Yalnız Mesajı Göster

İslam Tarihi Hakkında Herşey !

Eski 10-10-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslam Tarihi Hakkında Herşey !



HENDEK SAVASI

--------------------------------------------------------------------------------

Hz Peygamber (sas)'in müsriklerle yaptigi büyük ve en önemli savaslarindan birisi Uhud savasindan iki yil sonra, Hicret'in besinci yilinin sevval ayinda (23 subat 627) Medine'nin kuzeyinde cereyan etmistir

Kureys müsrikleri Uhud savasinda basarili olmuslardi ama müslümanlarin gücünü kiramamislardi Tam tersine müslümanlar Medine'deki birlik ve beraberliklerini saglamlastirmis, askeri bakimdan daha güçlü bir duruma gelmislerdi Medine'de sürekli problem çikaran Yahudi Benu Nadir kabilesi sürülmüs; doguda Zatu'r-Rika, kuzeyde Dumetü'l-Cendele yapilan seferler kesin zaferle sonuçlanmis, müslümanlarin gücü ve etkinligi gün geçtikçe daha da büyümüstü Bunun sonucu olarak Mekke müsriklerinin Misir, Suriye ve Irak yönündeki kervan yollari tamamen kapatilmisti

Müslümanlarin bölgeye hakim bir güç olmaya baslamasi Islâma katilanlarin sayisini hizla artirmis, geçen zaman, müslümanlarin sosyal hayatlarini düzenleme ve yerlestirme yolunda önemli adimlar atmasina firsat tanimisti Islâm'in bu gözle görülür güçlenisi karsisinda müslümanlarin baslica düsmanlarindan olan yahudiler, düsmanca faaliyetlerine hiz verdiler Özellikle Medine'den sürülen Benu Nadir kabilesi bütün çevrede Islâm aleyhinde sürekli propaganda yapiyor, Islâm'in güçlenmesini önlemek için müslümanlara kesin bir darbe vurmanin yollarini ariyordu Bu çalismalari sonuçsuz kalmamis, yahudiler aralarinda görüs birligi saglanarak Kureys ve diger müsrik kabilelerle birlesmenin yollari aranmaya baslamisti

Yahudilerden olusan bir heyet Mekke'ye gelerek kiskirtici çalismalardan sonra Kureys'e ortak düsmanlari olan müslümanlara birlikte saldirmayi Rasûl Aleyhisselâm'i ve Islâm'i ortadan kaldirmayi teklif ettiler Ticaret yollarinin kesilmesiyle ekonomik bir çikmaza düsen ve içlerinde hala Bedir'in acisini tasiyan müsrikler bu teklifi olumlu karsiladi (Taberî, Tarihu't-Taberi, Misir,1961, II, 564-5) Yahudi heyeti ve Kureys'ten seçilen elli adam Kâbe örtüsünün altina girip gögüslerini kâbe duvarina dayayarak tek baslarina kalincaya kadar müslümanlarla savasmaya yemin ettiler Artik tek düsünceleri vardi Bu savasi mutlaka basarmak ve Islam'i ebediyyen yok etmek (Ibnü'l-Hisâm, es-Siretü'n-Nebeviyye, Beyrut, 14I7/1987, II, 254, 255)

Yahudiler Kureys'le anlastiktan sonra Necid'e giderek Benu Süleym ve Gatafan kabilelerini de bu ittifaka dahil etmeye çalistilar Gatafan kabilesini Hayber'in bir yillik hurmasinin yarisi karsiliginda müslümanlara karsi savasmaya razi ettiler Arkasindan diger Arap kabilelerini dolasarak putperestligin Islam'dan üstün oldugunu, fakat müslümanlarla savasilmadigi takdirde putperestligin sonunun yaklastigi propagandasiyla savasa kiskirttilar Bu çalismalari sonunda Fezare, Süleym, Sa'd ve Esedogullari kabileleri de ittifaka dahil oldu (Taberî, age, II, 566)

Savas hazirliklarina baslayan Kureys, üçyüz at, bin besyüz devenin bulundugu dörtbin kisilik bir ordu donatti Buna Yahudi ve diger Arap kabilelerinin kuvvetleri de eklenince yaklasik onbin kisilik bir ordu meydana geldi Bu büyük ordu Islâm'a son ve öldürücü darbeyi vurmâk, Allah'in nurunu bogmak niyet ve umuduyla Medine'ye yöneldi Arap yarimadasi belki de o güne kadar böyle büyük bir orduya sahit olmamisti (Ibn Hisam, es-Siretit'n-Nebeviyye, Misir, 1375/1955, II, 214, 216, 22I):

Râsulullah (sas) müttefiklerin girisimini haber alir almaz derhal bir savas meclisi topladi Mecliste düsmana karsi ne gibi tedbirler alinmasi, nasil bir savas taktigi izlenmesi gerektigi konusunda istisare edildi Ashâbin çogunlugu Medine'yi içerden savunmanin uygun olacagi görüsünde idi Bu görüs benimsendikten sonra Selman-i Farisî hazretleri, "bizde bir sehir üstün kuwetlerle kusatildigi zâman daima çevresine bir hendek kazilir ve sehir bu sekilde savunulur" seklinde görüs bildirince Rasûl aleyhisselam bunu uygun görerek savunma planinin bu dogrultuda hazirlanmasini emretti Vakidî'nin Hendek Savasi sirasinda Rasûlullah'in Kureys lideri Ebû Süfyan'a yazdigim söyledigi bir mektuba göre ise, sehrin çevresine hendek kazilmasini dogrudan dogruya sani yüce Allah, Rasûlüne ilham etmistir Düsmanin gelecegi yöne kazilacak hendekle sehrin korumasi esas olmakla birlikte Selmân-i Farisî'nin teklifi içinde Medine'yi çevreleyen binalar arasina kapatmak da vardi, zaten sehrin diger tarafi dag ve hurmaliklarla çevrili idi (Ibn Hisam, age, II, 255)

Rasûlullah, vakit kaybetmeden, ileri gelen sahabîlerle birlikte kesfe çikarak hendek kazilmasi gereken yerleri tesbit etti Düsmanin saldirisina açik bulunan yerlerin tesbitinden sonra bütün müslümanlar toplanarak hendek kazma çalismalarina basladilar Medine'deki bütün araçlar toplandigi halde yine de birçok müslüman araçsiz kalmisti Bunun üzerine Rasûlullah, müslümanlarla anlasmali bulunan Benu Kurayza kabilesinden ödünç aletler aldirdi

Basta Rasûl aleyhisselam olmak üzere bütün müslümanlar canla basla çalisiyorlardi Mevsim kis oldugu için çalismak oldukça güç ve yorucuydu Buna ragmen müslümanlar büyük bir coskuyla çalisiyor, hep bir agizdan "bizler ömrümüz oldukça Muhammed'le birlikte savasa devam etmek üzere bey'ât etmisizdir" anlaminda misralar okuyorlardi Hendek kazarken Hz Peygamberin birçok mucizesinin geldigini yine Islâm tarihçileri nakletmektedirler (Ibn Hisam, a g e, II, 217, 219)

Rasûlullah da coskuyla çalisan arkadaslari ile birlikte toprak kaziyor, tasiyor, onlarla bir agizdan su anlamdaki beyitleri okuyordu: "Allah'in lütfu ve hidayeti olmasaydi biz ne hidayete erer, ne sadakalar verir, ne de ibadet ederdik Ya Rab! Bizi huzur ve sükuna erdir Düsmanla karsilasirsak bize sebat ve metanet ver Bize saldiranlar fitne çikararak fesat pesinde kosuyorlar Biz ise onlara karsi koyuyoruz" Münafiklar ise bu isi agirdan aliyor ve çesitli bahanelerle çalismamak istiyorlardi (Ibn Hisam age, II, 216; Taberî, age, II, 566, 567)

Bu sekilde iki hafta boyunca süren gayret sonunda Medine çevresinin gerekli yerleri hendeklerle kusatilmis, hendeklerden çikan topraklar iç tarafa yigilarak siperler olusturulmustu

Hendek kazma çalismalari biter bitmez Rasûl aleyhisselam savasabilecek durumdaki bütün müslümanlari topladi Müslüman mücahitlerin sayisi üçbindi ve otuz alti da at vardi Müslüman savasçilar gruplar halinde siperler gerisine yerlestirildi Bu sirada Ebû Süfyan komutasindaki ordu Medine'nin Batisindan, Necid kabileleri de Dogudan Medine önlerine geldiler

Kureys ordusu Medine'nin kuzeyinden dolasarak Uhud dagi civarina geldi Ortaligi bos görünce evvelce Uhud savasinda aldiklari mevkiye dogru yaklastilar Burada diger kuvvetlerle birleserek Uhud-Medine yolu üzerinde ilerlemeye basladilar Bir müddet sonra Rasûlullah'in hendekler gerisinde görülen çadirlari karsisina geldiler ve onun karsisinda yer aldilar (Taberî, age, II, 57I)

Müsrikler çevrede müslümanlari görmeyince hizla Medine üzerine atildilar Fakat müslümanlar tarafindan kazilan hendeklere gelir gelmez ne yapacaklarini sasirdilar O zamanlar böylesi istihkamlar insa etmek Araplar tarafindan bilinmiyordu Rasûlullah'in bu degisik savunma yöntemi müsrikleri hayret ve saskinlik içinde birakti Içerlerinde bazilari atlarini hendekler boyu sürerek bir geçit aradilar Fakat hendek gayet derin kazilmis oldugu için geçmeyi basaramadilar Bu arada hendek gerisinde siperlenen müslümanlar düsmani ok ve tas yagmuruna tuttular Düsman süvarileri de bu sekilde karsilik vermek zorunda kaldilar Müsrikler bir aya yakin bir süre hendek gerisinde kaldilar Iki taraf arasinda herhangi bir savas olmadi Bir kaçi mübareze ve karsilikli ok atmaktan baska ciddi bir hareket olmadi (Taberî, age, II, 572)

Müslümanlar arada sirada taarruz eden düsmani bu sekilde karsilayarak savunma süresini uzatiyorlardi Fakat bu sirada müslümanlarla anlasma içindeki Benu Kurayza kabilesinin anlasmayi bozarak geceleyin Medine üzerinde baskin yapmak için hazirlandiklari söylentisi yayildi Bu haber müttelik ordulara göre oldukça zayif olan müslümanlar arasinda büyük bir endiseye neden oldu Rasûl aleyhisselam durumun açikliga kavusturulmasi için Kurayza kabilesine birisini gönderdi Benu Kurayza kabilesinin reisi Kaab b Esed'in Benu Nâdir kabilesi reisi Nayy b Ahtab tarafindan kandirilmis oldugu ve Kurayzalilarin gerçekten anlasmayi bozmus olduklari anlasildi Kurayza kabilesi ile Evs kabilesi arasinda dostluk bulundugu için Evs'in lideri Sa'd b Muaz ve bazi Evs ileri gelenleri özel olarak Benu Kurayza kabilesine gönderildi ise de olumlu bir sonuç alinamadi

Kur'ân düsmanin gelisini ve durumun vehametini söyle dile getirir:

"Onlar size yukarinizdan ve asaginizdan gelmislerdi Gözler dönmüs, yürekler agizlara gelmisti Allah için çesitli tahminlerde bulunuyordunuz" (el-Ahzab, 33/1I) Rasûlullah zaman geçirmeden ortaya çikan yeni duruma uygun tertibati aldi Müslümanlara hitaben, "emin olunki bunun sonu hayirlidir Müslümanlarin yegane koruyucusu Allah'tir" buyurarak müslümanlara güven verdi Sehir içinde ve savunma hatti çerçevesinde güvenlik önlemleri bir kat daha artirildi Geceleri düsmanin ani bir baskin yapmasini önlemek amaciyla devriye kollari çikarilmaya baslandi

Gece basar basmaz bütün devriye görevlileri görev yerlerine dagiliyor, Rasûlullah ise savunma hattinin en zayif noktasinda bekliyordu Geceleri çok soguk oldugu için savasin zorluklari kendisini daha agir biçimde hissettiriyordu Bununla birlikte Müslümanlar inançla ve sabirla görevlerini yerine getiriyorlardi

Bu arada münafiklar da bos durmuyor bir takim tesvikler ve aldatici sözlerle imani zayif kimseleri kandirmaya çalisiyorlardi Nitekim Kur'ân bu duruma "Iki yüzlüler ve kalplerinde hastalik olanlar" Allah ve Rasûlü size sadece kuru vaadlerde bulundu" diyorlardi (el-Ahzab, 33/12) Ayetiyle isaret etmektedir

Kusatma onbes günden fazla sürdügü halde müsrikler hiçbir sonuç alma basarisini gösteremediler Muhasaranin devami sabahlara kadar siperlerde bekleyen müslümanlari oldukça kötü etkiliyordu Sehrin disariyla bütün baglarinin kestirilmis olmasi yiyecek sikintisinin baslanmasina neden oldu Münafiklar bundan da güç alarak yersiz konusmalarini çogalttilar Eskiden beri meydan savaslarina alismis olan müslümanlar düsman karsisindâ hiçbir sey yapmadan beklemekten sikilmaya baslamislardi Mevsimin siddeti bu durumu daha da etkiliyordu Özellikle geceleri çikan sogukta devriye görevini yapanlar fazlasiyla muzdarip olmaya basladilar Hatta hayvanlarina yedirecek birsey bulamaz hale geldiler Müslümanlarin direnci yavas yavas kirilmaya yüz tutmustu Kur'ânin deyimiyle "Iste orada mü'minler denenmis ve çok siddetli sarsintiya ugramislardi" (el-Ahzab, 33/11)

Durumun vehameti karsisinda Hz Peygamber, Müsriklerin birligini bozabilmek için bir ara Gatafanlilarin reisleri Uyeyne b Hisn b Huzeyfe ve el-Haris b Avf b Ebi harise el-Murriye haber göndererek dönüp gitmeleri karsiliginda Medine hurmalarinin üçte birini onlara vermek üzere anlasmak istediyse de (hatta anlasma metni bile hazirlanirken) Sa'd b Mu'az ve Sa'd b Ubâde ile istisaresi sonucu bu fikirden vazgeçti (Ibn Hisam, age, II, 223; Taberî, age, II, 572-3)

Diger yandan düsman ordusu baskisini giderek arttiriyordu Degisik yönlerden pespese saldirilarda bulunuluyor, hendegi asamayarak çaresiz geri dönüyordu Muhasaranin olaganüstü siddet kazandigi bir sirada müsrikler ne pahasina olursa olsun hendegi asmaya karar verdiler Savasçiliktaki büyük ustaligi ve Kahramanligiyla söhret kazanmis olan Amr b Abdived ile Ikrime b Ebû Cehl, Nevfel b Abdullah, Dirar b Hattab, Hübeyre b Ebî Vehb hendegi geçmek üzere ileriye gönderildi Ebû Süfyan ve Halid b Velid de onun arkasindan genel bir saldiri için kuvvetlerini ileriye dogru hareket ettirdiler Amr ve yanindakiler binbir güçlükle de olsa hendegi asmayi basardilar

Amr b Abdived atini ileriye sürerek müslümanlari kendisiyle savasacak bir savasçi taleb etti Amr birçok savaslarda bulunmus, yigitlik ve gözüpekligi sayesinde birçok birlikleri dagitmis gayet usta bir silahsor, çevik bir süvari oldugundan, onunla dövüsmeye kimse cesaret edemezdi Nitekim müslümanlardan da kimse onun istegine cevap veremedi

Bu durumu gören Hz Ali, Amr'a karsi çikmak için izin istedi Fakat Rasûlullah izin vermedi Amr tekrar ileriye atilarak müslümanlara hitaben; "Içinizden kahramanlik meydanina çikacak kimse yok mu? Hani ölenlerinizin gidecegini söylediginiz Cennet?" diye bagirdi Müslümanlardan yine ses çikmayinca Hz Ali ikinci defa izin istedi Rasulullah kendi zirhini çikarip Ali'ye giydirdi, beline zülfikâr'i takti ve ellerini açarak "Ya Rabb amcam Übeyd Bedirde; Hamza Uhudda sehid oldular bu Ali ise kardesimdir ve amcamin ogludur Onu koru, beni kimsesiz birakma Sen Varislerin en hayirlisisin" diye dua ederek ugurladi

Amr'in karsisina çikan Hz Ali kendisini tanitti Amr, Ali'nin gençligini ve babasiyla olan dostlugunu ileri sürerek onunla savasmak istemedi Hz Ali ise kendisiyle savasmayi ve onu öldürmeyi arzuladigini bildirdi Kendisinin savasa çikanlarin üç tekliflerinden birini kabul ettigini duydugunu; eger öyleyse, üç teklifi oldugunu söyledi Ya müslüman olmasini, ya savasi birakip gitmesini, yada kendisiyle dövüsmesini teklif etti Ilk ikisini reddeden Amr dövüsmeyi seçti

Ilk saldiri Amr'dan geldi Vurdugu kiliç darbesi Ali'nin kalkanini parçalayarak basindan yaralanmasina neden oldu Sira kendisine geldiginde Ali indirdigi darbe ile Amr'i cansiz yere yuvarladi Müslümanlar sevinçle tekbir getirirken müsrikler büyük bir hayal kirikligina ugradilar

Hz Ali Amr'in isini bitirince Dirar ile Hübeyre Ali'nin üzerine yürüdüler Dirar Hz Ali'nin yüzüne bakar bakmaz dönüp kaçmaya basladi Sonradan Dirar, "ölüm melegi surete bürünmüs bana görünmüstü," diyecektir, bu kaçis hakkinda Çarpismaya yeltenen Hübeyre de Ali'nin bir kiliç vurusu ile zirhi delinince kurtulusu kaçmakta buldu, (Ibn Hisam, age, II 224-225)

Hz Ömer, kaçan kardesi Dirar'in pesinden, Zübeyr b Avvam da Hübeyr'in arkasindan kostular Bu sirada Nevfel b Abdullah hendege düsmüs, yaralanmisti Müslümanlar onu tasa tuttular Fakat Ali onlari durdurdu, hendege inerek boynu kirilmis Nevfel'in kafasini uçurdu

Bu kötü sonuç karsisinda Ebû Süfyan çaresiz ordugahina döndü

Ertesi günü Benu Kurayza Kabilesi de düsman ordusuna katildi Müttefikler böylece kuvvet kazaninca bir kat daha cesaretlenerek saldirilarini siklastirmaya, tazyiklerini arttirmaya basladilar Ok ve tas muharebeleri aksama kadar sürüp gitti Karanlik basinca müsrikler ordugahlarina çekildiler Genel bir saldiri düsüncesi müslümanlar arasindaki endiseyi bir kat daha artirdi

Bu arada savasin yönünü degistirecek önemli bir olay oldu Düsman saflarinda iken müslüman olan Nuaym b Mes'ud es-Sakafî gizlice Rasulullah'in ordusuna katildi Durumun kötülügünü gören Nuaym, müttefiklerle Benu Kurayza Kabilesinin arasini bozmak için iyi bir vesile oldu Hz Peygamber ona Benu Kurayza ile müsriklerin arasini açmasi için talimat verdi Islâma girdigi bilinmedigi için rahatça Benu Kurayza lideri Kaab b Esed'in yanina gitti Kaab'in yaninda daha baska Yahudi liderleri de bulunuyordu Onlara yahudilere bir iyilik etmek istegimi söyleyerek Kureys ve Gatafan kabilelerinin artik savastan usandigindan söz etti "hatta daha fazla zahmet çekecek olurlarsa sizi birakip gidecekler O zaman siz Islâm ordusuna karsi koyamazsiniz Bu tehliaaai önlemek için Kureys ve Gatafan kabileleri ileri gelenlerinden birkaç kisiyi rehin alin" dedi Yahudiler bu haberden son derece memnun oldu

Nuaym, oradan Ebû Sufyan'in ordugahina geldi Ona Kurayzalilarin anlasmayi bozduklarindan dolayi pismanlik duyduklarini ve anlasmayi gizlice yenilediklerini, hatta suçlarini affettirmek için Kureys ve Gatafan liderlerinden birkaç kisiyi rehin alarak müslümanlara teslim etmeyi düsündüklerini söyledi Bu haber Ebû Süfyan'i vesveseye düsürdü Derhal kurayza liderine Ikrime b Ebî Cehl ve Benî Gatafanli bir grupla haber göndererek muhasaranin çok uzadigini, askerin açliktan sikayet ettigini bu nedenle ertesi günü genel bir saldiri ile bu duruma bir son verilmesi gerektigi arzusunda oldugunu söyledi Buna karsilik Kurayzalilar, Kureys ve Gatafan ileri gelenlerinden birkaç kisi rehin verilmedikçe kendilerine güvenemeyeceklerini bildirdiler Kureys ve Gatafan liderleri bu haberi isitince Nuaym'in sözüne hak vererek rehin vermekten imtina ettiler Kurayza kabîlesi ise onlarin tavrinin Nuaym'i dogruladigini görünce müttefiklerden ayrilarak onlari kendi baslarina biraktilar, (Ibn Hisam, age II 23I) (Taberî, age II 578-9)

Kusatma yine sürüyordu, ama eski siddetini kaybetmisti Rasûlullah (sas) bu günlerde, bugün Ahzab Mescidinin bulundugu yerde ayakta durup ellerini yukariya kaldirarak müsrik kabileleri aleyhinde üçgün boyunca dua ettiler Üçüncü gün ögle ile ikindi namazi arasinda duasinin kabul edildigi kendisine vahyedildi Ashab bunu Rasûlullah'in yüzünde dalgalanan sevinçten anladi Cebrail (as) "sevininiz, Allah onlara bir rüzgar saldi"diyerek Allah'in müsrikleri kasirga ile perisan edecegini haber vermisti Allah Rasûlü hemen iki dizi üzerine çöküp ellerini kaldirdi gözlerini yere indirdi ve "bana ve ashabima acidigin için sana sükranlarimi sunarim Allah'im" dedi Sonrada haberi ashâbina o müjdeledi

Beklenen rüzgar birkaç gün sonra geldi Bu soguk, dondurucu bir rüzgardi Tozlari, topraklari müsriklerin gözlerini dolduruyordu Rüzgar, onlari kendi baslarinin derdine düsürmüs, çekilmek, zorunda birakmistir Çadirlarin bezlerini, derilerini yirtiyor, direklerini söküyor, sergileri kumlara gömüyor, yakilan atesleri, asiklari söndürüyor, develeri, atlari birbirine karistiriyor, hiç kimse kimsenin yanina gidemiyor Müsrikler ordugahlarindan devamli tekbir sesleri, silah sakirtilari duyuyorlardi Kalplerine büyük bir korku düsmüs, amansiz bir panige kapilmislardi Kur'an sonradan bu olayi mü'minlere söyle hatirlatmaktadir: "Ey mü'minler Allah'in size olan nimetini anin Hani üzerinize ordular gelmisti Biz de onlarin üzerine rüzgar ve görmediginiz ordular göndermistik Allah yaptiklarinizi görüyordu "(ef-Ahzâb 33/9)" "Allah kâfirleri öfkeleri ile geri çevirdi Hiçbirsey elde edemediler Savasta iman edenlere Allah'in yardimi kâfi geldi Allah güçlüdür, herseye galiptir" (el-Ahzâb; 33/25)

Gece boyunca devam eden firtina, sabahleyin biraz sükûnet buldu Allah Rasûlü, Huzeyfe b Yeman'i düsman ordusu hakkinda bilgi almasi için gönderdi Huzeyfe, düsman ordusunun perisan halini görerek geri döndü Hz Peygamber bundan son derece memnun oldu ve sonucu beklemeye basladi (Ibn Hisâm, age II 231-2)

Ebû Süfyan ansizin ugradigi bu büyük felâket üzerine Kurayza kabilesinin ordudan ayrildigi ve orduda ihtalâf çiktigi bahanesiyle kusatmayi sona erdirerek geri çekilme emrini verdi Amr Ibnû'l-âs ile Halid b Velid ikiyüz süvari ile müsriklerin geri çekilisini denetlediler Müsrikler basansizliklarindan dogan umutsuzluk ve sikinti içerisinde hizla ricat etmeye basladilar

Kureys ordusu Mekaaae, Gatafan kabileleri Necid'e dogru yol alirken müslümanlar savunma hattindan çikarak düsman ordugahina vardilar Düsmanin telas ve heyacan içinde geri çekilirken birakmis olduklari erzak ve zahirelere ve Ebû Sufyan'in yahudi reislerinden Hayg'a gönderdigi yirmi deveye el koydular Develer kurban edildi, hurma dolu sepetler bosaltildi ve müslümanlara dagitildi Bu ganimet vasitasiyla muhasaranin ortaya çikardigi kitlik ortadan kalkmisti Rasûlullah (sas) müslümanlara hitab ederek, "Ey Islâm mücahidleri! Emin olunuz ki bu muzafferiyet sizin için ölümsüz bir basaiidir Bundan böyle Kureys kabilesi size degil, siz Kureys'e taarruz edeceksiniz" buyurdu Rasûlullah'da bu sözleriyle müsriklerin bütün gücünün tükendigini, artik müslümanlarin zafer yollarinin açildigini da müjdelemis oluyordu

O gün ögleye dogru Hz Peygamber, aldigi ilâhi bir emir geregi müslümanlara derhal bir ilan yaptirarak bu savasta müsriklerle bir olup, kendilerini arkadan vuran Benu Kurayzaya karsi savasmak üzere su emri verdi: "Kim dinler ve itaat ediyorsa, ikindi namazini Benû Kurayza önlerinden baska yerde kilmasin" Bu emri alan müslümanlar derhal hareket ederek bu yahudi belasini da ortadan kaldirdilar, (bk Benû Kurayza Savasi) (Ibn Hisam, age II 233-34)

Alıntı Yaparak Cevapla