Prof. Dr. Sinsi
|
A Dan Z Ye Türk Atasözleri Arşivi
Ağır yongayı yel kaldırmaz
* Ağırlık altın kale, hafiflik başa bela
* Ağız büzülür, göz süzülür, ille burun, ille burun
* Ağız yer yüz utanır
* Ağızdan burun yakın, kardeşten karın
* Aş taşarsa çömçenin değeri kalmaz
* Aş taşınca kepçeye paha olmaz
* Aş tuz ile, tuz oran ile
* Aşk ağlatır, dert söyletir
* Aşk başa gelirse akıl baştan çıkar
* Aşk olmayınca meşk olmaz
* Aşure yemeye giden kaşığını taşır
* Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
* Aşık alemi kör, dört yanını duvar sanır
* Aşık daima bey oturmaz
* Aşını, eşini, işini bil
* Aşığın gözü kördür
* Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz
* Abanın kadri, yağmurda bilinir
* Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister
* Abdal ata binmiş bey oldum sanmış
* Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
* Abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş
* Abdalın arkadaşlığı yol görününceye kadardır
* Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır
* Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz
* Acele giden ecele gider
* Acele işe şeytan karışır
* Acele yürüyen yolda kalır
* Acemi katır kapı önünde yük indirir
* Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur
* Acemi nalbant gavur eşeğinde öğrenir
(Dodurgalar-Çarşı Mah, Tanıskalardan Hacı Mehmet Baz)Aynı atasözü Orman Müh Hüseyin Hacıoğlu (Eskicuma, Bulgaristan) tarafından da ifade edilmiştir 782002
* Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur, kâh mıhına
* Acı acıyı bastırır, su sancıyı
* Acı patlıcanı kırağı çalmaz
* Acı söz insanı dininden çıkarır, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır
* Acıkan doymam, susayan kanmam sanır
* Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur
* Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur
* Acıyan çok, ama ekmek veren yok
* Aç ayı oynamaz
* Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
* Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin
* Aç ayı oynamaz
(Fatmana Dağdaş)!
* Aç gözünü, açarlar gözünü
* Aç doymam, tok acıkmam sanır
* Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur
* Aç koynunda azık durmaz
* Aç köpek fırın deler
* Aç kurt arslana saldırır
* Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür
* Aç tokun halinden anlamaz
* Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
* Açık yaraya kurt düşmez
* Açık ağız aç kalmaz
* Açık yerde tepecik kendini dağ sanır
* Açılan solar, ağlayan güler
* Açın imanı olmaz
* Açın karnı doyar gözü doymaz
* Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek
* Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü
* Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olsa da çulu
* Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur
* Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler
* Adam olana bir söz yeter
* Adam sandık eşeği, altına serdik döşeği
* Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı
(Burunsuz Aynımahın İbrahim dayı, Dodurgalar, Temmuz 1980)! Beklemediği anda, çiğlik gösteren, olgun davranmayan insan için kullanılır
* Adam yenilmekle marifetli olur, yanılmakla âlim
* Adamak kolay, ödemek güçtür
* Adamakla mal mı tükenir?
(Fatma Özdemir, Dodurgalar, 67 yaşında, 2003)
* Adamakla mal tükenmez
* Adamın iyisi iş başında belli olur
* Adı çıkacağına canı çıksın
* Adı çıktı dokuza, inmez sekize
* Adın ne? Mülâyim… Sert olsan ne yazar?
(Hacı Mehmet Baz): Elinden ne gelir?
* Ağaç kökünden yıkılır
* Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir
* Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez
* Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer
* Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer
* Ağaç yaşken eğilir
* Ağaca balta vurmuşlar “sapı bendendir” demiş
* Ağacın kurdu içinde olur
* Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız
* Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur
* Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur
* Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür
* Ağacı kurt, insanı dert bitirir
* Ağaçlı köyü su basmaz
* Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer
* Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz
* Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla! Veren el ve attığını vuran yiğit övülmektedir
(M Baz, 1929’lu, 912006)…
* Ağzına sahip olamayan, başka yerine de sahip olamaz !
(Ömer Açıksöz, 1963’lü, Kalfat-Orta, Çankırı)!
* Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez
* Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar
* Ağır git ki yol alasın
* Ağır kazan geç kaynar
* Ağır otur, batman götür
* Ağır taş batman döver
* Ağır taş yerinden oynamaz
* Ağız yemeyince yüz utanmaz
* Ağlama ölü için, ağla deli için
* Ağlamayan çocuğa meme vermezler
* Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar
* Ağlayak da gözden mi olak?
* Ağlayanın malından gülene hayır gelmez
* Ağrısız baş mezarda olur
* Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar
* Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın
* Ağzı açık ayran delisi
* Ağzına bir zeytin verir, ardına tulum tutar
* Ağzından bal akıyor
* Ah alan unmaz, ah yerde kalmaz
* Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar
* Ak akçe kara gün içindir
* Ak gün ağartır‚ kara gün karartır
* Ak ile kara dere kenarında belli olur
* Ak koyunun kara kuzusu da olur
* Ak köpeğe koyun diye sarılma
* Akan su yosun tutmaz
* Akan su, pis tutmaz
* Akçe bulsam, çıkı yok
* Akıl, akıldan üstündür
* Akıl para ile satılmaz
* Akıl yaşta değil baştadır
* Akıl yiğide sermayedir
* Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal
* Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş
* Akıllı olan katar katar yer, akılsız olan satar satar yer
* Akılsız başın cezasını ayaklar çeker
* Akılsız köpeği yol kocatır
* Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü
* Akıl mı üstün, para mı üstün
* Akıllı deliye söyletirmiş
* Akılsız dosttan akıllı düşman iyidir (yeğdir)
* Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme
* Akşamın hayrından sabahın şerri
* Akşamın işine gündüz gülermiş
|