ey Rabbim, benim nasil oglum olabilir? Bana ihtiyarlik gelip çatti, karim ise kisirdir" dedi Allah: "Öyledir, fakat Allah diledigini yapar" buyurdu

41- Zekeriyya: "Rabbim! (oglum olacagina dair) bana bir alâmet ver" dedi Allah da buyurdu ki: "Senin için alâmet, insanlara üç gün, isaretten baska söz söyleyememendir Ayrica Rabbini çok an, sabah aksam tesbih et"

42 - Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yaratti ve seni dünya kadinlarina üstün kildi

43- Ey Meryem! Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' et" demislerdi

44- Iste bu, sana vahyettigimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) "Meryem'i kim himayesine alip koruyacak?" diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarinda degildin (Bu hususta) Tartisirlarken de yanlarinda bulunmadin

45- Melekler söyle demisti: "Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ki, adi Meryem oglu Isa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarli, ayni zamanda Allah'a çok yakinlardandir

46- Besikte de, yetiskin çaginda da insanlarla konusacak ve iyilerden olacaktir

47- (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beser dokunmamisken benim nasil çocugum olur?" dedi Allah: "Öyle ama, Allah diledigini yaratir, bir seyin olmasini dilediginde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir" dedi

48- Allah ona kitab (okuma ve yazmay)i, hikmeti ve Tevrat ile Incil'i ögretir

49- Allah onu Israilogullarina (söyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: "Süphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kus biçiminde çamurdan birsey yaparim da içine üflerim, Allah'in izniyle o, kus olur; anadan dogma körü ve alacaliyi iyilestiririm ve Allah'in izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsaniz size haber veririm"

50- "Önümdeki Tevrat'i dogrulayici olarak ve size haram kilinan bazi seyleri helal kilmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafindan size bir mucize getirdim Artik Allah'tan korkun da bana uyun"

51- "Süphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için hep O'na kulluk edin! Iste bu, dogru yoldur"

52- Isa onlarin inkârlarini hissedince: "Allah yolunda yardimcilarim kim?" dedi Havariler: "Allah yolunda yardimcilar biziz Allah'a iman ettik Sahit ol ki, biz muhakkak müslümanlariz" dediler

53- Ey Rabbimiz, senin indirdigine iman ettik, o peygambere de uyduk Artik bizi sahidlerle beraber yaz

54- Onlar hileye basvurdular, Allah da onlarin tuzagini bosa çikardi Allah hileleri bosa çikaranlarin en hayirlisidir

55- O zaman Allah söyle dedi: "Ey Isa, süphesiz ki seni öldürecegim, seni kendime yükseltecegim ve seni inkârcilardan temizleyecegim Hem sana uyanlari, kiyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacagim Sonra dönüsünüz banadir, ayriliga düstügünüz hususlarda aranizda hükmedecegim"

56- "Inkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de siddetli bir sekilde azab edecegim, onlarin hiçbir yardimcilari da olmayacaktir"

57- "Iman edip iyi isler yapanlara gelince, Allah onlarin mükafatlarini tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez"

58- Iste bu sana okudugumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandir

59- Dogrusu Allah katinda Isa'nin (yaratilisindaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yaratti, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi

60- Bu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde süphecilerden olma

61- Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artik kim bu konuda seninle tartisacak olursa, de ki: "Gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi, kadinlarimizi ve kadinlarinizi, kendimizi ve kendinizi çagiralim, sonra da lanetleselim; Allah'in lanetinin yalancilara olmasini dileyelim"

62- Iste (Isa hakkinda söylenen) gerçek kissa budur Allah'tan baska hiçbir tanri yoktur Muhakkak ki Allah çok güçlüdür ve hikmet sahibidir

63- Eger (haktan) yüz çevirirlerse, süphesiz ki Allah bozgunculari çok iyi bilendir

64- De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramizda ortak olan bir söze geliniz Allah'tan baskasina kulluk etmeyelim, O'na hiçbir seyi es tutmayalim ve Allah'i birakip da kimimiz kimimizi ilâhlastirmasin Eger onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Sahit olun biz müslümanlariz"

65- Ey Kitap ehli! Ibrahim hakkinda niçin tartisiyorsunuz? Oysa Tevrat da, Incil de ondan sonra indirilmistir Siz hiç düsünmüyor musunuz?

66- Iste siz böylesiniz Haydi biraz bilginiz olan sey hakkinda tartistiniz, ya hiç bilginiz olmayan sey hakkinda niçin tartisiyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz

67- Ibrahim, ne yahudi, ne de hiristiyandi; fakat o, Allah'i bir taniyan dosdogru bir müslümandi, müsriklerden de degildi

68- Dogrusu onlarin Ibrahim'e en yakin olani, ona uyanlar, su Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur

69- Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar

70- Ey kitap ehli! (gerçegi) gördügünüz halde, niçin Allah'in âyetlerini inkâr ediyorsunuz?

71- Ey kitap ehli! Niçin hakki batila karistiriyor ve bile bile gerçegi gizliyorsunuz?

72- Kitap ehlinden bir grup: "Müminlere indirilene günün baslangicinda inanin, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler" dedi

73- "Ve kendi dininize uyanlardan baskasina inanmayin" (dediler) De ki: "Süphesiz dogru yol, Allah'in yoludur" (Onlar kendi aralarinda): "Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmis olduguna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine" (de inanmayin dediler) De ki: "Lütuf Allah'in elindedir, onu diledigine verir Allah, rahmeti bol olan, her seyi hakkiyla bilendir"

74- Rahmetini diledigine tahsis eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir

75- Kitap ehlinden öylesi vardir ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder Fakat öylesi de vardir ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadikça onu sana iade etmez Bu da onlarin, "Ümmîlere karsi yaptiklarimizdan bize vebal yoktur" demelerinden dolayidir Ve onlar, bile bile Allah'a karsi yalan söylerler

76- Hayir, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, süphesiz Allah da korunanlari sever

77- Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, iste onlarin ahirette bir payi yoktur; Allah kiyamet günü onlarla hiç konusmayacak, onlara bakmayacak ve onlari temizlemeyecektir Onlar için aci bir azab vardir

78- Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardir ki, siz onu kitaptan sanasiniz diye, dillerini kitaba dogru egip bükerler Halbuki o, kitaptan degildir "Bu, Allah katindandir" derler; oysa o, Allah katindan degildir Allah'a karsi, kendileri bilip dururken, yalan söylerler

79- Insanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkip insanlara: "Allah'i birakip bana kul olun" demesi yakismaz Fakat onun: "Ögrettiginiz ve okudugunuz kitap geregince Rabb'e halis kullar olun" (demesi uygundur)

80- Ve O size: "Melekleri ve peygamberleri tanrilar edinin" diye de emretmez Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkâri emreder mi?

81- Allah peygamberlerden söyle söz almisti: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yaninizda bulunan (kitaplar)i dogrulayici bir peygamber geldiginde ona muhakkak inanacak ve ona yardim edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta agir ahdimi üzerinize aldiniz mi?" demisti Onlar: "Kabul ettik" dediler (Allah da) dedi ki: "Öyleyse sahit olun, ben de sizinle beraber sahit olanlardanim"

82- Artik bundan sonra her kim dönerse, iste onlar yoldan çikmislarin ta kendileridir

83- Onlar, Allah'in dininden baskasini mi ariyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun egmistir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir

84- De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakub'a ve torunlarina indirilene, Musa'ya, Isa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandik Onlarin arasinda hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuslariz"

85- Kim Islâm'dan baska bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktir

86- Inandiktan, Peygamber'in hak olduguna sehadet ettikten ve kendilerine açik deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasil dogru yola eristirir? Allah zalimler güruhunu dogru yola iletmez

87- Iste onlarin cezalari, Allah'in, meleklerin, insanlarin hepsinin laneti onlarin üzerlerindedir

88- Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardir Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakilir

89- Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler baska Süphesiz ki Allah, çok bagislayan ve çok esirgeyendir

90- Süphesiz imanlarinin arkasindan küfreden, sonra da küfrünü artirmis olanlarin tevbeleri asla kabul olunmaz Iste onlar sapiklarin ta kendileridir

91- Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir olduklari halde de ölenler, yeryüzü dolusu altin fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir Iste dayanilmaz azab onlar içindir Onlarin hiçbir yardimcilari da yoktur

92- Sevdiginiz seylerden (Allah yolunda) harcamadikça, gerçek iyilige asla erisemezsiniz Her ne harcarsaniz Allah onu hakkiyla bilir

93- Tevrat indirilmeden önce, Israil (Yakub)in kendisine haram kildigi disinda, yiyeceklerin hepsi Israilogullarina helal idi De ki: "Eger dogrulardan iseniz, haydi Tevrat'i getirip okuyun"

94- Kim bundan sonra Allah'a karsi yalan uydurursa, iste onlar zalimlerin ta kendileridir

95- De ki: "Allah dogru söylemistir Öyle ise dosdogru, Allah'i birleyici olarak Ibrahim'in dinine uyun O, müsriklerden degildi"

96- Süphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynagi olan Beyt (Kabe)dir

97- Onda apaçik deliller, Ibrahim'in makami vardir Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'in insanlar üzerinde bir hakkidir Kim inkâr ederse, süphesiz Allah bütün âlemlerden müstagni (kimseye muhtaç degil, her sey ona muhtaç)dir

98- De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptiklarinizi görüp dururken niçin Allah'in âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"

99- De ki: "Ey kitap ehli! Gerçegi görüp bildiginiz hâlde niçin Allah'in yolunu egri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'in yolundan çevirmeye kalkisiyorsunuz? Allah yaptiklarinizdan habersiz degildir"

100- Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsaniz, imaninizdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar

101- Size Allah'in âyetleri okunup dururken ve Allah'in elçisi de aranizda iken nasil inkâra saparsiniz? Kim Allah'a simsiki baglanirsa, kesinlikle dogru yola iletilmistir

102- Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yarasir sekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin

103- Hep birlikte Allah'in ipine (kitabina, dinine) simsiki sarilin Parçalanip ayrilmayin Allah'in üzerinizdeki nimetini düsünün Hani siz birbirinize düsmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birlestirmisti Iste O'nun (bu) nimeti sayesinde kardesler olmustunuz Yine siz, bir ates çukurunun tam kenarinda iken oradan da sizi O kurtarmisti Iste Allah size âyetlerini böyle apaçik bildiriyor ki, dogru yola eresiniz

104- Içinizden hayra çagiran, iyiligi emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun Iste kurtulusa eren onlardir

105- Kendilerine apaçik deliller geldikten sonra parçalanip ayriliga düsenler gibi olmayin Iste bunlar için büyük bir azap vardir

106- O gün bazi yüzler agarir, bazi yüzler kararir Yüzleri kararanlara: "Imaninizdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karsilik azabi tadin" (denecektir)

107- Yüzleri agaranlara gelince, (onlar) Allah'in rahmeti içindedirler Onlar orada ebedî kalacaklardir

108- Bunlar Allah'in, sana gerçek olarak okuyageldigimiz, âyetleridir Allah âlemlere hiçbir haksizlik etmek istemez

109- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Bütün isler Allah'a döndürülür

110- Siz insanlar için çikarilmis en hayirli ümmetsiniz Iyiligi emreder, kötülükten vazgeçirmege çalisir ve Allah'a inanirsiniz Kitap ehli de inansaydi kendileri için elbette daha hayirli olurdu Içlerinden iman edenler de var, ama pek çogu yoldan çikmislardir

111- Onlar size eziyetten baska bir zarar veremezler Eger sizinle savasmaya kalkissalar, size arkalarini dönüp kaçarlar Sonra kendilerine yardim da edilmez

112- Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklik damgasi vurulmustur Meger ki Allah'in ipine ve insanlar (müminler)in ahdine siginmis olsunlar Onlar Allah'in hismina ugradilar ve üzerlerine de miskinlik damgasi vuruldu Bunun sebebi, onlarin Allah'in âyetlerini inkâr etmis olmalari ve haksiz yere peygamberleri öldürmeleridir Ayrica isyan etmis ve haddi de asmislardi

113- Hepsi bir degildirler Kitap ehli içinde dogruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardir ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'in âyetlerini okurlar

114- Allah'a ve ahiret gününe inanirlar, iyiligi emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalisirlar, hayir islerinde de birbirleriyle yarisirlar Iste onlar iyi insanlardandir

115- Onlar ne hayir islerlerse karsiliksiz birakilmayacaklardir Allah kendisinden geregi gibi sakinanlari bilir

116- O inkâr edenler (var ya), onlarin ne mallari, ne de evlatlari, onlara Allah'a karsi hiçbir fayda saglamayacaktir Onlar, ates halkidir; orada ebedi kalacaklardir

117- Onlarin bu dünya hayatinda harcadiklarinin durumu, kendilerine zulmeden bir toplulugun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soguk bir rüzgarin hali gibidir Allah onlara zulmetmedi Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar

118- Ey iman edenler! Kendi disinizdakilerden sirdas edinmeyin Çünkü onlar size fenalik etmekten asla geri kalmazlar, hep sikintiya düsmenizi isterler Kin ve düsmanliklari agizlarindan tasmaktadir Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür Düsünürseniz, biz size âyetleri açikladik

119- Iste siz öyle kimselersiniz ki, onlari seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)in hepsine inanirsiniz, onlarsa sizinle bulustuklari zaman "inandik" derler Basbasa kaldiklari zaman da kinlerinden dolayi parmaklarinin uçlarini isirirlar De ki: "kininizle geberin!" Süphesiz ki Allah gögüslerin (gönüllerin) özünü bilir

120- Size bir iyilik dokunsa fenalarina gider, basiniza bir kötülük gelse onunla sevinirler Eger sabreder ve Allah'dan geregince korkarsaniz, onlarin hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onlari kendi amelleriyle kusatmistir

121- Hani sen sabah erkenden müminleri savas mevzilerine yerlestirmek için ailenden ayrilmistin Allah, hakkiyla isiten ve bilendir

122- O zaman içinizden iki takim bozulmaya yüz tutmustu Halbuki Allah onlarin yardimcisi idi Inananlar, yalniz Allah'a dayanip güvensinler

123- Andolsun, sizler güçsüz oldugunuz halde Allah size Bedir'de yardim etmisti Allah'tan sakinin ki, O'na sükretmis olasiniz

124- O zaman sen müminlere: "Rabbinizin size, indirilmis üç bin melek ile yardim etmesi size yetmez mi?" diyordun

125- Evet, sabreder ve (Allah'tan) korkarsaniz, onlar ansizin üzerinize gelseler, Rabbiniz size nisanli nisanli bes bin melekle yardim eder

126- Allah, bunu size sirf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatissin diye yapti Yardim, yalniz daima galip ve hikmet sahibi olan Allah katindandir

127- (Allah bu yardimi) inkâr edenlerden bir kismini kessin veya perisan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yapti)

128- Bu isten sana hiçbir sey düsmez (Allah), ya onlarin tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarindan dolayi azab eder

129- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Diledigini bagislar, diledigine azab eder Allah, çok bagislayan, çok esirgeyendir

130- Ey iman edenler! Kat kat artirilmis olarak faiz yemeyin Allah'tan sakinin ki kurtulusa eresiniz

131- Kâfirler için hazirlanmis olan atesten sakinin

132- Allah ve Peygambere itaat edin ki, size de merhamet edilsin

133- Rabbinizin bagisina ve genisligi göklerle yer arasi kadar olan, Allah'tan geregi gibi korkanlar için hazirlanmis bulunan cennete kosun!

134- O (Allah'tan hakkiyla korka)nlar, bollukta ve darlikta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanlari affederler Allah iyilik edenleri sever

135- Ve onlar çirkin bir günah isledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'i hatirlayarak hemen günahlarinin bagislanmasini dilerler Allah'tan baska günahlari kim bagislayabilir? Bir de onlar, bile bile, isledikleri (günah) üzerinde israr etmezler

136- Iste onlarin mükafati (ödülleri) Rableri tarafindan bagislanma ve altindan irmaklar akan, ebedî kalacaklari cennetlerdir Çalisanlarin mükafati ne güzeldir!

137- Muhakkak ki sizden önce birçok olaylar, seriatler gelip geçmistir Yeryüzünde gezin, dolasin da yalancilarin sonunun nasil oldugunu bir görün

138- Bu (Kur'ân) insanlar için bir açiklama, Allah'dan geregince korkanlar için dogru yolu gösterme ve bir ögüttür

139- Gevsemeyin, üzülmeyin, eger hakikaten inaniyorsaniz, muhakkak üstün olan sizsinizdir

140- Eger size (Uhud savasinda) bir yara degmisse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmustu O günler ki, biz onlari insanlar arasinda döndürür dururuz (Bu da) Allah'in sizden iman edenleri ayirt etmesi ve sizden sahitler edinmesi içindir Allah zalimleri sevmez

141- Bir de bu, Allah'in iman edenleri tertemiz seçip, kâfirleri yok etmesi içindir

142- Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çikarmadan cennete girivereceginizi mi sandiniz?

143- Andolsun ki siz ölümle karsilasmadan önce onu arzuluyordunuz Iste onu gördünüz, ama bakip duruyorsunuz

144- Muhammed, ancak bir peygamberdir Ondan önce de peygamberler gelip geçmistir Simdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir sekilde zarar veremez Allah sükredenleri mükafatlandiracaktir

145- Allah'in izni olmadikça hiçbir kimseye ölmek yoktur (Ölüm) belirli bir süreye göre yazilmistir Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz Kim de ahiret sevabini isterse ona da ondan veririz Biz sükredenleri mükafatlandiracagiz

146- Nice peygamberler vardi ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostlari çarpistilar; Allah yolunda baslarina gelenlerden yilginlik göstermediler, zaafa düsmediler, boyun egmediler Allah sabredenleri sever

147- Onlarin sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarimizi ve islerimizdeki taskinliklarimizi bagisla ve (yolunda) ayaklarimizi diret, Kâfirler güruhuna karsi da bize yardim et!" demekten ibaretti

148- Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabinin güzelligini verdi Allah güzel davrananlari sever

149- Ey iman edenler! Siz eger kâfir olanlara uyarsaniz, sizi topuklariniz üstünde gerisin geriye çevirirler O zaman büsbütün kaybedersiniz

150- Hayir! Sizin mevlaniz Allah'tir O, yardim edenlerin en hayirlisidir

151- Allah'in, hakkinda hiçbir delil indirmedigi seyleri O'na ortak kosmalarindan dolayi, inkâr edenlerin kalplerine korku salacagiz Onlarin yurtlari atestir Zalimlerin dönüp varacagi yer ne kötüdür!

152- Siz Allah'in izni ile düsmanlarinizi öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmistir Allah size sevdiginiz (galibiyeti) gösterdikten sonra zaafa düstünüz (Peygamber'in verdigi) emir hakkinda tartismaya kalkistiniz ve isyan ettiniz Kiminiz dünyayi istiyordu, kiminiz ahireti istiyordu Sonra Allah sizi, denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi bagisladi Allah müminlere karsi çok lütufkârdir

153- Peygamber sizi arkanizdan çagirip dururken, siz boyuna uzaklasiyor, hiç kimseye dönüp bakmiyordunuz Bundan dolayi Allah, size gam üstüne gam verdi ki, ne elinizden gidene, ne de basiniza gelene üzülmeyesiniz Allah yaptiklarinizdan haberdardir

154- Sonra o kederin ardindan (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu Bir zümre de canlari sevdasina düsmüstü Allah'a karsi, cahiliyet zanni gibi, hakka aykiri bir zan besliyorlar ve "Bu isten bize ne?" diyorlardi De ki: "Bütün is Allah'indir" Onlar sana açiklamayacaklarini içlerinde sakliyorlar (ve) diyorlar ki: "Bize bu isten bir sey olsaydi burada öldürülmezdik" Onlara söyle söyle: "Eger siz evlerinizde olsaydiniz bile, üzerlerine öldürülmesi yazilmis olanlar yine muhakkak yatacaklari (öldürülecekleri) yerlere çikip gidecekti Allah (bunu) gögüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yapti Allah gögüslerin içinde olani bilir

155- Iki toplumun karsilastigi gün, içinizden yüz çevirip gidenler var ya, seytan onlarin kazandiklari bazi seylerden dolayi ayaklarini kaydirmak istedi Ama yine de Allah onlari affetti Kuskusuz Allah çok bagislayandir, halim(çok yumusak)dir

156- Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savasa çikan kardesleri için: "Eger bizim yanimizda olsalardi ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayin Allah bunu, onlarin kalplerine bir hasret (yarasi) olarak koydu Allah, diriltir ve öldürür Allah yaptiklarinizi görmektedir

157- Eger Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'in bagislamasi ve rahmeti, (sizin için) onlarin topladiklari (dünyaliklari)ndan daha hayirlidir

158- Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'in huzurunda toplanacaksiniz

159- Sen (o zaman), sirf Allah'in rahmetiyle onlara karsi yumusak davrandin Eger kaba, kati yürekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi Artik onlari sen bagisla, onlar için Allah'dan magfiret dile (Yapacagin) islerde onlara da danis, bir kere de azmettin mi, artik Allah'a dayan Muhakkak ki Allah kendine dayanip güvenenleri sever

160- Allah size yardim ederse, sizi yenecek yoktur Eger sizi yardimsiz birakirsa, artik ondan sonra size kim yardim edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansinlar

161- Hiçbir peygambere ganimet malini gizlemesi (devlet-millet malini asirmasi) yarasmaz Kim böyle bir asirma ve ihanette bulunursa kiyamet günü asirdigini boynuna yüklenerek getirir Sonra da herkese kazandiginin karsiligi tastamam ödenir, onlar haksizliga da ugramazlar

162- Allah'in rizasina uyan kimse, Allah'in hismina ugrayan ve varacagi yer cehennem olan kimse gibi midir? Varis yeri olarak ne kötüdür orasi!

163- Onlar (insanlar) Allah katinda derece derecedirler Allah, onlarin yaptiklarini görmektedir

164- Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onlari arindiran ve onlara kitab ve hikmeti ögreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmustur Oysa onlar, daha önce apaçik bir sapiklik içindeydiler

165- (Bedir'de düsmani) iki katina ugrattiginiz bir musibet (Uhud'da) size çarpinca mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "Bu basiniza gelen kendinizdendir" Süphesiz Allah her seye kâdirdir

166-167- Iki toplulugun karsilastigi günde basiniza gelen musibet de Allah'in izniyledir Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafiklik yapanlari ayirt etmesi içindir Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savasiniz veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz" denilmisti Onlar ise: "Biz savasmasini (veya savas olacagini) bilseydik arkanizdan gelirdik" demislerdi Onlar, o gün, imandan çok küfre yakindilar kalblerinde olmayani agizlariyla söylüyorlardi Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir

168- Kendileri oturup kaldiklari halde kardesleri için: "Eger bize uysalardi öldürülmezlerdi" dediler Onlara de ki: "Eger iddianizda dogru iseniz, kendinizden ölümü uzaklastiriniz"

169- Allah yolunda öldürülenleri sakin ölüler sanma Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katinda riziklanmaktadirlar

170- Allah'in lütfundan verdigi nimetle sevinçlidirler Arkalarindan kendilerine ulasamayan kimselere de hiç bir korku olmayacagini ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler

171- Onlar, Allah'in nimetini, keremini ve Allah'in, müminlerin ecrini zayi etmeyecegini müjdelerler

172- Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular Hele onlardan iyilik edenlere ve geregince Allah'tan korkanlara büyük bir mükafat vardir

173- Insanlar onlara: "Düsmanlariniz size karsi ordu topladi, onlardan korkun" dediklerinde, bu, onlarin imanini artirdi ve söyle dediler: "Allah bize yeter O ne güzel vekildir"

174- Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'in nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'in rizasina uydular Allah büyük lütuf sahibidir

175- (Size o haberi getiren) ancak seytandir, (sadece) kendi dostlarini korkutabilir Onlardan korkmayin, eger mümin iseniz benden korkun

176- Küfürde yarisanlar seni üzmesin Onlar, Allah'a hiç bir sekilde zarar veremezler Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor Onlar için büyük bir azap vardir

177- Iman karsiliginda inkari satin alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler Onlar için aci bir azap vardir

178- Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, sahislari için hayirli oldugunu sanmasinlar Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarini artirsinlar diye veriyoruz Onlar için alçaltici bir azap vardir

179- Allah, müminleri içinde bulundugunuz su durumda birakacak degildir, pisi temizden ayiracaktir Ve Allah sizi gayba vakif kilacak da degildir Fakat Allah, peygamberlerinden diledigini seçip (gaybi bildirir) O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin Eger iman eder ve günahlardan korunursaniz, sizin için büyük bir mükafat vardir

180- Allah'in, kendilerine lütfundan verdigi nimetlere karsi cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayirli oldugunu sanmasinlar Hayir o, kendileri için serdir Cimrilik ettikleri sey, kiyamet gününde boyunlarina dolanacaktir Göklerin ve yerin mirasi Allah'a aittir Allah yaptiklarinizdan haberdardir

181- Allah, "Süphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz" diyenlerin lafini elbette duymustur Onlarin söylediklerini ve peygamberleri haksiz yere öldürmelerini yazacagiz ve söyle diyecegiz: "Tadin o yakici azabi!"

182- "Bu, kendi ellerinizin yapip öne sürdügünün karsiligidir" Allah kullar(in)a asla zulmetmez

183- "Atesin yiyecegi bir kurban getirmedikçe hiç bir peygambere iman etmeyecegimize dair Allah bize ahidde bulundu" diyenlere de ki: "Benden önce size bazi peygamberler açik belgelerle ve sizin dediginiz seyle geldi Eger dogru insanlarsaniz, ya onlari niçin öldürdünüz?"

184- Eger seni yalanladilarsa, senden önce açik deliller, hikmetli sayfalar ve aydinlatici kitap getiren peygamberler de yalanlanmisti

185- Her canli ölümü tadacaktir Kiyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir Kim cehennemden uzaklastirilip cennete konursa o, gerçekten kurtulusa ermistir Dünya hayati, aldatici zevkten baska birsey degildir

186- Muhakkak siz, mallariniz ve canlariniz hususunda imtihan olunacaksiniz Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak kosanlardan size eziyet verici bir çok söz isiteceksiniz Eger sabreder ve Allah'dan geregi gibi korkarsaniz, süphesiz iste bu azmi gerektiren islerdendir

187- Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açiklayacaksiniz, onu gizlemiyeceksiniz" diye söz almisti Onlar ise bunu kulak ardi ettiler ve onu az bir dünyaliga degistiler Yaptiklari bu alisveris ne kadar kötüdür

188- O yaptiklarina sevinen ve yapmadiklari seylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarini) sanma! Onlarin azaptan kurtulacaklarini da sanma! Onlar için can yakici bir azap vardir

189- Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir Allah her seye kâdirdir

190- Göklerin ve yerin yaratilisinda, gece ile gündüzün birbiri ardinca gelip gidisinde selim akil sahipleri için gerçekten açik, ibretli deliller vardir

191- Onlar ayaktayken, otururken ve yanlari üzerine yatarken Allah'i anarlar; göklerin ve yerin yaratilisi üzerinde düsünürler Ve "Rabbimiz! Sen bunu bos yere yaratmadin, Sen yücesin, bizi atesin azabindan koru" derler

192- "Rabbimiz! Sen kimi cehennem atesine sokarsan onu rezil etmissindir Zalimlerin hiç yardimcilari yoktur"

193- "Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çagiran bir davetçi isittik, hemen iman ettik Rabbimiz! Günahlarimizi bagisla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermis kullarinla beraber yanina al"

194- "Rabbimiz! bize peygamberlerine vaad ettigini ver, kiyamet günü bizi rezil etme Muhakkak sen verdigin sözden dönmezsin"

195- Rableri onlara su karsiligi verdi: "Ben, erkek olsun, kadin olsun, sizden, hiçbir çalisanin amelini zayi etmeyecegim Sizler birbirinizdensiniz Göç edenler, yurtlarindan çikarilanlar, yolumda eziyet edilenler, savasanlar ve öldürülenler Onlarin günahlarini elbette örtecegim ve Allah katindan bir mükafat olmak üzere, onlari altindan irmaklar akan cennetlere de koyacagim En güzel mükafat Allah katindadir"

196- Kâfirlerin diyar diyar dolasmalari sakin seni aldatmasin

197- Bu, az bir geçimliktir Sonra onlarin varacaklari yer cehennemdir Ne kötü bir yataktir orasi!

198- Fakat Rablerinden geregince korkanlar için altlarindan irmaklar akan cennetler vardir Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katindan agirlanacaklardir Iyiler için Allah katindakiler daha hayirlidir

199- Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a inanirlar, size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a boyun egerek inanirlar Allah'in âyetlerini az bir degere degismezler Onlarin mükafati da Allah katindadir Süphesiz Allah, hesabi çabuk görendir

200- Ey iman edenler! Sabredin, düsmanlariniza karsi sebat gösterin, nöbet beklesin, Allah'dan geregince korkun ki, kurtulusa eresiniz


ANKEBUT


Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm, Mîm

2- Insanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "Iman ettik" demeleriyle birakilivereceklerini mi sandilar?

3- Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmisizdir Elbette Allah, dogrulari ortaya çikaracak, yalancilari da mutlaka ortaya koyacaktir

4- Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandilar? Ne kadar kötü (ve yanlis) hüküm veriyorlar!

5- Her kim Allah'a kavusmayi umuyorsa bilsin ki, Allah'in tayin ettigi o vakit elbette gelecektir O her seyi isiten ve bilendir

6- Cihad eden ancak kendisi için cihad etmis olur Süphesiz Allah, âlemlerden müstagnidir

7- Iman edip iyi isler yapanlarin kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptiklarinin daha güzeli ile karsilik veririz

8- Biz insana, ana babasina iyi davranmasini tavsiye etmisizdir Eger onlar, seni, hakkinda bilgin olmayan bir seyi (körü körüne) bana ortak kosman için zorlarlarsa, onlara itaat etme Dönüsünüz ancak banadir O zaman, size yapmis olduklarinizi haber verecegim

9- Iman edip iyi isler yapanlari, muhakkak salihler (zümresi) içine katariz

10- Insanlardan kimi vardir ki, "Allah'a inandik" der; fakat Allah ugrunda eziyete ugratildigi zaman, insanlarin iskencesini Allah'in azabi gibi tutar Halbuki Rabbinden bir yardim gelecek olsa, mutlaka, "Dogrusu biz de sizinle beraberdik" derler Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen degil midir?

11- Allah, elbette (O'na gönülden) iman edenleri de, iki yüzlüleri de bilir

12- Kâfirler, iman edenlere, "Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarinizi biz yüklenelim" derler Halbuki onlarin hiçbir günahini yüklenecek degillerdir Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler

13- (Fakat gerçek su ki) elbette kendi yüklerini, kendi yükleriyle birlikte nice yükleri (baskalarini saptirmanin vebalini) tasiyacaklar ve uydurup durduklari seylerden kiyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir

14- Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yil onlarin arasinda kaldi Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayiverdi

15- Fakat biz onu ve gemidekileri kurtardik ve bunu âlemlere bir ibret yaptik

16- Ibrahim'i de gönderdik O kavmine söyle demisti: "Allah'a kulluk edin, O'na karsi gelmekten sakinin Eger bilmis olsaniz bu sizin için daha hayirlidir"

17- "Siz Allah'i birakip sadece birtakim putlara tapiyor, asilsiz sözler uyduruyorsunuz Bilmelisiniz ki, Allah'i birakip da taptiklariniz, size rizik veremezler O halde rizki Allah katinda arayin O'na kulluk edin Ancak O'na döndürüleceksiniz"

18- Eger (size teblig edileni) yalan sayarsaniz, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymislardi Peygambere düsen yalniz açik bir tebligdir

19- Allah'in mahlukunu ilk bastan nasil yarattigini, sonra bunu tekrarladigini görmediler mi? Süphesiz bu, Allah'a göre kolaydir

20- De ki: "Yeryüzünde gezip dolasin da, Allah ilk bastan nasil yaratmis bakin Iste Allah bundan sonra (ayni sekilde) ahiret hayatini da yaratacaktir" Gerçekten Allah her seye kadirdir

21- O, diledigine azab eder, diledigine rahmet eder Ancak O'na döndürüleceksiniz

22- Siz ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah'i) aciz birakamazsiniz Allah'tan baska bir dost ve yardimci da bulamazsiniz

23- Allah'in âyetlerini ve O'na kavusmayi inkâr edenler var ya, iste onlar benim rahmetimden ümitlerini kesmislerdir ve onlar için acikli bir azab vardir

24- Kavminin (Ibrahim'e) cevabi ise, "Onu öldürün, yahut yakin!" demelerinden ibaret oldu Ama Allah onu atesten kurtardi Dogrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardir

25- (Ibrahim onlara) dedi ki: "Siz, sirf aranizdaki dünya hayatina has muhabbet ugruna Allah'i birakip birtakim putlar edindiniz Sonra kiyamet günü (geldiginde) ise, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir Varacaginiz yer cehennemdir Ve hiç yardimciniz da yoktur"

26- Bunun üzerine ona sadece Lut iman etti (Ibrahim) de dedi ki: "Ben Rabbime hicret edecegim Süphe yok ki O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir"

27- O'na Ishak ve Yakub'u bagisladik Peygamberligi ve kitaplari, onun soyundan gelenlere verdik Onu dünyada mükafatlandirdik Süphesiz o, ahirette de salihler (zümresin)dendir

28- Lut'u da gönderdik O kavmine demisti ki: "Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadigi bir hayasizligi yapiyorsunuz!"

29- "(Bu ilâhî ikazdan sonra) siz, ille de erkeklere yaklasacak, yol kesecek ve toplantilarinizda edepsizlik yapacak misiniz?" Kavminin cevabi ise, söyle demelerinden ibaret oldu: "Dogru söyleyenlerden isen Allah'in azabini getir bize!"

30- (Lut "Ey Rabbim! Su fesatçilar güruhuna karsi bana yardim eyle" dedi

31- Elçilerimiz Ibrahim'e (iki ogul verecegimize dair) müjdeyi getirdiklerinde söyle dediler: "Biz bu memleket halkini helak edecegiz Çünkü oranin halki zalim kimselerdir"

32- (Ibrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Söyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulundugunu çok iyi biliyoruz Onu ve ailesini elbette kurtaracagiz Yalniz karisi müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasindadir "

32- (Ibrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Söyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulundugunu çok iyi biliyoruz Onu ve ailesini elbette kurtaracagiz Yalniz karisi müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasindadir "

33- Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar hakkinda tasalandi Ve onlar(i düsünmesi) sebebiyle takatten düstü O'na: "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracagiz Yalniz (azabda) kalacaklar arasinda bulunan karin müstesna" dediler

34- "Biz süphesiz bu memleket halkinin üzerine, yoldan çikmalarina karsilik (feci) bir azab indirecegiz"(dediler)

35- Andolsun ki biz, aklini kullanacak bir kavim için oradan apaçik bir ibret nisanesi birakmisizdir

36- Medyen'e de kardesleri Suayb'i gönderdik ve Suayb, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit baglayin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin!" dedi

37- Fakat onu yalancilikla itham ettiler Derken, kendilerini bir sarsinti yakalayiverdi ve yurtlarinda diz üstü çökekaldilar

38- Ad ve Semud'u da (helak ediverdik) Sizin için, (onlarin basina nelerin geldigi) oturduklari yerlerden apaçik anlasilmaktadir Seytan onlara

yaptiklari isleri güzel gösterip onlari dogru yoldan çikardi Oysa bakip görebilecek durumdaydilar

39- Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'i da (helak ettik) Andolsun ki, Musa onlara apaçik deliller getirmisti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamislardi Halbuki (azabimizi asip ) geçebilecek degillerdi

40- Nitekim onlardan herbirini günahlari sebebiyle suç üstü yakaladik: Kiminin üzerine taslar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda bogduk Allah onlara zulmetmiyor, asil onlar kendilerine yazik ediyorlardi

41- Allah'tan baska dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümcegin durumu gibidir Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek

yuvasidir Keske bilselerdi

42- Allah, onlarin kendisini birakipta hangi seye yalvardiklarini süphesiz ki bilir O mutlak güç ve hikmet sahibidir

43- Iste biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onlari ancak bilenler düsünüp anlayabilir

44- Allah gökleri ve yeri hak olarak yaratti Süphesiz bunda, iman edenler için bir nisane bulunmaktadir

45- Sana vahyedilen Kitabi oku ve namazi kil Muhakkak ki namaz hayasizliktan ve kötülükten alikoyar Allah'i anmak elbette en büyük ibadettir Allah yaptiklarinizi bilir

46- Içlerinden zulmedenleri bir yana, ehl-i kitapla ancak, en güzel yoldan

mücadele edin ve deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik Bizim ilâhimiz da, sizin ilâhiniz da birdir ve biz O'na teslim olmusuzdur"

47- (Resulüm!) Iste sana (önceki kitaplari tasdik eden) bu kitabi indirdik Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar Sunlardan da ona iman eden nice kimseler vardir Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder

48- Sen bundan önce, ne bir yazi okur, ne de elinle onu yazardin Öyle olsaydi, batila uyanlar kusku duyarlardi

49- Hayir, o (Kur'ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçik âyetlerdir Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder

50- "Ona Rabbinden (baskaca) mucize indirilmeli degil miydi?" derler Cevaben de ki: "Mucizeler ancak Allah'in katindadir Ben ise sadece apaçik bir uyariciyim"

51- Sana indirdigimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ögüt vardir

51- Sana indirdigimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ögüt vardir

52- De ki: Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter O, göklerde ve yerde ne varsa bilir Batila inanip inkâr edenler var ya, iste ziyana ugrayacaklar onlardir

53- Senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar Eger önceden tayin edilmis bir vade olmasaydi, azab elbette onlara gelip çatmisti Fakat yine de, hiç farkina varmadiklari bir sirada o kendilerine mutlaka gelecektir

54- (Evet) senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar Halbuki cehennem, hiç süpheleri olmasin, kâfirleri kusatacaktir

55- O günde azap, onlari hem üstlerinden, hem ayaklarinin altindan saracak ve Allah (onlara), "Yaptiklarinizin cezasini tadin!" diyecektir

56- Ey iman eden kullarim! Süphesiz benim yarattigim yeryüzü genistir O halde yalniz bana kulluk edin

57- Her can ölümü tadacaktir Sonunda bize döndürüleceksiniz

58- Iman edip güzel isler yapanlari, (evet) muhakkak ki onlari, altlarindan irmaklar akan ve içinde ebedî kalacaklari cennet kösklerine yerlestirecegiz (Böyle iyi) isler yapanlarin mükafati ne güzeldir!

59- Ki onlar, sabretmis olup yalniz Rablerine güvenip dayanmaktadirlar

60- Nice hayvanlar var ki, rizkini (biriktirip yaninda) tasimiyor Çünkü onlarin da, sizin de rizkinizi Allah veriyor O, her seyi isitir ve bilir

61- Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, günesi ve ayi buyrugu altinda tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler O halde nasil (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?

62- Allah, kullarindan diledigine rizki bol bol verir, diledigine de kisar Süphesiz Allah, her seyi hakkiyla bilendir

63- Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardindan

yeryüzünü canlandiran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah " derler De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur Fakat çoklari akillarini kullanmazlar

64- Bu dünya hayati sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir Ahiret yurduna gelince, iste asil hayat odur Keske bilmis olsalardi

65- Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalniz O'na has kilarak (ihlasla) Allah'a yalvarirlar Fakat onlari salimen karaya çikarinca, bir bakarsin ki, (Allah'a) ortak kosmaktadirlar

66- Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalim! Ama yakinda bilecekler

67- Çevrelerinde insanlar kapilip götürülürken (öldürülürken, ya da esir edilirken), bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptigimizi görmediler mi? Hâlâ batila inanip Allah'in nimetine nankörlük mü ediyorlar?

68- Allah'a karsi yalan uyduran, yahut kendisine hak gelmisken onu yalan sayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirlere yer mi yok?

69- Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarimiza eristirecegiz Hiç süphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir


ARAF


Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, lâm, mîm, sâd

2- (Bu,) sana indirilen bir Kitab'tir Onunla (insanlari) uyarman ve inananlara ögüt (vermen) hususunda gögsünde bir sikinti olmasin

3- (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan baska dostlara uymayin Ne kadar da az ögüt aliyorsunuz!

4- Nice kentler helak ettik Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabimiz onlara geliverdi

5- Azabimiz onlara geldiginde "Biz gerçekten zalimlermisiz!" demelerinden baska yalvarislari kalmadi

6- Kendilerine elçi gönderilmis olanlara da soracagiz, gönderilen elçilere de soracagiz

7- Ve elbette onlara, olan-biten herseyi bir bilgi ile anlatacagiz; çünkü biz onlardan uzak degiliz

8- O gün (amelleri tartacak) terazi haktir Kimin (sevap) tartilari agir gelirse, iste onlar kurtulanlardir

9- Kimin (sevap) tartilari hafif gelirse, iste onlar da âyetlerimize haksizlik etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardir

10- Dogrusu Biz sizi yeryüzünde, yerlestirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az sükrediyorsunuz!

11- Sizi yarattik, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: "Âdem'e secde edin" dedik; hepsi secde ettiler, yalniz Iblis, secde edenlerden olmadi

12- (Allah) buyurdu: "Sana emrettigim zaman, seni secde etmekten alikoyan nedir?" (Iblis): "Ben, dedi, ondan hayirliyim; beni atesten yarattin, onu çamurdan yarattin"

13- (Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin degildir Çik, çünkü sen asagiliklardansin"

14- (Iblis) dedi: (Bari) bana (insanlarin) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver"

15- (Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmislerdensin"

16- "Öyleyse, dedi, beni azdirmana karsilik, and içerim ki, ben de onlar(i saptirmak) için senin dogru yolunun üstüne oturacagim"

17- "Sonra (onlarin) önlerinden arkalarindan, saglarindan sollarindan onlara sokulacagim ve sen, çoklarini sükredenlerden, bulmayacaksin"

18- (Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmis ve kovulmus olarak oradan çik And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracagim"

19- (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem! Sen ve esin cennette durun, dilediginiz yerden yeyin; fakat su agaca yaklasmayin, yoksa zalimlerden olursunuz"

20- Derken onlarin, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fisildadi: "Rabbiniz, baska bir sebepten dolayi degil, sirf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalicilardan olursunuz diye sizi su agaçtan men etti" dedi

21- Ve onlara: "Elbette ben size ögüt verenlerdenim" diye de yemin etti

22- Böylece onlari aldatarak asagi sarkitti (önceki mevkilerinden indirdi) Agaci(n meyvesini) tadinca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarini üst üste yamayip üzerlerini örtmege basladilar Rableri onlara seslendi: "Ben sizi o agaçtan men etmedim mi ve seytan size apaçik düsmandir, demedim mi?"

23- Dediler ki: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eger bizi bagislamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana ugrayacaklardan oluruz!"

24- (Allah) buyurdu: "Birbirinize düsman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalip geçinmeniz gerekmektedir"

25- "Orada yasayacaksiniz, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çikarilacaksiniz!" dedi

26- Ey Âdemogullari, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik Hayirli olan, takva elbisesidir Iste bu(nlar), Allah'in âyetlerindendir, belki düsünüp ögüt alirlar

27- Ey Âdemogullari Seytan, ana babanizi, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çikardigi gibi, sizi de (sasirtip) bir belaya düsürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onlari göremeyeceginiz yerden sizi görürler Biz, seytanlari, inanmayanlarin dostu yaptik

28- Onlar bir kötülük yaptiklari zaman: "Babalarimizi bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti" derler De ki: "Allah kötülügü emretmez Allah'a karsi bilmediginiz seyleri mi söylüyorsunuz?"

29- De ki: "Rabbim bana adaleti emretti Her mescidde yüzünüzü O'na dogrultun ve dini yalniz kendisine has kilarak O'na yalvarin Ilkin sizi yarattigi gibi yine O'na döneceksiniz"

30- (O) bir toplulugu dogru yola iletti, bir topluluga da sapiklik hak oldu Çünkü onlar, seytanlari Allah'tan baska dostlar tuttular ve kendilerinin de dogru yolda olduklarini saniyorlar

31- Ey Âdemogullari! Her mescide gidisinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez

32- De ki: "Allah'in kullari için çikardigi zinetleri ve tertemiz riziklari kim haram kilmis?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatinda inananlar içindir, kiyamet gününde de yalniz onlara mahsustur" Iste böylece biz âyetleri bilen bir topluluga uzun uzun açikliyoruz

33- De ki: "Rabbim, sadece fuhsiyati, onun açik ve gizli olanini, günahlari, haksiz yere isyani, haklarinda hiç bir delil indirmedigi seyleri Allah'a ortak kosmanizi ve Allah hakkinda bilmediginiz seyleri söylemenizi yasaklamistir"

34- Her ümmetin bir eceli vardir O ecel geldiginde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler

35- Ey Âdemogullari! Size içinizden peygamberler gelip âyetlerimi anlattiklarinda, kim Allah'tan korkar ve kendini düzeltirse, iste onlar için korku yoktur Onlar üzülmeyeceklerdir de

36- Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karsi büyüklük taslarsa, iste onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardir

37- Allah'a karsi yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri erisir Canlarini alacak elçilerimiz gelince onlara: "Allah'tan baska taptiklariniz nerede?" derler Onlar: "O taptiklarimiz bizden sapip ayrildilar" derler Böylece kendilerinin kâfir olduklarina bizzat sahitlik ederler

38- Allah onlara: "Sizden önce geçmis cin ve insan topluluklariyla beraber cehennem atesine girin!" der Cehenneme giren her ümmet kendi din kardesine lanet eder Nihayet hepsi oraya toplandiginda, sonrakiler öncekiler hakkinda derler ki: "Rabbimiz ! Iste sunlar bizi dogru yoldan saptirdi Onlara cehennem atesinden kat kat azab ver" Allah der ki: "Herkesin azabi kat kattir, fakat siz bilemezsiniz"

39- Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden bir üstünlügünüz yoktur O halde yaptiklarinizdan dolayi azabi tadin"

40- Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, iste onlara gögün kapilari açilmayacak ve deve (veya halat) igne deliginden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir Iste suçlulari böyle cezalandiririz

41- Onlara cehennemde atesten bir yatak, üstlerine de (atesten) örtüler vardir Biz zalimleri iste böyle cezalandiririz

42- Iman edenler ve iyi amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir sey teklif etmeyiz iste onlar cennet ehlidir ve orada ebedî olarak kalacaklardir

43- Orada kalblerinde bulunan kini çikarip atariz Onlarin altlarindan irmaklar akar "Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun Eger Allah bizi dogru yola sevk etmeseydi biz dogru yola erisemezdik Süphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçegi getirmisler" derler Onlara söyle seslenilir: "Iste size cennet! Yaptiklariniza karsilik buna varis oldunuz"

44- Cennet ehli, cehennem ehline: "Rabbimizin bize vaad ettigini gerçek bulduk Siz de Rabbinizin size vaad ettigini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler Onlar da "evet" derler Bunun üzerine aralarinda bir çagirici söyle seslenir: "Allah'in laneti zalimler üzerine olsun!

45- Onlar, Allah'in yolundan men ederler ve onu egriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi"

46- Cennetliklerle cehennemlikler arasinda bir perde vardir A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarindan taniyan kisiler vardir Bunlar cennetliklere: "selâm olsun size" diye seslenirler Bunlar henüz cennete girmemis, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir

47- Gözleri cehennemlikler tarafina çevrilince de :"Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler

48- A'raftakiler yüzlerinden tanidiklari kisilere seslenerek söyle derler: "Ne toplulugunuz, ne de büyüklük taslamaniz, size hiç bir yarar saglamadi"

49- "Allah onlari hiç bir rahmete erdirmiyecek, diye yemin ettiginiz kimseler bunlar miydi?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artik size ne korku vardir, ne de siz üzüleceksiniz" derler

50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akitin veya Allah'in size verdigi riziktan bize de verin" diye seslenirler Cennettekiler de: "Allah, bunlarin ikisini de kâfirlere haram kildi" derler

51- Onlar ki, dinlerini bir eglence ve oyun yerine koydular ve dünya hayati kendilerini aldatti Onlar, bugüne kavusacaklarini nasil unuttular ve âyetlerimizi nasil inkâr ettilerse, biz de bugün onlari öyle unuturuz

52- Gerçekten onlara, bilgiye göre açikladigimiz, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap getirdik

53- Ille onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldigi (verdigi haberler ortaya çiktigi) gün, önceden onu unutmus olanlar derler ki: "Dogrusu Rabbimizin elçileri gerçegi getirmis Simdi bizim sefaatçilerimiz var mi ki bize sefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptiklarimizdan baskasini yapalim?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurduklari seyler kendilerinden sapti, kaybolup gitti

54- Süphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra Ars üzerine hükümran oldu O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; günes, ay ve yildizlar emrine âmâdedir Iyi biliniz ki yaratma ve emir O'nundur Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir

55- Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin Çünkü O, haddi asanlari sevmez

56- Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayin O'na, korkarak ve rahmetini umarak dua edin Muhakkak ki Allah'in rahmeti, iyilik edenlere yakindir

57- Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarlari gönderen O'dur O rüzgarlar, yagmur yüklü bulutlari yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yagmur yagdirir ve onunla her çesit ürünü yetistiririz Iste Biz, ölüleri de böyle diriltiriz Gerekir ki düsünür, ibret alirsiniz

58- Güzel memleketin bitkisi, Rabbinin izniyle çikar; kötü olandan ise yararsiz bitkiden baska bir sey çikmaz Iste biz, sükreden bir toplum için âyetleri böyle açiklariz

59- Andolsun ki Nûh'u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Dogrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabindan korkuyorum"

60- Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçik bir sapiklik içinde görüyoruz"

61- (Nûh) dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapiklik yok, ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir elçiyim"

62- "Size Rabbimin gönderdigi gerçekleri duyuruyorum, size ögüt veriyorum ve Allah tarafindan, sizin bilmediginiz seyleri biliyorum"

63- (Allah'in azabindan) sakinip da rahmete nail olmaniz için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasitasiyla size bir zikir(kitap) gelmesine sastiniz mi?"

64- O'nu yalanladilar, biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanlari kurtardik, âyetlerimizi yalanlayanlari bogduk! Çünkü onlar, kalb gözleri körlesmis bir kavim idiler

65- Âd (kavmin)e de kardesleri Hûd'u (gönderdik): "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur (O'na karsi gelmekten) sakinmaz misiniz?" dedi

66- Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni bir çilginlik içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancilardan saniyoruz"

67- (Hûd), "Ey kavmim! Bende çilginlik yok, ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir elçiyim" dedi

68- "Size Rabbimin gönderdigi gerçekleri teblig ediyorum ve ben sizin için güvenilir bir ögütçüyüm"

69- "Sizi uyarmasi için içinizden bir adam araciligi ile, size bir zikir gelmesine sastiniz mi? Düsünün ki (Allah) sizi, Nûh kavminden sonra, onlarin yerine hâkimler yapti ve yaratilista sizi onlardan üstün kildi Allah'in nimetlerini hatirlayin ki, kurtulusa eresiniz"

70- Dediler ki: "Ya, demek sen tek Allah'a kulluk edelim ve atalarimizin taptiklarini birakalim diye mi (bize) geldin? Eger dogrulardan isen bizi tehdit ettigin (o azabi) bize getir!"

71- (Hûd) dedi ki: "Artik size Rabbinizden bir azap ve bir hisim inmistir Haklarinda Allah'in hiç bir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarinizin taktigi kuru isimler hususunda benimle tartisiyor musunuz? Bekleyin öyleyse, süphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!

72- Onu ve onunla beraber olanlari rahmetimizle kurtardik ve âyetlerimizi yalanlayip da iman etmeyenlerin kökünü kestik

73- Semûd kavmine de kardesleri Sâlih'i (gönderdik): "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Size Rabbinizden açik bir delil geldi Iste su, Allah'in devesi, size bir mucizedir; birakin onu Allah'in yeryüzünde yesin (içsin), sakin ona bir kötülük etmeyin, yoksa sizi aci bir azap yakalar"

74- Düsünün ki (Allah) Âd'dan sonra sizi hükümdarlar kildi Ve yer yüzünde sizi yerlestirdi: O'nun düzlüklerinde saraylar yapiyorsunuz, daglarinda evler yontuyorsunuz

Artik Allah'in nimetlerini hatirlayin da yeryüzünde fesatçilar olarak karisiklik çikarmayin

75- Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler, içlerinden zayif görünen müminlere: "Siz, dediler, Sâlih'in, gerçekten Rabbi tarafindan gönderildigini biliyor musunuz?" (Onlar da): "(Evet), dogrusu biz onunla gönderilene inananlariz!" dediler

76- Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandiginizi inkâr edenleriz!" dediler

77- Derken disi deveyi bogazladilar ve Rablerinin buyrugundan disari çiktilar; "Ey Sâlih, eger hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettigin (o azabi) bize getir! "dediler

78- Bunun üzerine hemen onlari, o sarsinti yakaladi, yurtlarinda diz üstü çökekaldilar

79- Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve söyle dedi: "Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiligini teblig ettim ve size ögüt verdim, fakat siz ögüt verenleri sevmiyorsunuz"

80- Lût'u da (peygamber olarak) gönderdik Kavmine dedi ki: "Sizden önce âlemlerden hiç birinin yapmadigi fuhusu mu yapiyor sunuz?

81- Çünkü siz kadinlari birakip da sehvetle erkeklere gidiyorsunuz Belki de siz haddi asan bir kavimsiniz

82- Kavminin cevabi: "Onlari (Lût'u ve taraftarlarini) kentinizden çikarin, çünkü onlar, fazla temizlenen insanlarmis! "demelerinden baska bir sey olmadi

83- Biz de onu ve ailesini kurtardik, yalniz karisi(ni kurtarmadik) çünkü o, geride kalanlardan oldu

84- Ve üzerlerine bir (azab) yagmuru yagdirdik Bak ki günahkârlarin sonu nasil oldu!

85- Medyen'e de kardesleri Suayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baska bir ilâhiniz yoktur Size Rabbinizden açik bir delil geldi: Ölçüyü ve tartiyi tam yapin, insanlarin esyalarini eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayin; eger inanan (insan)lar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir!"

86- Tehdit ederek, inananlari Allah yolundan alikoyarak ve o yolun egriligini arayarak öyle her yolun basinda oturmayin Düsünün ki siz az idiniz de O sizi çogaltti Bakin ki bozguncularin sonu nasil olmustur

87- Eger içinizden bir grup benimle gönderilene inanir, bir grup da inanmazsa, Allah aramizda hükmedinceye kadar sabredin O, hüküm verenlerin en hayirlisidir

88- Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Su'ayb! Ya mutlaka seni ve seninle beraber inananlari kentimizden çikaririz, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki; "Istemesek de mi (bizi yurdumuzdan çikaracak veya dinimizden döndüreceksiniz?)"

89- (Andolsun ki), Allah bizi ondan (kâfirlikten) kurtardiktan sonra tekrar sizin dininize dönersek, Allah'a karsi iftira etmis oluruz Rabbimiz Allah'in dilemesi hali müstesna geri dönmemiz bizim için olacak sey degildir Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir Biz sadece Allah'a dayaniriz Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasinda adaletle hükmet Çünkü sen hükmedenlerin en hayirlisisin

90- Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Eger Su'ayb'a uyarsaniz o takdirde siz mutlaka ziyana ugrarsiniz"

91- Derken o (müthis) sarsinti onlari yakalayiverdi, yurtlarinda diz üstü çökekaldilar

92- Su'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarinda hiç senlik tutmamis gibi oldular Su'ayb'i yalanlayanlar var ya iste ziyana ugrayanlar, onlar oldular

93- (Su'ayb) onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim! dedi, ben size Rabbimin gönderdigi gerçekleri duyurdum ve size ögüt verdim, artik kâfir bir kavme nasil acirim?"

94- Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkini -yalvarip yakarsinlar diye mutlaka yoksulluk ve darlikla sikmisizdir

95- Sonra kötülügü degistirip yerine iyilik (bolluk) getirdik, nihayet çogaldilar ve: "Atalarimiza da böyle darlik ve sevinç dokunmustu" dediler ve hemen onlari, hiç farkinda olmadiklari bir sirada ansizin yakaladik

96- (O) ülkelerin halki inanip (Allah'in azabindan) korunsalardi, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardik; fakat yalanladilar, biz de onlari kazandiklariyla yakaladik

97- Acaba o ülkelerin halki, geceleyin uyurlarken kendilerine azabimizin gelmeyeceginden emin mi idiler?

98- Yoksa o ülkelerin halki, kusluk vakti eglenirlerken onlara azabimizin gelmeyeceginden emin mi idiler?

99- Allah'in tuzagindan (kurtulacaklarina) emin mi oldular? Ziyana ugrayan topluluktan baskasi, Allah'in tuzagindan emin olmaz

100- Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne vâris olanlara hâlâ su gerçek belli olmadi mi ki: Eger biz dileseydik onlari da günahlarindan dolayi musibetlere ugratirdik! Biz onlarin kalplerini mühürleriz de onlar (gerçekleri) isitmezler

101- Iste o ülkeler ki, sana onlarin haberlerinden bir kismini anlatiyoruz Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçik deliller (mucizeler) getirmislerdi Fakat önceden yalanladiklari gerçeklere iman edecek degillerdi Iste o kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler

102- Onlarin çogunda, sözde durma (diye bir sey) bulamadik Gerçek su ki, onlarin çogunu yoldan çikmis bulduk

103- Sonra onlarin arkasindan Musa'yi mucizelerimizle Firavun'a ve topluluguna gönderdik Tuttular o mucizeleri inkâr ettiler Ettiler de bak, o bozguncularin âkibetleri nasil oldu!

104- Musa: "Ey Firavun! Bil ki ben âlemlerin Rabbi tarafindan gönderilmis bir peygamberim" dedi

105- Allah'a karsi ilk görevim, hak olandan baska bir sey söylemememdir Gerçekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artik Israilogullarini benimle gönder

106- Firavun: "Eger bir mucize getirdiysen ve eger dogru söyleyenlerden isen onu göster" dedi

107- Bunun üzerine Musa, asâsini yere birakiverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi

108- Ve Musa elini koynundan çikariverdi, eli bembeyaz olmus, bakanlarin gözünü kamastiriyordu

109- Firavun'un kavminden ileri gelenler, "Muhakkak bu çok bilgili bir sihirbazdir" dediler

110- O, sizi yurdunuzdan çikarmak istiyor (Firavun): "O halde siz ne diyorsunuz?" dedi

111- Onlar da "onu ve kardesini beklet, sehirlere de toplayicilar gönder" dediler

112- "Bütün bilgiç sihirbazlari sana getirsinler"

113- O sihirbazlar Firavun'a geldiler: "Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat var degil mi?" dediler

114- "Evet" dedi (Firavun), "Üstelik o zaman benim yakinlarimdan olacaksiniz"

115- Sihirbazlar, Musa'ya: "Ey Musa! Önce sen mi hünerini ortaya koyacaksin, yoksa biz mi?" dediler

116- Musa, "Siz atin" dedi Atacaklarini atinca herkesin gözünü büyülediler ve onlari dehsete düsürdüler Dogrusu büyük bir sihir gösterdiler

117- Biz de Musa'ya "Sen de asâni birakiver" diye vahyettik Birdenbire asâ, onlarin bütün uydurduklarini yakalayip yutuverdi

118- Artik hakikat ortaya çikmis ve onlarin bütün yaptiklari bosa gitmisti

119- Orada maglup olmus ve küçük düsmüslerdi

120- Sihirbazlar hep birden secdeye kapandilar

121- "Âlemlerin Rabbine iman ettik" dediler

122- "Musa'nin ve Harun'un Rabbine"

123- Firavun: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha!" dedi "Süphesiz bu bir hiledir, siz bunu sehirde kurmussunuz, yerli halki oradan çikarmak istiyorsunuz, sonra anlayacaksiniz!"

124- "Ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama kestirecegim, sonra da bilin ki, sizi astiracagim"

125- Onlar da: "Süphesiz o takdirde biz Rabbimize dönecegiz" dediler

126- "Senin bize kizman da sirf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayidir Ey Rabbimiz! Üzerimize sabir yagdir ve canimizi müslüman olarak al" derler

127- Firavun kavminin ileri gelenleri dediler ki: "Seni ve ilâhlarini terketsinler de yeryüzünde fesat çikarsinlar diye mi Musa'yi ve kavmini serbest birakacaksin?" Firavun da dedi ki: "Onlarin ogullarini öldürecegiz, kizlarini sag birakacagiz ve onlar üzerinde kahredici bir üstünlüge sahibiz"

128- Musa, kavmine dedi ki: "Allah'in yardimini ve lütfunu isteyin ve sabir gösterin Süphesiz ki yeryüzü Allah'indir Kullarindan diledigini ona mirasçi kilar Sonunda kurtulus müttakilerindir"

129- Kavmi de dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de eziyet gördük, sen geldikten sonra da" Musa dedi ki: "Umulur ki, Rabbiniz düsmanlarinizi helak edip de sizi yeryüzünde halife kilacaktir ve sizin nasil isler yaptiginiza bakacaktir"

130- Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kitlik ve gelir noksanligi içinde tutup kivrandirdik ki, düsünüp ibret alsinlar

131- Fakat kendilerine iyilik geldigi zaman, iste bu bizim hakkimizdir, dediler, baslarina bir kötülük gelince de, iste bu Musa ile yanindakilerin ugursuzlugu yüzünden, dediler Iyi bilin ki, onlarin ugursuzlugu Allah katindandir Lâkin çogu bunu bilmezler

132- "Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak degiliz," dediler

133- Biz de kudretimizin ayri ayri alâmetleri olmak üzere baslarina tufan, çekirge, hasereler, kurbagalar ve kan gönderdik, yine inad edip direndiler ve çok mücrim (suçlu) bir kavim oldular

134- Ne zaman ki, azap üzerlerine çöktü, dediler ki, "Ey Musa! Bizim için Rabbine dua et, sana olan ahdi hürmetine eger bizden bu azabi kaldirir uzaklastirirsan, yemin olsun ki, sana kesinlikle iman edecegiz Ve Israilogullarini seninle birlikte gönderecegiz"

135- Ne zaman ki, belli bir süreye kadar onlardan azabi kaldirdik, derhal yeminlerini bozdular

136- Biz de, âyetlerimizi inkâr ettikleri ve onlara kulak vermedikleri için kendilerinden intikam aldik da hepsini denizde bogduk

137- Ve o hirpalanip ezilmekte olan kavmi de yeryüzünün, bereketle donattigimiz dogusuna ve batisina mirasçi yaptik Ve böylece Rabbinin, Israilogullarina olan o güzel vaadi, sabirlari yüzünden gerçeklesti Biz de Firavun ile kavminin yapageldikleri sanat eserlerini ve diktikleri binalari yerle bir ettik

138- Ve Israilogullarinin denizden geçmelerini sagladik? Derken bir kavme vardilar ki, onlar, kendilerine mahsus bir takim putlara tapiyorlardi Dediler ki; Ey Musa! Onlarin tanrilari gibi, sen de bize bir tanri yap! Musa da onlara dedi ki: Siz gerçekten cahillik eden bir kavimsiniz

139- Çünkü o gördüklerinizin içinde bulunduklari din, yok olmaya mahkûmdur ve bütün yaptiklari batildir

140- Sizi âlemlere üstün kilan Allah oldugu halde, ben size O'ndan baska ilâh mi arayayim! dedi

141- Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardigimiz zaman, hatirlasaniza, size azabin kötüsünü yapiyorlardi; ogullarinizi öldürüyorlar, kizlarinizi sag birakiyorlardi Bunda sizin için Rabbiniz tarafindan büyük imtihan vardi

142- Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikati (tayin ettigi vakit) tam kirk gece oldu Musa, kardesi Harun'a söyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, islaha çalis ve bozguncularin yolundan gitme!

143- Ne zaman ki, Musa, mikatimiza geldi, Rabbi ona kelâmiyla ihsanda bulundu "Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayim sana" dedi Rabbi ona buyurdu ki; "Beni katiyyen göremezsin ve lâkin daga bak, eger o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin" Daha sonra Rabbi

daga tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygin düstü Ayilip kendine gelince, "Sen sübhansin", "tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananlarin ilkiyim," dedi

144- Allah buyurdu: Ey Musa! Sana verdigim peygamberlikle ve kelâmimla seni insanlar üzerine seçkin kildim Sana verdigime siki saril ve sükredenlerden ol!

145- Ve onun için o levhalarda her seyden yazdik, nasihat ve hükümlerin ayrintilarina ait herseyi (belirttik) Haydi bunlara siki saril, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarilsinlar Size yakinda o fasiklarin yurdunu gösterecegim

146- Yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslayanlari, âyetlerimizi anlamaktan uzak tutacagim Onlar ki, bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler Dogru yolu görseler de o yolu tutup gitmezler Eger sapiklik yolunu görürlerse tutar onu izlerler Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmeyi âdet edinmisler ve onlardan hep gafil olagelmislerdir

147- Âyetlerimizi ve ahiretteki karsilasmayi inkâr edenlerin amelleri hepten bosa gitmistir Çekecekleri ceza kendi yaptiklarindan baskasi mi olacaktir?

148- Musa'nin arkasindan kavmi, tutmus süs takilarindan bögüren bir

buzagi heykeli edinmislerdi O buzaginin kendilerine bir söz söylemedigini ve bir yol gösteremedigini görmemisler miydi? Fakat yine de onu tanri edindiler ve zalimlerden oldular

149- Ne zaman ki, ellerine kiragi düsürüldü (yaptiklarina pisman oldular), o zaman sapitmis olduklarini gördüler "Yemin olsun ki; eger Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bagislamazsa, muhakkak biz kötü akibete düsenlerden olacagiz" dediler

150- Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndügünde söyle dedi: "Bana arkamdan ne kötü bir halef oldunuz! Rabbinizin emriyle dönüsümü beklemeden acele mi ettiniz?" Elindeki levhalari birakti ve kardesi Harun'u basindan tutarak kendine dogru çekmeye basladi Harun, "Ey anamin oglu!" dedi, "inan ki, bu kavim beni güçsüz buldu, az daha beni öldürüyorlardi, sen de bana böyle yaparak düsmanlari sevindirme ve beni bu zalim kavimle bir tutma"

151- Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Beni ve kardesimi bagisla! Bizi rahmetinin içine al Sen merhametlilerin en merhametlisisin"

152- Süphesiz o buzagiyi tanri edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatinda iken de bir zillet erisecektir Iste biz, iftiracilari böyle cezalandiririz

153- O kötü amelleri isleyip de sonra arkasindan tevbe ve iman edenler için hiç süphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir

154- Musa'nin öfkesi geçince levhalari aldi Onlardaki yazida, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardi

155- Bir de Musa, mîkatimiz için (tayin ettigimiz vakitte tevbe için) kavminden yetmis erkek seçti Ne zaman ki, bunlari o sarsinti yakaladi, iste o zaman Musa: "Rabbim! dedi, dileseydin

bunlari da, beni de daha önce helâk ederdin Simdi bizi, içimizdeki o beyinsizlerin yaptiklari yüzünden helâk mi edeceksin? O is de senin imtihanindan baska bir sey degildi Sen bu imtihanla diledigini sapiklikta birakir, diledigini de hidayete erdirirsin Bizim velimiz sensin Artik bizi bagisla, merhamet et, sen bagislayanlarin en hayirlisisin"

156- "Ve bize hem bu dünyada bir iyilik yaz, hem de ahirette Biz gerçekten de tevbe edip senin hidayetine döndük" Buyurdu ki, azabim var, onu diledigime isabet ettiririm, rahmetim de vardir , o ise her seyi kaplamis ve kusatmistir Onu da özellikle korunanlara, zekatini verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kilacagim

157- Onlar ki, o ümmî peygambere uyarlar, yanlarindaki Tevrat ve Incil'de yazilmis bulacaklari o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, o, onlara iyiyi emreder ve onlari kötülüklerden alikoyar, temiz ve hos seyleri kendilerine helâl kilar, murdar ve kötü seyleri de üzerlerine haram kilar, sirtlarindan agir yükleri indirir, üzerlerindeki baglari ve zincirleri kirar atar, iste o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygi gösteren, ona yardimci olan ve onun peygamberligi ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, iste asil murada eren kurtulmuslar onlardir

158- De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'in resulüyüm O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur O'ndan baska hiçbir ilâh yoktur Öldüren de, dirilten de O'dur Bundan dolayi gelin, Allah'a ve resulüne iman edin Allah'a ve Allah'in bütün kelâmlarina iman etmis bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidayete erebilesiniz

159- Musa'nin kavminden dogru yolu gösteren ve dogrulukla adalet yapan bir topluluk da vardi

160- Biz onlari oniki kabileye, o kadar ümmete ayirdik Ve kavmi kendisinden su istedigi zaman Musa'ya, elindeki asâ ile tasa vur, diye vahyettik, vurunca hemen o tastan oniki pinar akmaya basladi Halkin her biri su alacagi yeri iyice ögrendi Bulutu da üzerlerine gönderdik, gölgeledik Onlara kudret helvasi ve bildircin indirdik Size rizik olarak ihsan ettigimiz nimetlerin temizinden yiyiniz, dedik Onlar zulmü bize yapmadilar, lakin kendi kendilerine zulmediyorlardi

161- Ve o vakit onlara denilmisti ki; Su sehre yerlesin ve orada dilediginiz seylerden yiyin, "hitta" (günahlarimizi bagisla) deyin ve secde ederek kapisindan girin ki, suçlarinizi bagislayalim Iyilere nimetlerimizi daha da arttiracagiz

162- Içlerinden bir kisim zalimler, sözü degistirdiler, kendilerine söylenenden baska sekle soktular Zulmü aliskanlik haline getirdikleri için biz de üzerlerine gökten azap yagdirdik

163- Bir de onlara, o deniz kiyisindaki sehrin basina gelenleri sor O sirada onlar cumartesi yasagina riayet etmiyorlardi Cumartesi günü baliklar akin akin geliyorlardi, yasak olmadigi gün gelmiyorlardi Yoldan çikip sapiklik yaptiklari için biz de onlari iste böyle siniyorduk

164- Içlerinden bir topluluk, "Allah'in helâk edecegi, ya da çetin bir azapla cezalandiracagi bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dedigi vakit, o uyarida bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafindan mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakinirlar diye"

165- Onlar yapilan bunca nasihati unuttuklari zaman, o kötülükten sakindiranlari kurtardik, o zalimleri de fena hareketlerinden dolayi siddetli bir azaba ugrattik

166- Böylece onlar kibre kapilip yasak kilinan seylerden vazgeçmeyince, biz de onlara, hor ve zelil maymunlar olun, dedik

167- O Vakit Rabbin iste su ahdi ilan edip bildirdi ki: Kiyamet gününe kadar onlara en kötü muameleyi yapacak olan kimseleri baslarina gönderecektir Muhakkak ki, Rabbin hizla cezalandirandir ve yine muhakkak ki O, çok affedici, çok merhametlidir

168- Ve onlari yeryüzünde birçok ümmetlere ayirdik Içlerinde iyi olanlari da vardi, olmayanlari da Onlari biz, bazan nimetlerle, bazan da musibetlerle imtihana çektik Sonunda belki hakka dönerler diye

169- Derken kitabi (Tevrat'i) miras alan bozuk bir nesil bunlarin yerini aldi Bize nasil olsa magfiret edilecek diyerek, su alçak dünya malini aliyorlar, yine onun gibi bir mal ve rüsvet gelse onu da alirlar Allah'a karsi haktan baska bir sey söylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabin hükmü üzere misak alinmamis miydi? Ve onun içindekileri okuyup ögrenmemisler miydi? Oysa ahiret yurdu Allah'tan korkanlar için daha hayirlidir Hâlâ aklinizi basiniza almayacak misiniz?

170- Kitaba sarilanlara ve namazi kilmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz

171- Hani bir zamanlar biz o dagi gölgelik gibi tepelerine çekmistik de üzerlerine düsüyor zannettikleri bir sirada demistik ki; "size verdigimiz kitabi kuvvetle tutun ve içindekini hatirinizdan çikarmayin, umulur ki korunursunuz"

172- Bir de Rabbin, Âdemogullarindan, bellerindeki zürriyetlerini alip da onlari kendi nefislerine sahit tutarak: Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" dedigi vakit, "pekâlâ Rabbimizsin, sahidiz" dediler (Bunu) kiyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu" demeyesiniz diye (yapmistik)

173- Yahut, atalarimiz daha önce sirk kosmuslardi Biz onlardan sonra gelen bir nesil idik, simdi o batil yolu tutanlarin yaptiklari yüzünden bizi helâk mi edeceksin, demeyesiniz diye (yapmistik)

174- Ve iste biz, âyetleri böyle ayrintili olarak açikliyoruz ki, belki dönerler

175- Onlara, kendisine âyetlerimizi sundugumuz o adamin kissasini da anlat; âyetlerden siyrilip çikti, derken onu seytan arkasina takti, en sonunda da helak olanlardan oldu

176- Ve eger dileseydik onu o âyetlerle yüceltirdik, fakat o alçakliga saplandi kaldi ve kendi keyfinin ardina düstü Artik onun ibret verici hali o köpegin haline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatir solur, biraksan da solur Iste bu, âyetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir Bu kissayi iyice anlat, belki biraz düsünürler

177- Âyetlerimizi inkâr edip, sirf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür!

178- Allah kime hidayet ederse, o hidayete erer, kimi de dalalette birakirsa, iste onlar hüsrana ugrayanlarin ta kendileri olurlar

179- Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçogunu cehennem için yarattik Onlarin kalbleri vardir, fakat onunla gerçegi anlamazlar Gözleri vardir, fakat onlarla görmezler Kulaklari vardir, fakat onlarla isitmezler Iste bunlar hayvanlar gibidirler Hatta daha da asagidirlar Bunlar da gafillerin ta kendileridir

180- Oysa en güzel isimler Allah'indir Bundan dolayi Allah'a onlarla dua edin Onun isimlerinde sapiklik eden mülhidleri (inkârcilari) terkedin Onlar yakinda yaptiklarinin cezasini çekecekler

181- Yine bizim yarattigimiz insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakka yol gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler

182- Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onlari, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düsüse yuvarlayacagiz

183- Ayrica ben onlara mühlet de veririm Fakat benim tuzak kurup helâk edisim pek çetindir

184- Onlar arkadaslarinda herhangi bir cinnet bulunmadigini hiç düsünmediler mi? O, açik bir uyaricidan baska biri degildir

185- Allah'in göklerdeki ve yerdeki mülkiyet ve tasarrufuna, Allah'in yaratmis oldugu herhangi bir seye ve ecellerinin gerçekten yaklasmis olmasi ihtimaline hiç bakmadilar mi? Artik bu Kur'ân'dan sonra baska hangi söze inanacaklar

186- Allah kimi saptirirsa onu yola getirecek bir kimse yoktur O, onlari kendi hâllerine birakir ve kendi azginliklari içinde yuvarlanip giderler

187- Sana, ne zaman kopacak diye kiyamet vaktini soruyorlar De ki; onun bilgisi yalnizca Rabbimin katindadir Onu tam vaktinde koparacak olan O'ndan baskasi degildir Onun agirligina göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur O size ansizin gelecektir Sanki sen onu çok iyi biliyormussun

gibi sana soruyorlar De ki, onun bilgisi Allah katindadir Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler

188- De ki, ben kendi kendime Allah'in dilediginden baska ne bir menfaat elde etmeye, ne de bir zarari önlemeye malik degilim Ben eger gaybi bilseydim daha çok hayir yapardim ve kötülük denilen sey yanima ugramazdi Ben iman edecek bir kavme müjde veren ve uyaran bir peygamberden baska biri degilim

189- Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye esini de ondan yaratan Allah'tir O, esini kucaklayip sarilinca (ona yaklasinca), esi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldi) Bir müddet böyle geçti, derken yükü agirlasti O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a söyle dua ettiler: "Eger bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak sükredenlerden olacagiz"

190- Fakat Allah, kendilerine salih bir evlat verince, her ikisi de tuttular verdigi evlatlar üzerine ona ortak kosmaya basladilar Allah, onlarin kostuklari sirkten münezzehtir

191- Hiçbir sey yaratmayan ve kendileri yaratilmis olan putlari mi Allah'a ortak ediyorlar, ona es kosuyorlar?

192- Bu putlar, ne o tapinanlara, ne de kendi kendilerine yardim edebilirler

193- Eger siz onlari dogru yola çagirsaniz, size uymazlar Onlari ha çagirmissiniz, ha çagirmayip susmussunuz, hiç fark etmez

194- Allah'i birakip taptiklariniz da tipki sizin gibi kullardir Eger iddianizda dogru iseniz haydi onlari çagirin da size cevap versinler

195- Onlarin yürüyecek ayaklari, tutacak elleri, görecek gözleri veya isitecek kulaklari mi var? De ki: "Haydi çagirin o ortaklarinizi, sonra bana istediginiz tuzagi kurun ve elinizden gelirse göz açtirmayin"

196- "Zira benim velim, o kitabi indiren Allah'tir Ve O, salih kullarina sahip çikar"

197- "Sizin Allah'tan baska taptiklariniz ise ne size yardim edebilirler, ne de kendi kendilerine yardimlari dokunur"

198- "Siz onlari dogru yola çagiracak olsaniz da duymazlar" Onlarin sana baktiklarini görürsün, bakarlar, ama görmezler

199- Sen yine de affa saril, iyiligi emret ve cahillerden yüz çevir

200- Eger seytandan bir vesvese, bir gicik gelirse hemen Allah'a sigin Muhakkak ki, Allah hakkiyla isiten, kemaliyle bilendir

201- Allah'tan korkanlar, kendilerine seytandan bir vesvese ilistigi zaman, durup düsünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar

202- Seytanlarin kardeslerine gelince, onlar öbürlerini sapikliga sürüklerler, sonra da yakalarini birakmazlar

203- Onlara (arzularina göre) bir âyet getirmedigin zaman, derleyip toplasaydin ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarim, iste bütünüyle bu Kur'ân, Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardir), iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir

204- Kur'ân okundugu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki, rahmete nâil olursunuz

205- Sabah aksam demeden, kendi içinden, korkarak ve yalvararak, alçak sesle Rabbini an ve gafillerden olma

206- Zira Rabbinin katinda olanlar, Allah'a kulluk etmekten asla kibirlenmezler, O'nu tenzih eder, sanini ulularlar ve yalnizca O'na secde ederler
__________________
ASR


Bismillahirrahmanirrahim

1- Asra yemin olsun ki,

2- Insan mutlaka ziyandadir

3-Ancak iman edenler, salih amel (iyi isler) isleyenler, birbirlerine hakki tavsiye eden ve sabri tavsiye edenler bunun disindadir

Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm, Râ Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptir ki, insanlari Rablerinin izni ile karanliklardan aydinliga, her seye galip ve hamde lâyik olan Allah'in yoluna çikarman için onu sana indirdik

2- O Allah'in (yolu) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur Siddetli bir azabdan dolayi vay kâfirlerin haline!

3- Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatini ahirete tercih ederler, (insanlari) Allah'in yolundan çevirirler ve onun egrilmesini isterler Iste bunlar, çok büyük bir sapiklik içindedirler

4- Biz, her peygamberi, ancak bulundugu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçik anlatsin Bu itibarla Allah diledigini sapiklikta birakir, diledigini de hidayete erdirir O her seye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir

5- And olsun ki Musa'yi âyetlerimizle gönderdik Ona söyle dedik: Kavmini karanliklardan aydinliga çikar, onlara Allah'in (felaket) günlerini hatirlat Süphe yok ki bunda her sabredip sükreden için nice ibretler vardir

6- Musa kavmine demisti ki: "Allah'in üzerinizdeki nimetini hatirlayin Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun ailesinden kurtardi Onlar sizi iskencenin en kötüsüne sürüyorlar ve ogullarinizi kesip kadinlarinizi da diri birakiyorladi Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardir"

7- Ve hatirlayin ki Rabbiniz size söyle bildirmisti: Yüceligim hakki için sükrederseniz elbette size (nimetimi) artiririm ve eger nankörlük ederseniz hiç süphesiz azabim çok siddetlidir

8- Musa dedi ki: Siz ve yeryüzünde bulunanlarin hepsi nankörlük etseniz, iyi biliniz ki Allah hepinizden zengindir, hamdedilmeye layiktir

9- Sizden öncekilerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Onlari, Allah'tan baskasi bilmez Peygamberleri onlara mucizeler getirdi de onlar ellerini agizlarina koydular ve dediler ki: "Biz sizinle gönderileni inkâr ettik ve bizi çagirdiginiz seyden de süphe ve endise içindeyiz"

10- Peygamberleri dedi ki: "Gökleri ve yeri yaratan, Allah hakkinda da süphe mi var? O, sizi günahlarinizi bagislamak için çagiriyor ve belirlenmis bir süreye kadar size müsade ediyor" Onlar da: "Siz sadece bizim gibi bir insansiniz, bizi babalarimizin taptiklarindan alikoymak istiyorsunuz O halde bize apaçik bir delil getirin!" dediler

11- Peygamberleri onlara dediler ki: "(Evet) biz ancak sizin gibi bir insaniz, ama Allah kullarindan diledigine nimetini lütfeder Ve Allah'in izni olmadikça bizim size bir delil getirmemize imkan yoktur Müminler ancak Allah'a dayansinlar

12- Bize yollarimizi göstermisken neden biz Allah'a dayanip güvenmeyelim? Elbette bize yaptiginiz eziyetlere katlanacagiz Tevekkül edenler yalniz Allah'a tevekkül etsinler"

13- Inkâr edenler peygamberlerine dediler ki: "Ya sizi mutlaka yurdumuzdan çikaracagiz, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!" Rableri de onlara: "Zâlimleri mutlaka helak edecegiz" diye vahyetti

14- Ve Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerlestirecegiz Bu, makamimdan ve tehdidimden korkan içindir

15- (Peygamberler, düsmanlarina karsi) fetih istediler, ve her zorba inatçi hüsrana ugradi

16- Ardindan da Cehennem vardir, orada kendisine irinli su içirilecektir

17- Onu yutmaya çalisacak, fakat bogazindan geçiremeyecek ve her yandan ona ölüm gelecek, fakat o ölemez Arkasindan da çetin bir azab gelecektir

18- Rabblerini inkâr edenlerin durumu tipki firtinali bir günde rüzgarin siddetle savurdugu bir küle benzer Kazandiklarindan hiçbir seyi elde edemezler Iste asil uzak sapiklik budur

19- Gökleri ve yeri gerçekten Allah'in yarattigini görmedin mi? O dilerse sizi yok edip yepyeni bir halk getirir

20- Bu, Allah'a göre önemli bir sey degildir

21- (Kiyamet günü) Insanlarin hepsi Allah'in huzuruna çikacaklar Ve zayiflar büyüklük taslayanlara söyle diyecekler: "Bizler, sizlere uymustuk Simdi siz, Allah'in azabindan en ufak bir seyi bizden savabilir misiniz?" Onlar da diyecekler ki: "Allah bizi hidayete erdirseydi, biz de size dogru yol gösterirdik Artik simdi bizler sizlansak da sabretsek de birdir Çünkü kaçacak yerimiz yoktur"

22- Is bitince seytan onlara söyle diyecek: "Süphesiz ki Allah size gerçek olani vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydim! Zaten benim size karsi bir gücüm yoktu Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çagirdim, siz de geldiniz O halde beni kinamayin, kendi kendinizi kinayin! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni Allah'a ortak kosmanizi da kabul etmemistim" Dogrusu zalimler için aci bir azab vardir!

23- Iman edip salih ameller isleyenler ise, Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacaklari ve altindan irmaklar akan cennetlere konulurlar Oradaki dirlik temennileri "selâm!"dir

24- Görmedin mi? Allah nasil bir misal verdi Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dallari gökte olan güzel bir agaç gibidir

25- (O agaç) Rabbinin izniyle her zaman meyve verir Ögüt alsinlar diye Allah insanlara böyle misaller verir

26- Kötü sözün durumu da, yerden koparilmis, kökü olmayan kötü bir agaca benzer

27- Allah, iman edenleri, dünya hayatinda da, ahirette de saglam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptirir ve Allah, diledigini yapar

28- Allah'in nimetlerine nankörlükle karsilik veren ve sonunda milletlerini helak yurduna konduranlari görmedin mi?

29- Onlar, cehenneme girecekler O ne kötü karargâhtir

30- Allah'in yolundan saptirmak için Allah'a esler kostular De ki: "Simdilik egleniniz! Çünkü varacaginiz yer atestir "

31- (Ey Muhammed!) Iman eden kullarima söyle: "Namazi dosdogru kilsinlar, alis-veris ve dostlugun olmadigi bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdigimiz riziktan açik ve gizli (Allah için) harcasinlar"

32- Allah öyle bir Allah'tir ki; gökleri ve yeri yaratti, gökten su indirdi, onunla size rizik olarak çesitli meyveler çikardi; emri geregince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, irmaklari da emrinize verdi

33- Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve günesi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi

34- O, Kendisinden isteyebileceginiz her seyi size verdi Allah'in nimetini saymak isterseniz sayamazsiniz! Dogrusu insan çok zalim, çok nankördür

35- Hatirla ki; Bir zaman Ibrahim söyle demisti: "Rabbim! Bu sehri güvenli kil! Beni ve ogullarimi putlara tapmaktan uzak tut!

36- "Rabbim! Çünkü onlar (putlar) insanlardan birçogunun sapmasina sebep oldular Simdi kim bana uyarsa, o bendendir; kim bana karsi gelirse, artik sen gerçekten çok bagislayan ve çok merhamet edensin

37- "Rabbimiz! Ben çocuklarimdan bir kismini namazi dosdogru kilmalari için, senin Beyt-i Haram'inin yaninda, ekinsiz bir vadiye yerlestirdim Artik sen de insanlardan bir kismini onlara meylettir Ve onlari bazi meyvelerle riziklandir ki sükretsinler

38- "Ey Rabbimiz! Sen bizim gizledigimizi de açiga vurdugumuzu da süphesiz bilirsin Çünkü yerde ve gökte, hiçbir sey Allah'tan gizli kalmaz

39- "Ihtiyarlik halimde bana Ismail'i ve Ishak'i lutfeden Allah'a hamd olsun Süphesiz ki Rabbim duami çok iyi isitir

40- "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazini dosdogru kilanlardan eyle! Ey Rabbimiz! duami kabul et!

41- "Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekilecegi günde beni, ana-babami ve müminleri bagisla!"

42- Ey Peygamber! Sakin zalimlerin yaptiklarindan Allah'in gâfil oldugunu sanma! Ancak Allah, onlarin cezalarini, gözlerin disa firlayacagi güne erteler

43- O gün, baslarini dikerek kosacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri bombos kalacaktir

44- Ey Peygamber! Insanlari, azabin gelecegi gün ile korkut O gün, zalimler söyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakin bir zamana kadar ertele de senin davetine uyalim ve peygamberlere tâbi olalim" Onlara: "Daha önce ahirete intikal etmeyeceginize dair yemin etmemis miydiniz?" denilir

45- Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarinda oturdunuz Onlara nasil azab ettigimiz size apaçik belli oldu Ve size misaller de vermistik

46- Gerçekten onlar çesitli hileler ve tuzaklar kurdular Allah katinda da onlara hilelerine karsi azab var; isterse onlarin hileleri daglari yerinden oynatacak olsun

47- O halde sakin Allah'in peygamberlerine olan vaadinden cayacagini sanma! Süphesiz Allah her seye galiptir, intikam sahibidir

48- O gün yeryüzü bir baska yere, gökler, baska göklere çevirilecek ve bütün varliklar, kabirlerinden çikip bir ve gücüne karsi durulmaz olan Allah'in huzuruna toplanacaklardir

49- O gün, suçlularin zincire vurulmus oldugunu görürsün

50- Gömlekleri katrandandir ve yüzlerini ates kaplar

51- Çünkü Allah, herkesi kazandigi ile cezalandiracaktir Gerçekten Allah, hesabi çabuk görendir

52- Bu Kur'ân, kendisiyle uyarilsinlar, Allah'in ancak bir tek ilâh oldugunu bilsinler ve akil sahipleri ögüt alsinlar diye insanlara gönderilmis bir tebligdir



İHLAS



Bismillahirrahmanirrahim

1ıÜü-De ki; O Allah bir tektir

2-Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varliklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir seye muhtaç degildir

3-Dogurmadi ve dogurulmadi

4-O 'na bir denk de olmadi


İNFİTAR
Bismillahirrahmanirrahim

1- Gök çatladigi vakit,

2- Yildizlar döküldügü vakit,

3- Denizler yarilip akitildigi vakit,

4- Kabirlerin içi disina getirildigi vakit,

5- Herkes neyi önünden gönderdigini ve neyi geri biraktigini bilir

6- Ey insan! Ihsani bol Rabb'ine karsi seni aldatan nedir?

7- O Allah ki seni yaratti, seni düzgün yapili kilip ölçülü bir biçim verdi

8- Seni diledigi her hangi bir sekilde parçalardan olusturdu

9- Hayir hayir, siz cezayi yalanliyorsunuz

10- Oysa üzerinizde koruyucular var

11- Degerli yazicilar

12- Onlar, siz her ne yaparsaniz bilirler

13- Kuskusuz iyiler nimet içindedirler

14- Kötüler de cehennemdedirler

15- Ceza günü ona girecekler

16- Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar

17- Ceza gününün ne oldugunu sen bilir misin?

18- Evet, bilir misin nedir acaba o ceza günü?

19-O gün, hiç kimsenin baskasi için hiçbir seye sahip olamadigi gündür O gün buyruk yalniz Allah'indir



İNSAN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anilmaya deger bir sey degildi

2- Dogrusu biz insani, imtihan etmek için karisik bir nutfeden (erkek ve kadin sularindan) yarattik da onu isitici, görücü yaptik

3- Kuskusuz biz ona yolu gösterdik; ister sükredici olsun, ister nankör

4- Çünkü biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ates hazirlamisizdir

5- Kuskusuz iyiler de karisimi kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler

6- Bir kaynak ki ondan Allah'in kullari içerler, güzel yollar açarak akitirlar onu

7- O kullar adaklarini yerine getirirler ve fenaligi salgin (olan) bir günden korkarlar

8- Düsküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler

9- "Size sirf Allah rizasi için yemek yediriyoruz Sizden ne bir karsilik, ne de bir tesekkür bekliyoruz"

10- "Biz sert ve belali bir günde Rabbimizden korkariz" derler

11- Allah da onlari o günün fenaligindan korur, yüzlerine parlaklik, gönüllerine sevinç verir

12- Sabirlarina karsilik onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir

13- Orada donatilmis koltuklar üzerine dayanmislardir: Orada ne yakici günes görürler, ne de siddetli soguk

14- Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmis, meyveleri bol bol önlerine konmustur

15- Yanlarinda gümüsten kaplar, billur kupalar dolastirilir

16- Gümüsten öyle kadehler ki onlari türlü türlü biçimlere koymuslardir

17- Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karisimi zencefildir

18- Bu orada bir pinardir ki, adina "selsebil" derler

19- Etraflarinda ölümsüz hizmetçiler dolasir, onlari görünce saçilmis inciler sanirsin

20- Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün

21- Üstlerinde zarif ve yesil, kalin ipekten bir elbise vardir Gümüs bileziklerle süslenmislerdir Rableri onlara temiz bir içecek içirmistir

22- (Onlara söyle denir): "Iste bu sizin bir mükâfatinizdi Gayretiniz karsiligini bulmustur"

23- Kur'ân'i sana kisim kisim biz indirdik biz

24- O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme

25- Sabahaksam Rabbinin ismini an

26- Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (aksam ve yatsi namazlarini kil) Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazi kil)

27- Çünkü onlar bu dünyayi seviyorlar ve önlerindeki agir bir günü arkaya atiyorlar

28- Onlari biz yarattik ve mafsallarini simsiki bagladik Diledigimiz vakit de kiliklarini degistiririz

29- Iste bu bir ögüttür Dileyen Rabbine giden yolu tutar

30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz Kuskusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

31-Allah diledigini rahmetine sokar Zalimlere ise, acikli bir azap hazirlamistir



İNSİKAK

Bismillahirrahmanirrahim

1- Gök yarildigi,

2- Rabbini dinleyip kendisine yarasir sekilde boyun egdigi vakit,

3- Yer uzatilip düzlendigi,

4- Içinde ne varsa attigi ve tamamen bosaldigi

5- Ve Rabbini dinleyip kendisine yarasir sekilde boyun egdigi vakit,

6- Ey insan! Kuskusuz sen Rabbine dogru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksin

7- O vakit kitabi sag eline verilen,

8- Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,

9- Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir

10- Ama kitabi arkasindan verilen,

11- "Yetis ey ölüm!" diye bagiracak

12- Ve alevli atese girecektir

13- Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi

14- Hiç Rabbine dönmeyecegini sanmisti

15- Hayir Rabbi onu görmekte idi

16- Simdi, yemin ederim o safaga,

17- Geceye ve içinde barindirdigi seylere,

18- Derlendigi zaman o aya,

19- Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz

20- Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?

21- Karsilarinda Kur'ân okundugu vakit secde etmezler?

22- Aksine o nankörler yalanliyorlar

23- Oysa Allah içlerinde sakladiklarini biliyor

24- Onun için onlara elem verici bir azabi müjdele

25-Ancak iman edip iyi ameller isleyenler baskadir Onlara tükenmez bir ecir vardir



İNSİRAH

Bismillahirrahmanirrahim

1- Biz senin için (mutlulugun) gögsünü açmadik mi?

2- Senden yükünü indirmedik mi?

3- O senin sirtini ezen yükü

4- Senin sanini yüceltmedik mi?

5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylik vardir

6- Evet, zorlukla beraber bir kolaylik vardir

7- O halde bos kaldin mi, yine kalk (baska bir is ve ibadetle) yorul

8-Ancak Rabbine yönel



İSRA



Bismillahirrahmanirrahim

1- Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazi âyetlerimizi göstermek için, etrafini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sifatlardan münezzehtir Süphesiz ki her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla gören O'dur

2- Musa'ya da kitap verdik ve beni birakip baskasini vekil edinmeyiniz diye onu Israil ogullari için bir hidayet rehberi kildik

3- Ey Nuh'la beraber gemiye tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Dogrusu o çok sükredici bir kuldu

4- Biz Israilogullari'na Tevrat'ta su hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çikaracaksiniz ve muhakkak büyük bir yükselisle yükseleceksiniz"

5- Birincisinin zamani gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarimizi gönderdik Onlar, evlerin aralarina girip arastirdilar Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi

6- Sonra sizi tekrar o istilacilar üzerine galip kildik ve size mallarla ve ogullarla yardim ettik Ve toplum olarak sizin sayinizi artirdik

7- Eger iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmis olursunuz ve eger kötülük ederseniz yine kendinizedir Artik diger fesadinizin zamani gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmalari, kötülük yapmalari ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onlari tekrar gönderecegiz

8- Olur ki Rabbiniz size merhamet eder Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz Cehennemi, kâfirler için kusatici bir zindan yaptik

9- Süphesiz ki bu Kur'ân, insanlari en dogru ve en saglam yola iletir ve salih amel isleyen müminlere büyük bir ecir oldugunu müjdeler

10- Ahirete inanmayanlara da can yakici bir azab hazirlamisizdir

11- Insan, hayrin gelmesine dua ettigi gibi kötülügün gelmesine de dua eder Insan pek acelecidir

12- Biz geceyi ve gündüzü varligimiza delalet eden birer delil kildik Sonra Rabbinizden bir lütuf aramaniz, yillarin sayisini ve hesabini bilmeniz için gecenin karanligini silip (yerine) esyayi aydinlatan gündüzün aydinligini getirdik Iste biz her seyi uzun uzadiya anlattik

13- Her insanin amel defterini boynuna doladik, kiyamet günü açilmis bulacagi kitabi önüne çikaririz

14- "Kitabini oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz

15- Kim dogru yola gelirse sirf kendi iyiligi için gelir Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar Hiçbir günahkar baskasinin günah yükünü çekmez Biz bir Peygamber göndermedikçe, hiç kimseye azab edecek degiliz

16- Biz bir ülkeyi yok etmek istedigimiz zaman, simarik varliklilarina emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük islerler Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz

17- Hem Nuh'tan sonra nice nesilleri helak ettik Kullarinin günahlarini bilmek ve görmekte Rabbin yeter

18- Her kim pesin isterse, dünyada ona, istedigimiz kimseye, diledigimiz kadarini pesin veririz Sonra ona cehennemi hazirlariz; kinanmis ve (rahmetimizden) kovulmus olarak oraya girer

19- Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yarasir bir çaba ile onun için çalisirsa, öylelerinin çalismalarinin karsiligi verilir

20- Hepsine; (dünyayi isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanindan veririz Rabbinin ihsani kisitlanmis degildir

21- Bak! Onlarin bir kismini digerine nasil üstün kildik! Elbette ahiret, hem dereceler bakimindan daha büyüktür, hem de üstünlük bakimindan daha büyüktür

22- Allah ile birlikte baska bir ilâh edinme! Yoksa kinanmis ve yalniz basina birakilmis olarak oturup kalirsin

23- Rabbin kesin olarak sunlari emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin Onlardan biri veya her ikisi senin yaninda yaslanirsa, sakin onlara "öf" bile deme ve onlari azarlama Ikisine de tatli ve güzel söz söyle

24- Ikisine de aciyarak tevazu kanatlarini indir Ve söyle de: "Ey Rabbim! Onlarin beni küçükten terbiye edip yetistirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et"

25- Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir Eger iyi kimseler olursaniz elbette Allah çok tevbe edenleri bagislayicidir

26- Akrabaya, yoksula ve yolda kalmisa hakkini ver Bununla beraber malini saçip savurma

27- Çünkü (malini) saçip savuranlar, seytanlarin kardesleridir Seytan ise Rabbine karsi çok nankördür

28- Eger Rabbinden bekledigin bir rahmet (rizik) için, onlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalirsan, o vakit de onlara yumusak ve tatli bir söz söyle

29- Elini boynuna asip baglama (cimri olma), hem de onu büsbütün açip saçma (israf etme); aksi halde kinanmis olursun ve eli bos açikta kalirsin

30- Gerçekten senin Rabbin, kullarindan dilediginin rizkini genisletir ve diledigini kisar Süphesiz ki Allah, kullarinin durumlarindan haberdardir, her seyi görendir

31- Bir de geçim korkusuyla çocuklarinizi öldürmeyin, onlara da, size de rizki biz veririz Süphesiz ki onlari öldürmek, çok büyük bir suçtur

32- Zinaya da yaklasmayin, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur

33- Hakli bir sebep olmadikça, Allah'in öldürülmesini haram kildigi cani öldürmeyin Kim haksiz yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik O da öldürmede asiri gitmesin Çünkü ona (dinin kendisine verdigi yetki ile) yardim olunmustur

34- Yetimin malina da yaklasmayin Ancak rüsdüne erinceye kadar en güzel bir sekilde yaklasabilirsiniz Ahdi de yerine getirin Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunuyor

35- Ölçtügünüz zaman tam ölçün ve dogru terazi ile tartin Bu hem daha hayirlidir ve sonuç itibariyle de daha güzeldir

36- Bir de hiç bilmedigin bir seyin ardina düsme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunlarin her biri yaptiklarindan sorumludurlar

37- Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsin ve boyca da daglara erisemezsin

38- Kötü olan bütün bu yasaklar, Rabbinizin sevmedigi seylerdir

39- Iste bunlar, Rabbinin sana vahyettigi hikmetlerdendir Sakin Allah'la beraber baska bir ilâh uydurma Aksi halde kötülenmis ve Allah'-in rahmetinden uzaklastirilmis olarak cehenneme atilirsin

40- Rabbiniz, size ogullari tahsis etti de, kendisi meleklerden disiler mi edindi? Gerçekten siz çok büyük bir söz söylüyorsunuz

41- Biz, bu Kur'ân'da akillarini baslarina almalari için türlü sekillerde (ikaz ve ihtari) açikladik Fakat bu açiklamalar ancak onlarin nefretini artirmistir

42- (Ey Muhammed!) De ki: "Eger dedikleri gibi Allah ile birlikte ilâhlar olsaydi, o zaman bu ilâhlar Ars'in sahibine bir yol ararlardi"

43- Allah, onlarin dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir

44- Yedi gök, yer ve bunlarin içinde bulunanlar, Allah'i tesbih ederler O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlik yoktur Fakat siz, onlarin tesbihlerini iyi anlamazsiniz Süphesiz O, halimdir çok bagislayandir

45- Sen Kur'ân'i okudugun zaman biz, seninle ahirete inanmayanlarin arasina görünmez bir perde çekeriz

46- Ve kalblerinin üzerine, Kur'ân'i anlamalarina engel perdeler geçiririz ve kulaklarina bir agirlik veririz Rabbini Kur'ân'da bir tek olarak andigin zaman da ürkerek arkalarina döner kaçarlar

47- Biz onlarin, seni dinlerken nasil dinlediklerini çok iyi biliriz Birbiriyle fisildasirlarken de o zalimlerin: "Siz büyülenmis bir adamdan baskasina uymuyorsunuz!" dediklerini biz çok iyi biliriz

48- Bak senin için nasil misaller verdiler de bu yüzden nasil sapikliga düstüler! Artik hak yolu bulmaya güçleri yetmez

49- Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratilisla diriltilecegiz?

50- De ki: "Ister tas olun, ister demir"

51- "Isterse gönlünüzde büyüyen baska bir yaratik olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler De ki: "Sizi ilk defa yaratmis olan o kudret sahibi" Sana baslarini sallayarak: "Ne zamandir bu" diyecekler De ki: "Yakin olmasi gerekir!"

52- (Allah) sizi çagiracagi gün, tam bir hürmetle onun emrine kosacaksiniz ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldiniz

53- Mümin kullarima söyle de (kâfirlere) en güzel olan sözü söylesinler Çünkü seytan aralarina fesat sokar Süphesiz seytan, insan için apaçik bir düsmandir

54- Rabbiniz sizi çok daha iyi bilir Dilerse tevbeniz sebebiyle size merhamet eder, dilerse azab eder Seni de onlarin üzerine vekil göndermedik

55- Rabbin göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir

Andolsun ki biz, peygamberlerin kimini kimine üstün kildik Davud'a da Zebur'u verdik

56- De ki: "Allah'tan baska, ilâh oldugunu sandiginiz seyleri çagirin, size yardim etsinler Onlar, ne sizden sikintiyi kaldirabilirler, ne de degistirebilirler

57- Onlarin yalvardiklari da, Rablerine daha yakin olmak için vesile ararlar Ve O'nun merhametini umarlar, azabindan korkarlar Çünkü Rabbinin azabi korkunçtur

58- Hiç bir sehir (halki) yoktur ki, kiyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut siddetli bir azab ile azablandirmayalim Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuzda) yazilidir

59- Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alikoyan sey, ancak öncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir Semûd'a, açik bir mucize olarak o disi deveyi vermistik de ona zulmetmislerdi (deveyi bogazlayarak kendilerine yazik etmislerdi) Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz

60- Vaktiyle sana söyle vahyettigimizi hatirla: "Süphesiz Rabbin insanlari kusatmistir" (Isrâ gecesi) sana açikça gösterdigimiz o temâsâyi ve

Kur'ân'da lanet edilen agaci da, yalniz insanlara bir imtihan için yapmisizdir Biz onlari, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taskinliktan baska bir sonuç vermiyor

61- (Yine unutma ki) Bir vakit meleklere: "Âdem'e secde edin" demistik Iblis'ten baska hepsi secde ettiler O ise: "Ben bir çamurdan yarattigin kimseye mi secde ederim?" demisti

62- (Yine Iblis) dedi ki: "Su benden üstün kildigini gördün mü? Yemin ederim ki, eger beni kiyamet gününe kadar ertelersen, pek azi hariç, onun zürriyetini kendi buyrugum altina alacagim"

63- Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, süphesiz ki, cezaniz cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza "

64- "Onlardan gücünün yettigini yerinden oynat Atlilarin ve yayalarinla onlarin üzerine yaygarayi bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun" Fakat seytan onlara aldatmadan baska bir sey vaad etmez

65- Dogrusu benim (ihlasli) kullarim üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur Vekil olarak Rabbin yeter

66- Rabbiniz, lütfundan nasib arayasiniz diye, sizin için denizde gemileri yürüten kudret sahibidir Süphesiz O, size çok merhametlidir

67- Denizde basiniza bir felaket geldigi zaman, Allah'tan baska yalvardiginiz bütün putlar kaybolur Allah sizi tehlikeden kurtarip karaya çikarinca da yüz çevirirsiniz Zaten insan çok nankördür

68- (Denizden karaya çiktiginizda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceginden, yahut üzerinize tas yagdiran bir kasirga gördermeyeceginden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsiniz

69- Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasirgalar göndermeyeceginden ve böylece ettiginiz nankörlük sebebiyle sizi bogmayacagindan emin misiniz? Sonra bu yaptigimiza karsi, bizim aleyhimize size yardim edecek bir koruyucu bulamazsiniz

70- Andolsun ki biz, insanoglunu san ve seref sahibi kildik Karada ve denizde tasitlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onlari riziklandirdik Onlari yarattiklarimizin birçogundan üstün kildik

71- Kiyamet günü bütün insanlari önderleriyle çagiracagiz O gün, kimin amel defteri sag eline verilirse, iste onlar kitaplarini okuyacaklar ve en küçük bir haksizliga ugratilmayacaklar

72- Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür Ve gidisçe daha saskindir

73- (Ey Muhammed!) Az kalsin seni bile, sana vahyettigimizden baskasini bize karsi iftira edesin diye, fitneye düsüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi

74- Eger biz sana sebat vermemis olsaydik, nerdeyse sen onlara birazcik meyledecektin

75- O takdirde, muhakkak hayatin da, ölümün de azabini sana kat kat tattirirdik Sonra bize karsi kendin için hiçbir yardimci bulamazdin

76- (Ey Muhammed!) Yakinda seni yurdundan çikarmak için, muhakkak ki rahatsiz edecekler ve o takdirde onlar da senin ardindan pek az kalacaklardir

77- Bu, senden önce gönderdigimiz bütün peygamberlerimiz hakkindaki sünnetimizdir Bizim sünnetimizde herhangi bir degisme göremezsin

78- Günesin batiya kaymasindan, gecenin karanligina kadar (belirli vakitlerde) geregi üzere namazi kil, bir de sabah namazini kil Çünkü sabah namazinda, gece ve gündüz melekleri hazir bulunur

79- Gecenin bir kisminda da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazi kil, Rabbinin seni bir makam-i mahmuda (sefaat makamina) göndermesi kesindir

80- (Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettigin yere gönül rahatligi ve huzur içinde koy ve çikacagim yerden de dürüstlükle ve selametle çikmami sagla Bana katindan yardim edici bir kuvvet ver"

81- (Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batil yok oldu Elbette batil yok olmaya mahkumdur"

82- Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir sifa ve rahmet kaynagi olan âyetler indiriyoruz Zalimlerin de ancak zararini artirir

83- Biz insana nimet verdigimiz zaman, Allah'i anmaktan yüz çevirip uzaklasir Ona fenalik dokununca da ümitsizlige kapilir

84- De ki: "Herkes bulundugu hal ve niyetine göre is yapar Bu durumda kimin en dogru yolda oldugunu Rabbiniz daha iyi bilir"

85- Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar De ki: "Ruh Rabbimin bildigi bir istir ve size ilimden ancak az bir sey verilmistir"

86- Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldiririz; sonra bize karsi kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsin

87- Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadik) Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür

88- Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eger insanlar ve cinler bu Kur'ân'in benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardimci olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir"

89- Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çesitli misaller vermisizdir Yine de insanlarin çogu inkârlarinda israr ederler

90- Kâfirler söyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fiskirtmadikça sana asla inanmayacagiz"

91- "Veyahut hurmaliklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasindan saril saril irmaklar akitmalisin"

92- "Yahut söyleyip zannettigin gibi, gögü basimiza parça parça düsüresin veya Allah'i ve melekleri söyledigine sahit getiresin "

93- "Yahut altindan bir evin olsun, ya da göge çikmalisin Ona çiktigina da asla inanmayiz Ta ki bize, okuyacagimiz bir kitap indiresin" De ki: "Rabbimi tenzih ederim Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan baska bir sey degilim"

94- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber gelince, insanlarin iman etmelerine engel olan sebep sadece: "Allah bir insani mi Peygamber gönderdi?" demeleridir

95- (Ey Muhammed! Mekkelilere) söyle de: "Eger yeryüzünde huzur

içinde yürüyüp duran melekler olsaydi, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek indirirdik"

96- De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter Çünkü O, kullarinin yaptigindan haberdardir, yaptiklarini çok iyi görendir"

97- Allah kime hidayet verirse, o dogru yoldadir Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artik bunlar için Allah'tan baska hiçbir yardimci bulamazsin Ve biz, o kâfirleri kiyamet günü kör, dilsiz ve sagir olduklari halde, yüzleri üstü sürünerek hasredecegiz Varacaklari yer cehennemdir; atesi dindikçe onun atesini artiririz

98- Bu onlarin cezasidir! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmisler ve: "Sahi bizler, bir yigin kemik ve ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, yeni bir yaratilisla diriltilmis olacagiz?" demislerdir

99- Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'in, kendilerinin ayni olan insanlari yaratmaya da kadir oldugunu görüp bilmediler mi? Allah onlar için süphe edilmeyen bir vâde takdir etmistir Fakat zalimler, inkârlarinda yine de israr ederler

100- (Ey Muhammed!) De ki: "Eger siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydiniz, fakirlik korkusunu yine de elden birakmazdiniz" Dogrusu insan çok cimridir

101- Andolsun biz Musa'ya apaçik dokuz mucize verdik (Ey Peygamber!) Israilogullarina sor, Musa kendilerine geldiginde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmis oldugunu saniyorum" demisti

102- Musa dedi ki: "Ey Firavun! Pekâlâ bilirsin ki, bu mucizeleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi Ey Firavun! Ben de seni helak olmus zannediyorum"

103- Derken Firavun, Musa'yi ve Israilogullarini Misir'dan sürmek istedi Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk

104- Arkasindan Israilogullarina söyle dedik: "Firavun"un sizi çikarmak istedigi arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kiyamet) geldigi vakit, hepinizi toplayip bir araya getirecegiz"

105- Biz bu Kur'an'i hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik

106- Sana Kur'ân'i verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasin diye (kisimlara) ayirdik ve biz onu yavas yavas indirdik

107- Ey Muhammed! De ki: Ister ona (Kur'ân'a) inanin, ister inanmayin; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okundugunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanirlar

108- Ve derler ki: Rabbimizi tenzih ederiz Süphesiz ki Rabbimizin vaadi gerçeklesir

109- Ve aglayarak yüzleri üstü secdeye kapanirlar Hem de bu Kur'ân'i isitmek onlarin Allah'a teslimiyetlerini daha da artirir

110- (Sen onlara) de ki: Ister "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasil çagirirsaniz çagirin En güzel isimler O'nundur Namazinda sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç

111- Ve söyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortagi yoktur, aciz olmayip bir yardimciya da ihtiyaci yoktur Tekbir getirerek O'nu noksanliklardan yücelt de yücelt
__________________
Bismillahirrahmanirrahim

1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik
2- Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayirlidir
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adindaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her is için inerler
5-O gece, tanyeri agarincaya kadar süren bir selâmettir


KAF


Bismillahirrahmanirrahim

1- Kâf Sanli ve serefli Kur'an'a andolsun ki,
2- Dogrusu kâfirler kendi içlerinden uyarici bir peygamber geldigine sasirdilar da dediler ki: "Bu sasilacak bir seydir!
3- Öldügümüz ve bir toprak oldugumuz vakit mi (tekrar) dirilecegiz? bu dönüs çok uzaktir"
4- Fakat biz topragin onlardan neyi eksilttigini elbette biliyoruz Yanimizda herseyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardir
5- Dogrusu hak kendilerine geldigi zaman yalanladilar da simdi karmakarisik bir iztirap içindeler
6- Artik üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve süslemisiz, onun hiç bir çatlagi yoktur
7- Yeri de nasil uzatmis, üzerine sabit daglar oturtmusuz Orada görünüsü güzel her çesit bitkiden çiftler yetistirdik
8- Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla baglar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz
10- Tomurcuklari birbiri üzerine dizilmis uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik
11- Bunlari kullara rizik olmasi için (yetistirmekteyiz) O su ile ölü bir topraga can verdik, iste hayata çikis da böyledir
12- Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halki ve Semûd da yalanlamisti
13- Âd, Firavun, Lût'un kardesleri de (yalanladilar)
14- Eyke halki ve Tübbâ kavmi de, bunlarin hepsi peygamberleri yalanladilar da (onlara) azabim hak oldu
15- Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Dogrusu, onlar yeni bir yaratilistan süphe içindedirler
16- Andolsun insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz Ve biz ona sah damarindan daha yakiniz
17- Onun saginda ve solunda oturmus iki melek zabit tutarken,
18- Insan hiçbir söz söylemez ki yaninda (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazir bulunmasin
19- Ölüm sarhoslugu gerçekten geldiginde, "Ey insan! Iste bu senin öteden beri kaçtigin seydir" denir
20- Sur'a üfürülür, iste bu, tehdid(in gerçeklesme) günüdür
21- Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir sahid bulundugu halde gelir
22- (Allah ona) "Andolsun sen bundan gaflet içinde idin Simdi senden gaflet perdesini kaldirdik Bugün artik gözün keskindir" der
23- Beraberindeki melek "iste yanimdaki hazir" der
24- (Allah iki melege buyurur ki "Haydi ikiniz, atin cehenneme her inatçi nankörü!
25- Iyiliklere (sürekli) engel olan, saldirgan, süpheciyi
26- O ki Allah'in yaninda baska ilâh edinmistir Haydi ikiniz birlikte onu siddetli azaba atin"
27- Yanindaki arkadasi (seytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdirmadim Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi"
28- Allah buyurur ki: "Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyarici göndermistim"
29- Benim huzurumda söz degistirilmez Ve ben kullara asla zulmedici degilim
30- Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyecegiz O da: "Daha fazla var mi?" diyecektir
31- Cennet de kötülükten sakinanlara yaklastirilir Zaten uzak degildir
32-33- Onlara denir ki: "Iste size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur
34- "Simdi selam ve selametle oraya girin Iste sonsuzluk günü budur"
35- Orada onlara ne isterlerse vardir Katimizda daha fazlasi da vardir
36- Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik desik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtulus var mi?
37- Süphesiz ki bunda kalbi olan ve hazir bulunup kulak veren kimse için elbette bir ögüt vardir
38- Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yarattik, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadi
39- Ey Muhammed! Onlarin söylediklerine karsi sabret Günesin dogusundan önce (sabah namazini) ve batisindan önce de (ögle ve ikindi namazalarini kilarak) Rabbini Hamd ile tesbih et
40- Geceleyin (aksam ve yatsi namazlarini kilarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kilarak) O'nu tesbih et
41- Bir münadinin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver
42- O gün insanlar, o çagriyi gerçek olarak duyarlar Iste bugün, kabirlerden çikis günüdür
43- Gerçekten biz hem yasatiriz, hem öldürürüz Sonunda dönüs yalniz bizedir
44- O gün yer yarilir, insanlar kabirlerinden çabucak çikarlar Iste bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadir
45-Biz onlarin söylediklerini daha iyi biliriz Sen onlara karsi zor kullanacak degilsin O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile ögüt ver

KAFİRUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- De ki: Ey kâfirler
2- Sizin taptiklariniza ben tapmam
3- Siz de benim taptigima tapicilar degilsiniz
4- Ben asla sizin taptiklariniza tapacak degilim
5- Siz de benim taptigima tapacak degilsiniz
6-Sizin dininiz size, benim dinim banadir

KALEM

Bismillahirrahmanirrahim

1- Nûn, Kaleme ve yazdiklarina andolsun
2- Sen Rabbinin nimetiyle mecnun degilsin
3- Kuskusuz senin için tükenmez bir ecir var
4- Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin
5- Sen de göreceksin, onlar da görecek
6- Hanginizde imis o fitne ve cinnet
7- Dogrusu Rabbin, yolundan sapani en iyi bilendir Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur
8- O halde, yalanlayicilara itaat etme
9- Onlar istediler ki yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar
10- Sunlarin hiçbirine boyun egme: Yemin edip duran asagilik,
11- Daima kusur arayip kinayan, hep lâf götürüp getiren,
12- Hayra engel olan, saldirgan, günahkâr,
13- Kaba ve hasin, sonra da kötülükle damgali,
14- Mal ve ogullari var diye (böyle davranir)
15- Kendisine âyetlerimiz okundugunda: "Eskilerin masallari" der
16- Yakinda biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacagiz
17- Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdigimiz gibi Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devsireceklerine yemin etmislerdi
18- Istisna da etmiyorlardi ("insaallah" demiyorlardi)
19- Fakat onlar uyurken dolasici bir belâ onu sardi da,
20- Bahçe simsiyah kesiliverdi
21- Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22- "Haydi, devsirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye
23- Derken firladilar, aralarinda fisildasiyorlardi
24- "Sakin bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yaniniza sokulmasin" diyorlardi
25- (Zanlarinca yoksullari) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler
26- Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlis gelmisiz" dediler
27- "Yok, biz mahrum edilmisiz" (dediler)
28- Içlerinde en makul olani söyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememis miydim?"
29- "Rabbimizi tesbih ederiz, dogrusu biz zalimler imisiz" (dediler)
30- Ardindan suçu birbirlerine yüklemeye basladilar
31- Yaziklar olsun bize, dediler, biz azginlarmisiz
32- Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir Biz Rabbimize yönelir, ondan umariz
33- Iste azap böyledir Elbette ahiret azabi daha büyüktür Fakat bilselerdi
34- Kuskusuz korunanlar için de, Rableri katinda nimetleri bol bahçeler vardir
35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar miyiz hiç?
36- Neyiniz var, nasil hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mi okuyorsunuz?
38- O kitapta, "begendiginiz her sey sizindir" diye mi yazili?
39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafimizdan verilmis, kiyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40- Sor bakalim onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41- Yoksa ortaklari mi var onlarin? Dogru iseler ortaklarini getirsinler
42- O gün isler zorlasir ve secdeye davet edilirler Fakat güç yetiremezler
43- Gözleri düsük bir halde kendilerini bir zillet kaplar Oysa onlar sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi
44- Bu sözü yalanlayani bana birak Onlari bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklastiracagiz
45- Onlara mühlet veriyorum Dogrusu benim tuzagim saglamdir
46- Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?
47- Yoksa gayb onlarin yanlarinda da onlar mi yaziyorlar?
48- Rabbinin hükmüne sabret, balik sahibi gibi olma Hani o öfkeye bogulmus da nida etmisti
49- Rabbinden bir nimet yetismis olmasaydi, elbette kinanacak bir halde issiz bir diyara atilacakti
50- Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kildi
51- O kafirler Kur'ân'i isittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi Bir de durmuslar "o bir deli" diyorlar
52-Halbuki o âlemler için bir ögüttür

KAMER

Bismillahirrahmanirrahim

1 Kiyamet saati yaklasti, Ay yarildi
2 Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler
3 Yalanladilar, nefislerinin arzularina uydular Halbuki her is yerini bulacaktir
4 Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmistir
5 Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarilar fayda vermiyor
6 Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çagirici, görülmedik müthis bir seye çagirir
7 Gözleri düskün düskün (zelil ve hakir) kabirlerinden çikarlar, sanki yayilan çekirgeler gibidirler
8 O çagirana kosarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür" derler
9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamisti Kulumuzu yalanladilar ve: "Cinlenmistir" dediler Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandi
10- Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düstüm, bana yardim et!" diyerek yalvardi
11 Biz de bosalan bir su ile gögün kapilarini açtik
12 Yeri de kaynaklar halinde fiskirttik, derken sular takdir edilmis bir is için birlesti
13 Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle (çakilmis gemi) üzerinde tasidik
14 Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akip gidiyordu
15 Bunu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur?
16 Benim azabim ve uyarilarim nasilmis (görsünler)
17 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
18 Âd (kavmi) da yalanladi, azabim ve uyarilarim nasil oldu?
19 Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik
20 (O rüzgar) insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu
21 Nasilmis benim azabim ve uyarim?
22 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
23 Semûd da o uyarilari yalanladilar
24 "Bizden bir insana mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik içine düsmüs oluruz" dediler
25 "Zikir, aramizdan ona mi birakildi? Hayir o, yalanci, küstahin biridir" (dediler)
26 Yarin onlar, yalanci, küstahin kim oldugunu bilecekler
27 Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için disi deveyi gönderecegiz Onun için sen onlari gözet ve sabirli ol
28 Onlara suyun aralarinda paylastirilacagini haber ver; her içene düsen miktar, hazir kilinmistir
29 Bunun üzerine arkadaslarina bagirdilar O da (biçagi) çekerek (deveyi) kesti
30 Ama azabim ve uyarilarim nasil oldu
31 Biz onlarin üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; agilcinin topladigi çali çirpi kirintilari gibi kirilip dökülüverdiler
32 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
33 Lût kavmi de uyarilari yalanladi
34 Biz de onlarin üzerlerine (taslar savuran) bir firtina gönderdik Yalniz Lût ailesini seher vakti kurtardik,
35 Katimizdan bir nimet olarak Biz sükredeni böyle mükafatlandiririz
36 (Lût), onlari bizim yakalamamiza karsi uyarmisti Fakat ikazlara karsi kusku duydular,
37 Onun konuklarindan murad almaya kalkistilar Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
38 Sabah erken, onlari kararli bir azab yakaladi
39 "Azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
40 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
41 Süphesiz Firavun ailesine de uyarici peygamberler geldi
42 Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar Biz de onlari çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayisla yakaladik
Bu kissalardan hisseye gelince;
43 Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayirli mi? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?
44 Yoksa "Biz birbirimize yardim eden bir topluluguz" mu diyorlar?
45 Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardir
46 Bilakis kiyamet onlara vaad edilen asil saattir Saat cidden çok feci ve acidir
47 Muhakkak ki suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler
48 O gün yüzleri üstü ateste sürüklenecekler, "Cehennemin dokunusunu tadin!" (denilecek)
49 Haberiniz olsun ki, biz her seyi bir kadere göre yarattik
50 Buyrugumuz yalniz bir tekdir, göz açip yumma gibidir
51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik Ögüt alan yok mudur?
52 Isledikleri her sey, kitaplarda mevcuttur
53 Küçük, büyük hepsi satir satir yazilmistir
54 Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler
55-Güçlü padisahin huzurunda dogruluk koltuklarindadirlar

KARİA

Bismillahirrahmanirrahim

1,2,3- Kâria! (Çarpacak kiyamet) Nedir o kâria? Kârianin ne oldugunu sen bilir misin?
4- O gün insanlar yayilmis pervaneler gibi olurlar
5- Daglar atilmis renkli yünler gibi olur
6,7- O gün kimin tartilari agir basarsa o, hosnut olacagi bir hayat içindedir
8,9- Kimin tartilari hafif gelirse, onun anasi da (varacagi yer, siginacagi duragi) hâviye (uçurum)dir
10- O uçurumun ne oldugunu sen nereden bileceksin?
11-O, kizgin bir atestir

KASAS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar, apaçik kitabin âyetleridir
3- Iman edecek bir kavim için Musa ile Firavun'un haberlerinden bir
kismini sana dosdogru okuyacagiz
4- Çünkü Firavun, (Misir) topraginda gerçekten azmis, halkini parça parça etmisti Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunlarin ogullarini bogazliyor, kizlarini ise sag birakiyordu Belli ki o bozgunculardandi
5- Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düsürülenlere lütufta bulunalim, onlari önderler yapalim, onlara (ötekilerin) yerini aldiralim
6- Ve o yerde onlari hakim kilalim, Firavun ile Hâmân ve ordularina, onlardan çekinmekte olduklari seyi gösterelim
7- O esnada Musa'nin anasina "Onu emzir, kendisine zarar geleceginden kaygilandiginda onu denize (Nil nehrine) birakiver, hiç korkup kaygilanma, çünkü biz onu tekrar sana verecegiz ve onu peygamberlerden biri yapacagiz" diye bildirdik
8- Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldi Çünkü o, sonunda kendileri için bir düsman ve bir tasa olacakti Süphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yaniliyorlardi
9- Firavun'un karisi (sepetin içinden çocuk çikinca kocasina), "Ikimizin de gözü aydin! Onu öldürmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi Halbuki onlar isin sonunu sezemiyorlardi
10- Musa'nin anasinin yüregi (tasadan) bombos kaliverdi Eger biz, (vaadimize) inananlardan olmasi için onun kalbini pekistirmemis olsaydik, neredeyse isi meydana çikaracakti
11- Annesi Musa'nin ablasina, "Onun izini takip et" dedi O da, onlar farkina varmadan uzaktan kardesini gözetledi
12- Biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarinin sütünü kabulüne müsade etmedik Bunun üzerine ablasi, "Size, onun bakimini sizin naminiza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi
13- Böylelikle biz onu, gözü aydin olsun, gam çekmesin ve Allah'in vaadinin gerçek oldugunu bilsin, diye anasina geri verdik Fakat yine de pek çogu (bunu) bilmezler
14- Musa yigitlik çagina girip olgunlasinca, biz ona hikmet ve ilim verdik Iste güzel davrananlari biz böyle mükafatlandiririz
15- Musa, halkinin habersiz oldugu bir sirada sehre girdi Orada, biri kendi tarafindan digeri düsman tarafindan olan iki adami birbirleriyle dögüsür buldu Kendi tarafi olan, düsmana karsi ondan yardim diledi Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu "Bu, seytan isidir O, gerçekten saptirici, apaçik bir düsmandir" dedi
16- Musa, "Rabbim! Dogrusu kendimi ziyana ugrattim Beni bagisla!" dedi; Allah da, onu bagisladi Çünkü, çok bagislayici, çok merhamet edici olan ancak O'dur
17- Musa, "Rabbim! Bana lutfettigin nimetlere andolsun ki, artik suçlulara asla arka olmayacagim" dedi
18- Sehirde korku içinde, (etrafi) gözetleyerek sabahladi Bir de ne görsün, dün kendisinden yardim isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor Musa ona dedi ki: "Dogrusu sen, besbelli bir azginsin!"
19- Musa, ikisinin de düsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kiydigin gibi, bana da mi kiymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir
zorba olmayi arzuluyorsun sen!"
20- Sehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! Ileri gelenler seni öldürmek için hakkinda müzakere ediyorlar Derhal (buradan) çik! Inan ki ben senin iyiligini isteyenlerdenim"
21- Musa korka korka, (etrafi) gözetleyerek oradan çikti "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi
22- Medyen'e dogru yöneldiginde: "Umarim Rabbim beni dogru yola iletir" dedi
23- Musa, Medyen suyuna varinca, orada (hayvanlarini) sulayan bir çok insan buldu Onlarin gerisinde de (hayvanlarini suyun oldugu yerden) geri çeken iki kadin gördü Onlara "Derdiniz nedir?" dedi Söyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayip çekilmeden biz (onlarin içine sokulup hayvanlarimizi) sulamayiz; babamiz da çok yaslidir "
24- Bunun üzerine Musa, onlarin davarlarini suladi Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Dogrusu bana indirecegin her hayra muhtacim" dedi
25- Derken, o iki kadindan biri utana utana yürüyerek ona geldi "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanlari) sulamanin karsiligini ödemek için seni çagiriyor" Musa, ona (Hz Suayb'a) gelip basindan geçeni anlatinca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi
26- (Suayb'in) iki kizindan biri: "Babacigim! Onu ücretle (çoban) tut Çünkü ücretle istihdam edecegin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdir" dedi
27- (Suayb) Dedi ki: "Bana sekiz yil çalismana karsilik su iki kizimdan birini sana nikahlamak istiyorum Eger on yila tamamlarsan artik o kendinden; yoksa sana agirlik vermek istemem Insaallah beni iyi kimselerden bulacaksin"
28- Musa söyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadir Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayim demek ki, bana karsi husumet yok Söylediklerimize Allah vekildir"
29- Artik Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çikinca, Tûr tarafindan bir ates gördü Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ates gördüm, belki oradan size bir haber, yahut isinmaniz için o atesten bir parça getiririm" dedi
30- Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sag kiyisindan, (oradaki) agaç tarafindan kendisine söyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'im"
31- Ve "Asâni at!" denildi Musa (attigi) asâyi yilan gibi debrenir görünce, dönüp arkasina bakmadan kaçti "Ey Musa! Beri gel, korkma Çünkü sen emniyette olanlardansin" (buyuruldu)
32- "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çikacaktir Korkudan (açilan) kollarini kendine çek Iste bu ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan i in delildir Çünkü onlar, yoldan çikan bir kavim olmuslardir" (diye seslenildi)
33- Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüstüm, beni öldürmelerinden korkuyorum"
34- "Kardesim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gönder Zira bana yalancilik ithaminda bulunmalarindan endise ediyorum"
35- Allah buyurdu: "Seni kardesinle destekliyecegiz ve size öyle bir kudret verecegiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erisemeyecekler Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz"
36- Musa onlara apaçik âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir Biz önceki atalarimizdan böylesini isitmemistik" dediler
37- Musa söyle dedi: "Rabbim, kendi katindan kimin hidayet rehberi getirdigini ve hayirli akibetin kime nasip olacagini en iyi bilendir Muhakkak ki zalimler, kurtulusa eremezler"
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden baska bir ilâh tanimiyorum Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ates yak (ve tugla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nin ilâhina çikayim; ama saniyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir" dedi
39- O ve askerleri, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandilar
40- Biz de onu ve askerlerini yakalayip denize ativerdik Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
41- Onlari atese çagiran öncüler kildik Kiyamet günü onlar yardim görmeyeceklerdir
42- Bu dünyada arkalarina lanet taktik Onlar, kiyamet gününde de kötülenmisler arasindadir
43- Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düsünür, ögüt alirlar diye, insanlar için apaçik deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'i (Tevrat'i) vermisizdir
44- (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettigimiz sirada sen bati yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden degildin
45- Bilakis biz (o zamandan senin zamanina kadar) nice nesiller var ettik de, onlarin üzerinden uzun zamanlar geçti Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; aksine biz (baska) peygamber göndermistik
46- (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar
47- Bizzat kendi yaptiklarindan dolayi baslarina bir musibet geldiginde, "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydik" diyecek olmasalardi (seni göndermezdik)
48- Fakat onlara tarafimizdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli degil miydi?" dediler Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemisler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demisler ve sunu söylemislerdi: "Dogrusu biz hiçbirine inanmiyoruz"
49- (Resulüm!) De ki: "Eger dogru sözlüler iseniz, Allah katindan bu ikisinden (bana ve Musa'ya inen kitaplardan) daha dogru bir kitap getirin de ben ona uyayim!"
50- Eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, sirf heveslerine uymaktadirlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik kim olabilir? Elbette Allah zalim kavmi dogru yola iletmez
51- Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir
52- Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler
53- Onlara (Kur'ân) okundugu zaman "O'na iman ettik Çünkü o, Rabbimizden gelmis hakikattir Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler
54- Iste onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatlari iki defa verilecektir Bunlar kötülügü iyilikle savarlar, kendilerine verdigimiz riziktan da Allah rizasi için harcarlar
55- Onlar, bos söz isittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim islerimiz bize, sizin isleriniz size Size selam olsun Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler
56- (Resulüm!) Sen sevdigini hidayete eristiremezsin; bilakis, Allah diledigine hidayet verir ve hidayete girecek olanlari en iyi O bilir
57- "Biz seninle beraber dogru yola uyarsak, yurdumuzdan atiliriz" dediler Biz onlari, kendi katimizdan bir rizik olarak her seyin ürünlerinin toplanip getirildigi, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerlestirmedik mi? Fakat onlarin çogu bilmezler
58- Biz, maisetleriyle simarmis nice memleketi helak etmisizdir Iste yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmistir Onlara biz varis olmusuzdur
59- Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici degildir Zaten biz, ancak halki zalim olan memleketleri helâk etmisizdir
60- Size verilen seyler, dünya hayatinin geçim vasitasi ve debdebesidir Allah katinda olanlar ise, daha hayirli ve daha kalicidir Hâlâ buna akliniz ermeyecek mi?
61- Su halde, kendisine güzel bir vaadde bulundugumuz, ardindan ona kavusan kimse, (sirf) dünya hayatinin geçici zevkini yasattigimiz ve sonra kiyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasinda bulunan kimse gibi midir?
62- O gün Allah onlari çagirarak, "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz, hani nerede?" diyecektir
63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz Zaten onlar aslinda bizlere tapmiyorlardi" derler
64- "(Allah'a kostugunuz) ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!
65- O gün Allah onlari çagirip "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir
66- Iste o gün onlara bütün haberler kapkaranlik olmustur; onlar birbirlerine de soramayacaklardir
67- Fakat tevbe ederek, iman edip iyi isler yapan kimseye gelince, o, kurtulusa erenler arasinda olmayi umabilir
68- Rabbin, diledigini yaratir ve seçer Onlarin seçim hakki yoktur Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzehtir ve sani yücedir
69- Rabbin, onlarin, sinelerinde gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir
70- Iste O, Allah'tir O'ndan baska tanri yoktur Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur Ve ancak O'na döndürüleceksiniz
71- (Resulüm!) De ki: "Düsündünüz mü hiç, eger Allah üzerinizde geceyi tâ kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska size isik getirecek tanri kimdir? Hâlâ isitmeyecek misiniz?"
72- De ki: "Haber verin bakayim, eger Allah üzerinizde gündüzü ta kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska, istirahat edeceginiz geceyi size getirecek tanri kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
73- Rahmetinden dolayi, Allah, geceyi ve gündüzü yaratti ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O'nun lütuf ve kereminden (rizkinizi) arayasiniz Umulur ki sükredersiniz
74- Ve hele o gün Allah onlari çagirarak: "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz hani, nerede?" diyecektir
75- (O gün) her ümmetten bir sahit çikarir, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler (putlar) de kendilerinden ayrilip kaybolmuslardir
76- Karun, Musa'nin kavminden idi de, onlara karsi azginlik etmisti Biz ona öyle hazineler vermistik ki, anahtarlarini güçlü kuvvetli bir topluluk zor tasirdi Kavmi ona demisti ki: "Simarma! Bil ki Allah simariklari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi" demistir Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftari olan kimseleri helak etmisti Günahkarlardan günahlari sorulmaz (Allah onlarin hepsini bilir)
79- Derken Karun, ihtisam içinde kavminin karsisina çikti Dünya hayatini arzulayanlar, "Keske Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydi Hakikat su ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler
80- Kendilerine ilim verilmis olanlar ise, söyle dediler: "Yaziklar olsun size! Iman edip iyi isler yapanlara göre Allah'in mükafati daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavusabilir"
81- Derken biz onu da, sarayini da yerin dibine geçirdik Artik Allah'a karsi kendisine yardim edecek taraftarlari olmadigi gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de degildi
82- Daha dün onun yerinde olmayi isteyenler de: "Demek ki Allah kullarindan diledigine rizki çok da, az da verir Sayet Allah bize lütufta bulunmus olmasaydi, bizi de yerin dibine geçirirdi Demek ki inkârcilar iflah olmazmis" demeye basladilar
83- Iste ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculugu arzulamayan kimselere veririz (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir
84- Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karsilik vardir Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza görürler
85- (Resulüm!) Kur'ân'i (okumayi, teblig etmeyi ve ona uymayi) sana farz kilan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu en iyi bilendir"
86- Sen, bu kitabin sana vahyolunacagini ummuyordun Bu ancak Rabbinden bir rahmettir O halde sakin kâfirlere arka çikma!
87- Allah'in âyetleri sana indirildikten sonra, artik sakin onlar seni bu âyetlerden alikoymasinlar Rabbine davet et Asla müsriklerden olma!
88- Allah ile birlikte baska bir tanriya tapip yalvarma! O'ndan baska tanri yoktur O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz

KEHF

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hamd, o Allah'a mahsustur ki kulu (Muhammed'e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi
2- Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin
3- Onlar orada sürekli kalacaklardir
4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin
5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar
6- (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
7- Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim
8- Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz
9- Yoksa sen Ashab-i Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin?
10- O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla"
11- Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk
12- Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik
13- Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi Biz de onlarin hidayetlerini artirdik
14- (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, O'ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz
15- Su bizim kavmimiz, Allah'tan baska ilâh edindiler Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
16- (Içlerinden biri söyle demisti "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin"
17- Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler Iste bu Allah'in mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin
18- Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin Halbuki onlar uykudadirlar Biz onlari saga sola çevirirdik Köpekleri de giriste ön ayaklarini
ileri dogru uzatmisti Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi
19- Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin"
20- "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz"
21- Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir" Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz" dediler
22- Ashab-i Kehf'in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir (kimileri de "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir" Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma!
23- Hiçbir sey için, Allah'in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme"
24- Ancak Allah dilerse (yapacagim de) Ve unuttugun vakit Allah'i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir" de
25- Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir
26- De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir" Göklerin ve yerin gaybi O'na aittir O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O'ndan baska bir yardimcisi yoktur O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez
27- Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur Ve O'ndan baska bir siginilacak da bulamazsin
28- Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma
29- Ve de ki: O hak Rabbimizdendir Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!
30- Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz
31- Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri!
32- Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz
33- Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz
34- Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi
35- Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum"
36- "Kiyametin kopacagini da zannetmem Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum"
37- Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?
38- "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam"
39- "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah'dandir, benim kuvvetimle degil, Allah'in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da"
40- Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir"
41- "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin"
42- Derken serveti yok edildi Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu
43- Onun Allah'tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah'a karsi kendi nefsini de kurtaramadi
44- Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah'a aittir O'nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir
45- Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her seye muktedirdir
46- Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir
47- O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz
48- Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi?
49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez
50- Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demistik Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti Simdi siz beni birakip da Iblis'i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir Zalimler için bu ne kötü bir degismedir
51- Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim
52- Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin" Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur
53- Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar
54- Süphesiz biz, bu Kur'ân'da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik Insan ise, her seyden çok mücadelecidir
55- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine
de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur
56- Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir
57- Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur'ân'i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler
58- Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah'in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar
59- Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik
60- Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç adamina demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim"
61- Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu
62- Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi
63- Adam: "Gördün mü! dedi Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu O denizde garip bir yol tutup gitmisti"
64- Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi" Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler
65- Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik
66- Musa ona: "Allah'in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi
67- (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin
68- "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?"
69- Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi
70- (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin"
72- (Hizir "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi
73- Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma"
74- Yine gittiler Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi
75- Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76- (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin
77- Bunun üzerine yine yürüdüler Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular Hizir hemen onu dogrulttu Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi
78- Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim"
79- "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi"
80- "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk"
81- "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin"
82- "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi Babalari da iyi bir kimse idi Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur"
83- Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim
84- Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik
85- Derken o da bu yollardan birini tutup gitti
86- Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu Bir de bunun yaninda bir kavim buldu Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin"
87- O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir"
88- "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz"
89- Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu
91- Iste Zülkarneyn'in kudret ve saltanati böyleydi Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik
92- Sonra yine bir yol tuttu
93- Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu
94- Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çikariyorlar Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?"
95- Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim
96- "Bana, demir kütleleri getirin" Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi Demiri bir ates koru haline getirince "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi
97- Artik Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler
98- Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir Rabbimin vaadi de haktir
99- Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüstür Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir
100- Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki!
101- Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi Isitmeye de tahammül edemiyorlardi
102- O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik
103- De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi?
104- Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi
105- Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz
106- Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir
107- Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur
108- Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir
Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed!
109- Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile"
110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin"

KEVSER

Bismillahirrahmanirrahim

1- Muhakkak biz sana Kevser'i verdik
2- Öyleyse Rabb'in için namaz kil ve kurban kes
3-Muhakkak ki sonu kesik olan, sana bugzedendir

KIYAMET

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hayir, yemin ederim o kiyamet gününe
2- Yine hayir, yemin ederim o sürekli kendini kinayan nefse
3- Insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacagimizi mi saniyor?
4- Evet, bizim onun parmak uçlarini bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter
5- Fakat insan günahi devam ettirmek ister
6- O kiyamet günü ne zaman? diye sorar
7- Ne zaman ki o göz simsek çakar,
8- Ay tutulur,
9- Günes ve ay toplanir,
10- Iste o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der
11- Hayir, hayir, yok bir siper
12- O gün varilip durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur
13- O gün insana, yapip öne sürdügü ve geri biraktigi ne varsa bildirilir
14- Dogrusu insan kendi nefsini görür,
15- Bir takim özürler ortaya atsa da
16- Onu hemen okumak için dilini depretme
17- Kuskusuz onu toplamak ve okumak bize aittir
18- O halde biz onu okudugumuz zaman sen onun okunusunu takip et
19- Sonra onu açiklamak da bize aittir
20- Hayir, siz pesin olani (dünyayi) seviyorsunuz da
21- Ahireti birakiyorsunuz
22- Yüzler var ki o gün isil isil parlar
23- Rabbine bakar
24- Yüzler de var ki o gün asiktir
25- Anlar ki kendisine belkiran (bel kemiklerini kiran belali bir is) yapilir
26- Hayir hayir, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanir,
27- "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir
28- Can çekisen bunun o ayrilik ani oldugunu anlar
29- Bacak bacaga dolasir
30- Iste o gün sevk, ancak Rabbinedir
31 Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kildi
32 Fakat yalanladi ve döndü
33 Sonra da çalim sata sata ailesine gitti
34 Gerektir o bela sana, gerek
35 Evet, gerektir o bela sana gerek
36 Insan basibos birakilacagini mi sanir?
37 O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) degil miydi?
38 Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra sekil verdi
39 Ondan da iki cinsi; erkek ve disiyi var etti
40-Peki, bunu yapanin ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

KUREYS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Kureys'in ilâfi (güven ve baris andlasmalarindan faydalanmalarini saglamak) için
2- Kis ve yaz seferlerinde (faydalandiklari andlasmalarin) kadrini bilmis olmalari için
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler
4-O, kendilerini açliktan kurtararak beslemistir ve her tehlikeye karsi onlara emniyet vermistir

__________________


Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #2
tatia27
Varsayılan


Bismillahirrahmanirrahim

1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik
2- Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayirlidir
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adindaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her is için inerler
5-O gece, tanyeri agarincaya kadar süren bir selâmettir


KAF


Bismillahirrahmanirrahim

1- Kâf Sanli ve serefli Kur'an'a andolsun ki,
2- Dogrusu kâfirler kendi içlerinden uyarici bir peygamber geldigine sasirdilar da dediler ki: "Bu sasilacak bir seydir!
3- Öldügümüz ve bir toprak oldugumuz vakit mi (tekrar) dirilecegiz? bu dönüs çok uzaktir"
4- Fakat biz topragin onlardan neyi eksilttigini elbette biliyoruz Yanimizda herseyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardir
5- Dogrusu hak kendilerine geldigi zaman yalanladilar da simdi karmakarisik bir iztirap içindeler
6- Artik üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve süslemisiz, onun hiç bir çatlagi yoktur
7- Yeri de nasil uzatmis, üzerine sabit daglar oturtmusuz Orada görünüsü güzel her çesit bitkiden çiftler yetistirdik
8- Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla baglar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz
10- Tomurcuklari birbiri üzerine dizilmis uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik
11- Bunlari kullara rizik olmasi için (yetistirmekteyiz) O su ile ölü bir topraga can verdik, iste hayata çikis da böyledir
12- Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halki ve Semûd da yalanlamisti
13- Âd, Firavun, Lût'un kardesleri de (yalanladilar)
14- Eyke halki ve Tübbâ kavmi de, bunlarin hepsi peygamberleri yalanladilar da (onlara) azabim hak oldu
15- Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Dogrusu, onlar yeni bir yaratilistan süphe içindedirler
16- Andolsun insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz Ve biz ona sah damarindan daha yakiniz
17- Onun saginda ve solunda oturmus iki melek zabit tutarken,
18- Insan hiçbir söz söylemez ki yaninda (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazir bulunmasin
19- Ölüm sarhoslugu gerçekten geldiginde, "Ey insan! Iste bu senin öteden beri kaçtigin seydir" denir
20- Sur'a üfürülür, iste bu, tehdid(in gerçeklesme) günüdür
21- Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir sahid bulundugu halde gelir
22- (Allah ona) "Andolsun sen bundan gaflet içinde idin Simdi senden gaflet perdesini kaldirdik Bugün artik gözün keskindir" der
23- Beraberindeki melek "iste yanimdaki hazir" der
24- (Allah iki melege buyurur ki "Haydi ikiniz, atin cehenneme her inatçi nankörü!
25- Iyiliklere (sürekli) engel olan, saldirgan, süpheciyi
26- O ki Allah'in yaninda baska ilâh edinmistir Haydi ikiniz birlikte onu siddetli azaba atin"
27- Yanindaki arkadasi (seytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdirmadim Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi"
28- Allah buyurur ki: "Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyarici göndermistim"
29- Benim huzurumda söz degistirilmez Ve ben kullara asla zulmedici degilim
30- Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyecegiz O da: "Daha fazla var mi?" diyecektir
31- Cennet de kötülükten sakinanlara yaklastirilir Zaten uzak degildir
32-33- Onlara denir ki: "Iste size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur
34- "Simdi selam ve selametle oraya girin Iste sonsuzluk günü budur"
35- Orada onlara ne isterlerse vardir Katimizda daha fazlasi da vardir
36- Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik desik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtulus var mi?
37- Süphesiz ki bunda kalbi olan ve hazir bulunup kulak veren kimse için elbette bir ögüt vardir
38- Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yarattik, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadi
39- Ey Muhammed! Onlarin söylediklerine karsi sabret Günesin dogusundan önce (sabah namazini) ve batisindan önce de (ögle ve ikindi namazalarini kilarak) Rabbini Hamd ile tesbih et
40- Geceleyin (aksam ve yatsi namazlarini kilarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kilarak) O'nu tesbih et
41- Bir münadinin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver
42- O gün insanlar, o çagriyi gerçek olarak duyarlar Iste bugün, kabirlerden çikis günüdür
43- Gerçekten biz hem yasatiriz, hem öldürürüz Sonunda dönüs yalniz bizedir
44- O gün yer yarilir, insanlar kabirlerinden çabucak çikarlar Iste bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadir
45-Biz onlarin söylediklerini daha iyi biliriz Sen onlara karsi zor kullanacak degilsin O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile ögüt ver

KAFİRUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- De ki: Ey kâfirler
2- Sizin taptiklariniza ben tapmam
3- Siz de benim taptigima tapicilar degilsiniz
4- Ben asla sizin taptiklariniza tapacak degilim
5- Siz de benim taptigima tapacak degilsiniz
6-Sizin dininiz size, benim dinim banadir

KALEM

Bismillahirrahmanirrahim

1- Nûn, Kaleme ve yazdiklarina andolsun
2- Sen Rabbinin nimetiyle mecnun degilsin
3- Kuskusuz senin için tükenmez bir ecir var
4- Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin
5- Sen de göreceksin, onlar da görecek
6- Hanginizde imis o fitne ve cinnet
7- Dogrusu Rabbin, yolundan sapani en iyi bilendir Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur
8- O halde, yalanlayicilara itaat etme
9- Onlar istediler ki yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar
10- Sunlarin hiçbirine boyun egme: Yemin edip duran asagilik,
11- Daima kusur arayip kinayan, hep lâf götürüp getiren,
12- Hayra engel olan, saldirgan, günahkâr,
13- Kaba ve hasin, sonra da kötülükle damgali,
14- Mal ve ogullari var diye (böyle davranir)
15- Kendisine âyetlerimiz okundugunda: "Eskilerin masallari" der
16- Yakinda biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacagiz
17- Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdigimiz gibi Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devsireceklerine yemin etmislerdi
18- Istisna da etmiyorlardi ("insaallah" demiyorlardi)
19- Fakat onlar uyurken dolasici bir belâ onu sardi da,
20- Bahçe simsiyah kesiliverdi
21- Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22- "Haydi, devsirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye
23- Derken firladilar, aralarinda fisildasiyorlardi
24- "Sakin bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yaniniza sokulmasin" diyorlardi
25- (Zanlarinca yoksullari) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler
26- Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlis gelmisiz" dediler
27- "Yok, biz mahrum edilmisiz" (dediler)
28- Içlerinde en makul olani söyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememis miydim?"
29- "Rabbimizi tesbih ederiz, dogrusu biz zalimler imisiz" (dediler)
30- Ardindan suçu birbirlerine yüklemeye basladilar
31- Yaziklar olsun bize, dediler, biz azginlarmisiz
32- Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir Biz Rabbimize yönelir, ondan umariz
33- Iste azap böyledir Elbette ahiret azabi daha büyüktür Fakat bilselerdi
34- Kuskusuz korunanlar için de, Rableri katinda nimetleri bol bahçeler vardir
35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar miyiz hiç?
36- Neyiniz var, nasil hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mi okuyorsunuz?
38- O kitapta, "begendiginiz her sey sizindir" diye mi yazili?
39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafimizdan verilmis, kiyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40- Sor bakalim onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41- Yoksa ortaklari mi var onlarin? Dogru iseler ortaklarini getirsinler
42- O gün isler zorlasir ve secdeye davet edilirler Fakat güç yetiremezler
43- Gözleri düsük bir halde kendilerini bir zillet kaplar Oysa onlar sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi
44- Bu sözü yalanlayani bana birak Onlari bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklastiracagiz
45- Onlara mühlet veriyorum Dogrusu benim tuzagim saglamdir
46- Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?
47- Yoksa gayb onlarin yanlarinda da onlar mi yaziyorlar?
48- Rabbinin hükmüne sabret, balik sahibi gibi olma Hani o öfkeye bogulmus da nida etmisti
49- Rabbinden bir nimet yetismis olmasaydi, elbette kinanacak bir halde issiz bir diyara atilacakti
50- Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kildi
51- O kafirler Kur'ân'i isittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi Bir de durmuslar "o bir deli" diyorlar
52-Halbuki o âlemler için bir ögüttür

KAMER

Bismillahirrahmanirrahim

1 Kiyamet saati yaklasti, Ay yarildi
2 Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler
3 Yalanladilar, nefislerinin arzularina uydular Halbuki her is yerini bulacaktir
4 Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmistir
5 Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarilar fayda vermiyor
6 Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çagirici, görülmedik müthis bir seye çagirir
7 Gözleri düskün düskün (zelil ve hakir) kabirlerinden çikarlar, sanki yayilan çekirgeler gibidirler
8 O çagirana kosarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür" derler
9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamisti Kulumuzu yalanladilar ve: "Cinlenmistir" dediler Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandi
10- Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düstüm, bana yardim et!" diyerek yalvardi
11 Biz de bosalan bir su ile gögün kapilarini açtik
12 Yeri de kaynaklar halinde fiskirttik, derken sular takdir edilmis bir is için birlesti
13 Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle (çakilmis gemi) üzerinde tasidik
14 Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akip gidiyordu
15 Bunu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur?
16 Benim azabim ve uyarilarim nasilmis (görsünler)
17 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
18 Âd (kavmi) da yalanladi, azabim ve uyarilarim nasil oldu?
19 Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik
20 (O rüzgar) insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu
21 Nasilmis benim azabim ve uyarim?
22 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
23 Semûd da o uyarilari yalanladilar
24 "Bizden bir insana mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik içine düsmüs oluruz" dediler
25 "Zikir, aramizdan ona mi birakildi? Hayir o, yalanci, küstahin biridir" (dediler)
26 Yarin onlar, yalanci, küstahin kim oldugunu bilecekler
27 Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için disi deveyi gönderecegiz Onun için sen onlari gözet ve sabirli ol
28 Onlara suyun aralarinda paylastirilacagini haber ver; her içene düsen miktar, hazir kilinmistir
29 Bunun üzerine arkadaslarina bagirdilar O da (biçagi) çekerek (deveyi) kesti
30 Ama azabim ve uyarilarim nasil oldu
31 Biz onlarin üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; agilcinin topladigi çali çirpi kirintilari gibi kirilip dökülüverdiler
32 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
33 Lût kavmi de uyarilari yalanladi
34 Biz de onlarin üzerlerine (taslar savuran) bir firtina gönderdik Yalniz Lût ailesini seher vakti kurtardik,
35 Katimizdan bir nimet olarak Biz sükredeni böyle mükafatlandiririz
36 (Lût), onlari bizim yakalamamiza karsi uyarmisti Fakat ikazlara karsi kusku duydular,
37 Onun konuklarindan murad almaya kalkistilar Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
38 Sabah erken, onlari kararli bir azab yakaladi
39 "Azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
40 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
41 Süphesiz Firavun ailesine de uyarici peygamberler geldi
42 Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar Biz de onlari çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayisla yakaladik
Bu kissalardan hisseye gelince;
43 Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayirli mi? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?
44 Yoksa "Biz birbirimize yardim eden bir topluluguz" mu diyorlar?
45 Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardir
46 Bilakis kiyamet onlara vaad edilen asil saattir Saat cidden çok feci ve acidir
47 Muhakkak ki suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler
48 O gün yüzleri üstü ateste sürüklenecekler, "Cehennemin dokunusunu tadin!" (denilecek)
49 Haberiniz olsun ki, biz her seyi bir kadere göre yarattik
50 Buyrugumuz yalniz bir tekdir, göz açip yumma gibidir
51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik Ögüt alan yok mudur?
52 Isledikleri her sey, kitaplarda mevcuttur
53 Küçük, büyük hepsi satir satir yazilmistir
54 Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler
55-Güçlü padisahin huzurunda dogruluk koltuklarindadirlar

KARİA

Bismillahirrahmanirrahim

1,2,3- Kâria! (Çarpacak kiyamet) Nedir o kâria? Kârianin ne oldugunu sen bilir misin?
4- O gün insanlar yayilmis pervaneler gibi olurlar
5- Daglar atilmis renkli yünler gibi olur
6,7- O gün kimin tartilari agir basarsa o, hosnut olacagi bir hayat içindedir
8,9- Kimin tartilari hafif gelirse, onun anasi da (varacagi yer, siginacagi duragi) hâviye (uçurum)dir
10- O uçurumun ne oldugunu sen nereden bileceksin?
11-O, kizgin bir atestir

KASAS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar, apaçik kitabin âyetleridir
3- Iman edecek bir kavim için Musa ile Firavun'un haberlerinden bir
kismini sana dosdogru okuyacagiz
4- Çünkü Firavun, (Misir) topraginda gerçekten azmis, halkini parça parça etmisti Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunlarin ogullarini bogazliyor, kizlarini ise sag birakiyordu Belli ki o bozgunculardandi
5- Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düsürülenlere lütufta bulunalim, onlari önderler yapalim, onlara (ötekilerin) yerini aldiralim
6- Ve o yerde onlari hakim kilalim, Firavun ile Hâmân ve ordularina, onlardan çekinmekte olduklari seyi gösterelim
7- O esnada Musa'nin anasina "Onu emzir, kendisine zarar geleceginden kaygilandiginda onu denize (Nil nehrine) birakiver, hiç korkup kaygilanma, çünkü biz onu tekrar sana verecegiz ve onu peygamberlerden biri yapacagiz" diye bildirdik
8- Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldi Çünkü o, sonunda kendileri için bir düsman ve bir tasa olacakti Süphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yaniliyorlardi
9- Firavun'un karisi (sepetin içinden çocuk çikinca kocasina), "Ikimizin de gözü aydin! Onu öldürmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi Halbuki onlar isin sonunu sezemiyorlardi
10- Musa'nin anasinin yüregi (tasadan) bombos kaliverdi Eger biz, (vaadimize) inananlardan olmasi için onun kalbini pekistirmemis olsaydik, neredeyse isi meydana çikaracakti
11- Annesi Musa'nin ablasina, "Onun izini takip et" dedi O da, onlar farkina varmadan uzaktan kardesini gözetledi
12- Biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarinin sütünü kabulüne müsade etmedik Bunun üzerine ablasi, "Size, onun bakimini sizin naminiza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi
13- Böylelikle biz onu, gözü aydin olsun, gam çekmesin ve Allah'in vaadinin gerçek oldugunu bilsin, diye anasina geri verdik Fakat yine de pek çogu (bunu) bilmezler
14- Musa yigitlik çagina girip olgunlasinca, biz ona hikmet ve ilim verdik Iste güzel davrananlari biz böyle mükafatlandiririz
15- Musa, halkinin habersiz oldugu bir sirada sehre girdi Orada, biri kendi tarafindan digeri düsman tarafindan olan iki adami birbirleriyle dögüsür buldu Kendi tarafi olan, düsmana karsi ondan yardim diledi Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu "Bu, seytan isidir O, gerçekten saptirici, apaçik bir düsmandir" dedi
16- Musa, "Rabbim! Dogrusu kendimi ziyana ugrattim Beni bagisla!" dedi; Allah da, onu bagisladi Çünkü, çok bagislayici, çok merhamet edici olan ancak O'dur
17- Musa, "Rabbim! Bana lutfettigin nimetlere andolsun ki, artik suçlulara asla arka olmayacagim" dedi
18- Sehirde korku içinde, (etrafi) gözetleyerek sabahladi Bir de ne görsün, dün kendisinden yardim isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor Musa ona dedi ki: "Dogrusu sen, besbelli bir azginsin!"
19- Musa, ikisinin de düsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kiydigin gibi, bana da mi kiymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir
zorba olmayi arzuluyorsun sen!"
20- Sehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! Ileri gelenler seni öldürmek için hakkinda müzakere ediyorlar Derhal (buradan) çik! Inan ki ben senin iyiligini isteyenlerdenim"
21- Musa korka korka, (etrafi) gözetleyerek oradan çikti "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi
22- Medyen'e dogru yöneldiginde: "Umarim Rabbim beni dogru yola iletir" dedi
23- Musa, Medyen suyuna varinca, orada (hayvanlarini) sulayan bir çok insan buldu Onlarin gerisinde de (hayvanlarini suyun oldugu yerden) geri çeken iki kadin gördü Onlara "Derdiniz nedir?" dedi Söyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayip çekilmeden biz (onlarin içine sokulup hayvanlarimizi) sulamayiz; babamiz da çok yaslidir "
24- Bunun üzerine Musa, onlarin davarlarini suladi Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Dogrusu bana indirecegin her hayra muhtacim" dedi
25- Derken, o iki kadindan biri utana utana yürüyerek ona geldi "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanlari) sulamanin karsiligini ödemek için seni çagiriyor" Musa, ona (Hz Suayb'a) gelip basindan geçeni anlatinca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi
26- (Suayb'in) iki kizindan biri: "Babacigim! Onu ücretle (çoban) tut Çünkü ücretle istihdam edecegin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdir" dedi
27- (Suayb) Dedi ki: "Bana sekiz yil çalismana karsilik su iki kizimdan birini sana nikahlamak istiyorum Eger on yila tamamlarsan artik o kendinden; yoksa sana agirlik vermek istemem Insaallah beni iyi kimselerden bulacaksin"
28- Musa söyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadir Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayim demek ki, bana karsi husumet yok Söylediklerimize Allah vekildir"
29- Artik Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çikinca, Tûr tarafindan bir ates gördü Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ates gördüm, belki oradan size bir haber, yahut isinmaniz için o atesten bir parça getiririm" dedi
30- Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sag kiyisindan, (oradaki) agaç tarafindan kendisine söyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'im"
31- Ve "Asâni at!" denildi Musa (attigi) asâyi yilan gibi debrenir görünce, dönüp arkasina bakmadan kaçti "Ey Musa! Beri gel, korkma Çünkü sen emniyette olanlardansin" (buyuruldu)
32- "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çikacaktir Korkudan (açilan) kollarini kendine çek Iste bu ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan i in delildir Çünkü onlar, yoldan çikan bir kavim olmuslardir" (diye seslenildi)
33- Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüstüm, beni öldürmelerinden korkuyorum"
34- "Kardesim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gönder Zira bana yalancilik ithaminda bulunmalarindan endise ediyorum"
35- Allah buyurdu: "Seni kardesinle destekliyecegiz ve size öyle bir kudret verecegiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erisemeyecekler Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz"
36- Musa onlara apaçik âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir Biz önceki atalarimizdan böylesini isitmemistik" dediler
37- Musa söyle dedi: "Rabbim, kendi katindan kimin hidayet rehberi getirdigini ve hayirli akibetin kime nasip olacagini en iyi bilendir Muhakkak ki zalimler, kurtulusa eremezler"
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden baska bir ilâh tanimiyorum Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ates yak (ve tugla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nin ilâhina çikayim; ama saniyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir" dedi
39- O ve askerleri, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandilar
40- Biz de onu ve askerlerini yakalayip denize ativerdik Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
41- Onlari atese çagiran öncüler kildik Kiyamet günü onlar yardim görmeyeceklerdir
42- Bu dünyada arkalarina lanet taktik Onlar, kiyamet gününde de kötülenmisler arasindadir
43- Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düsünür, ögüt alirlar diye, insanlar için apaçik deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'i (Tevrat'i) vermisizdir
44- (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettigimiz sirada sen bati yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden degildin
45- Bilakis biz (o zamandan senin zamanina kadar) nice nesiller var ettik de, onlarin üzerinden uzun zamanlar geçti Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; aksine biz (baska) peygamber göndermistik
46- (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar
47- Bizzat kendi yaptiklarindan dolayi baslarina bir musibet geldiginde, "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydik" diyecek olmasalardi (seni göndermezdik)
48- Fakat onlara tarafimizdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli degil miydi?" dediler Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemisler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demisler ve sunu söylemislerdi: "Dogrusu biz hiçbirine inanmiyoruz"
49- (Resulüm!) De ki: "Eger dogru sözlüler iseniz, Allah katindan bu ikisinden (bana ve Musa'ya inen kitaplardan) daha dogru bir kitap getirin de ben ona uyayim!"
50- Eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, sirf heveslerine uymaktadirlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik kim olabilir? Elbette Allah zalim kavmi dogru yola iletmez
51- Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir
52- Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler
53- Onlara (Kur'ân) okundugu zaman "O'na iman ettik Çünkü o, Rabbimizden gelmis hakikattir Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler
54- Iste onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatlari iki defa verilecektir Bunlar kötülügü iyilikle savarlar, kendilerine verdigimiz riziktan da Allah rizasi için harcarlar
55- Onlar, bos söz isittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim islerimiz bize, sizin isleriniz size Size selam olsun Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler
56- (Resulüm!) Sen sevdigini hidayete eristiremezsin; bilakis, Allah diledigine hidayet verir ve hidayete girecek olanlari en iyi O bilir
57- "Biz seninle beraber dogru yola uyarsak, yurdumuzdan atiliriz" dediler Biz onlari, kendi katimizdan bir rizik olarak her seyin ürünlerinin toplanip getirildigi, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerlestirmedik mi? Fakat onlarin çogu bilmezler
58- Biz, maisetleriyle simarmis nice memleketi helak etmisizdir Iste yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmistir Onlara biz varis olmusuzdur
59- Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici degildir Zaten biz, ancak halki zalim olan memleketleri helâk etmisizdir
60- Size verilen seyler, dünya hayatinin geçim vasitasi ve debdebesidir Allah katinda olanlar ise, daha hayirli ve daha kalicidir Hâlâ buna akliniz ermeyecek mi?
61- Su halde, kendisine güzel bir vaadde bulundugumuz, ardindan ona kavusan kimse, (sirf) dünya hayatinin geçici zevkini yasattigimiz ve sonra kiyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasinda bulunan kimse gibi midir?
62- O gün Allah onlari çagirarak, "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz, hani nerede?" diyecektir
63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz Zaten onlar aslinda bizlere tapmiyorlardi" derler
64- "(Allah'a kostugunuz) ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!
65- O gün Allah onlari çagirip "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir
66- Iste o gün onlara bütün haberler kapkaranlik olmustur; onlar birbirlerine de soramayacaklardir
67- Fakat tevbe ederek, iman edip iyi isler yapan kimseye gelince, o, kurtulusa erenler arasinda olmayi umabilir
68- Rabbin, diledigini yaratir ve seçer Onlarin seçim hakki yoktur Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzehtir ve sani yücedir
69- Rabbin, onlarin, sinelerinde gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir
70- Iste O, Allah'tir O'ndan baska tanri yoktur Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur Ve ancak O'na döndürüleceksiniz
71- (Resulüm!) De ki: "Düsündünüz mü hiç, eger Allah üzerinizde geceyi tâ kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska size isik getirecek tanri kimdir? Hâlâ isitmeyecek misiniz?"
72- De ki: "Haber verin bakayim, eger Allah üzerinizde gündüzü ta kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska, istirahat edeceginiz geceyi size getirecek tanri kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
73- Rahmetinden dolayi, Allah, geceyi ve gündüzü yaratti ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O'nun lütuf ve kereminden (rizkinizi) arayasiniz Umulur ki sükredersiniz
74- Ve hele o gün Allah onlari çagirarak: "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz hani, nerede?" diyecektir
75- (O gün) her ümmetten bir sahit çikarir, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler (putlar) de kendilerinden ayrilip kaybolmuslardir
76- Karun, Musa'nin kavminden idi de, onlara karsi azginlik etmisti Biz ona öyle hazineler vermistik ki, anahtarlarini güçlü kuvvetli bir topluluk zor tasirdi Kavmi ona demisti ki: "Simarma! Bil ki Allah simariklari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi" demistir Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftari olan kimseleri helak etmisti Günahkarlardan günahlari sorulmaz (Allah onlarin hepsini bilir)
79- Derken Karun, ihtisam içinde kavminin karsisina çikti Dünya hayatini arzulayanlar, "Keske Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydi Hakikat su ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler
80- Kendilerine ilim verilmis olanlar ise, söyle dediler: "Yaziklar olsun size! Iman edip iyi isler yapanlara göre Allah'in mükafati daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavusabilir"
81- Derken biz onu da, sarayini da yerin dibine geçirdik Artik Allah'a karsi kendisine yardim edecek taraftarlari olmadigi gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de degildi
82- Daha dün onun yerinde olmayi isteyenler de: "Demek ki Allah kullarindan diledigine rizki çok da, az da verir Sayet Allah bize lütufta bulunmus olmasaydi, bizi de yerin dibine geçirirdi Demek ki inkârcilar iflah olmazmis" demeye basladilar
83- Iste ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculugu arzulamayan kimselere veririz (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir
84- Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karsilik vardir Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza görürler
85- (Resulüm!) Kur'ân'i (okumayi, teblig etmeyi ve ona uymayi) sana farz kilan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu en iyi bilendir"
86- Sen, bu kitabin sana vahyolunacagini ummuyordun Bu ancak Rabbinden bir rahmettir O halde sakin kâfirlere arka çikma!
87- Allah'in âyetleri sana indirildikten sonra, artik sakin onlar seni bu âyetlerden alikoymasinlar Rabbine davet et Asla müsriklerden olma!
88- Allah ile birlikte baska bir tanriya tapip yalvarma! O'ndan baska tanri yoktur O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz

KEHF

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hamd, o Allah'a mahsustur ki kulu (Muhammed'e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi
2- Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin
3- Onlar orada sürekli kalacaklardir
4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin
5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar
6- (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
7- Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim
8- Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz
9- Yoksa sen Ashab-i Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin?
10- O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla"
11- Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk
12- Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik
13- Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi Biz de onlarin hidayetlerini artirdik
14- (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, O'ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz
15- Su bizim kavmimiz, Allah'tan baska ilâh edindiler Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
16- (Içlerinden biri söyle demisti "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin"
17- Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler Iste bu Allah'in mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin
18- Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin Halbuki onlar uykudadirlar Biz onlari saga sola çevirirdik Köpekleri de giriste ön ayaklarini
ileri dogru uzatmisti Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi
19- Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin"
20- "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz"
21- Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir" Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz" dediler
22- Ashab-i Kehf'in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir (kimileri de "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir" Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma!
23- Hiçbir sey için, Allah'in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme"
24- Ancak Allah dilerse (yapacagim de) Ve unuttugun vakit Allah'i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir" de
25- Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir
26- De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir" Göklerin ve yerin gaybi O'na aittir O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O'ndan baska bir yardimcisi yoktur O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez
27- Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur Ve O'ndan baska bir siginilacak da bulamazsin
28- Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma
29- Ve de ki: O hak Rabbimizdendir Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!
30- Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz
31- Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri!
32- Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz
33- Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz
34- Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi
35- Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum"
36- "Kiyametin kopacagini da zannetmem Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum"
37- Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?
38- "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam"
39- "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah'dandir, benim kuvvetimle degil, Allah'in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da"
40- Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir"
41- "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin"
42- Derken serveti yok edildi Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu
43- Onun Allah'tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah'a karsi kendi nefsini de kurtaramadi
44- Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah'a aittir O'nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir
45- Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her seye muktedirdir
46- Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir
47- O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz
48- Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi?
49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez
50- Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demistik Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti Simdi siz beni birakip da Iblis'i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir Zalimler için bu ne kötü bir degismedir
51- Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim
52- Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin" Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur
53- Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar
54- Süphesiz biz, bu Kur'ân'da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik Insan ise, her seyden çok mücadelecidir
55- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine
de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur
56- Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir
57- Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur'ân'i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler
58- Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah'in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar
59- Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik
60- Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç adamina demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim"
61- Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu
62- Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi
63- Adam: "Gördün mü! dedi Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu O denizde garip bir yol tutup gitmisti"
64- Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi" Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler
65- Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik
66- Musa ona: "Allah'in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi
67- (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin
68- "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?"
69- Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi
70- (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin"
72- (Hizir "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi
73- Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma"
74- Yine gittiler Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi
75- Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76- (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin
77- Bunun üzerine yine yürüdüler Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular Hizir hemen onu dogrulttu Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi
78- Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim"
79- "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi"
80- "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk"
81- "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin"
82- "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi Babalari da iyi bir kimse idi Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur"
83- Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim
84- Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik
85- Derken o da bu yollardan birini tutup gitti
86- Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu Bir de bunun yaninda bir kavim buldu Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin"
87- O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir"
88- "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz"
89- Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu
91- Iste Zülkarneyn'in kudret ve saltanati böyleydi Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik
92- Sonra yine bir yol tuttu
93- Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu
94- Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çikariyorlar Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?"
95- Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim
96- "Bana, demir kütleleri getirin" Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi Demiri bir ates koru haline getirince "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi
97- Artik Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler
98- Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir Rabbimin vaadi de haktir
99- Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüstür Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir
100- Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki!
101- Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi Isitmeye de tahammül edemiyorlardi
102- O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik
103- De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi?
104- Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi
105- Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz
106- Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir
107- Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur
108- Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir
Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed!
109- Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile"
110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin"

KEVSER

Bismillahirrahmanirrahim

1- Muhakkak biz sana Kevser'i verdik
2- Öyleyse Rabb'in için namaz kil ve kurban kes
3-Muhakkak ki sonu kesik olan, sana bugzedendir

KIYAMET

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hayir, yemin ederim o kiyamet gününe
2- Yine hayir, yemin ederim o sürekli kendini kinayan nefse
3- Insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacagimizi mi saniyor?
4- Evet, bizim onun parmak uçlarini bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter
5- Fakat insan günahi devam ettirmek ister
6- O kiyamet günü ne zaman? diye sorar
7- Ne zaman ki o göz simsek çakar,
8- Ay tutulur,
9- Günes ve ay toplanir,
10- Iste o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der
11- Hayir, hayir, yok bir siper
12- O gün varilip durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur
13- O gün insana, yapip öne sürdügü ve geri biraktigi ne varsa bildirilir
14- Dogrusu insan kendi nefsini görür,
15- Bir takim özürler ortaya atsa da
16- Onu hemen okumak için dilini depretme
17- Kuskusuz onu toplamak ve okumak bize aittir
18- O halde biz onu okudugumuz zaman sen onun okunusunu takip et
19- Sonra onu açiklamak da bize aittir
20- Hayir, siz pesin olani (dünyayi) seviyorsunuz da
21- Ahireti birakiyorsunuz
22- Yüzler var ki o gün isil isil parlar
23- Rabbine bakar
24- Yüzler de var ki o gün asiktir
25- Anlar ki kendisine belkiran (bel kemiklerini kiran belali bir is) yapilir
26- Hayir hayir, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanir,
27- "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir
28- Can çekisen bunun o ayrilik ani oldugunu anlar
29- Bacak bacaga dolasir
30- Iste o gün sevk, ancak Rabbinedir
31 Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kildi
32 Fakat yalanladi ve döndü
33 Sonra da çalim sata sata ailesine gitti
34 Gerektir o bela sana, gerek
35 Evet, gerektir o bela sana gerek
36 Insan basibos birakilacagini mi sanir?
37 O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) degil miydi?
38 Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra sekil verdi
39 Ondan da iki cinsi; erkek ve disiyi var etti
40-Peki, bunu yapanin ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

KUREYS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Kureys'in ilâfi (güven ve baris andlasmalarindan faydalanmalarini saglamak) için
2- Kis ve yaz seferlerinde (faydalandiklari andlasmalarin) kadrini bilmis olmalari için
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler
4-O, kendilerini açliktan kurtararak beslemistir ve her tehlikeye karsi onlara emniyet vermistir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #3
tatia27
Varsayılan


MAİDE



Bismillahirrahmanirrahim

1 - Ey iman edenler! Sözlesmeleri yerine getirin Ihramli iken avlanmayi helal saymamaniz sartiyla, çesitli hayvanlar size helal kilindi Ancak haram olduklari size okunacak olanlar müstesna Süphesiz Allah diledigi hükmü verir

2 - Ey iman edenler! Allah'in alâmetlerine, haram aya, kurbanlik hediyelere, gerdanliklarina ve Rablerinden lutuf ve riza bekleyerek Kabe'ye yönelenlere sakin saygisizlik etmeyin Ihramdan çiktiginiz zaman avlanabilirsiniz Sizi Mescid-i Haram'dan çevirdiklerinden dolayi bir topluma karsi olan kininiz, sizi saldiriya sevk etmesin Iyilik ve takva üzerinde yardimlasin, günah ve düsmanlik üzerinde yardimlasmayin Allah'tan korkun Çünkü Allah'in azabi çetindir

3 - Les, kan, domuz eti, Allah'tan baskasinin adi anilarak kesilen; bogulmus, vurulmus, yukardan düsmüs, boynuzlanmis, canavar yirtmis olup da canli iken kesmedikleriniz; dikili taslar (putlar) üzerine bogazlanan hayvanlar ve fal oklariyla kismet (sans) aramaniz size haram kilindi Bunlarin hepsi dogru yoldan çikmaktir Bugün kâfirler, dininize karsi ümitsizlige düsmüslerdir Onlardan korkmayin, benden korkun Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladim Size din olarak Islâmi begendim Kim açliktan daralir, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalirsa, ona günah yoktur Çünkü Allah bagislayan, merhamet edendir

4- Sana, kendilerine neyin helal kilindigini soruyorlar De ki: "Size iyi ve temiz seyler helal kilindi" Allah'in size ögrettiginden ögreterek yetistirdiginiz avci hayvanlarin sizin için tuttuklarini yiyin ve üzerine Allah'in adini anin (besmele çekin), Allah'tan korkun Muhakkak Allah, hesabi çabuk görendir

5- Bugün size iyi ve temiz seyler helal kilindi Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal oldugu gibi, sizin yiyeceginiz de onlara helâldir Ve müminlerden iffetli hür kadinlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadinlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksizin, namuslu bir sekilde mehirlerini ödediginiz takdirde, size helâldir Her kim imani inkâr ederse, ameli bosa gitmis olur ve o, ahirette zarara ugrayanlardandir

6 - Ey iman edenler! Namaz kilmaya kalktiginiz zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yikayin Baslarinizi meshedin, iki topuga kadar da ayaklarinizi yikayin Eger cünüp iseniz temizlenin Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmisse yahut kadinlara dokunmussaniz, su da bulamamissaniz, temiz bir topraga teyemmüm edin Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin Allah size bir güçlük çikarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve sükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor

7- Allah'in, üzerinizdeki nimetini ve "Isittik, itaat ettik" dediginizde sizden aldigi ve kendisiyle sizi bagladigi ahdini hatirlayin Allah'tan korkun, çünkü Allah gögüslerin özünü çok iyi bilir

8- Ey iman edenler, Allah için hakki ayakta tutanlar ve adaletle sahitlik yapanlar olunuz Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizlige sevketmesin Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakindir Allah'tan korkun Süphesiz Allah, yaptiklarinizdan haberdardir

9- Allah, iman edenlere ve salih amel isleyenlere söyle vaad etmistir: Onlar için magfiret ve büyük bir mükafat vardir

10- Inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, iste onlar, cehennemliktirler

11 - Ey iman edenler! Allah'in size olan nimetini hatirlayin Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) yeltenmisti de, O (Allah) onlarin ellerini sizden çekmisti Allah'tan korkun Müminler yalniz Allah'a dayansinlar

12 - Allah, Israilogularindan söz almisti Içlerinden on iki müfettis göndermistik Allah söyle demisti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim Namazi dosdogru kildiginiz, zekati verdiginiz, peygamberlerime iman ettiginiz

ve onlara yardimda bulundugunuz, (mallarinizi) Allah yolunda güzelce sarfettiginiz takdirde, günahlarinizi mutlaka örter ve sizi altindan irmaklar akan cennetlere korum Fakat sizden her kim de, bundan sonra küfrederse, dosdogru yoldan sapmis olur

13- Sözlerini bozduklari için onlari lanetledik ve kalblerini katilastirdik Kelimeleri yerlerinden degistiriyorlar Uyarildiklari seyden pay almayi unuttular Içlerinden pek azi hariç, daima onlardan hainlik görürsün Yine de onlari affet, aldirma Çünkü Allah güzel davrananlari sever

14- "Biz hiristiyaniz" diyenlerden de söz almistik Onlar da kendilerine hatirlatilan seylerin çogunu unutmuslardi Biz de onlarin arasina, kiyamete kadar sürecek kin ve düsmanlik soktuk Allah, ne yapmis olduklarini onlara - elbette haber verecektir

15 - Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemis oldugunuz seylerin çogunu açiklayan, çogundan da vazgeçen peygamberimiz size geldi Ayrica size, Allah'tan bir nur ve apacik bir kitap da gelmistir

16 - Allah o kitabla rizasina uygun hareket edenleri selamet yollarina iletir Onlari izniyle karanliklardan aydinliga çikarir ve onlari dosdogru yola sevk eder

17- Muhakkak ki, "Allah, ancak Meryemoglu Isa Mesih'tir" diyenler kâfir olmuslardir (Onlara) de ki: " Allah, Meryemoglu Isa Mesih'i, anasini ve bütün yeryüzündekileri helak etmek istese O'na kim engel olabilir? " Göklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin mülkiyeti sadece Allah'a aittir O, diledigini yaratir Allah, her seye kadirdir

18- Yahudiler ve hiristiyanlar, "Biz Allah'in ogullari ve sevgilileriyiz" dediler De ki: " O halde niçin günahlarinizdan ötürü (Allah ) size azab ediyor?" Hayir, siz de O'nun yaratiklarindan birer insansiniz O diledigini bagislar, diledigine azab eder Göklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan her seyin mülkü Allah'indir Nihayet dönüs de O'nadir

19- Ey kitap ehli! Peygamberlerin arasinin kesildigi bir sirada size Resulümüz geldi, gerçekleri açikliyor ki, (yarin kiyamet gününde): "Bize bir müjdeleyici ve uyarici gelmedi" demeyiniz Iste müjdeleyici ve uyarici geldi Allah, her seye kadirdir

20- Musa kavmine söyle demisti: "Ey kavmim! Allah'in üzerinizdeki nimetini hatirlayin O, içinizden peygamberler çikardi Sizi hükümdarlar yapti Ve âlemlerde hiçbir kimseye vermedigini size verdi"

21- "Ey kavmim, Allah'in size yazdigi kutsal topraga girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba ugrarsiniz"

22- Onlar da: "Ey Musa! Orada zorba bir kavim var Onlar oradan çikmadikça biz oraya asla giremeyiz Eger oradan çikarlarsa, süphesiz biz de gireriz" dediler

23- Allah'tan korkan ve Allah'in kendilerine nimet verdigi iki adam söyle dedi: "Onlarin üzerlerine kapidan girin Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz Eger layikiyla inaniyorsaniz yalniz Allah'a dayanin

24- Kavmi Musa'ya: "Ey Musa! Onlar orada oldugu sürece biz oraya asla girmeyiz Sen ve Rabb'in gidin savasin Biz burada oturacagiz" dediler

25- Musa: "Ey Rabbim! Ben, kendimle kardesimden baskasina söz geçiremiyorum, artik bizimle bu fâsik kavmin arasini ayir" dedi

26- Allah Musa'ya söyle dedi: "Kirk sene o mukaddes yer onlara haram kilinmistir Yeryüzünde saskin saskin dolasacaklar O fâsik kavim için üzülme!"

27- Onlara Âdem'in iki ogluyla ilgili haberi hakkiyle oku Hani her ikisi birer kurban sunmuslardi, birinden kabul edilmis, digerinden kabul edilmemisti (Kurbani kabul edilmeyen, ötekine):" Seni öldürecegim" demisti Digeri ise söyle demisti: "Allah, yalniz kendisinden korkanlardan kabul eder"

28- "Allah'a yemin ederim ki, sen beni öldürmek için bana el uzatsan da, ben seni öldürmek için sana el uzatacak degilim, ben âlemlerin Rabb'i olan Allah'tan korkarim

29- "Ben isterim ki sen, benim günahimi da, kendi günahini da yüklenip ates halkindan olasin! Zalimlerin cezasi budur"

30- Bunun üzerine kurbani kabul edilmeyenin nefsi kendisini, kardesini öldürmeye tesvik etti ve onu öldürdü Böylece zarara ugrayanlardan oldu

31- Derken Allah bir karga gönderdi, ona kardesinin cesedini nasil gömecegini göstermek için topragi eseliyordu "Yaziklar olsun bana, su karga kadar olup da kardesimin cesedini gömmekten âciz miyim ben?" dedi ve pisman olanlardan oldu

32- Bunun içindir ki, Isrâilogullari'na: "Kim, bir cana kiymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çikarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanlari öldürmüs gibi olur Kim de bir nefsin yasamasina sebep olursa, bütün insanlari yasatmis gibi olur" hükmünü yazdik (farz kildik) Süphesiz ki onlara peygamberlerimiz açik delillerle geldiler Yine de bundan sonra onlarin birçogu yeryüzünde asiri gitmektedirler

33- Allah ve Resulüne karsi savasan ve yeryüzünde fesat çikarmaya çalisanlarin cezasi, ancak öldürülmeleri veya asilmalari yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde baska bir yere sürgün edilmeleridir Bu, dünyada onlar için bir zillettir Ahirette ise onlar için büyük bir azab vardir

34- Ancak kendilerini yakalamanizdan önce tevbe edenler baska Bilin ki Allah, çok bagislayan ve çok merhamet edendir

35- Ey inananlar, Allah'tan korkun, O'na yaklasmaya yol arayin ve O'nun yolunda cihad edin ki, kurtulusa eresiniz

36- Bütün yeryüzündekiler ve bir o kadari daha inkâr edenlerin olsa, bunlar kiyamet gününün azabindan kurtulmak için hepsini fidye olarak verseler yine onlardan kabul edilmez Onlar için can yakici bir azap vardir

37- Cehennem atesinden çikmak isterler Ama oradan çikacak degillerdir Onlar için devamli bir azap vardir

38- Hirsizlik eden erkek ve kadinin, yaptiklarina karsilik Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin Allah daima üstündür, hikmet sahibidir

39- Kim yaptigi haksizliktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, süphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder Çünkü Allah bagislayan, merhamet edendir

40- Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a ait oldugunu, diledigine azap edip diledigini de bagisladigini bilmedin mi? Allah herseye kâdirdir

41- Ey peygamber, agizlariyla "inandik" deyip, kalbleriyle inanmamis olanlardan ve yahudilerden küfürde yaris edenler seni üzmesin Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diger bir topluluga kulak verirler, kelimeleri yerlerinden degistirirler, "eger size bu verilirse alin, bu verilmezse sakinin" derler Allah birini sasirtmak isterse, sen onun için Allah'a karsi hiçbir sey yapamazsin Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onlarin kalblerini temizlemek istememistir Onlar için dünyada re*!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür !*k var ve yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardir

42- Onlar, yalana çok kulak verirler ve çok haram yerler Eger sana gelirlerse, ister aralarinda hükmet, ister onlardan yüz çevir Eger onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler Eger aralarinda hükmedersen adaletle hükmet Süphesiz Allah, adaletli davrananlari sever

43- Içinde Allah'in hükmü bulunan Tevrat yanlarinda dururken seni nasil hakem yapiyorlar da ondan sonra da dönüveriyorlar? Onlar inanici degillerdir

44- Içinde hidayet ve nûr bulunan Tevrat'i, elbette biz indirdik Müslüman olan peygamberler, yahudiler hakkinda hükmederler, kendilerini Tanriya adamis zâhitler, âlimler de, Allah'in kitabini korumakla görevlendirildiklerinden (onunla hüküm verirler) ve onun Allah'in kitabi olduguna sahitlik ederlerdi Insanlardan korkmayin, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayin Kim Allah'in indirdigiyle hükmetmezse, iste onlar kâfirlerin ta kendileridir

45- Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulaga kulak, dise dis ve yaralara karsilikli kisas (ödesme) yazdik Bununla beraber kim kisas hakkini bagislarsa, bu kendi günahlarina keffaret olur Ve kim Allah'in indirdigiyle hükmetmezse, iste onlar zalimlerin ta kendileridir

46- O peygamberlerin ardindan, yanlarindaki Tevrat'i dogrulayici olarak Meryemoglu Isa'yi gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat'i tasdik eden ve Allah'dan korkanlar için bir hidayet rehberi ve bir ögüt olan Incil'i verdik

47- Incil ehli de Allah'in ona indirdikleriyle hükmetsinler Kim, Allah'in indirdigi ile hükmetmezse, iste onlar fâsiklarin ta kendileridir

48- Sana da (ey Muhammed) geçmis kitaplari tasdik eden ve onlari kollayip koruyan Kitab (Kur'ân)i hak ile indirdik Onlarin aralarinda Allah'in indirdigi ile hükmet Onlarin arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma Biz, herbiriniz için bir seriat ve yol belirledik Eger Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardi, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi Öyleyse iyiliklere kosun Hepinizin dönüsü Allah'adir O, ihtilafa düstügünüz seyleri size haber verir

49- Aralarinda Allah'in indirdigiyle hükmet Onlarin keyiflerine uyma Allah'in sana indirdiginin bir kismindan seni saptirmalarindan sakin Eger Allah'in hükmünden yüzçevirirlerse, bil ki Allah, bir kisim günahlari sebebiyle onlari musibete ugratmak istiyor Muhakkak ki insanlarin çogu yoldan çikanlardir

50- Yoksa cahiliyye hükmünü mü ariyorlar? kesinlikle bilen bir toplum için Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir?

51- Ey iman edenler! Yahudileri ve hiristiyanlari dost edinmeyin Onlar birbirlerinin dostudurlar Sizden kim onlari dost edinirse, süphesiz o onlardan olur Süphesiz Allah, zalim kavmi dogru yola iletmez

52- Kalblerinde hastalik bulunanlarin :" Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz" diyerek, onlarin arasina kosustuklarini görürsün Umulur ki Allah, bir fetih ihsan eder veya katindan bir emir (is) getirir de içlerinde gizlediklerine pisman olurlar

53- Iman edenler: "Sizinle beraber olduklarina dair, Allah'a bütün güçleriyle yemin edenler bunlar mi?" derler Onlarin bütün amelleri bosa gitmistir ve kaybedenlerden olmuslardir

54- Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakinda öyle bir toplum getirir ki, Allah onlari sever, onlar da Allah'i severler; müminlere karsi yumusak, kâfirlere karsi da onurlu ve siddetlidirler; Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kinayicinin kinamasindan da korkmazlar Bu, Allah'in bir lütfudur, onu diledigine verir Allah, genis ihsan sahibidir, her seyi çok iyi bilendir

55- Sizin asil dostunuz Allah'tir, O'nun Resulüdür ve namazlarini kilan zekatlarini veren ve rükû eden müminlerdir

56- Kim Allah'i, O'nun Resulünü ve müminleri dost edinirse, (iyi bilsin ki) Allah'in taraftarlari galip geleceklerdir

57- Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmis olanlardan ve kâfirlerden, dininizi alay ve eglence konusu yapanlari dost edinmeyin Eger (gerçekten) iman ediyorsaniz, Allah'dan geregince korkun

58- Namaza çagirdiginiz zaman, onu alay ve eglence konusu yaparlar Bu onlarin, akillarini kullanmayan bir toplum olmalarindan dolayidir

59- De ki: "Ey kitap ehli! Sadece Allah'a, bize indirilene ve bizden önce indirilene inandigimiz için mi bizden hoslanmiyorsunuz? Oysa çogunuz yoldan çikmislarsiniz"

60- De ki: "Allah katinda cezaya çarptirilma bakimindan bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah, kimlere lanet etmis ve gazabina ugratmissa; kimlerden maymunlar, domuzlar ve seytana tapanlar yapmissa, iste bunlarin makami daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapmislardir"

61- Onlar, size geldikleri zaman, "iman ettik" dediler Oysa yaniniza kâfir olarak girip, kâfir olarak çikmislardir Allah, onlarin gizlediklerini çok iyi bilir

62- Onlardan çogunu, günah islemede, düsmanlikta ve haram yemede yaris ederken görürsün Bu yaptiklari seyler ne kötüdür!

63- Gerçek dindarlarin ve din bilginlerinin, onlari günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptiklari sey ne kötüdür!

64- Yahudiler, "Allah'in eli çok sikidir" dediler Söyledikleri söz sebebiyle onlarin elleri baglansin ve lanete ugrasinlar! Aksine Allah'in elleri açiktir, diledigi gibi verir Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlarin çogunun azginligini ve küfrünü azdiriyor Biz, onlarin aralarina tâ kiyamete kadar düsmanlik ve kin atmisizdir Ne zaman savas için bir ates yakmislarsa, Allah onu söndürmüstür Onlar yeryüzünde bozgunculuga kosarlar Süphesiz Allah bozgunculari sevmez

65 - Eger kitap ehli iman etmis ve layikiyla korunmus olsalardi, onlarin kötülüklerini örter, nimeti bol olan cennetlere koyardik

66- Eger onlar, Tevrat'i, Incil'i ve kendilerine indirileni geregince uygulasalardi, hem üstlerindeki, hem de ayaklarinin altindaki (nimetlerden bol bol) yerlerdi Onlarin arasinda ilimli bir grup da vardi Böyle olmakla beraber onlarin çogunun yaptiklari ne kadar kötüdür!

67- Ey sanli Resul! Rabbinden sana indirileni teblig et! Eger bunu yapmazsan O'nun peygamberlik görevini yapmamis olursun Allah seni insanlardan korur Dogrusu Allah, kâfirler toplumunu dogru yola iletmez

68- De ki: "Ey kitap ehli! Tevrat'i, Incil'i ve Rabbinizden size indirileni uygulamadikça bir esas üzerinde degilsiniz Süphesiz ki, Rabbinden sana indirilenler, onlarin çogunun azginligini ve inkârini artiracaktir Su halde kâfir olan bir toplum için üzülme!

69- Muhakkak ki inananlar, yahudiler, sabiiler ve hiristiyanlardan kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel islerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardir

70 - Andolsun biz, Israilogullari'ndan söz aldik ve onlara peygamberler gönderdik Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoslanmadigi bir sey getirmisse, bunlardan bir kismini yalanlamislar, bir kismini da öldürmüslerdir

71 - Onlar, bir fitne kopmayacak sandilar, kör ve sagir kesildiler Sonra Allah onlarin tevbesini kabul etti Sonra yine onlarin çogu kör, sagir kesildiler Allah, onlarin yaptiklarini görüyor

72- Andolsun, "Allah, Meryem'in oglu Mesih'tir" diyenler elbette kâfir olmuslardir Oysa Mesih onlara: "Ey Israilogullari, hem benim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin Kim Allah'a ortak kosarsa, süphesiz Allah ona cenneti haram kilmistir ve onun varacagi yer cehenemdir Zalimlerin yardimcilari da yoktur" demisti

73- "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler elbette kâfir olmuslardir Oysa tek ilâhtan baska ilâh yoktur Eger söylediklerinden vazgeçmezlerse, elbette onlardan inkâr edenlere aci bir azap dokunacaktir

74- Hâlâ Allah'a tevbe edip O'ndan af dilemiyorlar mi? Allah çok bagislayandir, çok merhamet edendir

75- Meryem'in oglu Mesih (Isa), sadece bir peygamberdir Ondan önce de peygamberler gelip geçmistir Anasi da dosdogru bir kadindir Her ikisi de yemek yerlerdi Bak onlara âyetleri nasil açikliyoruz Sonra yine bak nasil yüz çeviriyorlar!

76- De ki: "Allah'i birakip da size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen seylere mi tapiyorsunuz? Oysa Allah isitendir, bilendir"

77- De ki: "Ey kitap ehli! Dininizde haksiz yere asiri gitmeyin Daha önce sapmis, birçoklarini da saptirmis ve böylece dogru yolu kaybetmis bir kavmin keyiflerine uymayin"

78- Israilogullari'ndan küfredenler, Davud ve Meryem'in oglu Isa diliyle lanetlenmislerdir Bu, onlarin isyan etmeleri ve asiri gitmeleri yüzündendi

79- Onlar, yaptiklari kötülüklerden vazgeçmiyorlardi Yaptiklari sey ne kötü idi

80- Onlardan birçogunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmistir Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardir

81- Eger onlar, Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilen Kur'ân'a inanmis olsalardi, kâfirleri dost tutmazlardi Fakat onlarin çogu yoldan çikmis kimselerdir

82- Iman edenlere karsi düsmanlik yönünden insanlarin en siddetlisi olarak yahudileri ve Allah'a ortak kosanlari bulursun Ve yine iman edenlere sevgi bakimindan en yakin olarak da: "Biz hiristiyanlariz" diyenleri bulursun Çünkü onlarin içlerinde kesisler ve rahipler vardir Ve onlar büyüklük taslamazlar

83- Peygamber'e indirilen (Kur'ân)i dinledikleri zaman, onun hak oldugunu ögrendiklerinden dolayi gözlerinin yasla dolup tastigini görürsün Onlar: " Ey Rabb'imiz iman ettik, bizi de sahitlerden yaz" derler

84-"Hem biz Rabb'imizin bizi iyi kisilerle birlikte (cennete) sokmasini arzulayip dururken, neden Allah'a ve hak olarak bize gelen seylere inanmayalim!"

85-Böyle demeleri sebebiyle Allah onlari altlarindan irmaklar akan cennetlerle mükafatlandirmistir Orada ebedî olarak kalacaklardir Iste iyilik yapanlarin mükafati budur

86-Inkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar da cehennem ehlidir

87- Ey iman edenler! Allah'in size helal kildigi temiz seyleri haram saymayin Ve asiri da gitmeyin Çünkü Allah asiri gidenleri sevmez

88- Allah'in size verdigi riziklardan helal ve temiz olarak yeyin ve inandiginiz Allah'tan korkun

89- Allah sizi, kasitsiz olarak yaptiginiz yeminlerinizden sorumlu tutmaz Fakat kasitli yaptiginiz yeminlerinizden sizi sorumlu tutar Bozulan yeminin keffareti (cezasi), ailenize yedirdiginizin ortalamasindan on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut da bir köle azad etmektir Verecek bir sey bulamayan kimse için de üç gün oruç tutmaktir Iste yemin ettiginiz zaman yeminlerinizi bozmanin cezasi budur Yeminlerinizi koruyun Iste Allah âyetlerini size böyle açiklar ki, sükredesiniz

90 - Ey iman edenler! Içki, kumar, dikili taslar (putlar) ve fal oklari seytan isi birer pisliktir Bunlardan kaçinin ki, kurtulusa eresiniz

91 - Seytan, içki ve kumarla sizin araniza düsmanlik ve kin sokmak ve sizi Allah'i anmaktan ve namazdan alikoymak ister Artik bunlardan vazgeçtiniz degil mi?

92 - Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin Kötülüklerden sakinin Eger yüz çevirirseniz, biliniz ki, Peygamber'imize düsen sadece apaçik tebligdir

93- Iman edip salih amel isleyenler, Allah'tan korktuklari, imanlarinda sebat ettikleri, salih amel islemeye devam ettikleri, sonra Allah'tan sakindiklari, imanlarindan ayrilmadiklari, yine Allah'tan korktuklari ve iyilikte bulunduklari müddetçe, daha önce yediklerinden dolayi kendilerine bir günah yoktur Allah iyilikte bulunanlari sever

94- Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mizraklarinizin erisecegi bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanlari meydana çikarsin Kim bundan sonra saldirida bulunursa onun için aci bir azab vardir

95- Ey iman edenler, ihramli iken av hayvani öldürmeyin Içinizden kim kasten onu öldürürse, yaptigi isin vebalini tatmasi için, öldürdügü hayvanin dengi ona cezadir ki, Kâbe'ye ulasacak bir kurban olmak üzere buna yine içinizden iki adaletli kisi hükmeder; yahut (ceza olmak üzere) bir keffarettir ki, ya o nisbette fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmaktir Allah geçmisi affetmistir Fakat kim de bu suçu tekrarlarsa, Allah ondan intikamini alir Allah damia gâliptir, intikam sahibidir

96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avi ve onu yemek helal kilindi Kara avi ise, ihramli oldugunuz müddetçe size haram edilmistir Huzurunda toplanacaginiz Allah'tan korkun

97 - Allah, Kâbe'yi, o Beyt-i haram'i, haram ayi, kurbani ve (kurbanlardaki) gerdanliklari insanlar için bir nizam kildi Bu, Allah'in göklerde ve yerde olan herseyi bildigini ve Allah'in herseyi hakkiyle bilici oldugunu sizin de bilmeniz içindir

98 - Iyi bilin ki Allah, hem cezasi çok siddetli olandir, hem de çok bagislayici, çok merhametlidir

99 - Peygamber'in üzerine düsen sadece duyurmadir Allah, açikladiklarinizi da gizlediklerinizi de bilir

100- De ki:"Pis olan seyle temiz olan sey bir olmaz, pis olanin çoklugu hosuna gitse bile" Ey selim akil sahipleri Allah'tan korkun ki kurtulusa eresiniz

101- Ey iman edenler! Açiklandigi zaman hosunuza gitmeyecek olan seylerden sormayin Eger onlari Kur'ân indirilirken sorarsaniz size açiklanir Halbuki Allah onlardan geçmistir Allah çok bagislayan ve çok yumusak davranandir

102- Sizden önce gelen bir kavim bunlari sormustu da sonra inkâr etmisti

103- Allah, ne "bahîre"yi, ne "sâibe"yi, ne "vesile"yi ve ne de "hâm"i mesru kilmistir Fakat küfredenler, Allah'a yalan iftira etmektedirler Onlarin çogunun akillari ermez

104- Onlara: " Allah'in indirdigi (kitabi)ne ve peygamber'e gelin" dendigi zaman:" Atalarimizi üzerinde buldugumuz sey bize yeter" derler Atalari bir sey bilmeyen ve dogru yolu da bulamayan kimseler olsa da mi?

105- Ey inananlar, kendinize dikkat edin Siz dogru yolda oldugunuz takdirde dogru yoldan sapanlar size zarar veremezler Hepinizin dönüsü Allah'adir Yaptiklarinizi size O haber verecektir

106- Ey iman edenler! Içinizden birine ölüm (emareleri) geldigi zaman, vasiyet sirasinda aranizdaki sahitligin hükmü, kendi içinizden iki adaletli sahit, yahut yeryüzünde yolculuga çikmis iseniz, ölüm (emareleri de) size gelip çatmissa, sizden olmayan diger iki sahit tutmaktir Eger (bunlardan) süpheye düserseniz, namazdan sonra onlari alikorsunuz Onlar da Allah'a söyle yemin ederler: "Akraba bile olsa, yemini bir çikar karsiligi satmayacagiz, Allah'in sahitligini gizlemeyecegiz Aksi halde günahkârlardan oluruz"

107- Eger o iki sahidin bir günah isledikleri anlasilirsa ölene daha yakin olan hak sahiplerinden diger iki kisi onlarin yerine geçerler ve: "Bizim sahitligimiz, önceki iki kisinin sahitliginden daha dogrudur Biz kimsenin hakkina tecavüz etmedik Aksi halde biz de zalimlerden olurduk" diye Allah'a yemin ederler

108- Iste bu, sahitliklerini gerektigi gibi yapmalari, yahut yeminlerinden sonra yeminlerinin kabul edilmemesinden korkmalari için en iyi yoldur Allah'tan korkun ve emirlerini dinleyin Allah, dogru yoldan çikan bir toplulugu hidayete erdirmez

109- Allah, Resulleri topladigi gün:" Size ne cevap verildi? "der "Bizim bilgimiz yok" derler, "gizlileri bilen yalniz sensin, sen!"

110 - Allah söyle diyecektir: "Ey Meryemoglu Isa! Sana ve annene olan nimetimi hatirla! Hani seni Rûhu'l-Kudüs (Cebrâil) ile desteklemistim Besikteyken ve kemâle ermisken insanlarla konusuyordun Sana yaziyi, hikmeti, Tevrat'i ve Incil'i ögretmistim Iznimle çamurdan kus seklinde bir sey yapmis ve ona üflemistin, o da iznimle kus olmustu Anadan dogma kör olani ve alaca hastaligina yakalanmis kimseyi iznimle iyilestirmistin Ölüleri iznimle (hayata) çikarmistin Israilogullari'na âyetlerle geldigin ve onlardan inkâr edenlerin: "Bu ancak apaçik bir sihirdir" dedikleri zaman seni, onlardan korumustum

111- Hani Havarilere: " Bana ve Resulüme iman edin" diye ilham etmistim Onlar da: "Iman ettik, bizim süphesiz müslümanlar oldugumuza sahit ol" demislerdi

112- Havariler:" Ey Meryemoglu Isa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" dediler Isa da: "Inaniyorsaniz Allah'tan korkun" dedi

113- Havâriler: "Istiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatissin, senin bize dogru söyledigini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalim" dediler

114- Meryemoglu Isa da: "Allah'im, Rabbimiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun Bizi riziklandir, sen rizik verenlerin en hayirlisisin!" dedi

115- Allah buyurdu ki:" Ben onu size indirecegim Fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, ben ona âlemlerden hiç kimseye yapmayacagim bir azabi yaparim"

116- Ve Allah demisti ki: "Ey Meryemoglu Isa, sen mi insanlara: 'Beni ve annemi, Allah'tan baska iki tanri edinin' dedin?" "Hâsâ, dedi, sen yücesin, benim için gerçek olmayan birseyi söylemem bana yakismaz Eger demis olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olani bilirsin, ben ise senin nefsinde olani bilmem, çünkü gayblari bilen yalniz sensin, sen!"

117- "Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim Aralarinda oldugum müddetçe onlara sahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onlari gözetleyen

yalniz sen oldun Sen herseyi görensin

118- "Eger onlara azab edersen, onlar senin kullarindir, eger onlari bagislarsan, süphesiz sen daima üstünsün, hikmet sahibisin"

119- Allah buyurdu ki: "Bu, sadiklara dogruluklarinin fayda sagladigi gündür Onlar için altlarindan irmaklar akan, içinde ebedî kalacaklari cennetler vardir" Allah onlardan razi olmus, onlar da O'ndan razi olmuslardir Iste büyük kurtulus budur

120- Göklerin, yerin ve bunlarda bulunan herseyin mülkü Allah'indir O herseye kâdirdir



MAUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Dini yalanlayani gördün mü?

2- Iste o, öksüzü iter, kakar

3- Yoksulu doyurmaya önayak olmaz

4- Vay haline o namaz kilanlarin ki,

5- Kildiklari namazin degerine aldiris etmezler

6- Gösteris yaparlar onlar,

7-Ve yardimligi sakinirlar (zekati vermezler



MEARİC

Bismillahirrahmanirrahim

1- Bir isteyen, olacak azabi istedi

2- Kâfirler için onu savacak yok

3- O, derece ve makamlarin sahibi Allah'tandir

4- Melekler ve Ruh miktari ellibin yil süren bir gün içinde ona çikar

5- O halde güzel bir sabir ile sabret

6- Çünkü onlar onu uzak görürler

7- Biz ise onu yakin görüyoruz

8- O gün gök erimis bir maden gibi olur

9- Daglar da atilmis renkli yün gibi olur

10- Dost dostun halini soramaz

11- Birbirlerine gösterilirler Suçlu o günün azabindan kurtulmak için fidye vermek ister; ogullarini,

12- Esini ve kardesini,

13- Kendisini barindiran, içinde yetistigi tüm ailesini,

14- Ve yeryüzünde bulunanlarin hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin

15- Hayir, o alevlenen bir atestir

16- Derileri kavurur, soyar

17- Çagirir, sirtini dönüp gideni,

18- Mal toplayip kasada yigani,

19- Dogrusu insan dayaniksiz ve huysuz yaratilmistir

20- Kendisine kötülük dokundu mu sizlanir

21- Kendisine hayir dokundu mu cimrilik eder

22- Ancak namaz kilanlar bunun disindadir

23- Onlar ki namazlarini sürekli kilarlar

24- Onlarin mallarinda belli bir hak vardir,

25- Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için

26- Onlar ki ceza gününü tasdik ederler

27- Rablerinin azabindan korkarlar

28- Çünkü Rablerinin azabindan emin olunmaz

29- Onlar ki irzlarini korurlar

30- Ancak zevcelerine ve cariyelerine karsi hariç Çünkü onlara yaklastiklarinda kinanmazlar

31- Bundan ötesini isteyenler, var ya iste onlar haddi asanlardir

32- Onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler

33- Sahitliklerinde dürüsttürler

34- Namazlarina devam ederler

35- Iste bunlar cennetlerde agirlanirlar

36- Simdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana dogru boyunlarini uzatarak kosuyorlar:

37- Sagdan ve soldan bölük bölük

38- Onlardan herbiri, bir nimet cennetine sokulacagini mi umuyor?

39- Hayir, biz onlari bildikleri seyden yarattik

40- Artik o dogularin ve batilarin Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter

41- Onlari kendilerinden daha hayirli olanlarla degistirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez

42- O halde birak onlari, kendilerine vaad edilen günlerine kavusuncaya kadar dalip oynayadursunlar

43- O gün kabirlerden hizli hizli çikacaklar, sanki putlara gidiyorlarmis gibi firlayacaklar

44-Gözleri düsük, kendilerini bir alçaklik saracak da saracak Iste onlara vaad edilen gün, o gündür



MERYEM

Bismillahirrahmanirrahim

1- Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd

2- Bu, Rabbinin, kulu Zekeriyya'ya olan rahmetini anmadir

3- Bir zamanlar o, Rabbine gizlice (içinden) yalvarmisti

4- Söyle demisti: "Ey Rabbim! Süphesiz (artik öyle bir durumdayim ki) benim kemigim zayiflayip gevsedi ve basim(in saçi) bembeyaz alev gibi tutustu Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadim"

5- "Gerçekten ben, arkamdan yerime geçecek varislerden endisedeyim Karim da kisir bulunuyor Onun için katindan bana bir çocuk ihsan et"

6- "Ki bana da mirasçi olsun, Yakub ailesine de mirasci olsun Rabbim, onu sen rizana kavustur"

7- (Allah söyle buyurdu): "Ey Zekeriyya! Süphesiz biz sana Yahya isminde bir oglani müjdeliyoruz Bundan önce ona hiçbir adas yapmadik"

8- Zekeriyya: "Rabbim! Karim kisir, ben de son derece kocamisken nasil oglum olabilir?" dedi

9- (Allah yahut Cebrail ona söyle) dedi: "Dedigin gibidir, (fakat) Rabbin buyurdu ki, bu isi yapmak bana kolaydir Nitekim bundan önce seni yarattim Halbuki sen hiçbir sey degildin"

10- Zekeriyya söyle dedi: "Rabbim! Bana alâmet ver" Allah: "Senin alâmetin, sapasaglam oldugun halde, üç gün, üç gece insanlarla konusamaz hale gelmendir" buyurdu

11- Nihayet (birgün konusamayinca) mihrabdan kavmine karsi çikti da onlara "Sabah ve aksam (Rabbinizi) tesbih edin" diye isaret etti

12- "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle saril" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik

13- Hem de katimizdan bir merhamet ve (günahlardan) paklik verdik, o çok takva sahibi idi

14- Anne ve babasina karsi iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr degildi

15- Dogdugu gün, ölecegi gün ve dirilecegi gün ona selam olsun

16- (Ey Muhammed!) Kur'ân'daki Meryem kissasini da an (insanlara anlat) Hani o, ailesinden ayrilarak (evinin veya mescidin) dogu tarafinda bir yere çekilmisti

17- Sonra ailesiyle kendisi arasina bir perde koymustu Biz ona melegimiz (Cebrail)i gönderdik de ona tam bir insan seklinde göründü

18- Meryem: "Ben senden Rahmân (olan Allah) a siginirim Eger Allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi

19- Melek: "Ben, sana temiz bir oglan bagislamak için, Rabbinin gönderdigi bir elçiyim" dedi

20- Meryem: "Benim nasil çocugum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmamistir Ben iffetsiz de degilim" dedi

21- Melek: "Bu, dedigin gibidir Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasiz çocuk vermek), bana pek kolaydir Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kilacagiz Hem, bu önceden (ezelde) kararlastirilmis bir istir" dedi

22- Nihayet (Allah'in emri gerçeklesti) Meryem Isa'ya gebe kaldi ve o haliyle uzak bir yere çekildi

23- Sonra dogum sancisi onu bir hurma dalina tutunup dayanmaya zorladi "Keske bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim" dedi

24- Melek, Meryem'e, asagi tarafindan söyle seslendi "Sakin üzülme, Rabbin alt tarafinda bir irmak akitti"

25- "Hurma dalini kendine dogru silkele, üzerine devsirilmis taze hurmalar dökülsün"

26- "Ye, iç, gözün aydin olsun Eger insanlardan birini görürsen, ben Rahmân (olan Allah)a bir oruç (susmak) adadim Onun için bugün hiçbir kimseyle konusmayacagim" de

27- Sonra Meryem onu (Isa'yi) yüklenerek kavmine getirdi Onlar (hayretler içinde söyle) dediler: "Ey Meryem! dogrusu sen görülmemis bir sey yaptin"

28- "Ey Harun'un kizkardesi! Senin baban kötü bir adam degildi, annen de iffetsiz bir kadin degildi"

29- Bunun üzerine Meryem çocugu gösterdi Onlar; "Biz besikteki bir çocukla nasil konusuruz?" dediler

30- (Allah'in bir mucizesi olarak Isa söyle) dedi: "Süphesiz ben Allah'in kuluyum O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yapti"

31- "Beni, nerede olursam olayim mübarek kildi Hayatta bulundugum müddetçe namaz kilmami ve zekat vermemi emretti"

32- "Beni anneme hürmetkar kildi Beni zorba ve isyankar yapmadi"

33- "Dogdugum gün, ölecegim gün ve dirilecegim gün selam ve emniyet benim üzerimedir"

34- Iste hakkinda (yahudilerle hiristiyanlarin) ihtilaf edip durduklari Meryemoglu Isa'ya dair Allah'in sözü budur

35- Çocuk edinmek asla Allah'in sanina yakismaz O bundan münezzehtir O, bir seyin olmasini dilerse, ona sadece "ol" der, o da oluverir

36- "Süphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz Allah'tir O halde ona ibadet edin, iste dosdogru yol budur"

37- Ne var ki, firkalar (yahudi ve hiristiyanlar) kendi aralarinda ihtilafa düstüler O büyük (dehsetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!

38- Bize gelecekleri gün, neler isitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün apaçik bir sapiklik içindedirler

39- (Ey Muhammed!) Insanlarin pismanlik duyacagi ve isin bitmis olacagi (kiyamet) günü ile onlari uyar Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler

40- Süphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekilere varis olacagiz Ve onlar da mutlaka bize döndürüleceklerdir

{*} Iste budur, ta besikten tekrar dirilmesine kadar öyle dogan ve o sözleri söyleyen bir kuldur {*} Hakk (olan Allah)in bildirdigine göre Meryem'in oglu Isa {*} ki hakkinda tartisip duruyorlar Görülüyor ki sûrenin basindan beri ve buradan da sonuna kadar âyetler, hep elif fâsilasiyla biterken, sûrenin bu bölümünde yalniz yedi âyet "Nûn ve Mim" fâsilasiyla islenmis bir çerçeve içine alinmistir Bu da gösterir ki bu âyetler, bu sûrenin asil maksadini anlatan karar mahiyetindeki âyetlerdir ki, basta Allah'a çocuk isnadini {*} "Allah'in çocuk edinmesi hiçbir zaman olur sey degildir O'nu tenzih ederiz" âyetiyle reddedip Allah'i tenzih etmekte ve Isa'nin dilinden de {*} "Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir O'na kulluk ediniz Iste bu dogru bir yoldur" demek suretiyle tevhide davet etmektedir Bu âyet, ta yukaridaki {*} "Ben Allah'in kuluyum" (19/30) cümlesine atfedilmistir Dolayisiyla {*} "Allah, benim Rabbimdir, dedi" demek olup Isa'nin konusmasinin bir devamidir (Âl-i Imran Sûresi'nde geçen benzeri âyetin tefsirine de bkz: 3/51) Eldeki Incillerde de kendisine yer verilen bu söz, onun peygamberliginde, davetinin özünü teskil ettigi ve tevhid inancini net bir sekilde ifade ettigi için, burada tekrar sözkonusu yapilmistir {*} Sonra firkalar kendi aralarinda ihtilafa düstüler Yahudiler bir türlü söyledi Hiristiyanlarin kendi firkalari da degisik tartismalarin içine girdiler; bir kismi Allah'in oglu dediler, bir kismi da Allah'in kendisidir, yere indi sonra göge çikti dediler; diger bir kismi ise üçün biri dediler Saglam bir grup da Allah'in kulu ve peygamberi oldugunu tasdik ettiler {*} "Vay haline o küfreden kimselerin!{*}"

41- Kur'ân'da Ibrahim'i(n kissasini da) an Süphesiz ki o, siddik (özü, sözü dogru) bir peygamberdi

42- O, bir zaman babasina söyle demisti: "Babacigim! Isitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydasi olmayan seylere niçin tapiyorsun?"

43- "Babacigim! Dogrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi O halde bana uy da, seni dogru bir yola eristireyim"

44- "Babacigim! Seytana tapma, çünkü seytan Rahmân (olan Allah)a âsî oldu"

45- "Babacigim! Dogrusu ben korkarim ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da seytana (cehennemde arkadas) olursun"

46- Babasi "Ey Ibrahim! Sen benim ilâhlarimdan yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eger (onlari kötülemekten) vazgeçmezsen, seni muhakkak taslarim (gerçektenveya söz ile- sana tas atarim) Haydi uzun bir müddet benden uzak ol" dedi

47- Ibrahim söyle dedi: "Selâm sana olsun, senin için Rabbimden magfiret dileyecegim Çünkü o, bana çok lütufkârdir"

48- "Ben, sizden ve Allah'tan baska taptiginiz seylerden çekilip ayrilirim da Rabbime dua (ibadet) ederim Rabbime yalvarisimda mahrum kalmayacagimi umarim"

49- Ibrahim, kavminden ve onlarin Allah'tan baska ibadet ettikleri seylerden uzaklasinca, biz ona Ishak'i ve (Ishak'in oglu) Yakub'u ihsan ettik Ve hepsini de peygamber yaptik

50- Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik

51- Kur'ân'da Musa'yi da an; Süphesiz ki o, ihlasli bir kuldu ve gönderilmis bir peygamberdi

52- Biz ona Tur daginin sag yanindan seslendik ve onu hususi bir konusmada bulunmak üzere kendimize yaklastirdik

53- Rahmetimizden de ona, kardesi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik

Meâl-i Serifi

53- Rahmetimizden de ona, kardesi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik

Meâl-i Serifi

54- Kur'ân'da Ismail'i de an; çünkü o, vaadine sadik bir kuldu ve gönderilmis bir peygamberdi

55- Ailesine ve çevresine namaz kilmayi ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katinda hosnutluga ermisti

56- Kitapta Idris'i de an; çünkü o, çok sadik (özü, sözü pek dogru) bir peygamberdi

57- Biz onu yüce bir yere yükselttik

58- Iste bunlar, Allah'in kendilerine nimetler verdigi peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber tasidiklarimizin neslinden, Ibrahim ve Israil'in soyundan, hidayete erdirdigimiz ve seçtigimiz kimselerdir Kendilerine Rahmân (olan Allah)in âyetleri okundugu zaman aglayarak secdeye kapanirlardi

59- Sonra bunlarin ardindan öyle bir nesil geldi ki, namazi terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taskinliklarinin karsiligini mutlaka göreceklerdir (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardir)

60- Fakat tevbe edip iman eden ve salih amel isleyen bunun disindadir Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksizliga ugratilmayacaklardir

61- O cennet, Rahmân (olan Allah)in kullarina görmedikleri halde vadettigi "Adn" cennetleridir Süphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktir

62- Onlar orada bos bir söz isitmezler Ancak "Selam" isitirler Orada sabah aksam riziklari da hazirdir

63- Iste kullarimizdan takva sahibi olanlara verecegimiz cennet budur

64- "(Cebrail dedi ki: Ey Muhammed!) "Biz senin Rabbinin emri olmadikça inmeyiz Önümüzdeki ve ardimizdaki (bütün geçmis ve gelecek seyler) ve bunlarin arasindakiler hep O'nundur Rabbin de (seni) unutmus degildir?"

65- O, göklerin, yerin ve aralarindakilerin Rabbidir O halde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmekte sabirli ol Hiç sen Allah'in ismini tasiyan baska birini bilir misin?

66- Halbuki insan söyle der: "Ben öldügüm zaman, ileride gerçekten diri olarak (mezardan) çikarilacak miyim?"

67- O insan, daha önce hiçbir sey degilken kendisini yoktan var ettigimizi hatirlamaz mi?

68- Rabbine andolsun ki biz onlari (öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri) seytanlari ile beraber elbette ve elbette mahserde toplayacagiz Sonra onlari muhakkak cehennemin etrafinda dizleri üstü hazir bulunduracagiz (ki cennetlikleri görüp hasret çeksinler)

69- Sonra her zümreden Rahmân'a karsi en ziyade isyankâr hangileri ise, muhakkak ayirip atacagiz

70- Sonra o cehenneme atilmaya layik olanlarin kimler bulundugunu elbette biz daha iyi biliriz

71- Içinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktir Bu, Rabbinin katinda kesinlesmis bir hükümdür

72- Sonra Allah'dan korkup, sakinanlari kurtaracagiz ve zalimleri de toptan cehennemde birakacagiz

73- Âyetlerimiz kendilerine apaçik okundugu zaman, o inkâr edenler, iman edenlere dediler ki :"Bu iki zümreden (Mümin ve kâfirlerden) hangisi mevki bakimindan daha iyi, meclis ve topluluk itibariyle daha güzeldir?"

74- Halbuki biz, kendilerinden evvel, mal ve gösterisce daha güzel nice asirlar halkini helak etmisizdir

75- Onlara de ki: "Kim sapiklik içinde ise, Rahmân ona mal ve evlatça ziyadelik ve azginliginda mühlet verir Nihayet kendilerine vaad edilen azabi, yahut kiyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artik bilecekler kimin mevkii daha fena ve yardimcilari daha zayifmis

76- Allah, hidayeti kabul edenlere, daha çok hidayet verir Baki kalacak olan salih ameller, Rabbinin katinda sevap bakimindan da daha hayirlidir, sonuç bakimindan da daha hayirlidir

77- Simdi âyetlerimizi inkâr eden ve "Elbette bana mal ve evlat verilecektir" diyen adami gördün mü?

78- O (kâfir), gaybi mi bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katindan bir söz mü aldi?

79- Hayir, asla öyle degil; biz onun söylediklerini yazacagiz ve azabini çogalttikça çogaltacagiz

80- O söyledigi (mal ve evlat gibi) seyleri de hep elinden alacagiz ve o, tek basina bize gelecektir

81- Onlar, kendilerine kuvvet ve seref kazandirsin diye, Allah'dan baska ilâh edindiler

82- Hayir, (zannettikleri gibi degil) tapindiklari ilâhlar onlarin ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düsman olacaklardir

83- Görmedin mi? Biz seytanlari o kâfirler üzerine musallat ettik Onlari (günaha) kiskirtip duruyorlar

84- Öyleyse onlarin hemen azaba ugratilmalarini isteme Biz onlarin (ecel) günlerini sayiyoruz

85- O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'in huzuruna toplayacagiz

86- Suçlulari da susuz olarak cehenneme sürecegiz

87- (O gün) Rahmân (olan Allah)'in katinda bir ahd almis olan kimseden baskalari sefaat etme hakkina sahip olamayacaklardir

88- (Yahudilerle hiristiyanlar) "Rahmân, çocuk edindi" dediler

89- Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir sey söylediniz

90- Az kalsin, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarilacak ve daglar parçalanip dagilacakti,

91- O Rahmân'a çocuk isnad ettiler diye

92- Halbuki Rahmân'a çocuk edinmek yarasmaz

92- Halbuki Rahmân'a çocuk edinmek yarasmaz

93- Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki (kiyamet günü) Rahmân'in huzuruna kul olarak çikmasin

94- And olsun ki Allah onlarin hepsini kusatmis, kendilerini ve yaptiklarini bir bir saymistir

95- Kiyamet günü onlarin herbiri Allah'in huzuruna tek basina çikacaktir

96- Iman edip, salih amel isleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onlari (gönüllere) sevdirecektir

97- (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'i senin dilin üzere kolaylastirdik ki, onunla Allah'tan korkup sakinanlari müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasin

98- Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik (Simdi) onlardan hiçbirini görüyor musun, yahud onlarin hafif bir sesini isitiyor musun?


MUCADELE
Bismillahirrahmanirrahim

1 Kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah'a sikayette bulunan kadinin sözünü Allah isitmistir Allah, sizin konusmanizi isitir Çünkü Allah, isitendir, bilendir

2 Içinizde zihâr yapanlarin kadinlari, onlarin analari degildir Onlarin analari ancak kendilerini doguran kadindir Süphesiz onlar çirkin ve yalan bir laf söylüyorlar Kuskusuz Allah, affedici, bagislayicidir

3 Kadinlardan zihâr ile ayrilmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin, karilariyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavusturmalari gerekir Size ögütlenen budur Allah, yaptiklarinizdan haberi olandir

4 Buna imkan bulamayan kimse, temas etmeden önce araliksiz olarak iki ay oruç tutmalidir Buna da gücü yetmeyen, altmis fakiri doyurur Bu (hafifletme), Allah'a ve Resulüne inanmanizdan dolayidir Bunlar Allah'in hükümleridir Kâfirler için aci bir azap vardir

5 Allah'a ve Resulüne karsi gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltildigi gibi alçaltilacaklardir Biz apaçik âyetler indirmisizdir Kâfirler için küçük düsürücü bir azap vardir

6 O gün Allah onlarin hepsini diriltecek ve yaptiklarini kendilerine haber verecektir Allah onlari bir bir saymistir Onlar ise unutmuslardir Allah her seye sahiddir

7 Göklerde ve yerde olanlari, Allah'in bildigini görmüyor musunuz? Üç kisinin gizli konustugu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur Bes kisinin gizli konustugu yerde altincisi mutlaka O'dur Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir Sonra kiyamet günü onlara yaptiklarini haber verecektir Dogrusu Allah, her seyi bilendir

8 Gizli konusmaktan menedildikten sonra yine o menedildikleri seyi yapmaya kalkisarak günah, düsmanlik ve Peygamber'e karsi gelmek hususunda gizlice konusanlari görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'in selamlamadigi bir tarzda selamliyorlar Kendi içlerinden de "bu söylediklerimiz yüzünden Allah'in bize azap etmesi gerekmez miydi?" derler Cehennem onlara yeter Oraya gireceklerdir, ne kötü dönüs yeridir orasi!

9 Ey iman edenler! Aranizda gizli konusacaginiz zaman günahi düsmanligi ve Peygamber'e karsi gelmeyi fisildamayin Iyilik ve takvayi konusun Huzuruna toplanacaginiz Allah'tan korkun

10 Gizli konusmalar seytandandir Bu iman edenleri üzmek içindir Oysa seytan, Allah'in izni olmadikça, müminlere hiçbir zarar veremez Müminler Allah'a dayanip güvensinler

11 Ey iman edenler! Size: "Meclislerde yer açin" denilince yer açin ki Allah da size genislik versin Size "Kalkin" denilince de kalkin ki Allah sizden inananlari ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin Allah yaptiklarinizdan haberi olandir

12 Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir sey konusacaginiz zaman bu konusmanizdan önce bir sadaka veriniz Bu sizin için daha hayirli ve daha temizdir Sayet bir sey bulamazsaniz, artik Allah bagislayan ve merhamet edendir

13 Gizli (özel) bir sey konusmanizdan önce sadaka vermekten korktunuz da mi yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti Su halde namazi kilin, zekati verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin Allah, yaptiklarinizdan haberi olandir

14 Allah'in kendilerine gazap ettigi bir toplulugu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan Bilerek yalan yere yemin ediyorlar

15 Allah onlara çetin bir azab hazirlamistir Onlar ne kötü isler yapiyorlar!

16 Yeminlerini kalkan yapip Allah'in yolundan çevirdiler Onlar için küçük düsürücü bir azab vardir

17 Onlarin ne mallari, ne de evlatlari, kendilerinden, Allah'dan hiçbir sey savamaz Onlar ates halkidir Orada ebedî kalacaklardir

18 Allah onlarin hepsini tekrar dirilttigi gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir sey üzerinde bulunduklarini, sanacaklardir Iyi bilin ki onlar yalancidirlar

19 Seytan onlari istilâ etmis, onlara Allah'i anmayi unutturmustur Onlar, seytanin hizbi (partisi)dir Iyi bilin ki seytanin partisi kaybedecektir

20 Allah'a ve Resulüne düsman olanlar var ya, onlar en alçaklar arasindadirlar

21 Allah: "Elbette ben ve elçilerim galip gelecegiz" diye yazmistir Süphesiz Allah güçlüdür, galipdir

22 Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babalari, ogullari, kardesleri, yahut akrabalari da olsa Allah'a ve Resulüne düsman olanlarla dostluk ettigini görmezsiniz Onlar o kimselerdir ki Allah kalblerine iman yazmis ve onlari kendinden bir ruh ile desteklemistir Onlari, altlarindan irmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardir Allah onlardan razi olmus, onlar da O'ndan razi olmuslardir Iste onlar Allah'in hizbi (dininin yardimcilari)dir Iyi bil ki, kurtulusa ulasacak olanlar, Allah'in hizbidir



MÜDESSİR

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)!

2- Kalk artik uyar

3- Sadece Rabbini yücelt

4- Elbiseni temizle

5- Pislikten sakin

6- Yaptigini çok görerek basa kakma

7- Rabbin için sabret

8- O sûra üflendigi zaman,

9- Iste o gün pek zorlu bir gündür

10- Kâfirler için hiç kolay degildir

11- Tek olarak yarattigim o kimseyi bana birak

12- Hem ona bol servet verdim

13- Hem göz önünde ogullar verdim

14- Hem ona büyük imkânlar sagladim

15- Sonra da siddetle arzu eder ki daha da artirayim

16- Hayir, çünkü o bizim âyetlerimize karsi bir inatçi kesildi

17- Ben onu dimdik bir yokusa sardiracagim

18- Çünkü o bir düsündü, ölçtü, biçti

19- Kahrolasi nasil da ölçtü, biçti

20- Yine kahrolasi, nasil ölçtü biçti

21- Sonra bakti

22- Sonra kasini çatti, surat asti

23- Sonra arkasini döndü ve büyüklük tasladi

24- "Bu, dedi, baska degil ögretilegelen bir sihirdir"

25- "Bu, sadece bir insan sözüdür"

26- Ben onu Sekar'a (cehenneme) sokacagim

27- Bilir misin sen, nedir o sekar?

28- Ne geriye bir sey kor, ne birakir

29- Durmadan derileri kavurur

30- Üzerinde ondokuz (melek) vardir

31- Biz o atesin muhafizlarini hep melekler yaptik Bunlarin sayilarini da ancak kâfirler için bir imtihan kildik ki, kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, iman edenlerin de imani artsin Kendilerine kitap verilenler ve müminler süpheye düsmesinler Kalplerinde hastalik bulunanlarla kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istedi?" desinler Iste böyle, Allah diledigini sasirtir, diledigini de yola getirir Rabbinin ordularini ancak Rabbin bilir Bu, insanlar için uyaridan baska bir sey degildir

32- Hayir, andolsun aya,

33- Döndügü an o geceye,

34- Ve açtigi sira o sabaha

35- Kuskusuz o Sekar, büyük belalardan biridir

36- Uyarmak için insanlari

37- Içinizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimseleri

38- Her nefis kendi kazancina baglidir

39- Ancak amel defterleri sagindan verilenler hariç

40- Onlar cennettedirler, sorup dururlar

41- Suçlularin durumunu

42- "Nedir sizi Sekar'a sokan?" diye

43- Suçlular der ki: "Biz namaz kilanlardan degildik"

44- "Yoksula da yedirmezdik"

45- "Bos seylere dalanlarla dalar giderdik"

46- "Ceza gününü yalanlardik"

47- "Nihayet bize ölüm gelip çatti"

48- Artik onlara sefaatçilerin sefaati fayda vermez

49- Simdi o Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var?

50- Sanki onlar ürkmüs yaban esekleri

51- Arslandan kaçmaktalar

52- Hayir, onlardan her kisi kendisine açilmis sayfalar verilmesini istiyor

53- Yok, yok onlar ahiretten korkmuyorlar

54- Hayir, hayir, O kur'ân kuskusuz bir ögüttür

55 Dileyen onu düsünür

56-Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar ögüt alamazlar Koruyacak da O'dur, bagislayacak da



MUHAMMED

Bismillahirrahmanirrahim

1- Inkâr edenlerin ve Allah yolundan alikoyanlarin amellerini Allah bosa çikarir

2- Iman edip salih amel isleyenlerin ve Rableri tarafindan bir gerçek olarak Muhammed'e indirilen kitaba inananlarin kötülüklerini Allah örter ve durumlarini düzeltir

3- Bu, inkâr edenlerin batila uymalari ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçege tâbi olmalarindan dolayi böyledir Iste böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatir

4- Savasta inkâr edenlerle karsilastiginiz zaman hemen boyunlarini vurun Nihayet onlara üstün geldiginiz zaman bagi siki baglayip esir alin Sonra harp agirliklarini atip, savas bitince de onlari ya karsiliksiz olarak, ya da fidye ile saliverin Allah'in emri budur Eger Allah dileseydi onlardan baska türlü de intikam alirdi Fakat böyle olmasi sizi birbirinizle denemek içindir Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onlarin amellerini asla bosa çikarmaz

5- Allah onlari dogru yola iletecek ve durumlarini düzeltecektir

6- Onlari, kendilerine tanittigi cennete koyacaktir

7- Ey iman edenler! Eger siz Allah'in dinine yardim ederseniz Allah da size yardim eder ve ayaklarinizi sabit tutar

8- Inkâr edenlere gelince, artik yikim onlara Allah onlarin amellerini bosa çikarmistir

9- Bu onlarin, Allah'in indirdiklerini begenmediklerinden dolayidir Allah da bunun için onlarin amellerini bosa çikarmistir

10- Onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya kendilerinden öncekilerin sonlari nasil olmus? Allah onlarin üzerlerine helak yagdirmistir Bu kâfirlere de onlarin basina gelenlerin benzerleri yarasir

11- Bu böyledir Çünkü Allah iman edenlerin yardimcisidir Inkâr edenlerin ise yardimcisi yoktur

12- Süphesiz ki, Allah iman edip salih amel isleyenleri, altlarindan irmaklar akan cennetlere koyar Inkâr edenler ise dünyada zevk edip geçinirler Hayvanlarin yedigi gibi yerler Onlarin varacaklari yer atestir

13- Ey Muhammed! Seni yurdundan çikaran sehirden daha kuvvetli olan nice sehirler vardi ki biz onlari helâk ettik de onlara yardim eden çikmadi

14- Rabbi tarafindan apaçik bir delil üzerinde bulunan kimse, kötü isleri kendisine güzel gösterilmis de heveslerinin pesine düsmüs kimseler gibi olur mu?

15- Kötülükten sakinanlara vaad edilen cennetin durumu söyledir: Orada bozulmayan temiz sudan irmaklar, tadi degismeyen sütten irmaklar, içenlere lezzet veren saraptan irmaklar ve süzme baldan irmaklar vardir Onlar için cennette her çesit meyve ve Rablerinden bir bagislanma vardir Bunlarin durumu, ateste ebedî olarak kalacak olan ve bagirsaklarini parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu?

16- Ey Muhammed! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var Senin yanindan çiktiklari zaman kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: "O demin ne söyledi?" diye sorarlar Iste onlar Allah'in kalplerini mühürledigi kimselerdir Onlar sadece kendi heva ve heveslerine uyarlar

17- Dogru yola girenlere gelince, Allah onlarin hidayetlerini artirmis ve onlara kötülükten sakinma çarelerini ilham etmistir

18- Artik onlar, kiyamet saatinin kendilerine ansizin gelivermesine mi bakiyorlar? Süphesiz onun alametleri gelmistir Artik kiyamet kendilerine gelip çatinca anlamalari neye yarar?

19- Ey Muhammed! Bil ki, Allah'tan baska hiçbir ilâh yoktur Hem kendi günahin için, hem de mümin erkekler ve mümin kadinlar için Allah'tan bagislanma dile Allah, sizin gezip dolastiginiz yeri de duracaginiz yeri de bilir

20- Iman edenler: "Keske cihad hakkinda bir sûre indirilse" derlerdi Ama hükmü açik bir sûre indirilip de, içerisinde savas zikredilince kalplerinde hastalik olanlarin ölüm korkusuyla bayginlik geçiren bir kimsenin bakisi gibi sana baktigini görürsün Oysa onlar için ölüm yasamaktan daha uygundur

21- Onlarin vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti Sonra is kesinlesince Allah'in emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayirli olurdu

22- Demek siz is basina gelecek olursaniz yeryüzünde bozgunculuk çikaracaksiniz ve akrabalik baglarinizi koparacaksiniz öyle mi?

23- Iste onlar, Allah'in lanetledigi, kulaklarini sagir, gözlerini kör ettigi kimselerdir

24- Onlar Kur'an'i düsünmüyorlar mi? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?

25- Gerçekten dogru yol kendilerine açikça belli olduktan sonra gerisin geri küfre dönenlere seytan, kötülüklerini güzel göstermis ve onlari uzun emellere düsürmüstür

26- Çünkü onlar Allah'in indirdigini begenmeyen kimselere: "Bazi islerde biz size itaat edecegiz" demislerdi Oysa Allah onlarin gizlediklerini biliyordu

27- Melekler onlarin yüzlerine ve arkalarina vurarak canlarini alirken durumlari nasil olacak?

28- Bu onlarin Allah'i gazablandiran seylere uymalari ve O'nun rizasina sebep olacak seyleri begenmemelerinden dolayidir Allah onlarin amellerini bosa çikarmistir

29- Yoksa kalplerinde hastalik olanlar Allah kendilerinin kinlerini hiç ortaya çikarmaz mi sandilar?

30- Ey Muhammed! Eger biz dileseydik onlari sana gösterirdik Sen de onlari yüzlerinden tanirdin Andolsun ki, sen onlari sözlerinin üslubundan da tanirsin Allah ise bütün yaptiklarinizi bilir

31- Andolsun ki, biz içinizden cihad edenlerle sabredenleri ortaya çikarincaya ve yaptiklarinizla ilgili haberlerinizi açiklayincaya kadar sizi deneyecegiz

32- Süphesiz ki, inkâr edenler, Allah yolundan menedenler ve kendilerine dogru yol açikça belli olduktan sonra Peygamber'e karsi gelenler Allah'a hiçbir zarar veremeyeceklerdir Allah onlarin yaptiklarini bosa çikaracaktir

33- Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve amellerinizi bosa çikarmayin

34- Süphesiz ki, inkâr edip, Allah yolundan saptiran, sonra da kâfir olarak ölenlere gelince Allah onlari asla bagislamayacaktir

35- Sakin gevsemeyin ve üstün oldugunuz halde barisa çagirmayin Allah sizinle beraberdir O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir

36- Dünya hayati ancak bir oyun ve eglenceden ibarettir Eger iman eder kötülükten sakinirsaniz, Allah size mükâfatinizi verir Ve sizden bütün mallarinizi harcamanizi da istemez

37- Eger sizden onlarin tamamini isteyip de sizi zorlasaydi cimrilik ederdiniz Bu da sizin bütün kinlerinizi ortaya çikarirdi

38-Iste sizler Allah yolunda harcamaya çagrilan kimselersiniz Içinizden kiminiz cimrilik ediyor Ama cimrilik eden ancak kendi zararina cimrilik eder Allah zengindir, siz ise fakirsiniz Eger siz Hakk'tan yüz çevirirseniz Allah yerinize baska bir kavim getirir Sonra onlar sizin gibi olmazlar



MÜLK

Bismillahirrahmanirrahim

1- Mutlak hükümranlik elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her seye gücü yeter

2- O, hanginizin daha güzel is yapacaginizi denemek için ölümü ve hayati yaratti O, üstündür, bagislayandir

3- O, yedi gögü, birbiri üzerine yaratti Rahmân'in yaratmasinda bir aykirilik, uygunsuzluk görmezsin Gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun?

4- Sonra gözünü tekrar tekrar döndür (bak) Göz (aradigi bozuklugu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir

5- Andolsun biz, en yakin gögü kandillerle donattik ve onlari, seytanlar için taslamalar yaptik Ve onlar için alevli ates azabini hazirladik

6- Rablerini inkâr edenler için cehennem azabi vardir Ne kötü gidilecek yerdir o!

7- Oraya atildiklarinda, onun kaynarken çikardigi ugultuyu isitirler

8- Az daha öfkeden çatlayacak Her ne zaman oraya bir topluluk atilsa, onun bekçileri onlara: "Size korkutucu bir peygamber gelmemis miydi?" diye sorarlar

9- Derler: "Evet, bize uyarici geldi ama biz yalanladik ve Allah hiçbir sey indirmedi, siz ancak büyük bir sapiklik içindesiniz" dedik

10- Ve derler ki: "Eger biz dinleseydik, yahut düsünüp anlasaydik su çilgin atesin halki arasinda bulunmazdik!"

11- Böylece günahlarini itiraf ederler (Artik) o çilgin ates halki (Allah'in rahmetinden) uzak olsunlar!

12- Fakat daha görmeden Rablerinden korkanlar var ya, iste onlar için bagislanma ve büyük bir mükâfat vardir

13- Sözünüzü ister gizleyin, ister açiga vurun; bilin ki, O, gögüslerin özünü bilir

14- Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince isleri görüp bilmektedir ve her seyden haberdardir

15- O size yeri boyun eger kildi Haydi onun omuzlarinda (daglarinda, tepelerinde) yürüyün ve Allah'in rizkindan yeyin Dönüs ancak O'nadir

17- Yoksa siz, gökte olanin üzerinize tas yagdiran bir kasirga göndermeyeceginden emin misiniz? Tehdidim nasilmis bileceksiniz

18- Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladilar Ama beni inkâr nasil oldu?

19- Üstlerinde kanatlarini açip yumarak uçan kuslari görmüyorlar mi? Onlari Rahmân'dan baskasi tutmuyor Dogrusu O, her seyi görmektedir

20- Rahmân olan Allah'a karsi su size yardim edecek askerleriniz hani kimlerdir? Inkârcilar, ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadirlar

21- Allah size verdigi riz iverse, size rizik verecek olabilen kimdir? Hayir, onlar azginlik ve nefrette direnip durmaktadirlar

22- Simdi yüz üstü kapanarak yürüyen mi dogru gider, yoksa dosdogru yolda yürüyen mi?

23- De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur Ne kadar az sükrediyorsunuz!"

24- De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanip götürüleceksiniz"

25- (Onlar): "Dogru iseniz bu tehdit ne zaman olacak?" diyorlar

26- De ki: "(O'na ait) bilgi, Allah'in yanindadir Ben ancak apaçik bir uyariciyim"

27- Onu yakin görünce inkâr edenlerin yüzleri kötülesti Ve: "Iste çagirip durdugunuz sey budur!" dendi

28- De ki: "Baksaniza, eger Allah beni ve benimle beraber olanlari öldürse, yahut bize merhamet etse, kâfirleri aci bir azabdan kim kurtarabilir?

29- De ki: "O çok merhametlidir O'na inanmis, O'na dayanmisizdir Yakinda kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu bileceksiniz"

30-De ki: "Baksaniza, eger suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?"



MUMİN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hâ Mîm

2- Bu kitabin indirilisi, çok güçlü ve her seyi bilen Allah tarafindandir

3- O, günah bagislayici, tevbe kabul edici, azabi siddetli, kerem sahibi Allah'tandir ki O'ndan baska ilâh yoktur Hem dönüs O'nadir

4- Allah'in âyetleri hakkinda ancak kâfirler mücadele ederler Simdi onlarin beldeler içinde dönüp dolasmalari seni aldatmasin

5- Onlardan önce Nuh kavmi, arkalarindan da çesitli topluluklar yalanlamislardi Her ümmet, kendi peygamberlerini yakalamak kastinda bulundu Hakki batilla gidermek için bosuna mücadele ettiler Ben de onlari tuttum, aliverdim (Bak o zaman) azabim nasil oldu?

6- Iste o nankörlük eden kâfirlere Rabbinin (azab) sözü öyle hak oldu Onlar, mutlaka cehennemliktirler

7- Arsi tasiyanlar ve onun etrafindakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler ve O'na inanirlar Iman etmisler için de söyle bagislanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her seyi kusatmistir O, tevbe edip senin yoluna uyanlari bagisla, onlari cehennem azabindan koru"

8- "Ey Rabbimiz! Hem onlari, hem onlarin atalarindan, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi olanlari kendilerine vaad buyurdugun Adn cennetlerine koy Süphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin"

9- "Onlari fenaliklardan koru Sen her kimi fenaliklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarligamissindir Iste asil büyük kurtulus da budur"

10- O kâfirlere mutlaka söyle bagirilacaktir: "Elbette Allah'in bugzu, sizin nefislerinize bugzunuzdan daha büyüktür Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da inkâr ediyordunuz"

11- Kâfirler diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin Simdi günahlarimizi anladik Fakat çikmaya bir yol var mi?"

12- (Onlara söyle cevap verilir): "Bu azab size su sebeptendir: Siz tek Allah'a davet edildiginiz zaman inkâr ettiniz Ama O'na ortak kosulunca inandiniz Artik hüküm, o yüce ve büyük Allah'indir"

13- Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rizik indiren O'dur Fakat onlari ancak gönül verip düsünenler anlar

14- O halde siz, dini Allah için halis kilarak hep O'na yalvarin Isterse kâfirler hoslanmasinlar

15- O dereceleri yükselten Ars'in sahibi Allah, o bulusma gününün (kiyametin) dehsetini haber vermek için kullarindan diledigi kimseye emrinden ruh (melek) indiriyor

16- O gün onlar kabirlerinden meydana firlarlar Kendilerinin hiçbir seyi Allah'a karsi gizli kalmaz "Bugün mülk kimindir?" (diye sorulur Cevaben): "Tek ve kahhar olan Allah'indir" (denir)

17- Bugün her nefis kazandigi ile cezalanacaktir Bugün zulüm yoktur Süphesiz Allah, hesabi çabuk görendir

18- Yaklasmakta olan o felaket (kiyamet) gününü de onlara haber ver O dem ki yürekler girtlaklara dayanmistir, yutkunup dururlar Zalimler için ne isinacak bir dost vardir, ne de sözü dinlenecek bir sefaatçi

19- Allah, gözlerin hain bakisini da bilir, gönüllerin gizledigini de

20- Allah hakki yerine getirir Onlarin O'ndan baska yalvardiklari ise hiçbir seyi yerine getiremezler Çünkü hakkiyla isiten ve gören ancak Allah'tir

21- Yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya kendilerinden öncekilerin sonlari nasil olmus? Onlar yeryüzünde gerek kuvvetçe ve gerek eserce kendilerinden daha üstündüler Öyle iken Allah onlari günahlari sebebiyle tutup aliverdi Kendilerini Allah'in azabindan koruyacak biri bulunmadi

22- O, sundandi: Onlara peygamberleri apaçik delillerle geliyorlardi Ama onlar inkâr ettiler Allah da tuttu kendilerini aliverdi Çünkü O'nun kuvveti çok, azabi siddetlidir

23- Andolsun Musa'yi âyetlerimizle ve açik bir delil ile gönderdik

24- Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu bir sihirbaz, bir yalancidir" dediler

25- Bunun üzerine Musa, kendilerine tarafimizdan hakki getirince de: "Onunla beraber iman etmis olanlarin ogullarini öldürün, kadinlarini diri tutun" dediler Fakat o kâfirlerin tuzagi da hep bosa çikmaktadir

26- Bir de Firavun: "Birakin beni, öldüreyim Musa'yi da o Rabbine dua etsin Çünkü ben onun, dininizi degistirmesinden veya yeryüzünde bir bozgunculuk çikarmasindan korkuyorum" dedi

27- Musa da: "Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a siginirim" dedi

28- Firavun ailesinden imanini saklayan bir adam da söyle dedi: "Bir adami, Rabbim Allah dedigi için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden delillerle gelmistir Hem o bir yalanci ise çok sürmez, yalani boynuna geçer Fakat dogru ise size yaptigi tehditlerin birkismi olsun basiniza gelir Süphe yok ki Allah asiri giden bir yalanciyi dogru yola çikarmaz"

29- "Ey kavmim! Bugün mülk sizindir Dünyada yüze çikmis bulunuyorsunuz Eger gelecek olursa Allah'in hismindan bizi kim kurtarir?" Firavun: "Ben size görüsümden baskasini göstermiyorum ve herhalde ben size dogru yolu gösteriyorum" dedi

30- O iman etmis olan kimse de: "Ey kavmim! Dogrusu ben sizin hakkinizda Ahzab (önceki çesitli toplumlar)in günleri gibi bir günden korkuyorum"

31- "Nuh Kavmi'nin, Âd'in, Semud'un ve daha sonrakilerin maceralari gibi (bir günün geleceginden korkuyorum) Allah, kullari için bir zulüm istemez"

32- "Ey kavmim! Ben size gelecek o çagrisma gününden (kiyamet gününden) korkuyorum"

33- "O gün arkaniza dönüp kaçacaksiniz Fakat sizi Allah'tan koruyacak olan yoktur Her kimi Allah sasirtirsa, artik ona bir yol gösterici bulunmaz"

34- Bundan önce size delillerle Yusuf gelmisti O zaman da onun size getirdigi

hakikatte süphe edip durmustunuz Nihayet vefat ettiginde de "Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez" dediniz Iste asiri süpheci olanlari Allah böyle sasirtir

35- Onlar, kendilerine gelmis bir delil olmaksizin, Allah'in âyetleri hakkinda mücadele ederler Bu durum, Allah katinda ve iman edenler yaninda büyük bir bugzu gerektirir Iste Allah, her böbürlenen zorbanin kalbini öyle bir tabiat ile mühürler

36- Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana bir kule yap, belki ben o yollara ulasabilirim"

37- "Göklerin yollarina ulasabilirim de, Musa'nin ilâhinin ne oldugunu anlarim Ben onu mutlaka yalanci saniyorum" Iste böylece Firavun'a kötü ameli süslü gösterildi de yoldan çikarildi Çünkü Firavun düzeni hep bosa çikar

38- O iman etmis olan kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki size dogru yolu göstereyim"

39- "Ey kavmim! Bu dünya hayati ancak geçici bir menfaatten ibarettir Ahiret ise durulacak karar yurdudur"

40- "Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptiginin bir misli ile ceza verilir Erkek veya kadin, her kim de mümin olarak iyi bir amel islerse, iste onlar cennete girerler Orada kendilerine hesapsiz rizik verilir"

41- "Hem ey kavmim! Niçin ben sizi kurtulusa davet ederken, siz beni atese davet ediyorsunuz?"

42- "Siz beni Allah'i inkâr etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan seyleri O'na ortak kosmaya davet ediyorsunuz Ben ise sizi o çok güçlü ve çok bagislayici olan Allah'a davet ediyorum"

43- "Hiç inkâr edilemez ki, gerçekten sizin beni davet ettiginiz seyin dünyada da, ahirette de bir davet hakki yoktur Hepimizin dönüsü Allah'adir Süphesiz haddi asanlarin hepsi cehennemliktir"

44- "Siz benim söylediklerimi sonra anlayacaksiniz Ben isimi Allah'a havale ediyorum Süphesiz Allah, kullarini görür, gözetir"

45- Allah o mümini, onlarin kurduklari tuzaklarin kötülüklerinden korudu Firavun'un adamlarini ise, o kötü azab kusatti

46- Onlar, sabah aksam atese arzolunurlar Kiyamet kopacagi gün de: "Firavun hanedanini azabin en siddetlisine tikin!" (denilecektir)

47- Hele ates içinde birbirlerini protesto ederlerken, zayif olanlar, büyüklük taslayanlara: "Hani bizler size tabi idik Simdi siz bizden bir ates nöbetini savabiliyor musunuz?" derler

48- Büyüklük taslayanlar da söyle derler: "Evet, hepimiz onun içindeyiz Allah kullari arasinda hükmünü vermistir"

49- Atestekiler, cehennem bekçilerine derler ki: "Rabbinize dua edin de bir gün olsun bizden azabi biraz hafifletsin"

50- Bekçiler de: "Size peygamberleriniz mucizelerle gelmiyorlar miydi?" diye sorarlar Onlar: "Evet" derler Bekçiler: "Öyle ise kendiniz dua edin" derler Kâfirlerin duasi ise hep çikmazdadir

51- Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatinda hem de sahitlerin sahitlik edecekleri günde (kiyamette) elbette yardim ederiz

52- O gün zalimlere özür dilemeleri fayda vermez Onlara lanet vardir, onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardir

53- Andolsun ki biz Musa'ya o hidayeti verdik ve Israilogullarina o kitabi miras kildik

54- (Bunu) Akli basinda olanlara bir yol gösterici ve bir hatirlatma olsun diye (böyle yaptik)

55- O halde sabret Çünkü Allah'in vaadi haktir Hem günahindan dolayi istigfar et ve aksam sabah Rabbini hamdiyle tesbih et

56- Kendilerine gelmis kesin bir delil olmaksizin, Allah'in âyetleri hakkinda mücadele edenlerin gögüslerinde ancak yetisemeyecekleri bir kibir vardir Sen hemen Allah'a sigin Çünkü her seyi isiten ve gören O'dur

57- Elbette göklerin ve yerin yaratilmasi, insanlarin yaratilmasindan daha büyüktür Fakat insanlarin çogu bilmezler

58- Kör ile gören bir olmaz, iman edip salih ameller isleyen kimseler ile kötülük yapan da bir degildir Ne kadar da az düsünüyorsunuz!

59- Herhalde o saat (kiyamet) muhakkak gelecektir Onda süphe yok Fakat insanlarin çogu inanmazlar

60- Halbuki Rabbiniz: "Bana yalvarin, dua edin ki size karsilik vereyim Çünkü bana ibadet etmekten kibirlenip yüz çevirenler yarin horlanmis olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu

61- Içinde dinlenesiniz diye geceyi, göz açici bir aydinlik olarak da gündüzü sizin için yaratan Allah'tir Gerçekten Allah insanlara karsi bir lütuf sahibidir Fakat insanlarin çogu sükretmezler

62- Iste Rabbiniz, her seyin yaraticisi olan o Allah'tir O'ndan baska ilâh yoktur O halde (haktan) nasil çevrilirsiniz?

63- Iste Allah'in âyetlerini inkâr edenler böyle çevriliyorlar

64- Allah, O'dur ki sizin için yeri bir karargâh, gögü de bir bina yapmistir Size sekil vermis, sonra sekillerinizi güzellestirmistir Hos nimetlerden size rizik vermistir Iste Rabbiniz o Allah'tir Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!

65- Daimî bir hayat sahibi ancak O'dur O'ndan baska ilâh yoktur Onun için dini halis kilarak O'na, hep O'na yalvarin Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur

66- De ki: "Bana Rabbimden apaçik deliller geldigi zaman, ben o sizin Allah'i birakip taptiklariniza ibadet etmekten kesinlikle men edildim ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi"

67- "Sizi (önce) bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir aleka (embriyo)dan yaratan, sonra sizi bir bebek olarak çikaran, sonra güçlü kuvvetli bir çaga erismeniz, sonra da ihtiyarlar olmaniz için yasatip büyüten O'dur Içinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor (Bunlari Allah) belirli bir süreye ulasasiniz ve aklinizi kullanasiniz diye (böyle yapiyor)"

68- O, hem yasatir, hem öldürür O, bir sey yapmak isteyince ona sadece "ol!" der, o sey de hemen oluverir

69- Bakmaz misin simdi Allah'in âyetleri hakkinda mücadeleye kalkanlara! (Haktan) nasil döndürülüyorlar?

70- Kitaba ve Resullerimizi gönderdigimiz seylere yalan diyenler, artik ilerde bilecekler

71- O zaman boyunlarinda halkalar ve zincirler oldugu halde sürükleneceklerdir

72- Kaynar suda, sonra da ateste kaynatilacaklardir

73- Sonra da onlara: "Nerede o ortak kostuklariniz?" denilecek

74- O Allah'tan baskalari (nerede denilecek) Onlar da diyecekler ki: "Hepsi bizden uzaklasip gittiler Daha dogrusu biz bundan önce hiçbir seye ibadet etmiyormusuz" Iste Allah, o kâfirleri böyle sasirtir

75- Bunun sebebi sudur: Çünkü siz yeryüzünde haksiz yere seviniyor ve güveniyordunuz

76- Içlerinde ebedî olarak kalmak üzere cehennemin kapilarindan girin Bak ne kötü o kibirlenenlerin yeri?

77- Ey Muhammed! Sen sabret, süphesiz Allah'in vaadi haktir, mutlaka gerçeklesecektir Onlara yaptigimiz tehdidin bir kismini sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de onlar mutlaka döndürülüp bize getirileceklerdir

78- Andolsun ki biz senin önünden nice peygamberler göndermisizdir Onlardan kimini sana anlatmisiz, kimini de anlatmamisizdir Hiçbir peygamber, Allah'in izni olmaksizin bir mucize getiremez Allah'in emri gelince de hak yerine getirilir Batil bir dava pesinde kosanlar, iste bu noktada hüsrana ugrarlar

79- Kimine binesiniz, kimini de yiyesiniz diye sizin için o yumusak basli hayvanlari yaratan Allah'tir

80- Sizin için onlarda daha nice menfaatler vardir Onlarin üzerinde gönüllerinizdeki bir arzuya erersiniz Hem onlar üzerinde, hem de gemiler üzerinde tasinirsiniz

81- Allah size âyetlerini gösteriyor Simdi Allah'in âyetlerinin hangisini inkâr edersiniz?

82- Daha yeryüzünde gezip de bir bakmazlar mi? Kendilerinden öncekilerin sonu nasil olmus? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin saglamligi bakimindan daha çetindiler Öyle iken o kazandiklari seyler, kendilerini kurtaramadi

83- Çünkü onlara peygamberleri, delillerle geldikleri zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de o alay ettikleri sey onlari kusativerdi

84- O zaman hismimizi gördüklerinde: "Allah'in birligine inandik ve O'na sirk kostugumuz seyleri inkâr ettik" dediler

85- Ama hismimizi gördükleri zamanki imanlari kendilerine fayda verecek degildi Allah'in, kullari hakkindaki geçe gelen kanunu budur Iste kâfirler bu noktada hüsrana düstüler



MUMİNUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Gerçekten müminler kurtulusa ermistir,

2- Onlar ki, namazlarinda husû içindedirler,

3- Onlar ki, bos ve yararsiz seylerden yüz çevirirler,

4- Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,

5- Ve onlar ki, iffetlerini korurlar,

6- Ancak esleri ve ellerinin sahip oldugu (cariyeleri) hariç (Bunlarla iliskilerinden dolayi) kinanmis degillerdir

7- Su halde, kim bunun ötesine gitmeyi isterse, iste bunlar , haddi asan kimselerdir

8- Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler,

9- Ve onlar ki, namazlarini muhafaza ederler,

10- Iste asil onlar varislerdir

11- Ki, Firdevs'e varis olan bu kimseler orada ebedî kalirlar

12- And olsun biz insani, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çikarilmis çamurdan) yarattik

13- Sonra onu emin ve saglam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haline getirdik

14- Sonra nutfeyi bir alaka (embrio) yarattik, derken o alakayi bir mudga (bir çignem et parçasi halinde) yarattik, derken o mudgayi bir takim kemik yarattik, derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diger bir yaratik olarak tesekkül ettirdik Yapip yaratanlarin en güzeli olan Allah, pek yücedir

15- Sonra siz bunun ardindan, muhakkak ki öleceksiniz

16- Sonra da siz, süphesiz, kiyamet gününde tekrar diriltileceksiniz

17- Andolsun biz, sizin üstünüzde yedi yol yarattik Biz, yaratmaktan habersiz degiliz

18- Gökten uygun bir ölçüde yagmur indirip onu yerde durgunlastirdik Bizim onu gidermeye de elbet gücümüz yeter

19- Böylece onun (yagmurun) sayesinde sizin yarariniza hurma bahçeleri ve üzüm baglari meydana getirdik ki, bunlarda sizin için bir çok meyveler vardir ve siz onlardan yersiniz

20- Tûr-i Sinâ'da (dahi) yetisen bir agaç da meydana getirdik ki, bu agaç, hem yag, hem de yiyenlerin ekmegine katik edecekleri (zeytin) verir

21- Hayvanlarda da sizin için elbette ibretler vardir Onlarin karinlarindakilerden size içiririz Onlarda sizin için birtakim faydalar daha vardir; ayrica etlerini yersiniz

22- Hem onlara ve hem gemiye yüklenirsiniz

23- And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin O'ndan baska tanriniz yoktur Hâlâ sakinmaz misiniz?"

24- Bunun üzerine, kavminin içinden kâfir kodaman toplulugu "Bu, dediler, tipki sizin gibi bir beser olmaktan baska bir sey degildir Size üstün ve hakim olmak istiyor Eger Allah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki bir melek gönderirdi Biz geçmisteki atalarimizdan böyle bir sey duymadik"

25- "Bu, yalnizca kendisinde delilik bulunan bir kimsedir Öyle ise, bir süreye kadar ona katlanip (durumu) gözetleyin bakalim"

26- Nuh: "Rabbim! dedi, beni yalana çikarmalarina karsi bana yardim et!"

27- Bunun üzerine ona söyle vahyettik: Bizim nezaretimiz altinda ve vahyimizle gemiyi yap Bizim emrimiz gelip de tandir kaynayinca, her cinsten esler halinde iki tane ve bir de içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmis olanlarin disindaki aileni gemiye al Zulmetmis olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle bogulacaklardir!

28- Sen, yanindakilerle beraber gemiye yerlestiginde: "Bizi zalimler toplulugundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de

29- Ve de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir yere indir Sen, konuklatanlarin en hayirlisisin"

30- Süphesiz bunda sizin için birtakim ibretler vardir Çünkü biz, kullarimizi böyle denemisizdir

31- Sonra onlarin ardindan bir baska nesil getirdik

32- Bunun üzerine, onlar arasindan kendilerine, "Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan baska bir tanriniz yoktur Hâlâ Allah'tan korkmaz misiniz? (mesajini ileten) bir resul gönderdik

33- Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulasmayi yalanlayan ve dünya hayatinda kendilerine refah verdigimiz kodaman güruh dedi ki: "Bu dediler, sadece sizin gibi bir insandir; sizin yediginizden yer, sizin içtiginizden içer"

34- "Gerçekten, tipki kendiniz gibi bir besere itaat ederseniz herhalde ziyan edersiniz"

35- "Size, öldügünüz, toprak ve kemik yigini haline geldiginizde, mutlak surette sizin (tekrar) meydana çikarilacaginizi mi vaad ediyor?"

36- "Heyhât o size vaad edilen sey ne kadar uzak!"

37- "Dünya hayatindan baska gerçek yoktur (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yasariz; bir daha diriltilecek degiliz"

38- "Bu adam, sadece Allah hakkinda yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmiyoruz"

39- O Peygamber: "Rabbim, dedi, beni yalanlamalarina karsi bana yardimci ol!"

40- Allah söyle buyurdu: "Pek yakinda onlar pisman olacaklar!"

41- Nitekim, Hak tarafindan korkuç bir ses yakalayiverdi onlari! Kendilerini hemen çepeçevre kusattik Zalimler toplulugunun cani cehenneme!

42- Sonra onlarin ardindan bir baska nesil getirdik

43- Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir

44- Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldigi her defasinda, onlar bu peygamberi yalanladilar; biz de onlari birbiri ardindan (yokluga) yuvarladik ve onlari efsâne yaptik Artik iman etmeyen kavmin cani cehenneme!

45- Sonra birtakim âyetlerimiz ve açik bir ferman ile Musa'yi ve kardesi Harun'u gönderdik

46- Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik) Bunun üzerine onlar kibire kapildilar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular

47- Onun için: Biz, dediler, "kavimleri bize kölelik ederken bizim benzerimiz olan bu iki adama inanacak miyiz?"

48- Böylece onlari yalanladilar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular

49- Andolsun biz Musa'ya belki onlar yola gelirler diye, o kitabi da verdik

50- Meryemoglunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kildik; onlari, yerlesmeye elverisli, sulu bir tepeye yerlestirdik

51- Ey peygamberler! Temiz ve helal olan seylerden yiyin; güzel amel ve hareketlerde bulunun Çünkü ben sizin yaptiklarinizi bilirim

52- "Ve iste bu sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve ben de sizin Rabbinizim Öyle ise benden sakinin" (denildi)

53- Derken insanlar kendi aralarindaki islerini parça parça böldüler Her grup, kendinde bulunan ile sevinip böbürlendi

54- Sen simdi onlari bir zamana kadar gaflet ve sapikliklari ile basbasa birak!

55- Saniyorlar mi ki, onlara verdigimiz servet ve ogullar ile,

56- Kendilerine faydalar saglamak için can atiyoruz Hayir, onlar isin farkina varamiyorlar

57- Rablerine olan saygidan dolayi titreyenler,

58- Rablerinin âyetlerine inananlar,

59- Rablerine ortak tanimayanlar,

60- Ve, Rablerine dönecekleri için yapmakta olduklari isleri kalpleri titreyerek yapanlar;

61- Iste onlar, iyiliklere kosusurlar ve iyilik için yarisirlar

62- Biz hiç kimseyi, gücünün yettiginden baskasi ile yükümlü kilmayiz Nezdimizde hakki söyleyen bir kitap vardir ve onlar haksizliga ugratilmazlar

63- Hayir, onlarin kalpleri bu hususta cehalet içindedir Ayrica onlarin bundan öte birtakim kötü isleri vardir ki, onlar bu isleri yapar dururlar

64- Nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarini sikintiya ugrattigimizda, bakarsin ki onlar feryadi basarlar

65- Bosuna feryad etmeyin bugün! Zira bizden yardim göremeyeceksiniz

66- Çünkü âyetlerimiz size okunurdu da, buna karsi siz arkanizi dönerdiniz

67- Kafa tutardiniz ve geceleyin hezeyanlar savururdunuz

68- Onlar bu sözü (Kur'ân'i) hiç düsünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmisteki atalarina gelmeyen bir sey mi geldi?

69- Yoksa peygamberlerini tanimadilar da bu yüzden mi onu inkâr ediyorlar?

70- Yoksa onda bir delilik oldugunu mu söylüyorlar? Aksine o, kendilerine hakki getirmistir Halbuki onlar haktan hoslanmamaktadirlar

71- Eger hak, onlarin kötü arzu ve isteklerine uysaydi, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunan kimseler bozulur giderdi Hayir, biz onlara san ve sereflerini getirdik; fakat onlar kendi sereflerine sirt çevirirler

72- (Resulüm!) Yoksa sen onlardan bir haraç mi istiyorsun? Rabbinin vergisi daha hayirlidir O, rizik verenlerin en hayirlisidir

73- Gerçek su ki sen onlari dogru bir yola çagiriyorsun

74- Fakat ahirete inanmayanlar ise, israrla yoldan çikmaktadirlar

75- Eger onlara aciyip da için de bulunduklari sikintiyi giderseydik, iyice körleserek azginliklarinda büsbütün direnirlerdi

76- Andolsun, biz onlari sikintiya düsürdük de yine Rablerine boyun egmediler, tazarru' ve niyazda da bulunmadilar

77- Nihayet üzerlerine, azabi çok siddetli bir kapi açtigimiz zaman, bir de bakarsin ki onlar orada saskin ve ümitsiz kalmislardir!

78- Halbuki sizin için o kulagi, o gözleri ve o gönülleri yaratan O'dur Ne de az sükrediyorsunuz!

79- Ve sizi yeryüzünde yaratip türeden O'dur Sirf O'nun huzuruna toplanacaksiniz

80- Ve O, yasatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün degismesi O'nun eseridir Hâlâ aklinizi kullanmaz misiniz?

81- Hayir, öncekilerin söylediklerinin benzerini söylediler

82- Dediler ki: "Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yigini haline gelmisken, mutlaka yeniden diriltilecegiz öyle mi?"

83- "Yemin ederiz ki, gerek bize, gerekse daha önce atalarimiza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmistekilerin masallarindan baska bir sey degildir!"

84- (Resulüm!) de ki: "Eger biliyorsaniz (söyleyin bakalim), bu dünya ve onda bulunanlar kime aittir?"

85- "Allah'a aittir" diyecekler "Öyle ise siz hiç düsünüp tasinmaz misiniz?" de

86- "Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Ars'in Rabbi kimdir?" diye sor

87- "(Onlar da) Allah'indir" diyecekler "Su halde siz Allah'tan korkmaz misiniz?" de

88- "Eger biliyorsaniz (söyleyin), her seyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her seyi koruyup kollayan; fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?" diye sor

89- "(Bunlar da) Allah'indir" diyecekler "Öyle ise nasil olur da büyülenirsiniz?" de

90- Dogrusu biz onlara hakki getirdik; onlar ise cidden yalancidirlar

91- Allah evlat edinmemistir; O'nunla beraber hiçbir ilâh da yoktur Aksi takdirde her ilâh kendi yarattigini sevk ve idare eder ve bir gün mutlaka onlardan biri digerine galip gelirdi Allah, onlarin yakistirdiklari seylerden münezzehtir

92- Allah, gaybi da, açik olani da bilir O, müsriklerin ortak kostuklari seylerden çok yüce ve münezzehtir

93- (Resulüm!) De ki: Rabbim! Eger onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sikintiyi ve uhrevî azabi) mutlaka göstereceksen,

94- Bu durumda beni, o zalimler toplulugunda bulundurma, Rabbim!

95- Biz, onlara yönelttigimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz

96- Sen, kötülügü en güzel bir tutumla sav, çünkü biz onlarin yakistirmakta olduklari seyi çok iyi bilmekteyiz

96- Sen, kötülügü en güzel bir tutumla sav, çünkü biz onlarin yakistirmakta olduklari seyi çok iyi bilmekteyiz

97- Ve de ki: Rabbim! Seytanlarin kiskirtmalarindan sana siginirim!

98- Onlarin yanimda bulunmalarindan da sana siginirim

99- Nihayet onlardan (müsriklerden) birine ölüm gelip çattiginda, "Rabbim, der, lütfen beni (dünyaya) geri gönder,"

100- "Ta ki, bosa geçirdigim dünyada iyi is (ve hareketler) yapayim" Hayir! Onun söyledigi bu söz (bos) laftan ibarettir Onlarin gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardir

101- Sûr'a üflendigi zaman aralarinda artik ne soysop (çekismesi) vardir, ne de birbirlerini sorusturacaklardir

102- Böylece kimlerin tartilari agir basarsa, iste asil bunlar kurtulusa erenlerdir

103- Kimlerin de tartilari hafif gelirse, artik bunlar da kendilerine yazik etmislerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler

104- Orada disleri siritir halde iken ates yüzlerini yalar

105- (Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onlari yalanlardiniz degil mi? der

106- Derler ki: Rabbimiz! Azginligimiz bizi altetti; biz, bir sapiklar toplulugu idik

107- Rabbimiz! Bizi buradan çikar Eger bir daha (ettiklerimize) dönersek, artik belli ki biz zalim insanlariz

108- (Allah) buyurur ki: Alçaldikça alçalin orada! Bana konusmayin artik

109- Çünkü kullarimdan bir zümre "Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bagisla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin" diyorlardi

110- Iste siz onlari alaya aldiniz; sonunda bu davranisiniz size beni yâd etmeyi unutturdu; çünkü siz onlara gülüyordunuz

111- Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karsiligini verdim; onlar, hakikaten muradlarina erenlerdir

112- (Allah inkârcilara) "Yeryüzünde kaç yil kaldiniz?" diye sorar

113- "Bir gün veya günün bir kismi kadar kaldik Iste bilenlere sor" derler

114- (Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldiniz; keske siz (bunu) bilmis olsaydiniz!

115- Sizi sadece bos yere yarattigimizi ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceginizi mi sandiniz?

116- Mutlak hâkim ve hak olan Allah, çok yücedir O'ndan baska ilâh yoktur O, bereketli Ars'in sahibidir

117- Her kim Allah ile birlikte diger bir tanriya taparsa -ki bu hususla ilgili hiçbir delili yoktur o kimsenin hesabi ancak Rabbinin nezdindedir Surasi muhakkak ki, kâfirler kurtulusa eremezler

118- Resulüm! De ki: "Rabbim, bagisla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en iyisisin"



MÜMTEHİNE

Bismillahirrahmanirrahim

1 Ey inananlar! Benim de düsmanim, sizin de düsmaniniz olan kimseleri dost edinmeyin Onlar size gelen gerçegi inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandiginizdan dolayi Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çikardiklari halde siz onlara sevgi ulastiriyorsunuz Eger benim yolumda savasmak ve benim rizami kazanmak için çiktinizsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediginiz ve açiga vurdugunuz her seyi bilirim Sizden kim bunu yaparsa dogru yoldan sapmis olur

2 Sayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düsman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardir Zaten inkar edivermenizi istemektedirler

3 Kiyamet günü yakinlariniz ve çocuklariniz size fayda vermezler Çünkü Allah aranizi ayirir Allah yaptiklarinizi görendir

4 Ibrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardir, onlar kavimlerine demislerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan baska taptiklarinizdan uzagiz Sizi tanimiyoruz Siz bir tek Allah'a inanincaya kadar sizinle bizim aramizda sürekli bir düsmanlik ve nefret belirmistir" Yalniz Ibrahim'in babasina: "Senin için magfiret dileyecegim, fakat senin için Allah'tan (gelecek) hiçbir seyi (önlemeye) gücüm yetmez" demesi hariç Rabbimiz! Yalniz sana dayandik, sana yöneldik Dönüsümüz de ancak sanadir

5 "Rabbimiz! Bizi inkar edenler için bir fitne kilma, (onlara maglub etme!) bizi bagisla! Ey Rabbimiz! Yegane gâlib ve hikmet sahibi ancak sensin"

6 Andolsun, onlarda sizin için, Allah'i ve ahiret gününü arzulayanlara güzel bir örnek vardir Kim yüz çevirirse süphesiz Allah, zengindir, hamde layik olandir

7 Olur ki Allah sizinle düsmanlariniz arasinda yakinda bir dostluk meydana getirir Allah gücü yetendir Allah çok bagislayan, çok merhamet edendir

8 Allah sizi, din hakkinda sizinle savasmayan ve sizi yurtlarinizdan çikarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez Çünkü Allah adalet yapanlari sever

9 Allah sizi, ancak sizinle din hakkinda savasan, sizi yurtlarinizdan çikaran ve çikarilmaniz için yardim eden kimselere dost olmaktan men eder Kim onlarla dost olursa iste zalimler onlardir

10 Ey iman edenler! Mümin kadinlar hicret ederek size geldigi zaman, onlari imtihan edin Allah onlarin imanlarini daha iyi bilir Eger siz de onlarin inanmis kadinlar oldugunu ögrenirseniz onlari kâfirlere geri döndürmeyin Bunlar onlara helal degildir Onlar da bunlara helal olmazlar Onlarin (kocalarinin) sarfettiklerini (mehirleri) geri verin Mehirlerini kendilerine verdiginiz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur Kâfir kadinlari nikâhinizda tutmayin, sarfettiginizi isteyin Onlar da sarfettiklerini istesinler Allah'in hükmü budur Aranizda O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir

11 Eger eslerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savasta galip durumda olursaniz, esleri gitmis olanlara ganimetten, harcadiklari kadar verin Inandiginiz Allah'a karsi gelmekten sakinin

12 Ey Peygamber! Inanmis kadinlar sana gelip Allah'a hiçbir seyi ortak kosmamalari, hirsizlik etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarini öldürmemeleri, elleri ile ayaklari arasinda bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir iste sana karsi gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onlarin bey'atlarini al ve onlar için Allah'tan magfiret dile Süphesiz Allah, çok bagislayan, çok merhamet edendir

13 Ey inananlar, Allah'in gazab ettigi kimselerle dostluk etmeyin Kâfirler, mezarlik halkindan nasil ümidi kesmisse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmislerdi



MUNAFİKUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Münafiklar sana geldikleri vakit: "Sahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'in elçisisin" derler Senin mutlaka kendisinin elçisi oldugunu Allah bilir ve Allah münafiklarin yalanci olduklarina sahitlik eder

2- Yeminlerini kalkan yapip (insanlari) Allah'in yolundan çevirdiler Onlarin yaptiklari ne kötüdür!

3- Bunun sebebi sudur: Onlar inandilar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi Artik onlar anlamazlar

4- Onlari gördügün zaman kaliplari hosuna gider, konusurlarsa sözlerini dinlersin Onlar sanki dayanmis keresteler gibidirler Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanirlar Onlar düsmandir, onlardan sakin Allah onlari kahretsin! Nasil olup da döndürülüyorlar?

5- Onlara: "Gelin, Allah'in Resulü sizin için magfiret dilesin" denildigi zaman baslarini çevirirler ve onlarin, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün

6- Onlara magfiret dilesen de, dilemesen de onlar için birdir Allah onlari bagislamayacaktir Çünkü Allah, yoldan çikmis bir toplumu yola iletmez

7- Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'in elçisinin yaninda bulunanlari beslemeyin ki dagilip gitsinler" diyorlar Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'indir, fakat münafiklar anlamazlar

8- Diyorlar ki: "Andolsun, eger Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olani oradan mutlaka çikaracaktir" Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur Fakat münafiklar bilmezler

9- Ey Inananlar! Mallariniz ve çocuklariniz sizi Allah'i anmaktan alikoymasin Kim bunu yaparsa iste onlar ziyana ugrayanlardir

10- Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakin bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydim!" demesinden önce, size verdigimiz riziktan (Allah) için harcayin

11-Allah süresi geldigi zaman hiç bir cani ertelemez Allah yaptiklarinizdan haberdardir



MURSELAT

Bismillahirrahmanirrahim

1- Andolsun birbiri ardinca gönderilenlere,

2- Büküp devirenlere,

3- Yaydikça yayanlara,

4- Seçip ayiranlara,

5- Bir ögüt birakanlara,

6- Gerek özür için olsun, gerek uyari için,

7- Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktir

8- Hani o yildizlar silindigi zaman,

9- Gök yarildigi zaman,

10- Daglar savruldugu zaman,

11- Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,

12- Bunlar hangi güne ertelendiler?

13- Hüküm gününe

14- Bildin mi, nedir o hüküm günü?

15- O gün yalanlayanlarin vay haline!

16- Biz, öncekileri helak etmedik mi?

17- Sonra geridekileri de onlara katariz

18- Biz suçlulara böyle yapariz

19- O gün yalanlayanlarin vah haline!

20- Biz sizi âdi bir sudan yaratmadik mi?

21- Onu saglam bir yerde oturttuk

22- Belli bir süreye kadar

23- Demek ki biçimlendirmisiz Ne güzel biçimlendireniz biz

24- O gün yalanlayanlarin vay haline!

25- Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadik mi?

26- Gerek diriler, gerekse ölüler için

27- Orada yüksek yüksek daglar oturtup da size bir tatli su sunmadik mi?

28- O gün yalanlayanlarin vay haline!

29- (Kiyameti yalanlayanlara söyle denir): "Haydin gidin o yalanladiginiz seye dogru"

30- "Haydi gidin o üç çatalli gölgeye (cehenneme)"

31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur

32- O, saray gibi kivilcimlar atar

33- Sanki o kivilcimlar, sari sari (erkek deve sürüleridir)

34- O gün yalanlayanlarin vay haline!

35- Bugün, konusamiyacaklari gündür

36- Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler

37- O gün yalanlayanlarin vay haline!

38- Bu, iste o hüküm günüdür Sizi ve öncekileri bir araya topladik

39- Bir hileniz varsa beni atlatin

40- O gün yalanlayanlarin vay haline!

41- Kuskusuz takva sahipleri gölgeler altinda ve pinar baslarindadir

42- Canlarinin çektiginden türlü meyveler arasindadirlar

43- (Onlara): "Yaptiklariniza karsilik afiyetle yiyin, için" (denir)

44- Iste biz güzel amel isleyenleri böyle mükafatlandiririz

45- O gün yalanlayanlarin vay haline!

46- Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsiniz

47- O gün yalanlayanlarin vay haline!

48- Onlara: "Rüku edin" denildigi zaman etmezler

49- Vay haline o gün yalanlayanlarin!

50-Artik bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?



MUTAFFİFİN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Eksik ölçüp tartanlarin vay haline!

2- Onlar insanlardan kendilerine bir sey aldiklari zaman tam ölçerler

3- Kendileri baskalarina bir sey ölçtükleri veya tarttiklari zaman eksik ölçer ve tartarlar

4- Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mi?

5- Büyük bir gün için

6- Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rabblerinin huzurunda divan duracaklar

7- Hayir hayir, kötülerin yazisi muhakkak Siccin'dedir

8- Bildin mi sen, Siccin nedir?

9- Yazilmis bir kitaptir o

10- Vay haline yalanlayanlarin o gün!

11- Onlar ceza gününü yalanlayanlardir

12- Onu ancak siniri asan ve günaha düskün olanlar yalanlar

13- Ona âyetlerimiz okundugu zaman, "eskilerin masallari" der

14- Hayir hayir, öyle degil Aksine onlarin kazandigi günahlar kalplerinin üzerine pas olmustur

15- Hayir hayir, dogrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar

16- Sonra onlar muhakkak cehenneme girecekler

17- Sonra da onlara: "Iste bu, yalanlayip durdugunuz seydir" denilecek

18- Hayir hayir, iyilerin yazisi muhakkak Illiyyîn'dedir

19- Bildin mi sen, Illiyyîn nedir?

20- Yazilmis bir kitaptir o

21- Allah'a yaklastirilmis melekler ona tanik olurlar

22- Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir

23- Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar

24- Yüzlerinde nimet ve mutlulugun sevincini görürsün

25- Onlara damgali saf bir içki sunulur

26- Onun sonu misktir Iste ona imrensin artik imrenenler

27- Karisimi Tesnim'dendir (En üstün cennet sarabindandir)

28- Allah'a yakin olanlarin içecekleri bir kaynaktir o

29- Dogrusu o suç isleyenler inananlara gülüyorlardi

30- Onlara ugradiklari vakit birbirlerine göz kirpiyorlardi

31- Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardi

32- Müminleri gördükleri vakit; "iste bunlar sapiklar" diyorlardi

33- Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemislerdi

34- Iste bugün de inananlar kâfirlere gülecek

35- Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar

36-Nasil, kâfirler yaptiklarinin cezasini buldular mi?



MUZZEMMİL

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey örtünen! (Peygamber)

2- Gecenin birazi hariç olmak üzere geceleyin kalk (namaz kil)

3- Gecenin yarisinda kalk, yahut yarisindan biraz eksilt

4- Veya bunu artir ve agir agir Kur'ân oku

5- Dogrusu biz, senin üzerine agir bir söz birakacagiz (Kur'an vahyedecegiz)

6- Çünkü gece kalkisi hem daha etkili, hem de söz bakimindan daha saglamdir

7- Çünkü gündüz senin için uzun bir mesguliyet vardir

8- Rabbinin adini an ve bütün gönlünle ona yönel

9- O, dogunun ve batinin Rabbidir Ondan baska tanri yoktur O halde yalniz O'nu vekil tut

10- Baskalarinin diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayril

11- O yalanlayici zevk ve refah sahiplerini bana birak, onlara biraz mühlet ver

12- Zira bizim yanimizda bukagilar var, bir cehennem var

13- Bogaza duran bir yiyecek, elem verici bir azap var

14 O gün yer ve daglar sarsilacak, daglar erimis bir kum yiginina dönecek

15 Dogrusu biz size taniklik edecek bir elçi gönderdik Nitekim Firavun'a da bir elçi göndermistik

16 Firavun o elçiye isyan etmisti Biz de onu agir bir yakalayisla yakaladik

17 Peki inkâr ederseniz, çocuklari ihtiyarlatacak o günden (kiyamet gününden) kendinizi nasil kurtaracaksiniz?

18 O günün dehsetinden gök yarilir Allah'in sözü kesinlikle gerçeklesmistir

19 Iste bu bir ögüttür Artik dileyen Rabbine bir yol tutar

20-Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azinda, yarisinda ve üçte birinde kalktigini, seninle beraber bulunanlardan bir toplulugun da böyle yaptigini biliyor Gece ve gündüzü Allah takdir eder O, sizin onu sayamayacaginizi bildi de sizi affetti Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'in lütfunu arayan baska kimseler ve Allah yolunda savasan daha baska insanlar olacagini bilmistir Onun için Kur'ân'dan kolayiniza geldigi kadar okuyun, namazi kilin, zekati verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayirli islere mal sarfedin) Kendiniz için gönderdiginiz her iyiligi, Allah katinda daha hayirli ve sevapça daha büyük olarak bulacaksiniz Allah'tan bagis dileyin Kuskusuz Allah bagislayandir, merhamet edendir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #4
tatia27
Varsayılan


Bismillahirrahmanirrahim

1- Allah'in emri geldi, sakin onu acele edip istemeyiniz Allah, müsriklerin kostuklari ortaklardan münezzeh ve yücedir

2- Kendi emrinden ruh (vahiy) ile melekleri, kullarindan diledigi peygamberlere indirip su gerçegi insanlara bildirin, buyuruyor: Benden baska hiçbir ilâh yoktur Ancak benden korkun

3- Allah gökleri ve yeri hikmeti ile yaratti O, kâfirlerin ortak kostuklari seylerden çok yücedir

4- O, insani bir meniden (spermadan) yaratti Bir de bakarsin ki o, Rabbine karsi apaçik bir düsmandir

5- Hayvanlari da O yaratti Onlarda sizi isitacak seyler ve birçok faydalar vardir Ve siz onlardan bir kismini da yersiniz

6- O hayvanlari, aksam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardir

7- Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceginiz bir memlekete yüklerinizi tasir Rabbiniz, süphesiz çok sefkatlidir, çok merhametlidir

8- Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atlari, katirlari, ve merkepleri yaratti Ve su anda bilemeyeceginiz daha nice seyler yaratacak

9- Dogru yolu göstermek Allah'a aittir Onun egrisi de vardir Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi

10- Sizin için gökten su indiren O'dur Içecek su ondandir; hayvanlarinizi otlattiginiz bitkiler de o su ile yetisir

11- Allah, sizin için, o su ile ekin, zeytin, hurmaliklar, üzümler ve her

çesit meyveleri bitirir Süphesiz ki bunda düsünecek bir topluluk için büyük bir ibret vardir(1)

12- Geceyi, gündüzü, günesi ve ayi sizin hizmetinize O verdi Bütün yildizlar da O'nun emrine boyun egmislerdir Süphesiz ki bunda aklini kullanan bir toplum için ibretler vardir

13- Yeryüzünde sizin için yarattigi degisik renklerdeki seyleri de sizin hizmetinize sunmustur Elbette bunda ögüt alan kimseler için bir ibret vardir

14- Yine denizden taze et (balik) yiyesiniz ve ondan takindiginiz süs esyasini çikarasiniz diye, denizi emrinize veren Allah'tir Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun Lütfundan rizik aramaniz ve sükretmeniz için Allah böyle yapmistir

15- Allah, yeryüzü sizi sarsmasin diye oraya sabit daglar yerlestirdi Yolunuzu bulmaniz için de nehirler ve yollar yaratti

16- Daha birçok âlametler yaratti Insanlar geceleyin de Allah'in yarattigi yildizlarla yönlerini bulurlar

17- Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artik siz düsünmez misiniz?

18- Halbuki Allah'in nimetlerini teker teker saymaya kalkissaniz, onlari sayamazsiniz Muhakkak ki Allah çok bagislayicidir, çok merhametlidir

19- Allah, gizlediginizi de açikladiginizi da bilir

20- Kâfirlerin Allah'tan baska yalvardiklari (putlar) ise, hiçbir sey yaratamazlar Çünkü onlar, kendileri yaratilmislardir

21- O putlar, hep ölüdürler, diri degildirler ve insanlarin öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler

22- Ilâhiniz bir tek ilâhtir Bununla beraber ahirete inanmayanlarin kalbleri inkârci, kendileri de böbürlenen kimselerdir

23- Süphesiz ki Allah, onlarin gizlediklerini de açiga vurduklarini da bilir Dogrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakki kabul etmeyenleri sevmez

24- Onlara: "Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman "Öncekilerin efsanelerini" dediler

25- Bunu söylemelerinin sebebi su: Kiyamet günü, kendi günahlarini tam olarak yüklendikten baska, bilgisizlikleri yüzünden saptirmakta olduklari kimselerin günahlarindan bir kismini da yükleneceklerdir Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür!

26- Onlardan öncekiler de tuzak kurdular Fakat Allah onlarin binalarini temelinden sarsti, çati tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi

27- Sonra kiyamet günü Allah, O kâfirleri rezil rüsvay edecek ve diyecek ki: "Hani ugrunda müminlere karsi düsman kesildiginiz ortaklarim nerede?" Kendilerine ilim verilmis olanlar: "Süphesiz bugünün re*!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür !*gi ve kötülügü kâfirleredir" diyeceklerdir

28- (O kâfirler), kendilerine zulmetmis kimseler olarak, meleklerin, canlarini aldiklari kimselerdir O vakit onlar söyle diyerek teslim olurlar: "Biz, bir kötülükten dolayi yapmiyorduk" (Onlara): "Hayir, Allah sizin ne maksatla yaptiginizi elbette çok iyi bilendir"

29- "O halde içinde ebedî kalacaginiz cehennemin kapilarindan girin" denir Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!

30- Kötülüklerden sakinanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denilince: "Hayir indirdi" derler Bu dünyada güzel amel isleyenlere güzel bir mükafat var Elbette ahiret yurdu ise daha hayirlidir Allah'tan korkanlarin yurdu ne güzeldir!

31- O girecekleri yer, Adn cennetleridir ki, altindan irmaklar akar Orada Allah'tan korkanlara diledikleri nimetler vardir Iste Allah, takva sahiplerini böyle mükafatlandirir

32- Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarini hos ve rahat halde alirlar "Selam size, yapmis oldugunuz güzel islerin mükafati olarak girin cennet'e" derler

33- Ancak kendilerine, ruhlarini alacak meleklerin gelmesini veya Rabbinin azab emrinin (kiyametin) gelip çatmasini bekliyorlar! Kendilerinden öncekiler de böyle yapmislardi Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmetmislerdi

34- Bunun için, sonunda yaptiklarinin cezasi baslarina felaket oldu ve alay edip durduklari o azap, kendilerini kusatti

35- Allah'a ortak kosanlar dediler ki: "Allah dileseydi, ne biz, ne atalarimiz O'ndan baska hiçbir seye tapmazdik ve O'nun emri disinda hiçbir seyi haram kilmazdik" Kendilerinden öncekiler de böyle yaptilar Buna karsi peygamberlerin vazifesi, ancak açik-seçik bir tebligden, ibarettir

36- Andolsun ki biz her ümmete, "Allah'a ibadet edin ve putlara tapmaktan sakinin" diye bir peygamber gönderdik Allah, bu ümmetlerden

bir kismina hidayet etti, bir kismina da sapiklik hak olmustur Simdi yer yüzünde bir gezip dolasin da bakin ki, peygamberleri yalanlayanlarin sonunun ne oldugunu bir görün?

37- (Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptirdigi kimseyi hidayete erdirmez Onlarin hiçbir yardimcisi da yoktur

38- Kâfirler, "Allah ölen kimseyi diriltmez" diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler Hayir, bu ölüleri diriltmek, Allah'in kendisine karsi bir vaadidir Ancak insanlarin çogu bunu bilmezler

39- Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkinda ihtilaf ettikleri seyi onlara açikça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalanci olduklarini bilsinler

40- Biz bir seyi diledigimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir O da hemen oluverir

41- Zulme ugradiktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, biz dünyada mutlaka onlari güzel bir yere yerlestiririz Halbuki bilirlerse ahiretin mükafati elbette daha büyüktür

42- O Muhacirler, müsriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir

43- (Ey Peygamber!) Senden önce de, kendilerine vahyettigimiz erkeklerden baskasini peygamber olarak göndermedik Eger bunu bilmiyorsaniz Tevrat ve Incil âlimlerine sorun

44- Biz o peygamberleri mucizelerle ve kitaplarla gönderdik Ey Peygamberim! Sana da Kur'ân'i indirdik ki, insanlara vahyedileni açiklayasin Belki onlar da düsünürler

45- Sinsice kötü tuzaklar kuranlar, Allah'in kendilerini yerin dibine geçiremeyeceginden, yahut bilemeyecekleri bir yerden azabin gelmeyeceginden emin mi oldular?

46- Yahut (rizik için) dolasip dururlarken (Allah'in azabinin) kendilerini yakalayivermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabi engelleyici de degillerdir

47- Yahut ta kendilerini azar azar yakalayip helak etmesinden emin mi oldular? Süphesiz Rabbiniz çok sefkatlidir, çok merhametlidir

48- Onlar, Allah'in yarattigi birtakim seyleri görmediler mi ki? Gölgeleri Allah'in kudretine boyun egip secde ederek, saga sola döner, dolasir

49- Göklerde ve yer yüzünde bulunan canlilar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah'a secde ederler

50- Kendilerine hakim olan Rabblerinden korkarlar ve emrolunduklari her seyi yaparlar

51- Allah, buyurmustur ki: Iki ilâh edinmeyin O, ancak bir ilâhdir Onun için yalniz benden korkun

52- Göklerde ve yerde olan her sey yalniz O'nundur Din de daima O'nundur Böyle iken, siz Allah'tan baskasindan mi korkarsiniz?

54- Sonra Allah bu sikintiyi sizden kaldirdigi zaman, bir de bakarsiniz

ki, içinizden bir topluluk, hemen Rablerine ortak kosarlar

55- Bunu kendilerine verdigimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar Simdi eglenin bakalim! Fakat yakinda bileceksiniz

55- Bunu kendilerine verdigimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar Simdi eglenin bakalim! Fakat yakinda bileceksiniz

56- Bir de müsrikler kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden tutuyorlar mahiyetini bilmedikleri seylere (putlara) pay ayiriyorlar Allah'a andolsun ki, siz bu yaptiginiz iftiralardan mutlaka hesaba çekileceksiniz

57- Onlar, Allah'a kizlar isnad ediyorlar O, bundan münezzehtir Kendilerine ise erkek çocuklari isnad ederler

58- Halbuki onlardan birine, kiz dogum haberi müjdelendigi zaman içi öfkeyle dolar, yüzü kapkara kesilir

59- Kendisine verilen müjdenin kötülügü, dolayisiyla kavminden gizlenir Simdi acaba o çocugu zillet ve horluga katlanarak saklayacak mi? Yoksa topraga mi gömecek? Dikkat edin verdikleri hüküm ne kötüdür!

60- Ahirete iman etmeyenler için kötü sifatlar var En yüce sifatlar ise, Allah'indir O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

61- Eger Allah insanlari zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kimildayan tek canli birakmazdi Fakat Allah onlari, belli bir vakte kadar erteler Müddetleri (ecelleri) geldigi zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler

62- Müsrikler, kendilerinin hoslanmadiklari seyleri, Allah'a isnad ediyorlar Dilleri, en güzel seylerin kendilerine ait oldugunu yalan yere durmadan söyler Hiç süphesiz onlar için, sadece ates vardir Oraya en önde gidip kalacaklardir

63- Allah'a yemin olsun ki, biz senden önce bir çok ümmetlere peygamberler gönderdik Ne var ki seytan, onlara amellerini bezeyip süslü gösterdi Bugün de o seytan, kâfirlerin dostudur Onlar için aci bir azab vardir

64- (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabi (Kur'âni) sirf hakkinda ihtilafa düstükleri seyi insanlara açiklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik

65- Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi Süphesiz ki bunda dinleyen bir millet için büyük bir ibret vardir

66- Gerçekten süt veren hayvanlarda da size bir ibret vardir Size iskembelerindeki yem artiklariyla kandan meydana gelen, içenlere içimi kolay halis bir süt içirmekteyiz

67- Hurma ve üzüm agaçlarinin meyvalarindan da hem içki, hem de güzel gidalar edinirsiniz Süphesiz ki bunda aklini kullanan kimseler için büyük bir ibret vardir

68- Senin Rabbin bal arisina söyle vahyetti: Daglardan, agaçlardan ve insanlarin kuracaklari kovanlardan kendine evler edin

69- Sonra meyvalarin hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kildigi yollara gir, diye ilham etti Onlarin karinlarindan renkleri çesitli bir bal çikar ki, onda insanlar için sifâ vardir Süphesiz ki bunda düsünen bir millet için, büyük bir ibret vardir

70- Allah, sizi yaratti, sonra da sizi öldürecektir Içinizden kimi de, biraz bilgiden sonra esyayi önceki bildigi gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çagina kadar yasatilir Süphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir

71- Allah, rizik yönünden bir kisminizi digerlerinden üstün kildi Kendilerine bol rizik verilenler, riziklarini ellerinin altindakilere vermiyorlar ki, onda esit olsunlar Durum böyle iken Allah'in nimetini inkâr mi ediyorlar?

72- Allah, size kendi cinsinizden esler, o eslerinizden de ogullar ve torunlar yaratti Sizi helal ve güzel gidalarla riziklandirdi Onlar, hâlâ batila mi inaniyorlar? ve Allah'in nimetini inkâr mi ediyorlar?

73- Müsrikler, Allah'i birakip, göklerden ve yerden kendileri için

hiçbir rizka sahip olmayan ve sahip olmaya da güçleri yetmeyen seylere taparlar

74- Artik Allah'a ortaklar kosmayin Çünkü Allah, (esi bulunmadigini) bilir, siz bilmezsiniz

75- Allah, hiçbir seye gücü yetmeyen, baskasinin mali olmus bir köle ile, kendisine güzel bir rizik verilen ve o rizikdan gizli ve açik olarak harcayan hür bir insani misal verdi Hiç bunlar esit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur Dogrusu insanlarin çogu bilmezler

76- Allah su iki adami da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir seye gücü yetmez; efendisine bir yüktür Onu nereye gönderse bir hayir getiremez Simdi, bu adamla, adaletle emreden ve dogru yolda bulunan adam esit olur mu?

77- Göklerin ve yerin gaybini bilmek Allah'a aittir Kiyametin kopusu yalniz bir göz kirpmasi veya daha az bir zamandan baskasi degildir Süphesiz Allah her seye kadirdir

78- Allah sizi annelerinizin karnindan çikardigi zaman hiçbir sey bilmiyordunuz Sükredesiniz diye size isitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi

79- Gögün boslugunda Allah'in emrine boyun egdirilerek uçusan kuslara bakmadilar mi? Süphesiz bunda inanan bir toplum için âyetler (ibretler) vardir

80- Allah size evlerinizden bir huzur ve dinlenme yeri yapti Hayvanlarin derilerinden gerek yolculugunuzda ve gerekse konaklama zamanlarinizda kolayca tasiyacaginiz hafif evler (çadirlar vs) ve yünlerinden, yapagilarindan ve killarindan bir süreye kadar (giyinecek, kusanacak, serilecek ve dösenecek) bir esya ve ticaret mali yapti

81- Allah, yarattiklarindan sizin için gölgeler yapti ve sizin için daglarda barinaklar yaratti Sizi sicaktan koruyacak elbiseler ve savasta sizi koruyan elbiseler (zirhlar) yaratti Iste böylece Allah müslüman olasiniz diye üzerinize nimetini tamamlamaktadir

82- Buna ragmen eger yüz çevirirlerse, ey Muhammed! Artik sana düsen sadece açik bir sekilde tebligden ibarettir

83- Hem Allah'in nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler Onlarin çogu kâfir kimselerdir

84- Her ümmetten bir sahid getirecegimiz gün, artik kâfirlere ne izin verilecek, ne de onlardan özür dilemeleri istenecektir

85- O zulmedenler, azabi gördükleri zaman, artik onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlara süre verilir

86- Ve o Allah'a ortak kosanlar, ortak kostuklarini (putlari) gördükleri zaman: "Rabbimiz! Iste bunlar, seni birakip da kendilerine taptigimiz ortaklarimizdir" diyecekler Kostuklari ortaklar da onlara; "Siz mutlaka yalancilarsiniz" diye söz atarlar

87- O gün Allah'a teslim bayragini çekerler, bütün o uydurduklari seyler kendilerini birakip kaybolup gitmislerdir

88- Inkâr eden ve (insanlari) Allah yolundan çevirenler, diger kimseleri de bozduklari için onlara azab üstüne azab artirdik

89- Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir sahit gönderecegiz Seni de onlarin üzerine sahit getirecegiz Bu kitabi da, her seyi açiklayan ve müslümanlara dogruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynagi ve bir müjdeleyici olarak indirdik

90- Süphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayi ve yakinlara bakmayi emreder; hayasizliktan, fenaliktan ve azginliktan nehyeder Ögüt almaniz için size böyle ögüt verir

91- Bir de anlasma yaptiginizda Allah'in ahdini yerine getirin ve pekistirdikten sonra yeminleri bozmayin Allah'i üzerinize sahid tuttugunuz halde, nasil olur da bozarsiniz! Süphesiz ki Allah yaptiklarinizi bilir

91- Bir de anlasma yaptiginizda Allah'in ahdini yerine getirin ve pekistirdikten sonra yeminleri bozmayin Allah'i üzerinize sahid tuttugunuz halde, nasil olur da bozarsiniz! Süphesiz ki Allah yaptiklarinizi bilir

92- Bir ümmet, diger bir ümmetten (sayica ve malca) daha çok oldugu için, yeminlerinizi aranizda aldatma vasitasi yaparak, ipligini saglamca egirdikten sonra onu söküp bozmaya çalisan kadin gibi olmayin Allah sizi

bununla imtihan eder ve süphesiz hakkinda ihtilaf ettiginiz seyleri kiyamet günü size mutlaka açiklayacaktir

93- Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardi Fakat Allah diledigini saptirir ve diledigine de hidayet verir Süphesiz ki, (kiyamet gününde) bütün yaptiklarinizdan sorumlu tutulacaksiniz

94- Yeminlerinizi aranizda aldatma ve fesada vasita edinmeyin, sonra saglam basmisken bir ayak kayar da Allah yolundan saptiginiz için, dünyada kötü azabi tadarsiniz Ahirette de size büyük bir azab olur

95- Allah'in ahdini az bir bedel karsiliginda degismeyin Eger bilirseniz muhakkak ki Allah katindaki sevap sizin için daha hayirlidir

96- Sizin yaninizdaki dünya mali tükenir, Allah'in katindakiler ise tükenmez Muhakkak ki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptiklari amelin daha güzeliyle mükafatlandiracagiz

97- Erkekten ve disiden, mümin olarak kim iyi amel islerse muhakkak onu güzel bir hayat ile yasatacagiz ve yapmakta olduklari amellerin daha güzeliyle mükafatlarini elbette verecegiz

98- Simdi Kur'ân okumak istedigin zaman önce o kovulmus seytandan Allah'a sigin

99- Süphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o seytanin hiçbir nüfuzu yoktur

100- Seytanin nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah'a ortak kosanlaradir

101- Biz bir âyeti degistirip yerine baska bir âyet getirdigimiz zaman Allah ne indirdigini pek iyi bilmis iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracisin" dediler Hayir öyle degil; onlarin çogu bilmezler

102- (Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur'ân'i Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katindan hak olarak indirdi

103- Muhakkak biliyoruz ki kâfirler: "Kur'ân'i Muhammed'e bir insan ögretiyor" diyorlar Peygambere ögretiyor zanninda bulunduklari kimsenin dili yabancidir Bu Kur'ân ise apaçik bir Arapçadir

104- Allah'in âyetlerine iman etmeyenleri, muhakkak ki Allah hidayete erdirmez ve onlara can yakici bir azab vardir

104- Allah'in âyetlerine iman etmeyenleri, muhakkak ki Allah hidayete erdirmez ve onlara can yakici bir azab vardir

105- Yalani ancak Allah'in âyetlerine inanmayanlar uydurur Iste onlar yalancilarin ta kendileridir

106- Kalbi iman ile sükûnet buldugu halde (dinden dönmeye) zorlananlar disinda, her kim imanindan sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onlarin üzerine Allah'tan bir gazab gelir ve kendilerine çok büyük bir azab vardir

107- Bu (azab) sundan dolayidir ki, onlar, dünya hayatini sevmis ve onu ahirete tercih etmislerdir Allah da kâfirler toplulugunu hidayete erdirmez

108- Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarini ve gözlerini mühürlemistir Ve onlar, gafillerin ta kendileridir

109- Hiç süphesiz onlar, ahirette perisan olup hüsrana ugrayanlarin ta kendileridir

110- Sonra süphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad eden ve sabreden kimselerin yardimcisidir Bunlardan sonra Rabbin elbette çok bagislayicidir, çok merhametlidir

111- O gün, herkes nefsini kurtarmak için ugrasarak gelir ve herkese yaptigi isin karsiligi tamamiyle ödenir ve hiç kimseye de zulmedilmez

112- Allah bir sehri misal olarak verdi: Bu sehir güvenli, huzurlu idi, Oraya her yerden rizki bol bol geliyordu Ne var ki onlar Allah'in nimetlerine karsi nankörlük ettiler Allah da onlara, yaptiklari isler yüzünden açlik ve korku elbisesini (felâketini) tattirdi

113- Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladilar Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onlari yakalayiverdi

114- Artik Allah'in size rizik olarak verdigi seylerden helal ve temiz olarak yiyin Allah'in nimetine sükredin, eger gerçekten O'na ibadet edecekseniz

115- O size ancak ölü hayvani, kani, domuz etini ve Allah'tan baskasi adina kesilenleri haram kildi Her kim bu haram seyleri yemeye mecbur kalirsa (baskasinin hakkina) saldirmadan ve asiri gitmeden yiyebilir Süphesiz Allah, çok bagislayicidir, çok merhametlidir

116- Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Su helaldir, su haramdir" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmis olursunuz Süphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar

117- Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acikli bir azab vardir

118- Sana anlattiklarimizi, daha önce yahudilere de haram kilmistik Biz onlara zulmetmemistik Fakat onlar kendi kendilerine zulmetmislerdi

119- Sonra süphe yok ki Rabbin, bir cahillikle günah isleyip ardindan tevbe eden ve durumunu düzelten kimseleri bagislar Süphesiz ki Rabbin, bu tevbeden sonra Gafurdur, Rahîmdir (çok bagislayicidir, çok merhametlidir)

120- Süphesiz Ibrahim Allah'a itaat eden, Hakk'a yönelen bir önderdi Ve hiçbir zaman müsriklerden olmadi

121- Allah'in nimetlerine sükredendi Allah onu seçmis ve dogru yola iletmisti

122- Ve biz ona (Ibrahim'e) iyilik verdik Süphesiz ki o, ahirette de salihlerdendir

123- Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk'a yönelen ve müsriklerden olmayan Ibrahim'in dinine tabi ol" diye vahyettik

124- Cumartesi günü (avlanmamak), ancak onda ihtilafa düsenlere farz kilindi Süphesiz Rabbin onlarin ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda kiyamet günü, aralarinda elbette hükmünü verecektir

125- (Ey Resulüm!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel ögütle çagir! Ve onlarla en güzel sekilde mücadele et Süphesiz Rabbin kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, hidayete kavusanlari da en iyi bilendir

126- Eger (bir suçtan dolayi) ceza verecek olursaniz size yapilan azab ve cezanin misli ile ceza verin Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayirlidir

127- (Ey Peygamber!) Sabret! Sabrin da ancak Allah'in yardimi iledir Onlardan dolayi üzülme! Kurduklari tuzaklardan telas edip sikintiya düsme!

128- Süphesiz Allah, takva sahipleri ile ve iyilikte bulunanlarla beraberdir



NAS

Bismillahirrahmanirrahim

1- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,

2- İnsanların hükümdârına,

3- İnsanların ilâhına,

4- O sinsi vesvesecinin şerrinden

5- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar

6- Gerek cinlerden, gerek insanlardan



NASR

Bismillahirrahmanirrahim

1- Allah'in yardimi ve fetih geldiginde,

2- Ve insanlarin dalga dalga Allah'in dinine girdiklerini gördügünde,

3-Rabbini ögerek tesbih et, O'ndan bagislanmani dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir

NAZİAT

Bismillahirrahmanirrahim

1 Canlari bogarcasina siddetle cekip alanlara and

olsun,

2 Canlari kolaylikla alanlara and olsun,

3 Yuzup yuzup gidenlere and olsun,

4-5 Yaristikca yarisan ve isleri yoneten meleklere

and olsun

6 O gun bir sarsinti sarsar

7 Pesinden bir digeri gelir

8 O gun kalbler titrer

9 Insanlarin gozleri yere doner

10 Derler ki: "Biz eski halimize mi dondurulecegiz?"

11 "Ufalanmis kemik oldugumuz zaman mi?"

12 Derler ki: "O takdirde bu zararina bir donustur"

13 Dogrusu bir tek ciglik yetecektir

14 Hepsi hemen bir duzluge dokulecektir

15 Musa'nin basindan gecen olay sana geldi mi?

16 Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona soyle hitap

etmisti:

17 "Firavun'a git; dogrusu o azmistir"

18 "Ona de ki: Arinmaga niyetin var mi?"

19 "Rabbine giden yolu gostereyim ki O'na saygi duyup

korkasin"

20 Bunun uzerine ona en buyuk mucizeyi gosterdi

21 Ama Firavun yalanladi ve bas kaldirdi

22 Geri donup yurudu

23 Adamlarini toplayip seslendi:

24 "Sizin en yuce rabbiniz benim" dedi

25 Allah bunun uzerine onu dunya ve ahiret azabina

ugratti

26 Dogrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders

vardir *

27-8 Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu

yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona

sekil vermistir

29 Gecesini karanlik yapmis, gunduzunu

aydinlatmistir

30 Ardindan yeri duzenlemistir

31 Suyunu ondan cikarmis ve otlak yer meydana

getirmistir

32 Daglari yerlestirmistir

33 Bunlari sizin ve hayvanlarinizin gecinmesi icin

yapmistir

34-Guc yetirilemeyen en buyuk baskin geldigi zaman,

o gun, insan ne ugurda calistigini anlar

36 Cehennem her bakanin gorecegi sekilde gosterilir

37- Iste, azip da dunya hayatini tercih edenin

varacagi yer suphesiz cehennemdir

40-1 Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini

kotulukten alikoymussa, varacagi yer suphesiz cennettir

42Senden kiyametin ne zaman gelip catacagini

sorarlar

43 Nerde senden onu anlatmasi?

44 Onun bilgisi Rabbine aittir

45 Sen sadece kiyametten korkani uyaransin

46 Kiyameti gordukleri gun dunyada ancak bir aksam

yahut bir kusluk vakti kadar kalmis olduklarini sanirlar



NEBE

Bismillahirrahmanirrahim

1- Birbirlerine neyi soruyorlar?

2- O büyük haberden (kiyametten) mi?

3- Ki onlar onda ayriliga düsmektedirler

4- Hayir, ilerde bilecekler

5- Hayir hayir, ilerde bilecekler

6- Biz yeryüzünü bir besik yapmadik mi?

7- Daglari da birer kazik kilmadik mi?

8- Sizleri çift çift yarattik

9- Uykunuzu bir dinlenme yaptik

10- Geceyi bir örtü yaptik

11- Gündüzü de bir geçim zamani yaptik

12- Üstünüze yedi saglam bina (gök) çattik

13- Içlerine isik saçan bir kandil astik

14- Yogunlasmis bulutlardan saril saril bir su indirdik

15- Onunla taneler ve otlar çikaralim diye

16- Ve sarmas dolas baglar bahçeler (çikaralim diye)

17- Kuskusuz o hüküm günü kararlastirilmis bir vakit olmustur

18- O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz

19- Gök de açilmis, kapi kapi olmustur

20- Daglar yürütülmüs, serap olmustur

21- Kuskusuz Cehennem gözetleme yeri olmustur

22- Azginlar için son varilacak yer olmustur

23- Orada çaglarca kalacaklardir

24- Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir sey

25- Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler)

26- Bir ceza ki tam yaptiklarina uygun

27- Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardi

28- Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalanci olmuslardi

29- Biz ise herseyi sayip bir kitaba geçirmisiz

30- (Onlara): "Simdi tadin (cezanizi) Artik size azabinizi artirmaktan baska bir sey yapmayacagiz" (denir)

31- Kuskusuz takva sahipleri için bir kurtulus var

32- Bahçeler var, baglar var

33- Memeleri tomurcuklanmis yasit kizlar var

34- Dopdolu kadehler var

35- Orada ne bos bir söz isitirler, ne de bir yalan

36- (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bagis olarak (verilir)

37- O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasindakilerin Rabbidir Rah-mân'dir Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz

38- O gün Ruh ve melekler sira sira dururlar Rahmân'in izin verdikleri disinda hiç kimse konusamaz Izin verilen de dogruyu söyler

39- Iste bu hak gündür Artik dileyen Rabbine bir yol tutar

40-Biz sizi yakin bir azap ile uyardik O gün kisi ellerinin ne takdim ettigine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydi, ben bir toprak olaydim"



NECM

Bismillahirrahmanirrahim

1 Inmekte olan yildiza andolsun ki,

2 Arkadasiniz (Muhammed) sapmadi, azmadi

3 O, hevâdan (arzularina göre) konusmaz

4 O(nun konusmasi kendisine ) vahyedilenden baskasi degildir

5 Onu, müthis kuvvetleri olan biri ögretti

6 (Ki o) akil ve görüsünde kuvvetli (bir melek)dir Hemen (gerçek meleklik sekliyle) dogruldu

7 O, en yüksek ufukta idi

8 Sonra (Cebrail ona) yaklasti ve (asagiya dogru) sarkti

9 Onunla arasindaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldi

10 (Allah), kuluna verdigi vahyi verdi

11 Onun gördügünü kalb(i) yalanlamadi

12 Onun gördükleri hakkinda simdi kendisi ile tartisacak misiniz

13 Andolsun onu bir kez daha görmüstü

14 Sidretü'l- Müntehâ'nin yaninda

15 Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanindadir

16 Sidre'yi kaplayan kapliyordu

17 (Peygamberin) gözü sasmadi ve siniri asmadi

18 Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyügünü gördü

19 Siz de gördünüz degil mi o Lât ve Uzza'yi?

20 Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'i?

21 Size erkek O'na disi öyle mi?

22 Öyle ise bu çok insafsizca bir taksim

23 Onlar hiçbir sey degil, sirf sizin ve babalarinizin taktiginiz (bos) isimlerdir Allah onlar hakkinda hiçbir delil indirmedi Onlar yalniz zanna ve nefislerin sevdasina uyuyorlar Halbuki onlara Rableri tarafindan yol gösterici gelmistir

24 Yoksa her arzu ettigi sey, insanin kendisinin mi (olacak) dir?

25 Son da ilk de (ahiret de dünya da) Allah'indir

26 Göklerde nice melek var ki Allah'in dileyip razi olduguna izin vermeden önce onlarin sefaatlari hiç bir ise yaramaz

27 Ahirete iman etmeyenler meleklere disilerin adlarini takip duruyorlar

28 Onlarin bu hususta bir bilgileri yoktur Sadece zanna uyuyorlar Zan ise, süphesiz hakikat bakimindan birsey ifade etmez

29 Onun için bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatindan baska bir sey istemeyenlerden yüz çevir

30 Iste onlarin ilimden erisebilecekleri (son sinir) budur Süphesiz, Rabbin, yolundan sapani da iyi bilir; O, hidayette olani da iyi bilir

31 Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'indir Akibet (sonuçta) kötülük yapanlari yaptiklari ile cezalandiracak, güzel davrananlari da daha güzeliyle mükafatlandiracaktir

32 Onlar ki günahin büyüklerinden ve çirkin islerden kaçinirlar, yalniz bazi küçük kusurlar hariç Süphesiz Rabbinin affi genistir O, sizi daha topraktan yarattigi zaman ve siz annelerinizin karinlarinda bulundugunuz sirada, sizi en iyi bilendir Bunun için kendinizi temize çikarmayin Çünkü O, kötülükten sakinani daha iyi bilir

33 Simdi gördün mü O yüz çevireni?

34 Azicik verip (sonra vermemekte) direneni?

35 Gaybin bilgisi kendi yanindadir da, o mu görüyor?

36 Yoksa haber verilmedi mi Musa'nin sahifelerinde yazili olanlar?

37 Ve çok vefakâr olan Ibrahim'in sahifelerindekiler?

38 Ki hiçbir günahkâr baskasinin günah yükünü yüklenmez

39 Dogrusu insana çalismasindan baska bir sey yoktur

40 Ve çalismasi da yakinda görülecektir

41 Sonra ona karsiligi tastamam verilecektir

42 Ve süphesiz en son varis, Rabbinedir

43 Dogrusu güldüren de aglatan da O'dur

44 Öldüren de dirilten de O'dur

45 Süphesiz erkegi, disiyi iki es yaratan O'dur,

46 Atildigi zaman bir nutfeden

47 Süphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir

48 Süphesiz zengin eden de sermaye veren de O'dur

49 Dogrusu Si'râ yildizinin Rabbi O'dur

50 O, helak etti önce gelen Âd'i

51 Ve Semûd'u da birakmadi

52 Önceden de Nuh kavmini (helak etmisti), çünkü onlar zulmetmis ve azmisti

53 Alti üstüne getirilmis sehirleri devirip yikti

54 Onlari neler kapladi neler!

55 O halde Rabbinin hangi nimetinden kusku duyuyorsun

56 Bu da ilk uyaricilardan bir uyaricidir

57 Yaklasan yaklasti

58 Onu Allah'tan baska açiga çikaracak yoktur

59 Simdi siz bu sözden mi hayret ediyorsunuz?

60 Gülüyorsunuz da aglamiyorsunuz?

61 Ve siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?

62Haydi Allah için secdeye kapanin ve O'na kulluk edin



NEML

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Sîn Bunlar sana, Kur'ân'in ve apaçik bir kitabin âyetleridir

2- Iman eden müminler için hidayet rehberi ve müjdeci olmak üzere

3- Ki o (müminler) namazi dosdogru kilarlar, zekati verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler

4- Süphesiz biz, ahirete inanmayanlarin islerini kendilerine süslü gösterdik de onlar ilerisini göremezler, kalpleri körelmistir

5- Iste bunlar, kendileri için oldukça agir bir azab bulunan kimselerdir, ahirette en çok ziyana ugrayacaklar da onlardir

6- (Resulüm!) Süphesiz ki bu Kur'ân, sana hikmet sahibi ve her seyi bilen Allah tarafindan indirilmektedir

7- Hani Musa, ailesine söyle demisti: "Gerçekten ben bir ates gördüm, (gidip) size oradan bir haber getirecegim yahut bir kor ates getireyim, umarim ki isinirsiniz"

8- Oraya geldiginde söyle seslenilmisti: "Atesin bulundugu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kilinmistir! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!"

9- "Ey Musa! Iyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'im!"

10- "Asâni at!" (Asâyi atip) onu yilan gibi deprenir görünce dönüp arkasina bakmadan kaçti (Dedik ki): "Ey Musa korkma! Çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz"

11- "Ancak, kim haksizlik yapar, sonra yaptigi kötülügü iyilige çevirirse, bilsin ki ben (ona karsi da) çok bagislayiciyim, çok merhamet sahibiyim"

12- "Elini koynuna sok; kusursuz bembeyaz çikacaktir Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git), çünkü onlar yoldan çikmis bir kavim olmuslardir"

13- Bu sekilde âyetlerimiz onlarin gözleri önüne serilince, "Bu apaçik bir sihirdir" dediler

14- Ve vicdanlari bunlar(in dogrulugun)a tam bir kanaat getirdigi halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onlari bile bile inkâr ettiler Bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!

15- Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik Onlar: "Bizi mümin kullarinin birçogundan üstün kilan Allah'a hamd olsun" dediler

16- Süleyman Davud'a varis olup dedi ki: "Ey insanlar! Bize kus dili ögretildi ve bize her seyden (nasip) verildi Dogrusu bu apaçik bir lütuftur"

17- Cinlerden, insanlardan ve kuslardan mütesekkil ordulari Süleyman'in hizmetinde toplandi, hepsi bir arada (onun tarafindan) düzenli olarak sevkediliyordu

18- Nihayet karinca vâdisine geldikleri zaman, bir karinca: "Ey karincalar! Yuvalariniza girin; Süleyman ve ordusu farkina varmadan sizi ezmesin!" dedi

19- (Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana

ve ana babama verdigin nimete sükretmemi ve hosnut olacagin iyi is yapmami gönlüme getir Rahmetinle, beni iyi kullarin arasina kat"

20- (Süleyman) Kuslari gözden geçirdikten sonra söyle dedi: "Hüd-hüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayiplara mi karisti?"

21- "Ya bana (mazeretini gösteren) apaçik bir delil getirecek, ya da onu siddetli bir azaba ugratacagim, yahut bogazliyacagim!"

22- Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmedigin bir seyi ögrendim Sebe'den sana çok dogru (ve önemli) bir haber getirdim

23- "Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlik eden, kendisine her türlü imkan verilmis ve büyük bir tahta sahip olan bir kadinla karsilastim"

24- "Onun ve kavminin, Allah'i birakip günese secde ettiklerini gördüm Seytan, kendilerine yaptiklarini süslü göstermis de onlari dogru yoldan alikoymus Bunun için hidayete giremiyorlar"

25- "Göklerde ve yerde gizleneni açiga çikaran, gizlediginizi ve açikladiginizi bilen Allah'a secde etmezler"

26- "(Halbuki) O büyük Ars'in sahibi olan Allah'tan baska tapilacak yoktur"

27- (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Dogru mu söyledin, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz"

28- "Su mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarina bak"

29- (Süleyman'in mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup birakildi" dedi

30- "Mektup Süleyman'dandir, Rahmân ve Rahîm Allah'in adiyla (baslamakta)dir "

31- "Bana karsi bas kaldirmayin, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadir)"

32- (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu isimde bana bir fikir verin (Bilirsiniz) siz yanimda olmadan hiçbir isi kestirip atmam"

33- Onlar, söyle cevap verdiler: "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savas erbabiyiz, buyruk ise senindir; artik ne emredecegini düsün tasin"

34- Melike, "Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayi perisan ederler ve halkinin ulularini hakir hâle getirirler (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardir" dedi

35- "Ben (simdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayim elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler"

36- (Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman söyle dedi: "Siz bana mal ile yardim mi etmek istiyorsunuz? Allah'in bana verdigi, size verdiginden daha iyidir Ama siz, hediyenizle böbürlenirsiniz"

37- "(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karsi koyamayacaklari ordularla gelir, onlari, muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çikaririz!"

38- (Sonra Süleyman müsavirlerine) dedi ki: "Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o Melike'nin tahtini bana getirebilir?"

39- Cinlerden bir ifrit, "Sen makamindan kalkmadan ben onu sana getiririm Gerçekten bu ise gücüm ve güvenim var" dedi

40- Kitaptan ilmi olan kimse ise, "Gözünü açip kapamadan, ben onu sana getiririm" dedi (Süleyman) onu (Melike'nin tahtini) yanibasina yerlesivermis görünce, "Bu, dedi, sükür mü edecegim, yoksa nankörlük mü edecegim diye beni sinamak üzere Rabbimin (gösterdigi) lütfundandir Sükreden ancak kendisi için sükretmis olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstagnidir, çok kerem sahibidir"

41- (Süleyman devamla) dedi ki: "Onun tahtini bilemeyecegi bir vaziyete sokun; getirin bakalim taniyabilecek mi, yoksa taniyamayanlardan mi olacak?"

42- Melike gelince, "Senin tahtin da böyle mi?" dendi O söyle cevap verdi: "Tipki o! Zaten bize daha önce bilgi verilmis ve biz teslimiyet göstermistik"

43- O'nu, Allah'tan baska taptigi seyler alikoymustu Çünkü kendisi inkârci bir kavimdendi

44- Ona "köske gir!" dendi Melike onu görünce derin bir su sandi ve etegini çekti Süleyman "Bu billurdan yapilmis, seffaf bir zemindir" dedi Melike dedi ki: "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazik etmistim Süleyman'in maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum"

45- Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardesleri Salih'i gönderdik Hemen birbirleriyle çekisen iki zümre oluverdiler

46- Salih dedi ki: "Ey benim kavmim! Iyilik dururken niçin kötülüge kosuyorsunuz? Ne olur Allah'a istigfar etseniz, belki rahmetine ulasirdiniz"

47- Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden ugursuzluga ugradik" Salih: "Size çöken ugursuzluk (sebebi) Allah katinda (yazili)-dir Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi

48- O sehirde dokuz çete vardi ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapiyorlar, iyilik tarafina hiç yanasmiyorlardi

49- Allah'a and içerek birbirlerine söyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskin yapalim; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilisi sirasinda orada degildik, inanin ki dogru söylüyoruz' diyelim"

50- Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkinda olmadan onlarin planlarini altüst ettik

51- Iste bak! Tuzaklarinin akibeti nice oldu: Onlari da, kavimlerini de toptan helak ettik

52- Iste haksizliklari yüzünden çökmüs evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardir

53- Iman edip Allah'a karsi gelmekten sakinanlari da kurtardik

54- Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik) O, kavmine söyle demisti: "Göz göre göre hala o hayasizligi yapacak misiniz?"

55- "Siz ille de kadinlari birakip sehvetle erkeklere yaklasacak misiniz? Dogrusu siz beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!"

56- Buna kavminin cevabi sadece: "Lût ailesini memleketinizden çikarin; baksaniza onlar (bizim yaptiklarimizdan) temiz kalmak isteyen insanlarmis!" demelerinden ibaret oldu

57- Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardik Yalniz karisi müstesna; onun geride (azaba ugrayanlarin içinde) kalmasini takdir ettik

58- Onlarin üzerlerine öyle bir yagmur indirdik ki, ne kötü idi uyarilanlarin yagmuru!

59- (Resulüm!) de ki: "Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kildigi kullarina Allah mi hayirli, yoksa O'na kostuklari ortaklar mi?"

60- (Onlar mi hayirli) yoksa, gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? Çünkü biz onunla, bir agacini bile bitirmeye gücünüzün yetmedigi güzel güzel bahçeler bitirmisizdir Allah'la beraber baska bir ilâh mi var! Dogrusu onlar sapiklikta devam eden bir güruhtur

61- (Onlar mi hayirli) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverisli kilan, aralarinda nehirler akitan, onun için sabit daglar yaratan, iki deniz arasina engel koyan mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Hayir onlarin çogu (hakikatlari) bilmiyorlar

62- (Onlar mi hayirli) yoksa, kendine yalvardigi zaman bunalmisa karsilik veren ve basindaki sikintiyi gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Ne kit düsünüyorsunuz!

63- (Onlar mi hayirli) yoksa, karanin ve denizin karanliklari içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yagmurun) önünde rüzgarlari müjdeci olarak gönderen mi? Allah'in yaninda baska bir ilâh mi var? Allah onlarin kostuklari ortaklardan çok yücedir, münezzehtir

64- (Onlar mi hayirli) yoksa, önce yaratan, sonra yaratmayi tekrar eden ve sizi hem gökten, hem yerden riziklandiran mi? Allah ile beraber baska bir ilâh mi var? De ki: Eger dogru söylüyorsaniz, siz kesin delilinizi getirin haydi!

65- De ki: Göklerde ve yerde Allah'tan baska kimse gaybi bilmez Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler

66- Fakat ahiret hakkinda bilgiler onlara ardarda gelmektedir Ama onlar bundan bir süphe içindedirler Çünkü onlar bundan yana kördürler

67- Inkârcilar dediler ki: "Sahi biz ve atalarimiz toprak olduktan sonra gerçekten (diriltilip) çikarilacak miyiz?"

68- "And olsun ki, bu tehdit bize yapildigi gibi, daha önce atalarimiza da yapilmistir Bu öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir"

69- De ki: "Hele bir yeryüzünde gezin de, günahkarlarin sonu nice oldu, bir bakin!"

70- (Habibim!) Onlara karsi mahzun olma, kurmakta olduklari tuzaklardan ötürü de sikinti duyma!

71- Bir de, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad (ettiginiz azab) hani, ne zaman?" derler

72- De ki: "Çabucak gelmesini istediginiz seyin (azabin) bir kismi herhalde yakinda ensenize binecektir"

73- Süphesiz Rabbin, insanlara karsi lütuf sahibidir; fakat insanlarin çogu sükretmezler

74- Rabbin elbette onlarin sinelerinin gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir

75- Gökte ve yerde gizli hiçbir sey yoktur ki apaçik bir kitapta (Lehv-i mahfuzda) bulunmasin

76- Haberiniz olsun ki bu Kur'ân, Israil ogullarina, hakkinda ihtilaf edegeldikleri seylerin pek çogunu anlatmaktadir

77- Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir

78- Rabbin süphesiz, onlar arasinda kendi hükmünü verecektir O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir

79- Ve o halde sen Allah'a güven Çünkü sen, apaçik hakikatin üzerindesin

80- Bil ki sen, ölülere isittiremezsin, arkasini dönüp kaçmakta olan sagirlara da daveti duyuramazsin

81- Sen körleri sapikliklarindan çevirip dogru yola getirecek degilsin Ancak (gönülden) teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin

82- Söylenen baslarina gelecegi vakit, bunlar için yerden bir "dâbbe" (canli) çikaririz ki bu, onlara insanlarin âyetlerimize kesin bir iman getirmemis olduklarini söyler

83- Ve her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarindan bir cemaati toplayacagimiz gün, artik onlar bir arada tutulup (hesap yerine) sevkedilirler

84- Nihayet (oraya) geldikleri vakit Allah buyurur: "Siz benim âyetlerimi, ne oldugunu kavramadan yalan saydiniz öyle mi? Yoksa yaptiginiz baska neydi?"

85- Yaptiklari haksizliktan dolayi, o söz gerçeklesmistir; artik onlar konusamazlar

86- Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik ve (çalissinlar diye) gündüzü apaydinlik yaptik Iman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardir

87- Sûr'a üfürüldügü gün Allah'in diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehsete kapilir Hepsi boyunlari bükük olarak O'na gelirler

88- Sen daglari görürsün de, yerinde durur sanirsin Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler Bu, her seyi sapasaglam yapan Allah'in sanatidir Süphesiz ki O, yaptiklarinizdan tamamiyla haberdardir

89- Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan da emin kalirlar

90- Her kim de kötülükle gelirse artik yüzleri ateste sürtülür "Baska degil ancak yaptiginiz amellerin cezasini çekeceksiniz" (denir)

91- (De ki): "Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi kutlu kilan bu sehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum Yine bana müslümanlardan olmam emredildi"

92- "Ve Kur'ân'i okumam emredildi" Artik kim dogru yola gelirse, yalniz kendisi için gelmis olur; kim de saparsa ona de ki: "Ben sadece uyaricilardanim"

93- Ve söyle de: Hamd, Allah'a mahsustur O, âyetlerini size gösterecek, siz de onlari görüp taniyacaksiniz Rabbin, yaptiklarinizdan habersiz degildir



NİSA

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan esini yaratip ikisinden bir çok erkekler ve kadinlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adina birbirinizden dilekte bulundugunuz Allah'dan ve akrabalik (baglarini kirmak)tan sakinin Süphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir

2- Öksüzlere mallarini verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle degistirmeyin Onlarin mallarini, kendi mallariniza karistirip yemeyin Zira bu, büyük bir günahtir

3- Eger öksüz kizlarla evlendiginizde onlara karsi adaletli davranamamaktan korkarsaniz, hosunuza giden diger kadinlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz Eger adaleti gözetmemekten korkarsaniz, o zaman bir tane ile veya elinizin altindakiyle (sahip oldugunuz câriye ile) yetinin Dogruluktan ayrilmamak için bu daha elverislidir

4- Kadinlara mehirlerini gönül hosluguyla verin Eger onlar gönül rizasiyla size bir sey bagislarlarsa onu afiyetle yiyin

5- Allah'in, sizi basina diktigi mallarinizi akli ermezlere vermeyin; o mallarla onlari besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin

6- Evlenme çagina gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin Onlarin akilca olgunlastiklarini görürseniz, mallarini kendilerine teslim edin "Büyüyecekler de mallarina sahip olacaklar" endisesiyle onlari israf ederek, tez elden yemeyin Zengin olan, onlarin malini yemekten çekinsin Fakir olan ise, mesrû sûrette yesin Mallarini kendilerine verdiginiz zaman, bunu sahitler karsisinda yapin Hesap görücü olarak Allah yeter

7- Ana, baba ve akrabalarin miras olarak biraktiklarinda erkeklerin hissesi vardir Kadinlarin da ana, baba ve akrabalarin biraktiklarinda hisseleri vardir Bunlar, az olsun çok olsun, farz kilinmis bir hissedir

8- Paylasma sirasinda akrabalar, öksüzler, yoksullar hazir bulunurlarsa, onlara da bir sey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alin

9- Kendileri, geriye zayif çocuklar biraktiklari takdirde, onlarin geleceginden endise duyacak olanlar, (yetimler hakkinda da ayni) endiseyi duysunlar, Allah'dan sakinsinlar ve dogru söz söylesinler

10- Yetimlerin mallarini haksiz yere yiyenler, muhakkak ki karinlarini atesle doldurmus olurlar ve cehennemi boylarlar

11- Allah size evlatlarinizin miras taksimini söyle emrediyor: Çocuklarinizda, erkege iki kadin payi kadar, eger hepsi kadin olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasin üçte ikisi ve eger bir tek kadin ise o zaman ona malin yarisi vardir Eger ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da birakmissa ana babanin her birine ölenin terekesinden altida bir; sâyet ölenin çocugu yok da, mirasçi olarak ana ve babasi kalmissa, ananin payi üçte birdir Eger ölenin kardesleri varsa terekenin altida biri ananindir Bu paylar, ölenin borçlari ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakimindan daha yakin oldugunu, siz bilmezsiniz Bütün bunlar Allah tarafindan farz kilinmistir Süphesiz Allah alîmdir, hakîmdir

12- Eger hanimlarinizin çocuklari yoksa, biraktiklari mirasin yarisi sizindir Sâyet bir çocuklari varsa o zaman mirasin dörtte biri sizindir Bu paylar, ölenin vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten sonra verilir Eger siz çocuk birakmadan ölürseniz, geriye biraktiginiz mirasin dörtte biri hanimlarinizindir Sâyet çocuklariniz varsa o zaman biraktiginiz mirasin sekizde biri hanimlarinizindir Bu paylar, yaptiginiz vasiyetler yerine getirilip ve varsa borcunuz ödendikten sonra verilir Eger ölen bir erkek veya kadinin çocugu ve babasi bulunmadigi halde kelâle olarak (yan koldan) mirasina konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kizkardesi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payi terekenin altida biridir Eger mevcut olan kardesler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardesler mirasin üçte birini zarara ugratilmaksizin aralarinda esit olarak taksim ederler Bu paylar ölenin vasiyeti yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten sonra verilir Bunlar, Allah tarafindan bir emirdir Allah her seyi bilen ve yarattiklarina çok yumusak davranandir

13- Iste bütün bu hükümler, Allah'in koydugu hükümler ve çizdigi sinirlardir Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarindan irmaklar akan cennetlere koyar Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardir Iste büyük kurtulus budur

14- Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve Allah'in koydugu sinirlari asarsa Allah onu da ebedî kalacagi cehennem atesine koyar Onun için alçaltici bir azab vardir

15- Kadinlarinizdan zina edenlere karsi, içinizden dört sahit getirin Eger onlar, sahitlik yaparlarsa, bu kadinlari, ölüm alip götürünceye kadar veya Allah onlara bir çikis yolu açincaya kadar evlerde hapsedin

16- Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin Eger onlar tevbe edip kendilerini islah ederlerse onlardan vazgeçin Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir

17- Ancak Allah'in kabul etmesini vaad buyurdugu tevbe, o kimseler içindir ki, bilmeyerek günah isleyip hemen tevbe edenlerin tevbesidir Iste Allah bunlarin tevbelerini kabul eder Allah alîmdir hakîmdir (Her seyi bilendir, hikmet sahibidir)

18- Yoksa günah isleyip de kendisine ölüm gelince: "Iste ben simdi tevbe ettim" diyen kimselerin tevbesi kabul edilmez Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez Iste bunlara ahirette can yakici bir azap hazirlamisizdir

19- Ey iman edenler! Kadinlara zorla varis olmaniz size helal degildir Verdiginiz mehrin bir kismini kurtaracaksiniz diye, onlari sikistirmaniz da helal degildir Ancak açik bir hayasizlik yapmis olurlarsa baska Onlarla iyi geçinin Eger kendilerinden hoslanmadinizsa, olabilir ki, siz bir seyden hoslanmasaniz da Allah onda bir çok hayir takdir etmis bulunur

20- Eger bir esi birakip da yerine diger bir es almak isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermis de bulunsaniz, ondan bir sey geri almayin O mali bir iftira ve açik bir günah isnadi yaparak geri alir misiniz?

21- Birbirinizle kaynasip basbasa kalmisken ve onlar sizden kuvvetli bir teminat almisken verdiginizi nasil geri alabilirsiniz?

22- Cahiliye devrinde geçenler müstesna, babalarinizin nikahladigi kadinlarla evlenmeyiniz Süphe yok ki o, pek çirkindi, igrenç idi, o ne fena bir âdetti

23- Size sunlari nikahlamak haram kilindi: Anneleriniz, kizlariniz, kiz kardesleriniz, halalariniz, teyzeleriniz, erkek ve kiz kardeslerinizin kizlari, sizi emziren süt anneleriniz, süt kizkardesleriniz ve karilarinizin anneleri, ve kendileri ile zifafa girdiginiz kadinlarinizdan olan ve evlerinizde bulunan üvey kizlariniz Eger üvey kizlarinizin anneleri ile zifafa girmemisseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur Sulbünüzden gelen (öz) ogullarinizin hanimlari ile evlenmeniz ve iki kiz kardesi birlikte nikahlamaniz da haramdir Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmistir Süphesiz ki Allah gafur (çok bagislayici) ve çok merhamet edicidir

24- Bir de harb esiri olarak sahibi bulundugunuz cariyeler müstesna, evli kadinlarla evlenmeniz de size haram kilindi Bütün bunlar Allah'in üzerinize farz kildigi hükümlerdir Bunlarin disinda kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarinizla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kilindi O halde onlardan nikah ile faydalanmaniza karsilik mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdir O mehri takdir edip kesinlestirdikten sonra birbirinizi razi etmenizde bir mahzur yoktur Süphesiz ki Allah her seyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

25- Sizden her kim hür mümin kadinlari nikah edecek bir zenginlige gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altindaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rizasi ile nikahlamak var Allah sizin imaninizi daha iyi bilir Siz birbirinizdensiniz O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin Evlendikten sonra bir fuhus yaparlarsa, o vakit hür kadinlar hakkinda gerekli bulunan cezanin yarisi kendilerine lazim gelir Bu hükümler, içinizden günah islemekten korkanlaradir Sabretmeniz ise, sizin için daha hayirlidir Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir)

26- Allah, sizlere bilmediklerinizi bildirmek, sizden öncekilerin yollarini size göstermek ve tevbenizi kabul etmek istiyor Allah, her seyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

27- Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor Halbuki sehvetlerine uyanlar ise, sizin dogru yoldan büyük bir meyl ile sapmanizi istiyorlar

28- Allah, din hususundaki agir teklifleri sizden hafifletmek istiyor Çünkü insan sabir ve tahammül bakimindan zayif yaratilmistir

29- Ey iman edenler! Mallarinizi aranizda haksizlikla yemeyin Ancak kendi rizanizla yaptiginiz ticaretle yemeniz helaldir Birbirinizin canina kiymayin Süphesiz Allah, size karsi çok merhametlidir

30- Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasaklari islerse, yakinda onu cehennem atesine atacagiz Onu atese atmak da Allah'a pek kolaydir

31- Eger siz, yasaklandiginiz büyük günahlardan sakinirsaniz, diger kusurlarinizi örter, sizi güzel bir makama koyariz

32- Bir de Allah'in baziniza, digerinden fazla verdigi seyleri temenni etmeyin Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardir Kadinlara da kendi kazandiklarindan bir pay vardir Isteklerinizi Allah'in fazlindan ve kereminden isteyin Gerçekten Allah her seyi hakkiyla bilendir

33- Anne, baba ve akrabalarin biraktiklari her sey için bir mirasçi tayin ettik Yemin akdiyle mirasçi kildiklarinizin paylarini da verin Süphesiz Allah, her seye sahittir

34- Erkekler, kadin üzerine idareci ve hakimdirler Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi islerde) digerinden üstün yaratmistir Bir de erkekler mallarindan (aile fertlerine) harcamaktadirlar Iyi kadinlar, itaatkar olanlar ve Allah'in korunmasini emrettigi seyleri kocalarinin bulunmadigi zamanlarda da koruyanlardir Fenalik ve geçimsizliklerinden korktugunuz kadinlara gelince: Önce kendilerine ögüt verin, yataklarindan ayrilin Bunlar da fayda vermezse dövün Eger size itaat ederlerse kendilerini incitmeye baska bir bahane aramayin Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür

35- Eger kari-koca arasinin açilmasindan endiseye düserseniz bir hakem erkegin tarafindan, bir hakem de kadinin ailesinden kendilerine gönderin Bu arabulucu hakemler gerçekten baristirmak isterlerse, Allah kari-koca arasindaki darginlik yerine geçim verir Süphesiz ki Allah hakkiyla bilendir, her seyin aslindan haberdardir

36- Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir seyi ortak kosmayin Sonra anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komsulara, yakin komsulara, yaninda bulunan arkadasa, yolda kalanlara, sahip oldugunuz kölelere iyilik edin Süphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez

37- Onlar ki hem kiskanir, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'in kendilerine lütfundan verdigi nimeti gizlerler Biz kâfirlere alçaltici bir azap hazirladik

38- Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etmedikleri halde mallarini, insanlara gösteris yapmak için harcarlar Seytan kimin arkadasi olursa, o ne kötü arkadastir!

39- Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'in verdigi riziktan gösterissiz harcasalardi kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onlarin söz ve islerini çok iyi bilendir

40- Süphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez Eger yapilan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabini kat kat artirir Ve kendi katindan büyük bir mükafat verir

41- Her ümmetten bir sahit getirdigimiz ve seni de onlarin üzerine bir sahit yaptigimiz zaman bakalim kâfirlerin hali ne olacak!

42- Allah'i, inkar edip peygambere isyan edenler, o kiyamet günü yerle bir olmayi isterler Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler

43- Ey iman edenler! Sarhos iken ne söylediginizi bilinceye kadar namaza yaklasmayin Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklasmayin Eger hasta olur, veya yolculukta bulunursaniz veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsaniz o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün Süphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bagislayicidir

44- Kendilerine kitaptan bir nasib verilmis olanlari görmüyor musun? Onlar, sapikligi satin aliyorlar ve sizin de yoldan sapmanizi istiyorlar

45- Allah sizin düsmanlarinizi çok iyi bilir Gerçek bir dost olarak Allah yeter Ve yardimci olarak da Allah yeter

46- Yahudilerden bir kismi, (Allah'in kitabindaki) kelimeleri esas mânâsindan kaydirip; dillerini egerek ve dine saldirarak, "Sözünü isittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez olasi ve râinâ (bizi gözet)" diyorlar Halbuki onlar, "Isittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bak" deselerdi bu, kendileri için daha hayirli ve daha dogru olurdu Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lanetlemistir Artik onlar, pek azi müstesna, iman etmezler

47- Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yaninizda bulunan (Tevrat)i tasdik etmek üzere indirdigimiz bu kitaba iman edin Biz birtakim yüzleri silip de enselerine çevirmeden yahut cumartesi halkini (yahudileri) lanetledigimiz gibi onlari lanetlemeden önce iman edin Yoksa Allah'in emri mutlaka yerine gelecektir

48- Dogrusu Allah, kendisine ortak kosulmasini asla affetmez Ondan baskasini (diger günahlari) ise, diledigi kimseler için bagislar ve magfiret buyurur Her kim Allah'a sirk kosarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmis olur

49- Kendi nefislerini temize çikaranlari görmüyor musun? Hayir! Ancak Allah, diledigini temize çikarir Onlara kil kadar zulmedilmez

50- Bak nasil da Allah'a yalan uyduruyorlar Apaçik bir günah olarak bu yeter

51- "Su kendilerine kitaptan (okuma yazmadan) bir nasib verilmis olanlari görmüyor musun! Onlar puta ve seytana inaniyorlar Ve Allah'i tanimayanlara, "Bunlar, müminlerden daha dogru yoldadir" diyorlar

52- Onlar, Allah'in lanet ettigi kimselerdir Allah kime lanet ederse artik ona asla bir yardimci bulamazsin

53- Yoksa onlarin mülkten bir payi mi vardir Eger öyle olsaydi, insanlara bir çekirdegin zerresini bile vermezlerdi

54- Yoksa onlar, Allah'in lütuf ve kereminden insanlara verdigi nimetleri kiskaniyorlar mi? Süphesiz biz, Ibrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermistik Hem de onlara büyük bir mülk ve saltanat ihsan ettik

55- Iste o yahudilerden bir kismi ona iman etti Bir kismi da ondan yüz çevirdi O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter

56- Süphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarin bir atese atacagiz Derileri pistikçe azabi duysunlar diye, kendilerine baska deriler verecegiz Çünkü, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

57- Iman edip salih ameller isliyenleri ise, altlarindan irmaklar akan cennetlere koyacagiz Orada ebedî olarak kalacaklar Onlara orada tertemiz esler vardir Onlari, koyu gölgeler altinda bulunduracagiz

58- Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasinda hükmettiginiz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor Allah, bununla size ne güzel ögüt veriyor Süphesiz ki Allah her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla görendir

59- Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin Eger herhangi bir seyde anlasmazliga düserseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inaniyorsaniz, onu Allah ve Resulüne arz edin Bu, daha iyidir ve sonuç bakimindan da daha güzeldir

60- Sunlari görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandiklarini ileri sürüyorlar da taguta inanmamalari kendilerine emrolundugu halde, tagut önünde muhakemelesmek istiyorlar Seytan da onlari bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapikliga düsürmek istiyor

61- Onlara: "Allah'in indirdigine ve Peygambere gelin!" denince, münafiklarin senden büsbütün uzaklastiklarini görürsün

62- Ya nasil, elleriyle yaptiklari yüzünden baslarina bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayi bulmak istedik" diye Allah'a yemin ediyorlar

63- Onlar, Allah'in kalblerindekini bildigi kimselerdir; Onlara aldirma, onlara ögüt ver ve onlarin içlerine tesir edecek güzel söz söyle!

64- Biz hangi peygamberi gönderdikse, sirf Allah'in izni ile itaat edilmek üzere gönderdik Eger onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarinin bagislanmasini dileselerdi ve Resul de onlarin bagislanmasini dileseydi, elbette Allah'i affedici, merhametli bulurlardi

65- Hayir! Rabbine andolsun ki is bildikleri gibi degil, onlar aralarinda çikan çekismeli islerde seni hakem yapip sonra da senin verdigin hükme karsi içlerinde hiçbir sikinti duymaksizin, tam bir teslimiyetle boyun egmedikçe iman etmis olamazlar

66- Eger biz onlara: "Kendinizi öldürün, veya yurtlarinizdan çikin" diye yazmis olsaydik, içlerinden pek azi hariç, bunu yapamazlardi Fakat kendilerine verilen ögütleri tutsalardi, elbette haklarinda hem daha hayirli, hem de daha saglam olurdu

67- Ve o zaman elbette kendilerine katimizdan büyük mükafat verirdik

68- Ve onlari elbette dogru yola iletirdik

69- Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse iste onlar, Allah'in kendilerine nimet verdigi peygamberlerle, siddiklarla, sehidlerle, iyilerle birliktedir Bunlar ne güzel arkadastir!

70- Bu lütuf Allah'tandir Bilen olarak Allah yeter

71- Ey iman edenler! Düsmana karsi her türlü savunma tedbirinizi aliniz Onlara karsi ya küçük birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz

72- Süphesiz içinizden bir kismi vardir ki, pek agir davranir Eger basiniza bir musibet gelirse: "Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadim" der

73- Ve eger Allah'tan size bir lütuf ve zafer erisecek olsa, sizinle kendisi arasinda hiç sevgi yokmus gibi, bu sefer de hiç süphesiz söyle diyecek: "Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydim da büyük murada ereydim"

74- O halde geçici dünya hayatini, ebedî ahiret hayati karsiliginda satacak olanlar, Allah yolunda savassinlar Her kim Allah yolunda savasir da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarin pek büyük bir mükafat verecegiz

75- Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halki zâlim olan memleketten çikar, tarafindan bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katindan bir kurtarici gönder" diye yalvarip duran zayif ve zavalli erkekler, kadinlar ve çocuklarin kurtarilmasi ugrunda savasa çikmiyorsunuz?

76- Iman edenler, Allah yolunda savasirlar Inkâr edenler de tagut yolunda savasirlar O halde siz seytanin taraftarlarina karsi savasin Çünkü seytanin hilesi zayiftir

77- Kendilerine, "Ellerinizi savastan çekin, namazi kilin, zekati verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savas yazilinca hemen içlerinden bir kismi insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savas yazdin? Ne olurdu bize azicik bir müddet daha tanimis olsaydin da biraz daha yasasaydik?" derler Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdir, ahiret, Allah'a karsi gelmekten sakinan için daha hayirlidir ve size kil kadar haksizlik edilmez"

78- Her nerede olursaniz olun ölüm size yetisir, son derece saglam kaleler içinde de bulunsaniz yine kurtulamazsiniz Onlara bir iyilik erisirse "Bu, Allahtandir" derler, bir kötülüge ugrarlarsa, "Bu, senin yüzündendir" derler Ey Muhammed! De ki: "Hepsi Allah'tandir" Bu topluma ne oluyor ki, hiç söz anlamaya yanasmiyorlar?

79- (Ey insanoglu!) sana gelen her iyilik Allah'tandir, sana ne kötülük dokunursa kendindendir Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara bir elçi olarak gönderdik Buna sahit olarak da Allah yeter

80- Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmis olur Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik

81- Sana "Peki" derler, fakat senin yanindan çiktiklarinda, içlerinden birtakimi, geceleyin (gündüz) söylemis olduklarinin tersini kurarlar Allah onlarin geceleyin tasarladiklarini yaziyor Sen onlara aldirma Allah'a güven Vekil olarak Allah yeter

82- Onlar hâlâ Kur'ân'i geregi gibi düsünüp anlamaya çalismazlar mi? Eger o Allah'tan baskasi tarafindan indirilmis olsaydi mutlaka onda birçok çeliskiler bulurlardi

83- Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiginde onu hemen yayiverirler Halbuki onu peygambere ve aralarinda yetkili kimselere götürselerdi, onlardan sonuç çikarmaya gücü yetenler, onu anlarlardi Allah'in üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydi, pek aziniz hariç, seytana uyardiniz

84- (Ey Muhammed) Allah yolunda savas! Sen ancak kendi yaptigindan sorumlusun Müminleri de savasa tesvik et Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kirar Hiç süphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezasi daha çetindir

85- Kim güzel bir iste aracilik ederse, ona o isin sevabindan bir pay vardir Kim de kötü bir seyde aracilik yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardir Allah her seyi gözetip karsiligini verir

86- Siz bir selam ile selamlandiginiz zaman, siz de ondan daha güzeliyle karsilik verin veya verilen selami aynen iade edin Süphesiz Allah, her seyin hesabini geregi gibi yapandir

87- Kendinden baska ilâh olmayan Allah, sizi kiyamet gününde mutlaka biraraya toplayacaktir Bunda asla süphe yoktur Allah'tan daha dogru sözlü kim olabilir?

88- O halde, siz niçin münafiklar hakkinda iki gruba ayriliyorsunuz? Allah onlari kazandiklari günah yüzünden terslerine döndürdügü halde Allah'in saptirdigini yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptirirsa, sen onun için bir çikis yolu bulamazsin

89- Onlar, küfür isledikleri gibi, sizin de küfür isleyip kendileriyle bir olmanizi arzu ettiler Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin Eger bundan yüz çevirirlerse onlari yakalayin ve buldugunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardimci edinmeyin

90- Ancak o kimselere dokunmayin ki, sizinle aralarinda anlasma olan bir kavme siginmis bulunurlar Yahut ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savasmayi gönüllerine sigdiramayip tarafsiz olarak size gelmislerdir Eger Allah dileseydi, onlari size musallat kilardi, onlar da sizinle savasirlardi Eger onlar sizden uzak dururlar, sizinle savasmayip size baris teklif ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemistir

91- Diger birtakim kimseleri de bulacaksiniz ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler Fitne için her davet olunuslarinda onun içine basasagi dalarlar Eger bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini buldugunuz yerde yakalayin ve öldürün Iste bunlar aleyhinde size açik bir ferman verdik

92- Hata disinda bir mümin, diger bir mümini öldüremez Ve kim bir mümini yanlislikla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir Ancak ölünün ailesinin bagislamasi müstesnadir Eger öldürülen, mümin olmakla beraber size

düsman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir Eger öldürülen sizinle aralarinda antlasma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafindan tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutmasi gerekir Allah, Alimdir (her seyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir)

93- Kim bir mümini kasten öldürürse, cezasi, içinde ebedî olarak kalacagi cehennemdir Allah ona gazab ve lanet etmis ve onun için büyük bir azab hazirlamistir

94- Ey Iman edenler! Allah yolunda cihada çiktiginiz zaman, mümini kâfirden ayirmak için iyice arastirin Size selam veren kimseye, dünya hayatinin menfaatini gözeterek, "Sen mümin degilsin" demeyin Allah katinda çok ganimetler var Islâm'a ilk önce girdiginiz zaman siz de öyle idiniz Sonra Allah size lutufta bulundu Onun için iyice arastirin Süphesiz ki Allah, yaptiklarinizdan haberdardir

95- Müminlerden özür sahibi olmaksizin oturanlarla Allah yolunda mallariyla, canlariyla cihad edenler esit olamazlar Allah, mallariyla, canlariyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kildi Allah onlarin hepsine de cenneti vaad etmistir Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanlarin üzerinde büyük bir ecir vermistir

96- Kendi katindan derece derece rütbeler, bir magfiret ve rahmet vermistir Öyle ya, O çok bagislayici, çok merhamet edicidir
97- Melekler, kendilerine zulmeden kisilerin canlarini aldiklarinda, onlara, "Ne iste idiniz?" derler Onlar da: "Biz yer yüzünde zayif kimselerdik" derler Melekler: "Allah'in yeryüzü genis degil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler Iste bunlarin varacaklari yer cehennemdir O ne kötü gidis yeridir

98- Ancak gerçekten aciz ve zayif olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadinlar ve çocuklar hariç

99- Umulur ki, Allah bu kimseleri affeder Allah çok affedici, çok bagislayicidir

100- Her kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genislik de bulur Her kim Allah'a ve Peygamberine hicret etmek maksadiyla evinden çikar da sonra kendisine ölüm yetisirse, kuskusuz onun mükafati Allah'a düser Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

101- Yeryüzünde sefere çiktiginizda kâfirlerin size bir kötülük yapacagindan korkarsaniz namazi kisaltmanizda size bir vebal yoktur Kuskusuz kâfirler sizin apaçik düsmaninizdir

102- Sen onlarin aralarinda bulunup da onlara namaz kildirdiginda içlerinden bir kismi seninle beraber namaza dursun Silahlarini da yanlarina alsinlar Bunlar secdeye vardiklarinda diger bir kismi arkanizda beklesin Sonra o namaz kilmamis olan diger kisim gelsin seninle beraber kilsinlar ve ihtiyatli bulunsunlar, silahlarini yanlarina alsinlar Kâfirler arzu ederler ki, silahlarinizdan ve esyanizdan bir gafil olsaniz da size ani bir baskin yapsalar Eger size yagmur gibi bir eziyet erisir veya hasta olursaniz silahlarinizi birakmanizda bir vebal yoktur Bununla beraber ihtiyati elden birakmayin Kuskusuz Allah kâfirlere alçaltici bir azap hazirlamistir

103- O korkulu zamanda namazi kildiniz mi gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlariniz üzerinde hep Allah'i zikredin Korkudan kurtuldugunuzda namazi tam erkani ile kilin Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazili bir farzdir

104- Düsman toplulugunu takip etmede gevseklik göstermeyin Eger siz aci duyuyorsaniz, kuskusuz onlar da sizin aci duydugunuz gibi aci çekiyorlar Oysa siz Allah'tan onlarin ümit edemeyecekleri seyleri umuyorsunuz Kuskusuz Allah her seyi bilendir, hikmet sahibidir

105- Biz sana Kitab (Kur'ân)i hak olarak indirdik ki, insanlar arasinda Allah'in sana gösterdigi sekilde hüküm veresin Sakin hainlerin savunucusu olma!

106- Allah'tan bagislanmani dile Süphesiz, Allah bagislayicidir, esirgeyicidir

107- Kendilerine hainlik edenleri savunma Muhakkak Allah hain günahkârlari sevmez

108- Bunlar, insanlardan (hainliklerini) gizlerler de, Allah'tan gizlemezler Oysa O, geceleyin istemedigi seyi kurarlarken onlarin yani baslarindadir Allah, onlarin yaptiklarini (ilmiyle) kusatmistir

109- Haydi siz dünya hayatinda onlari savunuverdiniz (diyelim) Peki kiyamet gününde Allah'in huzurunda onlari kim savunacaktir? Yahut onlara kim vekil olacaktir?

110- Kim bir kötülük isler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bagislanmasini dilerse, Allah'i bagislayici ve esirgeyici bulur

111- Kim bir kötülük islerse, kendi nefsine kötülük etmis olur Allah her seyi hakkiyle bilendir, hikmet sahibidir

112- Kim bir hata veya bir günah isler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmis ve apaçik bir günah yüklenmis olur

113- Eger Allah'in sana lütuf ve merhameti olmasaydi, onlardan bir güruh seni sapitmaya çalisirdi Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptirirlar, sana hiçbir zarar veremezler Allah, sana Kitab (Kur'an)i ve hikmeti indirmis ve sana bilmedigin seyleri ögretmistir Allah'in sana olan lütfu büyüktür

114- Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayi veyahut da insanlar arasini düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onlarin aralarindaki gizli gizli konusmalarinin çogunda hiçbir hayir yoktur Kim bunlari sirf Allah'in rizasini kazanmak için yaparsa, yakinda ona büyük bir mükafat verecegiz

115- Kim kendisine dogru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karsi çikar, müminlerin yolundan baskasina uyup giderse onu döndügü yolda birakiriz ve cehenneme sokariz Orasi ne kötü bir gidis yeridir

116- Süphesiz Allah kendisine ortak kosulmasini bagislamaz Bunun disinda diledigini bagislar Allah'a ortak kosan, muhakkak ki, derin bir sapikliga düsmüstür

117- Onlar, Allah'i birakirlar da, yalniz disilere taparlar Böylece ancak inatçi seytana tapmis olurlar

118, 119- Allah o seytana lanet etti Ve o da: "Elbette senin kullarindan belirli bir pay alacagim, onlari mutlaka saptiracagim, onlari bos kuruntulara sokacagim, ve onlara emredecegim de hayvanlarin kulaklarini yaracaklar, onlara emredecegim de Allah'in yaratisini degistirecekler" dedi Kim Allah'i birakip da seytani dost edinirse, süphesiz o, apaçik bir ziyana ugramis olur

120- Seytan onlara vaad eder ve onlari bos umutlarla oyalar Oysa seytanin onlara vaadi, aldatmadan baska bir sey degildir

121- Bunlarin varacaklari yer cehennemdir Ondan kurtulmak için çare bulamazlar

122- Iman edip iyi isler yapanlari da altlarindan irmaklar akan cennetlere sokacagiz, orada ebedî olarak kalacaklardir Bu, Allah'in gerçek vaadidir Allah'dan daha dogru sözlü kim olabilir?

123- (Is), ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir Kötülük yapan, o yüzden cezalandirilir O, kendisine Allah'tan baska ne bir dost, ne de bir yardimci bulabilir

124- Erkek veya kadin, kim mümin olur da güzel amellerden islerse, iste onlar cennete girerler Zerre kadar da haksizliga ugratilmazlar

125- Iyilik yaparak kendisini Allah'a teslim eden ve Ibrahim'in dinine dosdogru olarak tâbi olan kimseden, din bakimindan daha iyi kim olabilir? Allah, Ibrahim'i dost edinmisti

126- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Allah, her seyi kusaticidir

127- Kadinlar hakkinda senden fetva isterler De ki: Onlar hakkindaki fetvayi size Allah veriyor: Yazilmis haklari olan mirasi kendilerine vermediginiz ve nikahlanmayi istemediginiz öksüz kizlar ve zavalli çocuklara ve bir de yetimlere adaletle davranmaniz hakkinda Kitap'ta size okunan âyetler vardir Sizin her yaptiginiz iyiligi, muhakkak Allah bilir

128- Eger bir kadin kocasinin geçimsizliginden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endise ederse, aralarinda bir sulh yapmalarinda, onlara bir günah yoktur Sulh hep hayirlidir Zaten nefisler kiskançliga hazirdir Eger iyi geçinir ve geçimsizlikten sakinirsaniz, süphesiz Allah yaptiklarinizdan haberdardir

129- Kadinlariniz arasinda her yönden adaletli davranmaya ne kadar ugrassaniz buna güç yetiremezsiniz Bari birisine tamamen kapilip da digerini askiya alinmis gibi birakmayin Eger arayi düzeltir ve haksizliktan korunursaniz, süphesiz Allah çok bagislayici ve esirgeyicidir

130- Eger kari-koca birbirlerinden ayrilacak olurlarsa, Allah, onlarin her birini genis lutfuyla muhtaç birakmaz Allah'in lutfu genistir, hikmeti büyüktür

131- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Sizden önce kendilerine kitap verilenlere ve size Allah'tan korkmanizi emrettik Eger inkâr ederseniz, biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Allah hiçbir seye muhtaç degildir, hamd ve senâ O'na yakisir

132- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'indir Vekil olarak Allah yeter

133- Ey insanlar! Eger Allah dilerse sizi giderir de baskalarini getirir Ve Allah, buna kadirdir

134- Kim dünya nimetini isterse, bilsin ki dünya ve ahiret nimeti Allah katindadir Allah her seyi çok iyi isiten ve çok iyi görendir

135- Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan ve kendiniz, ana-babaniz ve yakin akrabaniz aleyhine de olsa, yalniz Allah için sahitlik eden kimseler olunuz Zira zengin de olsa, fakir de olsa, Allah ikisine de (sizden) daha yakindir Nefsinizin arzusuna uyarak adaletten uzaklasmayin Eger (sahitlik ederken) dilinizi eger, bükerseniz veya çekinirseniz, süphesiz Allah yaptiklarinizdan haberdardir

136- Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdigi Kitab'a, ve daha önce indirdigi kitaba iman edin Kim Allah'i, meleklerini, kitaplarini, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapikligin en koyusuna düsmüs olur

137- Iman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarinda ileri gidenleri Allah ne bagislayacak, ne de dogru yola eristirecektir

138- Münafiklara da haber ver ki, kendileri için çok aci bir azab vardir

139- Onlar, müminleri birakip kâfirleri dost ediniyorlar Onlarin yaninda izzet ve seref mi ariyorlar? Halbuki bütün izzet ve seref Allah'a aittir

140- Allah size Kitab (Kur'an)da: "Allah'in âyetlerinin inkâr edildigini ve onlarla alay edildigini isittiginiz zaman, baska bir söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayin Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi Muhakkak ki Allah, münafiklarin ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktir

141- Onlar sizi gözetleyip dururlar Eger Allah tarafindan size bir zafer nasip olursa: "Biz sizinle beraber degil miydik?" derler Sayet kâfirlerin zaferden bir payi olursa: (Bu defa da onlara): "Size üstünlük saglayarak sizi müminlerden korumadik mi?" derler Allah, kiyamet gününde aranizda hükmünü verecektir Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir

142- Münafiklar, Allah'i aldatmaya çalisirlar Halbuki Allah, onlarin oyunlarini baslarina geçirecektir Onlar, namaza kalktiklari zaman tembel tembel kalkarlar Insanlara gösteris yaparlar Allah'i pek az anarlar

143- Münafiklar, küfür ile iman arasinda bocalamaktadirlar Ne bu müminlere baglanirlar, ne de su kâfirlere Allah kimi dogru yoldan saptirirsa, sen artik ona kurtulus yolu bulamazsin

144- Ey iman edenler! Müminleri birakip da kâfirleri dost edinmeyin Kendi aleyhinizde Allah'a apaçik bir delil mi vermek istiyorsunuz?

145- Süphesiz ki münafiklar, cehennem atesinin en asagi tabakasindadirlar Onlara bir yardim edici de bulamazsin

146- Ancak tevbe edenler, durumlarini düzeltenler, Allah'a sarilanlar ve Allah için dinlerine samimi olarak baglananlar müstesna Iste bunlar müminlerle beraberdirler Allah, müminlere büyük bir mükafat verecektir

147- Eger sükreder ve iman ederseniz Allah size azabi ne yapar? Allah, sükredenlerin mükafatini veren ve her seyi bilendir

148- Allah, zulme ugrayanlarin disinda, çirkin sözün açikça söylenmesinden hoslanmaz Allah her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla bilendir

149- Bir hayri açiklar yahut gizlerseniz, yahut da bir kötülügü bagislarsaniz, biliniz ki, Allah da çok bagislayicidir, her seye hakkiyla kadirdir

150- Onlar, Allah'i ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasini ayirmak isterler "Kimine inaniriz, kimini inkâr ederiz" derler Bu ikisinin (imanla küfrün) arasinda bir yol tutmak isterler

151- Iste onlar gerçek kâfirlerdir Biz de kâfirlere alçaltici bir azab hazirlamisizdir

152- Allah'a ve peygamberlerine iman edenler ve onlar arasinda ayirim yapmayanlara (Allah) pek yakinda mükafatlarini verecektir Allah çok bagislayicidir, çok merhametlidir

153- Kitap ehli, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar Musa'dan bundan daha büyügünü istemisler ve: "Allah'i bize açikça göster" demislerdi Haksizliklari sebebiyle onlari yildirim çarpti Sonra kendilerine açik deliller geldigi halde buzagiyi (tanri) edinmislerdi Onlari bundan dolayi da affettik Ve Musa'ya açik bir delil (yetki) verdik

154- Söz vermeleri için Tur dagini üzerlerine kaldirdik Onlara: "O kapidan secde ederek girin" dedik Yine onlara: "Cumartesi yasagini çignemeyin" dedik ve onlardan saglam bir söz aldik

155- Verdikleri sözden dönmeleri, Allah'in âyetlerini inkâr etmeleri, haksiz yere peygamberlerini öldürmeleri ve "kalblerimiz kiliflidir" demelerinden dolayi (baslarina türlü belalar verdik) Dogrusu Allah, inkârlari sebebiyle onlarin kalplerini mühürlemistir Pek azi hariç onlar inanmazlar

156-(Kalblerinin mühürlenmesinin diger bir sebebi de Isa'yi) inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalaridir

157- Bir de "Biz Allah'in peygamberi Meryem oglu Isa Mesih'i öldürdük" demeleridir Oysa onu ne öldürdüler, ne de astilar Fakat öldürdükleri kimse, onlara Isa gibi gösterildi Onun hakkinda anlasmazliga düsenler, ondan yana tam bir kusku içindedirler O hususta bir bilgileri yoktur Sadece zanna uyuyorlar Onu kesinlikle öldürmediler

158- Fakat Allah onu kendisine yükseltmistir Allah, aziz (daima üstün)dir, hikmet sahibidir

159- Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölmeden önce ona (Isa'ya) iman etmis olmasin Kiyamet gününde o, onlara sahitlik edecektir

160/161- Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alikoymalari, yasaklandiklari halde faiz almalari ve insanlarin mallarini haksiz yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kilinan temiz seyleri haram kildik Onlardan kâfir olanlara can yakici bir azap hazirladik

162- Fakat onlardan ilimde derinlesmis olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler Onlar, namazi kilan, zekati veren, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlerdir Iste onlara büyük bir mükafat verecegiz

163- Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettigimiz gibi, sana da vahyettik Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakub'a, torunlarina, Isa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik Davud'a da Zebur'u verdik

164- Daha önce sana anlattigimiz peygamberlerle, anlatmadigimiz baska peygamberlere de (vahyettik) Ve Allah Musa ile de konustu

165- Peygamberleri müjdeciler ve azab habercileri olarak gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanlarin Allah'a karsi bir bahaneleri olmasin Allah mutlak üstündür, yegane hikmet sahibidir

166- Fakat Allah, sana indirdigini kendi ilmiyle indirmis olduguna sahitlik eder Melekler de buna sahitlik ederler Allah'in sahitligi de kafidir

167- Süphesiz inkâr edip, insanlari Allah yolundan alikoyanlar, derin bir sapikliga düsmüslerdir

168- Muhakkak Allah, inkâr edenleri ve zulmedenleri ne bagislar, ne de dogru bir yola eristirir

169- Onlari ancak cehennemin yoluna (iletecek ve) onlar orada ebedî olarak kalacaklardir Bu ise Allah'a çok kolaydir

170 - Ey insanlar, Resul size, Rabbi'nizden hakki (gerçegi) getirdi Kendi yarariniza olarak ona inanin Eger inkâr ederseniz, bilin ki göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'indir Allah bilendir, hikmet sahibidir

171- Ey kitab ehli! Dininizde taskinlik etmeyin ve Allah hakkinda ancak dogru olani söyleyin! Meryem oglu Isa Mesih, sadece Allah'in elçisi, Meryem'e atmis oldugu kelimesi ve O'ndan bir ruhtur Allah'a ve peygamberlerine inanin (Allah) üçtür demeyin Kendi yarariniz için buna son verin Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtir O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O'nundur Vekil olarak Allah yeter

172 - Hiçbir zaman Mesih de Allah'in bir kulu olmaktan çekinmez, Allah'a yakin melekler de Kim O'na kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa bilsin ki O, onlarin hepsini huzuruna toplayacaktir

173- Inanip güzel isler yapanlara gelince, onlarin mükafatlarini eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazlasini da verecektir Allah'a kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara da siddetli bir sekilde azab edecek ve onlar Allah'dan baska kendilerine ne bir dost, ne de bir yardimci bulamayacaklardir

174 - Ey insanlar! Size Rabbinizden bir delil (Muhammed) geldi ve size apaçik bir nur indirdik

175 - Allah'a inanip O'na simsiki sarilanlari (Allah), kendisinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve kendisine varan dosdogru yola iletecektir

176- Senden fetva istiyorlar Deki: "Allah size kelâle (babasiz ve çocuksuz kimse) nin mirasi hakkinda hükmünü açikliyor: Çocugu olmayan, fakat kiz kardesi bulunan bir kisi ölürse, biraktigi malin yarisi o (kiz kardesi)nundur Çocugu olmayan kiz kardes ölürse, erkek kardes ona varis olur Eger (ölenin) iki kiz kardesi varsa, biraktiginin üçte ikisi onlarindir Eger kardesler erkek ve kiz olurlarsa, erkegin hissesi, iki kizin hissesi kadardir Sasirmamaniz için Allah size (hükümlerini) açikliyor Allah, her seyi hakkiyla bilendir

NUH

Bismillahirrahmanirrahim

1- Gerçekten biz Nûh'u kavmine gönderdik, "kavmine aci bir azap gelmezden önce onlari uyar" diye

2- Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açik bir uyariciyim"

3- Söyle ki, "Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin"

4- "Günahlarinizi bagislasin ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin Kuskusuz Allah'in takdir ettigi süre gelince ertelenmez Eger bilseydiniz" (inanirdiniz)

5- Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim"

6- "Fakat benim çagirmam, onlarin sadece kaçmalarini artirdi"

7- "Ben onlari senin bagislaman için her davet ettigimde, onlar parmaklarini kulaklarina tikadilar, elbiselerine büründüler, israr ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler "

8- "Sonra ben onlari açik açik çagirdim"

9- "Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli "

10- "Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bagislamasini isteyin Çünkü o çok bagislayicidir"

11- "Üzerinize gökten bol yagmur yagdirsin"

12- "Mallar ve ogullar vererek sizin imdadiniza kossun Sizin için bahçeler yapsin, irmaklar yapsin"

13- "Niçin siz Allah'a bir vakar yakistiramiyorsunuz?"

14- "Oysa o sizi asama asama yaratmistir"

15- "Görmediniz mi Allah yedi gögü uygun tabakalar halinde nasil yaratmis?"

16- Ve Ay'i bunlarin içinde bir nur yapmis, günesi de bir lamba kilmis

17- Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi

18- Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çikaracaktir

19- Allah sizin için yeri bir yaygi yapmistir

20- Ki, ondan açilan genis genis yollarda gidesiniz

21 Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; mali ve çocugu hüsrandan baska bir seyini artirmayan kimsenin ardina düstüler"

22 "Büyük büyük tuzaklar kurdular"

23 Dediler ki: "Sakin tanrilarinizi birakmayin, ne Vedd'i, ne Suva'i ve ne de Yegus'u, Yeûk'u ve Nesr'i"

24 Çok kisiyi yoldan saptirdilar Sen de o zalimlerin sadece saskinliklarini artir

25 Hatalarindan dolayi boguldular, atese sokuldular, kendilerine Allah'a karsi yardimcilar da bulamadilar

26 Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kisi birakma"

27 "Zira sen onlari birakirsan kullarini yoldan çikarirlar ve sadece ahlâksiz ve kâfir çocuklar dogururlar"

28-"Ey Rabbim! Bana, babama, anama, mümin olarak evime girene ve bütün inanmis erkek ve kadinlara magfiret buyur Zalimlerin de sadece helakini artir"



NUR

Bismillahirrahmanirrahim

1- (Iste bu âyetler) bizim indirdigimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kildigimiz bir sûredir Belki düsünüp ögüt alirsiniz diye onda açik açik âyetler indirdik

2- Zina eden kadin ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakin acima duygusu kaplamasin! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya sahit olsun

3- Zina eden erkek, zina eden veya müsrik olan bir kadindan baskasi ile evlenemez; zina eden bir kadinla da ancak zina eden veya müsrik olan erkek evlenebilir Bu, müminlere haram kilinmistir

4- Namuslu kadinlara zina isnadinda bulunup, sonra (bunu ispat için) dört sahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artik onlarin sahitligini hiçbir zaman kabul etmeyin Onlar tamamen günahkardirlar

5- Ancak bundan sonra tevbe edip islah olanlar müstesnadir Çünkü Allah çok bagislayici ve merhametlidir

6- Eslerine zina isnadinda bulunup da kendilerinden baska sahitleri olmayanlara gelince, onlarin her birinin sahitligi kendisinin dogru söyleyenlerden olduguna dair dört defa Allah adina yemin ederek sahitlik etmesidir

7- Besinci defa da, eger yalan söyleyenlerden ise, Allah'in lanetinin kendi üzerine olmasini dilemesidir

8- Kadinin, kocasinin yalan söyleyenlerden olduguna dair dört defa Allah adina yemin ve sahitlik etmesi,

9- Besinci defa da, eger (kocasi) dogru söyleyenlerden ise, Allah'in gazabinin kendi üzerine olmasini dilemesi kendisinden cezayi kaldirir

10- Ya Allah'in size bol lütfu ve merhameti olmasaydi ve Allah tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydi (haliniz nice olurdu)?

11- Haberiniz olsun ki (Muhammed'in esine) bu agir ifki (iftirayi) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur Bunu kendiniz için bir kötülük saymayin; aksine o, sizin için bir iyiliktir Onlardan herbir kisiye, günah olarak ne islemisse (onun karsiligi ceza) vardir (Elebaslilik yapan, bu yüzden de) bu günahin büyügünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardir

12- Erkek ve kadin müminlerin, bu iftirayi isittiklerinde kendi vicdanlari ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçik bir iftiradir" demeleri gerekmez miydi?

13- (Bu iddiayi ortaya atanlarin) da bu konuda dört sahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki sahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancilarin ta kendisidirler

13- (Bu iddiayi ortaya atanlarin) da bu konuda dört sahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki sahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancilarin ta kendisidirler

14- Eger dünyada ve ahirette Allah'in lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydi, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi

15- Çünkü siz bu iftirayi, gelisi güzel birbirinizin agzindan aliyor ve hakkinda bilgi sahibi olmadiginiz (bu uydurma haberi) agizlarinizda geveleyip duruyorsunuz Bunun önemsiz oldugunu saniyorsunuz Halbuki bu, Allah katinda çok büyük bir suçtur

16- Onu duydugunuzda "Bunu konusup yaymamiz bize yakismaz Hasâ! Bu, çok büyük bir iftiradir" demeli degil miydiniz?

17- Eger inanmis insanlarsaniz, Allah, bir daha buna benzer tutumu tekrarlamaktan sizi sakindirip uyariyor

18-Ve Allah âyetlerini size açikliyor Allah, (isin iç yüzünü) çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir

19- Inananlar arasinda kötü söz ve davranisin yayilmasini arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de aci veren bir azab vardir (Her seyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz

20- Ya sizin üstünüze Allah'in lütuf ve merhameti olmasaydi; Allah çok sefkatli ve merhametli olmasaydi (haliniz nice olurdu)?

21- Ey iman edenler! Seytanin adimlarini takip etmeyin Kim seytanin adimlarini takip ederse, sunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülügü emreder Eger üstünüzde Allah'in lütuf ve merhameti olmasaydi, içinizden hiçbir kimse temize çikmazdi Fakat Allah, diledigini arindirir Allah isitir ve bilir

22- Içinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarindan) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bagislasinlar, feragat göstersinler Allah'in sizi bagislamasini arzulamaz misiniz? Allah çok bagislayandir, çok merhametlidir

23- Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadinlara zina isnadinda bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmislerdir Onlar için çok büyük bir azab vardir

24- O gün dilleri, elleri ve ayaklari, yapmis olduklarindan dolayi aleyhlerinde sahitlik edecektir

25- O gün Allah onlara gerçek cezalarini tastamam verecek ve onlar Allah'in gerçek oldugunu anlayacaklar

26- Kötü kadinlar, kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadinlara; temiz kadinlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadinlara yarasir Iste bu temiz olan, (iftiracilarin) söylediklerinden çok uzaktirlar Kendileri için bagislanma ve güzel bir rizik vardir

27- Ey iman edenler! Kendi evinizden baska evlere, geldiginizi farkettirip ev halkina selam vermedikçe girmeyin Bu sizin için daha iyidir Herhalde (bunu) düsünüp anlarsiniz

28- Orada kimse bulamazsaniz, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin Eger size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranistir Allah, yaptiginizi bilir

29- Içinde kendinize ait bir seylerin bulundugu oturulmayan bir eve girmenizde herhangi bir sakinca yoktur Allah, sizin açiga vurduklarinizi da, gizlediklerinizi de bilir

30- (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, irzlarini da korumalarini söyle Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranistir Süphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarindan haberdardir

31- Mümin kadinlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler Görünen kisimlari müstesna olmak üzere, zinetlerini teshir etmesinler Bas örtülerini, yakalarinin üzerine (kadar) örtsünler Kocalari, babalari, kocalarinin babalari, kendi ogullari, kocalarinin ogullari, erkek kardesleri, erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari, kendi kadinlari (mümin kadinlar), ellerinin altinda bulunan (köleleri), erkeklerden, kadina ihtiyaci kalmamis (cinsî güçten düsmüs) hizmetçiler, yahut henüz kadinlarin gizli kadinlik hususiyetlerinin farkinda olmayan çocuklardan baskasina zinetlerini göstermesinler Gizlemekte olduklari zinetleri anlasilsin diye, ayaklarini yere vurmasinlar Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz

32- Aranizdaki bekarlari, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranista olanlari evlendirin Eger bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onlari zenginlestirir Allah, (lütfu) genis olan ve (her seyi) bilendir

33- Evlenme imkanini bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlikli kilincaya kadar iffetlerini korusunlar Ellerinizin altinda bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eger kendilerinde (hürriyete kavusmalarinda kendileri için) bir iyilik görüyorsaniz, hemen mükatebe yapin Allah'in size vermis oldugu malindan siz de onlara verin Dünya hayatinin geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhsa zorlamayin Kim onlari zor altinda birakirsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarindan sonra Allah (onlar için) çok bagislayici ve merhametlidir

34- Andolsun ki biz size açik açik bildiren âyetler, sizden önce yasayip gitmis olanlardan örnekler ve takvaya ulasmis kimseler için ögütler indirdik

35- Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydinlaticisidir) O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yildiz gibidir ki, doguya da batiya da nisbet edilemeyen mübarek bir agaçtan çikan yagdan tutusturulur (Bu öyle bir agaç ki) yagi, nerdeyse, kendisine ates degmese bile isik verir (Bu isik) nur

üstüne nurdur Allah diledigi kimseyi nuruyla hidayete iletir Allah insanlara (iste böyle) misal verir; Allah her seyi bilir

36- (Bu kandil) birtakim evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasina izin vermistir Orada sabah aksam O'nu tesbih ederler

37- Birtakim insanlar (Allahi tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alis veris onlari Allah'i anmaktan, namaz kilmaktan ve zekat vermekten alikoymaz Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak oldugu bir günden korkarlar

38- Çünkü Allah, kendilerine isledikleri amellerin en güzeli ile ecir verecek, lütfundan fazlasini da bahsedecektir ve Allah, diledigine hesapsiz rizik verir

39- Küfredenlere gelince, onlarin amelleri, issiz çöllerdeki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder, nihayet ona vardiginda orada herhangi bir sey bulamamis, üstelik yanibasinda da (inanmadigi, kendisinden sakinmadigi) Allah'i bulmustur Allah ise onun hesabini tastamam görmüstür Allah hesabi çok çabuk görür

40- Yahut (o kâfirlerin duygu, düsünce ve davranislari) engin bir denizdeki yogun karanliklar gibidir ki, onu dalga üstüne dalga kapliyor; üstünde de bulut Bir biri üstüne karanliklar Insan, elini çikarip uzatsa, nerdeyse onu dahi göremez Bir kimseye Allah, nur vermemisse, artik o kimsenin isik ve aydinliktan nasibi yoktur

41- Görmez misin ki, göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çirpip uçan kuslarin Allah'i tesbih ettiklerini? Her biri kendi tesbihini ve duâsini bilmistir Allah, onlarin yapmakta olduklarini hakkiyla bilir

42- Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir; dönüs de ancak O'nadir

43- Görmez misin ki Allah bulutlari (diledigi yere) sürüklüyor; sonra onlari biraraya getirip üstüste yigiyor Iste görüyorsun ki bunlar arasinda yagmur çikiyor O, gökten, sanki oradaki daglardan da dolu indirir Artik onu diledigine isabet ettirir; dilediginden de onu uzak tutar; bu bulutlardan çikan simsegin pariltisi nerdeyse gözleri alir!

44- Allah gece ile gündüzü evirip çeviriyor Süphesiz bunda (hakikati gören) gözlere sahip olanlar için mutlak bir ibret vardir

45- Allah, her hayvani sudan yaratti Iste bunlardan kimi karni üstünde sürünür, kimi iki yagi üstünde yürür, kimi dört ayagi üstünde yürür Allah diledigini yapar; çünkü Allah her seye kâdirdir

46- Andolsun biz (her seyi) apaçik bildiren âyetler indirdik Allah diledigini dogru yola iletir

47- Bir de "Allah'a ve Resulüne inandik ve itaat ettik" diyorlar da, sonra bunun arkasindan yan çiziyorlar; bunlar mümin degillerdir

48- Aralarinda hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çagrildiklari zaman, bakarsin ki, içlerinden birkismi yüz çevirip dönerler

49- Ama, eger (Allah ve Resulünün hükmettigi) hak kendi lehlerine ise, ona, gönülden bagli olarak saygi ile gelirler

50- Kalplerinde bir hastalik mi var? Yoksa süphe ve tereddüd içinde midirler? Yoksa Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksizlik edeceginden mi korkuyorlar? Hayir, asil zalimler kendileridir!

51- Aralarinda hüküm vermesi için Allah'a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak "isittik ve itaat ettik" demeleridir Iste bunlar asil kurtulusa erenlerdir

52- Her kim Allah'a ve Resulüne itaat eder, Allah'a saygi duyar ve O'ndan sakinirsa, iste asil bunlar bedbahtliktan kurtulanlardir

53- Ötekiler (münafiklar), sen hakikaten kendilerine emrettigin takdirde mutlaka (savasa) çikacaklarina dair, en agir yeminleri ile Allah'a yemin ettiler De ki: Yemin etmeyin Itaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptiklarinizdan haberdardir

54- De ki: Allah'a itaat edin; Peygambere de itaat edin Eger yüz çevirirseniz sunu bilin ki, Peygamberin sorumlulugu kendine yüklenen, sizin sorumlugunuz da size yüklenendir Eger ona itaat ederseniz, dogru yolu bulmus olursunuz Peygambere düsen, sadece açik açik duyurmaktir

55- Allah, sizlerden iman edip iyi davranislarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kildigi gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hakim kilacagini, onlar için begenip seçtigi dini (Islâm'i) onlarin iyiligine yerlestirip koruyacagini ve geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven saglayacagni vaad etti Çünkü onlar bana kulluk ederler Hiçbir seyi bana es tutmazlar Artik bundan sonra kim inkâr ederse, iste bunlar asil büyük günahkarlardir

56- Hem namazi kilin, zekati verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz

57- Inkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'i) aciz birakacaklarini sanmayasin! Onlarin varacagi yer cehennemdir Ne kötü varis yeridir orasi!

58- Ey iman edenler! Ellerinizin altinda bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çagina girmemis olanlar, sabah namazindan önce, ögleyin soyundugunuz vakit ve yatsi namazindan sonra (yaniniza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler Bunlar mahrem halde bulunabileceginiz üç vakittir Bu vakitlerin disinda ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur (Birbirinizin yanina girip çikabilirsiniz) Iste Allah, âyetlerini size böyle açiklar Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

59- Sizden olan çocuklariniz erginlik çagina girdiklerinde, kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi, onlar da izin istesinler Iste Allah, âyetlerini size böyle açiklar Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

60- Bir nikah ümidi kalmayan, çocuktan kesilmis yasli kadinlarin ise, zinetlerini (yabanci erkeklere) göstermeksizin dis elbiselerini çikarmalarinda kendilerine bir vebal yoktur Yine de iffetli olmalari kendileri için daha hayirlidir Allah isitendir, bilendir

61- A'maya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur Sizin için de gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarinizin evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeslerinizin evlerinden, kiz kardeslerinizin evlerinden, amcalarinizin evlerinden halalarinizin evlerinden, dayilarinizin evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarina malik oldugunuz yerlerden, yahut dostlarinizin evlerinden yemenizde bir sakinca yoktur Toplu halde veya ayri ayri yemenizde de bir güçlük ve günah yoktur Evlere girdiginiz zaman Allah tarafindan mübarek ve güzel bir yasama dilegi olarak kendinize (birbirinize) selam verin Iste Allah düsünüp anlayasiniz diye size âyetlerini böyle açiklar

62- Müminler ancak, Allah'a ve Resülüne gönülden inanmis kimselerdir Onlar o Peygamber ile birlikte sosyal bir isle mesgul iken ondan izin istemedikçe birakip gitmezler (Resulüm!) Su senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulüne iman etmis kimselerdir Öyle ise, bazi isleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan diledigine izin ver; onlar için Allah'tan bagis dile; çünkü Allah magfiret edicidir, merhametlidir

63-(Ey müminler!) Peygamberin davetini, aranizdan bazinizin baziniza daveti gibi zannetmeyin Içinizden, birini siper ederek sivisip gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir Bu sebeple, O'nun emrine aykiri davrananlar, baslarina bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakinsinlar

64- Bilmis olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'indir O, sizin ne yolda, ne durumda oldugunuzu iyi bilir Huzuruna döndürülecekleri günde ise, yapmis olduklarini hemen kendilerine haber verir Allah, her seyi hakkiyla bilendir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #5
tatia27
Varsayılan


RAD

Bismillahirrahmanirrahim

1 Elif, Lâm, Mîm, Ra Iste bunlar sana o kitabin âyetleridir ve sana Rabbinden indirilen haktir Lâkin insanlarin çogu iman etmezler

2 Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra ars üzerine istiva etti, günesi ve ayi emrine boyun egdirdi Her biri belli bir vakte kadar akar gider Bütün isleri O yönetiyor Âyetleri O açikliyor ki, Rabbinizin huzuruna çikacaginizi iyi bilesiniz

3 Yeryüzünü enine boyuna yayip döseyen, onda oturakli daglar ve irmaklar meydana getiren ve yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O'dur Sürekli olarak gece ile gündüzü birbirine dolamaktadir Düsünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardir

4 Yeryüzünde birbirine komsu kitalar vardir Üzüm baglari, ekinler, çatalli ve çatalsiz hurmaliklar vardir ki, hepsi bir tek su ile sulanir Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kiliyoruz Akli eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardir

5 Eger sasiyorsan, asil sasilacak sey onlarin su sözleridir: "Biz toprak olup gittikten sonra mi, yani biz gerçekten yeniden mi yaratilacagiz?" Iste bunlar Rablerini inkâr etmislerdir Bunlar boyunlarinda demir halkalar bulunanlardir Ve iste bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardir

6 Ayrica senden iyilikten önce hemen kötülügü getirmeni isterler Oysa daha önce onlara misal olacak cezalar gelip geçmistir Ve gerçekten Rabbin, zulümlerine karsilik insanlara magfiret sahibidir Bununla beraber Rabbinin azabi da cidden çok çetindir

7 O kâfirler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli degil miydi?" derler Sen bir uyaricidan baska bir sey degilsin ve her kavim için bir hidayetçi vardir

8 Her disinin neye gebe oldugunu Allah bilir Ve rahimler ne eksiltir, ne arttirir, onu da bilir O'nun katinda her seyin bir ölçüsü vardir

9 Allah görünmeyeni de bilir, görüneni de Büyüktür ve yücelerden yücedir

10 Sizden sözü gizleyenle açiga vuran, gece gizlenenle gündüz açiga çikan, O'nun açisindan esittir (hepsini görür ve bilir)

11 Her insan için önünden ve arkasindan takip edenler vardir Allah'in emrinden dolayi onu gözetirler Allah bir kavme verdigini, o kavim kendisini bozup degistirmedikçe degistirmez Allah bir kavme de kötülük murad etti mi, artik onun geri çevrilmesine de imkan yoktur Onlar için Allah'dan baska bir veli de bulunmaz

12 Size korku ve ümit içinde simsegi gösteren ve o yagmur yüklü bulutlari meydana getiren O'dur

13 Gök gürültüsü O'na hamd ile, melekler de O'nun korkusundan dolayi O'nu tesbih ederler O yildirimlar gönderir, onunla diledigini çarpar Onlar Allah hakkinda mücadele edip duruyorlar Oysa Allah'in çarpmasi pek çetindir

14 Gerçek dua O'nadir O'nun disinda yalvarip durduklari ise onlara hiçbir seyle cevap veremezler Onlar olsa olsa agzina su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez Kâfirlerin duasi hep bir sapiklik içindedir

15 Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah aksam Allah'a secde ederler

16 De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'dir" De ki: "Allah'dan baskalarini, o kendi kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mi ediniyorsunuz?" De ki: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanliklarla aydinlik bir olur mu?" Yoksa Allah'a, O'nun gibi yaratan birtakim ortaklar buldular da, bu yaratis kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: "Allah, her seyi yaratandir O, birdir Her seye üstün ve kahredicidir"

17 Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi miktarlarinca sel olup aktilar Sel de suyun yüzüne çikan bir köpük yüklendi Bir zinet esyasi veya bir degerli mal yapmak için, ateste üzerini körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük meydana gelir Iste Allah hak ile batili böyle çarpistirir Fakat köpük atilir gider, insanlara faydasi olan ise yerde kalir Iste Allah böyle misaller verir

18 Rablerinin emirlerine uyanlar için daha güzeli vardir O'na itaat etmeyenler ise, yeryüzünde bulunan ne varsa hepsi kendilerinin olsa da onu ve bir o kadarini bütünüyle kurtulus fidyesi olarak verirlerdi Iste onlar, hesabin kötüsü kendileri için olanlardir Varacaklari yer de cehennemdir Orasi da ne fena yataktir

19 Simdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak oldugunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akilli ve temiz vicdanli kimseler idrak ederler

20 Onlar ki, Allah'in ahdini yerine getirirler ve antlasmayi bozmazlar

21 Ve onlar ki, Allah'in riayet edilmesini emrettigi seye riayet ederler ve Rablerine saygi gösterirler ve hesabin kötülügünden korkarlar

22 Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazi dosdogru kilarlar ve kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve açikça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler Iste bunlar, bu hayatin akibeti kendilerinin olacak olanlardir

23 Adn cennetlerine girecekler, atalarindan, eslerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar Melekler de her kapidan yanlarina girip söyle diyecekler:

24 "Sabrettiginiz için size selam olsun Ahiret yurdu ne güzeldir!"

25 Allah'in ahdini misak ile belgeledikten sonra bozanlar ve Allah'in birlestirilmesini emrettigi baglantilari koparanlar ve yeryüzünü bozguna verenler varya, iste lanet olsun onlara! Ve yurdun kötüsü de onlaradir

26 Allah, diledigi kimseye rizki genisletir de, daraltir da Onlar ise dünya hayati ile ferahlanmaktalar Oysa düna hayati ahiret hayatinin yaninda bir yol azigindan ibarettir

27 Yine o iman etmeyenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir âyet indirilseydi ya" De ki: "Hakikaten Allah, diledigini sasirtir ve kendisine gönül vereni de hidayete erdirir"

28 Onlar, iman etmis ve kalbleri Allah zikriyle yatismis olanlardir Evet, iyi bilin ki, kalbler Allah'in zikri ile yatisir

29 Onlar ki, iman etmisler ve salih ameller islemislerdir, ne mutlu onlara, varacaklari yer de ne güzeldir!

30 Iste seni böyle, kendilerinden önce nice ümmetler gelip geçmis olan bir ümmet içinde gönderdik ki, onlar Rahmân'a küfredip dururlarken, sen onlara sana vahyettigimiz kitabi okuyasin De ki: "O Rahmân benim Rabbimdir, O'ndan baska tanri yoktur Ben O'na dayandim, tevbem de O'nadir

31 Bir Kur'ân ki, onunla daglar yürütülse veya onunla yer parçalansa veya onunla ölüler konusturulsa (o yine bu Kur'an olurdu) Fakat emir bütünüyle Allah'indir Iman edenler, kâfirlerden ümit kesip daha anlamadilar mi ki, Allah dileseydi, elbette insanlarin hepsine toptan hidayet buyururdu O küfürde direnenlerin kendi sanatlariyla baslarina musibet inip duracak, ya da yurtlarinin yakinina konacak Nihayet Allah'in vaadi gelecek Muhakkak ki, Allah vaad ettigi zamani sasirmaz

32 Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim Sonra da tuttum onlari cezalandirdim O vakit azabim nasil imis (gördüler)

33 Bütün kazandiklariyla her bir nefsin üzerinde böylesine hükümran olan baska kim vardir? Böyle iken tuttular da Allah'a ortaklar uydurdular De ki: "Onlara isimler verip durun bakalim Siz O'na yeryüzünde bilmedigi bir sey mi haber vereceksiniz? Yoksa anlami olmayan kuru bir laf mi? Dogrusu küfre sapanlara kendi oyunlari güzel gösterildi de yoldan saptirildilar Allah her kimi saptirirsa, artik onu yola getirecek kimse yoktur

34 Onlara dünya hayatinda bir azap vardir Ahiret azabi ise elbette daha çetindir Onlari Allah'dan koruyacak da yoktur

35 Müttakilere vaad olunan cennetin misali söyledir: Altindan irmaklar akar durur, yemisleri süreklidir, gölgeleri de Iste bu, takva yolunu tutanlarin akibetidir Kâfirlerin akibeti de atestir

36 Bir de kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen (vahiy) le sevinç duyuyorlar Bununla beraber hiziplesenlerden, âyetlerin bir kismini inkâr edenler de vardir De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na sirk kosmamakla emrolundum Ben O'na davet ediyorum, dönüsüm de O'nadir"

37 Ve iste biz o Kur'ân'i Arapça bir hüküm olarak indirdik Yemin olsun ki, eger sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onlarin keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardir, ne de bir koruyucu

38 Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik Onlara da esler ve çocuklar verdik Allah'in izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi degildir Her ecel için bir yazi vardir

39 Allah diledigini imha eder, diledigini de yerinde birakir Ana kitap O'nun katindadir

40 Onlara vaad ettigimiz azabin bir kismini sana göstersek, yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek, yine de sana düsen sadece teblig etmek, bize düsen de hesaba çekmektir

41 Görmüyorlar mi ki, biz yeri etrafindan eksiltip duruyoruz Allah öyle hükmeder ki, O'nun hükmünü engelleyecek kimse yoktur O çok hizli hesap görür

42 Onlardan öncekiler de hileler yapmislardi Fakat sonuçta bütün hileler(in cezasi) Allah'a aittir Her nefsin ne kazandigini O bilir Bu dünyanin akibetinin kime ait oldugunu kâfirler de yakinda bilecekler

43 O kâfirler: "Sen Allah tarafindan gönderilmis bir peygamber degilsin" diyorlar De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter, bir de yaninda kitap ilmi bulunan (yeter)"



RAHMAN

Bismillahirrahmanirrahim

1 Rahmân (çok merhametli olan Allah)

2 Kurân'i ögretti

3 Insani yaratti

4 Ona beyani ögretti

5 Günes de ay da bir hesab iledir

6 Bitkiler ve agaçlar secde etmektedirler

7 Gögü yükseltti ve mizani koydu

8 Sakin tartida taskinlik etmeyin

9 Tartiyi adaletle yapin, terazide eksiklik yapmayin

10 (Allah) yeri mahlukat için (asagiya) koydu

11 Orada meyvalar ve salkimli hurma agaçlari vardir

12 Yaprakli taneler ve hos kokulu bitkiler vardir

13 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

14 Allah insani, pismis bir çamura benzeyen bir balçiktan yaratti

15 Cinleri de hâlis atesten yaratti

16 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

17 (O) iki dogunun ve iki batinin Rabbidir

18 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

19 (Aci ve tatli) iki denizi saliverdi birbirine kavusuyorlar

20 Fakat aralarinda bir engel vardir, birbirlerine geçip karismiyorlar

21 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

22 Ikisinden de inci ve mercan çikar

23 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

24 Denizde koca daglar gibi yükselen gemiler de onundur

25 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

26 Yer üzerinde bulunan her sey fânidir

27 Yalniz celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâti) baki kalacaktir

28 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

29 Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler O, her gün yeni bir istedir

30 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

31 Ey insan ve cin! sizin de hesabinizi ele alacagiz

32 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

33 Ey cin ve insan topluluklari! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin Ama Allah'in verdigi bir güç olmadan geçemezsiniz

34 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

35 Üzerinize atesten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsiniz

36 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz

37 Gök yarilip da, erimis yag gibi kipkirmizi bir gül oldugu zaman

38 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

39 Iste o gün, ne insana ne de cinne günahindan sorulmaz

40 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

41 Suçlular simalarindan taninir, alinlarindan ve ayaklarindan tutulur

42 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

43 Iste bu, suçlularin yalanladigi cehennemdir

44 Onunla kaynar su arasinda dolasirlar

45 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

46 Rabbinin makamindan korkan kimselere iki cennet vardir

47 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

48 Ikisinin de çesitli agaçlari, meyvalari vardir

49 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

50 Ikisinde de akip giden iki kaynak vardir

51 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

52 Ikisinde de her türlü meyvadan çift çift vardir

53 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

54 Astarlari atlastan yataklara yaslanirlar Iki cennetin de devsirmesi yakindir

55 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

56 Oralarda gözlerini yalniz eslerine çevirmis dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmustur

57 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

58 Sanki onlar yâkut ve mercandirlar

59 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

60 Iyiligin karsiligi, yalniz iyilik degil midir?

61 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

62 Bu ikisinden baska iki cennet daha vardir

63 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

64 (Bu cennetler) yemyesildirler

65 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

66 Ikisinde de fiskiran iki kaynak vardir

67 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

68 Ikisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardir

69 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

70 Içlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadinlar vardir

71 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

72 Çadirlar içerisinde gözlerini yalniz kocalarina çevirmis hûriler vardir

73 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

74 Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmustur

75 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

76 Yesil yastiklara ve hârikulâde güzel islemeli döseklere yaslanirlar

77 Simdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanliyorsunuz?

78-Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adi ne yücedir!



RUM

Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm, Mim

2- Rumlar yenildi

3- (Araplarin bulundugu bölgeye) en yakin bir yerde onlar, bu yenilgilerinin ardindan mutlaka galib geleceklerdir

4- (Bu da) birkaç yil içinde (olacaktir) Onlarin bu yenilgilerinden önce de sonra da emir Allah'indir ve o gün müminler, sevineceklerdir

5- (Bu da) Allah'in yardimiyla (olacaktir) Allah diledigine yardim eder, galip kilar O çok güçlüdür, çok merhamet edicidir

6- Allah'in vaadi budur Allah, vaadinden caymaz Fakat insanlarin çogu bilmezler

7- Onlar, sadece bu dünya hayatinin dis yüzünü bilirler Ahiretten ise onlar hep gafildirler

8- Kendi içlerinde hiç düsünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasinda bulunan her seyi ancak hak ile ve belirlenmis bir süre için yaratmistir? Gerçekten insanlarin çogu, Rablerine kavusmayi inkâr etmektedirler

9- Onlar, yeryüzünde gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasil olmus baksinlar? Onlar, kendilerinden daha güçlüydüler Topragi sürmüsler ve onu, bunlarin imar ettiklerinden daha çok imar etmislerdi Onlara da peygamberleri delillerle gelmislerdi Demek Allah onlara zulmetmiyordu Fakat onlar, kendilerine zulmediyorlardi

10- Sonra o kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu Çünkü onlar, Allah'in âyetlerini yalan saydilar ve onlarla alay ediyorlardi

11- Allah yaratmayi ilkin yapar, sonra da çevirir, onu yeniden yapar Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz

12- Kiyamet saatinin gelip çattigi gün suçlular, her ümidi keserler

13- Allah'a ortak kostuklarindan, kendilerine sefaat edecekler de bulunmaz Onlar, o zaman Allah'a kostuklari ortaklari inkâr ederler

14- Kiyamet saatinin gelip çattigi gün varya, o gün (inananlarla inanmayanlar) ayrilirlar

15- Simdi iman edip salih ameller yapmis olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neselenirler

16- Âyetlerimizi ve âhiret bulusmasini yalan sayip da küfredenlere gelince, iste onlar o zaman azab içinde hazir bulundurulurlar

17- O halde aksama girdiginiz zaman da, sabaha girdiginiz zaman da tesbih Allah'indir (daima O, tesbih edilir)

18- Göklerde ve yerde, ikindileyin de, ögleye erdiginiz zaman da hamd O'na mahsustur

19- O, ölüden diri çikarir, diriden ölü çikarir ve topraga ölümünden sonra hayat verir Sizler de iste öyle çikarilacaksiniz

20- O'nun âyetlerinden (kudretinin delillerinden)dir ki, sizi bir topraktan yaratti Sonra da siz simdi yeryüzünde dagilip yayilan insanlar oluverdiniz

21- Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine isinirsiniz diye esler yaratmis, araniza bir sevgi ve merhamet koymustur Süphesiz ki bunda düsünecek bir kavim için nice ibretler vardir

22- Yine göklerin ve yerin yaratilisi ile dillerinizin ve renklerinizin farkli olusu da O'nun âyetlerindendir Süphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardir

23- Yine gecede ve gündüzde uyumaniz ve lütfundan nasib aramaniz da O'nun âyetlerindendir Süphesiz ki bunda dinleyecek bir kavim için nice ibretler vardir

24- Yine O'nun âyetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için simsegi gösteriyor Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor Süphesiz ki bunda aklini kullanacak bir kavim için nice ibretler vardir

25- Yine gögün ve yerin, emriyle durmasi da O'nun âyetlerindendir Sonra sizi bir tek çagirisla çagirdigi zaman bir de bakarsiniz ki (yerden diriltilip çikariliyorsunuz)

26- Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'nundur Hepsi de O'na itaat etmektedirler

27- Hem yaratmayi ilkin yapan O'dur Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O'dur ki, bu O'na çok kolaydir Göklerde ve yerde en

yüksek san ve seref O'nundur O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

28- Allah, size kendinizden bir misâl verdi: Hiç size rizik olarak verdigimiz seylerde elleriniz altindaki kölelerinizden ortaklariniz bulunur da onlarla siz esit olur, aranizda birbirinizi saydiginiz gibi, onlari da sayar misiniz? Iste biz, düsünecek bir kavim için âyetleri böyle açikliyoruz

29- Fakat zulmedenler, bilgisizce hevalarina uydular Artik Allah'in sasirdigini kim yola getirebilir? Onlarin yardimcilari da yoktur

30- O halde yüzünü, Allah'i bir taniyarak dine, Allah'in insanlari üzerine yaratmis oldugu fitratina dogrult Allah'in yaratisinda degisiklik bulunmaz Dosdogru din budur Fakat insanlarin çogu bilmezler

31- Baskasindan geçerek hep O'na gönül verin ve O'ndan sakinin Namaza devam edin ve müsrilerden olmayin

32- O müsriklerden (olmayin ki) onlar, dinlerini ayirip öbek öbek olmuslardir Her grup kendilerindekine güvenmektedir

33- Bununla beraber insanlara bir keder dokundugu zaman her seyden geçerek Rablerine yalvarir, dua ederler; sonra tarafindan bir rahmet tattiriverdigi zaman da bakarsin onlardan bir kismi tutar, O Rablerine ortak kosarlar

34- Bunu da kendilerine verdigimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar Haydi geçinedurun bakalim, yakinda bileceksiniz

35- Yoksa biz onlara bir delil indirmisiz de O'na ortak kosmalarini o mu söylüyor?

36- Bir de biz insanlara bir rahmet tattirdigimiz zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptigi seyler sebebiyle baslarina bir fenalik gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar

37- Onlar görmediler mi ki, Allah diledigi kimseye rizki serer ve daraltir Süphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için ibretler vardir

38- O halde akrabaya da hakkini ver, yoksula da, yolcuya da Bu, Allah'in rizasini dileyenler için daha hayirlidir Kurtulusa erecek olanlar da iste onlardir

39- Insanlarin mallari içinde artsin diye verdiginiz faiz, Allah yaninda artmaz Allah'in rizasini dileyerek verdiginiz zekata gelince, iste onlar, mallari kat kat artmis olanlardir

40- Allah, O'dur ki, sizi yaratti, sonra da size rizik verdi, sonra sizi öldürür, sonra sizi diriltir Hiç sizin ortak kostuklarinizdan, bunlardan birini yapacak olan var mi? Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzeh ve yücedir

41- Yaptiklarinin bir kismini tatsinlar diye insanlarin kendi ellerinin kazandigi seyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çikti Umulur ki onlar hakka dönerler

42- De ki, yeryüzünde bir gezin de bakin, bundan öncekilerin sonu nasil olmus! Onlarin pek çogu müsrik idiler

42- De ki, yeryüzünde bir gezin de bakin, bundan öncekilerin sonu nasil olmus! Onlarin pek çogu müsrik idiler

43- Allah'tan geri çevrilmesine hiçbir çare olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdogru, sabit dine çevir O gün (gelince) insanlar birbirlerinden ayrilirlar

44- Her kim inkâr ederse, inkâri kendi aleyhinedir Kim de salih amel islerse, onlar kendileri için rahat bir yer hazirlamis olurlar

45- Çünkü O, iman edip salih amel isleyenlere lütfundan mükafat verecektir Çünkü O, kâfirleri sevmez

46- Rüzgarlari müjdeciler olarak göndermesi, size rahmetinden tattirmasi, emriyle gemilerin akip gitmesi ve lütfundan rizik isteyip kazanmaniz O'nun âyetlerindendir Hem gerek ki sükredesiniz

47- Andolsun ki biz, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara apaçik delillerle vardilar Onun üzerine günah isleyenlerden intikam aldik Müminlere yardim ise, bizim nezdimizde bir hak oldu

48- Allah O'dur ki, rüzgarlari gönderir de bir bulut savururlar Derken onu gökyüzünde nasil dilerse öyle serer, parça parça da eder Derken yagmuru görürsün, aralarindan çikar Derken onu kullarindan kimlere diliyorsa döküverdi mi derhal yüzleri güler

49- Halbuki onlar, daha önce üzerlerine yagmur indirilmeden evvel ümidi kesmislerdi

50- Simdi bak Allah'in rahmetinin eserlerine! yeryüzünü ölümünden sonra nasil diriltiyor? Süphe yok ki O, mutlaka ölüleri diriltir O her seye kâdirdir

51- Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmis görseler, mutlaka onun arkasindan nankörlüge baslarlar

52- Çünkü sen ölülere isittiremezsin O daveti, arkalarini dönmüs giderlerken sagirlara da duyuramazsin

53- Körleri de sapikliklarindan hidayete getiremezsin Sen ancak âyetlerimizi iman edeceklere duyurursun da onlar müslüman olur, selâmeti bulurlar

54- Allah O'dur ki, sizi güçsüz olarak yaratir, sonra güçsüzlügün arkasindan kuvvet verir Sonra kuvvetin arkasindan yine güçsüzlüge ve ihtiyarliga getirir O diledigini yaratir Ve O, her seyi bilir, her seye gücü yeter

55- Kiyamet kopacagi gün günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler Onlar önceden de böyle haktan çevriliyorlardi

56- Kendilerine ilim ve iman verilenler de söyle diyecekler: "Andolsun ki, Allah'in kitabinda takdir edilmis olan tekrar dirilme gününe kadar kaldiniz Iste bu, dirilme günüdür Fakat siz bunu bilmiyordunuz

57- Artik o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermeyecektir Onlarin dertlerinin çaresine de bakilmayacaktir

58- Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik Yemin ederim ki, sen onlara baska bir âyet de getirsen o kâfirler yine: "Siz yalancilardan (uydurdugunuz sözü Allah'a nispet edenlerden) baskasi degilsiniz" diyeceklerdir

59- Iste bilmeyenlerin kalblerini Allah böyle mühürler

60- Simdi sen sabret Çünkü Allah'in vaadi mutlaka haktir Sakin imani saglam olmayanlar seni hafiflige sevketmesinler
__________________
SAD

Bismillahirrahmanirrahim

1- Sâd Bu zikirle dolu Kur'ân'a bak!

2- O inkâr edenler bir gurur ve ayrilik içindedirler

3- Kendilerinden önce nicelerini helak ettik Onlar çagristilar Ama artik kurtulus vakti degildi

4- Içlerinden kendilerine uyarici bir peygamber geldigine sastilar da kâfirler: "Bu bir sihirbazdir, yalancidir" dediler

5- "Ilâhlari, bir tek ilâh mi kilmis? Bu gerçekten sasilacak bir sey, çok tuhaf!"

6- Içlerinden ileri gelenler firladilar ve dediler ki: "Ilâhlariniz üzerinde sabir ve sebat edin Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!"

7- "Biz bunu baska bir dinde isitmedik, bu mutlaka bir uydurmadir"

8- "Kur'ân aramizdan ona mi indirilmis?" dediler Dogrusu onlar benim Kur'ân'imdan bir kusku içindeler Ve dogrusu onlar henüz azabimi tatmadilar

9- Yoksa sana o Kur'ân'i veren çok güçlü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineleri onlarin yaninda mi?

10- Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarindakilerin mülkü onlarin mi? Öyle ise bütün imkanlarini seferber ederek yükselsinler de görelim!

11- Onlar burada çesitli partilerden (gruplardan) bozguna ugramis bir ordudur

12- Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saltanat sahibi Firavun da yalanlamislardi

13- Semûd kavmi, Lut kavmi ve Eykeliler (Suayb kavmi) de yalanlamislardi Iste o çesitli partiler bunlardir

14- Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladilar da azabim böyle hak oldu

15- Onlar da bir tek haykirisa bakiyorlar Öyle ki onun gecikmesi de yoktur

16- Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payimizi acele ver" dediler

17- Simdi sen onlarin dediklerine sabret de kuvvetli kulumuz Davud'u hatirla Çünkü o, zikir ve tesbih ile bize yönelmisti

18- Biz, daglari onun emrine vermistik Aksam-sabah onunla birlikte tesbih ederlerdi

19- Kuslari da toplu olarak onun emrine vermistik Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi

20- Biz onun mülkünü kuvvetlendirmis ve kendisine hikmet ve hakki batildan ayirt etme kabiliyeti vermistik

21- Bir de davacilarin kissasi geldi mi sana? Hani surdan asarak mihraba ulasmislardi

22- Davud'un yanina giriverdiler de onlardan telase düstü Ona "Korkma!" dediler, biz iki davaciyiz Birimiz, birimize haksizlik etti Simdi sen aramizda hak ile hüküm ver ve asiri gitme de bizi dogru yolun ortasina çikar

23- Biri: "Iste bu benim kardesim Onun doksan dokuz disi koyunu var, benim ise bir tek disi koyunum var Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartismada beni yendi" diye anlatti

24- Davud dedi ki: "Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarina katmak istemesiyle sana zulmetmistir Gerçekten bir cemiyette yasayanlarin çogu mutlaka birbirlerine haksizlik ediyorlar Ancak iman edip de salih amel isleyenler baska Ama onlar da pek az" Davud, bizim kendisini imtihan ettigimizi sanmisti Hemen Rabbinden magfiret diledi, rüku

ederek yere kapandi, tevbe ile Allah'a yöneldi

25- Biz de o zannettigi seyi kendisine bagisladik Süphesiz yanimizda onun bir yakinligi ve güzel bir dönüs yeri vardir

26- Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptik Artik insanlar arasinda hak ile hüküm ver Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptirmasin Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü unuttuklari için kendilerine çok siddetli bir azab vardir

27- Hem o gögü, yeri ve aralarindakileri biz bosuna yaratmadik O, kâfirlerin zannidir Onun için vay atese girecek olan kâfirlerin haline!

28- Yoksa, iman edip de salih amel isleyenleri biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar miyiz? Yoksa o takva sahiplerini azgin günahkarlar gibi yapar miyiz?

29- Bu, sana indirdigimiz mübarek bir kitaptir ki, insanlar onun âyetlerini düsünsünler ve temiz akil sahipleri ibret alsinlar

30- Bir de Davud'a Süleyman'i bahsettik Süleyman ne güzel kuldu Çünkü o seslice tesbih edip Allah'a yönelirdi

31- Hani kendisine bir zaman aksam üstü iyi cins ve rahvan atlar gösterilmisti

32- "Ben, dedi, at sevgisini, Rabbimi anmaktan ötürü tercih ettim" Nihayet atlar perdenin arkasina gizlendi

33- "Geri getirin onlari bana!" dedi ve artik onlarin bacaklarini, boyunlarini silmeye basladi

34- Andolsun ki Süleyman'i imtihan da ettik ve tahtinin üzerine bir ceset biraktik Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü

35- Süleyman: "Ey Rabbim! Beni bagisla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardimdan hiç kimseye yarasmasin Süphesiz, bütün dilekleri veren sensin" dedi

36- Bunun üzerine biz rüzgari onun emrine verdik Onun emriyle istedigi yere yumusacik akardi

37- Dalgiç ve yapi ustasi seytanlari da

38- Ve daha digerlerini de zincirlerde bagli olarak (Onun emrine verdik)

39- "Iste bu, bizim ihsanimizdir Artik sen dilersen baskalarina ver veya verme Bundan hesaba çekilmeyeceksin" dedik

40- Süphesiz ki ona huzurumuzda bir yakinlik ve güzel bir makam vardir

41- Kulumuz Eyyub'u da an Bir zaman o, Rabbine söyle nida etmisti: "Mesakkat ve aci ile bana seytan dokundu"

42- (Biz ona): "Ayagini yere vur! Iste sana yikanilacak ve içilecek soguk bir su" dedik

43- Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha tarafimizdan bir rahmet olarak bahsettik ki, akil sahipleri için bir ibret olsun

44- (Bir de dedik ki): "Eline bir demet al da onunla (esine) vur; yemininde durmamazlik etme" Dogrusu biz onu sabirli bulduk O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah'a yönelmektedir

45- Kullarimiz Ibrahim'i, Ishak'i ve Yakub'u da an Onlar eller ve gözler sahipleri idiler

46- Çünkü biz onlari temiz bir hasletle, hâlis yurt (ahiret) düsüncesine ermis has kullarimizdan kilmisizdir

47- Çünkü onlar, nezdimizde seçilmis en hayirli kimselerdendir

48- Ismail'i, Elyasa'yi, Zü'l-Kifl'i de an Hepsi de en hayirli kimselerdendir

49- Iste bu bir ögüttür Süphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüs yeri) vardir

50- Bütün kapilari kendilerine açilmis olan Adn cennetleri vardir

51- Içlerine kurularak orada birçok yemisle, bambaska bir içki isteyeceklerdir

52- Yanlarinda da bakislari yalniz kocalarina dönük hep ayni yasta dilberler vardir

53- O hesap günü için size vaad edilen iste budur

54- Iste bu, bizim rizkimiz; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur

55- Bu, böyledir Süphesiz azginlar için de fena bir gelecek vardir

56- Cehennem! Ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin dösektir

57- Iste artik tatsinlar onu ki, o kaynar su ve irindir

58- Ve o sekilden çifter çifter tadacaklari diger acilar da vardir

59- Iste sunlar da sizin pesinize düsenlerdir Onlara merhaba yok Çünkü onlar cehenneme saliniyorlar

60- (Arkadan gelenler öncekilere Derler ki: "Hayir, asil size merhaba yok Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz Bakin o ne kötü yatak!"

61- "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin atesteki azabini kat kat artir" derler

62- Bir de derler ki: "Kötülerden saydigimiz birtakim adamlari (fakir müminleri) niye göremiyoruz?"

63- "Onlari eglence yerine tutmustuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydi mi?"

64- Süphesiz ki bu haktir Ates ehlinin birbiriyle tartismasi muhakkak olacaktir

65- De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim O tek ve kahredici olan Allah'tan baska tanri da yoktur"

66- "O, göklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin Rabbidir O çok güçlüdür, çok bagislayicidir"

67- De ki: "Bu, bir büyük haberdir"

68- "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz"

69- "Münakasa ederlerken, benim melekler yüksek topluluguna ait ne bilgim olabilirdi?"

70- "Ancak ben açiktan açiga korkutmakla görevli oldugum için o bilgi bana vahyediliyor"

71- Hani Rabbin meleklere demisti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayim"

72- "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanin"

73- Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler

74- Yalniz Iblis etmedi, büyüklük tasladi ve kâfirlerden oldu

75- Allah: "Ey Iblis! O benim kudretimle yarattigima secde etmene ne engel oldu? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yüksek derecelerde bulunanlardan mi oldun?" dedi

76- Iblis dedi ki: "Ben ondan hayirliyim Beni atesten yarattin, onu ise çamurdan yarattin"

77- Allah: "Hemen çik oradan, artik sen kovuldun"

78- "Ve elbette lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir" buyurdu

79- Iblis: "Ya Rab! O halde insanlarin diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver" dedi

80, 81- Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu

82- Iblis: "Öyle ise izzet ve serefine yemin ederim ki, ben onlarin hepsini mutlaka aldatir, saptiririm"

83- "Ancak içlerinden ihlas ile seçilmis has kullarin müstesna" dedi

84- Allah buyurdu ki: "O dogru, ben hep dogruyu söylerim"

85- "Andolsun ki, cehennemi mutlaka senden ve onlarin sana uyanlarindan, topunuzdan tika basa dolduracagim"

86- Ey Muhammed! De ki: "Ben o Kur'ân'a karsi sizden bir ücret istemiyorum Ve ben kendiligimden bir sey de teklif etmiyorum "

87- "O Kur'ân, bütün âlemler için bir zikir, bir ögüttür "

88- "Herhalde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz"



SAFF

Bismillahirrahmanirrahim

1- Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'i tesbih eder O, üstündür, hikmet sahibidir

2- Ey iman edenler! Yapmayacaginiz seyi niçin söylüyorsunuz?

3- Yapmayacaginizi söylemeniz, Allah yaninda siddetli bir bugza sebeb olur

4- Allah, kendi yolunda kenetlenmis bir duvar gibi saf baglayarak savasanlari sever

5- Bir zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim! Benim, Allah'in size gönderdigi elçisi oldugumu bildiginiz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demisti Onlar egrilince, Allah da kalblerini egriltti Allah fasiklari dogru yola iletmez

6- Meryem oglu Isa da: "Ey Israilogullari! ben size Allah'in elçisiyim benden önce gelen Tevrat'i dogrulayici ve benden sonra gelecek Ahmed adinda bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim)" demisti Fakat onlara apaçik delillerle gelince "Bu, apaçik bir büyüdür" dediler

7- Islâm'a davet olundugu halde Allah üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Allah zalim toplumu dogru yola iletmez

8- Agizlariyla Allah'in nurunu söndürmek istiyorlar Halbuki kâfirler hos görmese de Allah nurunu tamamlayacaktir

9- O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müsrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çikarsin

10- Ey Iman edenler! Sizi aci bir azabdan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?

11- Allah'a ve Resulüne inanirsiniz, mallarinizla ve canlarinizla Allah yolunda savasirsiniz Eger bilirseniz sizin için en iyisi budur

12- (Eger böyle yaparsaniz Allah) sizin günahlarinizi bagislar ve sizi altlarindan irmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hos yerlere koyar Iste büyük kurtulus budur

13- Seveceginiz bir sey daha var: Allah'tan yardim ve yakin bir fetih Müminleri müjdele

14-Ey inananlar, Allah'in yardimcilari olun Nitekim Meryem oglu Isa da havarilere: "Allah'a (giden yolda) benim yardimcilarim kimdir?" demisti Havariler: "Allah (yolun)un yardimcilari biziz" dediler Israil ogullarindan bir zümre inandi, bir zümre inkar etti Biz de inananlari, düsmanlarina karsi destekledik, onlar üstün geldiler



SAFFAT

Bismillahirrahmanirrahim

1- Andolsun o saf baglayip duranlara

2- O haykirip da sürenlere

3- Ve o yolda zikir okuyanlara

4- Ki sizin ilâhiniz birdir

5- O, göklerin, yerin ve aralarindakilerin Rabbidir, bütün dogularin da Rabbidir

6- Gerçekten biz dünya gögünü (o yakin gögü) bir zinetle, yildizlarla süsledik

7- Onu her inatçi seytandan koruduk

8- Onlar yüksek (melekler) toplulugunu dinleyemezler Her taraftan kovulup atilirlar

9- Uzaklastirilirlar Onlara ardi arkasi kesilmez bir azab vardir

10- Ancak kulak hirsizligi yapanlar olur Onu da yakici bir alev takip eder

11- Simdi onlara sor: "Yaradilisça kendileri mi daha çetin, yoksa bizim yarattiklarimiz mi?" Gerçekten biz onlari civik bir çamurdan yarattik

12- Fakat sen onlara sasiyorsun, ama onlar (seninle) egleniyorlar

13- Kendilerine hatirlatildiginda da düsünmüyorlar

14- Bir mucize gördükleri zaman da eglenceye aliyorlar

15- Ve diyorlar ki: "Bu apaçik büyüden baska bir sey degildir"

16- "Öldügümüz ve bir toprakla bir yigin kemik oldugumuz zaman mi biz tekrar dirilecekmisiz?"

17- "Önceki atalarimiz da mi?"

18- De ki: "Evet, hem de sizler çok asagilanmis olarak (dirileceksiniz)"

19- Çünkü O (sura üfürmek) zorlu bir kumandadan ibarettir ki, derhal onlarin gözleri açiliverir

20- "Eyvah bizlere! Iste bu hesap günüdür" derler

21- (Onlara): "Iste bu, sizin yalanlamakta oldugunuz (iyi ve kötüyü) ayirt etme günüdür" denir

22, 23- Toplayin mahsere o zulmedenleri, eslerini ve Allah'tan baska taptiklari seyleri Toplayin da götürün onlari sirata (cehennem köprüsüne) dogru

24- Ve durdurun onlari, çünkü sorguya çekilecekler

25- (Onlara): "Ne oldu sizlere de yardimlasmiyorsunuz?" (denilir)

26- Hayir, bugün onlar teslim olmuslardir

27- Onlar, birbirine dönmüs sorusuyorlar

28- Onlar: "Siz bize (ugurlu görünerek) sagdan gelir dururdunuz" derler

29- (Ileri gelenler de) derler ki: "Hayir, siz inanmamistiniz"

30- "Bizim de size karsi bir gücümüz yoktu Fakat siz azmis bir kavimdiniz"

31- "Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oldu Süphesiz azabimizi tadacagiz"

32- "Evet biz, sizi kiskirttik Çünkü biz azgindik"

33- O halde hepsi o gün azabda ortaktirlar

34- Iste biz günahkarlara böyle yapariz

35- Çünkü onlar, kendilerine: "Allah'tan baska ilâh yoktur" denildigi zaman kafa tutuyorlardi

36- Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deli) sair için ilâhlarimizi birakir miyiz?" diyorlardi

37- Hayir o, hak ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik etti

38- Elbette siz o aci azabi tadacaksiniz

39- Bununla beraber baska degil, hep yaptiginiz amellerinizle cezalandirilacaksiniz

40- Sadece Allah'in ihlasli kullari müstesnadir

41- Iste onlar için belli bir rizik vardir

42, 43- Meyveler (vardir), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir

44- (Onlar) Karsilikli tahtlar üzerindedirler

45, 46- Içenlere lezzet veren, pinardan doldurulmus bembeyaz bir kadehle onlarin etrafinda dolasilir

47- Onda ne bir zararli sonuç vardir, ne de sarhosluk verir

48- Yanlarinda iri gözlü, bakislarini kocalarindan baskalarina çevirmeyen hanimlar vardir

49- Sanki onlar örtülüp saklanmis yumurta gibidirler

50- Derken birbirine dönüp sorarlar:

51- Içlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadasim vardi"

52- Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan misin?"

53- "Öldügümüz ve bir toprakla bir yigin kemik oldugumuz zaman biz hakikaten cezalanacak miyiz?"

54- "Siz onu tanir misiniz?" der

55- Derken bakinir ve onu cehennemin ta ortasinda görür

56- Ona söyle der: "Allah'a yemin ederim ki, dogrusu sen az daha beni helak edecektin"

57- "Rabbimin nimeti olmasaydi, ben de bu tutuklananlardan olacaktim"

58, 59- "Nasilmis bak Biz ilk ölümümüzden baska bir daha ölmeyecek miymisiz? Biz azaba ugratilmayacak miymisiz?

60- Iste bu büyük kurtulustur

61- Çalisanlar iste böyle bir kurtulus için çalissinlar

62- Nasil, bu mu daha hayirli konukluk için, yoksa zakkum agaci mi?

63- Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptik

64- O bir agaçtir ki cehennemin dibinde çikar

65- Tomurcuklari seytanlarin baslari gibidir

66- Mutlaka onlar, ondan yiyecekler de karinlarini bundan dolduracaklardir

67- Sonra üzerine onlar için kaynar bir içecek vardir

68- Sonra da dönecekleri yer, süphesiz cehennemdir

69- Çünkü onlar, atalarini sapiklikta buldular

70- Simdi de kendileri onlarin izlerinde kosturuyorlar

71- Andolsun ki, onlardan öncekilerin çogu sapiklikta idiler

72- Gerçekten biz onlara içlerinden uyarici peygamberler de gönderdik

73- Sonra da bak o uyarilanlarin sonu nasil oldu?

74- Ancak Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska

75- Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmisti de biz de ne güzel kabul etmistik

76- Biz hem onu, hem ailesini o büyük sikintidan kurtardik

77- Hem onun neslini bâki kalanlar kildik

78- Hem de sonradan gelenler içinde güzel bir namini biraktik

79- Bütün âlemler içinde Nuh'a selam olsun

80- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz

81- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi

82- Sonra digerlerini suda bogduk

83- Süphesiz ki Ibrahim de onun kolundandi

84- Çünkü o, Rabbine tertemiz bir kalb ile gelmisti

85- O babasina ve kavmine söyle demisti: "Siz nelere tapiyorsunuz?"

86- "Yalancilik etmek için mi Allah'tan baska ilâhlar istiyorsunuz?"

87- "Siz âlemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"

88, 89- Derken yildizlara bir bakti da: "Ben gerçekten hastayim" dedi

90- O zaman arkalarini dönerek basindan kaçisiverdiler

91- Derken bir kurnazlikla onlarin ilâhlarina vardi da, "Buyursaniza, yemez misiniz?" dedi

92- (Cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konusmuyorsunuz?" (dedi)

93- Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi

94- Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yürüdüler

95- Ibrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz?"

96- "Halbuki sizi de yaptiklarinizi da Allah yaratmistir"

97- Onlar: "Haydin onun için bir yapi yapin da onu atese atin" dediler

98- Böylece ona bir tuzak kurmak istediler Biz de kendilerini daha alçak düsürdük

99- Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yolunu gösterir"

100- "Ey Rabbim! Bana salihlerden (bir ogul) ihsan et!"

101- Biz de kendisine yumusak huylu bir ogul müjdeledik

102- Oglu, yaninda kosacak çaga gelince: "Ey oglum! Ben seni rüyamda bogazladigimi görüyorum Artik bak, ne düsünürsün?" dedi Çocuk da: "Babacigim sana ne emrediliyorsa yap, insaallah beni sabredenlerden bulacaksin" dedi

103- Ne zaman ki ikisi de bu sekilde Allah'a teslim oldular, Ibrahim oglunu sakagi üzerine yatirdi

104- Biz de ona söyle seslendik: "Ey Ibrahim! "

105- "Rüyana gerçekten sadakat gösterdin, süphesiz ki, biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz"

106- "Süphesiz ki bu apaçik bir imtihandi" (dedik)

107- Ve ona büyük bir kurbanlik fidye verdik

108- Kendisine sonradan gelenler içinde iyi bir nâm biraktik

109- Selam olsun Ibrahim'e

110- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz

111- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi

112- Ona bir de salihlerden bir peygamber olmak üzere Ishak'i müjdeledik

113- Hem ona hem Ishak'a bereketler verdik Her ikisinin neslinden de hem iyilik yapanlar var, hem de açikça kendi nefsine zulmedenler var

114- Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik

115- Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sikintidan kurtardik

116- Hem yardim ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular

117- Hem kendilerine o belli kitabi (Tevrat'i) verdik

118- Kendilerini dogru yola çikardik

119- Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam biraktik:

120- Selam olsun, Musa ile Harun'a

121- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz

122- Çünkü onlarin ikisi de bizim mümin kullarimizdandi

123- Süphesiz Ilyas da gönderilen peygamberlerdendir

124,125,126- Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz? Yaratanlarin en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarinizin da Rabbi bulunan Allah'i birakip da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvariyorsunuz?" dedi

127- Fakat onlar, onu yalanladilar Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazir bulundurulacaklardir

128- Ancak Allah'in ihlasli kullari müstesna

129- Ona da sonrakiler içinde sunu biraktik:

130- Selam olsun Ilyâsîn'e

131- Iste biz iyilik yapanlari böyle mükafatlandiririz

132- Çünkü o bizim mümin kullarimizdandi

133- Süphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir

134- Hani biz onu ve ailesinin tamamini kurtarmistik

135- Ancak geride kalip batanlar içinde kalan yasli bir kadin hariç

136- Sonra digerlerini helak etmistik

137, 138- Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara ugrar ve üzerlerinden geçersiniz Hâlâ akil edip düsünmez misiniz?

139- Süphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir

140- Hani o bir zaman dolu bir gemiye kaçmisti

141- (Oradakilerle) kur'a çekmis de kaydirilanlardan (yenilenlerden) olmustu

142- Derken (denize atilmis ve) kendisini balik yutmustu (Kendi nefsini) kiniyordu

143, 144- Eger çok tesbih edenlerden olmasaydi, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karninda kalirdi

145- Biz onu hasta bir halde bir alana çikardik

146- Üzerine kabak cinsinden bir agaç bitirdik

147- Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik

148- O zaman ona iman ettiler de biz onlari bir zamana kadar yasattik

149- Simdi sor o seninkilere: Kizlar, Rabbinin de, oglanlar onlarin mi?

150- Yoksa biz melekleri disi yaratmisiz da onlar sahit mi bulunuyorlarmis?

151, 152- Ha! Onlar, süphesiz uydurduklari iftiralarindan dolayi: "Allah dogurdu" derler Hiç süphesiz onlar, yalancidirlar

153- (Allah) kizlari ogullara tercih mi etmis?

154- Size ne oldu? Nasil hükmediyorsunuz?

155- Hiç düsünmüyor musunuz?

156- Yoksa sizin için açik bir delil mi var?

157- O halde, eger dogru söylüyorsaniz getirin kitabinizi

158- Onlar, Allah ile cinler arasinda bir neseb (hisimlik bagi) uydurdular Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancilar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir

159- Allah, onlarin yakistirdiklari vasiflardan münezzeh ve yücedir

160- Fakat Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska (onlar, Allah'i böyle sirk ile vasiflamazlar)

161, 162, 163- Çünkü siz ve taptiklariniz, kendiliginden cehenneme saldiran kimseden baskasini, Allah'a karsi kandirip, saptiramazsiniz

164, 165, 166- (Melekler): "Bizden her birimizin belli bir makami vardir Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!" derler

167, 168, 169- (Müsrikler) söyle diyorlardi: "Eger yanimizda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydi, elbette biz de Allah'in ihlas ile seçilmis kullarindan olurduk"

170- Fakat simdi onu inkâr ettiler Ama ilerde bileceklerdir

171, 172, 173- Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarimiz hakkinda su sözümüz geçmistir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardir ve elbette bizim ordularimiz mutlaka galip geleceklerdir"

174- Onun için sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir

175- Onlara (inecek azabi) gözetle Yakinda onlar da göreceklerdir

176- Ya simdi onlar, bizim azabimiza ugramakta acele mi ediyorlar?

177- Fakat (azabimiz) onlarin sahasina indigi zaman, (o aci sonuçla) uyarilanlarin sabahi ne kötüdür!

177- Fakat (azabimiz) onlarin sahasina indigi zaman, (o aci sonuçla) uyarilanlarin sabahi ne kötüdür!

178- Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir

179- (Inecek azabi) gözetle! Yakinda onlar da göreceklerdir

180- Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onlarin yakistirdiklari vasiflardan münezzeh ve yücedir

181- Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun

182-Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur



SEB`E

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hamd, o Allah'indir ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep O'nundur Ahirette de hamd O'nundur O hüküm ve himet sahibidir, herseyden haberdardir

2- Yere ne giriyor ve ondan ne çikiyor, gökten ne iniyor ve ona ne çikiyorsa (Allah) hepsini bilir O çok merhamet edicidir Çok bagislayicidir

3- Inkâr edenler: "Bize o kiyamet saati gelmez" dediler De ki: "Hayir, öyle degil, gaybi bilen Rabbim hakki için kiyamet size mutlaka gelecektir O'nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir sey kaçmaz Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açik bir kitaptadir"

4- Çünkü Allah iman edip iyi ameller isleyenlere mükafat verecektir Iste onlar için bir magfiret ve cömertçe verilmis bol rizik vardir

5- Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, onlar için de pek kötü ve elem verici bir azab vardir

6- Kendilerine ilim verilmis olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'ân, hakkin kendisidir O, gücüne nihayet olmayan, her hamde lâyik bulunan Allah'in yolunu gösteriyor

7- Böyle iken inkâr edenler söyle dediler: "Siz öldükten sonra, didik didik parçalandiginiz vakit, yeniden bir yaratilis içinde bulunacaksiniz diye, size birtakim haberler veren kisiyi gösterelim mi?"

8- O, bir yalani Allah'a iftira mi etti, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayir, dogrusu âhirete inanmayanlar, derin bir sapiklikla azab içindedirler

9- Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarindakine bir bakmazlar mi? Dilesek kendilerini yere geçiriveririz Yahut gökten üzerlerine parçalar düsürüveririz Süphesiz bunda Allah'a yönelen (hakka gönül veren) her kul için bir ibret vardir

10- Andolsun ki, biz Davud'a tarafimizdan bir fazilet verdik "Ey daglar! Onunla beraber tesbih edin" dedik ve bunu kuslara da (emrettik) ve ona demiri yumusattik

11- Bol bol zirhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik Siz de iyi isler yapin, çünkü ben her yapacaginizi gözetiyorum

12- Süleyman'in emrine de rüzgari verdik Sabah gidisi bir aylik, aksam dönüsü bir aylik yol idi Erimis bakir menbaini da ona sel gibi akittik Hem Rabbi'nin izniyle elinin altinda cinlerden de çalisan vardi Onlardan da kim emrimizden disari çikarsa ona ates azabindan tattirirdik

13- Onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardi Çalisin ey Davud hanedani, sükür için çalisin Ama kullarim içinde sükreden azdir

14- Ne zaman ki Süleyman'a ölümü hükmettik, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadi Yalniz bir güve böcegi yere dayandigi asâsini yiyordu Bu sebeple Süleyman yere yikilinca ortaya çikti ki, cinler eger gaybi bilir olsalar

o zilletli azab içinde bekleyip durmazlardi

15- Andolsun ki Sebe' kavmi için oturduklari yerde bir ibret vardi: Sag

ve soldan iki bahçe! (onlara): "Rabbinizin rizkindan yiyin de O'na sükredin, ne güzel bir belde ve çok bagislayici bir Rab!" (denildi)

16- Fakat onlar (sükürden yüz çevirdiler) bakmadilar Biz de üzerlerine Arim selini saliverdik ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemisli, ilginlik ve içinde biraz da sidir agaci bulunan iki harap bahçeye çevirdik

17- Bunu onlara nankörlüklerinin cezasi yaptik ve biz hep böyle çok nankör olanlari cezalandiririz

18- Biz onlarla o bereket verdigimiz memleketler arasinda, sirt sirta sehirler meydana getirmistik Ve onlar da muntazam gidis gelis düzenledik (Onlara): Buralarda gecelerce ve gündüzlerce emniyet içinde gezip yürüyün (dedik)

19- Buna karsi onlar: "Ey Rabbimiz! Seferlerimizin arasini uzaklastir" dediler ve nefislerine zulmettiler Biz de onlari efsanelere çevirdik ve tamamen didik didik dagittik Süphesiz ki bunda çok sükredecek her sabirli için elbette ibretler vardir

20- Yine yemin ederim ki, Iblis onlar hakkindaki zannini hakikaten dogru buldu da içlerinde müminlerden ibaret bir gruptan baskasi ona uydular

21- Halbuki Iblis'in onlar üzerinde hiçbir saltanat kudreti yoktu Fakat biz ahirete imani olani belli edecek, ondan süphe içinde bulunandan ayirt edecektik Öyle ya Rabb'in her seyi gözetleyendir

22- De ki: "Allah'i birakip da tanri saydiginiz putlariniza istediginiz kadar yalvarin Onlarin ne göklerde, ne yerde zerre kadar güçleri yetmez Onlarin, bunlarda bir ortakligi da yok Allah'in da onlardan bir yardimcisi yoktur"

23- Allah'in huzurunda sefaat da fayda vermez Ancak izin verdigi kimseninki müstesna Nihayet kalblerinden dehset giderildigi zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derler (Sefaat sahipleri de): "Hakki söyledi" derler O, her seyden yüksek ve büyüktür

24- De ki: "Size göklerden ve yerden rizik veren kimdir?" Yine de ki: "Allah'tir, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açik bir sapiklik içindeyiz"

25- De ki: "Siz bizim yaptigimiz günahlardan sorumlu tutulmazsiniz Biz de sizin yaptiklarinizdan sorumlu olmayiz"

26- De ki: "Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra da hak hükmü ile aramizi ayiracaktir Asil hüküm veren ve her seyi bilen O'dur"

27- De ki: "O'na ortak diye takistirdiklarinizi bana gösterin bakayim! Hayir, öyle sey yoktur, dogrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah'tir"

28- Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarici olarak gönderdik Fakat insanlarin çogu bilmezler

29- Ve: "Eger gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman olacak?" diyorlar

30- De ki: "Size vaad edilen öyle bir gündür ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz"

31- Kâfirler: "Biz ne bu Kur'ân'a inaniriz, ne de ondan öncekilere" dediler Fakat o zalimler yakalanip Rablerinin huzuruna durdurulduklari zaman, birbirlerine söz atarken bir görsen! Bir taraftan zayif düsürülenler, o büyüklük taslayanlara: "Siz olmasaydiniz biz mutlaka mümin olurduk" derler

32- Diger taraftan büyüklük taslayanlar, zayif düsürülenlere: "Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayir, siz kendiniz suçluydunuz" derler

33- O zayif düsürülenler de o büyüklük taslayanlara: "Hayir, (isiniz) gece, gündüz hilekârlikti Çünkü siz bize Allah'i inkâr etmemizi ve O'na es kosmamizi emrediyordunuz" derler Bunlar azabi gördükleri zaman içlerinden pismanlik getirmektedirler Biz de o kâfirlerin boyunlarina demir halkalar geçirmisizdir Onlar sadece yaptiklarinin cezasini çekiyorlardir

34- Biz herhangi bir memlekete tehlikeyi haber veren bir uyarici gönderdikse, mutlaka oranin refah ile simartilmis olanlari: "Biz sizin gönderildiginiz seyleri tanimayiz" dediler

35- Ve yine dediler ki: "Biz malca da daha çoguz, evlatça da, bize azab edilmez"

36- De ki: "Rabbim rizki diledigine genisletir, diledigine sikar Fakat insanlarin çogu bilmezler"

37- Halbuki sizi huzurumuza yaklastiracak olan, mallariniz ve evlatlariniz

degildir Ancak iman edip de salih amel isleyenlere gelince, iste onlarin amellerine karsi kendilerine kat kat mükafat vardir Onlar cennet kösklerinde emniyet içindedirler

38- Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, iste onlar Hakk'in huzuruna azab içinde getirileceklerdir

39- De ki: "Gerçekten Rabbim kullarindan diledigi kimseye rizki hem genisletir, hem daraltir Her neyi hayra harcarsaniz O, onun yerine baskasini verir Hem O, rizik verenlerin en hayirlisidir"

40- O gün Allah, onlari hep birlikte mahsere toplayacak, sonra meleklere: "Sunlar size mi tapiyorlardi?" diyecektir

41- Onlar da: "Seni tenzih ederiz Bizim onlara karsi siginacak velimiz sensin Hayir, onlar cinlere tapiyorlardi Çogu onlara inanmislardi" diyecekler

42- Iste o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz Ve biz o zulmedenlere: "Tadin bakalim o yalan deyip durdugunuz atesin azabini!" deriz

43- Karsilarinda açik deliller halinde âyetlerimiz okundugu zaman o zalimler: "Bu, baska degil, sirf sizi atalarinizin taptigi tanrilardan men etmek isteyen bir adam" dediler Ve: "Bu (Kur'ân), baska bir sey degil, sirf uydurulmus bir iftira" dediler O kâfirler, hak kendilerine geldigi zaman: "Bu apaçik bir sihirden baska bir sey degil" dediler

44- Halbuki biz onlara öyle ders alacaklari kitaplar göndermedik Kendilerine senden önce bir uyarici da göndermedik

45- Onlardan öncekiler de yalanlamislardi Hem bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine eremediler Peygamberlerimi yalanladilar, ama beni inkâr edisin sonu nasil oldu?

46- De ki: "Size sadece bir tek nasihat edecegim Söyle ki: Allah için ikiser, üçer ve teker teker kalkarsiniz, sonra da iyi düsünürsünüz" Arkadasinizda (peygamberde) delilikten eser yoktur O, yalniz siddetli bir azabin önünde, sizi sakindiracak bir peygaberdir

47- De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir Benim ecrim ancak Allah'a aittir O, her seye sahittir"

48- De ki: "Gerçekten Rabbim, hakki yerli yerine koyar O, gayblari hakkiyla bilendir"

49- De ki: "Hak geldi, batilin önü de kalmaz, sonu da"

50- De ki: "Eger ben yanilirsam, yalniz kendi adima yanilirim Ve eger hidayeti bulmussam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir Çünkü O, yakindir, isitir, isittirir"

51- Onlari telasa düstükleri zaman görsen: Artik kaçamak yoktur Yakin yerden yakalanmislardir

52- Ve: "O'na iman ettik" demektedirler Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulasabilmek) nerede?

53- Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmislerdi Uzak yerden gayba tas atiyorlardi

54- Artik kendileriyle arzularinin arasina set çekilmistir Tipki bundan önce benzerlerine yapildigi gibi Çünkü hepsi iskilli bir süphe içinde bulunuyorlardi



SECDE

Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm, mim

2- Kendisinde süphe olmayan bu kitabin indirilisi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafindandir

3- Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayir, o senden önce kendilerine bir uyarici gelmemis olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafindan gelen bir haktir Gerek ki, hidayeti kabul ederler

4- Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yaratmis, sonra Ars üzerine istivâ buyurmustur (hakim olmustur) Sizin için O'ndan baska ne bir dost vardir, ne de bir sefaatçi! Artik düsünmeyecek misiniz?

5- O, gökten yere, (yukaridan asagiya) isleri düzenler, sonra da o isler, sizin saydiklarinizdan bin yil kadar olan bir günde O'na yükselir

6- Iste görüleni de görülmeyeni de bilen, her seye gücü yeten, çok merhametli olan O'dur

7- Yarattigi her seyi güzel yaratan ve insani yaratmaya bir çamurdan baslayan O'dur

8- Sonra da onun soyunu süzülmüs bir özden, degersiz bir sudan yaratmistir

9- Sonra onu düzenli bir sekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti Siz pek az sükrediyorsunuz!

10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratilista bulunacagiz?" dediler Fakat onlar Rablerine kavusmayi (O'nun huzuruna varacaklarini) inkâr eden kâfirlerdir

11- De ki: "Size vekil kilinmis olan ölüm melegi caninizi alacak, sonra döndürülüp Rabbinize götürüleceksiniz"

12- Ey Muhammed! Günahkârlarin, Rablerinin huzurunda baslari öne egilmis olarak: "Ey Rabbimiz! Gördük ve dinledik, simdi bizi geri çevir de salih bir amel isleyelim, çünkü biz artik kesin bir sekilde inaniyoruz" derlerken bir görsen!

13- Eger biz dilemis olsaydik her nefse hidâyetini verirdik Fakat benden: "Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracagim" sözü hak olmustur

14- "O halde bu gününüzle karsilasmayi unuttugunuzdan dolayi tadin azabi! Iste biz de sizi unuttuk Yapmakta oldugunuz isler yüzünden tadin ebedî azabi!"

15- Bizim âyetlerimize öyle kimseler iman eder ki, onlarla kendilerine ögüt verildigi zaman secdelere kapanirlar ve Rablerine hamd ile tesbih ederler de büyüklük taslamazlar

16- Onlarin yanlari yataklardan uzaklasir, korku ve ümid içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdigimiz riziklardan hayira sarfederler

17- Simdi hiç kimse kendileri için, yaptiklarina karsilik gözler aydinligi olacak seylerden neler gizlenmis oldugunu bilemez

18- Öyle ya iman eden kimse, fâsik olan gibi olur mu? Onlar esit olamazlar

19- Evet, iman edip de salih amelleri isleyen kimselerin, yaptiklarina karsilik bir konukluk (agirlanma) olarak me'vâ (barinak) cennetleri vardir

20- Ama fâsiklik etmis olanlarin barinaklari atestir Oradan her çikmak istediklerinde oraya geri çevrilirler ve kendilerine: "Haydi tadin o atesin yalanlayip durdugunuz azabini!" denir

21- Su bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakin azabdan (dünyada) da tattiracagiz Umulur ki, (kötülükten) dönerler

22- Rabbinin âyetleriyle kendisine ögüt verilip de, sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçekten biz, günahkârlardan intikam alacagiz

23- Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermistik Simdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavusmaktan süphe içinde olma Biz onu Israilogullarina dogru yolu göstren bir rehber kilmistik

24- Onlarin içinden, sabrettikleri zaman bizim emrimizle dogru yola ileten önderler yetistirmistik Onlar, bizim âyetlerimize kesin bir sekilde inaniyorlardi

25- Simdi ihtilafa düstükleri seyler hakkinda süphesiz ki Rabbin kiyamet günü aralarinda ayirici hükmü verecektir

26- Kendilerinden önce, yurtlarinda gezip dolasmakta olduklari nice kusaklari helâk etmis olmamiz, daha onlari dogru yola iletmedi mi? Süphesiz bunda nice ibretler vardir Hâlâ kulak vermeyecekler mi?

27- Ya hiç görmediler mi ki, biz kir yere suyu saliveriyoruz da onunla bir ekin çikariyoruz Ondan hayvanlari da yiyor, kendileri de Hâlâ gözlerini açmayacaklar mi?

28- Bir de "Ne zaman o fetih, eger dogru söylüyorsaniz?" diyorlar

29- De ki: "Inkâr edenlere o fetih günü iman etmeleri fayda vermez ve onlara göz açtirilmaz"

30- Simdi sen onlardan yüz çevir de gözet Çünkü onlar da gözetmektedirler



SEMS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Günes'e ve onun pariltisina,

2- Günes'in ardindan gelen Ay'a,

3- Günes'i açip ortaya çikaran gündüze,

4- Onu örten geceye,

5- Göge ve onu bina edene,

6- Yere ve onu döseyene,

7- Nefse ve onu biçimlendirene,

8- Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,

9- Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmustur

10- Onu kirletip gömen de ziyan etmistir

11- Semud, azginligiyla Hakk'i yalanladi,

12- En azginlari ileri atilinca,

13- Allah'in Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'in devesini ve onun su nöbetini gözetin" demisti

14- Fakat onlar peygamberi yalanlayip deveyi kestiler Rableri de günahlarini baslarina geçiriverdi de orayi dümdüz etti

15-Öyle ya, Allah bu isin sonundan korkacak degil ya



SUARA

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Sîn, Mîm

2- Bunlar sana apaçik kitabin âyetleridir

3- (Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kiyacaksin!

4- Biz dilersek onlarin üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunlari egilekalir

5- Bununla beraber kendilerine O Rahmân'dan yeni bir ögüt gelmeyedursun, ille ondan yüz çevirirler

6- Üstelik (ona) "yalandir" dediler; fakat onlara alay edip durduklari seyin haberleri yakinda gelecektir

7- Yeryüzüne bir bakmadilar mi? Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler yetistirmisiz

8- Süphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nisane) vardir; ama onlarin çogu iman etmezler

9- Ve süphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir

10- Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi

11- "Firavun kavmine, hâlâ sakinmayacaklar mi?"

12- (Musa) söyle seslendi: "Ya Rab! Dogrusu ben korkarim ki beni yalanci sayarlar"

13- "Ve gögsüm daralir, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver"

14- "Hem onlarin bana isnad ettikleri bir suç var Ondan dolayi korkarim ki, hemen beni öldürürler"

15- (Allah): "Hayir hayir" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin Süphesiz ki, biz sizinle beraberiz (Onlari) isitiyoruz"

16- "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: Inan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz

17- Israil ogullarini bizimle beraber gönder"

18- "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alip büyütmedik mi? Hayatinin bir çok yillarini aramizda geçirmedin mi?"

19- "Sonunda o yaptigin (kötü) isi de yaptin Sen nankörün birisin!"

20- Musa, "Ben, dedi, o isi o anda yaptim ki saskinlardandim"

21- "Sizden korkunca da hemen aranizdan kaçtim Sonra Rabbim bana hikmet bahsetti ve beni peygamberlerden kildi"

22- "O basima kaktigin nimet de (aslinda) Israil ogullarini kendine köle edinmis olmandir "

23- Firavun söyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dedigin nedir ki?"

24- Musa cevap olarak: "Eger isin gerçegini düsünüp anlayan kisiler olsaniz (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan her seyin Rabbi'dir"

25- (Firavun) etrafinda bulunanlara: "Isitmiyor musunuz?" dedi

26- Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki atalarinizin da Rabbidir"

27- (Firavun): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi

28- Musa devamla söyle söyledi: "Sayet aklinizi kullansaniz (anlarsiniz ki), O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin Rabbidir"

29- Firavun: "Benden baskasini ilâh tutarsan, andolsun ki seni zindana kapatilmislardan ederim" dedi

30- Musa sordu: "Sana apaçik bir sey getirmis olsam da mi?"

31- Firavun: "Haydi getir onu bakayim, dogrulardan isen" dedi

32- Bunun üzerine Musa asâsini birakiverdi; apaçik bir ejderha oluverdi

33- Elini de (koynundan) çekti çikardi; bakanlara bembeyaz (görünen, nur saçan bir sey) oluverdi

34- Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!"

35- "Sizi sihriyle yurdunuzdan çikarmak istiyor Simdi ne buyurursunuz?"

36- Dediler ki: "Bunu ve kardesini egle, sehirlere de toplayicilar gönder"

37- "Bütün bilgiç sihirbazlari sana getirsinler"

38- Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi

39- Halka, "Siz de toplaniyor musunuz? (Haydi çabuk olun)" denildi

40- "Üstün gelirlerse herhalde sihirbazlara uyariz" dediler

41- Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a "Sayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardir, degil mi?" dediler

42- Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç süphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksiniz" dedi

43- Musa onlara "Atin, ne atacaksaniz" dedi

44- Bunun üzerine iplerini ve degneklerini attilar ve "Firavun'un kudreti hakki için süphesiz elbette bizler galip gelecegiz" dediler

45- Ardindan Musa asâsini atti; bir de ne görsünler, onlarin uydurduklarini yutuyor!

46- Sihirbazlar derhal secdeye kapandilar

47- "Iman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine "

48- "Musa ve Harun'un Rabbine!"

49- Firavun (kizginlik içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlasildi ki o size sihri ögreten büyügünüzmüs! Ama simdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama ke

stirecegim, hepinizi çarmiha gerdirecegim!"

50- "Zarari yok dediler nasil olsa biz Rabbimize dönecegiz"

51- "Herhalde biz müminlerin evveli oldugumuzdan dolayi, Rabbimizin bize magfiret buyuracagini ümit ederiz"

52- Biz, Musa'ya: "Kullarimi geceleyin yola çikar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik

53- Firavun da sehirlere (asker) toplayicilar gönderdi:

54- "Esasen bunlar, sayilari azar azar, bölük pörçük bir cemaattir"

55- "(Böyle iken) hakkimizda çok gayz (öfke) besliyorlar "

56- "Biz ise, elbette uyanik (ve tekvücut) bir cemaatiz" (diyor ve dedirtiyordu)

57- Ama (sonunda) biz, onlari (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pinarlardan,

58- Hazinelerden ve serefli makamlardan çikardik

59- Ve onlara Israil ogullarini mirasçi yaptik

60- Derken (Firavun ve adamlari) günes dogmustu ki, onlarin ardina düstüler

61- Iki topluluk birbirini görünce, Musa'nin adamlari "Eyvah, yakalandik! dediler

62- Musa: "Hayir, aslâ! dedi, Rabbim süphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir"

63- Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dag gibi oluverdi,

64- Ötekilerini de buraya yanastirivermistik

65- Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardik,

66- Sonra da ötekileri suda bogduk

67- Süphesiz bunda bir âyet (ibret) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir

68- Ve süphesiz, iste o Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

69- (Resulüm!) onlara Ibrahim'in kissasini da naklet

70- Hani o, babasina ve kavmine, "Neye tapiyorsunuz?" demisti

71- "Birtakim putlara tapariz da onlar sayesinde toplaniriz" dediler

72- Ibrahim "Peki, dedi, yalvardiginizda onlar sizi isitiyorlar mi?"

73- "Veya size fayda veya zararlari olur mu?"

74- "Yok, dediler, ama biz babalarimizi böyle yapar bulduk"

75-76- Ibrahim dedi ki: "Iyi ama, ister sizin, ister önceki atalarinizin olsun, neye taptiginizi (biraz olsun) düsündünüz mü?"

77- "Hep onlar benim düsmanimdir; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)"

78- "O ki, beni yaratan ve bana dogru yolu gösterendir,"

79- "Beni yediren, içirendir,"

80- "Hastalandigim zaman bana O, sifâ verir"

81- "O ki, benim canimi alacak, sonra diriltecektir "

82- "Ve hesap günü, hatami bagislayacagini umdugumdur"

83- "Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat"

84- "Sonra gelecekler içinde beni dogrulukla anilanlardan eyle!"

85- "Ve beni naîm (nimeti bol) cennetin varislerinden eyle!"

86- "Babami da bagisla, çünkü o yanlis gidenlerdendir "

87- "(Insanlarin) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme"

88- "O gün ki ne mal fayda verir ne ogullar!"

89- "Ancak Allah'a temiz bir kalple gelenler o günde (kurtulusa erer)"

90- (O gün) Cennet müttakilere yaklastirilmistir

91- Azginlar için de cehennem hortlatilmistir

92, 93- Onlara, "Allah'i birakip da taptiklariniz, hani nerede? Size yardim edebiliyorlar mi veya kendilerini kurtarabiliyorlar mi?" denilir

94- Ve arkasindan hep onlar (putlar ve azginlar) o cehennemin içine firlatilmaktadirlar

95, 96- Ve bütün o Iblis ordulari onun içinde birbirleriyle çekisirlerken dediler ki:

97- "Vallahi biz, gerçekten apaçik bir sapiklik içindeymisiz"

98- "Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk"

99- "Ve bizi hep o günahkarlar saptirdi"

100- "Bak bizim için ne sefaatçiler var,"

101- "Ne de yakin bir dost"

102- "Ah keske (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik"

103- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir; oysa çoklari iman etmis degillerdir

104- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

105- Nuh kavmi de peygamberleri yalancilikla itham etti

106- Hani kardesleri Nuh onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"

107- "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis güvenilir bir Peygamberim

108- "Gelin artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

109- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafaatimi verecek olan ancak, âlemlerin Rabbidir"

110- "Gelin, artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

111- "Â, dediler, senin ardina hep düsük kimseler düsmüsken, biz sana hiç inanir miyiz?"

112- Nuh dedi ki: "Onlarin yaptiklari hakkinda bir bilgim yoktur"

113- "Onlarin hesabi ancak Rabbime aittir Düsünsenize!"

114- "Hem ben iman edenleri kovmaya memur degilim"

115- "Ben ancak apaçik bir uyariciyim"

116- Dediler ki: "Ey Nuh! Eger vazgeçmezsen, iyi bil ki, tasa tutulanlardan olacaksin!"

117- Nuh: "Rabbim! dedi, kavmim beni yalancilikla itham etti"

118- "Artik benimle onlarin arasinda sen hükmünü ver Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar"

119- Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide tasiyarak kurtardik

120- Sonra da arkasinda kalanlari suda bogduk

121- Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak ders) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir

122- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

123- Âd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti

124- Hani kardesleri Hûd onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"

125- "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis, güvenilir bir Peygamberim"

126- "Gelin artik Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

127- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir "

128- "Siz her tepeye bir alâmet bina edip eglenir durur musunuz?"

129- "Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz?"

130- "Hem tuttugunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz"

131- "Artik Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

132- "O Allah'tan korkun ki, size o bildiginiz seyleri vermekte,"

133- "Davarlar, ogullar,"

134- "Cennet gibi baglar, bahçeler, pinarlar ihsan etmektedir"

135- "Cidden ben sizin hakkinizda büyük bir günün azabindan korkuyorum"

136- "Dediler ki: "Sen ha vaaz etmissin, ha vaaz edenlerden olmamissin, bizce birdir"

137- "Bu sirf eskilerin âdetidir"

138- "Biz azaba ugratilacak da degiliz"

139- Böylece onu yalanci saydilar; biz de kendilerini helak ettik Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari

iman etmis degillerdir

140- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

141- Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti

142- Hani kardesleri Salih onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"

143- "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim"

144- "Gelin artik, Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

145- "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir"

146- "Siz burada güven içinde birakilacak misiniz?"

147- "Bahçelerin, pinarlarin içinde,"

148- "Ekinlerin, salkimlari sarkmis hurmalar arasinda,"

149- Ki bir de daglardan keyifli keyifli kâsâneler oyuyorsunuz"

150- "Gelin! Allah'tan korkun da bana itaat edin"

151,152- "Yeryüzünde bozgunculuk yapip dirlik düzenlik vermeyen bozguncularin emrine uymayin"

153- "Sen dediler, olsa olsa iyice büyülenmis birisin!"

154- "Sen de ancak bizim gibi bir besersin Eger dogru söyleyenlerden isen, haydi bize bir âyet (mucize) getir"

155- Salih "Iste (mucize) bu disi devedir; su içme hakki (bir gün) onundur, belli bir günün içme hakki da sizin" dedi

156- "Sakin ona bir kötülükle ilismeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabi yakalayiverir"

157- Derken onu kestiler; fakat pisman da oldular

158- Çünkü kendilerini azap yakalayiverdi Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari iman etmis degillerdir

159- Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

160- Lût (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti

161- Hani kardesleri Lût onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan kormaz misiniz?"

162- "Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim"

163- "Gelin artikAllah'tan korkun ve bana itaat edin"

164- "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir"

165- "Insanlar içinden erkeklere mi gidiyorsunuz?"

166- "Birakiyorsunuz da sizler için yarattigi esleri! Dogrusu siz insanliktan çikmis bir kavimsiniz!"

167- Onlar söyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksin"

168- Lût "Dogrusu ben, dedi, sizin bu isinize bugzedenlerdenim"

169- "Yâ Rabbi! Beni ve ailemi onlarin yapageldiklerin(in vebalin)den kurtar"

170- Biz de onu ve ailesinin tamamini kurtardik,

171- Ancak (geride) bir yasli kadin kaldi

172- Sonra geridekilerin hepsini helak ettik

173- Ve üzerlerine öyle bir yagmur yagdirdik ki, (uyarilanlarin) o yagmuru ne kötü bir yagmurdu!

174- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir Ama çoklari iman etmis degillerdir

175- Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

176- Eyke halki da peygamberleri yalancilikla itham etti

177- Hani Suayb onlara söyle demisti: "Siz Allah'tan korkmaz misiniz?"

178- "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim"

179- "Gelin, Allah'tan korkun ve bana itaat edin"

180- "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum Benim mükafatimi verecek olan yalniz âlemlerin Rabbidir"

181- "Ölçegi tam ölçün de hak yiyenlerden olmayin"

182- "Ve dogru terazi ile tartin"

183- "Halkin esyalarini degerinden düsürmeyin Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin"

184- "O sizi ve sizden önceki nesilleri yaratan Allah'tan korkun"

185- Onlar söyle dediler: "Sen, olsa olsa iyice büyülenmis birisin"

186- "Sen de bizim gibi bir beserden baska nesin? Bil ki, biz seni ancak yalancilardan biri sayiyoruz"

187- "Sayet dogru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düsürüver"

188- Suayb, "Rabbim, yaptiklarinizi en iyi bilendir" dedi

189- Hülasa, onu yalanci saydilar da kendilerini o gölge gününün azabi yakalayiverdi O cidden büyük bir günün azabi idi!

190- Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir Ama çoklari iman etmis degillerdir

191- Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir

192- Ve muhakkak ki bu (Kur'ân) âlemlerin Rabbinin indirmesidir

193- (Resulüm!) Onu Rûhu'l-emin (Cebrail) indirdi;

194- Uyaricilardan olasin diye senin kalbin üzerine;

195- Açik parlak bir Arapça lisan ile

196- O, süphesiz daha öncekilerin kitaplarinda da vardi

197- Israilogullari bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir âyet (delil) degil midir?

198, 199- Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydi, yine de ona iman etmezlerdi

200, 201- Böylece onu günahkarlarin kalplerine soktuk (okuyup anladilar, ama yine de) acikli azabi görünceye kadar ona iman etmezler

202- Iste bu (azab) onlara, kendileri farkinda olmadan, ansizin geliverecektir

203- O zaman "Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?diyeceklerdir

204- (Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabimizi çarçabuk istiyorlardi

205- Gördün ya artik onlara senelerce zevk ettirsek,

206- Sonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa,

207- O yasadiklari zevkin kendilerine hiçbir faydasi olmayacaktir

208- Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarici (peygamberleri) olmustur

209- (Onlar) ihtar edilmistir ve biz zulmetmis degiliz

210- Onu (Kur'ân'i) seytanlar indirmedi

211- Bu onlara hem yarasmaz hem güçleri yetmez

212- Süphesiz onlar vahyi isitmekten uzak tutulmuslardir

213- O halde sakin Allah ile beraber baska tanriya kulluk edip yalvarma, yoksa azaba ugratilanlardan olursun

214- (Önce) en yakin hisimlarini uyar

215- Ve sana uyan müminlere kanadini indir

216- Sayet sana karsi gelirlerse, de ki: "Ben sizin yaptiklarinizdan muhakkak uzagim"

217- Sen O, mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan

218- O ki, (gece namaza) kalktigin zaman seni görüyor

219- Ve secde edenler arasinda dolasmani da (görüyor)

220- Çünkü her seyi isiten, her seyi bilen O'dur

221- Seytanlarin kime inecegini size haber vereyim mi?

222- Onlar, günaha, iftiraya düskün olan herkesin üzerine inerler

223- Onlar, (seytanlara) kulak verirler ve onlarin çogu yalancidir

224- Sairler(e gelince), onlara da sapiklar uyar

225, 226- Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve gerçekte yapmadiklari seyleri söylediklerini görmedin mi?

227- Ancak iman edip iyi ameller isleyenler, Allah'i çok çok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar müstesna; haksizlik

edenler, hangi dönüse (hangi akibete) döndürüleceklerini yakinda bileceklerdir



SURA

Bismillahirrahmanirrahim

1,2- Hâ, mîm, ayn, sîn, kaf

3- Ey Muhammed! Çok güçlü hüküm ve hikmet sahibi olan Allah sana da senden öncekilere de böylece vahyeder

4- Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur O çok yücedir, çok büyüktür

5- Nerde ise gökler O'nun azametinden tâ üstlerinden çatlayacak gibi titresiyorlar Melekler Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yeryüzünde bulunan kimseler için magfiret diliyorlar Iyi bilin ki Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

6- Allah'tan baska dostlar edinenlere gelince, Allah onlarin üzerinde devamli bir gözetleyicidir Ama sen onlarin üzerinde bir vekil degilsin

7- Böylece biz sana Arapça bir Kur'ân indirdik ki, sehirlerin anasi (olan Mekke) halkini ve etrafindakileri uyarasin ve hakkinda hiç süphe olmayan kiyamet gününün dehsetinden onlari korkutasin Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir

8- Eger Allah dileseydi bütün insanlari bir tek ümmet yapardi Fakat O yalniz diledigini rahmetinin içine almaktadir Zalimler için ne bir dost vardir, ne de bir yardimci

8- Eger Allah dileseydi bütün insanlari bir tek ümmet yapardi Fakat O yalniz diledigini rahmetinin içine almaktadir Zalimler için ne bir dost vardir, ne de bir yardimci

9- Yoksa onlar Allah'tan baska dostlar mi edindiler? Oysa asil dost Allah'tir Ölüleri diriltecek olan da O'dur O'nun her seye gücü yeter

10- Hakkinda ihtilafa düstügünüz herhangi bir seyin hükmü Allah'a aittir Iste benim Rabbim olan Allah budur Ben yalniz O'na güvendim ve yalniz O'na yöneliyorum

11- O göklerin ve yerin yaraticisidir O sizin için kendi nefsinizden esler ve hayvanlardan da çiftler yaratmistir O, sizi bu düzen içerisinde üretip çogaltiyor O'nun benzeri olan hiçbir sey yoktur O, her seyi isitir ve görür

12- Göklerin ve yerin kilitleri O'na aittir O diledigine rizki genisletir ve daraltir Süphesiz ki O, her seyi hakkiyla bilir

13- Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurdugu seyi sizin için de bir kanun yapti ve (Ey Muhammed!) sana vahyettigimizi, Ibrahim'e, Musa'ya ve Isa'ya tavsiye buyurdugumuzu da seriat kildi Söyle ki: Dini dogru tutun ve onda ayriliga düsmeyin Fakat senin kendilerini davet ettigin sey, müsriklere agir geldi Allah diledigini kendine seçer ve kendisine yöneleni de dogru yola iletir

14- Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra, ancak aralarindaki, çekememezlik yüzünden ayriliga düstüler Eger Rabbin tarafindan azabin ertelendigine dair bir söz geçmemis olsaydi aralarinda mutlaka hüküm verilirdi Kendilerinden sonra Kitab'a vâris kilinan kitap ehli de Kur'ân hakkinda bir süphe ve tereddüt içindedirler

15- Ey Muhammed! Iste bunun için insanlari tevhide davet et ve sana emredildigi gibi dosdogru ol Onlarin keyiflerine uyma ve de ki: "Ben Allah'in kitaptan indirdigine inandim ve bana aranizda adaleti gerçeklestirmem emredildi Allah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir Bizim yaptiklarimiz bize, sizin yaptiklariniz da size aittir Sizinle bizim aramizda hiçbir tartismaya yer yoktur Allah hepimizi biraraya toplayacaktir Dönüs yalniz O'nadir

16- Allah'in davetine uyulduktan sonra, hâlâ O'nun dini hakkinda mücadele edenlerin, getirdikleri deliller Rableri yaninda batildir Onlarin üzerinde bir gazab ve kendileri için siddetli bir azab vardir

17- Bu kitabi ve ölçüyü hakla indiren Allah'tir Ne bilirsin, belki de kiyamet saati yakindir!

18- O'na inanmayanlar kiyametin çabuk gelmesini istiyorlar Inananlar ise O'ndan korkarlar ve O'nun hak oldugunu bilirler Iyi bilin ki, kiyamet saati hakkinda tartisanlar derin bir sapiklik içindedirler

19- Allah kullarina çok lütufkârdir Diledigine rizik verir O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür

20- Her kim ahiret kazancini isterse, biz onun kazancini artiririz, her kim de dünya kazancini isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur

21- Yoksa onlarin, Allah'in dinde izin vermedigi seyi kendilerine mesru kilacak ortaklari mi vardir? Eger azabin ertelenmesine dair kesin yargi sözü olmasaydi, aralarinda hemen hüküm verilir, isleri bitirilirdi Gerçekten zalimler için aci bir azab vardir

22- Sen kiyamet günü kazandiklari seyin cezasi baslarina gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün Iman edip salih amel isleyenler ise cennet bahçelerindedirler Rablerinin yaninda onlar için istedikleri her sey vardir Iste büyük lütuf budur

23- Iste Allah iman edip salih amel isleyen kullarini bununla müjdeler Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebligime karsi sizden akrabalikta sevgiden baska hiçbir ücret istemiyorum" Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiligini artiririz Süphesiz ki Allah çok bagislayicidir, sükrün karsiligini verir

24- Yoksa onlar, senin hakkinda: "Allah'a karsi yalan uydurdu" mu diyorlar? Eger Allah dilerse senin de kalbini mühürler; batili yok eder ve sözleriyle hakki gerçeklestirir Süphesiz ki O kalplerde bulunan seyleri hakkiyla bilir

25- Kullarinin tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden ve sizin yaptiklarinizi bilen O'dur

26- Allah iman edip, salih amel isleyenlerin tevbesini kabul eder, onlara lütfundan daha fazlasini verir Kâfirler için ise siddetli bir azap vardir

27- Eger Allah rizki kullarina bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azginlik ederlerdi Fakat O diledigini belli bir ölçüye göre indiriyor Süphesiz ki O, kullarindan haberdardir, onlari hakkiyla görür

28- Insanlar ümitlerini kestikten sonra yagmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur Övülmeye layik olan gerçek dost O'dur

29- Gökleri yeri ve her ikisinde yaydigi canlilari yaratmasi da Allah'in kudretinin delillerindendir O'nun diledigi zaman onlari biraraya toplamaya da gücü yeter

30- Basiniza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandiklariniz yüzündendir Bununla beraber Allah yine de çogunu affeder

31- Siz yeryüzünde (O'nu) aciz birakamazsiniz Sizin Allah'tan baska bir dostunuz ve yardimciniz da yoktur

32- Denizlerde yüce daglar gibi gemilerin yürümesi de O'nun kudretinin delillerindendir

33- Eger O dilerse rüzgari durdurur da yelkenle giden gemiler denizin üzerinde duruverirler Süphesiz ki bunda sabirli olan ve çok sükreden kimseler için nice ibretler vardir

34- Yahut da Allah kazandiklari günahlar yüzünden onlari helâk eder ve birçogunu da bagislar

35- Âyetlerimiz hakkinda mücadele edenler bilsinler ki kendileri için kaçacak bir yer yoktur

36- Size verilen herhangi bir sey sadece dünya hayatinin geçici bir menfaatidir Allah katinda bulunanlar ise iman edip sadece Rablerine güvenen kimseler için daha hayirli ve daha kalicidir

37- O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasizliktan kaçinirlar Onlar öfkelendikleri zaman da kusurlari bagislarlar

38- Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazi dosdogru kilarlar Onlarin isleri de kendi aralarinda bir istisare iledir Kendilerine verdigimiz riziktan onlar Allah yolunda harcarlar

39- Onlar, bir zulüm ve saldiriya ugradiklari zaman birbirleriyle yardimlasirlar

40- Bir kötülügün cezasi yine onun gibi bir kötülüktür, ama kim affeder, bagislarsa onun mükafati Allah'a aittir Süphesiz ki Allah, zalimleri sevmez

41- Zulme ugradiktan sonra hakkini alan kimseye gelince, iste onlarin aleyhinde ceza vermek için herhangi bir yol yoktur

42- Yol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksiz yere taskinlik edenler aleyhinedir Iste onlar için aci bir azap vardir

43- Her kim de sabreder ve kusuru bagislarsa, iste bu elbette azmedilecek islerdendir

44- Allah kimi saptirirsa artik bundan sonra onun için hiçbir dost yoktur Sen, azabi gördüklerinde zalimlerin: "Acaba dönecek bir yol var midir?" dediklerini görürsün

45- Sen, onlarin asagiliktan dolayi baslari öne egilmis, göz ucuyla gizli gizli etrafa bakarlarken atese sunulduklarini görürsün, iman edenler de: "Gerçekten zarara ugrayanlar hem kendilerine hem de ailelerine kiyamet günü yazik etmis olan kimselerdir" diyeceklerdir Iyi bilin ki zalimler devamli bir azap içerisindedirler

46- Onlarin Allah'tan baska kendilerine yardim edecek hiçbir dostlari yoktur Allah kimi saptirirsa, artik onun için çikar bir yol yoktur

47- Allah tarafindan, geri çevrilemeyecek kiyamet günü gelmeden önce, Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün, sizin için siginacak bir yer yoktur ve siz inkâr da edemezsiniz

48- Ey Muhammed! Eger onlar yüz çevirirlerse bilsinler ki, biz seni onlarin üzerine bir bekçi olarak göndermedik Sana düsen sadece tebligdir Gerçekten biz insana tarafimizdan bir rahmet tattirirsak ona sevinir, ama elleriyle yaptiklari yüzünden kendilerine bir kötülük isabet ederse, o zaman görürsün ki insan çok nankördür

49- Göklerin ve yerin hükümranligi yalniz Allah'a aittir O diledigini yaratir, diledigine kiz çocuk, diledigine de erkek çocuk bahseder

50- Yahut Allah onlari erkek ve kiz olmak üzere çift verir, diledigini de kisir yapar Süphesiz ki O her seyi bilir O'nun her seye gücü yeter

51- Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasindan

konusur Yahut da bir elçi gönderir de izniyle ona diledigini vahyeder Süphesiz ki O çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir

52- Iste biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'i vahyettik Yoksa sen kitap nedir? Iman nedir? bilmiyordun Fakat biz onu bir nur kildik Onunla kullarimizdan diledigimizi dogru yola iletiyoruz Süphesiz ki sen de insanlari dogru bir yola götürüyorsun

53-Göklerde ve yerde bulunanlarin sahibi olan Allah'in yoluna götürüyorsun Iyi bilin ki bütün isler sonunda yalniz Allah'a dönecektir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #6
tatia27
Varsayılan


TAHA

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tâ, Hâ,

2- Ey Muhammed! Kur'ân'i sana sikintiya düsesin diye indirmedik

3- Ancak Allah'tan korkan kimse için bir ögüt olarak (indirdik)

4, Yeri ve yüce gökleri yaratanin katindan yavas yavas bir indirilisle (onu) indirdik

5- O Rahmân (kudret ve hakimiyyetiyle) Ars'a hakim oldu

6- Bütün göklerde olanlar, bütün yerdekiler, bu ikisinin arasinda ve topragin altida bulunanlar O'nundur

7- Sen (Allah'a ettigin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (bilki Allah bundan mustagnîdir) Çünkü O süphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir

8- Allah O'dur ki, kendisinden baska hiçbir ilâh yoktur En güzel isimler O'nundur

9- (Habîbim!) Musa'nin (basindan geçen hayat) hikayesi sana geldi mi?

10- Hani o bir ates görmüstü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ates ilisti, belki size bir kor getiririm, yahut atesin yaninda bir yol gösterici bulurum" demisti

11- Atese vardigi zaman söyle çagrildi: "Ey Musa!

12- "Ben süphesiz senin Rabbinim Hemen ayakkabilarini çikar, çünkü sen kutsal bir vadi olan Tuvâ'dasin"

13- "Ben seni seçtim, simdi (sana) vahyolunacak seyleri dinle"

14- Süphesiz ben Allah'im, benden baska hiçbir ilâh yoktur Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kil

15- Çünkü kiyamet muhakkak gelecektir Onun vaktini gizli tutuyorum ki, herkes yaptiginin karsiligini görsün

16- Sakin kiyamete inanmayip, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alikoymasin; sonra helak olursun

17- Ey Musa! Sag elindeki nedir?

18- Musa dedi: "O benim asâm (degnegim) dir, ona dayanirim, onunla davarlarima yaprak silkerim ve onda baska hacetlerim (faydalanacagim seyler) de var"

19- Allah: "Ey Musa! onu (yere) birak"dedi

20- Musa da onu birakti, bir de ne görsün! o bir yilan olmus kosuyor

21- Allah buyurdu ki: "Tut onu, korkma; biz onu yine eski durumuna çevirecegiz"

22- "Bir de diger bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çiksin"

23- "Bunlari sana en büyük mucizelerimizden (bir kismini) gösterelim diye yaptik"

24- "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdi"

25- Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim gögsüme genislik ver,

26- Isimi kolaylastir,

27- Dilimden dügümü çöz

28- Ki, sözümü iyi anlasinlar

29- Bir de bana ailemden bir vezir ver

30- Kardesim Harun'u (ver)

31- Onunla arkami kuvvetlendir

32- (Elçilik) isimde onu bana ortak et

33- Ki seni çok tesbih edelim

34- Seni çok analim

35- Süphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun"

36- Allah buyurdu: "Ey Musa! Diledigin (seyler) sana verildi"

37- "And olsun biz, sana diger bir defa daha ihsan etmistik"

38- Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) su ilhami annene verdik:

39- "Onu (Musa'yi) tabut içine koy da denize birak Deniz de onu sahile atsin Onu hem bana düsman, hem ona düsman olan biri alsin" Bir de benim gözetimim altinda yetistirilmen için, üzerine katimdan bir sevgi birakmistim (Ey Musa!)

40- Hani kiz kardesin (Firavun'un sarayina) giderek: "Ona bakacak birini size buluvereyim mi? diyordu Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydin olsun da kederlenmesin Hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardik Seni çesitli musibetlerle imtihan ettik Bu sebeple yillarca Medyen halki içinde kaldin Sonra ey Musa! Belli bir çaga (peygamberlik görevini yüklenecek bir yasa) geldin

41- Ben, seni kendime (peygamber) seçtim

42- Sen kardesinle birlikte mucizelerimle git Ikiniz de beni anmakta gevseklik etmeyin

43- Firavun'a gidin, çünkü o gerçekten azdi

44- Varin da ona yumusak söz söyleyin; olur ki, ögüt dinler, yahut korkar

45- (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasindan veya azginligini artirmasindan korkariz" dediler

46- Allah buyurdu ki: "Korkmayin, zira ben sizinle beraberim, isitir ve görürüm"

47- Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz Artik Israilogullari'ni bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik Selam dogru yolda gidenleredir"

48- "Bize kesin olarak vahyolundu ki, azab süphesiz (gerçegi) inkâr edip ona sirt çevirenleredir"

49- Firavun: "Ey Musa! Sizin Rabbiniz kimdir?" dedi

50- Musa: "Bizim Rabbimiz her seye seklini veren, sonra da yolunu gösterendir" dedi

51- Firavun : "Öyleyse geçmis asirlar (daki insanlar)in durumu nedir?" dedi

52- Musa dedi ki: "Onlarin bilgisi Rabbimin katinda bir kitapta (yazili)dir Rabbim yanlis yapmaz ve unutmaz"

53- "Yeryüzünü sizin için bir dösek yapan, oradan sizin için yollar açan ve gökten bir su indiren O'dur" Iste biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çikardik

54- Hem siz yiyin, hem de hayvanlarinizi otlatin Akil sahibleri için bunda nice ibretler vardir!

55- Sizi yerden (topraktan) yarattik, yine (ölümünüzden sonra) ona döndürecegiz Hem de ondan sizi bir kere daha çikaracagiz

56- And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik Böyle iken o yine onlari yalan sayip kabulden çekindi

57- (Firavun Musa'ya söyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çikarmak için mi geldin bize?"

58- "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana gelecegiz (karsina çikacagiz); simdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir bulusma yeri tayin et ki; ne senin, ne bizim caymayacagimiz uygun bir yer olsun"

59- Musa: "Sizinle bulusma zamani, süs (bayrami) günü ve insanlarin toplanacagi kusluk vaktidir" dedi

60- Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasitalarini topladiktan sonra geldi

61- Musa onlara dedi ki: "Yaziklar olsun size! Allah'a yalan uydur

mayin Sonra bir azab ile kökünüzü keser Gerçekten (Allah'a) iftira eden hüsrana ugramistir"

62- Sihirbazlar aralarinda islerini tartistilar ve konusmalarini gizli tuttular

63- (Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun'u göstererek söyle) dediler: "Bu ikisi muhakkak sihirbazdir; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çikarmak ve de örnek dininizi yok etmek istiyorlar"

64- "Onun için bütün tuzaklarinizi bir araya getirin, sonra hep bir sira halinde gelin Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmistir"

65- Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalim" dediler

66- Musa dedi ki: "Hayir, siz atin" Bir de ne görsün! Onlarin ipleri ve degnekleri, yaptiklari sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmis gibi geldi

67- Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti

68- Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "

69- "Sag elindekini ativer, o, onlarin yaptiklarini yutar Çünkü onlarin yaptiklari ancak bir büyücü tuzagidir Büyücü ise, her nerede olursa olsun basariya ulasamaz"

70- Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandilar, "Musa ile Harun'un Rabbine iman ettik" dediler

71- Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir ögreten büyügünüzdür And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama kesecegim ve muhakkak sizi hurma dallarina asacagim Böylece hangimizin azabinin daha siddetli ve devamli oldugunu bileceksiniz" dedi

72- (Iman eden sihirbazlar söyle) dediler: "Bize gelen bu açik mucizeler ve bizi yaratana karsi, asla seni tercih edemeyiz Ne hüküm vereceksen ver Sen, ancak bu dünya hayatina hükmedebilirsin"

73- "Dogrusu biz hem günahlarimiza, hem bizi zorladigin sihre karsi, bizi bagislasin diye, Rabbimize iman ettik Allah (sevabça senden) daha hayirli ve (azab verme bakimindan da) daha devamlidir"

74- Her kim Rabbine suçlu olarak varirsa, süphesiz ki ona cehennem vardir Orada ne ölür, ne de dirilir

75- Kim de ona bir mümin olarak salih ameller islemis oldugu halde varirsa, iste onlara en yüksek dereceler vardir

76- Adn cennetleri vardir ki, altlarindan irmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak kalacaklardir Ve iste bu, (küfür ve isyandan) arinanlarin mükafatidir

Meâl-i Serifi

77- Gerçekten Musa'ya söyle vahyettik: "Kullarimla geceleyin yürü (Misir'dan çik) de (asâni vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artik firavun tarafindan) yetisilmekten korkmazsin ve (bogulmaktan) endise de etmezsin"

78- Firavun ordulariyla hemen onlari takip etti, denizden kendilerini sariveren (korkunç bogulma) sariverdi

79- Böylece Firavun kavmini yanlis yola sürükledi ve dogru yola götürmedi

80- Ey Israilogullari! Sizleri düsmaninizdan kurtardik ve Tûr daginin sag yaninda size söz verdik, üzerinize de kudret helvasi ve bildircin indirdik

81- Size verdigimiz riziklarin en temizlerinden yiyin ve bunda taskinlik etmeyin, sonra üzerinize gazabim iner Kimin üzerine de gazabim inerse, muhakkak o mahvolur

82- Bununla beraber, süphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel isleyen, sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için çok bagislayiciyim

83- "Ey Musa! Seni kavminden (ayirip) daha çabuk (gelmeye) sevkeden nedir?" (dedik)

84- Musa: "Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar) Ben sana acele ettim (geldim) ki, hosnud olasin" dedi

85- Allah: "Dogrusu biz senden sonra kavmini imtihan ettik Sâmirî onlari saptirdi" dedi

86- Hemen Musa öfkeli ve üzgün olarak kavmine döndü (onlara söyle)

dedi: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaad ile söz vermedi mi? Size bu süre mi çok uzun geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazab inmesini arzu ettiniz de mi, bana olan vaadinizden caydiniz?"

87- Onlar dediler ki: "Biz sana verdigimiz sözden, kendiligimizden caymadik Fakat biz o (Kibtî) kavminin süs esyasindan bir takim agirliklar yüklenmistik Onlari (atese) attik Sâmirî de (kendi mücevheratini) böylece atmisti"

88- Nihayet Sâmirî onlara bögüren bir buzagi heykeli ortaya çikardi Bunun üzerine Sâmirî ve adamlari: "Iste sizin de, Musa'nin da ilâhi budur, ama o unuttu" dediler

89- Onlar görmüyorlar miydi ki, o buzagi, kendilerine hiçbir sözle karsilik veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir yarar vermeye sahip bulunamiyordu

90- And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzagi ile) imtihana çekildiniz Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dir Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demisti

91- Onlar (cevap olarak söyle) demislerdi: "Musa bize dönüp gelinceye kadar, biz ona tapmaya elbette devam edecegiz"

92- (Musa gelince kardesine söyle) dedi: "Ey Harun! bunlarin sapikliga düstügünü gördügün vakit, seni engelleyen ne oldu?"

93- "(Neden) benim yolumu takip etmedin, benim emrime karsi mi geldin?"

94- Harun: "Ey anamin oglu! Sakalimi ve basimi (saçimi) tutma Ben senin 'Israilogullari arasinda ayrilik çikardin, sözüme bakmadin' diyeceginden korktum" dedi

95- (Hz Musa bu defa Sâmirî'ye dönerek) "Ey Sâmirî! Senin bu yaptigin nedir?" dedi

96- Sâmirî: "Onlarin görmedikleri bir sey gördüm: (Sana gelen) ilâhî elçinin (Cebrail'in) izinden bir avuç (toprak) aldim ve onu (erimis mücevheratin içine) attim Bunu, bana böylece nefsim hos gösterdi" dedi

97- (Musa ona söyle) dedi: "Haydi çekil git Artik senin için hayat boyunca, 'benimle temas yok' diye söylemen var (bir vahsi gibi yapayalniz yasamaga mahkum olacaksin) Hem senin için asla kaçamayacagin bir ceza daha vardir Bir de ibadet edip durdugun ilâhina bak; elbette biz onu yakacagiz, sonra da kül edip muhakkak onu denize savuracagiz"

98- Sizin ilâhiniz, ancak kendisinden baska hiçbir ilâh bulunmayan Allah'dir Onun ilmi her seyi kusatmistir

99- (Ey Muhammed!) Sana geçmisin haberlerinden bir kismini böylece anlatiyoruz Süphe yok ki, sana katimizdan bir zikir (düsünüp kendisinden ibret alinacak bir kitab) verdik

100- Kim ondan yüz çevirirse, süphesiz o, kiyamet günü bir günah yüklenecektir

101- Devamli o azabin altinda kalacaklar Kiyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür!

102- Sûr'a üfürülecegi gün ki biz suçlulari o gün, (gözleri korkudan) gögermis olarak mahserde toplayacagiz

103- "Siz dünyada sadece on(gün) kaldiniz" diye kendi aralarinda gizli gizli konusurlar

104- Aralarinda ne konusacaklarini biz çok iyi biliriz Görüsü en üstün olan: "Ancak bir gün kaldiniz" diyecektir

105- (Ey Muhammed!) Sana daglar(in kiyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onlari ufalayip savuracak"

106- "Böylece yerlerini dümdüz bos bir halde birakacak"

107- "Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin"

108- O gün, hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye (Sûr'a üfleyenin çagrisina) uyarlar Öyleki, Rahmân'in heybetinden sesler kisilmistir Artik bir fisiltidan baska hiçbir sey isitemezsin

109- O gün, Rahmân'in kendisine izin verdigi ve sözünden hosnud oldugu kimselerden baskasinin sefaati fayda vermez

110- Allah, onlarin geleceklerini de, geçmislerini de bilir Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar

111- Bütün yüzler, diri ve bütün yarattiklarini gözetip duran Allah'a bas egmistir Bir zulüm yüklenen gerçekten hüsrana ugramistir

112- Her kim de mümin olarak salih amelleri islerse, artik o, ne bir haksizliktan ve ne de çignenmekden korkar

113- Iste böylece biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik Onda tehditlerden nice türlüsünü tekrar tekrar açikladik ki belki sakinirlar, yahut onlara bir ibret ve uyanis verir

114- Hükmü her yerde geçerli gerçek hükümdar olan Allah yücedir (Ey Muhammed!) Kur'ân sana vahyedilirken, vahiy bitmeden önce (unutma korkusu ile) Kur'ân'i okumada acele etme; "Rabbim! benim ilmimi artir" de

115- Dogrusu bundan önce Âdem'e (bu agaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlilik) bulmadik

116- Bir vakit meleklere: "Âdem(e hürmet) için secde edin" demistik; Iblis'ten baska hepsi secde etmis, o çekinmisti

117- Biz de (Âdem'e) söyle demistik: "Ey Âdem! Süphesiz bu (Iblis) sana ve esine düsmandir Sakin sizi cennetten çikarmasin, sonra bedbaht olursun (sikinti çeker, perisan olursun)"

118- "Dogrusu senin acikmaman ve çiplak kalmaman (ancak) cennettedir "

119- Ve sen orada ne susarsin, ne de günesin sicaginda kalirsin"

120- Nihayet seytan ona vesvese verdi Söyle dedi: "Ey Âdem! Sana sonsuzluk agacini ve çökmesi olmayan bir saltanati göstereyim mi?"

121- Bunun üzerine ikisi de o agaçtan yediler Hemen ayip yerleri kendilerine açilip görünüverdi Ve üzerlerine cennet yapragindan örtüp yamamaya basladilar Âdem Rabbinin emrinden çikti da sasirdi

122- Sonra Rabbi, onu seçti de tevbesini kabul buyurdu ve ona dogru yolu gösterdi

123- Allah (onlara) söyle dedi: "Birbirinize düsman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin Artik benden size bir hidayet (kitab) geldigi zaman, kim benim hidayetime uyarsa iste o, sapikliga düsmez ve (ahirette) zahmet çekmez

124- Her kim de benim zikrimden (Kur'ân'dan) yüz çevirirse, (bilsin ki) ona dar bir geçim vardir ve onu kiyamet günü kör olarak hasrederiz

125- (O zaman Kur'ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak hasrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der

126- Allah: "Böyledir, sana âyetlerimiz gelmisti de onlari sen unutmustun, bugün de öylece unutulursun" der

127- Iste haddi asanlari, Rabbinin âyetlerine inanmayanlari biz böyle cezalandiririz Ve muhakkak ki ahiret azabi (dünya azabindan) daha siddetli ve daha devamlidir

128- Onlari, yerlerinde gezip durduklari su kendilerinden önce yok ettigimiz bunca nesiller(in o korkunç akibeti) dogru yola sevk etmedi mi? Dogrusu bunda ibret alacak akli olanlar için nice deliller vardir

129- Eger Rabbinin verdigi bir hüküm ve tayin ettigi bir süre olmasaydi, hemen azaba ugrarlardi

130- O halde, dediklerine sabret; günesin dogmasindan önce ve batmasindan önce Rabbini hamd ile tesbih et Gecenin bir kisim vakitlerinde ve gündüzün etrafinda da tesbih et ki hosnudluga eresin

131- Kâfirlerden bir kismina, onlari sinamak için dünya hayatinin zineti olarak verdigimiz ve onunla kendilerini geçindirdigimiz seye (mal ve saltanata) sakin ragbetle bakma Rabbinin (ahiretteki) rizki daha hayirli ve daha devamlidir

132- (Ey Muhammed!) Ehline namaz kilmalarini emret, kendin de ona sabirla devam et Biz senden bir rizik istemiyoruz Seni biz riziklandiririz Güzel akibet takva sahiplerinindir

133- (Inkâr edenler): "Rabbinden bize bir mucize getirse ya" dediler Onlara önceki kitablarda olan apaçik deliller gelmedi mi?

134- Eger biz, onlari bundan (peygamber veya Kur'ân'dan) önce bir azab ile yok etseydik, muhakkak "Ey Rabbimiz! bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmadan önce âyetlerine uysaydik, olmaz miydi?" diyeceklerdi

135- De ki: "Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun Süphesiz düz yolun sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin dogru yolda bulundugunu yakinda bileceksiniz



TAHRİM

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey Peygamber! Eslerinin rizasini arayarak Allah'in sana helâl kildigi seyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bagislayan çok esirgeyendir

2- Allah size yeminlerinizi çözmeyi mesrû kilmistir Allah sizin sahibinizdir O bilendir, hikmetle yönetendir

3- Peygamber, eslerinden birine gizlice bir söz söylemisti Fakat esi, o sözü baskalarina haber verip Allah da bunu Peygamber'e açiklayinca, Peygamber (esine) bir kismini bildirmis bir kismindan da vazgeçmisti Peygamber bunu ona haber verince esi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi Peygamber "Bilen, her seyden haberi olan Allah bana söyledi" dedi

4- Eger ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz egildi Ve eger Peygamber'e karsi birbirinize arka olursaniz (bilin ki) onun dostu ve yardimcisi Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir Bunun ardindan melekler de ona arkadir

5- Eger o sizi bosarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayirli, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire esler verir

6- Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir atesten koruyun ki onun yakiti insanlar ve taslardir Onun basinda gayet kati, siddetli, Allah'in kendilerine buyurduguna karsi gelmeyen ve emredildikleri seyi yapan melekler vardir

7- (Inkâr edenlere): "Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin Siz ancak islediklerinizin cezasini çekeceksiniz" (denilir)

8- Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandirmayacagi günde Allah sizi, içlerinden irmaklar akan cennetlere sokar Çünkü onlarin nurlari, önlerinde ve yanlarinda kosar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bagisla, çünkü sen her seye kâdirsin" derler

9- Ey Peygamber! Kâfirler ve münafiklarla savas, onlara karsi sert davran Onlarin varacagi yer cehennemdir O gidilecek yer, ne de kötüdür!

10- Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karisi ile Lut'un karisini misal verdi Bu ikisi, kullarimizdan iki salih kulun (nikahi) altinda idiler, onlara hiyanet ettiler (Kocalari,) Allah'tan hiçbir seyi onlardan savamadi (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de atese girin!" denildi

11- Allah, inananlara da Firavun'un karisini örnek gösterdi O söyle demisti: "Rabbim! Bana yaninda cennetin içinde bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun (kötü) isinden kurtar Ve beni su zalim toplumdan kurtar!"

12-Irzini korumus olan, Imrân kizi Meryem'i de Allah örnek gösterdi Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarini tasdik etti O, gönülden itaat edenlerdendi



TALAK

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ey Peygamber! Kadinlari bosamak istediginiz zaman onlari iddetleri içinde bosayin ve iddeti de sayin Rabbiniz Allah'tan korkun Apaçik bir hayasizlik yapmalari hali bir yana, onlari evlerinden çikarmayin, kendileri de çikmasinlar Bunlar Allah'in sinirlaridir Kim Allah'in sinirlarini asarsa, süphesiz kendine zulmetmis olur Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çikariverir

2- Sürelerinin sonuna vardiklarinda onlari güzelce tutun, yahut güzellikle onlardan ayrilin Içinizden adalet sahibi iki kisiyi sahit tutun Sahidligi Allah için yapin Iste Allah'a ve son güne inanan kimseye ögütlenen budur Kim Allah'tan korkarsa Allah ona bir çikis yolu yaratir

3- Ve onu ummadigi yerden riziklandirir Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter Allah, emrini yerine getirendir Allah her sey için bir ölçü koymustur

4- Kadinlariniz içinden âdetten kesilmis olanlarla, henüz âdetini görmemis bulunanlardan eger süphe ederseniz (iddetlerinin nasil olacaginda tereddüt ederseniz), onlarin bekleme süresi üç aydir Gebe olanlarin bekleme süresi ise, yüklerini birakmalari, dogum yapmalaridir Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona isinde bir kolaylik verir

5- Bu, Allah'in size indirdigi buyrugudur Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükafatini büyütür

6- O kadinlari, gücünüz ölçüsünde oturdugunuz yerin bir bölümünde oturtun ve onlari sikistirmak için kendilerine zarar vermeye kalkismayin Sayet gebe iseler, yüklerini birakincaya kadar onlari besleyin Sonra sizin için emzirirlerse ücretlerini verin ve aranizda güzellikle konusup danisin Güçlük çekerseniz çocugu, baska bir kadin emzirecektir

7- Eli genis olan genisligine göre nafaka versin Rizki kisilmis bulunan da Allah'in kendisine verdiginden versin Allah bir kisiye ne vermisse ancak onu teklif eder Allah bir güçlükten sonra bir kolaylik yaratacaktir

8- Nice kent var ki Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine baskaldirdi, biz de onlari çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemis sekilde azab ettik

9- Islerinin vebalini tattilar Islerinin sonucu tam bir hüsran olmustur

10- Allah onlara siddetli bir azap hazirlamistir O halde ey inanan akl-i selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarici gönderdi

11- Size Allah'in açik açik âyetlerini okuyan bir elçi (gönderdi) ki inanip faydali isler yapanlari, karanliklardan aydinliga çikarsin Kim Allah'a inanir ve yararli is yaparsa (Allah) onu, altlarindan irmaklar akan, içinde ebedi kalacaklari cennetlere sokar Allah ona gerçekten ne güzel rizik vermistir

12-Allah O'dur ki yedi gögü ve yerden de onlar kadarini yaratti Emir bunlar arasinda iner ki Allah'in her seye kâdir oldugunu ve Allah'in bilgisinin, her seyi kusattigini bilesiniz



TARIK

Bismillahirrahmanirrahim

1- Andolsun o göge ve Târik'a,

2- Târik nedir, bildin mi?

3- O, karanligi delen yildizdir

4- Hiçbir nefis yoktur ki basinda bir denetleyici bulunmasin

5- Onun için insan neden yaratildigina bir baksin

6- Atilan bir sudan yaratildi

7- O su, erkegin sulbü ile kadinin gögüs kemikleri arasindan çikar

8- Elbette Allah'in onu döndürmeye gücü yeter

9- O gün bütün sirlar yoklanip, meydana çikarilir

10- Insanin o gün ne bir gücü vardir, ne de bir yardimcisi

11- Andolsun o dönüslü göge,

12- O yarilip çatlayan yere,

13 Kuskusuz Kur'ân, ayirici bir sözdür

14 O asla bir saka degildir

15 Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar

16 Ben de hilelerine karsilik veririm

17 Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tani

TEGABUN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'i tesbih eder Mülk O'nundur, hamd O'nadir Her seye gücü yeten O'dur

2- Sizi O yaratti Kiminiz kâfirdir, kiminiz mümin Allah yaptiklarinizi görmektedir

3- Zira gökleri ve yeri hak ile yaratti Sizi sekillendirdi ve sekillerinizi de güzel yapti Dönüs ancak O'nadir

4- Göklerde ve yerde olanlari, gizlediginiz ve açiga vurdugunuz seyleri bilir Allah, gögüslerin özünü bilir

5- Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) islerinin vebalini tattilar ve onlar için aci bir azap vardir

6- Böyledir, çünkü onlara peygamberleri, açik deliller getirirlerdi, fakat onlar: "Bir insan mi bize yol gösterecek?" dediler ve yüz çevirdiler Allah da muhtaç olmadigini gösterdi Allah zengindir, övülmeye lâyiktir

7- Inkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandilar De ki: "Hayir! Rabbim hakki için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptiklariniz size haber verilecektir Bu, Allah'a göre kolaydir"

8- Artik Allah'a, Resulüne ve indirdigimiz nura (Kur'ân'a) inanin Allah yaptiklarinizdan haberdardir

9- Toplanma günü için sizi topladigi zaman var ya, iste o gün, kimin aldandiginin açiga çikacagi aldanma günüdür Kim Allah'a inanir ve yararli is yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacaklari, altlarindan irmaklar akan cennetlere sokar Iste büyük kurtulus budur

10- Inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, iste onlar cehennem ehlidirler Orada ebedi kalacaklardir Ne kötü gidilecek yerdir orasi!

11- Allah'in izni olmayinca hiç bir musibet isabet etmez Kim Allah'a inanirsa, Allah onun kalbini dogruya götürür Allah her seyi bilendir

12- Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düsen apaçik bir duyurmadir

13- Allah ki O'ndan baska tanri yoktur Müminler Allah'a dayansinlar

14- Ey iman edenler! Eslerinizden ve çocuklarinizdan size düsman olanlar da vardir Onlardan sakinin Ama affeder, kusurlarini baslarina kakmaz, hos görür ve bagislarsaniz, bilin ki Allah çok bagislayan çok merhamet edendir

15- Dogrusu mallariniz ve çocuklariniz sizin için bir imtihandir Büyük mükafat ise Allah'in yanindadir

16- O halde gücünüzün yettigi kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi iyiliginize olarak harcayin Kim nefsinin cimriliginden korunursa iste onlar kurtulusa erenlerdir

17- Eger Allah'a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bagislar Allah çok mükafat verendir, halimdir

18-Görünmeyeni ve görüneni bilendir Üstündür, hikmet sahibidir



TEKASUR


Bismillahirrahmanirrahim

1,2- Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varincaya kadar oyaladi

3- Hayir! Yakinda bileceksiniz

4- Yine hayir! Yakinda bileceksiniz (hatanizi)

5,6- Hayir! Eger kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz

7- Sonra, yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz

8-Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksiniz


TEBBE

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya

2- Ne mali ne de kazandigi onu kurtaramadi

3- (O), alevli bir atese girecektir

4- Karisi da odun hamali olarak (onunla beraber girecektir)

5-Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktir



TEKVİR

Bismillahirrahmanirrahim

1- Günes katlanip dürüldügünde,

2- Yildizlar bulandiginda,

3- Daglar yürütüldügünde,

4- Kiyilmaz mallar birakildiginda,

5- Vahsi hayvanlar bir araya toplandiginda,

6- Denizler ateslendiginde (sulari çekilip, volkanlar halinde ates püskürdügünde),

7- Nefisler eslestirildiginde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandiginda),

8- Diri diri topraga gömülen kiza soruldugunda,

9- "Hangi günahtan dolayi öldürüldü?" diye

10- Amel defterleri açildiginda,

11- Gök siyrilip açildiginda,

12- Cehennem kizistirildiginda,

13- Ve cennet yaklastirildiginda,

14- Herkes ne getirmis oldugunu anlar

15- Simdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yildizlara),

16- O akip akip yuvasina gidenlere,

17- Yöneldigi an geceye,

18- Nefeslendigi (agardigi) an sabaha ki,

19- Kuskusuz o Kur'an, degerli bir elçinin sözüdür

20- O elçi güçlüdür, Ars'in sahibinin yaninda çok itibarlidir

21- Orada ona itaat edilir, güvenilir

22- Arkadasinizi cin çarpmis degildir

23- Andolsun o, Cebrail'i açik ufukta gördü

24- O, gayb hakkinda cimri de degildir

25- O, kovulmus bir seytanin sözü degildir

26- Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?

27- O, âlemler için ögütten baska bir sey degildir,

28- Içinizden dogru gitmek isteyenler için

29-Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz

TEVBE


Bismillahirrahmanirrahim

1- Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlasma yaptiginiz müsriklere:

2- Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediginiz gibi gezip dolasin Sunu da bilin ki, Allah'i aciz birakacak degilsiniz Allah kâfirleri mutlaka perisan edecektir

3- Ayrica büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafindan insanlara bir ilandir ki, Allah da Resulü de müsriklerle yapilan antlasmalara artik bagli degildir Eger hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayirlidir Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah'i yildiracak degilsiniz Kâfirleri aci bir azap ile müjdele

4- Ancak kendileriyle antlasma yapmis oldugunuz müsriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamis ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardimda bulunmamis olanlar bunun disindadir Siz de onlarla olan antlasmanizin hükümlerine antlasma süresinin sonuna kadar uyunuz Muhakkak ki, Allah müttakileri sever

5- Su haram aylar bir çikti mi artik o müsrikleri nerede bulursaniz öldürün, yakalayin, hapsedin ve bütün geçit baslarini tutun Eger tevbe ederler ve namaz kilip zekati verirlerse onlari serbest birakin Muhakkak ki, Allah çok bagislayandir, çok merhamet edendir

6- Eger müsriklerden biri aman dilerse, ona aman ver Ta ki, Allah'in kelâmini dinlesin Sonra onu güvenlik içinde oldugu yere kadar gönder Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler

7- O müsriklerin Allah katinda ve Resulü katinda herhangi bir ahdi nasil olabilir? Ancak Mescid-i Haram yaninda antlasma yaptiklariniz var ki, bunlar size karsi dogru durdukça siz de onlara dogru olun Allah (hainlikten) sakinanlari elbette sever

8- Onlarla nasil sözlesme olabilir ki, sizin aleyhinize ellerine bir firsat geçse, hakkinizda ne bir antlasma gözetirler, ne de bir yemin Dil ucuyla sizi hosnud etmeye çalisirlar, fakat kalbleri o kadarina da razi olmaz Zaten onlarin çogu fasiktirlar

9- Allah'in âyetlerini az bir çikara degistirdiler de Allah yolundan engellediler Gerçekten de bunlar ne fena seyler yapageldiler

10 Bir mümin hakkinda ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlasma Bunlar iste böyle haddi asan kimselerdir

11 Eger tevbe ederler, namazi kilarlar, zekati verirlerse dinde kardesleriniz olurlar Biz âyetleri, bilen bir kavme açiklariz

12 Eger verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatirlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün Çünkü onlarin yeminleri yoktur Ola ki, vazgeçerler

13- Yeminlerini bozan, Peygamber'i yurdundan çikarmaya azmeden ve üstelik ilk önce size saldirmaya baslayanlara karsi savasmaz misiniz? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eger mümin iseniz her seyden önce Allah'dan korkmalisiniz

14- Onlarla savasin ki Allah, sizin ellerinizle onlarin cezasini versin ve

onlari rezil ve rüsvay etsin, yardimiyla sizi onlara muzaffer kilsin Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandirsin

15 Ve kalblerindeki öfkeyi gidersin Allah diledigine tevbeyi nasib eder Allah her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir

16 Yoksa siz hep kendi halinize terk olunacaginizi mi sandiniz? Allah'in, içinizden cihad edenleri ve Allah'tan, Resulü'nden, müminlerden baska kimseye siginmayan ve baskaca siginacak bir yer aramayanlari görmedigini mi (zannediyorsunuz)? Allah bütün yaptiklarinizdan haberdardir

17- Müsrikler kendi inkârlarina kendileri sahit olup dururlarken Allah'in mescidlerini imar etmeleri mümkün degildir Onlarin bütün yaptiklari bosa gitmistir Ve onlar ates içinde ebedi olarak kalacaklardir

18- Allah'in mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazi kilan, zekati veren ve Allah'dan baskasindan korkmayan kimseler imar ederler Iste hidayet üzere olduklari umulanlar bunlardir

19- Siz hacilara su dagitma ve Mescid-i Haram'i imar etme isiyle Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptigi isi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katinda esit olamazlar Allah zalimler topluluguna hidayet ihsan etmez

20- Iman edip de hicret edip, mallariyla, canlariyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katinda en büyük dereceye sahiptirler Iste bunlar murada ermis olan mutlu kullardir

21- Rab'leri, onlari kendi katindan bir rahmet, bir riza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardir

22- Onlar orada ebedi kalirlar Çünkü en büyük mükâfat Allah katindadir

23- Ey iman edenler! Eger babalariniz ve kardesleriniz imana karsilik küfürden hoslaniyorlarsa, onlari dost edinmeyiniz Sizden her kim onlari dost edinirse iste onlar da zalimlerin ta kendileridir

24- Onlara de ki; eger babalariniz, ogullariniz, kardesleriniz, kadinlariniz, akrabalariniz, kabileniz, elde ettiginiz mallar, kesada ugramasindan korktugunuz ticaret, hoslandiginiz evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artik Allah'in emri gelinceye kadar bekleyin Allah böyle fasiklar topluluguna hidayet nasip etmez

25- Inkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardim etti Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çoklugunuz size güven vermisti de o gün size onun bir faydasi olmamisti Yeryüzü bütün genisligine ragmen basiniza dar gelmisti Sonra da bozguna ugrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya baslamistiniz

26- Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediginiz ordular indirdi de kendisini tanimayan kâfirleri azaba ugratti Ve o kâfirlerin cezasi iste budur

27- Sonra bütün bu olup bitenlerin arkasindan Allah, diledigine tevbe nasib eder Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

28- Ey iman edenler! Müsrikler bir pisliktirler Artik bu yildan sonra Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar Eger yoksulluktan korkarsaniz Allah sizi dilediginde lütuf ve ihsaniyla zenginlestirecektir Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir

29- Kendilerine kitap verilenlerden olduklari halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'in ve Resulünün haram kildigini haram tanimayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmis olduklari halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savas yapin

30- Yahudiler, "Uzeyir Allah'in oglu" dediler, Hiristiyanlar da "Mesih Allah'in oglu", dediler Bu onlarin kendi agizlariyla uydurduklari sözlerdir Daha önce inkâra sapmis olanlarin sözlerine benzetiyorlar Allah onlari kahretsin, nasil da saptiriyorlar!

31- Onlar, Allah'dan baska bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oglu Mesih'i de Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuslardi Allah'dan baska hiçbir ilâh yoktur O, müsriklerin ortak kostugu seylerden de münezzehtir

32- Allah'in nurunu agizlariyla söndürmek istiyorlar, Allah da razi olmuyor Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayi diliyor

33- O öyle bir Allah'dir ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kilmak için göndermistir Müsrikler hoslanmasalar da 34- Ey iman edenler, surasi bir gerçektir ki, yahudi hahamlari ile hiristiyan rahiplerinin bir çogu insanlarin mallarini haksiz yere yerler ve Allah yolundan saptirirlar Bir de altin ve gümüsü hazineye doldurup, onlari Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acikli bir azap ile müjdele!

35- O gün o altin ve gümüslerin üstü cehennem atesinde kizdirilacak da bunlarla alinlari, yanlari ve sirtlari daglanacak (onlara): "Iste bu kendi caniniz için saklayip biriktirdiginiz seydir Haydi simdi tadin bakalim su biriktirdiginiz seyin tadini!" denilecek

36- Dogrusu, Allah katinda aylarin sayisi oniki aydir Gökleri ve yeri yarattigi günkü Allah yazisinda (böyle yazilmistir) Bunlardan dördü haram aylardir Bu da dogru olan dinin hükmüdür Bu sebeple bunlar hakkinda nefislerinize haksizlik yapmayiniz Müsrikler size karsi topyekün savastiklari gibi siz de onlara karsi topyekün savas açin Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir

37- O "Nesi'" (denilen bir haram ayi geciktirmek âdeti), olsa olsa küfürde fazlaliktir ki, kâfirler onunla sasirtilir, onu bir yil helâl, bir yil haram sayarlar ki, Allah'in haram kildiginin sayisina uydursunlar da Allah'in haram kildigini helâl kilsinlar Iste böylece kendilerine kötü isleri güzel gösterildi Allah da kâfir olan bir kavmi dogru yola iletmez

38- Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çikin" denilince oldugunuz yere yigilip kaldiniz Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatina razi mi oldunuz? Fakat dünya hayatinin zevki ahiretin yaninda ancak pek az birseydir

39- Eger topluca savasa katilmazsaniz, O sizi aci bir azaba ugratir ve yerinize baska bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz Allah'in herseye gücü yeter

40- Eger siz ona (Peygamber'e) yardim etmezseniz, Allah ona yardim eder Hani o kâfirler, onu Mekke'den çikardiklari vakit sadece iki kisiden biri iken, ikisi de magarada bulunduklari sirada arkadasina "Üzülme, çünkü Allah bizimledir" diyordu Allah onun kalbine sükûnet ve kuvvet indirmisti ve onu görmediginiz bir orduyla desteklemisti Kâfirlerin sözünü alçaltmisti Yüce olan Allah'in kelimesidir Ve Allah güçlüdür, hikmet sahibidir

41- Ey müminler! Ister hafif techizatla, ister agirlikli olarak seferber olun ve mallarinizla, canlarinizla Allah yolunda cihad edin Eger bilirseniz böylesi sizin için daha hayirlidir

42- Eger o sefer, yakin bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydi mutlaka pesine düser gelirlerdi Fakat o mesakkatli yolculuk kendilerine uzun bir sefer geldi Bununla beraber, "Bizim de gücümüz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere çikardik" diyerek Allah'a yemin edecekler, nefislerini helake sürükleyecekler Allah biliyor ki, onlar iyice yalancidirlar

43- Allah seni affetsin Dogru söyleyenler kimler, gerçekten yalancilar kimlerdir, bunlarin iyice belli olmasini beklemeden niçin onlara izin verdin?

44- Allah'a ve ahiret gününe inananlar, mallariyla ve canlariyla cihad etmeyi görev bildiklerinden (zaten geri kalmak için) senden izin istemezler Allah o muttakilerin kimler oldugunu bilir

45- Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir Onlarin kalbleri hep iskillidir Bundan dolayi süphe içinde bocalayip dururlar

46- Eger sizinle beraber cihada çikmak isteselerdi, elbette onunla ilgili olarak bir takim hazirliklar yaparlardi Fakat Allah davranmalarini istemedi de onlari yoldan alikoydu ve (kendilerine): "oturun oturanlarla beraber" denildi

47 Eger içinizde sizinle beraber cihada çikmis olsalardi, bozgunculuk etmekten baska seye yaramayacaklardi ve araniza fitne sokmak için ugrasacaklardi Içinizde onlarin laflarina kanacaklar da vardi Allah, o zalimleri iyi bilir

48- Surasi kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çikarmak istediler ve sana türlü isler çevirdiler Nihayet hak yerini buldu ve Allah'in emri onlarin zoruna gitmesine ragmen açiga çikti

49- Içlerinden "Aman bana izin ver, basimi derde sokma" diyen de var Dikkat et, baslarini asil kendileri derde soktular Hiç süphesiz cehennem, kâfirleri elbette kusatacaktir

50- Eger sana bir iyilik dokunursa fenalarina gider Eger sana bir musibet gelirse "Biz zaten tedbirimizi önceden almistik" derler ve sevine sevine dönüp giderler

51- De ki: "Hiçbir zaman bize Allah'in bizim için takdir ettiginden baskasi dokunmaz O bizim mevlamizdir Müminler yalnizca Allah'a tevekkül etsinler"

52- De ki: "Siz bizde iki güzelligin (Zafer veya sehitligin) birinden baskasini mi gözetirsiniz? Biz ise size Allah'in kendi katindan veya bizim elimizle bir azap indirmesini gözetiyoruz Haydi siz gözetedurun, biz de sizinle beraber gözetmekteyiz"

53- O münafiklara sunu da de ki; gerek isteyerek, gerek istemeyerek infak edip durun O infak ettikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir Çünkü siz fasik bir kavimsiniz

54- Infaklarin onlardan kabul olunmamasina sebep, gerçekte Allah'a ve Resulüne inanmamalari, namaza ancak üsene üsene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir

55- Onlarin mallari da, evlatlari da sakin seni imrendirmesin Bu olsa olsa, Allah'in onlari dünya hayatinda bu gibi seylerle azaba ugratmasindan ve canlarinin kâfir olarak çikmasini murat etmis olmasindan baska birsey degildir

56- Hiç süphesiz onlar, sizden olduklarina dair yemin de ederler Halbuki sizden degildirler Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patliyor

57- Eger siginacak bir yer veya barinacak magaralar veyahut girilecek bir delik bulsalardi baslarini diker o tarafa dogru kosarlardi

58- Içlerinde (topladigin) sadakalar hakkinda sana tariz eden (dil uzatan) ler de var Eger o sadakalardan kendilerine verilmisse hosnut olurlar, verilmemisse hemen kizarlar

59 Ne olurdu bunlar, Allah ve Resulünün kendilerine verdigine razi olsalar da "Bize Allah yeter Allah bize lütuf ve ihsanindan yine lutfeder, verir Bizim bütün ragbetimiz Allah'adir" deselerdi

60- Sadakalar ancak sunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o iste çalisan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri Islâm'a isindirilacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmislar Allah tarafindan böyle farz kilindi Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

61- Yine onlarin içinde öyleleri vardir ki, Peygamber'i incitiyorlar ve "O her söyleneni dinleyen bir kulaktir" diyorlar De ki; "Sizin için bir hayir kulagidir Allah'a inanir, müminlere inanir, ayrica sizden iman edenlere de bir rahmettir" Allah'in Resulünü incitenlere acikli bir azap vardir

62- Gönlünüzü hos etmek için gelir size yemin ederler Bunlar eger mümin iseler Allah'i ve Resulünü razi etmeleri daha dogrudur

63- Bilmiyorlar mi ki, kim Allah'a ve Resulüne karsi gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalinacak cehennem atesi vardir Iste rüsvayligin büyügü de budur

64- Münafiklar, kalblerindekileri bütünüyle haber verecek bir sûrenin tepelerine inmesinden çekinirler De ki, alay edip durun bakalim, Allah o sizin çekindiginiz seyi kesinlikle ortaya çikaracaktir

65- Eger kendilerine sorarsan, "Biz sirf lafa dalmis, sakalasiyorduk" derler De ki: "Allah ile, âyetleri ile ve peygamberi ile mi alay ediyorsunuz?"

66- Bosuna özür dilemeyin, iman ettik dedikten sonra küfrünüzü açiga vurdunuz Içinizden bir kismini affetsek bile bir kismini suçlarinda israr ettikleri için azabimiza ugratacagiz

67- Münafiklarin erkekleri de kadinlari da birbirlerine benzerler Kötülügü emreder, iyilikten sakindirirlar ve Allah yolunda harcamaktan ellerini siki tutarlar Allah'i unuttular da, Allah da onlari unuttu Gerçekten de münafiklar hep fâsik kimselerdir

68- Allah, erkek kadin bütün münafiklara ve bütün kâfirlere cehennem atesini ebedî olarak vaad buyurdu O ates onlara yeter Allah onlara lânet etmistir Onlara bitmez tükenmez bir azap vardir

69- (Ey münafiklar!) siz de tipki kendinizden öncekiler gibisiniz Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlikli idiler Dünya nimetlerinden paylarina düsen kadar zevk sürdüler Sizden öncekiler kismetlerine düsen kadariyla nasil zevk sürmek istedilerse siz de onlar gibi kismetinize düsen kadariyla zevk sürmeye baktiniz, siz de sizden önce bataga dalanlar gibi bataga daldiniz Iste bunlarin dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve iste bunlar hep hüsran içinde kalanlardir

70- Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh Kavmi'nin, Âd'in, Semûd'un, Ibrahim Kavmi'nin, Medyen Ashabi'nin ve o mü'tefikelerin haberi gelmedi mi? Onlarin hepsine peygamberleri delillerle gelmislerdi Demek ki Allah, onlara zulmetmis degildi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardi

71- Erkek ve kadin bütün müminler birbirlerinin dostlari ve velileridirler Iyiligi emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazi kilarlar, zekâti verirler, Allah'a ve Resulüne itaat ederler Iste bunlari Allah rahmetiyle yarligayacaktir Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir

72- Allah mümin erkeklere ve mümin kadinlara, altlarindan irmaklar akan cennetler vaad buyurdu Orada ebedi kalacaklardir Hem de Adn cennetlerinde hos meskenler vaad etmistir Allah'in rizasi ise hepsinden büyüktür Iste asil büyük kurtulus da budur

73- Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafiklarla savas Onlara karsi kati ol Onlarin varacaklari yer cehennemdir ve orasi ne kötü bir yerdir

74- Onlar, kötü bir sey söylemedik, diyerek Allah'a yemin ederler Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler Islâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler Ve o basaramadiklari cinayeti tasarladilar Halbuki intikam almalari için Allah'in, Resulü ile onlari lütfundan zenginlestirmis olmasindan baska bir sebep yoktu Eger tevbe ederlerse haklarinda hayirli olur Yok yanasmazlarsa Allah onlari dünyada da, ahirette de acikli bir azaba ugratir Yeryüzünde onlari koruyacak veya onlara yardim edecek bir kimse de bulunmaz

75 Yine onlardan kimi de Allah'a söyle ahdetmislerdi: "Eger bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâti veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz" diye söz vermislerdi

76 Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardi

77 Allah'a verdikleri sözü tutmadiklari ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptiklarinin sonucunu kiyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafikliga çevirdi

78 Allah'in, onlarin sirlarini da, fisiltilarini da bilip durdugunu ve Allah'in bütün bilinmeyenleri bildigini hâlâ ögrenemediler mi?

79 Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bagista bulunanlara, bir de güçlerinin yettiginden fazlasini bulamayanlara bakip da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmistir Onlara pek acikli bir azap vardir

80 Onlar için Allah'dan ister magfiret dile, ister dileme Onlar için yetmis kere magfiret dilesen de yine Allah onlari affetmeyecektir Bu, onlarin Allah'i ve Resulünü inkâr etmelerinden dolayi böyledir Allah, böylesine bastan çikmis fasiklar güruhuna hidayet etmez

81- Savastan geri kalan münafiklar, Resulullah'in hilafina, onun savasa gitmesine karsilik, oturup kalmalariyla ferahladilar ve mallariyla, canlariyla Allah yolunda cihad etmekten hoslanmadilar, üstelik "Bu sicakta savasa gitmeyin" dediler De ki: "Cehennem atesi daha sicaktir" Keske anlayabilselerdi

82- Kazandiklari günahin cezasi olarak, artik az gülsünler, çok aglasinlar

83- Eger Allah, seni onlardan bir kisminin yanina döndürür de onlar baska bir cihada seninle birlikte çikmak için senden izin isterlerse, de ki; "Artik siz hiçbir zaman benimle çikamayacaksiniz Daha önce oturup kalmaktan hoslaniyordunuz Bundan böyle artik geride kalanlarla beraber oturup kalin"

84- Ve onlardan biri ölürse asla namazini kilma ve kabirinin basina gidip durma Çünkü onlar Allah'i ve Resulünü tanimadilar Ve fasik olarak can verdiler

85- Onlarin ne mallari, ne de evlatlari seni imrendirmesin Allah, onlari dünyada bunlarla cezalandirmayi ve canlarinin kâfir olarak çikmasini murad ediyor, baska degil

86- "Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin" diye bir sûre indirildigi zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "Birak bizi oturanlarla beraber oturalim" dediler

87- Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoslandilar Kalblerine mühür vuruldu Bundan dolayi onlar anlayissizdirlar

88- Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallariyla, canlariyla cihad ettiler Iste bütün hayirlar onlarindir Murada erenler de iste onlardir

89- Allah onlara, altindan irmaklar akan cennetler hazirladi Içlerinde ebedi kalacaklar Iste o büyük kurtulus budur

90- Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldilar Bunlardan kâfir olanlara acikli bir azap isabet edecektir

91- Allah ve Resulü adina nasihat ettikleri takdirde ne zayiflara, ne hastalara, ne de verecek birsey bulamayan yoksullara savastan kalmaktan dolayi bir günah yoktur Iyilik edenleri ayiplamaya bir yol yoktur Allah gafurdur, rahîmdir

92- Kendilerini bindirip savasa gönderesin diye gönüllü olarak sana geldiklerinde, "Sizi bindirecek birsey bulamiyorum" dedigin zaman, bu ugurda harcayacaklari birsey bulamadiklarindan dolayi üzülüp gözlerinden yas döke döke geri dönüp gidenlere de bir günah yoktur

93- Kinamaya yol, ancak zengin olduklari halde geri kalmak için senden izin isteyenleredir Bunlar geri kalanlarla beraber olmayi tercih ettiler Allah da kalblerini mühürledi Onlar, artik baslarina gelecegi bilmezler

94- Savastan dönüp yanlarina geldiginizde size özür beyan edecekler De ki: "Özür beyan etmeyin Size kesinlikle inanmayiz Allah bize, sizin durumunuzdan haberler verdi" Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptiklarinizi görecektir Daha sonra da gizliyi ve âsikâri bilen Allah'a döndürüleceksiniz O vakit O, size neler yapmis oldugunuzu tek tek haber verecektir

95- Dönüp de yanlarina geldiginizde kendilerinden yüz çeviresiniz (hesaba çekmekten vazgeçesiniz) diye Allah'a yemin edecekler Siz de onlardan yüz çevirin Çünkü onlar gerçekten murdar kimselerdir Yaptiklarinin cezasi olarak nihayet varacaklari yer cehennemdir

96- Kendilerinden razi olasiniz diye size yemin ederler Eger siz onlardan razi olursaniz, sunu bilin ki Allah, o fasiklar güruhundan kesinlikle razi olmaz

97- Bedeviler inkâr ve münafiklik bakimindan daha beterdirler Bununla beraber Allah'in, Resulüne indirdigi (hükümlerin) sinirlarini bilmemeye daha yatkindirlar Allah alîmdir, hakîmdir,

98- Bedevilerden kimi de var ki, verdigini angarya sayar ve sizin üzerinize belalar gelmesini bekler O çirkin belalar kendi baslarina olsun! Allah herseyi isitendir, bilendir

99- Yine bedevilerden kimi de vardir ki, Allah'a ve ahiret gününe inanir ve harcadigini Allah katinda yakinliklara ve Peygamber'in dualarini almaya vesile sayar Gerçekten de bu, onlar için bir yakinliktir Allah onlari rahmeti içine koyacaktir Süphesiz ki, Allah bagislayicidir ve rahmet edicidir

100- Muhacir ve Ensar'dan Islâm'a ilk önce girenlerin basta gelenleri ve iyi amellerle onlarin ardinca gidenler var ya, iste Allah onlardan razi oldu, onlar da Allah'dan razi oldular ve onlara, altlarinda irmaklar akan cennetler hazirladi ki, içlerinde ebedi kalacaklar Iste büyük ve muhtesem kurtulus budur

101- Hem çevrenizdeki bedevilerden münafiklar var, hem de Medine halkindan münafiklikta israr edenler var Sen onlari bilmezsin Onlari biz biliriz Biz onlari iki kere azaba ugratacagiz Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler

102- Onlardan bir kismi günahlarini itiraf ettiler Ve iyi bir amelle kötü bir ameli karistirdilar Ola ki, Allah tevbelerini kabul eder Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir

103- Onlarin mallarindan sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin Bir de haklarinda hayir dua et Çünkü senin duan kalblerini yatistirir Allah isitendir, bilendir

104- Onlar bilmiyorlar mi ki, Allah kullarinin tevbesini kabul eder ve sadakalari da alir Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir

105- Ve de ki; "Çalisin! Yaptiklarinizi hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir Sonra da gizliyi ve açigi bilen Allah'in huzuruna iletileceksiniz Iste o zaman, neler yaptiginizi size O bildirecektir

106- Savasa katilmayanlardan diger bir kisminin affi da Allah'in emrini beklemek için geri birakilmistir Ya kendilerini cezalandirir ya da tevbelerini kabul eder Allah alîmdir, hakîmdir

107- Bir de müslümanlara zarar vermek, kâfirlik etmek ve müslümanlarin arasina ayrilik sokmak ve daha önce Allah ve Resulü'ne karsi savas açmis olani beklemek için mescid yapanlar var "Iyilikten baska bir maksadimiz yoktu" diye yemin de edecekler Fakat bunlarin kesinlikle yalanci olduklarina Allah sahittir

108- O mescit içinde sen kesinlikle namaza durma Ta ilk gününde temeli takva üzerine kurulan mescit elbette içinde namaz kilmana daha layiktir Onun içinde günahlarindan arinmayi seven kisiler vardir Allah da arinmis, ak pak olmus olanlari sever

109- O halde binasini Allah korkusu ve Allah rizasi üzerine kurmus olan mi hayirlidir, yoksa binasini yikilmak üzere olan bir uçurumun kenarina kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mi daha hayirli? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez

110- Onlarin kurmus olduklari bu türlü binalar, kalpleri parça parça olmadikça, kalblerinde bir nifak dügümü olup kalacaktir Allah, alîmdir, hakîmdir

111- Allah, müminlerden, canlarini ve mallarini, kendilerine cennet vermek üzere satin almistir: Allah yolunda çarpisacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler Bu, Tevrat'ta da, Incil'de de Kur'ân'da da Allah'in kendi üzerine yüklendigi bir ahittir Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardir? O halde yaptiginiz alis-veris ahdinden dolayi size müjdeler olsun! Ve iste o büyük kurtulus budur

112- (Bunlar), O tevbekâr olanlar, o ibadet edenler, o hamd edenler, o oruçlular, o rükua varanlar, o secdeye kapananlar, iyiligi emredip, kötülükten vazgeçirenler, Allah'in hududunu koruyanlar (emirleriyle yasaklarinin ölçülerine riayet edenler)dir Müjde ver o müminlere, müjde!

113- Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik olduklari iyice belli olduktan sonra müsriklere istigfar etmek yoktur

114- Ibrahim'in babasi için istigfar etmesi de sirf ona vermis oldugu bir sözden dolayi idi Böyle iken onun bir Allah düsmani oldugu kendisine açiklaninca o isten vazgeçti Süphesiz ki Ibrahim, çok bagri yanik, çok halim birisi idi

115- Allah, bir kavmi hidayete erdirdikten sonra, nelerden sakinacaklarini kendilerine iyice açiklamadikça dalalete düsürmez Gerçek su ki, Allah her seyi bilir

116- Hiç süphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah'indir O, diriltir de, öldürür de Size O'ndan baska ne bir dost vardir, ne de bir yardimci

117- Andolsun ki, Allah, yine peygambere ve en zor gününde ona uyan Muhacirler'le Ensar'a, içlerinden bir kisminin kalbleri az kalsin kayacak gibi olmusken, tevbe nasip etti de lutfedip tevbelerini kabul buyurdu Çünkü O, gerçekten çok sefkatli, çok bagislayicidir

118- Allah, haklarinda hüküm beklenen o üç kisiyi de bagisladi Çünkü o derece bunalmislardi ki, yeryüzü bütün genisligine ragmen onlara dar gelmeye baslamisti, vicdanlari da kendilerini sikintiya sokmustu Allah'dan kurtulusun, ancak Allah'a siginmakta oldugunu anlamislardi Sonra da Allah, onlari tevbekâr olmaya muvaffak kildi da tevbelerini kabul buyurdu Süphesiz ki Allah, tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli olandir

119- Ey iman edenler! Allah'dan korkun ve dogrularla beraber olun

120- Medine halkina ve civardaki bedevilere, Resulullah'in emrine aykiri hareket etmek uygun olmadigi gibi, onun katlandigi zahmetlere öbürlerinin katlanmaya yanasmamalari da yakisik almaz Çünkü onlarin Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlik, ayrica kâfirleri öfkelendirecek ayak bastiklari hiçbir yer veya düsmana karsi elde ettikleri hiçbir basari yoktur ki, karsiliginda kendilerine salih bir amel yazilmis olmasin Çünkü Allah, güzel is yapanlarin mükafatini zayi etmez

121- Onlarin, Allah yolunda yaptiklari küçük veya büyük her harcama veya geçtikleri her vadi karsiliginda, yaptiklari isin daha güzeliyle Allah'in kendilerini mükâfatlandirmasi için sevap yazilmamasi mümkün degildir

122- Bununla beraber müminlerin hepsinin birden topyekün savasa katilmalari uygun degildir Her kabileden bir kisim insanlar da din ilimlerinde derinlesmeli ve kabileleri savastan dönüp gelince onlari uyarmalidir ki, böylece Allah'in azabindan sakinirlar

123- Ey iman edenler, önce yakin çevrenizdeki kâfirlerle savasin ki, sizde bir güç ve kuvvet oldugunu görsünler Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir

124- Bir sûre indirildigi zaman, içlerinden biri çikar, "Bu sûre hanginizin imanini arttirdi?" der Fakat müminlere gelince, aslinda her inen sûre onlarin imanini arttirmistir ve onlar sürekli olarak müjdelenip duruyorlar

125- Kalblerinde bir hastalik olanlara gelince, onlarin da murdarliklarina (küfürlerine) murdarlik (küfür) katmistir ve kâfir olarak ölüp gitmislerdir

126- Onlar (münafiklar) her yil bir veya iki kere kendilerinin çesitli belalara ugratildiklarini görmüyorlar mi? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almiyorlar

127- Aleyhlerinde bir sûre indirilince, "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra da sivisir giderler Allah onlarin kalblerini (imandan) çevirmistir Bu yüzden onlar anlayissiz bir kavimdirler

128- Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve sereflidir Sikintiya düsmeniz ona çok agir gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve sefkatlidir

129- Eger aldirmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter O'ndan baska ilâh yoktur Ben O'na dayanmaktayim ve O, o büyük Ars'in Rabbidir



TİN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Tîn'e ve Zeytun'a,

2- Sina dagina

3- Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,

4- Biz insani en güzel biçimde yarattik

5- Sonra da çevirdik asagilarin asagisina attik

6- Ancak iman edip iyi isler yapanlar baska; onlar için kesintisiz bir ecir vardir

7- O halde sana dini ne yalanlatir?

8-Allah, hakimlerin hakimi degil mi?



TUR

Bismillahirrahmanirrahim

1- Andolsun Tûr'a,

2,3- Yayilmis ince deri üzerine, satir satir yazilmis kitaba,

4- Ma'mur eve,

5- Yükseltilmis tavana,

6- Kaynatilmis denize, (andolsun ki)

7- Rabbinin azabi mutlaka vuku bulacaktir

8- Ona engel olacak (hiçbir sey de) yoktur

9- O gün gök, bir çalkanis çalkalanir

10- Daglar da bir yürüyüs yürür

11- Vay haline o gün yalanlayanlarin!

12- Ki onlar, daldiklari bir batak (bâtil)da oynayip duruyorlar

13- O gün onlar cehennem atesine itilip kakilacaklar

14- (Onlara): "Iste yalanlayip durdugunuz ates budur" (denilecek)

15- "Bu da mi bir sihir? Yoksa siz görmüyor musunuz?

16- Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artik sizin için birdir Siz hep yaptiklariniza göre cezalandirilacaksiniz" (denilecek)

17- Süphesiz (günahlardan) korunanlar da cennetlerde, nimetler içindedirler

18-Rablerinin kendilerine verdigi ile zevk ü sefâ sürerler Rableri onlari, cehennem azabindan korumustur

19- (Onlara): "Yaptiklariniza karsilik afiyetle yeyin, için" (denilir)

20- Sira sira dizilmis koltuklara yaslanirlar Ayrica biz onlari ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik

21- Iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?); iste biz, onlarin nesillerini de kendilerine kattik Kendilerinin amellerinden birsey de eksiltmedik Herkes kendi kazandigina baglidir

22- Onlara canlarinin istedigi meyvalar ve etlerden bol bol verdik

23- Orada bir kadeh kapisirlar ki, onda ne bir saçmalama vardir, ne de günaha sokma

24- Kendilerine ait bir takim hizmetçiler de onlarin etrafinda dönerler Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmis inci gibidirler

25- Birbirlerine yönelip soruyorlar

26- Ve diyorlar ki: "Gerçekte biz daha önce (dünya hayatinda) âilemiz içinde (âkibetimizden) korkardik"

27- "Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine isleyen (kavurucu) azabdan korudu"

28- "Gerçekten biz bundan önce O'na yalvariyorduk Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur"

29-(Ey Muhammed!) sen hatirlat, ögüt ver Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn

30- Yoksa onlar (senin için): "Bir sâirdir, zamanin felaketlerine çarpilmasini gözetliyoruz" mu diyorlar?

31- De ki: Bekleyin, çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim

32- Onlarin akillari mi bunu emreder yoksa onlar azgin bir topluluk mudur?

33- Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayir onlar inanmiyorlar

34- Eger dogru iseler onun benzeri bir söz meydana getirsinler

35- Yoksa onlar, hiçbir sey olmadan (yani yaraticisiz) mi yaratildilar? Yoksa kendileri yaratici midirlar?

36 Yoksa gökleri ve yeri onlar mi yarattilar? Hayir, onlar düsünüp hakikati anlamazlar

37- Yoksa Rabbinin hazineleri onlarin yaninda midir? Yahut hâkim (her seyin yöneticisi) kendileri midir?

38 Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çikip sirlari) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açik bir delil getirsin

39 Demek kizlar O'na, ogullar size öyle mi?

40 Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?

41 Yoksa gayb kendilerinin yaninda da onlar mi yaziyorlar?

42 Yoksa bir tuzak mi kurmak istiyorlar? Fakat o küfredenlerin kendileri tuzaga düseceklerdir

43 Yoksa onlarin Allah'tan baska bir ilâhi mi var? Allah, onlarin ortak kostuklari seylerden uzaktir

44 Gökten bir parçanin düstügünü görseler, "Üst üste yigilmis bulutlardir" derler

45 Artik çarpilacaklari günlerine kavusuncaya kadar onlari (kendi hallerine) birak

46 O gün hiçbir tedbirlerinin kendilerine zerre kadar faydasi olmayacak ve hiçbir sekilde yardim da görmeyeceklerdir

47 Süphesiz o zulmedenlere ondan baska da azab vardir Fakat çoklari bilmezler

48 Rabbinin hükmüne sabret Çünkü sen gözlerimizin önündesin Kalktigin zaman Rabbini hamd ile tesbih et

49- Gecenin bir kisminda ve yildizlarin batisinda da O'nu tesbih et



VAKİA

Bismillahirrahmanirrahim

1 Olacak vak'a oldugu zaman

2 Onun olusunu yalanlayacak kimse yoktur

3 O, alçalticidir, yükselticidir

4 Yer siddetle sarsildigi

5 Daglar serpildikçe serpildigi

6 Dagilip toz duman haline geldigi

7 Ve sizler üç sinif oldugunuz zaman

8 Sagin adamlari (var ya) ne mutludurlar onlar!

9 Solun adamlari ise ne ugursuzdurlar onlar!

10 Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler

11 Iste o yaklastirilanlar,

12 Nimet cennetlerindedirler

13 Çogu önceki ümmetlerden,

14 Birazi da sonrakilerden

15 (Onlar) cevherlerle islenmis tahtlar üzerindedirler

16 Karsilikli olarak onlarin üzerinde yaslanirlar

17 Çevrelerinde, ölümsüzlüge ulasmis gençler dolasirlar

18 Kaynagindan doldurulmus, testiler, ibrikler ve kadehlerle

19 Ondan ne baslari agritilir, ne de akillari giderilir

20 Begendikleri meyvalar,

21 Canlarinin çektigi kus etleri,

22 Iri gözlü hûriler,

23 Sakli inciler gibi,

24 Yaptiklarina karsilik olarak verilir

25 Orada bos bir söz ve günaha sokan bir laf isitmezler

26 Duyduklari söz, yalniz "selam", "selam" dir

27 Sagin adamlari, nedir o sagin adamlari!

28 Dalbasti kirazlar,

29 Meyva dizili muzlar,

30 Uzamis gölgeler,

31 Fiskiran sular

32 Pek çok meyva arasinda,

33 Tükenmeyen ve yasaklanmayan

34 Ve yükseltilmis dösekler üstündedirler

35 Biz kadinlari yeniden insa ettik (yarattik)

36 Onlari bâkireler yaptik

37 Hep yasit sevgililer,

38 Sagin adamlari içindir

39 Bir çogu öncekilerdendir

40 Bir çogu da sonrakilerdendir

41 Solun adamlari, nedir o solcular!

42 Içlerine isleyen bir ates ve kaynar su içinde,

43 Kapkara dumandan bir gölge altindadirlar

44 Ki ne serindir, ne de faydali

45 Çünkü onlar bundan önce varlik içinde sefâhete dalmislardi

46 Büyük günahi islemekte israr ediyorlardi

47 Ve diyorlardi ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yigini olduktan sonra, biz mi bir daha diriltilecegiz?"

48 "Önceki atalarimizda mi?"

49 De ki: "Öncekiler ve sonrakiler"

50 "Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardir"

51 Sonra siz, ey sapik yalanlayicilar!

52 Elbette bir agaçtan, zakkum agacindan yiyeceksiniz

53 Karinlarinizi hep onunla dolduracaksiniz

54 Üstüne de kaynar su içeceksiniz

55 Susuzluk illetine tutulmus develerin içisi gibi içeceksiniz

56 Iste ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur

57 Biz sizi yarattik; tasdik etmeniz gerekmez mi?

58 Attiginiz meniyi gördünüz mü?

59 Onu siz mi yaratiyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?

60 Aranizda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez

61 Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediginiz bir yaratilista tekrar var edelim diye (böyle yapiyoruz)

62 Andolsun, ilk yaratilisi bildiniz Düsünüp ibret almaniz gerekmez mi?

63 Ektiginizi gördünüz mü?

64 Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?

65 Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardik Hayret eder dururdunuz

66 "Dogrusu borç altina girdik"

67 "Dogrusu, biz yoksul birakildik" (derdiniz)

68 Içtiginiz suya baktiniz mi?

69 Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?

70 Dileseydik onu tuzlu yapardik O halde sükretseniz ya!

72 Onun agacini siz mi yarattiniz, yoksa yaratan biz miyiz?

73 Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptik

74 Öyleyse büyük Rabbinin adini yücelt

75 Hayir, yildizlarin yerlerine yemin ederim

76 Bilirseniz bu büyük bir yemindir

77 O, elbette serefli bir Kur'ân'dir

78 Korunmus bir kitaptadir

79 Ona temizlenenlerden baskasi el süremez

80 (O), âlemlerin Rabbinden indirilmistir

81 Simdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?

82 Rizkinizi, yalanlamanizdan ibaret mi kiliyorsunuz?

83 Can bogaza dayandigi zaman

84 Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz

85 Biz ona sizden daha yakiniz, fakat siz görmezsiniz

86 Eger cezalandirilmayacak iseniz,

87 Onu geri çevirsenize; sayet iddianizda dogru iseniz

88 Fakat ölen kisiye gelince, eger o rahmete yaklastirilanlardan ise,

89 Ona rahatlik, güzel rizik ve Naîm cenneti vardir

90 Eger O, sagin adamlarindan ise,

91 "(Ey sagci), sana sagcilardan selam!"

92 Ama yalanlayici sapiklardan ise;

93 Iste ona da kaynar sudan bir ziyafet vardir

94 Ve cehenneme atilma vardir

95 Kesin gerçek budur iste

96-Öyle ise Rabbini o büyük ismiyle tesbih et
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #7
tatia27
Varsayılan


YASİN

Bismillahirrahmanirrahim

1- Yâsîn

2- 3- Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi

4- Dosdogru bir yol üzerindesin

5- 6- Babalari korkutulmamis ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'in indirdigi (Kur'ân) ile korkutasin

7- Andolsun ki onlarin çogunun üzerine azab sözü hak olmustur Onlar imana gelmezler

8- Çünkü biz onlarin boyunlarina kelepçeler geçirmisiz O kelepçeler çenelerine dayanmistir da burunlari yukari, gözleri asagi somurtmaktadirlar

9- Hem önlerinden bir sed, arkalarindan bir sed çekmisiz, kendilerini sarmisizdir Baksalar da görmezler

10- Onlari korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar

11- Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakindirirsin Iste onu bir bagislanma ve çok serefli bir mükafatla müjdele

12- Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onlarin önceden yapip gönderdiklerini ve biraktiklari eserlerini yazariz Zaten biz her seyi açik bir kütükte, bir "imam-i mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayip tesbit etmisizdir

13- Sen onlara, o sehir halkini örnek ver Hani oraya peygamberler gelmisti

14- Hani biz onlara iki peygamber göndermistik, fakat onlar ikisini de yalanlamislardi Biz de (onlari) üçüncü bir peygamberle destekledik Onlara: "Süphesiz ki biz size gönderilmis elçileriz" dediler

15- Onlar da: "Siz bizim gibi insandan baska birsey degilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir sey indirmedi Siz sadece yalan söylüyorsunuz" dediler

16- Peygamberler dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilmis elçileriz"

17- "Bize düsen de sadece apaçik tebligdir"

18- Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden ugursuzluga ugradik Eger bu isten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tinmadan taslariz ve mutlaka bizden size pek acikli bir azab dokunur"

19- Peygamberler de söyle cevap verdiler: "Sizin ugursuzlugunuz beraberinizdedir Size ögüt verildi diye mi (ugursuzluga ugradiniz)? Dogrusu siz israfi âdet etmis bir kavimsiniz"

20- O sirada sehrin ta ucundan bir adam kosarak geldi ve: "Ey kavmim! Uyun o elçilere!"

21- "Uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermislerdir"

22- "Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmisim beni yaratana? Hep

döndürülüp O'na götürüleceksiniz"

23- "Hiç ben O'ndan baska ilâhlar edinir miyim? Eger O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onlarin sefaati benden yana hiçbir seye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar"

24- "Süphesiz ki ben, o zaman apaçik bir sapiklik içinde olurum"

25- "Süphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni"

26- (Sonra ona) "haydi gir cennete!" denildi O da dedi ki: "Ne olurdu kavmim bilseydi!"

27- "Rabbimin beni bagisladigini ve beni kendilerine ikram edilen kullarindan kildigini"

28- Biz arkasindan kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de degildik

29- Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler

30- Yaziklar olsun o kullara ki, kendilerine glen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardi

31- Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kusaklari helak etmisiz Onlar artik kendilerine dönüp gelmiyorlar

32- Onlarin hepsi toplanip, sadece bizim huzurumuza getirilmislerdir

33- Hem bir delildir onlara ölü toprak Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çikardik da ondan yiyip duruyorlar

34- Biz orada hurmaliklardan, üzüm baglarindan bahçeler yaptik Içlerinde pinarlardan sular fiskirttik

35- (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptiklarindan yesinler diye (yaptik) Hâlâ sükretmeyecekler mi?

36- Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri seylerden bütün çiftleri yaratan Allah'in sani ne yücedir

37- Gece de onlara bir delildir Biz ondan gündüzü soyar çikaririz, bir de bakarlar ki karanliga dalmislar

38- Günes de bir delildir ki kendi yolunda akip gidiyor Iste bu çok güçlü ve her seyi bilen Allah'in takdiridir

39- Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik Nihayet o eski hurma salkiminin çöpü gibi (yay haline) dönmüstür

40- Ne günesin aya çatmasi yarasir, ne de gece gündüzü geçebilir; onlarin her biri kendi yörüngesinde yüzerler

41- Onlar için bir delil de bizim, onlarin neslini dolu bir gemide tasimamizdir

42- Yine kendileri için onun gibi binecek seyler yaratmamizdir

43- Eger dilesek onlari bogariz da o zaman ne onlarin feryadina yetisen bulunur, ne de onlar kurtarilir

44- Ancak tarafimizdan bir rahmet ve bir zamana kadar yasatmak baska

45- Durum böyle iken onlara: "Önünüzdekinden ve arkanizdakinden korkun ki size rahmet edilsin" denildigi zaman,

46- Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldigi zaman mutlaka ondan yüz çevirirler

47- Onlara: "Allah'in size rizik olarak verdigi seylerden hayra harcayin" dendigi zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'in dileyince doyurabilecegi kimseyi biz mi doyuracagiz? Siz apaçik bir sapiklik içinde degil de nesiniz?" dediler

48- Yine onlar: "Eger dogru söylüyorsaniz bu (kiyamet) vaadi ne zaman?" diyorlar

49- Onlar sadece bir tek çigliga bakiyorlar, bir çiglik ki, onlar çekisip dururken kendilerini yakalayiverir

50- O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar Ailelerine de dönemezler

51- Sûr'a üfürülmüstür, bir de ne baksinlar kabirlerinden Rablerine dogru akin ediyorlar

52- Onlar: "Eyvah basimiza gelenlere! Mezarimizdan bizi kim kaldirdi? O Rahmân'in vaad buyurdugu iste bu imis Gönderilen peygamberler de dogru söylemisler" derler

53- Baska degil, sadece bir tek çiglik olmus, derhal hepsi toplanmis huzurumuza getirilmislerdir

54- Artik bugün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez

Ancak yaptiklarinizin cezasini çekeceksiniz

55- Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir mesguliyet içinde zevk etmektedirler

56- Kendileri ve esleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuslardir

57- Onlara orada bir meyve vardir Isteyecekleri her sey onlarindir

58- (Onlara) Rahîm olan Rab'den "selâm" sözü vardir

59- Ey günahkârlar! Bugün siz bir tarafa ayrilin

60, 61- "Ey Âdemogullari! Seytana tapmayin, o size apaçik bir düsmandir ve bana kulluk edin, dogru yol budur, diye size and vermedim mi?" (buyurulacak)

62- Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çikardi Ya o zaman düsünmüyor muydunuz?

63- Iste bu size vaad edilen cehennemdir

64- Bugün yaslanin ona bakalim inkâr ettiginiz için

65- Bugün biz onlarin agizlarini mühürleriz de neler kazandiklarini bize elleri söyler, ayaklari da sahitlik eder

66- Hem dileseydik gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi Fakat nereden görecekler?

67- Yine dileseydik olduklari yerde kiliklarini degistirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi

68- Bununla beraber kimin ömrünü uzatiyorsak, yaratilista onu (güç

ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz Hâlâ akillanmayacaklar mi?

69- Biz ona siir ögretmedik Bu ona yarasmaz da O sadece bir ögüt ve apaçik bir Kur'ân'dir

70- (Bu), diri olanlari uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olmasi içindir

71- Sunu da görmediler mi: Biz onlar için kudretimizin meydana getirdiklerinden birtakim hayvanlar yaratmisiz da onlara sahip bulunuyorlar

72- Onlari, kendilerinin hizmetine vermisiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar

73- Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var Hâlâ sükretmeyecekler mi?

74- Onlar, Allah'tan baska birtakim ilâhlar edindiler Güya yardim olunacaklar

75- Onlarin, onlara yardima güçleri yetmez Kendileri ise onlar için bazi askerlerdir

76- O halde onlarin sözleri seni üzmesin Biz onlarin içlerini de biliriz, dislarini da

77- Insan, kendisini bir damla sudan yarattigimizi görmedi mi de, simdi apaçik bir hasim kesildi?

78- Yaratilisini unutarak bize bir de mesel firlatti: "Kim diriltecekmis o çürümüs kemikleri?" dedi

79- De ki: "Onlari ilk defa yaratan diriltecek ve o her yaratmayi bilir"

80- Size o yesil agaçtan bir ates yapan O'dur Simdi siz ondan tutusturmaktasiniz

81- Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kâdir degil midir? Elbette kâdirdir Çünkü o her seyi yaratandir, her seyi bilendir

82- O'nun emri, bir seyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir O da hemen oluverir

83- O halde her seyin mülkü ve tasarrufu (hükümranligi) elinde bulunan Allah'in sani ne yücedir Siz de yalniz O'na döndürüleceksiniz



YUNUS

Bismillahirrahmanirrahim

1- Elif, Lâm, Râ Iste bunlar o hikmetli kitabin âyetleridir

2- Insanlari (egri yolun sonundan) korkut, inananlara Rableri nezdindeki yüksek makamlari müjdele, diye içlerinden bir adama vahyimizi göndermemiz onlara tuhaf mi geldi? Kâfirler: "Hiç süphesiz bu besbelli bir sihirbaz" dediler

3- Rabbiniz o Allah'dir ki, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra ars üzerine istiva etti (onu hükmü altina aldi), isi tedbir eyliyor O'nun izni olmaksizin hiç kimse sefaatçi olamaz Iste Rabbiniz olan Allah budur O'na ibadet ediniz! Hâlâ düsünüp ibret almayacak misiniz?

4- Dönüsünüz hep O'nadir Allah'in vaadi haktir Herseyi ilk bastan yaratan O'dur Sonra iman edip salih amel isleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandirmak için geri döndürecek olan yine O'dur Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acikli bir azap vardir

5- O Allah'dir ki, senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye günesi bir i**** ayi da bir nur yapti Ve aya menziller tayin etti Allah bunu hak olarak yaratti O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrintili olarak açiklar

6- Elbette gece ile gündüzün birbiri ardinca degisip durmasinda ve Allah'in göklerde ve yerde yarattiklarinda sakinan bir kavim için bir çok delil vardir

7- Bize kavusmayi ummayanlar, dünya hayatina razi olup onunla tatmin bulanlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar da vardir muhakkak

8- Iste bunlarin kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacaklari yer cehennemdir

9 Hiç süphesiz iman edip salih ameller isleyenleri, imanlarindan dolayi Rableri hidayete erdirir Naîm cennetlerinde altlarindan irmaklar akar durur

10 Onlarin oradaki dualari: "Allahim, sen yücelerden yücesin"; saglik dilekleri "selâm", dualarinin sonu da "Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" diye sükretmek olacaktir

11- Eger Allah, insanlara, hayri çarçabuk istedikleri gibi, serri de alel-acele verseydi, onlarin hemen ecellerini getiriverirdi Fakat bize kavusmayi ummayanlari kendi hallerine birakiriz da azginliklari içinde bocalayip giderler

12- Insana bir sikinti dokundugu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder Kendisinden sikintisini gideriverdik

mi sanki kendisine dokunan o sikinti için bize hiç yalvarmamis gibi aldirmadan geçer gider Iste o asiri gidenlere yaptiklari seyler böyle güzel gelir

13- Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik Iste günahkârlar toplulugunu biz böyle cezalandiririz

14- Sonra onlarin ardindan sizi yeryüzüne halifeler yaptik ki, bakalim nasil ameller isleyeceksiniz

15- Böyle iken, âyetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okundugu zaman, o bizimle karsilasmayi ummayanlar, "Bundan baska bir Kur'ân getir veya bunu degistir" dediler De ki, "Onu kendiligimden degistiremem, benim açimdan bu olacak bir sey degildir Ben ancak bana vahyolunana uyarim Rabbime isyan edersem, süphesiz büyük bir günün azabindan korkarim"

16- De ki, "Eger Allah dileseydi ben onu size okumazdim O da onu hiçbir sekilde size bildirmezdi Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yillarca bulundum Siz hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz?"

17- Artik bir yalani Allah'a iftira eden veya O'nun âyetlerini inkar edenden daha zalim kim olabilir? Hiç süphesiz o mücrimler iflah olmayacaklar

18- Allah'i birakiyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan seylere tapiyorlar ve "Bunlar bizim Allah katinda sefaatçilerimizdir" diyorlar De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onlarin ortak kostuklari seylerin hepsinden münezzehtir

19- Insanlar, aslinda bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düsüp ayri ayri oldular Eger Rabbinden bir karar çikmamis olsa idi, ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda simdiye kadar aralarinda çoktan hüküm verilmis olurdu

20- Bir de "Ona Rabbinden daha baska bir âyet indirilse ya!" diyorlar De ki: "Gaybi bilmek ancak Allah'a mahsustur, bekleyiniz bakalim, ben de sizinle beraber bekleyecegim süphesiz"

21- Insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman, âyetlerimiz hakkinda derhal bir takim hilekârliklara

girisirler De ki: "Allah'in hilesi daha çabuktur Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptiginiz hileleri yazip duruyorlar"

22- Sizi karada ve denizde gezdirip dolastiran O'dur Hatta gemilerde bulundugunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hos bir esinti ile akip gittikleri ve tam keyiflendikleri sirada o gemilere siddetli bir firtina gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye baslar Bütünüyle kusatilip artik bittiklerini sanirlar Iste o vakit tam ihlas ile Allah'a yalvarir ve dindar olurlar: "Eger bizi buradan kurtarirsan, andolsun ki, sükredenlerden olacagiz" derler

23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz

23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz

24- Dünya hayatinin misali söyledir: Gökten indirdigimiz su ile, insanlarin ve hayvanlarin yedigi bitkiler birbirine karismistir Nihayet yeryüzü süslerini takinip süslendigi ve sahipleri kendilerini ona gücü yeter sandiklari bir sirada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz gelivermistir, ansizin ona öyle bir tirpan ativermisiz de sanki bir gün önce orada hiçbir senlik yokmus gibi oluvermistir Düsünen bir kavim için âyetlerimizi iste böyle açiklariz

25- Allah, selamet yurduna çagiriyor ve diledigini de dogru yola hidayet ediyor

26- Iyi is, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasiyla karsilik vardir Yüzlerine ne kara bulasir, ne de asagilanirlar Cennet ehli iste bunlardir Orada ebedî kalacaklardir

27- Kötülük kazanmis olanlara gelince, kötülügün cezasi, misli kadardir Ve onlari bir asagilik ve eziklik kaplar Onlar için Allah'dan baska hiçbir kurtarici yoktur Yüzleri karanlik gecelerden bir parçaya bürünmüs gibidir Iste onlar cehennem ehlidir Orada ebedî kalacaklardir

28- O gün ki, hepsini mahsere toplayacagiz, sonra da o sirk kosanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak kostuklariniz da!" diyecegiz Artik aralarini iyice açmisiz O ortak kostuklari seyler, "Siz bize tapmiyordunuz ki" diyecekler

29- "Simdi sizinle bizim aramizda sahit olarak Allah yeter Sizin bize ibadet ettiginizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler)

30- Iste burada herkes geçmiste yaptigini bulacak Ve gerçek mevlalari olan Allah'a döndürülecekler Iftira edip uydurduklari seyler de kendilerinden büsbütün uzaklasip gidecek

31- De ki, "size gökten ve yerden kim rizik veriyor? O, kulaklara ve gözlere hükmeden kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çikaran kim? Isleri idare eden kim?" Hemen "Allah'dir" diyecekler De ki, "O halde Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz?"

32- Iste o Allah sizin gerçek Rabbinizdir Gerçegin disinda sapikliktan baska ne vardir? O halde haktan nasil çevriliyorsunuz?

33 Hak dinden çikmis fasiklara Rabbinin kelimesi söyle gerçeklesti: Onlar artik imana gelmezler

34- De ki: "Allah'a es tuttugunuz ortaklarinizdan, önce yaratip, sonra da onu çevirip yeniden diriltecek var mi?" De ki, "Önce yaratip, sonra da onu yeniden yaratacak olan Allah'dir O halde nasil yoldan saptiriliyor, döndürülüyorsunuz?"

35- De ki, "Ortak kostuklarinizdan dogru yolu gösterecek olan var midir?" Deki, "Allah, hak olan dogru yola hidayet eder O halde dogru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layiktir, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mi daha layiktir O halde ne oluyorsunuz? Nasil hükmediyorsunuz?"

36- Onlarin birçogu zandan baska bir seye uymaz Zan ise haktan hiç bir seyin yerini tutmaz Süphesiz ki, Allah onlarin ne yaptiklarini bilir

37- Bu Kur'ân, Allah'dan baskasi tarafindan uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitaplari tasdik eder ve o kitabi (levh-i mahfuzu) ayrintili olarak açiklar Onda süphe edilecek hiç bir sey yoktur Âlemlerin Rabbi tarafindan indirilmistir

38- "Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan baska, çagirabileceginiz kim varsa onu da yardima çagirin Eger sözünüzde sadik iseniz (bunu yapin)

39- Hayir Onlar bilgileriyle kavrayamadiklari, te'vili de kendilerine hiç gelmemis olan bir seyi yalan saydilar Bunlardan önce gelip geçenler de yine böyle inkâr etmislerdi, amma bak zalimlerin akibeti nasil oldu

40- Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var Rabbin fesatçilari en iyi bilendir

41- Eger seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; "Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir Benim yapacagim sizi ilgilendirmez, sizin yapacaginiz da beni ilgilendirmez"

42- Içlerinden seni dinlemeye gelenler de var Sen, sagirlara, üstelik akilsiz da olanlara dinletebilir misin?

43- Içlerinden sana bakanlar da var Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?

44- Surasi kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar

45- Allah'in onlari hasredip toplayacagi günde, sanki onlar dünyada gündüz bir parça kalmislar da aralarinda tanismislar gibi olacak Allah'in huzuruna çikacaklarina inanmamis ve dogru yolu tutmamis olanlar hiç süphesiz en büyük ziyana ugramis olacaklar

46- Onlara vaad ettigimizin bir kismini sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onlarin dönüsü bize olacak Sonra onlarin ne yapacaklarina Allah sahit olacaktir

47- Her ümmetin bir peygamberi vardir O peygamberleri gelince aralarinda adaletle hüküm verilir Onlar hiç zulüm görmezler

48- Onlar, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad ne zaman yerine gelecek?" diyorlar

49- De ki, "Ben, Allah'in dilediginin disinda kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim" Her ümmetin bir eceli vardir Ecelleri gelince artik ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler

50- De ki: "O'nun azabi size geceleyin uykuda veya güpe gündüz gelecek olsa, ne dersiniz? Günahkârlarin onu alelacele istemeleri için ne sebep vardir?"

51- Bu azap meydana geldikten sonra mi iman edeceksiniz, yoksa simdi mi? Halbuki onun çarçabuk gelmesini istiyordunuz

52- Sonra o zulüm yapanlara "Tadin bakalim su ebedi azabi!" denilecek Vaktiyle kazandiginizdan baskasi ile mi cezalandirilacaksiniz?"

53- "O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar De ki; "Evet Rabbim hakki için o kesin bir gerçektir Ve siz bundan yakayi kurtaramazsiniz"

54- Zulüm yapmis olan herkes, azabi görünce yeryüzündeki her seyin sahibi olsa da, (o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi Ve içten içe pismanlik duyardi Fakat aralarinda adaletle hüküm verilir ve hiçbirine zulüm yapilmaz

55- Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'indir Açin gözünüzü, Allah'in vaadi muhakkak ki, haktir, gerçektir Lâkin onlarin çogu bunu bilmezler

56- O, hem can veren, hem can alandir Ve hepiniz O'na döndürülüp götürüleceksiniz

57- Ey insanlar! Size Rabbinizden bir ögüt, gönüller derdine bir sifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi

58- De ki, "Allah'in ihsaniyla ve rahmetiyle, yalnizca bunlarla sevinç duysunlar Bu, onlarin biriktirip durduklarindan daha hayirlidir"

59- De ki, "Baksaniza, Allah sizin için nice riziklar indirdi, siz onlardan bir kismini haram, bir kismini helâl yaptiniz" De ki, "Size Allah mi izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mi ediyorsunuz?"

60- Allah'a yalani iftira edenler kiyamet gününü ne saniyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmustur, lâkin insanlarin çogu sükretmezler

61- Hangi isi yaparsan yap, Kur'ân'dan ne okursan oku, ne iste çalisirsan çalis, unutmayin ki, siz ona dalip gitmisken, biz sizin üzerinizde sahidiz

Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiç bir sey Rabbinin gözünden kaçmaz Ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük! Ancak bunlarin hepsi apaçik bir kitaptadir

62- Açin gözünüzü! Allah'in dostlari üzerine ne korku vardir, ne de onlar mahzun olurlar

63- Onlar ki, iman etmisler ve Allah'a karsi gelmekten sakinmislardir

64- Onlara dünya hayatinda da, ahiret hayatinda da müjdeler vardir Allah'in sözlerinde degisiklik yoktur Iste bu en büyük kurtulustur

65- Habibim, onlarin laflari seni üzmesin Çünkü san ve seref bütünüyle Allah'indir O her seyi isitiyor, hepsini görüyor

66 Açin gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'indir Allah'dan baskasina tapanlar dahi, Allah'a ortak kostuklarina uymus olmuyorlar, ancak zanna uymus oluyorlar Ve yalandan baska bir sey söylemiyorlar

67- O, öyle bir Allah'dir ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yapti Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için âyetler (ibretler) vardir

68- Dediler ki: "Allah, kendine çocuk edindi" O, böyle seylerden münezzehtir O, müstagnidir Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur Allah'a karsi bilmediginiz bir seyi neden söylüyorsunuz?

69- De ki: Allah'a iftira edenler elbette felah bulmazlar

70- Dünyadaki zevkler çabuk biter Sonra dönüsleri bize olacaktir Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayi o çetin azabi biz onlara tattiracagiz

71- Bir de onlara Nuh'un kissasini oku: Hani o bir zamanlar kavmine demisti ki: "Ey kavmim, eger benim aranizda durusum ve Allah'in âyetleriyle ögüt verisim size agir geliyorsa, sunu bilin ki, ben yalnizca Allah'a dayanmisimdir, artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz toplanip bütün gücünüzle karar veriniz Sonra bu isiniz size dert olmasin Sonra bana ne yapacaksaniz yapin, bana mühlet de vermeyin"

72- Eger yüz çevirirseniz çevirin, ben de sizden bir ücret istemedim ya! Benim mükafatimi ancak Allah verir Ve ben O'nun emrine boyun egen müslümanlardan olmakla emrolundum

73- Buna ragmen yine de onu inkâr ettiler Biz de onu ve gemide kendisiyle beraber olanlari kurtardik Ve onlari yeryüzüne halifeler yaptik Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda bogduk Bak iste uyarilanlarin akibeti nasil oldu

74- Sonra onun arkasindan birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik Onlara açik mucizelerle geldiler Fakat onlar bir defa yalan dediklerine sonuna kadar bir türlü inanmadilar Iste biz, haddi asanlarin kalblerini böyle mühürleriz

75- Sonra bunlarin arkasindan Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik Iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular

76- Kendilerine tarafimizdan hak gelince, "Muhakkak ki bu, apaçik bir sihirdir" dediler

77 Musa dedi ki, "Size hak gelince, ona böyle mi diyorsunuz? Bu sihir midir?" Halbuki sihirbazlar iflah olmazlar

78- Dediler ki: "Sen bizi, atalarimizdan kalan yoldan çeviresin de yeryüzünde saltanat ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanmayiz"

79- Firavun da: "Bana bütün bilgili sihirbazlari toplayip getirin!" dedi

80- Sihirbazlar gelince, Musa onlara: "Ortaya ne atacaksaniz atin!" dedi

81- Onlar ortaya atinca Musa dedi ki, "Sizin yaptiginiz sey sihirdir Muhakkak ki, Allah onu iptal edecektir Süphe yok ki, Allah fesatçilarin islerini düze çikarmaz"

82-Allah, hakkin hak ve gerçek oldugunu kelimeleriyle ispat eder, günahkârlarin hosuna gitmese de

83- Firavun ve adamlarinin kendilerini belaya ugratacagi korkusundan dolayi Musa'ya kendi kavminin bir oymagindan baska kimse iman etmedi Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle asiri giden taskinlardandi

84- Musa dedi ki: "Ey kavmim! Siz gerçekten Allah'a iman ettinizse, O'na samimiyetle teslim olan müslümanlardan oldunuzsa artik O'na güvenin!"

85- Onlar da: "Biz Allah'a güvendik Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine ugratma!" dediler

86- "Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar!"

87- Biz Musa ile kardesine söyle vahyettik: "Kavminiz için Misir'da birtakim evler hazirlayin ve evlerinizi kibleye karsi yapin ve namazi kilin ve müminlere müjde verin"

88- Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun'a ve adamlarina su dünya hayatinda göz kamastirici zenginlik ve bol bol servet verdin Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onlarin mallarini sil süpür ve kalblerine sikinti düsür Çünkü onlar o acikli azabi görmedikçe iman etmeyecekler"

89- Allah buyurdu: "Her ikinizin de duasi kesinlikle kabul olundu Siz yine dogru ve dürüst olmaya devam edin Kendini bilmeyenlerin yoluna sakin uymayin"

90- Ve sonra Israilogullari'ni denizden asirdik Firavun, düsmanca saldirmak için derhal adamlarini ve askerlerini arkalarina düsürdü Ta ki, suda bogulmaya baslayinca "Inandim, gerçekten de Israilogullari'nin iman ettiginden baska tanri yoktur Ben de ona teslim olanlardanim" dedi

91- Simdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmistin ve fesatçilardan idin

92- Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracagiz Bununla beraber, insanlarin birçogu âyetlerimizden yine de gafildirler

93- Gerçekten Israilogullari'ni çok güzel bir yurda yerlestirdik ve onlara hos nimetlerden riziklar verdik Anlasmazliga düsmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu Süphe yok ki, Rabbin, o anlasmazliga düstükleri konularda kiyamet günü aralarinda hüküm verecektir

94- Sana indirdiklerimizde herhangi bir süpheye düsersen, senden önce kitap okuyanlara sor Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmistir Sakin süphe edenlerden olma!

95- Ve sakin Allah'in âyetlerini inkar edenlerden olma, sonra hüsrana ugrayanlardan olursun

96- Dogrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinlesmis olanlar imana gelmezler

97- Onlara bütün mucizeler hep birden gelse, yine de o acikli azabi görünceye kadar inanmazlar

98- Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus'un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatinda o re*!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür!**!Sansür !*k azabini üzerlerinden kaldirmis ve bir süre onlari rahata kavusturmustuk

99- Eger Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi O halde insanlari hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksin?

100- Allah'in izni olmadikça hiçbir kisinin iman etmesi mümkün degildir Akillarini kullanmayanlar üzerine Allah bir ugursuzluk yükler

101- De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakin!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!

102- Onlar, kendilerinden önce gelmis geçmis olanlarin ugradiklari felaket günleri gibisinden baskasini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacagim"

103- Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtaririz Iste biz böyleyiz Müminleri kurtarmak üzerimize düsen bir görevdir

104- De ki: "Ey insanlar! Eger benim dinimde bir süpheniz varsa, sunu bilin ki, Allah'i birakip da sizin taptiklariniza tapmam Lâkin sizin de caninizi alacak olan Allah'a taparim Bana müminlerden olmam emredilmistir"

105- "Ayrica yüzünü tevhid dininden ayirma ve sakin müsriklerden olma!" (diye emrolundum)

106- "Ve Allah'dan baska, sana faydasi da, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Eger yalvarirsan, o zaman hiç süphesiz sen zalimlerden olursun

107 Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan baska giderecek yoktur Ve eger sana bir hayir dilerse, o zaman da O'nun hayrini engelleyebilecek kimse yoktur O, lütfunu diledigi kuluna nasip eder Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir

108 De ki: "Ey insanlar! Iste size Rabbinizden hak geldi Artik kim hidayeti kabul ederse kendi cani için kabul etmis olur Kim sapiklik ederse kendi zararina sapiklik etmis olur Ve ben sizin üzerinize vekil degilim"

109- Sana vahyolunana uy! Ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret Çünkü O, hüküm verenlerin en hayirlisidir



YUSUF

Bismillahirrahmanirrahim

1 Elif, Lâm, Râ Iste bunlar sana o açik seçik kitabin âyetleridir

2 Muhakkak ki, biz onu anlayasiniz diye Arapça bir kitap olarak indirdik

3 Sana bu Kur'ân'i vahyetmekle biz, sana kissalarin en güzelini anlatiyoruz Gerçek su ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu

4 Hani bir vakitler Yusuf, babasina demisti ki: "Babacigim, ben rüyada onbir yildizla günesi ve ayi bana secde ederken gördüm"

5 (Babasi) "Yavrucugum! "dedi, "rüyani kardeslerine anlatma Sonra sana bir tuzak kurarlar Çünkü seytan insanin açikça düsmanidir"

6 "Ve iste böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüya tabirinden bilgiler ögretecek Bundan önce atalarin Ibrahim'e ve Ishak'a tamamladigi gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna tamamlayacaktir Muhakkak ki, Rabbin alîmdir, hakîmdir"

7 Andolsun ki, Yusuf ve kardesleri kissasinda soranlara ibret alacak âyetler vardir

8 Hani demislerdi ki: "Yusuf ve kardesi (Bünyamin) babamiza bizden daha sevgili, biz ise güçlü ve tutkun bir grubuz Dogrusu, babamiz belli ki, çok açik bir yanilgi içindedir"

9 "Yusuf'u öldürün, ya da bir yere atin ki, babanizin yüzü (sevgisi) size kalsin, sonra yine salih bir kavim olursunuz"

10 Içlerinden bir söz sahibi söyle dedi: "Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyunun dibine birakin da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsin Eger yapacaksaniz böyle yapin"

11 Dediler ki: "Ey babamiz! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiligini istiyoruz"

12 "Yarin onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasin Kesinlikle biz onu koruruz"

13 Babalari dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarim ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz"

14 Dediler ki: "Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna ragmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana ugrayanlardan olmus oluruz"

15 Nihayet kardesleri, Yusuf'u alip götürdüler ve kuyunun dibine birakmaya topluca karar verdiler Biz de ona söyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sirada bu yaptiklarini haber vereceksin"

16 Ve yatsi vakti, aglayarak babalarina geldiler

17 Dediler ki: "Ey babamiz! Biz gittik, aramizda yaris yapiyorduk Yusuf'u da esyamizin yanina birakmistik Bir de baktik ki, onu kurt yemis su anda biz dogru da söylesek, yine de sen bize inanacak degilsin"

18 Bir de gömleginin üzerinde yalandan bir kan getirmislerdi Babalari dedi ki: "Hayir, nefisleriniz aldatmis da size bir is yaptirtmis Artik bana güzel bir sabir gerekiyor Bu anlattiklariniza karsilik yardimina siginilacak olan ancak Allah'dir"

19 Daha sonra bir kafile gelmis, sucularini da göndermislerdi Vardi, kovasini kuyuya saldi, "Müjde hey, müjde! Iste bir çocuk!" dedi Ve onu satilik bir mal olarak gizleyip korudular Allah ise onlarin ne yapacaklarini biliyordu

20 Ve onu düsük bir degerle birkaç dirheme sattilar Ona fazla önem vermemislerdi

21 Onu satin alan Misirli, esine dedi ki: "Buna güzel bak Bize faydali olabilir, ya da evlat ediniriz" Yusuf'u böylece oraya yerlestirdik Ona rüyalarin tabirini de ögrettik Allah emrinde galiptir Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler

22 O, tam erginlik çagina gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik Iste biz, güzel is yapanlari böyle mükafatlandiririz

23 Derken, evinde bulundugu hanim, onun nefsinden murad alip yararlanmak istedi Kapilari kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi Yusuf: "Allah'a siginirim! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel bakti Dogrusu zalimler hiç iflah olmazlar" dedi

24 O hanim, ona gerçekten niyeti bozmustu Eger Rabbinin burhanini görmese idi Yusuf da ona özenip gitmisti Aslinda ondan fuhsu ve fenaligi uzak tutalim diye böyle olmustu Çünkü o bizim ihlasa erdirilmis kullarimizdan biriydi

25 Ikisi de kapiya kostular Hanim, onun gömlegini arkadan yirtti Ve kapinin yaninda hanimin efendisiyle karsi karsiya geldiler Hanim hemen dedi ki: "Senin esine fenalik yapmak isteyenin cezasi, zindana atilmaktan veya aci bir azaba ugratilmaktan baska ne olabilir?"

26 Yusuf: "kendisi benden yararlanmak istedi" dedi Hanimin akrabasindan biri de söyle sahitlik etti: "Eger gömlegi önden yirtilmis ise hanim dogru söylemistir, o zaman bu, yalancilardandir"

27 "Yok eger gömlegi arkadan yirtilmis ise hanim yalan söylemistir, o zaman bu dogru söyleyenlerdendir"

28 Ne zaman ki, gömlegin arkadan yirtilmis oldugunu gördü, o zaman dedi ki: "Bu is, siz kadinlarin tuzagindandir Gerçekten de sizin tuzaginiz çok büyüktür"

29 "Yusuf! Sakin sen bundan bahsetme! Kadin! Sen de günahindan dolayi istigfar et Sen gerçekten günahkarlardan oldun"

30 Sehirde bazi kadinlar da "Azizin karisi, delikanlisindan murad almaya kalkmis, sevgi yüregini yakip kavuruyormus, görüyoruz ki, kadin çildirmis besbelli" dediler

31 Azizin karisi, onlarin gizliden gizliye dedikodu yaydiklarini isitince, onlara davetçi gönderdi ve onlara mükellef bir sofra hazirladi Her birine bir biçak verdi, beri taraftan da Yusuf'a "çik karsilarina" dedi Görür görmez hepsi onu gözlerinde çok büyüttüler ve (saskinlikla) ellerini kestiler Dediler ki: "Hâsâ! Allah için, bu bir insan degil, olsa olsa yüce bir melektir"

32 "Iste" dedi, "bu gördügünüz, beni hakkinda kinadiginiz (gençtir) Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandi Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atilacak ve kesinlikle zelillerden olacaktir"

33 Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunlarin beni davet ettikleri seyden daha sevimlidir Eger sen, bu kadinlarin tuzaklarini benden uzak tutmazsan, ben onlarin tuzagina düserim ve cahillik edenlerden olurum"

34 Bunun üzerine Rabbi, onun duasini kabul buyurdu da ondan onlarin tuzaklarini bertaraf etti Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle isiten, hakkiyle bilendir

35 Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf'u bir süre için zindana atma düsüncesi agir basti

36 Zindana onunla birlikte iki delikanli daha girdi Birisi dedi ki: "Rüyada kendimi sarap sikarken gördüm" Öteki de dedi ki: "Ben de basimin üstünde ekmek tasidigimi, kuslarin da ondan yedigini gördüm

Bize bunun yorumunu haber ver Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz"

37 Yusuf dedi ki: "Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm Bu, Rabbimin bana ögrettigi ilimlerdendir Çünkü ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim"

38 "Atalarim Ibrahim, Ishak ve Yakub'un dinine uydum Bizim, Allah'a hiçbir seyi ortak tutmamiz olmaz Bu, bize ve insanlara Allah'in bir lutfudur Fakat insanlarin çogu sükretmezler"

39 "Ey benim zindan arkadaslarim! Ayri ayri birçok tanrilar mi daha hayirli, yoksa herseye hakim ve galip olan bir tek Allah mi?"

40 "Sizin Allah'i birakip da o taptiklariniz, sizin ve atalarinizin uydurdugu birtakim isimlerden baska bir sey degildir Bunlara tapmaniz için Allah hiçbir delil indirmis degildir Hüküm ancak Allah'a aittir: O, size, kendisinden baskasina tapmamanizi emretti Iste dosdogru din budur Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler"

41 "Ey benim zindan arkadaslarim! Biriniz efendisine yine sarap sunacak Digeri de asilacak, kuslar basindan yiyecekler Iste ögrenmek istediginiz is böylece halloldu"

42 Yusuf, hapisten kurtulacagina inandigi o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yaninda an" (Benden söz et ki, beni kurtarsin) Fakat Seytan, ona, efendisinin yaninda anmayi unutturdu Bu yüzden Yusuf, daha yillarca zindanda kaldi

43 Bir gün melik (hükümdar) dedi ki: "Ben rüyamda yedi ciliz inegin yedi semiz inegi yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak görüyorum Ey ileri gelenler! Siz rüya tabir edebiliyorsaniz benim bu rüyamin tabirini bana bildirin"

44 Dediler ki: "Rüya dedigin sey karmakarisik hayallerdir Biz ise böyle karisik hayallerin yorumunu bilemeyiz"

45 O ikiden kurtulmus olani nice zamandan sonra hatirladi da dedi ki: "Ben size o rüyanin tabirini haber veririm, hemen beni gönderin"

46 "Ey Yusuf, ey dogru sözlü! Bize sunu hallet: Yedi semiz inegi, yedi ciliz inek yiyor Ve yedi yesil basakla diger yedi kuru basak Umarim ki, o insanlara dogru cevap ile dönerim, onlar da (senin kadrini) bilirler"

47 Dedi ki: "Yedi sene eskisi gibi ekeceksiniz, biçtiklerinizi basaginda birakiniz, biraz yiyeceginizden baska "

48 "Sonra onun arkasindan yedi kurak sene gelecek, önceki biriktirdiklerinizin biraz saklayacaginizdan baskasini yiyip bitirecek"

49 "Sonra da onun arkasindan yagisli bir sene gelecek ki, halk onda sikintidan kurtulacak, (üzüm, zeytin gibi mahsülleri) sikip faydalanacak"

50 O hükümdar "Onu bana getirin" dedi Emir üzerine Yusuf'a gönderilen adam yanina gelince, Yusuf ona dedi ki: "Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalim, o ellerini kesen kadinlarin maksatlari ne imis? Hiç süphe yok ki, Rabbim, onlarin oyunlarini çok iyi bilir"

51 Hükümdar, o kadinlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktiniz?" dedi Onlar "Hâsâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalik bilmiyoruz" dediler Aziz'in, karisi da: "Simdi hak ve hakikat oldugu gibi ortaya çikti Aslinda onun nefsinden ben murad almak istedim O ise seksiz süphesiz dogrulardandir" dedi

52 (Yusuf dedi ki): Iste bu sunun içindir: Bilsin ki, ben ona arkasindan hainlik etmedim Gerçekten Allah hainlerin hilesini basariya ulastirmaz

53 Ben yine de nefsimi temize çikarmiyorum Çünkü nefis siddetle kötülügü emreder Ancak Rabbimin rahmetiyle yarligadigi müstesna Muhakkak ki, Rabbim bagislayici ve merhametlidir

54 Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim" Sonra onunla konusunca da: "Sen bugün yanimizda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin" dedi

55 O da, ona dedi ki: "Beni bu ülkenin hazineleri üzerine getir Çünkü iyi korurum, iyi bilirim"

56 Ve iste biz böylece Yusuf'u o yerde temkin ettik (yerlestirdik) Neresinde isterse orada makam tutuyordu Biz rahmetimizi diledigimize nasip ederiz Ve iyilik edenlerin mükafatini zayi etmeyiz

57 Iman edip takva yolunu tutanlar için elbette ahiret mükafati daha hayirlidir

58 (Bir gün) Yusuf'un kardesleri çikageldiler ve onun yanina girdiler O, onlari görür görmez tanidi, oysa onlar onu taniyamamislardi

59 Ne zaman ki onlarin bütün hazirliklarini tamamladi, o zaman dedi ki: "Babanizdan olan öbür kardesinizi de bana getirin Görüyorsunuz ya, ben ölçegi tam ölçüyorum ve ben konukseverlerin en hayirlisiyim"

60 "Siz eger onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsiniz) yanima da yaklasmayin"

61 Dediler ki: "Onun için babasindan izin almaya çalisacagiz Her hâlü kârda bunu yapacagz"

62 Yusuf bir taraftan da adamlarina tenbih etti: "Sermayelerini yüklerinin içine koyuverin, belki ailelerinin yanina dönünce farkina varirlar ve belki yine gelirler" dedi

63 Böylece dönüp babalarina geldikleri vakit, dediler ki: "Ey babamiz! Bizden ölçek menedildi (bize zahire verilmeyecek) Bu kere kardesimizi de bizimle gönder ki, ölçek alabilelim Biz onu kesinlikle koruyacagiz"

64 Babalari dedi ki: "Ben onu size nasil emanet ederim? Ya bundan

önce kardesini emanet ettigimde olan gibi olursa! En hayirli koruyucu Allah'dir ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir"

65 Derken yüklerini açtilar ve sermayelerini kendilerine geri verilmis olarak buldular Dediler ki: "Ey babamiz! Daha ne isteriz? Iste sermayelerimiz de bize iade edilmis Bununla yine ailemize zahire alir getiririz, kardesimizi de koruruz, üstelik bir yük daha fazla zahire aliriz Zaten bu aldigimiz pek az bir zahiredir"

66 Babalari dedi ki: "Hepiniz çaresiz kalmadikça onu bana mutlaka getireceginize dair Allah'dan bir yemin vermedikçe, onu, kesinlikle sizinle göndermem" Onlar da Allah'a and içerek babalarina söz verince, babalari dedi ki: "Bu söylediklerinize Allah vekildir"

67 Ve dedi ki: "Ey yavrularim! (sehre) hepiniz bir kapidan girmeyin de ayri ayri kapilardan girin Gerçi ben ne yapsam, Allah'in takdirini sizden engelleyemem Hüküm yalnizca Allah'indir Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler"

68 Ne zaman ki, sehre vardilar, o zaman babalarinin kendilerine emrettigi sekilde girdiler (Gerçi bu sekilde girmeleri) onlar hakinda Allah'in takdir ettigi hiçbir seyi önleyemezdi, bu sadece Yakub'un içinden geçirdigi bir istegin yerine getirilmesi oldu Süphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz ögretmistik Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler

69 Yusuf'un yanina girdikleri vakit, o, kardesini (Bünyamin'i) yaninda alikoydu Dedi ki: "Bilesin, ben, senin kardesinim! Iste bundan dolayi onlarin yapacaklarina sakin üzülme!"

70 Sonra onlarin bütün hazirliklarini görünce, su kabini kardesinin yükünün içine koydu Sonra bir tellal söyle bagirdi: "Hey kervan! Siz hirsizsiniz, hirsiz!"

71 Bunlara döndüler de dediler ki: "Ne ariyorsunuz?

72 Onlar da dediler ki: "Hükümdarin su kabini ariyoruz Onu bulup getirene bir yük zahire var Üstelik o tas bana zimmetlidir"

73 "Allah'a yemin ederiz ki," dediler, "Muhakkak siz de anlamissinizdir ya, biz buraya fesat çikarmak için gelmedik Biz hirsiz da degiliz"

74 "Peki yalanci çikarsaniz onun (hirsizlik edenin) cezasi nedir?" dediler

75 "Kimin yükünde çikarsa, o kendisi onun cezasidir Biz zalimlere iste böyle ceza veririz"

76 Bunun üzerine Yusuf, kardesinin esyalarindan önce onlarin esyalarini aramaya basladi Sonra su kabini kardesinin yükünün içinden çikardi Iste Yusuf'a biz böyle bir oyun ögrettik Melikin kanunlarina göre, kardesini alikoymasina imkan yoktu Ancak Allah dilerse o baska Biz diledigimizi derecelerle yükseltiriz Ve her bilgi sahibinin üstünde bir baska bilen vardir

77 Dediler ki: "Eger o çalmissa, daha önce bunun kardesi de çalmisti" O vakit Yusuf bunu içine atti, onlara hiç belli etmeden: "Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sifat verdiginizi Allah çok iyi biliyor" dedi

78 Dediler ki: "Ey vezir! Emin ol ki, bunun çok yasli bir babasi var Onun için yerine birimizi al Gerçekten de biz seni iyilik edenlerden görüyoruz"

79 O dedi ki: "Esyamizi yaninda buldugumuzdan baskasini tutuklamaktan Allah korusun Çünkü öyle yaparsak zalimlerden oluruz"

80 Ne zaman ki, onlar, onu kurtarmaktan ümit kestiler, o zaman fisildasarak oradan uzaklastilar Büyükleri dedi ki: "Babanizin sizden Allah adina ahit aldigini ve daha önce Yusuf konusunda ettiginiz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya Allah hakkimda bir hüküm verinceye kadar ben artik burdan ayrilmam Allah, hüküm verenlerin en hayirlisidir"

81 "Siz dönün de babaniza deyin ki: Ey babamiz! Inan ki, oglun hirsizlik yapti Biz ancak bildigimize sahitlik ediyoruz Yoksa gaybin bekçileri degiliz"

82 "Hem orada bulundugumuz sehir halkina, hem içinde bulundugumuz kervana sor Ve emin ol ki, biz kesinlikle dogru söylüyoruz"

83 Babalari dedi ki: "Hayir, sizi nefisleriniz altadip bir ise sürüklemis Artik bana güzel güzel sabretmek düsüyor Belki Allah hepsini birden bana geri getirir Çünkü O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir"

84 Ve onlardan yüz çevirdi de: "Ey Yusuf'un atesi, yetti artik, yetti!" dedi Ve üzüntüden gözlerine ak düstü Artik yutkunuyor da yutkunuyordu

85 Dediler ki: "Hâlâ Yusuf'u sayiklayip duruyorsun Allah'a yemin

ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tükenip helak olacaksin Hayret dogrusu!"

86 Dedi ki: "Ben hüznümü, kederimi ancak Allah'a sikayet ederim ve Allah tarafindan sizin bilmediginiz seyleri de bilirim"

87 "Ey ogullarim, gidin, Yusuf'u ve kardesini arastirin Allah'in rahmetinden ümit kesmeyin; zira kâfir kavimden baskasi Allah'in rahmetinden ümit kesmez"

88 Sonra (Misir'a gidip) onun huzuruna girince, dediler ki: "Ey sanli vezir! Biz ve çoluk çocugumuz sikinti içindeyiz Pek az bir sermaye ile geldik Sen bize yine ölçek (zahire) ver, ayrica sadaka da ihsan eyle Çünkü Allah sadaka verenleri muhakkak mükafatlandirir"

89 O dedi ki: "Siz cahilliginizde Yusuf'a ve kardesine ne yaptiginizi biliyor musunuz?"

90 Onlar "Yoksa sen, sahiden Yusuf musun?" dediler O da "Ben Yusuf'um, bu da kardesim" dedi, "Dogrusu Allah, bizi, lutfuyla nimetlendirdi Gerçekten de kim Allah'dan korkar ve sabrederse, Allah, muhakkak ki, güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmez"

91 Dediler ki: "Allah'a yemin olsun, Allah seni bize üstün kildi Biz gerçekten de büyük hata islemistik"

92 Yusuf dedi: "Bugün size bir ayiplama ve azarlama yoktur Allah, sizi, magfiretiyle bagislasin O, merhamet edenlerin en merhametlisidir"

93 Alin su gömlegimi götürün de babamin yüzüne sürün, gözü açilir Ve bütün ailenizle toplanip bana gelin"

94 Ne zaman ki, kafile (Misir'dan) ayrildi, öteden babalari dedi ki: "Eger bana bunak demezseniz, dogrusu ben Yusuf'un kokusunu aliyorum"

95 Dediler ki: "Vallahi sen hâlâ o eski saskinligindasin"

96 Fakat ne zaman ki, gerçekten müjdeci geldi, gömlegi Yakub'un yüzüne koydu, hemen gözü açildi "Ben size demedim mi, ben Allah'dan sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi

97 Dediler ki: "Ey babamiz, bizim için Allah'a istigfar eyle Biz gerçekten büyük günah islemistik"

98 Dedi ki: "Sizin için Rabbimden ilerde bagislanma dileyecegim Süphesiz o çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

99 Ne zaman ki, onlar Yusuf'un yanina vardilar, iste o zaman Yusuf anasini ve babasini kucakladi, yanina aldi ve "Buyurun Allah'in dilemesiyle güven içinde Misir'a girin" dedi

100 Anasiyla babasini yüksek bir taht üzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf için secdeye kapandilar Bunun üzerine Yusuf dedi ki: "Iste bu durum, o rüyamin çikmasidir Gerçekten Rabbim onu hak rüya kildi Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni zindandan çikarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu Dogrusu Rabbim diledigine lutfunu ihsan eder Süphesiz O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir"

101 "Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyalarin tabirinden bir ilim ögrettin Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canimi müslüman olarak al ve beni salih kullarin arasina kat!"

{*} Hasili, ne zaman ki, Yusuf'a vardilar, yani Yusuf'un daha önce kardeslerine tenbih edip istedigi gibi, basta babalari olmak üzere bütün aile bireyleri topluca Misir'a gelip Yusuf'un yanina vardilar Rivayet olunur ki, Yusuf ve Melik, yanlarinda dört bin asker, birtakim devlet adamlari ve Misir halkindan çok sayida insan, gelen kafileyi karsilamaya çikmislardi Yakub Aleyhisselam, oglu Yahuda'ya dayanarak yürüyordu, karsidan gelen kafileye ve atlilara bakip, "Ey Yahuda, su karsidaki adam Misir'in Firavun'u mu?" diye sordu O da "Hayir, Firavun degil, oglun" dedi Yaklastiklari zaman Yusuf'dan önce Yakup selam verdi ve "Selam sana ey hüzünleri gideren" dedi{*}ilh

102 Iste bu, sana vahiyle bildirdigimiz gayb haberlerindendir Yoksa onlar yapacaklarina karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarinda degildin

103 Sen ne kadar siddetle arzulasan da, insanlarin çogu iman edecek degildir

104 Buna karsilik onlardan herhangi bir ücret de istemiyorsun O Kur'ân, âlemlere ancak bir ögüttür

105 Bununla beraber göklerde ve yerde ne kadar âyet var ki, onunla yüz yüze gelirler de yine de yüz çevirip geçerler

106 Onlarin çogu sirk kosmadan Allah'a iman etmezler (imanlarina az çok bir sirk karistirirlar)

107 Yoksa bunlar Allah'in azabindan hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkinda degillerken ansizin baslarina kiyametin kopuvermesinden güven içinde midirler?

108 De ki: Iste benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum Ben ve bana uyanlar (iste böyleyiz) Ben Allah'i tesbih ederim ve ben müsriklerden degilim

109 Senden önce gönderdigimiz peygamberler de o memleketlerin halkindandi, onlar da kendilerine vahiy verdigimiz birtakim erkeklerden baskasi degillerdi Simdi o yerlerde söyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akibetlerinin nasil olduguna bir baksalar ya! Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayirlidir Hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz?

110 Nihayet peygamberleri (onlarin iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalanci durumuna düstüklerini saninca, onlara yardimimiz geldi, yetisti; dilediklerimiz kurtarildi Suçlular toplulugundan bizim azabimiz geri çevrilemez

111 Gerçekten de onlarin kissalarinda üstün akillilar için bir ibret vardir Bu Kur'ân uydurulmus herhangi bir söz degildir Lâkin kendisinden önce gelen kitaplarin tasdiki her seyin ayrintilariyla açiklayicisi ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir



ZARİYAT


Bismillahirrahmanirrahim

1- O tozdurup savuranlara,

2- Derken bir agirlik tasiyanlara,

3- Derken bir kolaylikla akanlara,

4- Derken bir emir taksim edenlere andolsun ki,

5- O size vaad edilen elbette dogrudur

6- Ceza ve hesap günü süphesiz olacaktir

7- Yollara sahip göge andolsun ki,

8- Siz elbette çeliskili sözler içindesiniz

9- Ondan çevrilen (imana) çevrilir

10- Kahrolsun (o fikir adina) kendi tahminlerini ileri sürenler!

11- Onlar bir sarhosluk ve cehalet içinde suursuzdurlar

12- Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar

13- O gün, onlarin ates üzerinde azap görecekleri gündür

14- Onlara: "Tadin inkarinizin cezasini, iste sizin acele istediginiz budur!" denecektir

15-16- Süphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdigi sevabi almis olarak cennet bahçelerinde ve pinar baslarinda bulunacaklardir Çünkü onlar bundan önce iyilik yapiyorlardi

17- Onlar geceleyin pek az uyurlardi

18- Onlar seher vakitlerinde Allah'tan bagislanma dilerlerdi

19- Onlarin mallarinda isteyen ve istemeyen yoksullar için bir hak vardi

20-21- Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardir Hiç görmüyor musunuz?

22- Sizin rizkiniz da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir

23- Gök ve yerin Rabbine andolsun ki size edilen o vaad, herhalde haktir O tipki sizin konusmaniz gibi gerçektir

24- Ey Muhammed! Ibrahim'in serefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?

25- Hani onlar Ibrahim'in huzuruna girmislerdi de "Selam sana!" demislerdi Ibrahim: "Size de selam" demis, ve içinden: "Bunlar taninmamis bir topluluk!" diye geçirmisti

26- Ibrahim, sonra ailesine giderek semiz bir buzagi (eti) getirdi

27- Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi

28- Yemediklerini görünce onlardan içine bir korku düstü Onlar Ibrahim'e: "Korkma!" dediler ve onu çok bilgili bir ogul ile müjdelediler

29- Bunun üzerine karisi (Sâre) bir çiglik atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "Ben kisir bir kocakariyim, nasil çocugum olur?" dedi

30- Misafir melekler: "Evet bu böyledir Rabbin böyle buyurdu Gerçekten O hüküm ve hikmet sahibidir Herseyi hakkiyla bilir" dediler

31- Ibrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere: "Acaba sizin asil önemli isiniz nedir ey elçiler?" dedi

32- Onlar: "Gerçekten biz günahkâr bir kavim (olan Lût kavmine) gönderildik

33- Onlarin üzerine çamurdan pisirilmis sert taslar yagdiracagiz

34- O taslardan herbirinin haddi asanlardan kime isabet edecegi Rabbin katinda isaretlenmistir" dediler

35- Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çikardik

36- Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkindan baska kimseyi de bulamadik

37- Biz orada aci bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nisanesi biraktik

38- Musa'nin kissasinda da ibret vardir Hani biz onu apaçik bir delille Firavun'a göndermistik

39- Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmis, onun hakkinda: "Bu bir sihirbazdir, ya da bir delidir" demisti

40- Nihayet biz onu ve ordularini yakalayip hepsini denize attik Firavun ise o sirada (inadindan dolayi pismanlik duyarak) kendi kendini kiniyordu

41- Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardir Hani biz onlarin üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermistik

42- O rüzgar üzerine ugradigi hiçbir seyi birakmiyor, mutlaka onu kül gibi dagitiyordu

43- Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardir Hani onlara: "Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanip, geçinin!" denmisti

44- Onlarsa Rablerinin emrine karsi büyüklük tasladilar Bunun üzerine kendilerini, bakip dururlarken yildirim yakalayip, çarpti

45- Artik onlar, ne kendi kendilerine ayaga kalkabildiler, ne de yardim gördüler

46- Daha önce de Nuh kavmini helâk etmistik Çünkü onlar yoldan çikmis fâsik bir kavimdiler

47- Biz gögü kudretimizle bina ettik Hiç süphesiz biz, çok genislik ve kudret sahibiyiz

48- Yeryüzünü de biz dösedik Bakin biz onu ne güzel dösüyoruz!

49- Biz herseyden iki çift yarattik Umulur ki, iyice düsünürsünüz

50- Ey Muhammed! de ki: "Öyleyse Allah'a kosun, gerçekten ben size O'nun tarafindan gönderilmis apaçik bir uyariciyim

51- Allah'la beraber baska bir tanri uydurmayin (O'na ortak kosmayin) Gerçekten ben size O'nun tarafindan gönderilmis apaçik bir uyariciyim"

52- Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkinda da mutlaka: "Bir sihirbazdir veya bir delidir" dediler

53- Onlar birbirlerine bunu mu tavsiye ettiler? Hayir onlar azgin bir kavimdir

54- Ey Muhammed! Sen onlardan yüz çevir Artik sen kinanacak degilsin

55- Sen ögüt verip hatirlat Çünkü, hatirlatmak müminlere fayda verir

56- Ben cinleri ve insanlari ancak bana ibadet etsinler diye yarattim

57- Ben onlardan herhangi bir rizik istemiyorum Beni yedirmelerini de istemiyorum

58- Süphesiz ki, rizik veren O saglam kuvvet sahibi olan Allah'tir

59- Süphsiz ki, zulmedenlerin geçmis arkadaslarinin payi gibi, dolgun bir azab payi vardir Ama simdi onu acele istemesinler

60-Kendilerine vaad edilen günlerinde ugrayacakalari azabdan dolayi vay inkâr edenlerin haline!



ZİLZAL

Bismillahirrahmanirrahim

1- Yer o yaman sarsinti ile sarsildigi,

2- Yer, içindeki agirliklari çikarip disari attigi,

3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dedigi zaman

4,5- O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktir

6- O gün insanlar, amellerinin karsiligi kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çikacaklardir

7- Her kim zerre kadar hayir islemisse onu görecektir

8-Her kim, zerre kadar ser islemisse onu görecektir



ZUHRUF

Bismillahirrahmanirrahim

1- Hâ, mîm

2,3- Apaçik kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasiniz diye Arapça bir Kur'an yaptik

4- Gerçekten o bizim nezdimizde bulunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet dolu bir kitaptir

5- Siz haddi asan bir kavim oldunuz diye Kur'an'i size göndermekten vaz mi geçelim?

6- Biz öncekilere de nice peygamberler göndermistik

7- Onlar kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardi

8- Biz onlardan daha kuvvetli olanlari helâk ettik Kur'an'da öncekilerin örnegi de geçmistir

9- Eger sen onlara: "Gökleri ve yeri kim yaratti?" diye sorsan elbette: "Onlari çok güçlü ve herseyi bilen Allah yaratti" derler

10- O, yeryüzünü sizin için bir besik yapti ve dogru gidesiniz diye orada sizin için yollar meydana getirdi

11- Allah gökten belli bir ölçüye göre su indirdi Biz onunla ölü bir memlekete yeniden hayat verdik Iste siz de kabirlerinizden böyle diriltilip çikarilacaksiniz

12- Allah bütün çiftleri yaratmistir Sizin için bineceginiz gemiler ve hayvanlar var etmistir

13- Siz onlarin sirtina binip üzerlerine yerlestiginiz zaman, Rabbinizin nimetini anarak söyle diyesiniz: "Bunlari bizim hizmetimize veren Allah'i tenzih ve tesbih ederiz Yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi"

14- "Gerçekten biz Rabbimize dönecegiz"

15- Buna ragmen insanlar, Allah'in kullarindan bir kismini O'nun bir parçasi saydilar Gerçekten de insan apaçik bir nankördür

16- Yoksa O, yarattiklarindan kendisine kizlar edindi de erkek çocuklari size mi seçti?

17- Onlardan biri Rahman olan Allah'a isnad ettigi kiz çocugu ile müjdelendigi zaman yüzü simsiyah kesilir de öfkesinden yutkunur durur

18- Yoksa onlar, süs ve zinet içerisinde yetistirilip de mücadelede erkek gibi kendisini savunmaya açik olmayan kizlari mi O'na isnad ediyorlar?

19- Onlar Rahman olan Allah'in kullari olan melekleri de disi saydilar Onlar meleklerin yaratilisini gördüler mi? Onlarin sahitlikleri yazilacak ve onlar sorguya çekileceklerdir

20- Onlar: "Eger Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdik" dediler Onlarin bu hususta hiçbir bilgileri yoktur Onlar sadece yalan söylüyorlar

21- Yoksa biz kendilerine bundan önce bir kitap verdik de onlar, ona mi sariliyorlar?

22- Hayir, onlar sadece: "Biz babalarimizi bu din üzerinde bulduk, biz de onlarin izinde gidiyoruz" dediler

23- Ey Muhammed! Yine böyle biz senden önce de hangi memlekete bir uyarici göndermissek, mutlaka oranin simarik varlikli kimseleri: "Biz babalarimizi bir din üzerinde bulduk, biz de onlarin izlerine uyariz" dediler

24- Gönderilen uyarici; "Eger size babalarinizi üzerinde buldugunuz dinden daha dogrusunu getirmissem de mi bana uymazsiniz?" deyince, onlar: "Gerçekten biz sizin teblig için gönderildiginiz seyi tanimiyoruz" dediler

25- Biz de onlardan intikam aldik Bak peygamberleri yalanlayanlarin sonu nasil oldu!

26- Hani Ibrahim babasina ve kavmine: "Gerçekten ben sizin taptiginiz seylerden uzagim

27- Ben ancak beni yaratana taparim Süphesiz ki O, beni dogru yola iletecektir" dedi

28- Ibrahim, bu sözü, ardindan gelecek olanlara devamli kalacak bir miras olarak birakti ki, onlar dogru yola dönsünler

29- Dogrusu ben bunlari da babalarini da kendilerine hak olan kitap ve gerçegi açiklayan bir peygamber gelinceye kadar faydalandirip geçindirdim

30- Kendilerine hak geldigi zaman onlar: "Bu bir büyüdür dogrusu biz onu tanimiyoruz" dediler

31- Yine Onlar: "Bu Kur'an, su iki sehirden bir büyük adama indirilmeli degil miydi?" dediler

32- Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mi taksim ediyorlar? Dünya hayatinda onlarin geçimliklerini aralarinda biz taksim ettik Birbirlerine islerini gördürsünler diye biz onlarin bir kismini digerlerinden derecelerle üstün kildik Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri seylerden daha hayirlidir

33- Eger insanlar küfre sapan bir ümmet haline gelmeyecek olsalardi, biz O Rahman olan Allah'i inkâr eden kimselerin evlerine gümüsten tavanlar ve üzerine çikacaklari merdivenler yapardik

34- Onlarin evleri için gümüsten kapilar, üzerine yaslanacaklari koltuklar yapardik

35- Daha nice altin ziynetler verirdik Çünkü bunlarin bizce hiçbir kiymeti yoktur Bütün bunlar dünya hayatinin geçici menfaatinden baska bir sey degildir Ahiret ise Rabbin katinda takva sahipleri içindir

36- Her kim Rahman olan Allah'in zikrinden yüz çevirirse biz ona bir seytan musallat ederiz Artik o seytan onun yakin dostudur

37- Süphesiz ki bu seytanlar onlari yoldan çikarirlar Onlar da kendilerinin dogru yolda olduklarini sanirlar

38- Nihayet kiyamet günü bize gelince, arkadasina: "Keske seninle benim aramda dogu ile bati arasindaki kadar bir uzaklik olsaydi Sen ne kötü arkadasmissin!" der

39- Onlara: "Bugün pismanlik duymaniz size hiçbir fayda saglamayacaktir Çünkü siz zulmettiniz Simdi de hepiniz azapta ortaksiniz" denir

40- Ey Muhammed! O halde sagirlara sen mi isittireceksin? Yahut körlere ve apaçik bir sapiklik içinde bulunanlara sen mi dogru yolu göstereceksin?

41- Eger biz seni onlara azap gelmeden önce alip götürsek bile onlardan intikam aliriz

42- Yahut da onlara vaad ettigimiz azabi sana gösteririz Çünkü bizim onlara azap etmeye gücümüz yeter

43- Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a saril Süphesiz ki sen dogru bir yol üzerindesin

44- Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz

45- Ey Muhammed! Senden önce gönderdigimiz peygamberlerimize de sor, biz Rahman olan Allah'tan baska kendisine ibadet edilecek ilâhlar yapmis miyiz?

46- Andolsun ki, biz Musa'yi mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarina gönderdik Musa: "Ben gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah'in peygamberiyim" dedi

47- Musa onlara mucizelerimizi getirince onlar hemen bu mucizelere gülüverdiler

48- Bizim onlara gösterdigimiz her bir mucize digerinden daha büyüktü Belki dogru yola dönerler diye biz onlari azapla yakaladik

49- Onlar azâbi görünce: "Ey sihirbaz! Sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et Biz gerçekten dogru yola girecegiz" dediler

50- Fakat azabi kendilerinden kaldirdigimiz zaman hemen sözlerinden dönüverdiler

51- Firavun kavmine seslenerek dedi ki: "Ey kavmim! Misir hükümdarligi ve altimdan akip giden su irmaklar benim degil mi? Görmüyor musunuz?

52- Yoksa ben, nerede ise meramini anlatamayan su zavallidan daha hayirli degil miyim?

53- Eger O'nun dedigi dogru ise üzerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli degil miydi?"

54- Firavun kavmini küçümsedi Onlar da O'na itaat ettiler Çünkü onlar fâsik bir kavimdi

55- Nihayet bizi gazaplandirdiklari zaman onlardan intikam aldik Hepsini suda bogduk

56- Onlari sonradan gelecekler için ibret ve örnek kildik

57- Meryem oglu Isâ bir misal olarak anlatilinca, senin kavmin hemen ondan bir delil bulduklarini sanarak bagrismaya basladilar

58- Onlar dediler ki: "Bizim ilâhlarimiz mi daha hayirlidir, yoksa Isâ mi?" Bu misâli sirf seninle tartismak için ortaya attilar Dogrusu onlar çok kavgaci bir topluluktur

59- Isâ, ancak kendisine nimet verdigimiz ve Israilogullarina örnek kildigimiz bir kuldur

60- Eger biz dileseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek melekler yaratirdik

61- Gerçekten o, (Isâ'nin yere inisi) kiyâmetin yaklastigini gösteren bir bilgidir Sakin kiyâmet hakkinda süpheye düsmeyip, bana uyun, bu dogru yoldur

62- Sakin seytan sizi dogru yoldan alikoymasin Gerçekten o sizin için apaçik bir düsmandir

63- Isâ mucizelerle indigi zaman dedi ki: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkinda ihtilâfa düstügünüz seylerin bir kismini size açiklamak için geldim O halde Allah'tan korkun, ve bana itaat edin

64- Gerçekten benim de Rabbim sizin de Rabbiniz Allah'tir Öyle ise O'na kulluk edin Bu dogru bir yoldur

65- Fakat aralarindan çikan gruplar, Isâ hakkinda ihtilâfa düstüler Aci bir günün azâbindan dolayi vay zulmedenlerin hâline!

66- Onlar kendileri farkina varmadan ansizin kiyâmetin baslarina gelmesini mi bekliyorlar?

67- O gün Allah'tan korkanlar hariç dost olanlar birbirlerine düsmandirlar

68-69- Allah, takva sahiplerine söyle nida eder: "Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarim! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz

70- Siz ve esleriniz cennete girin Orada agirlanip sevindirileceksiniz"

71- Onlarin etrafinda yiyecek ve içecekler altin tepsiler ve kadehlerle dolastirilir Orada canlarin çektigi ve gözlerin hoslandigi hersey vardir Siz orada ebedi olarak kalacaksiniz

72- Iste yaptiklariniza karsilik size miras verilen cennet budur

73- Orada sizin için bol bol meyveler vardir Onlardan yersiniz

74- Süphesiz ki suçlular, cehennem azâbinda ebedi olarak kalacaklardir

75- Onlarin azâbi hafifletilmez ve onlar azab içersinde ümitsizdirler

76- Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zâlimler oldular

77- Onlar cehennem bekçisine: "Ey Mâlik! Rabbin artik bizi öldürsün" diye seslenirler Mâlik de: "Siz böylece kalacaksiniz" der

78- Andolsun ki biz size hakki getirdik Fakat sizin çogunuz haktan hoslanmiyorsunuz

79- Yoksa onlar hakka karsi gelmek için bir is mi kararlastirdilar? Biz de onlari cezalandirmak için kararliyiz

80- Yoksa onlar bizim sirlarini ve gizli konusmalarini isitmedigimizi mi saniyorlar? Hayir, isitiriz ve yanlarinda bulunan elçi meleklerimiz de her yaptiklarini yaziyorlar

81- Ey Muhammed! de ki: "Eger Rahman olan Allah'in bir çocugu olsaydi, ona ibâdet edenlerin birincisi ben olurdum"

82- Göklerin ve yerin Rabbi, arsin Rabbi onlarin nitelendirdikleri seyden münezzehtir, yücedir

83- Simdi sen birak onlari, tehdit edildikleri günlerine kavusuncaya kadar batila dalsinlar oynasinlar

84- Gökteki ilâh da yerdeki ilâh da O'dur O hüküm ve hikmet sahibidir herseyi bilir

85- Göklerin, yerin ve her ikisi arasindakilerin hükümranligi kendisine ait olan Allah'in sani yücedir Kiyâmet saatinin bilgisi de yalniz onun yanindadir Siz sadece O'na döndürüleceksiniz

86- Onlarin Allah'i birakip da tapdiklari putlar sefaat hakkina sahip degillerdir Ancak bilerek hakka sahitlik edenler sefâat edebilir

87- Eger sen onlara kendilerini kimin yarattigini sorsan elbette: "Allah" derler O halde nasil haktan çevriliyorlar?

88- Peygamberin sözü su olmustur: "Ey Rabbim! Bunlar gerçekten imân etmeyen bir kavimdir"

89-Ey Muhammed! Simdilik sen onlara aldirma ve: "Size selâm olsun" de Onlar yakinda bilecekler!



ZUMER


Bismillahirrahmanirrahim

1- Bu kitabin indirilisi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafindandir

2- Emin ol, biz sana kitabi hakkiyla indirdik Onun için dini yalniz kendisine halis kilarak Allah'a ibadet ve kulluk et

3- Iyi bil ki, halis din ancak Allah'indir O'ndan baska birtakim dostlar tutanlar da söyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklastirsinlar diye ibadet ediyoruz" Süphe yok ki Allah, onlarin aralarinda ihtilaf edip durduklari seyde hükmünü verecektir Herhalde yalanci ve nankör olan kimseyi Allah dogru yola çikarmaz

4- Eger Allah bir çocuk edinmek isteseydi, elbette yaratacagindan, dileyecegini seçecekti Ama o bundan münezzehtir O, tek ve kahredici olan Allah'tir

5- O, gökleri ve yeri hak ile yaratti, geceyi gündüzün üstüne sariyor, gündüzü de gecenin üstüne sariyor Günesi ve ay'i emrine âmade kilmis,

her biri belli bir süreye kadar akip gitmektedir Iyi bil ki, çok güçlü ve çok bagislayici olan ancak O'dur

6- O, sizi bir nefisten yaratti Hem sonra onun esini de ondan var etti Sizin için yumusak basli hayvanlardan sekiz çift indirdi Sizi analarinizin karinlarinda üç karanlik içinde yaratilistan yaratilisa yaratip duruyor Iste Rabbiniz Allah O'dur Mülk O'nundur, O'ndan baska tanri yoktur O halde nasil haktan çevrilirsiniz?

7- Eger inkâr ederseniz, süphe yok ki Allah'in size ihtiyaci yoktur Bununla beraber kullari hesabina küfre razi olmaz Eger sükrederseniz sizin hesabiniza ona razi olur Hiçbir günahkar da digerinin günahini çekecek degildir Sonra dönüsünüz, Rabbinizedir O vakit, O size bütün yaptiklarinizi haber verecektir Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir

8- Insana bir sikinti dokundugu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder Sonra kendisine tarafindan bir nimet lütfettigi zaman da önceden O'na dua ettigi hali unutur da, yolundan sapitmak için Allah'a ortaklar kosmaya baslar Ey Muhammed! De ki: "Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o atesliklerdensin"

9- Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanip, kiyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akil sahibi olanlar anlar

10- Ey Muhammed! Tarafimdan söyle: "Ey iman eden kullarim! Rabbinizden korkun Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardir Allah'in yeryüzü genistir Ancak sabredenlere mükafatlari hesapsiz ödenecektir"

11- De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kilarak Allah'a ibadet etmem emredildi"

12- "Hem O'nun birligine teslim olan müslümanlarin ilki olmam da bana emredildi"

13- De ki: "Eger Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabindan korkarim"

14- De ki: "Ben dinimi kendisine halis kilarak yalniz Allah'a kulluk ederim"

15- "Siz de O'ndan baska dilediginize kul olun" De ki: "Asil hüsrana düsenler, kiyamet günü kendilerine ve mensuplarina ziyan edenlerdir Evet, iste asil açik hüsran budur"

16- Onlarin üstlerinde atesten tabakalar, altlarinda yine atesten tabakalar vardir Iste Allah, kullarini bundan korkutuyor, "Ey kullarim! benden korkun" (diyor)

17- Taguttan, ona kulluk etmekten kaçinip da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradir Haydi müjdele kullarimi

18- O kullarimi ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar Iste onlar, Allah'in kendilerine hidayet verdigi kimselerdir Iste temiz akillilar da onlardir

19- Ya üzerine azab kelimesi hak olmus kimse de mi (böyledir)? Artik o atesteki kimseyi sen mi çikaracaksin?

20- Fakat o Rablerine siginarak korunanlar için altlarindan irmaklar akan, üzerlerinden sehnisinler yapilmis, sehnisinli (balkonlu) köskler vardir Bu, Allah'in vaadidir Allah vaadinden caymaz

21- Allah'in gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koydugunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çikarir, sonra onun olgunlasip sarardigini görürsün Sonra da onu bir çöpe çevirir Elbette bunda temiz akillilar için bir ihtar vardir

22- Allah, kimin bagrini Islâm'a açmis ise iste o, Rabbinden bir nur üzerinde degil midir? Artik Allah'in zikri hususunda kalpleri katilasmis olanlarin vay haline! Iste bunlar, apaçik bir sapiklik içindedirler

23- Allah, kelamin en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi(1)

Ondan Rablerine saygisi olanlarin derileri ürperir Sonra derileri de, kalpleri de Allah'in zikrine karsi yumusar Iste bu Allah'in rehberidir Allah, onunla diledigini dogru yola çikarir Her kimi de Allah sasirtirsa, artik ona dogru yolu gösterecek yoktur

24- O halde kiyamet günü zalimlere: "Tadin bakalim kazanip durduklarinizi!" denilirken, o kötü azabdan yüzü ile korunacak kimse ne olur?(1)

25- Onlardan öncekiler de yalanladilar da kendilerine, hatirlarina gelmez yönden azab geliverdi

26- Allah, onlara dünya hayatinda zilleti tattirdi Ahiret azabi ise elbette daha büyüktür Keske bilselerdi!

27- Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik Gerek ki iyi düsünsünler

28- Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, Allah'in azabindan) korunsunlar

29- Allah, söyle bir misal vermistir: Bir adam ve birtakim ortaklari var, hirçin hirçin çekisip duruyorlar Bir de yalniz bir kisiye bagli selamet içinde olan bir adam var Bu ikisinin hali hiç bir olur mu? Hamd Allah'indir, fakat pek çoklari bilmezler

30- Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir

31- Sonra siz muhakkak kiyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davaci olacaksiniz

32- Allah'a karsi yalan söyleyen ve dogru kendisine geldigi zaman onu yalan sayandan daha zalim (daha haksiz) kim olabilir? Kâfirlerin yeri cehennemde degil midir?

33- Dogruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, iste onlar kötülükten korunan müttakilerdir

34- Onlara, Rablerinin yaninda ne dilerlerse vardir Iste bu, iyilik yapanlarin mükafatidir

35- Çünkü Allah, onlarin önceden yaptiklari amelin en kötüsünü bile keffaretle örtüp, islemekte bulunduklari güzel amellerin en güzeline göre mükafatlarini kendilerine verecektir

36- Allah, kuluna kâfi degil midir? Durmuslar da seni O'ndan baskalariyla korkutuyorlar Her kimi ki Allah sasirtirsa, artik ona hidayet edecek yoktur

37- Her kime de Allah hidayet verirse artik onu da sasirtacak yoktur Allah aziz (çok güçlü) ve intikam sahibi degil midir?

38- Andolsun ki onlara: "O gökleri ve yeri kim yaratti?" diye soracak olsan: "Elbette Allah!" diyeceklerdir O halde gördünüz ya Allah'tan baska çagirdiklarinizi! Eger Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararini giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: "Allah, bana yeter" Tevekkül edenler, hep O'na dayanirlar

39- De ki: "Ey kavmim! Haliniz üzere çalisin Ben de kendi halime göre çalisiyorum Artik ileride bileceksiniz"

40- "Kendisini rezil edecek azabin kime gelecegini ve sürekli bir azabin kimin üzerine konacagini"

41- Biz bu kitabi sana, insanlar için hak ile indirdik O halde kim dogru yola gelirse kendi lehinedir Kim de saparsa, sirf kendi aleyhine olarak sapar Sen onlarin üzerine vekil degilsin

42- Allah, o canlari öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarinda alir Sonra haklarinda ölüm hükmü verdiklerini alikor, digerlerini de takdir edilmis bir süreye kadar saliverir Süphesiz ki bunda düsünecek bir kavim için nice ibretler vardir

43- Yoksa Allah'tan baska sefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir seye güç yetiremezler ve akil erdiremezlerse de mi (böyle yapacaksiniz)?"

44- De ki: "Bütün sefaat Allah'indir Göklerin ve yerin mülkü O'nundur Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz"

45- Böyle iken, Allah bir olarak anildigi zaman ahirete inanmayanlarin yürekleri burkulur da, O'ndan baskalari anildigi zaman derhal yüzleri güler

46- De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'im! Kullarin arasinda, o ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda sen hüküm vereceksin"

47- Eger bütün yeryüzündekiler ve bir o kadari da beraber o zulmedenlerin olsaydi, kiyamet günü azabin kötülügünden kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadiklari seyler, Allah tarafindan karsilarina çikarilir

48- Öyle ki, yaptiklari amellerin kötülükleri karsilarina çikmis ve alay edip durduklari seyler, kendilerini sarmistir

49- Fakat insana bir sikinti dokunuverince bize yalvarir, sonra kendisine tarafimizdan bir nimet bahsettigimiz zaman da: "O bana bir bilgi üzerine verildi" der Belki bu bir imtihandir, fakat pek çoklari bilmezler

50- Onu, bunlardan öncekiler de söyledi Fakat o kazandiklari, kendilerini kurtarmadi

51- Neticede kazandiklarinin kötülükleri, baslarina geçti Sunlardan o zulmedenlerin de kazandiklari kötülükleri baslarina geçecektir Onlar da bunu atlatacak degillerdir

52- Hâlâ bilmediler mi ki; Allah, rizki diledigine açar ve kisar Süphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretler vardir

53- De ki: "Ey haddi asarak nefislerine karsi israf etmis olan kullarim! Allah'in rahmetinden ümid kesmeyin Çünkü Allah, bütün günahlari bagislar Süphesiz ki O, çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir"

54- Onun için ümidi kesmeyin de basiniza azab gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun Sonra kurtulamazsiniz

55- Haberiniz olmayarak ansizin basiniza azab gelmeden önce (halis müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin

56- (O günden sakinin ki günahkar) nefis söyle diyecektir: "Allah'in

yaninda yaptigim kusurlardan dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay edenlerdendim"

57- Yahut söyle diyecektir: "Allah bana dogru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum"

58- Veya azabi gördügü zaman söyle diyecektir: "Bana bir geri dönüs olsaydi da ben de o iyilik yapanlardan olsaydim"

59- (Ona): "Hayir sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfirlerden oldun" (denir)

60- Hem o kiyamet günü görürsün ki, Allah'a karsi yalan söyleyenlerin yüzleri kararmistir Kibirlenenlerin yeri cehennem degil mi?

61- Kötülükten sakinan müttakileri ise Allah basarilarindan dolayi kurtulusa çikarir Onlara fenalik dokunmaz ve onlar üzülecek de degillerdir

62- Allah, her seyin yaraticisidir Her sey üzerine vekil de O'dur

63- Bütün göklerin ve yerin kilitleri O'nundur Allah'in âyetlerini inkâr edenlere gelince, iste onlar, kendilerine yazik edenlerdir

64- De ki: "Ey cahiller! Simdi bana o Allah'tan baskasina mi kulluk etmemi emrediyorsunuz?"

65- Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de su vahyedildi: "Yemin ederim ki, eger sirk kosarsan bütün çalismalarin bosa gider ve mutlaka kendine yazik edenlerden olursun"

66- Hayir, onun için yalniz Allah'a kulluk et ve sükredenlerden ol

67- Allah'i hakkiyla takdir edemediler Halbuki bütün yer kiyamet günü O'nun avucundadir Gökler de kudretiyle dürülmüstür O, onlarin ortak kostuklarindan münezzeh ve çok yüksektir

68- Ve sûra üflenmistir Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpilip yikilmistir Ancak Allah'in diledigi müstesna Sonra ona bir daha üflenmistir Bu defa da hep onlar kalkmislar bakiyorlardir

69- Yer, Rabbinin nuru ile parlamistir Kitap konmus, peygamberler ve sahitler getirilmis ve aralarinda hak ile hüküm verilmektedir Hem onlara hiç haksizlik yapilmaz

70- Herkese ne amel yaptiysa karsiligi tam olarak ödenmistir O (Allah), onlarin yaptiklarini en iyi sekilde bilmektedir

71- Inkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir Nihayet oraya vardiklarinda kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Içinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karsilasacaginiza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" derler Onlar da: "Evet geldi" derler Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu

72- (Onlara): "Ebedî olarak içinde kalmak üzere girin cehennemin kapilarindan" denir Bak, büyüklük taslayanlarin yeri ne kötüdür!

73- Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir Nihayet oraya vardiklari zaman kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hossunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler

74- Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini dogru çikardi ve bizi cennet arzina varis kildi Cennette istedigimiz yerde oturuyoruz" derler Bak ne güzeldir mükafati o iyi amel isleyenlerin!

75-Meleklerin de arsin etrafini kusatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün Artik halk arasinda hak ile hüküm icra edilip "âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" denilmektedir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 09-29-2007   #9
onder ucar
Varsayılan


teşekkürler
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.