Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Öğretmen Ali Rıza Ayar - Hayatı - Özgeçmişi - Trabzon

Eski 12-06-2015   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Öğretmen Ali Rıza Ayar - Hayatı - Özgeçmişi - Trabzon



KÖYDE ÇAĞ DEĞİŞTİREN İNSAN

Sefer Aksoy,emekli öğretmen 1941’de Sürmene’de doğduErzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulu mezunu ve Ali Rıza Ayar’ın öğrencilerindendirYunanistan ve Almanya’da öğretmenlik yaptıSefer Aksoy öğretmeni Ali Rıza AYAR hakkında ki düşünceleri;


Bir efsane diye başlamak istedimAma vazgeçtimÇünkü o efsane değil,efsaneler üreten bir gerçekti; namı diğer Kumandan olan, Ali Rıza AYAR’dan söz etmeye çalışıyorumAma ondan söz etmenin ne kadar da zor olacağının bilincindeyim
O yılllarda,deyimin tam karşılığı olarak “ Onu Allah bize gönderdi” diyebilirimZira Yukarıköy’ün ve köylüsünün kaderi onunladır ki,çok kısa zamanda ve hızla değiştiOnunla yeni bir çağ yakalandıOkuma yazma bilen kadın sayısı sıfır iken,kısa sürede çift haneli sayılara ulaştıO sayede anneler askerdeki ,gurbetteki erkeklerine,genç gelinler gurbetteki eşlerine mektup yazma imkanı yakaladılar
Ayar,1951 yılında Yukarıköy’de öğretmenliğe başladıktan sonra sosyal yaşam hızla değişmeye başladıYedek subay askerlik için 1956’da köyden ayrıldığında,köyün ve ülkenin geleceğine ışık tutacak meşaleler birer birer yanmaya başlamıştıO köyde öğretmenliğe başladıktan (1957’de) kısa bir süre sonar,Yukarıköyden öğretmen okullarında,hem de yatılı olarak okuyan öğretmen adaylarının sayısı bir düzineye ulaşmıştıÜstelik onunla kazanılan bu hız bir görenek ve hatta gelenek haline dönüşmüştü
Bu gün Yukarıköy’ün çok kaliteli ve çok sayıda okumuş yetişmiş insana sahip olmasının altında yatan temel gerçek onun çalışmalarıdırOnun için yok yoktuYoklukları fırsata dönüştürmeyi bilen bir insandıKısa bir uykunun dışında, denilebilir ki, iyi bir planlama yaparak bütün zamanını eğitim öğretim için kullanıyordu Onun bu başarı çalışmaları çevrede örnek gösteriliyor,her yerde söyleniyorduO köylerin adeta yıldız öğretmeni olmuştu




YORULMAYAN BIKMAYAN ÖĞRETMEN


Yüz rakamını çoktan aşmış öğrenci sayısını tek başına ama bıkmadan,usanmadan bize göre yorulmadan öğretmenlik yapabiliyorduHatta,akıllı bir dindardıO meziyeti ile de bilinçli ve inançlı bir kuşağın dini ihtiyaçları da düşünüp gerekeni yapıyorduBu konu ile de bağlantılı olarak,sonraki yıllarda sendikal etkinlikle bağlı olduğu arkadaşları, “ Sosyalizmi ve dini bu denli bir arada taşıyabilen tek örnektir” dediklerini bizzat duymuşumdurOnun için zaman ve yer kavramı çok önemli olmadan,iyi olan her şeyi bulup üretip herkesle paylaşabiliyorduBirçok yokluğa rağmen,örneğin iletişim ve haberleşmenin çok sınırlı olduğu ,patikadan başka yol bulunmadığı bir zamandıBuna rağmen üç köyden ona öğrenci gelirdiBütün öğrencilerini okul yollarında,hatta evlerinin içine kadar izler ve denetlerdi
Hasta hastalandığını görmedim, belki de hissettirmezdi çünkü yapacak çok işi olduğunu biliyorduAğzından hiçbir kötü söz işitmedimAşağılayıcı değil,hep teşvik ediciydiBizi öğretmen okulu öğrencisi iken de öğretmenliğimiz süresince de sürekli izlerdiOndan sürekli yararlandık Zamanla anladım ki,bizim çeşitliliğimizden yararlanmayı da bilirdi
Yıllar sonra ben Yunanistan’da ( Dümülicine) öğretmen iken,yaz tatilinde,bir kız öğrencimden mektup aldığım gün Maçka’da beraberdikBana gelen mektubu ona okumak durumunda kaldımMektubu,öğrencinin kullandığı dili çok sevdiMektubun bir örneğini Trabzon’a öğrencilerine taşıdığını biliyorum
Adam gibi adam,dopdolu bir insandıNato aracılığı ile 1950 yıllarında Trabzon’u ziyaret eden bir İngiliz donanmasının personeli Taksim Parkı’nı gezerlerken bir şekilde,o ,yaptıkları nice haksızlıkları homurdanmış olmalı ki, yanına yaklaşan bir sivil polis,yaptıklarının doğru olmadığı konusunda uyarıda bulunmak istemişOna İngilizlerin yaptıklarından bir bölüm özetleyince,sivil polis,öğretmen karşısında ceketini ilikleyip “Size saygı duyuyorum,” demiş uzaklaşmışHerkese saygılıydı ama hiç kimseye eğilmezdiKız çocukların geleceğin annesi olacağı gerçeğinde hareketle,onların eğitimine ayrı bir önem verirdiEşimde,sınıf arkadaşım olarak öğrencisiydiKızlar her vesile ile evine daha çok girip çıktıklarını bilirizEvde de eşine ve kendi kızlarına hoş görülü ve saygılı idiHerkesin kişiliğini bulmasında onun önemli katkısı vardırEvinin bir yurt gibi,bir özel dershane gibi olduğunu çok duyardımBunu bana en güzel anlatan merhum meşlektaşım Lokman Uzunlar’ı da bir vesile ile rahmetle anıyorumBu yaptıklarının karşılığında hiç kimseden hiçbir maddi talebi olduğunu duymadık
Onun verdiği hızla biz,1957’de Yavuz Selim Öğretmen Okulu’nu,bizim okuldan altı kişi ile birlikte kazandıkBu o zaman için çevrede çok önemli bir başarıydıZaten kazanamasaydık başka gidebileceğimiz bir okul, başka çalabileceğimiz bir kapımız olmayacaktıBen şahsen,bütün eğitim seviyemi ve yaşam felsefemi onun Ayar’ıyla tamamladımMeslek hayatımı,uzun öğretmenlik dönemimi hep onun verdiği hızla ve anlayışla yapmaya çalıştımHep O’nu örnek aldımO’nun hızına ve doruğa ulaşmış başarısına yakın durabilmişsek ne mutlu bize… Kendisi o hızla yaşama ve tempolu çalışmaya fazla dayanamazdıÇok genç yaşta aramızdan ayrıldıYazının başlığında kullandığı sözcüğü burada kullanabilirim; O çevrede efsane bir öğretmendi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla