Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Tarih Musahabeleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülhamidi, ingilizler, sevmezdi

İngilizler Abdülhamid'i Neden Sevmezdi?

Eski 10-05-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

İngilizler Abdülhamid'i Neden Sevmezdi?





(İngiliz Büyükelçisi Sir Henry G Eliot, Sultan II Abdülhamid'in huzurunda - 1877)

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu geçenlerde çarpıcı bir açıklama yaptı: "Ortadoğu'nun, Kafkaslar'ın ve Balkanlar'ın en büyük ülkesiyiz, bu bölgede düzen kurucu ülke biz olmalıyız"
Bu sözler "birilerini" ürkütmüş olsa da Türkiye'nin kayıp misyonuna dönüşünü hatırlatan bir çıkıştı Davutoğlu'nun komşularla iyi geçinme ve güç dengelerini kendi lehine kullanarak inisiyatif alma şeklinde basitleştirilebilecek 'ritmik diplomasisi', II Abdülhamid'in denge oyunlarını hatırlattı

Abdülhamid 1880'lerin başından itibaren dizginleri Babıali'nin elinden alarak Yıldız'da yeni bir merkez kuracak, tabii İngiltere'nin uyarısı hemen yetişecektir İngiliz büyükelçisi bir gün huzura çıkarak Sultan'a bir mesaj getirir Mesajda Abdülhamid'e, amcası Abdülaziz ve ağabeyi Murad'ın başına gelenlerden ders çıkarması öğütleniyor, eğer bu kafayla giderse sonunun iyi olmayacağı ima ediliyordu Zaten en zayıf anımızı kollayarak Kıbrıs'ı istemekle dost olmadığını göstermiş olan İngiltere, Abdülhamid için artık güvenilmez ama cepheden karşısına alınması da tehlikeli bir rakipti

Sunacağım belge, İngiltere hakkında ne düşündüğünü göstermesi bakımından ilginçtir Sadeleştirip kısaltarak aktarıyorum:

"İngiltere'nin, Allah korusun, Devlet-i Aliyye'yi bölüp "tavâif-i mülûk" (küçük devletler) şekline koymaya çalışmakta olduğu açıktır Onu Arnavutluk, Ermenistan, Arap hükümeti ve "Türkistan" tabirleriyle "otonomi" (özerklik) değil, "anatomi" yapmak, yani parçalarına ayırmak istemektedir Hilafeti de İstanbul'dan kendi kontrolündeki Cidde veya Mısır'a götürecek ve bütün müminleri istediği gibi yönetecektir Yalnız şurasına teessüf olunur ki, Jöntürk tabir olunan birtakım "çapkın" takımından herifler, kendi el ve ayaklarıyla İngilizlerin maksadı uğruna gece gündüz çalışıyorlar" (BOA, Yıldız Esas Evrakı, 92638724)

Abdülhamid İngiltere'nin gerçek niyetlerini isabetle değerlendirmiştir Peki ne yapacaktır? Bunu da şöyle açıklar:

"Bir hükümetin ve milletin ayakta kalması için birkaç şey lazımdır 1) Din, 2) Eğitim, 3) Milliyet, 4) Sanayi ve zenginlik Ne yazık ki, bilgisi tam olan adamlarımız pek azdır Halbuki Hıristiyanlar bunların tamamına sahiptirler Bunlar bizde yerleşinceye kadar Osmanlı Devleti'nin, İngiltere ve Rusya arasında bir yol ve politika izlemesi gereklidir"

Abdülhamid'in "İngiltere ve Rusya arasındaki politika"sı şudur: Kuzeyimizdeki "Rus kapanı"na düşmeden Ruslarla iyi geçinmek; öte yandan İngiltere'nin çıkarlarını Rusya ile birleştirmesine mani olmak İkisinin çıkarları çatışırsa yaşama şansımız artacak, diğer ülkelerle ilişkilerimizde elimiz rahatlayacaktır

Hatırlarsınız, Said Nursi'nin "Müstemlekât Nazırı" dediği fakat o sırada Başbakan olan Gladstone, 1882'de parlamentoda eline Kur'an'ı alarak yaptığı konuşmada Mısır Müslümanlarını kastederek, "Bu kitap bu Müslümanların elinde kaldıkça İngilizler hiçbir zaman onlara hakim olamayacaklardır Yegâne çözüm, Müslümanları Kur'an'dan uzaklaştırmaktır" sözünü söylemiştir Bu konuşmayı çok sonraları işitecek olan Bediüzzaman, "Ben de Kur'ân'ın sönmez ve söndürülmez bir güneş olduğunu dünyaya ilan edeceğim" diye haykırmış ve bütün mesaisini, sinsi İngiliz siyasetine karşı manevî bir set oluşturmaya adamıştır




Bediüzzaman'ı harekete geçiren Gladstone, Abdülhamid'in de hasmıdır Nitekim Büyükelçi Layard'da verilen bir muhtıraya, "Düşmanımız Gladstone'dur" diye yazdıran Abdülhamid'dir "Türkler pılısını pırtısını toplayıp Asya'ya çekilmelidirler" sözünün sahibi Gladstone karşısında Abdülhamid, kozlarını Eyüp Peygamber sabrıyla kullanmıştı

İngiltere bir şekilde Mısır'ı işgal etmişti ya, Sultan işgali tanımamakta kararlıydı Ne yapıp edip Abdülhamid'in elinden, işgali resmen onayladığını bildiren bir belge almak gerekiyordu Bir ara ikna eder gibi oldular da İngiliz ordusunun 3 yıl içinde Mısır'dan çekileceğine dair sözleşmeye Kraliçe Victoria dahi imza koydu Sıra Abdülhamid'in onayına gelmişti Ne var ki o, hiç beklenmeyen bir hareketle anlaşmayı son dakikada reddetti Zira bu imza, sadece İngiltere'nin Mısır üzerindeki hakimiyetini -geçici bile olsa- tanımayı getirmekle kalmayacak, Müslümanları emperyalizme teslim etmek anlamına gelecekti (Mısır'ın hukuken elden çıkışı Lozan'dadır)

"Hükümranlık haklarım ortadan kalkmadıkça" diyordu Abdülhamid, "hukuken mülküm olan yerlerde yabancı hakimiyeti ve geçici işgale asla razı olmam" Sen misin razı olmayan! Al sana Ermeni sorunu! Ermeni ayaklanmalarını bastırması bile suç sayılmış, Gladstone Abdülhamid'e yepyeni bir ad bulmuştur: "Kızıl (Kanlı) Sultan" Sanki 1857'deki Hint ayaklanmasında yüzlerce insanı katleden kendisi değilmiş gibi, İngiltere, Ermenilerin hamisi kesilmiştir Sevdiğinden değil elbette, Abdülhamid'in kestiği hortumları tekrar tesis edebilmek için piyon olarak kullanmak arzusundan

Lord Ponsonby adlı insaf sahibi parlamenter, Mondros Mütarekesi'nin hemen ardından Abdülhamid'in hakkını parlamentoda şöyle teslim edecektir:

"Abdülhamid Avrupa'nın gördüğü en zarif ve en kurnaz diplomatlardan biriydi O, Avrupa Birliği (Concert) makinesinin tekerleğine çomak sokacağı ve Düvel-i Muazzama'yı birbirine düşüreceği anı gayet iyi biliyordu"

İngiltere'nin kurt diplomatlarından Aubrey Herbert, 14 Aralık 1911'de Avam Kamarası'nda şunları demiş:

"İngiltere'de sabık Sultan Abdülhamid ve politikası sevilmezdi Aynı şekilde Abdülhamid de, karakterinde çok nadir görülen bir samimiyetle İngiltere'den hoşlanmazdı Aklımızda tutmamız gereken iki şey şudur: Abdülhamid yönetimi, fırsatını bulur bulmaz çıkarlarımızı baltalıyordu, yeni yönetim ise Liberal Güçlerin en büyüğü olan İngiltere'nin dostluğuna güvenmektedir"

Çıkarları baltalayanların er geç tasfiyesi, yakın tarihte örneğini defalarca yaşadığımız bir kuraldır


Mustafa Armağan

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.