Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Sanat Ansiklopedisi - Sanat Sözlüğü

Eski 12-03-2010   #21
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Sanat Ansiklopedisi - Sanat Sözlüğü



Tabaka: înce yaprak hâlindeki kâğıda verilen ad



Tahrif-i kalem: (Kalem değiştirme) XIII Yüzyılda Amasyalı bir Türk olup, Abbasî halifesi'nin kölesi olan Yakut al-Musta'simi, o zamana kadar düz olan kamış kalem ucunu eğri keserek tahrif-i kalemi bulmuştur



Tahrîr: Sayfanın yazı kenarlarını çevirmek üzere dört tarafına çekilen çizgi; cedvellerin kenarına çekilen değişik renkli çizgiler; boya veya altınla işlenen süsleme şekillerinin çevrelerine daha koyu renkte ve çoğunlukla mürekkeble geçirilen çizgiler



Tahrir çekmek: Satırlar arasına yapılan yaldızların etrafina ve yazı çevresine mürekkeb ve fırça ile çizgi çekmek



Tahrirli halkâr: Yazma kitapların sayfa kenarlarına altınla yapılan çiçek ve şekillerin, etrafına tahrir çekilmiş olanlarına verilen ad



Ta'kihe: Bk Ayak



Talik: Yatık çizgileri uzun, dik çizgileri kasa bir yazıdır Yaygın ve hafif sağa, geriye yatıktır, iranlıların kullandığı bu yazıya Osmanlılar talik, İranlılar ise nestalik demişlerdir Talik, levha, kitabe ve kitap yazısıdır Osmanlılarda ekseriya levhalarda kullanılmıştır Yesarizâde Mustafa İzzet Efendi bu yazının en büyük ustasıdır
Talik'in üç çeşidi vardır Şikeste, çârdank, kamış kalem Şikeste, nesihe yaklaşan toparlanmış talik; çârdank, talik sülüsü; kamış kalem ise talik celisi, yani iri taliktir Talik'ın incesine, hafi veya ince talik yahut hurda talik denir



Talik kâğıdı: Talik yazı yazmak için hazırlanan kâğıtlara verilen ad Nakışlı ya da ebrulu bir kağıt üzerine bundan 4-5 mm ufak olan Hind âbadisi veya benzeri kâğıt ortasından yapıştırılırdı İstanbul'da bu kâğıdı hazırlayanlar kâğıdın köşelerine soğuk damga basarlar yahut altın varak üzerine isimlerini yazarlardı



Ta'likat: Bir kitabın içindekileri tashih veya açıklama maksadıyla sayfa kenarlarına yazılan yazılar Yazma eserlerde bu tür yazılara sık rastlanır (derkenar) Bazan da bu tür yazılar ayrı bir eser meydana getirir Bunlara da ta'likat denir


Talip Mert: Hat sanatçımızdırBakınız geleneksel sanatlar/hat-tezhip/sanatçılar



Taraklı ebru: Ebru için boya hazırlanırken sudaki boyalara tarakla şekil verilmek suretiyle elde edilen ebru İnce yollu bir görünümü yardır



Tarama ebru: Gelgit ebrusu da denilir Kitreli suya konulan boyalar bir iğne ile düzeltilerek bu desen elde edilir



Tarif: Yazı öğrenenlere, hocaları tarafından meşk etmeleri için verilen örnek



Tarrâh: Süslemeci, desen çizen sanatkâr Eskiden resim yapanlara, özellikle bahçe resmi yapanlara verilen addır



Tashih kalemtraşı: Ufak boyda, küçük söğüt yaprağı biçiminde kalemtraş Burunları kavisli değil de üçgen şeklinde yapılan ve büyük yazıların tashihinde kullanılan kalemtraşlar da vardır





Taslamak: Cildlerin ve kitap mahfazalarının hazırlanması anlamında kullanılan bir terim
Tasvir:
Resim, Bk Nakış



Tavlama: Kâğıdın sertliğini gidermek için yapılan işleme denir Aharı çok olan ve sert kâğıtları birkaç defa tek tek soğuk sudan geçirip, ıslakken birbiri üzerine koyup, rüzgârsız bir yerde gölgede kurutmak suretiyle uygulanır



Tavşan ayağı: Tezhibde altının tozlarını toplama ve süpürme işinde kullanılan fırçanın adıdır Bu iş için çoğunlukla tûylü tavşan ayağı kullanıldığından bu ad verilmiştir



Teber: Ucu sivri demir Cildçilikte altın yaldız üzerine tarama süs yapmakta kullanılır



Tebyiz: Bk Beyaza çekme



Tefe: 0n tane altın varağa deste, on destesine tefe (veya defe) denir,



Tek aharlı: Üzerine bir defa ahar sürülen kâğıtlara verilen ad



Tek dikiş: Cildçilik terimi Tek dikişle dikilen cildli kitaplar için kullanılır



Tek göbek: Yalnızca ortasına şemse yapılmış cildlere verilen ad



Tek kuzu: Bk Kuzulu cedvel



Tek nüsha: Bilinen yalnızca bir tane nüshası olan eser


Tek pervaz: Kenarlarına yalnız bir renkte kâğıt yapıştırılmış olan levhalara verilen ad



Tekali: Eski kâğıt çeşitlerinden birinin adıdır Tek bir sayfadan ibarettir Aynı kâğıdın iki sayfalı olanına cift ali denilirdi



Teker: Cildçilikte, kapların üzerine yekşah yapmak için kullanılan âletin adı Buna yekşah demiri de denir Etrafında ufak dişleri bulunan saat çarkına benzer madenî bir dairedir Yaldızların üzerinden yürütülünce «yekşah» adı verilen noktalar meydana gelir



Telatin: Bir çeşit sağlam ve yumuşak sahtiyan olup, kendine özgü hoş bir kokusu vardır


Telhis:1- Bir kitap veya fikrin özetini veren kitap ya da yazı
2- Sadrazamların günlük olaylar özeti



Temellük kaydı: Yazma eserin ait bulunduğu kişiyi veya kitaplığı bildiren yazı, kayıt Genellikle zahriyede bulunur



Temme: Eski yazıyla yazılan kitapların bittiğini belirtmek üzere son sayfaya konulan işaret «Bitti, tamam oldu» anlamına gelir



Temmet: Yazma eserin bittiğini gösteren işaret Kısaca üç mim veya tek mim konulduğu da olmuştur



Tenazur: Tersine denk durumlu olan süsleme şekilleri, simetri



Tenekâr: Mukavva yapılırken, kabı kurttan korumak için kolaya katılan bir madde



Tev-emân: ikizler Bir yazı çeşidi



Tevkî: 2-3 mm kalınlığında ve kelimelerin arası birleştirilerek yazılan yazı Osmanlı Divanî yazısının esasını teşkil etmiş, berat ve fermanlarda kul-lanılmıştır Bazı eski tuğraların imzalarında da bu yazıya rastlanır Ayrıca tuğra kelimesinin Farsçası nişan, Arapçası tevkiî'dir



Tevkiî: Bk Tuğraî



Tezhip: Yazma kitaplarla murakkalarda, boya ve altın tozu ile yapılan her türlü süsleme işine tezhip denir Böyle eserlere müzehheb, "tezhip yapanlara ise müzehhib denilir (Bk Geleneksel Sanatlar, Hat&Tezhip, Tezhip Nedir?)



Tezhibci: Tezhib yapan, müzehhib



Tezyinat: Süsleme, bezeme



Tığ: Tezhibde desenin bitiminde kullanılan bir yardımcı süsleme motifidir Süslemeden boş kısma geçiş, pek az örnek dışında, daima tığlarla yapılmıştır Tığlarda motif genişten dara geçmekte, incelerek son bulmaktadır Tığlar genellikle mavi ile çekilmiş, ancak eserine ve tezhibine göre bu renge altın, kırmızı ve yeşil renkler de katılmıştır



Tılâ: Eskiden hattatların aharladıkları kâğıdın üstüne, kağıdı kayganlaştırmak için sürdükleri madde



Tırnak mühre: Şemse kapları parlatmak için kullanılan, açılmış kurşun kalemi şeklindeki mühreye verilen ad Damar mühresi de denilir



Tirşe: Parşömen, üzerine yazı yazılacak şekle konulmuş hayvan derisine verilen ad İyisi genç dana derisinden, adîleri koyun ve keçi derisinden yapılırdı Eski yazılara göre tirşe şöyle yapılırdı: Deri, kılları kesilip kireçlendikten sonra ağaçtan bir dayanak üstüne serilir, içi kazınarak, yapışık kalmış et ve yağ artıkları kaldırılır Bol su ile yıkanır, temizlenir Tahtaya gerilir, ete yapışık kısmına ince elekten geçirilmiş tebeşir tozu serpilir ve yüzeyi sünger taşı ile düzeltilir Kıllı yüzeyi de sünger taşı ile düzeltilir Bu işlem sırasında çok dikkat edip deriyi yıpratmamak gerekir Böylece hazırlanan deri çerçeveye gerilerek özenle saçak ve kuru havada kurutulur
Elde edilen tirşe (parşömen) ince ve beyazdır Tirşe beyaz, sarı ve kırmızı olmak üzere üç çeşittir Yazı derinin bir yüzüne yazılır Ak deri adı da verilir
Ayrıca altın inceltmekte kullanılan deriye de tirşe denilir



Tiyn-i hikmet: Hattatlar tarafından tebeşire verilen addır Tebeşir çuhaya sürülür ve tebeşirli çuha gezdirilmek suretiyle kâğıdın yağlılığı giderilirdi Bu işlem kalemin kâğıdın üzerinde gereğinden fazla kaymaması için yapılırdı



Torba: Ciltçilik terimi Kitap kapları taşlanırken derinin yapıştırılmasından önce, kitabın üzerine iki taraflı konulup uç tarafı kitabın kalınlığına göre yapıştırılan kâğıdın adıdır Körük bunun üzerine yapıştırılırdı



Toz varak: Tezhib ve cilttee kullanılan, altın tozundan yapılma varaklara verilen ad Altın tozu, sıkıştırılarak yaprak haline getirilmiştir



Tuğ: Bk Tuğra



Tuğra: Padişahların nişan ve yazılı alâmeti, bir nevi imzasıdır Saltanatın kaldırılmasına kadar kullanılmış, hat sanatının bir kolu olarak da giderek gelişmiştir (Bk Geleneksel Sanatlar, Tuğra)



Tuğra-nüvis: Bk Tuğraî



Tuğraî: Berat, ferman gibi evraka tuğra çekme işini yapanlara verilen unvan Tuğra-nüvis ve tevkiî de denilirdi



Turna gagası: Bk Dönbaba



Türk rokokosu: XVIII yüzyılda Türk süslemeciliğinde Batı'nın oluşturduğu Barok, Ampir ve Rokoko stilleri mahallî karakterlerle karışarak «Türk rokokosu» adı verilen yeni bir üslûbun doğmasına yol açmıştır



Tüy kalem: Kaz, ördek ve benzeri hayvanların tüy telekleri, saplarından tıpkı kalem gibi sivriltilerek yazı ve nakışta kullanılmıştır


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla