Konu
:
Atatürk'ün Düşman Saydığı İdeoloji
Yalnız Mesajı Göster
Atatürk'ün Düşman Saydığı İdeoloji
10-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Atatürk'ün Düşman Saydığı İdeoloji
Atatürk "Milliyetçiliğimizin ve Dinimizin En Büyük Düşmanı Kominizmdir"
"Biz ne bolşeviğiz ne de komünist;ne biri ne diğeri olamayız
Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız
"
-Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk millet realitesinin ve milliyetçiliğin temel unsurlarını red ve inkar eden Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır
Ülkeyi felakete sürükleyecek sınıflara bölecek menfaat gruplarını çatışmaya sokacak bu ideolojilerin her zaman karşısında yer almıştır
Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimi doğuşundan itibaren bu tehlikelerle karşılaşmış Bolşevik liderler Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir
Komünistler Türkiye'de milli ve bağımsız bir devletin kurulmasını istememişlerdir
Sosyal Hariciye Komiseri Çiçerin daha 13 Eylül 1919'da Sivas Kongresi sıralarında Türk köylüsünün komünist olmayan idarecilere karşı isyan etmesini tavsiye ederek Türk hareketine karşı davranış ve anlayışını göstermiştir
Komünizmin Türk Devrimi için sakıncalı ve tehlikeli olduğunu Büyük Atatürk çeşitli vesilelerle değişik zamanlarda ifade etmiştir
Sivas Kongresi'nden hemen sonra Amerikalı General Harbord'a verilen 27 Eylül 1919 tarihli muhtırada
Mustafa Kemal Paşa Milli Harekat'ın amacını anlatmış ve komünizmle ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiştir:
"Bolşeviklere gelince bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz
Dinimiz adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir
Türkiye'de ne büyük kapitalistler ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır
Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur
Son olarak sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır
" (Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri IV
1917-1938 Ankara 1964 s
78)
Ayrıca Atatürk çeşitli zamanlarda komünizmi tehlikeli gördüğünü ve hiçbir zaman bu karanlık sisteme geçit vermeyeceğini ifade etmiştir
Atatürk'ün bu konudaki bir sözü şöyledir:
6 Şubat 1921'de
"Komünizm içtimai bir meseledir
Memleketimizin hali memleketimizin içtimai şeraiti dini ve milli ananelerinin kuvvetli Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir
" (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri C
III 2
Baskı s
20)
2 Kasım 1922'de
"Şurası unutulmamalı ki bu tarz-ı idare bir bolşevik sistemi değildir
Çünkü biz ne bolşevizim ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız
Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız
Hülasa bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir
" (Ag
e c
3 2
Baskı s
20)
21 Haziran 1935'te
"Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır
Çünkü Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme askerlerimize olduğu kadar sivil halkımıza da iyi bakmaktır
" (A
g
e
c
3 2
Baskı s
99)
Son derece ileri görüşlü bir insan olan Atatürk'ün her zaman olduğu gibi bu düşüncesinde de yanılmadığı açık bir gerçektir
Nitekim Rus yöneticilerin bu rejimi uyguladıkları ilk yıllarda kendi vatandaşlarına bile nasıl zalimce davrandıkları bilinmektedir
Kitleler halinde Rus halkının katledildiği gerçeği tüm dünyanın şahit olduğu bir olaydır
Lenin ve onu izleyen komünist yöneticiler SSCB'ni meydana getiren milletlere bolluk refah ve güzel bir yaşam vaad etmiş ancak sözlerinde durmamışlardır
İnsanlara güzel bir hayat getireceği iddiasıyla ortaya çıkan bu sistem uygulandığı ülkelerin halklarına ölüm esaret ve sefaletten başka bir şey getirmemiştir
Bütün bu olayları yakından izlemiş olan Atatürk 1932 yılında Amerikalı subay Mac Arthur'la yaptığı bir konuşmada komünizmle ilgili düşüncelerini bütün açıklığıyla şöyle ifade etmiştir:
"Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir
Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde dünya ihtilali gayesi uğruna seferber eden bu korkunç kuvvet üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir
Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere ne Fransa ne de Almanya'dır
Sadece bolşevizmdir
Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz
Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler yalnız Avrupa'yı değil Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır
" (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri c
3 s
94-95)
Büyük Önder Atatürk Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektupta komünizm tehlikesine karşı Türk Milleti adına duyduğu endişeyi şöyle dile getirmiştir:
"Komünistliğin memleketimizde değil henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır
Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü
" (31 Ekim 1920 SD IV s
360-361 Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan)
Atatürk tüm dünyayı tehdit eden bu tehlikeye karşı milletin düşüncelerinde ve sosyal kurumlarda uygulanacak yöntemleri çözüm olarak görmektedir
Bu tehlikeye karşı öngördüğü değişiklikleri ise kendi sözleriyle şöyle özetlemek mümkündür:
"Rusya hariç olmak üzere bütün dünyada her kişi menfaat ve zararı kendine ait olmak üzere hayatını düzenler
Yalnız her kişiye çalışmalarında yeni yasal vasıtalar ve haklar verilir
" (Medeni Bilgiler ve M
K
Atatürk'ün El Yazıları Afet İnan s
68)
"Devlet bireyin yerini alamaz fakat bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır
Devlet eliyle yapılacak işler bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar
Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise devlet vatandaşların öğretimi eğitimi sağlığıyla ilgilenmek zorundadır
Devlet memleketin asayiş ve savunması için yollarla demir yolları ile telgrafla telefonla memleketin hayvanlarıyla her türlü taşıtlarıyla milletin genel servetiyle yakından ilgilidir
Memleket yönetiminde ve savunmasında bu saydıklarımız toptan tüfekten her türlü silahtan daha önemlidir
Özel çıkarlar çoğunlukla genel çıkarlarla tezat halinde bulunur
Bir de özel çıkarlar en nihayet rekabete dayanır
Oysa yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz
Bu kanıda olanlar kendilerini bir serap karşısında aldatılmaya terk edenlerdir
Bir de ferdin kişisel çalışmaları ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır
Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır
(Medeni Bilgiler ve M
K
Atatürk'ün El Yazıları Afet İnan s
46-47)
Türkiye'ye sosyal ekonomik ve kültürel yön vermeyi hedefleyen Atatürk hedefini gerçekleştirmede komünizmi halkı için büyük bir tehlike olması dışında farklı bir şekilde değerlendirmemiştir
Çünkü bu kuramda fert yok devlet vardı
O "Ferdin hakkı ferde devletin payı devlete" diyordu
Ne ferdi yutan devlet ne devleti sömüren fert olmalıydı
Bu nedenle devletçilik ilkesini esas aldı
Bu düşüncelerinin aksi yani komünizmin uygulanması halkın özgürlüğünün alınması ülkenin kalkınma yerine yok olma sürecine girmesi demekti
Bu nedenlerledir ki Atatürk komünizmi aziz Türk Milleti için büyük bir tehlike olarak görmüştür
Komünizmin hiçbir şekilde hayatını adadığı vatanına girmesini istemeyen Atatürk Milleti'ni bu büyük tehlikeye karşı uyarmıştır
Yüce Atatürk'ün "Komünizm Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir
Her görüldüğü yerde ezilmelidir
" (Faruk Şükrü Yersel Eskişehir Gazetesi 1926) sözlerinde Türk Milleti'ne yaptığı uyarı açıktır
Bu nedenle Türk Milleti komünizmi en büyük düşman bilmeyi ve gördüğü her yerde ezmeyi Türklüğe karşı manevi bir sorumluluk olarak kabul etmektedir
Kaldı ki Türk Milleti'nin üstün zekasının bilincinde olan Atatürk komünizmin Türkiye'de hiçbir zaman başarılı olamayacağını bizzat defalarca ifade etmiştir
Örneğin 1935 yılında yaptığı bir konuşmada "Türkiye hiçbir zaman bolşevik olmayacaktır
Çünkü Türk Hükümeti'nin ilk amacı halka özgürlük ve mutluluk vermek askerlerimize olduğu kadar sivil halka da iyi bakmaktır
" (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri c
3 s
99) ifadelerini kullanmıştır
Atatürk başka konuşmalarında da komünizme karşı olan kesin kararını net bir şekilde ortaya koymaktadır
Aynı zamanda Büyük Önder komünizmi faşizm ve Nazizm'le birlikte şu sözleriyle değerlendirerek bu konulardaki düşüncelerini de şöyle dile getirmektedir:
"Biz büyük savaşlar görmüş büyük bir milletiz
Ama savaşçı değil barışçı felsefeyi benimsemiş bir milletiz
Kendimizi dünyadan soyutlayamayız
Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından zaman zaman pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan silmek kadar gaflet olamaz
Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor
Her ülke gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde
İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış
Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor
Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka bir büyük tehkileli benzeridir
Hitler bir ırkçıdır
Dikkat buyurunuz milliyetçi demiyorum ırkçıdır diyorum
Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur
Tekmil Alman gençliğini peşine takmış onlara bu ideali aşılamıştır
Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür
Stalin yalnız kendi gençliğine değil dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor
Komünistlik propagandasının fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir
" (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti Sabiha Gökçen s
155)
"
Hayır
Ne komünizm ne de faşizm
Bu iki ideoloji de memleketimizin ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz
Şunu da hemen ilave edeyim ki ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur
" (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti Sabiha Gökçen s
159)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul