Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Yıldız Sarayı

Eski 02-14-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Yıldız Sarayı



Yeşil bir ormanı andıran Yıldız koruluğu denilen bu güzel yerde Topkapı sarayında olduğu gibi köşkler bulunmaktadır Bütün bu köşkler topluluğu Yıldız sarayını oluşturur
Burada ilk köşkü III Selim’in annesi Mihrişah sultan inşa ettirmiş, II Mahmud da güzel bahçeli bu yerde bir köşk yaptırmıştır Bu köşkü oğlu Abdülmecid dayayıp döşeyerek Yıldız adlı gözdesini yerleştirmiş , bu nedenle Sultan Abdülmecid zamanında daha çok değer kazanan bu yere Yıldız sarayı denmiştir

Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmialem sultan 1842 yılında Kasrı Dilkûşa isimli bir köşk yaptırarak Yıldız sarayının büyümesini sağlamıştır Abdülaziz devrinde ise Malta, Çadır ve Çit köşkleri yapılarak zaman zaman kalınabilen hale getirilmiş, Çırağanla Yıldızı birbirine bağlayan bir de köprü yaptırılmıştır

IIAbdülhamit Dolmabahçeyi emniyetli bulunmadığından Yıldız’a taşınmış, 33 yıllık saltanatını burada sürdürmüştür Daha sonraları 500 000 m2 lik bir alanı kaplayan Yıldızın etrafı yüksek duvarlarla çevrilmiş, içinde tiyatrosu, müzesi, atölyeleri, kütüphanesi, eczanesi ve parkları ile burası bütün ihtiyaçlara cevap veren bir şehir haline gelmiştir IIAbdülhamid adeta sur gibi olan ihata duvarlarının dışında kışlalar yaptırarak askeri birlikleri yerleştirmiş, böylece kendini ve tahtını korumak istemiştir




Yıldızda yer alan bütün binalar üç bahçede toplanmakta ve binalara dört büyük kapı ile girilmekteydi Birinci avluda Sultan Abdülaziz’in 1866 da yaptırdığı söylenen Büyük Mabeyn yer almaktadır Çift taraflı merdivenle çıkılan bu binanın tavanı kapı ve duvarları altın yaldız tezyinatlıdır Çini soba ve avizeleri görülmeğe değer eşyalardandır
Aynı bahçe üzerinde Sultan Abdülaziz’in yaptırdığı ve sefillerin kabul edildiği Çit köşkü bulunur Buradan ikinci büyük bir kapı ile Sultan Abdülhamid’in esas dairelerinin bulunduğu diğer avluya geçilir İçeri girildiğinde sağda 1900 yılında II Abdülhamid tarafından yaptırılan Küçük Mabeyn görülür Padişahın nazırlarıyla görüştüğü bu bina iki katlı olup alt katta kendisinin bir çalışma odası vardır Bu binada Sultan Abdülhamid’e tahttan indirildiği bildirilmiş, Vahidettin de Samsun’a giden Mustafa Kemal Paşa ile yine bu binanın üst katlarındaki bir odada görüşmüştür

Çit köşkü ile Küçük mabeyn binaları arasında harem kapısı vardır Bu kapıdan 10 m yükseklikteki duvarların çevirdiği üçüncü avluya geçilir Burası kadınefendilerin, sultanların ve şehzadelerin oturduğu köşklerin ve tiyatronun bulunduğu bir yerdir
İstanbul’a gelen yabancı toplulukların konser ve temsil verdiği tiyatronun tavanı mavi zemin üzerine sarı yıldızlarla süslüydü Sahnenin karşısındaki loca padişaha ait olup üst kat locaları şehzadelerindi

Sarayda birde müze vardı Camiin yanındaki silâh köşkü denilen yerde şimdi Askeri müzede bulunan saray silâhları da teşhir edilmekteydi Çiçeğe benzeyen ve kuşlara son derece düşkün olan Sultan Abdülhamid bir böcek ve kuş müzesi de kurmuştu
Yıldız Sarayının bugün İstanbul Üniversitesi kütüphanesinde bulunan zengin birde kütüphanesi vardı İç bahçede son derece bakımlı ve güzeldi, burada içinde kayıkların yüzdüğü 240000 m2 lik bir havuz bu görkemli bahçeye ayrı renk katardıBurada en önemli yapı son derece göz alıcı manzaraya sahip Cihannûma köşküdür
Dış bahçe saray kadınlarının gezinti yeri olan bugünkü yıldız parkıdır İçinde Şâle, Malta, Çadır köşkleri bulunmaktadır

Çadır Köşkü Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmış olup önünde bir havuzu vardır Burada 1881 de Mithat Paşa ve arkadaşları Sultan Aziz’in katlinden sorumlu tutularak muhakeme edilmişlerdir Yıldız parkı içinde Abdülaziz’in yaptırdığı, Turing’in onarıp işlettiği malta köşkü bulunmaktadır İki katlı olan Malta köşkünün üst katında bir salon ve buna açılan odalar bulunur Nefis manzaralı malta köşkünün alt katında bir havuzlu salon bulunmaktadır

İyi bir marangoz ustası olan Abdülhamid’in marangozhanesi, tamirhane ve bıçkıhanesi de bugün artık yıkılmıştır Yalnız Saraya çini ve vazo yapan Yıldız Çini Fabrikası Sümerbank’a bağlı olarak çalışmalarını sürdürmektedir
Yıldız Sarayı birçok köşkleri, 1886 da yapılan camisi ve 1891 de yapılan saat kulesiyle 12000 kişinin içinde yaşadığı bir şehir haline gelmiştir
Bugün bu sarayın en bakımlı kısmı köşk denmesine rağmen büyücek bir saray olan Şale köşküdür

ŞALE KÖŞKÜ

Şale Köşkü, Yıldız Sarayını meydana getiren köşkler topluluğunun en güzel ve en bakımlı yapısıdır Köşk diye anılmakla beraber başlı başına küçük bir saray niteliğinde bulunan Şale, adını Fransızca dağ kulübesi anlamına gelen “Chalet” sözcüğünden almıştır

Şale Köşkü, Alman İmparatoru Wilhelm’in İstanbul’u ziyaretleri sırasında, dokuz yıl arayla, birbirine bitişik olarak yapılmış iki yapıdan oluşmuştur Birinci yapı 1889 da ikincisi ise 1898 de tamamlanmış, ikinci binanın yapımı sırasında Raimond d’Aronco ve Vallaury gibi mimarlar çalışmıştır

II Abdülhamit döneminde Kaıser Wilhelm gibi hatırlı konukların ikâmetlerine ayrılan, bu arada Ömer Faruk Efendi ile Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan’ın görkemli düğünlerine de sahne olan köşk, Cumhuriyetten sonra 1926 yılında kısa bir süre için kumarhane olarak kullanılmıştır

19 yüzyıl ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Şale Köşkü, iki katlı olarak yapılmıştır Dış görünüşüyle Fransız dağ evlerini andıran yapının karşılıklı altı, bir de yanda olmak üzere yedi kapısı vardır 64 odasıyla köşkten çok sarayı andıran Şale’nin her biri ayrı değer taşıyan alt ve üst katları birbirine bağlayan son derece cazip üç merdiveni vardır

Köşkün içinde Rokoko ve Barok üslûptaki süslemeler ve yine aynı üslûptaki mobilyalar, Yıldız Çini Fabrikası ürünü soba ve vazolar, Hereke imalâtı halılar köşkün güzelliğini tamamlayan unsurlardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla