Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Biyoloji Terimleri Sözlüğü

Eski 06-01-2011   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Biyoloji Terimleri Sözlüğü



I


Islah: Bitki yada hayvanlarda türün iyileştirilmesi işlemi


İmplantasyon: Döllenmiş yumurtanın rahim’in (uterus) Yumuşak dokusuna gömülmesi, döl tutma



İnorganik madde: Canlılardan elde edilmeyen ve canlıların yaşadığı çevrede bulunan maddeler(karbondioksit, su, tuz vs)


İnsülin: Pankreasın ürettiği kan şekerini azaltan hormon


İnterferon: Hücrelerin virüslere karşı ürettiği özel savunma maddesi


İris: Gözün saydam tabakasının altındaki damar tabakadan oluşan renkli kısmı


İzolasyon: Ayrılma, yalıtım Biyolojide herhangi bir sebeple populasyondaki fertlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin kesilmesi


K


Kadavra: Tıp öğreniminde üzerinde çalışmak için hazırlanmış ölü insan ya da hayvan vücudu


Kapalı Dolaşım: Kanın kalp ve damarlardan oluşan kapalı bir sistem içerisinde dolaşmasıdır


Kas tonusu: İskelet kaslarının, dinlenme durumundaki kasılı hali


Katalizör: Kimyasal tepkimeye katılmadan tepkimenin hızını artıran madde


Kazein: Sütte bulunan bir çeşit protein


Keratin: Omurgalı hayvanların derisinin, tırnak saç, boynuz gibi yapılarında bulunan, suda çözünmeyen sert protein


Klon: Genetik olarak birbirinin aynı olan canlılar


Klorofil: Fotosentaz olayında güneş enerjisini kimyasal enerjiye çeviren yeşil pigment maddesi




Kloroplast: Yeşil rekli klorofil pigmentini taşıyan plastid


Kodon: Özel bir amino asiti şifreleyen üç nukleotitten olşan mRNA üzerindeki birim


Kohezyon: Aynı cins moleküller arasındaki çekim kuvveti


Kohlea: İç kulakta salyongozda bulunan yapı


Kolesistokinin: İnce bağırsaktan salgılanan ve karaciğeri uyaran hormon


Koloni: Aralarında işbölümü yapan tek hücreli organizmaların bir araya gelerek topluluk oluşturmaları


Kolloid: Parçacık büyüklüğü 1-100 mm olan madde


Kondrin: Kıkırdak yapı hücrelerinin salgıladıkları ara madde


Kondrosit: Kıkırdak doku hücreleri


Konjugasyon: İki hücrenin geçici olarak gen alış-verişi yapmak için birleşmeleri


Konsantrasyon: birim hacimde bulunan madde miktarı


Kornea: Gözün ön tarafında sert tabakanın saydam kısmı


Kozmik: Yıldızlar arası, uzaylarla ilgili olan


Kozmik madde: Evreni meydana getiren madde


Kromotin iplik: Dinlenme halindeki ökaryot hücrenin çekirdeğinde bulunan kromozomların karmaşık hali


Kromozom: Prokaryot ve ökaryot hücrelerde üzerlerinde genleri taşıyan DNA ve nükleoproteinden oluşmuş yapı Hücrenin kendi kendini eksiksiz olarak kopylalamasına yarayan tüm bilgileri içeren ve hücre çekirdeğinde yer alan DNAlar


Kroner damarlar: Kalbi besleyen ince atardamarlar


Krossing over: Mayoz bölünmede, tetratların kromotidleri arasında karşılıklı gen alış-verişi, parça değişimi


Kilobase: 1000 nükleotidlik DNA parçalarını esas alan ölçü birimi


Klon Bankası (Genom arşivi): Bir canlının tüm genomunu temsil eden DNA parçacıklarının klonları


L


Lenf: Akyuvar içeren, kan plazmasına benzeyen renksiz sıvı


Lokus: Kromozomların üzerlerinde genlerin bulunduğu özel yerler


Lop: Beyin, karaciğer gibi organların parçaları bölümleri


Lökosit: Akyuvar, fagositoz yapan, antikor üreten, renksiz kan hücresi


Lütein: Folikül hücrelerinde meydana gelen, yumurta sarısına renk veren pigment


M


Matriks: İçinde biyolojik olayların oluştuğu cansız, sıvı ortam


Melez: Herhangi bir karakter yönünden farklı iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan heterozigot döl


Mesane: Boşaltım sisteminin idrar toplanan torbası


Mezenşim: Embriyonun gastrula safhasında aktoderm ve endoderm arasında meydana gelen hücre yığını


Metabolizma: Canlı organizmanın hücreleri içinde meydana gelen ve enzimlerle kontrol edilen olayların hepsi Metabolizma ile enerji üretimi ve madde yapımı gerçekleştirilir ATP üretimi ve protein sentezi iki önemli metabolik reaksiyondur


Metagenez: Döl değişimi


Mezoderm: Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen orta tabaka


Mezozom: Bakterinin üremesi sırasında bakteri zarından kıvrımlar yaparak meydana gelen mitokondri benzeri yapı


Mikron (m ): Milimetrenin binde biri (1m =1/1000 mm)


Mitoz: Bir hücreden aynı özellikte iki yeni hücre oluşturan hücre bölünmesi


Miyelin: Bazı nöronların aksonlarının dışını saran, uyartı iletimini hızlandıran yağlı madde(kılıf)


Miyokard: Kalp kası


Miyozin: Kas hücrelerinde kasılmayı sağlayan protein yapıdaki kalın iplikler


Modifikasyon: Çevre etkileriyle canlıların fenotiplerinde meydana gelen değişiklikler


Monohibrit: Tek karakter bakımından melez




Monomer: Büyük moleküllerin hidrolizi sonucu oluşan en küçük yapı birimi


Monoploid: (Haploid) tek (n) sayıda kromozoma sahip hücre


Mukoza: Sindirim borusu, soluk borusu gibi iç organların iç yüzeyini örten ve mukus sıvısı salgılayan ince tabaka


Mukus: Mukozada yer alanmukus hücreleri tarafından salgılanan kaygan, sümüksü koruyucu sıvı


Mutaston: Canlılarda çevre şartlarıyla meydana gelen ve kalıtsal olan DNA dizisinde ortaya çıkan ve kalıtımla aktarılabilen değişiklik


N


Nefridyum: Omurgasız hayvanlarda bulunan boşaltım organı


Nefrit: Böbreklerdeki nefronların iltihaplanması sonucu oluşan hastalık


Nefron: Omurgalı böbreğinin, idrar oluşturan yapısı ve işlev birimi


Nitrit asit: (HNO3) Niterat asidi Yüksek derecede aşındırıcı, renksiz ve dumanlı sıvı Zehirleyicidir ve şiddetli yanıklara yol açar


Nöroglia: Sinir dokuda nöronlara desteklik yapan yardımcı hücreler, ara nöronlar


Nöron: Sinir hücresi


Nötr atom: Elektron ve proton sayısı birbirine eşit olan atom


Nükleoprotein: proteinlerin nukleik asitlerle kurduğu moleküler birlik


Nükleotid: Nukleik asitlerin ( DNA, RNA) yapı birimleri


Nukleus (Çekirdek) : Hücredeki genetik malzemeyi barındıran kısım


O


Oksidasyon: (Yükseltgenme) Elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime


Oogenez: yumurtanın meydana gelmesi olayı


Oosfer: Yumurta hücresi, dişi gamet


Organel: Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş ve zarla çevrili yapılar Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi


Organogenez: Embriyo tabakalarından organların meydana gelmesi


Osein: Kemik dokunun ara maddesi


Osteosit: Kemik dokuyu oluşturan kemik hücreleri


Otolit: Kulak taşı


Osmoz: Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi


Ototrof: Kendi besinini kendi yapabilen canlılar


Ovaryum: yumurtalık, yumurtaların meydana geldiği yer


Onkogen: Bazı türleri kanserle de ilşkili olan bir gen Onkogenlerin çoğu doğrudan ya da dolaylı olarak hücrelerin büyüme hızını etkiler


Otoradyografi: Özel maddelerle boyanmış moleküllerin ya da molekül parçalarının röntgen ışınlarıyla incelenmesi


Ökaryot hücre: Zarla çevrili organelleri ve gerçek çekirdeği olan hücre


Özümleme: Canlı organizmanın, dışarıdan aldığı besin maddelerini parçalayıp yeniden kendine özgü maddelere dönüştürmesi


Özüt: Bir doku örneğinin parçalanmış hali


P


Parasempatik: Organların çalışmasına yavaşlatıcı etki yapan otonom sinir sisteminin bölümü


Partenogenez: Yumurtanın döllenme olmaksızın gelişerek yeni canlı meydana getirmesi


Patojen: Hastalık yapıcı özelliği olan mikroorganizma veya madde


Patoloji: Hastalık bilimi, hastalığın nedenlerini araştıran uzmanlık dalı


Pepsin: Mide öz suyunda bulunan ve proteinleri sindiren enzim


Pepton: Proteinlerin mide öz suyunda sindirime uğramış son hali


Periost: Kemik zarı Kemiklerin dışında bulunan, kemik dokunun beslenmesini onarılmasını sağlayan zar


Peristaltik: Sindirim sistemi gibi bazı organların çeperlerinde görülen ritmik ve kuvvetli kasılıp gevşeme hareketleri Bu ritmik kasılma dalgaları organ içindeki maddeyi hareket ettirmeye yardımcı olur


Periton: Karındaki organları saran iki katlı karın zarı


pH: Bir sıvının asit veya bazlık derecesini gösteren değer


Pigment: Hücrelere özgü renk veren madde


Pinositoz: Hücre zarından doğrudan geçemeyecek kadar büyük moleküllü sıvı maddelerin hücreye alınması


Plasenta: Çoğu memelide embriyonun besin ve gaz alış-verişini sağlayan yapı


Plazmid: Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA’lar


Pleura: Akciğerleri saran iki katlı zar Akciğer dış zarı


Polipeptid: Protein molekülünün yapısında bulunan amino asit zincirlerinin bir parçası


Populasyon: Belirli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluk


Por: Gözenek, küçük delik


Prokaryot hücre: Zarla çevrilmiş özel organelleri ve gerçek çekirdeği olmayan hücreler Bakteriler ve mavi-yeşil algleri içine alan monera alemindeki canlılar


Protein: Yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi elementleri bulunduran temel moleküllerdir Amino asitlerin peptid bağlarıyla birleşmesinden oluşur Belli bir sırada dizilmiş bir veya birkaç amino-asit zincirinden oluşan büyük moleküller Bu dizilişi genetik kodlamadaki nükleotidler belirler Proteinler vücudumuzdaki hücrelerin, dokuların ve organların oluşması, işlevlerini görebilmesi ve bunu uyum içinde yapmaları için gereklidir Her proteinin kendine özgü bir işlevi vardır Sözgelimi hormonlar ve enzimler adlarını duyduğumuz protein türlerinden ikisidir


Protoplazma: Hücrenin çekirdeği ile sitoplazmasına verilen ad

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla