Yalnız Mesajı Göster

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



D


DAF
Sınırda teslim

DDP
Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim

Delivery service
Teslimat servisi

Dağ ve Kış Turizmi
Mountain and Winter Tourism
Sanayileşme ve hızlı gelişmenin bir sonucu olarak insanlar sıkıcı ve sağlıksız ortamlardan kurtulmak için kışın karlı dağlık ve ormanlık yerlere gitmektedirleri Böylece dağ ve kış turizmi dağmuş ve gelişmiştir

Dağcılık
(Alpinism alpinisme Bergsteigerung)

Dalyan
(ing: fish trap fra: bordique alm: Fischreuse)
deniz göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde kazık ve tellerle yapılan balık avlama yeri

Davet
(ing: invitation fra: invitation alm: Einladung)
bir göreve veya bir aktiviteye katılma çağrısı

Day-rate
Gündüz Tarifesi
Bir otel odasının gece kullanı1maması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tarifede odanın saat 0600 dan 1700'ye kadar kullanılması öngörülür

Değişken maliyet
Variable cost (VC)

Demi-Pension :
Yarım Pansiyon
Yatak kahvaltı ile ögle veya akşam yemeklerinden birini içeren konaklama tarifesi

Demografi
(Demography démographie Demographie
İnsan topluluğunun belirli niteliklerinin ölçülmesiyle ilgili bir bilim dalı Nüfusun büyüklüğü cinsiyeti mesleklere yaşa vb unsurlara göre tanıdığı özellikler ve bunların zaman içindeki eğilimleri demografinin ilgi alanınagirer

Denetleme gezisi
Inspection trip

Deniz kürü
Marine cure

dessert
tatlı
Genellikle ana yemek üzerine yenen şekerle hazırlanan yiyecek

Destination
(BknzVarış yeri)

Destek veren kuruluşlar
Consolidator
Özellikle tarifeli uçak seferleri yapan ve kruvaziyer seferleri yapan tur operatörlerinden toplu olarak özel ve iskontolu fiyatlarla kontenjan alan ve ucuza aldıkları bu ürünleri diğer tur operatörü ve seyahat acentalarına uygun kar payıyla satan kuruluşlar

Deniz otobüsü
(ing: hydrofoil fra: hydrofoil alm: Seebus)
özel hava yastıkları üzerinde hız kazanan ve suya derinlemesine temas etmeden hızla seyreden yolcularını kapalı mekân içerisinde taşıyan deniz taşıtı

Deniz tedavisi
(ing: thalassotherapy fra: thalassothérapie alm: Thalassotherapie)
deniz veya deniz klima etkisi ile hastalıkların tedavisi

Deniz termal ve sağlıklı yaşam
(ing: sea thermal and health center fra: centre de thalassothérapie et d alm: Thalassotherapie-Zentrum)
deniz termal koşullarını taşıyan kıyı yörelerinde kurulan turizm merkezi

Deniz turizmi
(ing: sea tourism fra: tourisme de mer alm: Meerestourismus)
su sporları yatçılık deniz ve kum banyosu gibi denizde yapılan faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Deniz tutması
(ing: sea sickness fra: mal de mer alm: Seekrankheit)
deniz yolculuğunda dalgaların etkisiyle sallantıların yarattığı rahatsızlık

Deniz tutmasına karşı direnç
(ing: sea legs fra: avoir le pied marin alm: Wiederstandsfähigkeit gegen See)
deniz yolculuğunda fırtınalı havalardaki sallantılara karşı dayanabilme gücü

Deniz uçağı
(ing: seaplane fra: aquavion alm: Wasserflugzeug)
su üzerinden havalanabilecek ve uçuştan sonra yine su üstüne inebilecek şekilde tasarlanmış hava taşıtı

Deniz ürünü
(ing: seafood fra: fruits de mer alm: Meeresfrüchte)
deniz canlılarından hazırlanan yiyecek türü

Deniz altı turizmi
(ing: marine tourism fra: tourisme sous-marin alm: Unterwassertourismus)
Su altı sporları yapmak zevk ya da seyir amacıyla su altında yüzmek vBulletin faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

Denizciliğe ait
(ing: nautical fra: nautique alm: nautisch)
denizle gemi işletmesiyle ilgili

Denizyolları temsilcisi
(ing: maritime agent fra: agent maritime alm: Schiffahrtsvertreter)
armatörlerin kendi adlarına herhangi bir limanda deniz taşıtlarının hareketi yolcu ve eşyanın gelişi gidişi ve gereken diğer ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla görevlendirdikleri kişi

Departure delay insurance
kalkış gecikme sigortası
Yer ayırtılmış bir taşıtın gecikmesini kapsayan sigorta Sigorta ödemesini iki şekilde yapar Birincisi neden olunan olumsuzluklardan dolayı üzerinde anlaşılmış bir tutar ödenir İkicisi de seferin iptal edilmesi ve ilave bir sefer gerekiyorsa iptal ücreti; yolculuğu tamamlamak için konaklama gerekiyorsa konaklama masrafı gibi masraflar dahil belirli kayıpları tazmin etmek amacıyla yapılan ödemeler

Departure tax
yurt dışına çıkış vergisi
seyahat ağır şekilde vergilendirilen bir hizmettir Yolcuların çoğu da bilet ücretinin ne kadarının hükumetçe yutulduğunun farkında değildir İki ana vergi çeşidi vardır Biletin satın alınması esnasında alınan bilet vergisi ve tahmin edileceği üzere yurt dşına çıkış esnasında alında yurt dışına çıkış vergisi

Depozito tahsil ihbarnamesi (DCA)
Bir müşterinin depozitosunun alındığını konfirme eden ve seyahat acentelerince çıkarılan bir doküman Acenteler toplanan depozitoların toplam değerleri üzerinden üzerinde anlaşılmış belirli dönemlerle faturalanırlar Elektronik ödeme sistemleri yaygınlaştıkça DCA'lar kullanımdan düşmektedir

Depozito
(ing: deposit fra: dépôt de garantie alm: Depositum)
bir taahhüt sırasında güvence için ya da bağlanma nedeni ile oda yer veya bilet ücretlerinin küçük bir miktarının peşin ödenmesi

Depozitolu rezervasyon
(ing: deposit reservation fra: reservation cautionnée alm: Reservierung unter Hinterlegung)
bir konaklama tesisinin en az bir gecelik ücretini peşin tahsil ettiği rezervasyon

deregulation
serbestleştirme
Taşımacılıkta devlet kontrollerinin tedricen kaldırılması için kullanılan terim Çok çeşitli tarifelerin ve özel anlaşmaların ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur

Derinlik işareti
(ing: depth marking fra: marque de profondeur alm: Tiefenmarkierung)
yüzme havuzu çevresinde havuzun derinliklerini gösteren işaretler

Devlet taşımacılığı
(ing: public transportation fra: transport public alm: öffentliche Verkehrsmittel)
ilgili kamu kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan taşımacılık hizmeti

Devre-mülk
(ing: timesharing fra: multipropriété alm: Umlauf-Immobilien)
alıcıya belli sayıdaki yılların belli sürelerinde bir konuttan müstakil yararlanma hakkı veren sistem

Dışa yönelik turizm
Outbound tourism

Dikey bütünleşme
(ing: vertical integration fra: integration verticale alm: vertikale Integration)
bir şirketin birbirini tamamlayan hizmetleri hiyerarşik olarak bünyesinde toplaması

Dinî bayram
(ing: religious holiday fra: féte réligieuse alm: religiöser Feiertag)
dinî bakımdan önemli olan ve kutlanan gün

Dinlence
(ing: recreation fra: récréation alm: Erholung)
boş vakit etkinliklerinin kişiliği geliştirici ve dinlendirici şekilde plânlanması

Dinlence köyü
(ing: recreational town fra: village de retraite alm: Erholungsstadt)
emekliler için belirli bir yaşam tarzı gereklerine göre inşa edilmiş küçük yerleşim yeri

Diplomat
(ing: diplomat fra: diplomate alm: Diplomat)
bir ülkenin dış ülkelerdeki resmî temsilcisi

direkt hat
(ing: hot line fra: ligne directe alm: Direktverbindung)
doğru bilgi alınması rezervasyon sağlanması ve çeşitli şikâyet konularının ilgililere iletilmesi açısından hız sağlayan telefon hattı

Direkt tren
(ing: direct train fra: train express alm: durchgehender Zug)
kısa veya orta mesafeler arasında önemsiz istasyonlara uğramayan bazen de çıkış ve varış istasyonları arasında durmayan tren türü

Dış turizm geliri
(ing: tourism receipts tourism incom fra: recettes de tourisme internatio alm: ausländisches Tourismuseinkomme)
bir ülkede yabancı ziyaretçilerin bir yılı aşmayan süreli ziyaretlerinde yapmış oldukları harcamalar toplamı

Doğa sporları
(ing: nature sports fra: sports en plein air alm: sportliche Aktivitäten in freie)
doğada yapılan spor aktiviteleri

Doğa yürüyüşü
(ing: nature walk fra: randonnée alm: Wanderung)
doğanın güzellik ve zenginliklerini görmek amacıyla yapılan kısa ve uzun süreli yürüyüş

Doğal kaynak
(ing: natural resource fra: ressource naturelle alm: Bodenschatz)
tabiatın düzeninde kendiliğinden var olan doğa tarafından insanoğlunun kullanımına sunulan her türlü kaynak

Doğal turizm değeri
(ing: natural tourism asset fra: ressource naturelle de tourisme alm: natürliche touristischer Wert)
turizm açısından önem taşıyan doğal kaynak

Dönem
(ing: period fra: période alm: Periode)
birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralığı

Dönüşü açık bilet
(ing: open date return ticket fra: billet open alm: offene Rückfahrkarte)
gidiş-dönüş olarak alınan biletlerde dönüşü istenilen bir tarihte yapılabilen bilet

Dört mevsimlik tatil tesisi
(ing: four season resort fra: établissement de tourisme perma alm: ganzjährige Ferienanlage)
ılıman iklimlerde 12 ay hizmet verebilecek tatil merkezi

Dörtlü turizm gelişmesi
(ing: four-way tourism development fra: développement de tourisme à qua alm: vierstufige touristische Entwic)
turizm merkezlerinin dört çekim unsuru olan doğal güzellik coğrafî konum uluslararası ün ve yaratıcılık etkenleri öne çıkarılarak geliştirilmesi stratejisi

Döviz
(ing: foreign currency unit fra: devise étrangère alm: Devise)
yabancı para birimi

Döviz bürosu
(ing: exchange office fra: bureau de change alm: Wechselstube)
para değiştirme işlemlerinin yapıldığı yer döviz alınan yer

Döviz kuru
(ing: foreign exhange rate fra: cours de change alm: Devisenkurs)
bir yabancı para ile ulusal para arasındaki değişim oranı

Döviz piyasası
(ing: foreign exchange market fra: marché de devises international alm: Devisenmarkt)
ulusal paraların birbirine dönüştürülmesini sağlayan döviz borsası

Duhuliyesiz
(ing: free admission fra: entrée libre alm: freier Eintritt)
giriş ücreti olmayan

Dünya Çevre Geliştirme Komisyon
(ing: World Commission on Environment fra: Commission Mondiale de Développ alm: Weltkommission für Umweltentwic)
ekonomik gelişmeyi yadsımayan ancak dünya çevresini tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının benimsenmesi gerekliliğini savunan Brundtland Raporunu hazırlayan Birleşmiş Milletler'in oluşturduğu bir komisyon

Dünya Sağlık Örgütü
(ing: World Health Organization-WHO fra: Organisation Mondiale de Santé alm: Weltgesundheitsorganisation)
toplumu ilgilendiren hastalıkları izleyerek hükümetlere tavsiyelerde bulanan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı bünyesindeki kurum

Dünya turizm geliri
(ing: world tourism receipts fra: recettes de tourisme mondial alm: Welteinkommen aus dem Fremdenve)
uluslararası turizm amaçlı seyahatlerde yapılan harcamalar toplamı

Dünya turizm pazarı
(ing: world tourism market fra: marché international de tourism alm: Welttourismusmarkt)
turizm arz ve talebinin buluştuğu uluslararası piyasa

Dünya vatandaşı
(ing: stateless person fra: apatride alm: Weltbürger)
herhangi bir devletin uyruğunda olmayan kişi

Durak
(ing: stop fra: arrêt alm: Haltestelle)
taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı kısa bir süre için durdukları yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta

Durma-binme
(ing: stopover fra: halte alm: Reiseunterbrechung)
hava taşıtında seyahati bir ara uğrak yerinde keserek bu seyahati aynı hattın ilerideki bir seferinde bitirme

Duty-free
(ing: duty-free fra: hors-taxe alm: zollfrei)
gümrük vergisi muafiyeti

Duty free shop
Uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar

Duyarlı çevre
(ing: environmentally sensitive area fra: espace sensible alm: sensible Zone)
doğallığının sürdürülmesi ve korunması ancak bilinçli ve özel önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilen hassas ekosistemli alan

Dürtü araştırması
(ing: motivation research fra: recherche de motivation alm: Motivierungsforschung)
bir turizm merkezi ile ilgili imajın potansiyel ziyaretçiler tarafından algılanması araştırması

Düşük faizli tatil kredisi
(ing: low interest holiday loan fra: chèque-vacances alm: niedrigverzinster Urlaubskredit)
dar gelirlilerin tatil yapmalarına yardımcı olmak üzere faizi düşük borç para verilmesi

Düşük sezon
(ing: low season fra: basse saison alm: Vor- Nach- Zwischensaison)
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem düzenli sefer
(ing: regular service fra: service régulier alm: fahrplanmäßige Verbindung)
bir anlaşma uyarınca önceden saptanmış gün ve saatlerde süresi belli taşıt servisi

Dikey bütünleşme
Aynı sektörde ancak farklı üretim dallrında faaliyet göstren firmalrın faaliyetlerini birleştirmeleridir Turizm sektöründe bir hava yolu şirketinin tur operatürleri konaklama tesisleri vBulletin ile yapacağı işbirliği dikey bütünleşmeye örnek gösterilebilir

dinghy
dingi
Genellikle gemilerin çektiği küçük sandal

Discriminatory
Ayırım Gözeten
Belirli kimselere örneğin askerlere ögrencilere çocuklara uygulanan indirimli tarifeler

Dizgisel şema Master süreç şeması
Sequental chart
İşletmelerin analizinde önemli fonksiyonu olan tüm planın incelenmesini kapsayan bir tür şemadır Master süreç şeması olarak da adlandırılır Çünkü ayrı fonksiyonlaeın süreç şemalarının sentezidir Bu fonksiyon grafikler kronolojik sıraya konularak bütün işletmedeki iş materyal ve personel akımı saptanır

Doğal kaynaklar
Naturel sources
Üretim sürecinin değil doğanın sağladığı mallar değerler Yenilenebilir doğal kaynaklar ve yenilenemeyen doğal kaynaklar olarak sınıflandırılır

Doğal tedavi merkezi
Naturel therapy center

Doğrusal organizasyon doğrusal örgütle(n)me
Linear organisation

Dönem
(Bkz Mevsim)

Dünya Turizm Örgütü (DTÖ)
World Tourism Organisation (WTO)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
World trade organisation (WTO)

Dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
the universal federation of travel agencies associations

Düşük kapasiteli tesis
(Bkz Küçük ölçekli tesis)

Alıntı Yaparak Cevapla