02-06-2012
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
1950 öncesinde Din ve Devlet Ilişkisi
Büroya geldim, her sabah yaptığım gibi maillerimi açtım: Ne göreyim, onlarca dinleyicim, Başbakan'ın kürsüden gösterdiği belgelerin gerçekliğini soruyor
"Gerçekten de CHP iktidarı döneminde Elif-ba yasaklanmış mıydı?
Evet, yasaklanmıştı
Keşke yasak bundan ibaret olsaydı: Aynı dönemde mızraklı ilmihal bile yasaktı
Sebze küfelerinin altına saklanarak muhtaçlara ulaştırılırdı
İmam hatip yoktu İlahiyat yoktu Kur'an kursu yoktu
Çünkü dindar nesiller istemiyorlardı
Bunu yakın tarihimizin dindar gazetecilerinden rahmetli Eşref Edip'e gönderdikleri resmi yazıda da ifade ettiler
Matbuat Umum Müdürlüğü'nden gelen yazıda şöyle deniyordu:
"Biz (iktidarda olan CHP zihniyeti) her ne şekil ve surette olursa olsun, memleket dahilinde dinî neşriyat yapılarak dini bir atmosfer yaratılmasına ve gençlik için dini bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine taraftar değiliz" (T C Dâhiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdürlüğü, sayı 658 ve 17 Mayıs 1942)
"Gençlik için dini bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine taraftar değiliz" cümlesi bile İttihad-Terakki kalıntısı takımın nasıl bir gençlik istediğini tereddüde mahal vermeyecek şekilde ifşa ediyor
Kesinlikle İslâm'la yürek bağlarını tümden koparmış bir nesil isteniyor Zaten bunun altyapısı ders kitaplarında hazırlanmış, Kur'an "beşer kelâmı" olarak sunulmuş, Kâbe ve Hacer-ül Esved ise "efsane" olarak aşağılanmıştır
Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'nin "uzman"larına yazdırılıp Maarif Vekilliği Neşriyat Müdürlüğü'nün 83-5878 sayılı ve 1971941 tarihli emriyle basılmış "Lise II" isimli ders kitabının "Kur'an Nedir?" başlıklı bölümü şöyledir:
"Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'ân denir İslâm ananesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtasıyla Allah tarafından vahiy, yâni ilham edildiği kabul olunur"
Görüldüğü gibi bu ifadelerle açıkça "vahiy" inkâr edilmektedir Yani İslâm'ın temeli tahrip edilmektedir Yani bir anlamda Allah'ın da "inkâr"ı söz konusudur
Ayrıca aynı kitapta ne Peygamber Efendimiz, ne ashab hakkında hiçbir hürmet ifâdesine yer verilmemiştir Hatta 93 sayfada, Ezvac-ı Tahirattan (Efendimiz'in pâk zevcelerinden) "Muhammed ile karıları" şeklinde bahsedilmektedir
Zaten dönemin Tokat Milletvekili Refik Ahmed, yarı resmi Uyanış Dergisi'ndeki makalesinde, "Allah'ı da sultanla birlikte tahtından indirdik, bizim mabetlerimiz fabrikalardır" demektedir
Edirne Milletvekili Mehmet Şeref Aykut ise, "İlkelerimiz Yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensipleri ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir" diyerek, yeni bir "inanç sistemi" icat etmekte beis görmemiştir
Yaşar Nabi de yeni inanç sistemine "yeni minare" ile "yeni ezan" icat ederek katkıda bulunmuştur:
"Motorların şarkısı olsun yeni bestemiz/
"Yeni din ezanları, minareler yerine/
"Bulutlara püsküren bacalarda okunsun"
Samsun Milletvekili Ruşeni (Barkın) Bey, taa 1926'da "yeni din"in adını koymuştur: "Milliyetçilik"
"Din Yok, Milliyet Var" başlıklı yazısında şöyle demiştir:
"Bizim kutsal kitabımız, bilgiyi esirgeyen, varlığı taşıyan, mutluluğu kucaklayan, Türklüğü yükselten ve bütün Türkleri birleştiren 'milliyetçiliğimizdir'
"O halde felsefemizde din kelimesinin tam karşılığı ulusalcılıktır
"Hangi ulus ölürken Azrail'i tepelemiştir Dünyada Türk olmak kadar onur mu var? Ve Türk olmak kadar 'din' mi var?"
Sonrasında "Türk'ün Yeni Amentüsü" ve "Atatürk Mevlidi" yayınlanmıştır
Tabii ki izleri hâlâ silinememiş olan bu elim tahribatın tamiri "dindar nesiller" yetiştirilerek yapılacaktır
CHP istese de, istemese de
Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|