Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (K Harfi)-Osmanlıca Sözlük (K Harfi)İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (K Harfi)-Osmanlıca Sözlük (K Harfi)İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (K Harfi) KADÎMEN Eskiden beri Kadim olarak
KADÎMÎ Eskiden beri var olan Eski
KADÎ NAİBİ Kadıların (hâkimlerin), gitmedikleri yerlere gönderdikleri vekiller
KADİR Bir işi yapmaya gücü yeten Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten (Allah CC)
KADÎR Mukaddir Muktedir Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan Nihayetsiz kudret sahibi (Allah CC)(İnsan kâinatın ekser envâına muhtaç ve alâkadardır İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister Bir bahçeyi arzu ettiği gibi ebedî Cenneti de arzu eder Bir dostunu görmeğe müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelâli de görmeğe müştaktır Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyâret etmek için o menzilin kapısını açmağa muhtaç olduğu gibi, berzaha göçmüş yüzde doksandokuz ahbabını ziyâret etmek ve firak-ı ebediden kurtulmak için koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acâib olan âhiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp âhireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadir-i Mutlakın dergâhına ilticaya muhtaçtır İşte şu vaziyette bir insana Hakiki Ma'bud olacak; yalnız her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında, her şeyin yanında nâzır, her mekânda hâzır, mekândan münezzeh, acizden müberra, kusurdan mukaddes, nakıstan muallâ bir Kadir-i Zülcelâl, bir Rahim-i Zülcemâl, bir Hakim-i Zülkemâl olabilir S)
KADİR ALAYI Tar: Kadir gecesi padişahların saraydan çıkıp, civardaki camilerden birinde namaz kılmaları münâsebetiyle yapılan merâsim
KADİR-AŞİNA Değer ve kadir bilen
KADİRDAN f Kadirbilir Değerbilir
KADİR-DANLIK Kadirbilirlik Herkesin mertebesini bilip ona göre muamele yapan Kadir ve kıymet bilen
KADİR-ENDAZ f İyi ok atan ve attığı her oku hedefe isâbet ettiren kimse
KADİR GECESİ (Bak: Leyle-i Kadir)
KADİRÎ Abdülkadir-i Geylanî Hazretlerinin yolunda olan, onun tarikatına mensub olan (Bak: Geylanî)
KADİR-ŞİNAS f Kıymet ve değerden anlayan Değerli kimseleri tanıyabilen
KADİYE Azlık Az cemaat
KÂDİYE Soğuk * Afet, belâ
KADKEŞİDE f Boy atmış, uzamış Boyu uzamış
KADR İtibar Değer, kıymet Haysiyet Derece miktarı Miktar Meblağ Takat Takdir, rızkı taksim eylemek Gına
KADR SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 97 sure olup İnna Enzelna diye de söylenir
KADRO ing Bir işin yürütülebilmesi için icab eden bir cinsten şeylerin, bilhassa insanların tamamı veya bütünü
KADR-ŞİNAS (Bak: Kadir-şinas)
KADUM (C: Kudm) Keser * Şam yakınında bir köyün adı
KADV Yemeğin kokusu iyi olmak
KADY Yemeğin kokusu güzel olmak
KAF Ufuk * karfinin ismi * Bir dağ adı
KAF SURESİ Kur'an-ı Kerim'in 50 suresidir Bâsikat ismi de verilir Mekkîdir
KA'F (C: Kıâf) Ayağı sert olarak basmak * Ayak ile toprağı yerinden koparıp küremek * Kap içindeki suyun tamamını içmek * Koparmak
KAF'A Yumuşak kuru ot * Parmakları soğuktan dökülmüş ayak
KAF'A Yağcılar tokmağı * Hurma kabuğundan yapılan, zenbile benzer kulpsuz bir nesne
KAFA (C: Akfâ) Baş Kafa * Ense, arka * Akıl, zekâ, anlayış
KAFADAR f Arkası sıra giden, peşinden ayrılmayan * Kafaları birbirine uyan, kafaca birbirine denk olan arkadaş
KAFAR Katıksız ekmek
KAFAVE Sütten yapılan azık
KAFAVÎ Kafa ile alâkalı
KAFD Bileğin eğri olması
KAFDER Çirkin yüzlü, katı başlı kimse
KAFEDAN Attarların eczâ koydukları kese veya torba
KAFENDER Çirkin yüzlü, katı başlı kimse
KAFER Zayıf ve etsiz olmak
KAFES Tel, ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey * Dışardan içerisi görünmesin diye, ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper, * Ahşap bir binanın kaplama ve sıvası olmaksızın direklerden ibaret taslağı
KAFF Parmak arasına birşey gizlemek * Ot kurutmak
KAFFAF Parmakları arasında birşey gizleyip çalan kimse
KAFFAL Çilingir Anahtarcı
KAFFAN Büyük terazi
KÂFFE Hep Bütün Cümle
KÂFFE-İ EF'AL Bütün işler
KÂFFE-İ EFRÂD Bütün fertler
KÂFFETEN Bütünü Hepsi birden
KAFH (KIFÂH) Başa vurmak * İçi boş olan şeyi vurmak
KÂFİ Kifayet eden Vâfi, başka şeye ihtiyaç bırakmayan Yeten, yetişen, elveren
KAFÎ Birine uyup peşinden giden
KAFÎL Kuru ağaç * Parça parça olmuş ot * Kamçı Bir otun adı
KÂFİL Birinin yerine ödemeyi kabul eden Kefil olan
KAFİLE (A, uzun okunur) Birlikte sefere çıkanların cemaatı Kervan
KAFİLE-SÂLÂR f Kafile reisi Kafile başı
KAFÎNE Kafasından kesilen koyun
KÂFİR Hakkı görmeyen ve örten İyilik bilmeyen Allah'ı inkâr eden Dinsiz İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan Mülhid(Arkadaş! İman, bütün eşya arasında hakiki bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını te'sis ederKüfür ise, bürudet gibi bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebi nazarıyla baktırır Bunun içindir ki, mü'minin ruhunda adavet, kin, vahşet yoktur En büyük bir düşmaniyle bir nevi kardeşliği vardır Kâfirin ruhunda hırs, adavet olduğu gibi nefsini iltizam ve nefsine itimadı vardır Bu sırra binaendir ki, dünya hayatında bazan galebe kâfirlerde olur Ve keza kâfir, dünyada hasenatının mükâfatını (filcümle) görür Mü'min ise, seyyiatının cezasını görürBunun için dünya kâfire Cennet (yani âhirete nisbeten), mü'mine Cehennemdir (Yani saadet-i ebediyesine nisbeten) Yoksa dünyada dahi mü'min yüz derece ziyade mes'uttur, denilmiştirVe keza iman, insanı ebediyyete, Cennet'e lâyık bir cevhere kalbeder Küfür ise ruhu, kalbi söndürür Zulmetler içinde bırakır Çünkü, iman, kabuğunun içerisindeki "lübb"ü gösterir Küfür ise, lübb ile kabuğu tefrik etmez Kabuğu aynen "lübb" bilir ve insanı cevherlik derecesinden kömür derecesine indirir MN)
KÂFİR-İ Nİ'MET Nankör Nimeti inkâr eden
KÂFİRANE f Kâfire yakışır şekilde, kâfir gibi
KÂFİRÛN Kâfirler
KÂFİRÛN SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 109 sure olup El-Kâfirûn da denilir
KAFÎR Hayvan tersi
KAFİYE Tâbi olan şey * Herşeyin son tarafı *Edb: Manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması (Yaman, duman, saman gibi)
KAFİYEPERDÂZ f Kafiye uyduran Şair, nâzım
KAFİYEPERESTLİK Kafiye için safiyeyi feda edecek derecede kafiyeye ehemmiyet vermek Birinci derecede kafiyeyi düşünüp, mânayı arka plana atmak
KAFİYESENC f Kafiye dizen Nâzım, şair
KAFİZ (C: Kufzân-Akfize) Ölçek
KAFKAF şahtere otu
KAFKAF şarap, hamr
KAFKAFE Titremek, titretmek
KAFN Kafa
KÂF-NUN TEZGÂHI (Risale-i Nur Külliyatında geçen bir tabirdir) Allah'ın Kün emriyle her işin olması (Kün ) "Ol" emri olan bu kelime "Kâf" ve "Nun" harfleri ile yazıldığından böyle denilmiştir
KAFR Arz Çöl Beyâban
KAFS Zorla birşey almak * Gadap, hiddet * Mevt, ölüm
KAFS Sıçramak * Hafiflik * Sevinç, neşat * Hayvanın ayaklarını bağlamak
KAFSAL Arslan
KAFŞ Yemekten lezzet alma, fazla yemek yemek * Pabuç * Cem'etmek, toplamak
KAFŞELİL Kepçe
KAFTA Cima etmek
KAFTAN Ekseriya mükâfat ve taltif olarak giydirilen süslü üstlük elbise Hil'at, esvab
KÂFUR Beyaz ve yarı şeffaf, kolaylıkla parçalanan bir madde Sert, güzel kokulu, katı ve yağlı bir madde * Cennette bir kaynak ismi
KAFUR (KUFUR) Hurma çiçeğinin kılıfı
KAFV Bir kimsenin ardına düşüp ittibâ etmek, ona tâbi olup uymaKAFY : Uymak * Kafasına vurmak
KAFZ (KAFAZÂN) Sıçramak
KAFZEA (C: Kafâzi) Başın çevre yanlarının saçı
KÂGAZ f Kâğıt
KAĞITHANE Kâğıt fabrikası * İstanbul'da vaktiyle böyle bir fabrikanın bulunduğu yerdeki mesire
KAĞNI (Kağlı) İki tekerleri dingille sâbit öküz arabası
KAGŞAR Yıkılmak üzere Yıkılıp harabolmaya yüz tutmuş
KÂH f Saman Saman çöpü
KÂH f Köşk, kasır * Tek oda Bir gözlü oda * Yüksek binâ
KAH Sultan
KAHA Ev ortası, saha
KAHAL Koyunların derisini kurutan bir hastalık
KAHAME İlerlemiş yaşlılık
KAHB Yaşlı, ihtiyar * Büyük dağ
KAHBA (KAHBE-KUHBE) Kırmızısı çok olan beyaz nesne
KÂHBAN f Harman bekçisi
KAHBE Namussuz kadın Fâhişe * Mc: Hilekâr, kalleş ve sözünde durmaz adam
KAHD Koyunun beyaz kuzusu * Açılmamış nergis
KÂHDAN f Samanlık İçine saman doldurulan oda
KAHDE (C: Kıhâd) Devenin hörgücü dibi
KAHF Kap içindeki suyun tamamını içme
KÂHGİL f Samanlı sıva çamuru
KAHHAR Galib-i Mutlak ve her an kahretmeğe muktedir olan Allah (CC) Hak Celle ve A'lâ'nın esmâ ve sıfâtındandır
KAHHARANE Kahharcasına Kahredercesine
KAHİF Şiddetli yağmur
KÂHİL Saçına ak düşmüş adam Yaşlı, ihtiyar Tembel
KÂHİLANE f Tembelce, tembelcesine, tembel olana yakışır surette

Alıntı Yaparak Cevapla