Yalnız Mesajı Göster

Kastamonu Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonu Gelenek Ve Görenekleri




Cide


TARİH VE COĞRAFYA:
Anadolu'nun çoğu yöresinde olduğu gibi Cide'nin tarihi de insanlık tarihi kadar eskidir Homeros yaklaşık 2800 yıl önce yazdığı İlyada'da Cide'den şöyle söz eder Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros'tan Aycelos'tan
Aycelos bugünkü Cide'dir Kiteros'ta doğal bir liman olan ve günümüzde Gideros adıyla bilinen eski bir yerleşim merkezidir Cide 1213 yılında Anadolu Selçukluların, 1460'da Fatih Sultan Mehmet'in Kastamonu'yu almasıyla da Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçmiştir Cide, tarih boyunca ipek yolu üzerinde önemli bir liman olma özelliğini sürdürmüş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de "Karaağaç İskelesi" adıyla Rus çarlığından getirilen tuzun dağıtım merkezi ve imparatorluğa mal sevk edilen bir liman olarak önem kazanmıştır Önceleri Kastamonu'ya bağlı bir kadılık iken 1868 yılında ilçe olmuştur
Bartın -Sinop Karayolu üzerinde yer alan ve 103 km uzunluğunda bir kıyı şeridi ile Karadeniz'e açılan Cide, Kuzeyde Karadeniz, doğuda Doğanyurt, Güneyde Şenpazar ve Pınarbaşı, Batıda Bartın ilinin Ulus ve Kurucaşile ilçeleri ile çevrilidir
İlçenin İl'e uzaklığı Şenpazar üzeri 131 km Doğanyurt -İnebolu üzeri ise 180 km dir
İlçemiz genelde dağlık ve engebeli bir coğrafi yapıya sahiptir İlçenin doğusunda İsfendiyar sıradağları uzanır Yer yer sarp ve geçit vermeyen tepelere rastlamak mümkündür Geçit vermeyen nehir ve çay yoktur İlçe merkezinde rakım sıfır olup ortalama rakım ise 800-900 m arasıdır İlçenin %70 i ormanlarla kaplıdır Başlıca ağaç türleri: kayın, köknar, gürgen, meşe, çam ve kestanedir
İlçedeki başlıca akarsuları: Kapısuyu, Devrekani, Aydos, Güble ve Fakaz çaylarıdır



NÜFUS:
2000 yılı Genel Nüfus sayımına göre ilçe merkezi 5834 köyler 17327 olmak üzere ilçe toplam nüfusu 23161dir Ekonomik nedenlerden dolayı uzun yıllardan beri ilçe genelinde yaşanan göç sonucu, ilçe nüfusu merkezde ve köylerde sürekli azalmaktadır Bunu Mernis Projesi nüfus kayıtları çok açık göstermektedir Mernis Projesine göre Cide nüfusuna kayıtlı insan 102974 tür Bu rakamlara göre nüfusun %77 si ilçe dışında yaşamaktadır 1990-2000 genel nüfus sayımları arasında ilçe nüfusunda yaklaşık %2 oranında bir artış görülmüştür
Köyler genelde ayrı yerleşim biriminden oluşmaktaysa da, ayrı mahalle olarak adlandırılan bu birimlerde yerleşim toplu ve düzenlidir
İDARİ DURUM:
1868 yılında ilçe olan Cide'nin 85 köyü ve bu köylere bağlı 204 mahallesi bulunmaktadır İlçe' de belediyeye bağlı altı mahalle vardır İlçeye bağlı belde ve kasaba yoktur İlçe'nin toplam yüzölçümü 683 km2 dir
Merkezi idarenin geleneksel ilçe örgütlenmesi dışında, Adliye, Askerlik Şubesi Başkanlığı, Karayolları 154 Şube Şefliği ve iki adet Banka şubesi bulunmaktadır



SOSYAL DURUM:
Cide nüfusuna kayıtlı insanların büyük bir bölümü dışarıda, özellikle İstanbul'da yaşamaktadır Dışarıda yaşayan insanların ilçede yaşayan akrabalarıyla sosyal ve ekonomik yönden çok sıkı ilişkileri mevcuttur Son yıllarda özellikle dışarıdaki yaşlı nüfusun mevsimlik de olsa ilçemize döndükleri gözlenmektedir İlçemiz turizm hareketleri nedeni ile sosyal yönden gelişmiş olup, bayramlarda ve yaz aylarında ilçe genelinde büyük bir hareketlilik ve canlılık yaşanmaktadır Bu dönemlerde ilçe nüfusunda büyük bir artış görülmekte, ilçe merkezinde nüfus 20-30 bini bulmaktadır
İlçe merkezinde bahçeli tek kat veya iki katlı tarihi ahşap ve taş binalarla; modern villa tipi bahçeli evler ve çok katlı apartmanlar iç içedir
Kırsal alanda ise geleneksel ahşap köy evlerinin yerini modern villa tipi evler ve çok katlı modern yapılar almaya başlamıştır Ekseri sahil kesimindeki köyler olmak üzere köylerin çoğu yapılaşma açısından geleneksel Türk köyünün ötesinde küçük bir kasaba görüntüsündedir
İlçe genelinde konut sıkıntısı olmayıp, gecekondulaşma yoktur
İlçe ekonomik ve sosyal açıdan İstanbul, Bartın, Zonguldak ve yolun yapılması ile birlikte Kastamonu ile bağlantılıdır
SAĞLIK:
İlçe merkezinde 50 yataklı Devlet hastanesi mevcut olup, hastane tıbbi cihaz olarak gerekli donanıma sahiptir Üç ambulansı bulanan hastanede hastalar gerektiğinde Bartın ve Kastamonu'ya nakledilebilmektedir Diyaliz ünitesi açılmış olup, vatandaşlarımıza hizmet vermektedir
Merkez ve İlyasbey, Nanepınarı, Yayla, Toygarlı köylerimizde 5 adet Sağlık Ocağı, Akbayır, Kumluca, Çayüstü, Çamdibi, Çilekçe, Akça, Yenice ve Uğurlu köylerinde 8 adet sağlık evi bulunmaktadır Çataloluk Sağlık Ocağı ve İshakça Sağlık evi inşaatları halen devam etmektedir Yayla Sağlık Ocağının, gerekli demirbaş ve tıbbi malzeme, büro malzemesi olmaması ve personelinin bulunmaması nedeniyle kapalı bulunmaktadır
Sağlık ocaklarımızın hiç birisinde yeterli sayıda doktor, hemşire, ebe ve sağlık memuru bulunmamaktadır
ULAŞIM:
İlçe'de 103 Km karayolu, 529 Km köy yolu ağı mevcut olup, karayolunun tamamı asfalttır Köy yollarının ise, 14 Km'si Beton yol, 68 Km'si Asfalt, 344 Km'si Stabilize kaplama, 100 Km'si Tefsiye yapım, 3 Km'si Mutasavver yoldur
İSTANBUL-CİDE : Günlük otobüs seferleri
ASLAN : Cide telefon 866 10 80
TEKİNER : Cide telefon 866 10 36
CİDELİLER : Cide telefon 866 32 74
BARTIN-CİDE : Günlük minibüs seferi
CİDE TUR : Cide telefonu 866 12 58
PALA : Cide telefonu 866 12 58
KASTAMONU-CİDE : Minibüs seferleri
DOĞUŞ : Cide telefon 866 10 36
ŞENPAZAR TUR : Cide telefon 866 10 80
ZONGULDAK-CİDE : Günlük otobüs seferi
KESİNTAŞ : Cide telefon 866 12 58
ANKARA-CİDE : Bartın ya da Kastamonu yoluyla


KÜLTÜR VE TURİZM:
Cide İlçesi kilometrelerce uzanan sahili, kıyıya dimdik inen dağların önünde muhteşem güzellikteki koylar ve her yanı yemyeşil ormanlarıyla Rıfat ILGAZ' a ilham kaynağı olmuştur
RIFAT ILGAZ, 1911 yılında Cide'de doğdu Şiir yazmaya ortaokul öğrencilik yıllarında başladı Cide' yi çok seven Rıfat ILGAZ "Hababam Sınıfı" adlı eserin yazarıdır



Yerel kıyafetler ulusal ölçekte değerlendirildiğinde özellikle kadın kıyafetlerinde farklılıklar gözlenmektedir Bu kadın kıyafetinde en belirgin nokta Rıfat ILGAZ'IN şiirlerine ve romanlarına da konu olan Sarı Yazma'dır Kadınlar başörtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir Fabrikasyon üretimin henüz gelişmediği dönemlerde Sarı Yazma Cide'nin Başköy adlı köyünde yaşayan Mehmet GENÇ tarafından doğal ahşap baskı kalıpları kullanılarak yapılmakta idi Halen çok az da olsa aynı kişi tarafından üretim yapılmaktadır Kıyafetin diğer bölümleri ise şöyledir; Uzun bol etekli elbise (göynek), Kırmızı paçalı şalvar (don) ve Belde kuşak şeklindedir
Cide köylerinde Kahve değirmeni, Karabiber değirmeni, Çeyiz Sandığı, Tahta Kaşık, Sultan Kayığı Maketleri el sanatları dalında sayılabilecek önemli değerlerdir
Sultan Kayıkları: 30 m uzunluğunda ve 2,5 m genişliğinde, tamamen aslına uygundur En ince ayrıntılar dikkate alınarak ahşaptan yapılmıştır Kullanılan ahşap ağırlıklı olarak meşe, çam ve kestane olup üzerlerindeki el işçiliği günümüzde sayısı azalmış olan ustalara aittir
Ceviz Helvası: Yöresel olarak yapılan Ceviz Helvası şu an ilçemizde modern makinelerle üretilip tüketime sunulmaktadır
Karadeniz'de en fazla sahili olan ilçemizde turizm faaliyetleri desteklenmeli, yöre turistik ilçe statüsüne alınmalı ve de turizm alanı ilan edilerek yöre turizme açılmalıdır Cide İlçesi Coğrafi konumu itibariyle turizme çok elverişlidir 11 km kesintisiz plajı, Gideros, Aydos, Denizkonak, Uğurlu, Çayyaka, Akbayır ve İlyasbey sahillerinde denize girmeye çok elverişlidir
Tamamı yeşil %70 i Ormanla kaplı olan ilçede tüm bölge piknik için çok uygundur
Her yıl Temmuz ayında edebiyatımızın büyük ustalarından Şair ve yazar Rıfat ILGAZ anısına düzenlenmekte olan Rıfat ILGAZ Kültür ve Sanat Festivali ilçemizin turizmi ve tanıtımı açısından önemli bir faktör olup, daha fazla sivil toplum örgütü ve kamu kurum ve kuruluşunun katkısıyla, bu festivale katılımın artması sağlanmalıdır
GEZİP GÖRÜLECEK YERLER:
İlçemiz Turizm açısından hak ettiğini almış değildir Gerek Ulaşımın gerekse de tanıtımın sorunlarının aşılamamasından gerekli tanıtım yapılamamıştır Deniz ve dağ turizminin iç içe olduğu bir yerleşim yeridir Güble ile Akbayır köyleri arasında bulunan Çoban Kalesi Romalılar zamanında yapılmış, Osmanlılar zamanında tamir edilmiştir Timle Kalesi Bizans dönemine aittir Gazallı Kalesi Köseli köyünde bir burun üzerine kurulmuş olup, Bizans dönemine aittir Okçu kalesi, Cide'nin batısında Okçular köyünde bulunmaktadır Batıdan doğuya doğru uzanan doğal bir kayanın üzerine kurulmuştur Kalenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Gideros Koyu, Ilgarini Mağarası, Valla Kalyonu gibi doğa harikalarına sahip, 11 km sahil şeridi ve mavi ve yeşillin dost olduğu bu yerleşim yerinin vizyonunda deniz ve dağ turizmi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır
KUMSAL Plaj KUYLUCA mağara
GİDEROS doğal koy VALLA KANYONU gezi
GÖKÇEKALE deniz DOĞALAN doğal park ILGARİNİ mağara ÇAYIR doğal park
MAĞARALAR GRUBU KÖY PAZARLARI kuyu kebabı

Çatalzeytin


Çatalzeytin bölgesinin tarihi ilk çağ Anadolusunda Paflagonya denilen bölge tarihi içinde MÖ 6 Y Yıla dayanmaktadır Paflagonya tarihinde ilçe merkezinin 5 km batısında bu günkü Konaklı Köyünün bulunduğu alanda Ginolu ve Limanı küçük bir kıyı kenti olarak görülmektedir MÖ 340 yıllarında yaşayan Yunanlı yazar SKYLAKS buranın adının KORİNOS olarak belirtmiştir Diğer tarihçi yazar STRABON ise KONOLİS adıyla belirtmektedir Roma ve Bizans dönemlerinde de iskan gördüğü kalıntı ve bulgulardan anlaşılmaktadır



Dağlık ve ormanlık bir arazi yapısına sahiptir, sahilde ılıman, iç kesimlerde karasal iklim hakimdir 1925 te bucak konumunda olan Çatalzeytin, 1954 yılında İlçe olmuştur 2000 nüfus sayımına göre merkez 3452, Köyleri 5060 olmak üzere 8512 nüfusa sahiptir İl merkezine uzaklığı 98 km dir



Daday

Daday İlçesi Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İline bağlı İl Merkezine 35 Km mesafede olan bir ilçedir İlçe Tarihi ev ve konakları, Atlı Turizmi, etli ekmeği, Ballıdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesi, ormanlık yapısı ve yazın serin kışın soğuk geçen iklimi ile tanınır

DADAY'IN TARİHİ
Daday'ın bilinen tarihi MÖ 5000 yılına kadar gitmektedir Bu nedenle çevre, tarih öncesi ve tarih sonrası hakimiyet kuran uygarlıkların izlerini taşımaktadır
Miladi 1869 yılında yayınlanan Kastamonu Salnamesine göre Kastamonu Sancağının ilçesi olduğu bilinen yörenin Osmanlı Hakimiyetine geçişi Fatih Sultan Mehmet (1460) zamanına rastlar Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında, 1292'den beri süre gelen Candaroğulları hakimiyetine son vererek Osmanlı topraklarına katmıştır 460 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan yöre istilaya maruz kalmadığı gibi herhangi bir harbe de sahne olmamıştır
Daday'ın merkezi ve çevresindeki Sorkun, Küten, Honsalar, Siyahlar ve Çayırlı köyleri Roma ve Bizans çağından daha önceleri meskûn yerlerdir Arkeolog ve tarihçiler Daday'ın bir yerleşim yeri olarak seçilmesinin Kastamonu ile aynı anda birbirine çok yakın zamanlarda olduğu görüşündedirler Verimli toprakları, işlenebilir kayalıkları, bol ormanları, gür su kaynakları ve çayları göz önünde bulundurulduğunda, bu görüşe hak vermemek ve başka türlü düşünebilmek de mümkün değildir
Osmanlı İdaresi
Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında Candaroğulları Beyliğine son vererek Kastamonu ve çevresini Osmanlı Devletine bağlı bir sancak haline getirmiştir Daday, Osmanlı Döneminde Candaroğulları çağındaki önemini bir hayli yitirmiştir Daday, 1284 Hicri yılına kadar Kastamonu'ya bağlı bir kadılık halinde idare edilmiş, bu tarihten sonra ilçe olmuştur Bir ara Sorkun ve Azdavay kadılıklarına da ayrılan Daday'a bir ara Eflani'nin de kadılık olarak bağlı olduğuna bazı kayıtlarda rastlanmaktadır


COĞRAFİ YAPISI
Daday Batı Karadeniz Bölgesinde yer alıp Doğusunda Kastamonu, Kuzey Doğusunda Küre, Batısında Zonguldak, Eflani İlçesi, Kuzeyinde Azdavay, Güneyinde Araç İlçesi ile çevrilidir İlçenin yüz ölçümü 973 km2 dir
Daday'da Kuzey Anadolu iklimi hakimdir İsfendiyar Dağları Karadeniz ile irtibatını kestiğinden Daday deniz iklimi tesiri altında değildir Ilgaz dağı da İç Anadolu ile ilçe arasında bir engel oluşturduğundan tam anlamıyla bir kara iklimi de hakim sayılmaz İki iklim arası gidip gelmeler bazı yıllar istikrarsız mevsimler yaşanmasına sebep olur Fakat kar genellikle çok yağar, kış uzun sürer
İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zengindir Batı, Kuzey ve Güney kesimlerinde ormanlık alanlar ve yükseklerde yaylalar vardır Ormanlık sahaların etek kısımlarında yapraklı ve maki türleri, yükseklere doğru yapraklı ve ibreli türler, en yükseklerde ise ibreli ağaçlar hakimdir Köknar, Meşe, Kayın, Çam, ekseriyeti teşkil eder Söğüt, Kavak, Ceviz gibi sanayide kullanılan ağaçların yanısıra Elma, Armut, Ahlat, Erik, Ayva, Fındık ve diğer türler de çoktur Orman olarak 9630 hektar baltalık, 4781 hektar korulu baltalık, 3 hektar bozuk koru baltalık, 14844 hektar bozuk orman, 8122 hektar açık saha vardır Açık saha ile birlikte toplam orman sahası 210770 hektardır Tarıma elverişlidir En yüksek tepeleri, Ballıdağ, Bakır Tepe, Sarıçam, Keklik Tepesi ile çevrili coğrafi yapısı son derece dağınık bir yapıya sahiptir

NÜFUS DURUMU
İlçemize bağlı 60 köy ile Belediye sınırları içersinde 4 mahalle mevcut olup, bunlara ait 80 adet aile kütüğü vardır
22 Ekim 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre İlçe merkezi nüfusu toplamı 4625 köyler toplamı 6556 olmak üzere ilçenin toplam nüfusu 11181' dir Buna göre nüfusun köylere göre, Çeşitli Mesleklere, Eğitim durumlarına ve cinsiye göre dağılımı şöyledir

SOSYAL DURUM
Tabii güzellik yönünden ender bir yapıya sahip olan ilçede sessiz ve sade bir hayat görülmektedir Nüfus yoğunluğunu arttıran fabrika, yüksekokul, askeriye gibi birimler bulunmamaktadırİlçe halkı gelenek ve göreneklerine bağlı olup, misafirperverdir Milli bayramlarda bütün halkın ilgisi ve katılımı yüksek seviyededir Dini bayram ve günlerde ise dini vecibeler, örf adetler yerine getirilmektedir


Devrekanı


Eski bir yerleşim merkezi olan Devrekani höyük ve harabeleri, çeşme ve camileri ile arkeolojik yönden zengindir 1990 yılında Kırık Köyünde bulunan ve 1994 - 1997 yılları arasında yapılan arkeolojik kazılar sonrası çıkan buluntu ve kalıntılar sonucu MÖ 3000 yılına kadar gitmekte olup, üzerinde Hitit devrine ( MÖ 1330 - 1200 ) Frig devrine (MÖ 1200 - 700 ) ait yerleşim olduğu anlaşılmaktadır
Kastamonu İsfendiyaroğulları ve Candaroğullarının merkezi iken bilhassa Candaroğlu İsmail Bey yaz aylarını Devrekani de geçirmiştir Bu dönemlerde geçici konaklama yeri olarak görüldüğü için "Devlet Hanı" olarak isimlendirildiği, zamanla Devrekani olarak isimlendirildiği rivayet edilmektedir
Kurtuluş savaşı başlarken Devrekani de Müftüoğlu Mehmet Bey önderliğinde Devrekani Müdaafa-i Hukuk Cemiyeti Kurulmuş 23 - 31 Ağustos 1925 Kastamonu Ziyaretlerinde Atatürk 28 Ağustosta İlçeyi ziyaret etmiş, Bozkocatepe - Kurukavak Köyünde ormanlık bir alanda Müftüoğlu Mehmet Bey'in çiftliğinde misafir edilmiştir
İlçe Kastamonu'nun kuzeyinde İsfendiyar Dağlarının güneyinde bir ova görünümündedir Ekonomisi tarıma dayalıdır 1880 yılında Belediye, 1944 yılında İlçe olmuştur 2000 nüfus sayımına göre 6843 merkez, 9680 köyleri olmak üzere toplam 16523 nüfusa sahiptir İl merkezine uzaklığı 29 km dir


Doğanyurt


TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI;
İlçemizin kuruluş tarihi kesin olarak belirli olmamakla beraber MÖ4 yy'da Portuslar tarafından kurulduğu,sanılmaktadırPontuslar zamanında GEREAS adı ile anılan Doganyur'un ilk yerleşim alanı; bugün sadece temelleri kalan kaledir Zamanla yerleşim alanı bugünkü Meset mahallesi ve CUMAYANI semtlerinde oluşmuştur
1846 yılında HOŞALAY adı ile Bucak kurarak Kastamonu'ya bağlanmıştır Aynı yıl denizden gelebilecek korsanlara karşı karakol oluşturulmuştur 1990 yılında bucuk teşkilatlarının kaldırılmasıyla bir süre köy statüsüne dönmüştür
9 mayıs 1990 tarihinde çıkarılan yasa ile ilçe olmuş,1 Eylül 1990 tarihinde ilçe olarak faaliyete geçmiştir İlçe Batı Karadeniz Bölgesinde sahil kesiminde kurulmuş olup arazı dağlık ve engebelidir
Ormanlık ve dağlık bir bölge olması sebebiyle bir çok derelerin oluştunrduğu,Meset çayı İlçe Merkezinden geçerek Karadenizle birleşmektedir İlçe merkezinde rakım 5 metredir Sıcaklık kışın -5 santigırat derece yazın ise 30 santigirat derecedir
NÜFUS DURUMU:
İlçemize bağlı 25 köy 45 mahalle bulunmaktadır2000 Yılı nüfus sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 9668'dır İlçe merkezinde 1470 köylerde 8198 kişi yaşamaktadır 1990 sayımına göre İlçe nüfusu 11327 kişidir Bu sonuca göre 10 yılda nüfus % 16 azalmaya uğramıştır
İlçenin yüz ölçümü 211 kilometrekare olup, kilometrekare başına düşen kişi sayısı 46'dır Arazi yetersizliği,işsizlik köylerde yaşam koşullarının zorlugu gibi Sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı bazı illere yoğun şekilde göç olmaktadır Yaz aylarında ise nüfus çoğalmaktadır
SOSYAL DURUMU:
İlçemizin Orman Yönünden zengin olması sebebiyle ve o dönemlerdeki imkanlar çerçevesinde evlerin büyük çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır Ancak son yıllarda ormanların azalması gittikçe daha az zati ihtiyaç verilmesi sebebiyle,beton ve ahşap-tuğla evler yapılmaktadır İlçe teşkilatının kurulmasından İlçe merkezinde evlere olan talep artmıştır Sosyal yaşantı açısından örf ve adetlere bağlılık devam etmektedir
SAĞLIK:
Sağlık Hizmetleri yönünden İlçe merkezinde 1 Merkez Sağlık Ocağı bulunmakta olup, Sağlık Ocağında 4 Doktor, 2 Hemşire, 4 Ebe, 1 Laborant,1 Sağlık memuru ,1 Şoför, 1 Hizmetli görev yapmaktadır Sağlık Ocağında 2 Ambulans bulunmaktadır Sağlık Ocağına ait 4 Lojman bulunmakta, fakat lojmanlar oturulamaz durumda olduğu için boş bulunmaktadır Ayrıca İlçemize bağlı Akçabel köyünde Sağlık Ocağı, Kayran köyünde sağlık evi, Başköy köyünde sağlık evi, Düzağaç köyünde sağlık evi, Gözalan köyü sağlık evi bulunmakta olup,
Sağlık personeli bulunmadığından faal değildir


ULAŞTIRMA:
İlçemizin Kastamonu Merkezine 125 Km lik Cide ilçesine 65 Km'lik asfalt karayolu bağlantısı bulunmaktadır Yol olmayan köyümüz yoktur Köy yollarımız Stabilizedir Fakat kış aylarında bazı köylerimize ulaşım çok güçlükle yapılmaktadır Telefonsuz köyümüz bulunmamaktadır Ancak yeterli değildir TRT ye bağlı radyolar İlçemizden rahatlıkla dinlenmektedir Televizyon olarak TRT1,TRT2 TRT3 kanalları ile 3 adet özel televizyon kanalı seyredilmektedir
KÜLTÜR VE TURİZM:
ilçe merkezinde 1 Lise 1 İlköğretim okulu 1 yatılı bölge okulu Bulunmaktadır Akçabel köyünde 8 Sınıflı İlköğretim okulu, Köylerimizde birleştirilmiş, 34 adet İlköğretim Okulu bulunmaktadır İlçemiz Yatalı Bölge Okulu (YBO) 350 öğrenci barınmaktadırİlçemizde Okur-Yazarlık oranı % 98 dir
İlçe Merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin ve izleri görülebilmektedirKale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vaziyfesinide görmüştür Kayran, İlyasbey yerleşim yerleri eski iskan yerleri olup, kalıntılardan fazla bir şey kalmamıştır İlçemizin sahilde yer alması Turizm için tabii güzellikler ile doludur Her ne kadar Turizme hizmet verecek tesis bulunmamakta ise de İlçemizdeki mevcut lokantalar yemek ihtiyaçlarını kapasitededir


TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
İlçe merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin kalıntıları ve izleri görülebilmektedir Kale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vazifesini de görmüştür
İlçemize bağlı köylerde eski yerleşim birimlerinden olup, kalıntılarından fazla bir şey kalmamıştır
İlçemiz sahilde yer alması nedeni ile Turizm için tabii güzellikler ile doludur Yeşille mavinin iç içe yaşandığı, orman ile denizin yan yana birleştiği eşsiz doğa manzarası bulunmaktadır Yeterince konaklama tesisi ihtiyacı giderildiğinde turizme açılmaması için sebep bulunmamaktadır Doğal güzelliklerin bozulmadan tabii halde kaldığı ender yerlerden bulunmaktadır Hafta sonları için ailelerin rahatlıkla gelip piknik yapabilecekleri çay bahçeleri ve mesire alanları bulunmasına rağmen Kastamonu ve çevre ilçelerde çok fazla bilinmemektedir Doğanyurt'un yeterince tanıtılamaması nedeni ile diğer sahil ilçelerimizle aynı özellikleri taşımasına rağmen çok fazla bilinmemektedir
İlçemizin yeterince tanındıktan sonra Kastamonu'nun hatta Karadeniz bölgesinin en önemli turistik bölgelerinden biri olacağı ve turizmde hak ettiği yeri alacağı inancındayız Tüm halkımızı Doğanyurt'un bu güzelliklerini görmeye davet ediyoruz

Hanönü


İlçenin yerleşimi Kızılırmak'ın bir kolu olan Gökırmak vadisi üzerinde kurulmuştur "Hanönü" ismi İlçe merkezinde bulunan tarihi handan gelmektedir İlçe oluncaya kadar "Gökçeağaç" ismi ile anılmıştır 1990 yılına İlçe olmuştur Çevresi yüksek tepelerle çevrili olup, Gökırmak kenarında küçük ovaları mevcuttur Karasal iklim hakimdir
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır Çeltik üretimi yapılmaktadır Kastamonu'nun en önemli yatırlarından, türbesi şehir merkezinde bulunan Şeyh Şaban'ı Veli İlçenin Çındar Köyünde M1471 yılında doğmuştur İlçede mayıs ayı ilk haftasında

"Şeyh Şaban"ı Veli Anma Haftası Ekim ayının ilk haftası Panayır düzenlenmektedir

2000 nüfus sayımına göre merkez 2536, Köyleri 3106 olmak üzere toplam 5642 dir İl merkezine uzaklığı 69 km dir

İhsangazi


İlçenin ilk yerleşim tarihi bilinmemektedir Eski ismi "Mergüze" dir Ilgaz Dağının kuzey eteklerinde kurulmuştur Karasal iklim hakimdir İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır Son yıllarda İlçede tekstil üzerine ilçede atölyeler kurulmuştur
İlçenin İsalar Mahallesinde bulunan Haraçoğlu Camii ve Türbesi tarihi ziyaret yeridir Günümüzden yaklaşık 800 yıl kadar önce İran "Horasan" dan gelen Türklerden Hoca Saadettin Efendi tarafından Nakşibendi dergahı olarak kurulan türbede, ilk şeyh olan Hoca Saadettin Efendi tarikattan ulemalar ve sülaleden yakınları bulunmaktadır

1987 yılında İlçe statüsüne girmiştir 2000 nüfus sayımına göre merkez 3124, köyleri 3919 olmak üzere toplam nüfusu 7043 tür, il Merkezine uzaklığı 37 km dir


İnebolu

İlk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir Çeşitli milletler tarafından kıyı kolonisi olarak eski adı "Poyranah" şimdiki adı "Boyranaltı" mahallesinde kurulduğu mevcut kale kalıntılarından anlaşılmaktadır


İlçenin ilk adı "IONOPOLIS" tir Selçuklu devrindeki bu günkü ismini almıştır Bazı bilgilerde MÖ 1200 yıllarında Gaskalar tarafından kurulduğu söylenmektedir Kurtuluş savaşı sırasında silah, cephane, ve diğer malzemeler Anadolu'ya İnebolu üzerinden sevk edilmiştir 9 Haziran 1921'de Yunan Savaşı sırasında limana gelerek silah ve cephanelerin teslim edilmesini istemişler teslim edilmemesi üzerine İnebolu'yu bombalamışlardır


Bu olayı İnebolu kendisini savunmuş 9 Haziran Şeref ve Kahramanlık Günü olarak her yıl kutlama yapılmaktadır Bu savunma nedeni ile 4 Nisan 1924 tarihinde TBMM kararı ile "Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası" ile ödüllendirilmiştir


Şapka Kıyafet İnkılabı nedeni ile Kastamonu'ya geldiğinde Atatürk İlçeyi de ziyaret etmiştir ( 25 Ağustos 1925 ) İnebolu sahil ilçesi olması nedeni ile Karadeniz iklimi hakimdir Arazisi denizden itibaren ormanlarla kaplıdır Dağlar arasındaki vadilerde azda olsa tarım yapılmaktadır Bunun yanında balıkçılıkla uğraşanların sayısı hayli fazladır 1 temmuz günü "Denizcilik ve Kabotaj Bayramı" kutlamaları yapılmaktadır İlçe merkezi kentsel sit alanıdır 347 tescilli yapı bulunmaktadır

Abeş Tepesi ve Geriş Tepesi Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir İnebolu'nun ne zaman ilçe olduğu hakkında çelişkili bilgiler bulunmakla beraber 1867 veya 1873 tarihlerine ilçe olduğu söylenmektedir 2000 nüfus sayımına göre İlçe merkezi 9478, köyler 17302 olmak üzere toplam 26780 dir İl merkezine uzaklığı 97 km dir


Küre

Küre'nin tarihi ilk çağın derinliklerine kadar uzanmaktadır çeşitlli devirlere ait buluntular Küre'de Gotlar, Etiler, Dorlar, Paflagonyalılar Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Kapadokyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Danişmendliler, Çobanlılar, Pervaneliler, Candaroğulları gibi çeşitli kavimlerin İlçemizde medeniyet kurduklarını göstermektedir

Küre en canlı ve mamur devrini tarihte l300 ile1500 yılları arasında yaşamıştır Bu devirlerde ilçedeki bakır madeninin faal bir şekilde işletildiği, bu arada ilçeye kültür yönünden birçok eser yaptırıldığı bu gün o devirlere ait gerek ayakta kalabilen gerekse yıkıntıları bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır Bunların başında camiler, Medreseler ve Hamamlar gelmektedir



Küre Kastamonu sınırları içerisinde İç Anadolu'yu Karadeniz kıyı şeridine bağlayan yol güzergâhında, 41 derece 42 dakika kuzey enlem 33 derece 42 dakika doğu boylam daireleri arasındadır İlçe mülki arazisi dağlık ve sarp bir yapıya sahiptir İlçe merkezi Kastamonu'ya 63 km, İnebolu'ya 30 km, Ankara'ya 300 km, İstanbul'a 465 km karayolu ile bağlıdır Deniz seviyesinden 960 metre yüksekliktedir

Alıntı Yaparak Cevapla