İncil Değişti Diyorsunuz, Ya Kuran! |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İncil Değişti Diyorsunuz, Ya Kuran!Kutsal Kitapın Tanrı sözü olma iddiasını çürütebilmek için amansız bir çaba göstererek Kutsal Kitapa sayısız saldırılarda bulunmaktadırlar Ama bunun karşısında Kuranın ortaya çıkış, derleniş ve yayılışı konularında tarihsel bir inceleme yapılmasına her nedense bir türlü yanaşılmamaktadır İNCİL DEĞİŞTİ DİYORSUNUZ, YA KURAN! Mesih İnanlıları olarak Kutsal Kitapı mükemmel bir şekilde koruma isteğimizden dolayı mevcut bütün nüshaları dikkatli bir şekilde muhafaza etmekteyiz Böyle yapmakla konu üzerinde bilimsel bir çalışma yapılması mümkün olmaktadır Bu nedenle hemen hemen her durumda değişiklik gösteren ayetlerin neler olduğunu kolaylıkla ayırt edebilmekteyiz Ama bu gün elimizde bulunan Kuranda böyle deşiklik gösteren ayetler yer almıyorsa bu Kutsal Kitapın Kuran karşısında olumsuz eleştirilmesi için haklı bir sebep oluşturmaz Hz Osman o dönemdeki Kuran nüshalarında değişiklik gösteren ayetleri imha etmekle kendi çapında belki başarılı olmuştur ama söz konusu ayetlerin bir zamanlar gerçekte mevcut olmadıklarını gösteren delilleri yok etmede başarılı olamamıştır Bu noktada Kuran ile Kutsal Kitap arasındaki fark birinin sağlam ve gerçek diğerinin bozuk ve sahte oluşu değildir Bundan anlaşılır ki Hıristiyanlık dünyası Kutsal Kitapın doğru metininin dikkatlice korunmasının sağlanması için eldeki çeşitli nüshaları korurken Hz Osman dönemi Müslümanları Kuranın tek bir nüshasının oluşturulabilmesi için diğer bütün nüshaların yakılarak imha edilişini çok faydalı bir şey sandılar Böyle bir teşebbüs belki sonuçta tüm dünyada tek bir Kuran nüshasının kalmasına başarılı olmuştur ama her ayrıntısında mükemmel olduğu iddia edilecek bir Kuranın ortaya çıkmasına kesinlikle başarılı olmamıştır Gerçekten de Kuranın doğruluk ve sağlamlığıyla ilgili daha bilimsel ve daha güvenilir çalışmalar imkan verilebilecek delililer Hz Osmanın bu teşebbüs nedeniyle maalesef tamamen ortadan kaldırılmıştır Ne var ki konu burada bitmiyor, Hz Osmanın kullandığı Hafsanın nüshası diğer tüm metinler yakıldıktan sonra tüm dünyaya Kuranın doğru mükemmel ve sağlam tek metni olarak dağıtıldı Ancak aynı kopyalar üzerinde çalışan Zeyd İnbn-i Sabit şu son sureyi hatırlar! “Zeyd İbn-i Sabit Radiyadan gelen habere göre şöyle demiştir Kuranın kopyalarını yaparken Ahzap Suresinden bir ayeti kaybetmiştim Allahın Resulu onu her okuduğunda işitirdim Aradık ve sonunda Huzeymenin yanında bulduk İnananlardan Allaha verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır diyerek okunuyordu Böylece bunu Musaftaki suresine koyduk” (Sahihi Buhari Cilt 8 sayfa 273) Diğer bütün el yazısı metinleri yakılıp ortadan kaldırıldıktan sonra Hafsanın nüshası tüm dünyaya Kuranın doğru mükemmel ve sağlam tek metin olarak dağıtıldı Ama şimdi aradan epey bir zaman geçtikten sonra Zeyd bu Kurana kaydedilmemiş bir sure hatırlıyor Bu da doğal olarak Hafsanın nüshasının her ayrıntısında tam ve sağlam bir Kuran olmadığı sonucuna götürüyor Hükümlerinde samimi,vardığı sonuçlarda makul ve düşüncelerinde adil olan herhangi bir insan eldeki delillerin ışığında varılabilecek şu sonuç bulunduğunu kabul edecektir; Kuranın bu günkü metninin her ayrıntısında gerçek ve güvenilir ve tam olduğuna inanılıyorsa, o zaman Hz Ebu Bekir ve Ömerin yönetimleri döneminde tam bir Kuranın mevcut olmadığı kabul edilmelidir Ya da ilk iki halife döneminde Kuranın gerçek güvenilir ve tam bir nüshası mevcut idiyse o zaman Kuranın bu günkü metnine ilaveler yapılmış olmalıdır Çünkü Sure 33:23 birbiriyle çelişkili Kuranların yakılmasından sonra Hz Osmanın yönetimi döneminde epey bir zaman Hafsanın nüshasında kesinlikle yer almıyordu Kuranın çeşitli tercümelerinden daima muaf olduğu Kutsal Kitapın ise buna sürekli olarak maruz kaldığı iddiasının eldeki delillere dayanarak yapılmadığını tarih açıkça göstermektedir Bu nedenle çeşitli zamanlarda yapılmış çeşitli tercümelerde görülen çeviri farklılıkları nedeniyle Kutsal Kitapın Tanrı Sözü olmayacağı söylenemez Böyle bir iddia normal çalışan bir beynin ürünü değildir Örneğin İncilin çağdaş Türkçeye yapılan son tercümesinde dilden farklı olduğu için bazı Müslümanlar bunun İncilin değiştirildiğini gösteren bir delil olduğunu söylüyorlar Bilindiği gibi Kutsal Kitapın Türkçeye yapılan bütün tercümeleri doğrudan doğruya Kutsal Kitapın orijinal İbranice ve eski Yunanca metinlerinden yapılmıştır Bu tercümeler orijinal metinlerin yorumlanmasında birbirlerinden orada ya da burada farklılık gösterse de standart orijinal metinler sabittirler ve hiçbir suretle değiştirilemezler Nitekim Kuranın Türkçeye yapılan tercümeleri ya da mealleri de dil açısından birbirlerinden farklılık gösterirler Kutsal Kitapın günümüze geliş sürecinde değiştirilip değiştirilmediği konusuyla ilgili olabilecek diğer tek iddia, bazı elyazısı nüshalarında bulunup bazılarında bulunmayan birkaç ayet ve en eski el yazısı nüshalarında yer almayan İncildeki iki metin ile ilgilidir Sözkonusu ayetlere bakıldığında bunların fazla dikkat çekmeyecek ölçüde önemsiz oldukları görülecektir Çünkü; Çeşitli tercümeler konusunda olduğu gibi bu ayetlerden hiçbirisi, bir bütün olarak Kutsal Kitapın duyurduğu haberle çelişmez Bunlar sayıca o kadar azdır ki bunların var oluşu ya da olmayışı hiçbir şekilde ortadan kaldırmaz Bu gün elimizde Kutsal Kitapın iki tür el yazısı metni bulunmakta, söz konusu ayetleri içeren ve içermeyenler diğer bir deyişle orijinal metinlerdeki doğru ve geçerli sözler elimizde bulunduğu için diğer gurupta bulunan ayetlerin neler olduğunu kolaylıkla ortaya çıkarabilmekteyiz |
|