Yalnız Mesajı Göster

Kastamonu Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonu Gelenek Ve Görenekleri




Halk Kültürü

HALK MÜZİĞİ VE HALK OYUNLARI
İle göç olmadığından halk müziği ve geleneksel oyunlar yöre özelliklerini yansıtır Oyunlar zeybek türündedir Seyirlik oyunlar, çocuk oyunlarında da öbür illere göre çeşitlilik görülmez
HALK MÜZİĞİ: Köklü bir müzik kültürü olan Kastamonu uzun havaların kuzeydeki son durağıdır
İlde iki resmi derleme yapılmıştır 1928'de İstanbul Belediye Konservatuvarı adına yapılan ilk derlemeyi Yusuf Ziya, Ekrem Besim, Muhittin Sadak ve Ferruh Arsunar gerçekleştirmiştir 1948'de Ankara Devlet Konservatuvan'nca yapılan ikinci derlemede Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve teknisyen Rıza Yetişen yer almıştır
Derlenen ezgiler üzerinde yapılan araştırma, yörede köklü bir müzik geleneği yaşandığını göstermektedir İnsanî, Âşık Kemâli, Âşık Meydânı, Feyzi Berkıya, Kırnaoğlu, Âşık Hasan, Ozanoğlu, Yorgansız Hakkı gibi âşıkların yetişmiş olması da âşıklık geleneğinin sürdüğünü göstermektedir Sazın, koşma, divan, satranç, kalenderi, semai, müstezat, destan gibi nazım türlerine eşlik etmesi şiire ayrı bir hava kazandırmaktadır
Sözlü halk ezgilerinin konulan çeşitlidir Bunlar arasında yiğitlemeler, koçaklamalar, gemici havaları, elpük koşması, yelpük koşma, topal koşma, zil havası, aşağı imaret, çırdak, yarım çırdak, dokumacı türküleri, düğün havaları, güzellemeler, esnaf türküleri, Çanakkale türküsü, kınalı keklik, kına havaları, meydan havaları vb sayılabilir Bu türküler Kerem, Kandilli Kerem, Kalenderi, Garip, Bozlak, Tatyan Kerem, Misket, Yahyalı Kerem ayaklarında çalınıp söylenmiştir
Halk oyunları, zeybek ve kaşık oyunları türündedir Davulla oynananlar da vardır Karayılan bunların en bilinenidir İnebolu dolayları gemici türküsünün özel bir oyunu da vardır Tekneleri sahile çekme gösterisi olarak nitelendirilen bu oyunda küreğin suya değişi, suda devinimi ve kürek sesleri ritim ve ezgiyle verilir Geleneksel el sanatlarından dokumacılık ve bakırcılık da türkü tere yansımıştır Halı dokuma türküsünde tezgâh; demirci-bakırcı-kalaycı türküsünde ise çekiç sesleri ritmi oluşturur
Kastamonu'da uzun havaların çoğu ritmik ezgiye bağlanır Sepetçioğlu ve Yıldız bunlardandır
Yörede en yaygın usuller 2 zamanlıdan başlar 4-5 zamanlı ezgiler ve 9 zamanlı ezgilerin değişik tipleri görülür
3 + 2 + 2 + 2 = 9 + 3 + 2 + 2 = 9, 2 + 2 + 3 + 2 = 9, 2 + 2 + 2 +3= 9
düzenleri yörede yaygındır
Yörenin Ünlü Türküleri: İndim Dereye Beklerim, Evlerinin Önü Meşedir, Evlerinin Önü Tozluk, Evlerinin önü Nane, Kahvenin Önünde Beyler Bahçesi, Sepetçioğlu, Üç Kız İdik, Toprak Köprü, Şu Dere Aşmak İster, Turna, Çıkabilsem Şu Yokuşun Başına, Köprünün Altı Diken, Geyik, Sabahın Seher Vakti, Yüksek Minare, Çayır Çıktı, Çırdak, Konaklar Yaptırdım, İlgaz'ın Altı, Yeni Kapı, Mehmedim, Kara Koyun, Ayşe, Ocak
Başında Mana, Yel Eser, Hürmüz Gelin, Ördek İsen Göle Gel, Köroğlu, Aşağı İmaret, Topal Koşma, Elpük Yelpük Koşması, Yaş Nane, Varın Bakın, Bismillahi Başlayalım, Sisli Kaya, Çanakkale İçinde Vurdular Beni, Ziller Kismen Kızı, Tiridine, Gıydevanın Kızları, Demirciler, Üç Güzel Oturmuş, Beyler Bahçesi, Kınalı Keklik, Kara Koyun Yayılır, Gökçeoğlu yöreden derlenmiş türkülere, Yıldız, Bülbül, Dağlar da uzun havalara örnektir
Halk Müziği Araçtan: Tezeneli sazlardan meydan sazı bağlama, cura yaygındır Son zamanlarda tambura yanında "bulgari" denilen saz da çalınmaya başlamıştır Türkiye Radyoları'nda divan sazını ilk çalan Kastamonulu sanatçı Âşık Mümin Meydani’dir Yurttan Sesler Korosu'nun ilk bağlama sanatçısı İnebolulu Sarı Recep de yine bu yöredendir Yaygın yaylı sazlar, kemane, kemence ve tırnak kemanesidir Tırnak kemanesi Türk sanat müziğinde kullanılır Üflemeli sazların başında zurna gelir Dilli büyük kavallar, çoban düdükleri de yaygındır Davul, tef, zil ve kaşık gibi vurmalı sazlar çalınır
GELENEKSEL OYUNLAR: Kastamonu halk oyunları yalın görünümlüdür Bunda kentin göç almaması ve çevre illerle ilişkisinin zayıf olması etkendir Seyirlik oyunlar ve çocuk oyunları ise öbür illerdeki oyunlara benzer
Geleneksel Halk Oyunları: Kastamonu ve yöresi zeybek bölgesidir Kıyı kasabalarındaki oyunlar ise horon et kisindedir Çevre köylerde davulla oynanan köçek havalarına merkezde rastlanmaz
Zeybek: Kastamonu'da zeybek, düğün nişan törenlerinde, ulusal bayramlarda, eğlence günlerinde oynanır Genellikle erkeklerin oyunlarına davul-zurna eşlik eder Kıyı kasabalarında denize, donanmaya ilişkin sözlerle, devinimlerle oynanan oyunlar da vardır Kastamonu ve çevresinde zeybeklerin sözlü bölümlerinde oynanmaz Oyun aralarında davulcular ortaya çıkarak beceri gerektiren değişik devinimlerle tek kişilik gösteriler yaparlar Bu gösteri oyuncuların dinlenmesine olanak sağlar Davulcu yerini alırken oyuncular da yeni bir zeybeğe geçer
Yöre zeybeklerinin en bilinenleri şunlardır: Aşağı tmaret Ben Tefimi, Beyler Bahçesi, Bütün Çırdak (Çıtırdak, Çığır-dak) Yarım Çırdak, Çeliktendir, Qçekdağ, Dere Bekleyen, Erencik, Genç Osman, Hendek, Heyamola, Kara Kuzu Havası, Karanfil Oyunu, Kınalı Keklik, Mendan, Oturak Havası, Rakı İçtim, Sepetçioğlu, Topal Koşma, Kolbastı, vb
Bunlardan bir bölümü şöyle oynanır:
Sepetçioğlu Zeybeği: Yörenin en yaygın zeybeğidir 4-6 kişiyle oynanır Tüm devinimler yiğitlik gösterisi biçimindedir Birde öyküsü vardır:
Sepetçioğlu Osman Efe, Araç llçesi'nin Boyalı Bucağı'nda doğmuş, sepetçilikle geçinen bir Yörük gencidir Bir anlatıya göre, Isfendiyaroğulları soyundan Hamza Bey, başka bir anlatıya göre Rüstem ya da Ali Bey, ağır vergilerle halkı ezmekte, haraca kesmektedir Bir gün beyin adamları Sepetçioğlu Osman'dan bir haftada 100 sepet yapmasını isterler Osman, bunun olanaksızlığını anlatırsa da dinletemez Buyruğa karşı gelmiş sayılarak beye götürülür Osman koltuğunun altına sakladığı saldırmayla (hançer) beyi öldürür Yakalanıp zindana atılır Bir yolunu bulup kaçar Arac'ın Gülpü Dağı'na çıkar, beyin adamlarıyla tek başına savaşır Beyin yerine geçen oğlu da halkı ezmektedir Osman, köydeki sözlüsüyle evlenmiştir Kastamonu Beyi, Osman'ın yaşlı anasını, karısını yakalatır Osman gelip teslim olmazsa onları öldüreceğini duyurur Gizlice beyin odasına giren Osman, anasını, karısını kurtarıp dağa götürür Beyin adamları ardındadır Kuşatılan Sepetçioğlu, yiğitçe savaşırsa da anası ve karısıyla birlikte öldürülür
Bir anlatıya göre ise, beyin kızını kaçırdığı için sarılıp, yaralanmıştır Kız da isyancı sayılıp hapse atılmıştır Osman yakalanarak, İstanbul'da yargılanmış ve idam edilmiştir Başka bir anlatıdaysa Padişah'ın Sepetçioğlu'nu bağışladığı söylenir
Oyunun tüm devinimleri, Kastamonu uşağının ağırbaşlılığını, uysallığını, yürek bütünlüğünü, kötülerle savaşımını, haksızlıklara karşı çıkarak ölümü bile göze almasını simgeler
Oyun üç bölümden oluşmaktadır İlk bölümde türkü söylenerek yürünür Sonra ağır, zaman zaman karşılıklı oyunlar oynanır İkinci bölümde türkü sürerken oyun durur, sonra yeniden başlar Bu bölümde diz kırmalar, sekmeler, el vuruşlar çoktur Üçüncü bölüm yine türküyle başlar, karşılıklı el vurmalar, sekmeler, yerde yapılan devinimlerle sürer Oyunun türküsü şöyledir:
Sepetçioğlu bir ananın kuzusu
Hiç gitmiyor yüreğimden efem de sızusu vay vay
Böyleymiş alnımızın yazısu
Yassıl dağlar yassıl aslan efem de geliyo haydah
Gidelim Kışla önüne aşağı
Salıvermiş ince belden kuşağı
Yaman olur Kastamonu uşşağı
Yol verin efem dumanlı dağlar oy
Yaslan Sepetçioğlu dağlara yaslan
Laleli çimenli dağlara yaslan
Analar doğurmaz sen gibi aslan
Eğil dağlar eğil efem de geliyor haydah
Seslen Sepetçioğlu efece seslen
Laleli çimenli dağlara yaslan
Analar doğurmaz sen gibi aslan
Yassıl dağlar yassıl Osman efem de geliyor
vay vay ()
Çırdak (Çıtırdak, Çığırdak): Erkek oyunudur Devinimler Sepetçioğlu Zeybeği'ne benzer Türküsü de vardır Küre ilçesinin Çırdak Köyü'ne yapılan bir baskın olayı üstüne yakılmıştır Üç bölümden oluşan oyunun bolüm başlangıçları türkülüdür Zeybeklere özgü sekmeler, el vurmalar, diz vurmalar, ortaya geliş gidişler biçiminde oynanır Türküsü şöyledir:
Şu Çırdaktan da baskun geliyor
Aman baskun da değil dostun geliyor
Kaygusuz avrat, hepdeyive kaygusuz avrat
Şu çırdaktan da gece meçe geçtim
Aman garlı buzlu sular mular içtim
Saygusuz yarim,hop deyiveıkaygusuz yarim
Nazlı yardan aman tez mi geçtin
Yuvarlağım toparlağım da kak gidiverdim
Cıvarayı feneri de yak gidiverelim
Kaygusuz yarim
Şu çardağın ekinleri
Aman top top olmuş da kakülleri
Saygusuz yarim hop deyive kaygusuz
… yarim
SEYİRLİK OYUNLAR, ORTAOYUNLARI
Kastamonu'da seyirlik oyunlar ve ortaoyunları kına gecelerinde, asker uğurlama törenlerinde oynanır Hayvanları, meslekleri simgeleyen oyunlar halkı güldürüp eğlendirmeyi amaçlar Kumar, Arap, Leylek, Bahar Çalgısı, Ramazan Hocası, Tütün Kıyma, Duvar örme Kolan Dokuma gibi oyunlar aynı zamanda halkın yaşama biçimini yansıtır Köçek ve Heyamola da müzikli seyirlik oyunlara örnek gösterilebilir
Köçek: İki kişinin karşılıklı oynadığı bu oyunda, erkek oyunculardan biri kadın kılığına girer, yüzünü boyayarak bir peşkir takar, eteklik giyer Kadınca davranışlarla seyredenleri güldürür
Heyamola: İnebolu ve çevresinde Deniz Bayramı eğlencelerinde erkeklerin oynadığı oyunlardandır Bir grup, yerde halka oluşturur, öbürleri onların omzuna çıkarak kule yaparlar Kule kimi kez üç kata yükseltilebilir Beceri isteyen oyunda oyuncular kuleyi kurduktan sonra müzikle sağa sola sallanarak oynarlar Oyunun sözleri şöyledir:
Solo: Bismillahi başlayalım Koro: Helessahelessa
Solo: Ayva turunç taşlayalım Koro: Helessa yelessa Solo: Biz bu işi nişleydim
Koro: Helessa yelessa Solo: Bu yıl burda gışlayalım
Koro: Helessa yelessa
Heyamola yessa yessa
Mola heyamo
Ya mo heyamo
Mola heyamo
Helessa sellim yessa yessa yessa
Şeytan Çık: Oyunda bir hoca, yardımcısı, şeytan ve üç köylü vardır Geniş bir alanda ya da köy odasında oynanır Hocaya sakal takılmış, sırtı yastıkla kamburlaştı-rılmıştır Yardımcısı güçlüdür, önünde su dolu bir kova vardır Şeytan daha çok oyunu bilmeyenlerden seçilir Hoca ortaya gelerek, daha önce oyunlar oynamış seyircilere "Hemşehriler, bir oynadınız, iki oynadınız, üç oynadınız Bakıyorum oyunlarınız oyun değil! Hele bana bunun nedenini sorun söyleyeyim Arkadaşlar vakit geçti, sebebini anlatayım Darılmayın ama içinizde bir şeytan var" der Köylüler bakınırlar Biri bağırır: "Hoca öyleyse bu şeytanı sen ortaya çıkar", öbürleri de ona katılır, şeytanı bulmasını isterler Hoca, seyirciler arasında gezinir, birkaç kişinin sırtını yoklar Sonunda birini kolundan tutup alanın ortasına çeker, oturtur Ceketini çıkararak, bir kolunu başına geçirir Seyirciler gülüşürken, kulağına "Anaların doğuramadığı, babaların besleyemediği, ninelerin beleyemediği benim kulunum, tayım Ben sana 'Şeytan çık' dediğimde 'Çıkmam' diye bağır" der Şeytan bunu kabul eder Hoca sağını solunu göremeyen şeytana bağırır: "Şeytan Çık", şeytan, "Çıkmam" der Bu birkaç kez yinelenir Bunun üzerine hoca üç kez ıslık çalar Elinde su dolu kovayla bekleyen adam, ceketin kolundan suyu döker Şeytan yerinden fırlar, kendiliğinden ortaya çıkmış olur Seyirciler gülüşür
Çocuk Oyunları: Kastamonu ve çevresindeki oyunlar öbür illerdeki oyunlara benzer Erkek çocukların oynadığı cin kuyusu, ellebaş, geldi göçen, minder, çiydem, ateş oyunları, avcılık, askerlik, bezirgan başı, köse, esnaf, düğün, tuz yükü; kız çocukların oynadığı elhop kayası, çevirmeli elhop, bilye, dana, kuyu kayası, üç ve dokuz taş, takt ak, sobe takt ak gibi oyunlar kimi ayrılıklarla öbür illerde de görülür Bunlardan biri de Kastamonu'da "Köylen" denilen değnek oyunudur
Köylen: 5-6 kişiyle oynanır Oyunda herkesin bir sopası vardır Bir de ağaçtan bir top kullanılır Her oyuncu için topun sığabileceği büyüklükte çukurlar açılır Biri ebe seçilir Ebe, topu çukurlardan birine sokmaya, öbürleri de ellerinden geldiğince uzaklaştırmaya çalışırlar Top kimin çukuruna girerse o ebe olur Oyun böylece sürdürülür


Tarihi Evler ve Konaklar

SİRKELİ KONAĞI
Sirkeli Konağı Mustafa SİRKELİ tarafından üç katlı olarak yaptırılmaya başlanmış ancak ölümünün ardından yaşanılan maddi sıkıntılar sebebiyle büyük oğlu Mehmet Faik SİRKELİ tarafından iki katta bitirilmiştir
Metin SİRKELİ'den edinilen bilgilere göre konağın 1893 - 1898 yılları arasında yapıldığı öğrenilmiştirKonakta aile bir dönem kendisi oturmuş , daha sonraları kiraya verilmiştirKonağın sanat okulu , ayakkabı atölyesi , terzi atölyesi ve bir dönemde Vali Konağı olarak kullanıldığı bilinmektedirAilenin soyadından dolayı "Sirkeli Konağı" olarak bilinir
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğünce 31121997 tarihinde satın alınmış, projeleri hazırlanıp Kurulda onaylandıktan sonra 31071998 tarihinde onarım ve restorasyonuna başlanmış, 1999/ Ağustos'unda onarım ve restorasyonu tamamlanarak, İl Daimi Encümeni'nin 19082003 tarih ve 406 sayılı kararı ile Onur Bilgi Dağıtım ve Pazarlama şirketine Çocuk Kreşi (Ana Okulu) olarak kullanılması amacıyla 5 yıllığına kiralandıBeyçelebi Mahallesi Atatürk Caddesinde bulunmaktadır

75 YIL CUMHURİYET EVİ
75Yıl Cumhuriyet Evi sivil mimari örneklerinden olup , yapının tarihine ait kesin bilgilere ulaşılamamıştır Türkiye Cumhuriyeti'nin 75 Yıl Kutlama etkinlikleri kapsamında bir Kastamonu Evinin korunması ve fonksiyon verilmesi amaçlanmıştır
Kastamonu Valiliği "75 Yıl Kutlama Komitesince, tescilli yapıların yoğun olduğu Saylav" 75 Yıl Cumhuriyet Sokağında özel mülkiyetteki bina satın alınmıştır
0508,1998 tarihinde bakım ve onarımı yapılmak üzere işe başlanmıştır 75 Yıl Kutlama Komitesince onarım yapılmıştır
Bakım ve onarımı tamamlanan binanın 10121998 günü hizmete açılmıştır
Kastamonu Evi, mahalli dokuma ürünü malzemelerle döşenmiş, bağışı gerçekleştirilen mahalli etnografik malzemelerle teşhiri yapılmıştır
Müze Ev olarak tanıtım hizmetlerinde kullanılmaktadır
SEPETÇİOĞLU KONAĞI
Sepetçioğlu Konağının yapılış tarihine ait bulguya rastlanamamıştır Ancak Gökdere Caddesi'ne açılan giriş kapısı üzerindeki demir şebekede yazılı olan 1884 rakamı konağın yapılış tarihi olduğunu düşündürmektedirKareye yakın dikdörtgen planlı olan yapı bodrum , zemin ve birinci kattan ibarettir
Turizm amaçlı, otel ve restoran yapımı için fonksiyon verilmek üzere, İl Özel İdaresine ait olan ve yıkılmağa yüz tutan konak 25111999 tarihinde onarıma alınmıştır
Devrinin en güzel eseri örneğidir
25111998 tarihinde çatı onarımı ile işe başlanmıştır, 22061999 tarihinde de restorasyonuna başlanmış olup 23092000 tarihinde restorasyonu tamamlanmıştır
Merkezi İstanbul'da bulunan Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfına mahallede halka ve öğrencilere yönelik faaliyette bulunmak üzere tahsis edilmiştirBu Vakıf tarafından Sosyal ve Kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır

KONYALI KONAĞI
1935-1936 yılları arasında Abdullah Konyalı tarafından yaptırılmıştırBina günümüze dek özgün halini korumuştur
Kastamonu Valiliği � Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği Hizmet Binası olarak Kırkçeşme Mahallesinde Temmuz / 1998� de Konyalı Ailesi varislerinden satın alınmıştır
11061999 tarihinde Kastamonu Valiliğince bakım ve onarımı yaptırılmıştır
6 Ekim 1999 tarihinde hizmete açılmış, 18 Kasım 2002 tarihinden itibaren ilimizdeki öğrenci ve yerel halkın çevre ve sağlıklı beslenme konularında bilgilendirilmesi amacıyla Kastamonu Valiliği Çevre Eğitim Merkezi'ne tahsis edilmiştir23122003 tarihine kadar ilimizdeki 22 ilköğretim okulu , Hacı Behiye Barut Anaokulu , Halime Çavuş İşitme Engelliler Okulu , Merkeze bağlı 10 köy okulu , Ağlı , Araç , Daday ve İhsangazi' deki YİBO ve Merkez İlköğretim okullarından toplam 11697 öğrenci çevre eğitimi görmüştür
Vali Enis Yeter zamanında başlatılan annelere yönelik "Çok Yaşayın , Sağlıklı Yaşayın" çevre ve sağlıklı beslenme eğitim projesinde de 2341 anneye ulaşılmıştırİl Çevre ve Orman Müdürlüğü , Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kastamonu Valiliği Çevre Koruma Vakfı ortaklaşa çalışması olan projede öğrenciler yaş gruplarına göre hazırlanmış slayt gösterisi eşliğinde bilgilendirilmektedir

TAHİREFENDİ (OSMANLI) KONAĞI

Tarih bakımından ilimizin en eski yapılarından birisi olarak kabul edilen bina zemin ve birinci kattan ibarettirBinada ilk göze çarpan 18 Yy mimarisini yansıtan tepe pencereler ve üstlerindeki vitraylardır Kündekari oda ve dolap kapıları , ocak nişlerdeki alçı işlemeler binaya zenginlik katmaktadır
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare İdaresince Kasım / 1999 da satın alınmıştırTurizm faaliyetlerinde kullanılmak üzere Kasım / 1999 da Turizm Bakanlığına tahsis edilmiştir
İlin tanıtımına yönelik, turizm faaliyetlerinde kullanılmak üzere "OSMANLI KONAĞI" olarak teşkil edilecektirRöleve ve restorasyon projeleri tamamlanmış olup, yapımına ilişkin Koruma Kurulu Kararı alınmıştır
Onarım çalışmalarına 26042001 tarihinde başlanılmış olup 21062002 tarihinde bitirilmesi planlanmaktadır

LİVAPAŞA KONAĞI

19 yy , son devir Osmanlı Çağı sivil mimari örneklerini yansıtan bu bina bodrum üzerinde üç kat olarak inşa edilmiştir Zemin katta yanlarından çıkan merdivenlerin ulaştığı iki sütunlu portiklerin meydana getirdiği sahanlıktan sonra binaya çift kanatlı iki kapı girişi ile girilir Bu katta ön ve arka cephelerde demir işli kafesler ile emniyeti sağlanmış, çevre duvarı kesme taş ile çevrelenmiş, iç bölme duvarları ahşap bağdadi olarak yapılmış, diğer katlarda ahşap karkas tekniğinde inşaa edilmiştir Zemin kattaki anıtsal girişin üzerinde birinci ve ikinci katlarda, orta cephelerde çıkma yapılmış ve simetrik düzenlenmiştir Bu çıkma bölümleri alttan taş eli böğründe payandalar ile desteklenmiştir
Binanın iç aydınlatılması bol pencere ile sağlanmıştır Zemin kattaki pencereler kesme taş söveli ve kemerlidir Katlardaki pencereler dikdörtgen ve giyotin formundadır
Binanın güney arka bölümündeki bahçesine ön cephede doğu ucunda bulunan, üzeri kemerli taş portalli demir işli kapıdan geçilmektedir Arslanlı kapı olarak adlandırılan bu taş kapı portalinin yüzeyinde simetrik, karşılıklı iki mitolojik şekli andıran, kısmen stilize edilmiş iki arslan kabartma olarak işlenmiştir
Kültür Bakanlığı'nca onarılmış ve Etnoğrafya Müzesi olarak düzenlenmiştir

OSMANLI SARAYI (Eski Belediye Sarayı)
19 Yüzyıl sonlarında Kastamonu Belediye Binası olarak inşa edilmiştir
1997 yılında, Belediye Meclisi kararıyla özel teşebbüse restore et-işlet-devret modeliyle 20 yıllığına verilmiştir
1998-1999 yıllarında sürdürülen onarım ve restorasyon çalışmalarıyla turizm amaçlı otel ve restorant fonksiyonu verilmiştir
Onarım ve restorasyonuna 300 milyar TL sı harcanmıştır Nostalji atmosferde tefrişi yapılan tarihi yapı; 15 Şubat 2000 tarihinde faaliyete geçmiş olup, Turizm Bakanlığı'ndan İşletme Belgeli Tesis olarak çalışacaktır



Atatürk'ün Osmanlı Sarayını Ziyaretleri
24 Ağustos 1925

EFLANİLİ KONAĞI


Kastamonu sivil mimari örneklerindendirYapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 1910'lu yıllar olduğu tahmin edilmektedir
İl merkezinde, Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfınca 1999/ Ekim ayında Eflanili Ailesi varislerinden satın alınmıştır
Valiliğin onararak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne 3 yıllığına tahsis ettiği Eflanili Konağı Kastamonu'ya gelecek ziyaretçiler ağırlanacaktır
Yöresel Yemekler ve El Sanatları Uygulama Merkezi olarak işlev görecek olan Gazipaşa İlköğretim Okulu'nun yanındaki Eflanili Konağı'nda Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kurs gören hanımlar hazırladıkları yemeklerle el emeği, göz nuru eserlerini konukların beğenisine sunacaklar
Eflanili Konağı'nda yöresel ev yemeklerini üretecek olan kursiyerler Kastamonu'nun ağız tadını tanıtmak için ayrıca yöreye has mantı, erişte gibi yiyecekleri de paket halinde satışa sunacaklar Konak aynı zamanda Kastamonu'ya özgü el sanatlarının teşhir edildiği ve satıldığı bir mekan olma özelliği taşıyacak , Kursiyerler böylelikle ev bütçelerine katkıda bulunma imkanına da kavuşacaklar

KIRKODALI KONAĞI

İl merkezi, Akmescit Mahallesinde şehre hakim tepe üzerinde ve tarihi dokunun yoğun olduğu kesimde yer alan tarihi bina; 1881 yılında papaz mektebi olarak inşa edilmiştir
Sonraki yıllarda hastane olarak kullanılmıştırVakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki bina 1977 yılına kadar Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak işlev görmüştür Ağustos 2000 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'ne tahsis edilmiştir
1977 yılında terk edilen tarihi yapının onarım restorasyonu Valilikçe tamamlanmış olup , Kültür Sanat Evi olarak kullanılacaktır


YÜCEBIYIKLARIN KONAĞI
Özel mülkiyetince Kültür Bakanlığınca kamulaştırılan binada ve bahçesinde Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce onarımına başlanmış olup , mahalli folklorik malzemelerin üretimi ve teşhiri için düzenlemesi yapılmaktadır







TOPRAKÇILAR EVİ
Yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedirKastamonu sivil mimari örneklerinden olan bina kesme taş , ahşap ve kerpiç kullanılarak yapılmıştır26102000 tarihinde Kastamonu Kalkınma Vakfı Yakacak Pazarlama Şirketi tarafından satın alınmıştır
Onarım ve restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, 21012004 tarihinde açılışı yapılan Toprakçılar Konağı turizme yönelik butik otel ve restoran olarak kullanılmaktadırMüstecir eliyle çalışmakta olan otel 35 yatak kapasitesine sahiptir

EL SANATLARI TEŞHİR MERKEZİ

Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'nün verdiği 65 milyar ve DPT'nin verdiği 12 milyar ödenekle 3 Haziran 2000 tarihinde temeli atılmış 12 Mayıs 2001tarihinde hizmete açılmıştırAhşap işçiliği El Sanatları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yapılmıştır




Kastamonu Valiliği El Sanatları Satış ve Teşhir Merkezi olarak kullanılmaktadır Yeni yapılan betonarme bir binada Geleneksel Kastamonu evlerinin canlandırılması açısından yapılan ilk uygulama olması sebebiyle de ayrı bir önemi vardır






ZİNCİRLİOĞLU KONAĞI
Küre Dağları Milli Parkları Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmak üzere restorasyon proje çalışmaları devam etmektedir

ELLEZLER KONAĞI
20042002 tarihinde restorasyonuna başlanan Ellezler Konağı 21012004 tarihinde tamamlanmış olup,açılışı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Enis Yeter , Kastamonu Valisi Mustafa Kara ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı ProfDrMetin Sözen tarafından yapılmıştırEl Dokumaları Teşhir Merkezi Valiliğimize bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı atölyelerinde üretilen dokumaların satış merkezi olarak hizmet vermektedirAynı zamanda zengin bir kültürel geçmişe sahip olan ilimizin geçmişten günümüze dokuma örneklerinin de yer aldığı bir ünite olarak Kastamonu'yu ziyaret edenlerin beğenine sunulmuştur

KENT TARİHİ MÜZESİ
Valilik Konağı altında bulunan Kent Tarihi Müzesi , 29 Ekim 2002 tarihinde hizmete açılmıştır
İlin tarihi ve kültürel mirasına yönelik fotoğrafların bulunduğu müzede, kent tarihi araştırmalarına kaynaklık eden kütüphane bulunmaktadırÖğrencilerin , Akademisyenlerin araştırma yapabileceği dökümanlar mevcuttur
Müzenin en önemli eserleri arasında, Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişi sırasında kullanılan halı (1907), dönemin Sana-i Nefise (Sanat Mektebi) okulunda yapılan piyano (1904-1907) gibi önemli eserler bulunuyor

NALBANTOĞLU KONAĞI
Nalbantoğlu Konağı Valilikçe satın alınarak fonksiyon verilmek amacı ile restorasyon çalışmaları başlatılmış olup , röleve projesi hazırlanmaktadır

MEMLEKET KÜTÜPHANESİ


Hükümet Konağı'nın kuzeyinde bulunmaktadır Yapı iki katlı ve kargirdir 1334 H /1916 M Yılında "Milli Kütüphane" adını taşıması öngörülerek Hükümet Bahçesi'nde Maliye Hazinesi'ne ait 333324 m2 alanında arsa üzerine Vilayet hesabına yaptırılmasına karar verilmiş ve ilgili Nezaretten izin istenmiştir Dört hafta sonra nezaretten izin gelmesi üzerine nafia sermühendisi Necati, Vilayet azası Tevfik ve Başkatip Reşat Efendi'den oluşan bir heyet kurularak üç hafta sonra da inşaat hazırlıklarına başlanmıştır
Bilinmeyen nedenlerle aksayan inşaat 1343 H / 1924 M Yılında tamamlanmıştır "Memleket Kütüphanesi" adını alan yapının açılışı Vali Fatin Bey tarafından gerçekleştirilmiştir Daha sonra bina Vilayet ve Jandarma tarafından kullanılmış
Restorasyonu yapılan bina Resim ve Fotoğraf Müzesi olarak kullanılmaktadır

MAZLUMCUOĞLU KONAĞI





Yöresel sivil mimari örneklerinden olan yapının yapılış tarihi bilinmemektedirKonumlandığı yer itibarı ile Hükümet Konağı ve Kültür Merkezi binası ile birlikte iyi bir kompozisyon oluşturmaktadır
Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresinin ortak olduğu Kastamonu Kalkınma Vakfı Şirketinin tarihi eserlere katkısını sağlamak için Valilikçe eser yoğunluğu olan bölgedeki konumu ve gösterişli olan evin satın alınması önerilmiştir
20101998 tarihinde ev ve yanındaki parsel satın alınmıştırProjeleri hazırlanarak,1999 / Haziranında onarım ve restorasyonuna başlanan binanın onarımı tamamlanmıştır Eylül 2000 tarihinde tefrişi tamamlanarak hizmete girmiştirVakıf hizmetlerinde kullanılacaktır Bahçe ve çevre düzenlemesi tamamlanmak üzeredir

Alıntı Yaparak Cevapla