Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
derman, kimdedir

Derman Kimdedir?

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derman Kimdedir?




Adam amansız bir derde tutulmuştu Günden güne eriyip tükenmekte, artık Azrail Aleyhisselam'ın yolunu gözlemekteydi

Gittiği bütün tabiplerden eli boş dönmüş, çaldığı her kapı yüzüne kapanmıştı Yemeden içmeden kesilmiş, bir deri bir kemik kalmış, gözleri günlerdir uyku görmemişti Bir tek, filan yerde bir hekim daha var, dedikleri vakit dizlerine biraz derman geliyor, son bir ümitle gidiyor ama oradan da bir çare bulamıyordu Bütün hekimler ağız birliği etmişti sanki Bu hastalığın çaresi yok, diyorlar, başka bir şey demiyorlardı

Boynunu büküp kaderine razı olmaya çalıştığı sırada Lokman Hekim'i duydu Kimsenin derdine çare bulamadığı hastalar onun elinden şifa buluyor, ölümün pençesinde kıvrananlar onun ilaçlarıyla yeniden doğmuş gibi oluyorlardı O hekimlerin hekimiydi

Adamın ne nefes almaya mecali vardı, ne de yürümeye takati Dağların ardındaydı Lokman Hekim Ama ne yapıp-edip, ölüm gelmeden bir de ona gitmeliydi

Yol azığını, asasını, dostlarının dualarını aldı yola koyuldu Mecali kalmayıp yere yığıldığı zamanlarda Lokman'ın şifalı elleriyle iyileşeceğini düşünerek tekrar kalktı Her adımda dermana biraz daha yaklaştığını hissederek güç-kuvvet buldu Yaklaştıkça ümidi arttı Lokman Hekim'e dualar etti, o olmasaydı ne yapardım diye düşündü, gülümsedi, yürüdü dağlar boyunca

Lokman Hekim'in kapısına geldiğinde yolculuğunun yedinci günü bitmek üzereydi Son bir gayretle kapının eşiğine geldi, oracığa yığıldı kaldı Lokman Hekim onu içeri aldı, dinlenmesi için yer gösterdi Adam kurtarıcısının yüzüne güldü, solgun dudaklarını kıpırdatıp, fısıltıyla dualar etti

Hekimlerin Hekimi adamı muayene etti, sorular sordu, ne olduğunu anlamadığı bir şeyler yaptı Sabaha doğru hastasını incelemeyi bırakıp alnındaki teri sildi, bir köşeye oturdu, düşünceye daldı Adam gözlerini aralayıp yalvararak kurtarıcısına baktı Bir güzel söz bekledi, bir ümit kırıntısı, yaşayacağına dair bir tek söz, bir tebessüm hiç olmazsa

Oturduğu yerden yavaşça doğruldu Lokman Hekim, hastasının elini tuttu, gözlerini gözlerine dikti Adam yalvarırcasına bakmaya devam ediyor, gözleri yaşlı, nefesini tutmuş bekliyordu

— Evlat, dedi Hekimlerin Hocası, senin derdinin dermanı bende yok!

O anda zaman durdu sanki, hasta adam bir ah çekti, boynu yan tarafa düştü

Öğleye doğru kendine geldi, zorlukla ayağa kalktı hiçbir şey söylemeden asasına dayanarak kapıdan çıkıp gitti Nereye gittiğini bilmiyordu, nereye kadar gidebileceğini de Burada, son ümidini de yok eden bu adamın yanında kalmak istemiyordu, o kadar Ölüme gidiyordu adam

Akşamüstüne kadar hiç durmadan yürüdü Dizlerinde derman tükenince bir ağaca doğru sürünerek ilerledi, sırtını ağaca yasladı O anda uyku hücum etti gözlerine, direndi Gözleri kapanırsa bir daha açılmayacak gibi geliyordu Biraz ilerideki koyun sürüsünü izlemeye başladı Kuzulara baktı, annesinin etrafında oynaşan kuzulara Gözünün önüne çocukları geldi, gözlerini aralamaya çalıştı Peh, dedi, Lokman Hekim'miş, güya hocaların hocası!

Kuzuları seyretmeye koyuldu tekrar Göz kapaklarını ellerinin yardımıyla açık tutmaya çalışıyordu ki, o da ne, simsiyah bir yılan kuzularla beraber kara bir koyunun memelerinden süt emiyordu Gözlerini ovuşturdu, daha dikkatli bakmaya çalıştı, evet öyleydi Adam şaşkınlık ve merakla seyrederken, karayılan kara koyunun memelerinden emeceği kadar emdi, kıvrıla kıvrıla sürüden uzaklaştı, sonra ak bir taşın üstüne emdiği bütün sütü kustu

Düşündü adam Bu bir işaret miydi? Belki Ölümü beklemek, ölüme gitmekten daha zordu Sürünerek ak taşın yanına vardı, kararını verdi, yılanın kustuğu sütü içip ölecekti Taşın üstündeki siyahlaşmış süt birikintisine baktı, bir an durakladı, sonra içiverdi Lokman'mış, dedi, Lokman! Bir daha içti Gözleri kapanıyordu, engel olmadı gözlerine, kuzulara baktı son kez, başı dönüyordu Ak taşın üstüne yığılıp kaldı adam

Güneşin ilk ışıklarıyla gözlerini açtı, etrafına bakındı Akşam neler olmuştu? Ak taşa ilişti gözü, hatırlamaya çalıştı Ölmeyi bile becerememişti

Ağaca doğru yürüdü, eğilip asasını aldı, dönüp bir ak taşa, bir asaya baktı Ama ağaca kadar asasına dayanmadan nasıl yürüyebilmişti? Nasıl olurdu bu? Kendini şöyle bir kontrol etti, nefes alıp verdi, bir başkalık vardı vücudunda, iyi hissediyordu kendini

Köyüne doğru yürümeye başladı Yürüdükçe açıldı, açıldıkça kendine geldi, asayı attı Eskisi gibiydi Sanki dün akşam sürünerek ölüme giden adam kendisi değildi Elindeki çıkını fırlatıp attı, sevinç içinde köyüne, çocuklarına doğru koşmaya başladı

O anda Lokman Hekim aklına gelince durdu, dönüp geldiği yola baktı, kararını verdi, geri dönüp onu görecekti Hani benim derdimin dermanı yoktu, hani sen hekimlerin hocasıydın, bak işte sapasağlamım diyecekti Sen de tabipsin öyle mi, hadi canım! Bak bir yılanın zehri Yok yok, söylemeyecekti nasıl iyileştiğini, bilmesin di o kendini hekim zanneden adam Lokman Hekim'le nasıl alay edeceğini düşündükçe dizleri daha bir kuvvetleniyor, adımları hızlanıyor, vücudu biraz daha canlanıyordu

Lokman Hekim'in evinin önüne gelip durdu Bu defa başkaydı, eşiğe baktı, kahkaha attı, var gücüyle kapıyı çalmaya başladı Lokman'mış, dedi bir kez daha, daha hızlı çaldı kapıyı Lokman kapıyı açtı nihayet, içeriye buyur etti Adam kapıyı omuzlarcasına girdi içeri

— Bak, diyordu vücudunu göstererek, oradan oraya zıplıyor, yerinde duramıyor, hey Lokman Hekim, diyordu, bütün dertlerin dermanı varmış sende! Bir de beni muayene etsen, hocaların hocası, hah hah ha

Lokman Hekim adama yaklaştı, omuzlarından tuttu, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme, tane tane konuşmaya başladı:

—Ah evlat ah, senin derdinin dermanı bende yok dedim, ben nereden bulaydım karayılanı, kara koyunu, kendi rızasıyla nasıl emzirseydim, ak taşın üstüne nasıl kustursaydım

Adam şaşırmıştı, gözlerini yerden kaldıramıyordu, ellerine sarıldı Lokman Hekim'in, af diledi yüreği yanarak

Dermanın sahibini bilmişti adam Gerçek derdi bilmişti

Serdar Tuncer
Satır arası Hikâyeler - Semerkand yayınları


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.