Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ayasofya

Ayasofya

Eski 08-11-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ayasofya



Ayasofya




Ayasofya, istanbul'da en büyük ve ünlü bizans kilisesi; Sultanahmet (esk Au-gusteion) meydanındadır ilk kez, kent Doğu Roma imparatorluğu'nun merkezi olduktan sonra Constantius II tarafından yaptırıldı (360) Bu dönemde Megali Ek-klesia (Büyük kilise) olarak anılan yapı, V yy 'dan sonra Hagia Sophia (kutsal bilgelik) adını aldı Bu yapı 404'teki halk ayaklanmasında yakılınca Theodosios II (408-450), mimar Rufinos'a yeniden yaptırdı (415) Bazilika planlı, beş sahınlı ya ptnın duvarları taştan, çatısı ahşaptı (1936'da Prof A M Schneider tarafından yapılan kazılarda bu yapının kalıntıları ortaya çıkarıldı) Bunun üzerine ius-tinianos l'in (527-565) isteğiyle, bugüne ulaşan kilisenin yapımı kararlaştırıldı; yapım işi Tralles'li Anthemios ile Miletos'lu Isidoros adlı iki mühendise verildi (532) Nika ayaklanmasında bu yapı da yakıldı (532)

537'de biten kilise görkemli bir törenle açıldı Kubbeli bazilika türünün en önemli örneği olan Ayasofya'nın ana mekânı, yeşil mermerden sütunlarla bir orta ve iki yan şahına ayrılmıştır Batısında şimdi yıkılmış olan avlu, dış ve iç narteks; doğusunda çok köşeli absida vardır Yapının kuzeyi, batısı ve güneyi geniş bir galeriyle çevrilidir Ana duvarlar, kubbe ve kemerler tuğladan; ayaklar, hatıllar kesme taştandır Sütunlar, başlık ve kaplamalar renkli mermerden yapılmıştır Çeşitli antik kentlerden getirilmiş parçaların yanı sıra, Marmara adasından ak mermer, Eğ-riboz adasından yeşil somaki, Afyonkara-hisar çevresinden pembe mermer ve Kuzey Afrika'dan sarı mermer getirilmiştir Yangına karşı tehlikeyi en aza indirmek için olabildiğince az ahşap kullanılmıştır



Yerden 55 m yükseklikteki kubbenin çapı 32,37 m'dir Miletos'lu isidoros'un yeğeni Genç isidoros, depremden zarar gören yapıyı onarırken (562), basıklıktan doğan sakıncaları gidermek amacıyla kubbeyi 6,25 m yüksek tutmuştur Kubbe, dört küresel bingi ile dört kemere; kemerler de dört büyük ayağa oturur Ayaklar, orta ve yan sahınları ayıran sütunlar arasına yerleştirilmiştir Doğuda ve batıda dört eksedra ile desteklenmiş iki yarım kubbe ana kubbeyi taşır Güney ve kuzeyde ise iki sıra pencereli duvarlar bu görevi yapar Bu düzenin yarattığı dengesizlik, daha sonra dıştan kuzey ve güneye eklenen büyük payandalarla giderilmeye çalışılmış, bu da yapının kütlesel bir görünüm almasına neden olmuştur Kilise birkaç kez depremden zarar görmüş, pek çok onarım geçirmiş, eklemeler yapılmıştır

Antik kaynakların övgüyle söz ettiği ilk mozaikler, ikonakırıcılık akımı sırasında bozulmuştu IX yy'dan başlayarak Aya-sofya yeni mozaiklerle bezenmiştir Nar-teksin yan girişinde Theotokos Meryem'i kucağında isa ile betimlenmiştir İki yanında Constantinus I ve iustinianos I portreleri işlenmiştir, iç nartekste, içe açılan kapı üzerinde tahtta oturan isa'nın önünde diz çöken Leon Vl'yı (886-912) betimleyen mozaik bulunur Berna kemeri saray giysileri içinde bir başmelek figürüy-le süslüdür

Absidanın yarım kubbesinde, IX yy'da yapılmış, kucağında isa ile Meryem betimi vardır yy) Aynı galeride imparatorluğun iki ailesinden portreler yer alır (imparatoriçe Zoe, Konstantinos IX Monomakhos, ioannes II Komnenos, karısı Eirene, Aleksios) Kuzey galeri tonozunda Aleksandros'un (912-913) portresi vardır Bu mozaikler bi-zans portre sanatının önemli örnekleridir Yan galerilerin üst katında oldukça bozulmuş olan Deisis (son duruşma) sahnesinde isa, Meryem ve Vaftizci Yahya üçlüsü işlenmiştir (XII

Haçlı ordularınca yağmalanan ve bakımsız kalan Ayasofya, Osmanlılar'ın istanbul'u almalarından sonra onarılarak camiye çevrildi




Batıdaki kubbeciklerden birinin yerine ahşap bir minare, daha sonra da güney-batı'daki tuğla minare eklendi Bayezit II döneminde kuzey-doğu'daki ince minare yapıldı 1506'da bizans mozaikleri sıvayla kapatıldı Batıdaki kalın minareler, yapıyı çevreleyen evleri yıktırarak çevresini açtıran Mimar Sinan'ın ürünüdür Ayrıca Andronikos döneminde yaptırılan payandaları onarmış ve yenilerini eklemiştir

Günümüze ulaşan mihrap Fatih Sultan Mehmet dönemindendir Kuzey-batı'daki medrese de bu dönemde yaptırılmış, Bayezit II döneminde bir kat çıkılmıştır XIX yy'da yenilenen yapı 1937'de yıktırıldı Mihrabın yanlarındaki tunç kandiller Kanuni Sultan Süleyman tarafından Budin' den getirildi Mermer işlemeli minber, müezzin mahfili ve vaaz kürsüsü Murat IV dönemindendir Kubbe yazısı ve büyük levhalar XIX, yy'ın ünlü hattatı kazasker Mustafa izzet Efendi'nin ürünüdür

Mahmut i döneminde kitaplık, şadırvan ve sübyan mektebi eklendi Ayasofya'nın haziresinde ise osmanlı sultanlarının ve şehzadelerinin türbeleri bulunur Bunların en eskisi, Mimar Sinan'ın yaptığı Selim II türbesi'dir (1577) Şehzadeler türbe-si'ni de onun yaptığı sanılmaktadır (XVI yy sonları) Murat lll'ün türbesi mimar Davut Ağa'nın (1595), Mehmet lll'ün türbesi ise mimar Dalgıç Ahmet Paşa'nın (1608) yapıtıdır Ayasofya'nın bitişiğindeki vaftiz-hane de XVII yy'da türbeye çevrilmiştir, içinde Mustafa I ve Sultan ibrahim'in sandukaları bulunur



Ayasofya'nın Osmanlı döneminde geçirdiği en önemli onarım, Abdülmecit in isteğiyle gerçekleştirilmiştir, isviçre asıllı italyan mimar Gaspare Fossati ile kardeşi Giuseppe Fossati bu işle görevlendirilmiş (1847-1849); kubbe, mihrap, minber, mahfiller onarılmış, mozaikler temizlenmiştir Ûn avludaki muvakkithane de onun yapıtıdır


Ayasofya'nın onarımıyla ilgili çalışmalar, Cumhuriyet sonrasında da sürmüştür 1926'da toplanan uzmanlar kurulunun saptamalarına göre bazı onarımlar yapılmıştır Daha sonra Amerikan Bizans enstitüsü adına Thomas Whittemore, bizans mozaiklerinin temizlenmesi ve yapının onarımı çalışmalarını üstlenmiştir (1931-1938) Bu arada Atatürk'ün isteğiyle bakanlar kurulu, yapının müze olarak değerlendirilmesini kararlaştırmıştır (1934) 1935'te müze olarak ziyarete açılan yapının avlusu da açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir Ayasofya'nın onarım çalışmaları, Eski eserler ve müzeler genel müdürlüğü istanbul rölöve ve anıtlar müdürlüğü'ne bağlı olarak Alpaslan Koyunlu yönetiminde sürdürülmektedir (1987) Bu çalışmalarda kubbeyi tutan payandalar kurşunla kaplanmış, kubbe onarılmış, yapının genel sıva ve yüzlerinde, bizans rengi olarak bilinen horasan rengi uygulanmaya başlanmıştır Bu arada kazılarla Fatih Sultan Mehmet döneminde yaptırılan medresenin, XIX yy'a ait duvar kalıntıları ortaya çıkarılmıştır (1983) Kazılar sürmektedir (1987) [ -Kayn]

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.