Yalnız Mesajı Göster

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Genel Bilgi





Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonunun doğusunda Sinop, güneyinde Çankırı, kuzeybatısında Bartın, kuzeyinde Karadeniz, batısında Karabük, güneydoğusunda da Çorum ili yer almaktadır Kastamonu, kuzeyde Karadeniz kıyısına dik biçimde uzanan Küre (İsfendiyar) Dağları, güneyde Ilgaz Dağı ve bunların arasındaki dalgalı düzlüklerden oluşmaktadır Ayrıca ilin güneyini Köroğlu Dağlarının uzantıları engebelendirir Küre Dağları duvarı andıran görünümleriyle, kıyı ile iç kesimleri birbirinden ayırmaktadır Yaralıgöz Dağının Türbekaya Tepesinde (2019 m) Küre Dağları en yüksek noktasına ulaşır Ilgaz Dağının en yüksek noktası da Büyükhacet (2587 m) ve Küçükhacet (2546 m) Tepeleridir



İl topraklarında büyük ve kesintisiz düzlükler bulunmamaktadır Gökırmak Vadisindeki küçük ovalar, Devres Çayı vadisindeki Tosya ve Devrekâni ovaları belli başlı düzlüklerdir Aynı zamanda bu ovalar step görünümündedir İl topraklarını Gökırmak, Araç, Devrekâni ve Devres çayları sulamaktadır Dadayın güneybatısındaki Eğriceova Dağından kaynaklanan Gökırmaka Karaçomak Deresi katılmış ve bu dere üzerinde Karaçomak Barajı kurulmuştur Gökırmak ile Devres Çayı il sınırları dışından Kızılırmaka katılır ve sularını Karadenize akıtır İlin orta kesiminden çıkan Devrekâni Çayı ise Cidenin batısından Karadenize dökülür

Kastamonu orman örtüsü bakımından Türkiyenin en zengin bölgelerinden biridir Küre Dağlarının Karadenize bakan yamaçları ve Ilgaz yoğun bir bitki ve orman örtüsü ile kaplıdır İnebolu-Cide yöreleri kayın, meşe, gürgen, kayacık, kestane ve göknar ağaçları ile kaplıdır Ilgaz Dağları ile Devres Vadisi arasında kalan alanlar sarıçam, karaçam ve göknar ormanları ile kaplıdır Devrekâni-Azdavay arasında ise kayın, meşe, göknar, karaçam ve sarıçam ormanları bulunmaktadır Ayrıca bu ormanlar yabani hayvanları da barındırmaktadır



Denizden yüksekliği 850 m olan Kastamonunun yüzölçümü 13108 km2 olup, toplam nüfusu 103340tır Kastamonuda Karasal iklim hüküm sürmekte olup, kışları sert, soğuk ve yağışlı, yazları serin geçer

İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık, sanayi ve turizme dayalıdır Tarıma elverişli alanların az olmasına karşılık, dar kıyı şeridinde fındık, Antepfıstığı, zeytin, mandalina, meyve ve sebze yetiştirilir İç kesimlerde şeker pancarı, buğday, arpa, elma, patates, mısır, domates, hayvan yemi, çavdar, kendir yetiştirilmektedir Büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, sığır, koyun, Ankara keçisi ve manda yetiştirilir Tavukçuluk yapılır Kıyı kesimlerinde de balıkçılık yapılmaktadır



İldeki başlıca sanayi tesisleri Küre Bakırlı Prit İşletmesi, Taşköprü Kendir Sanayii Kuruluşu, Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikalarının Taşköprüdeki Müessesesi, Et ve Balık Kurumu Kombinaları, Orman Ürünleri sanayii Kurumu, Cide Kereste Fabrikası, yem Sanayii Fabrikası, Süt Endüstrisi Kurumu ve Şeker Fabrikaları bulunmaktadır Ayrıca ilde, küçük sanayi, orman ürünlerinin işlenmesi, dokumacılık, bakırcılık ve geleneksel el sanatları gelişmiştir

Ilgaz Dağı Milli Parkı, Tosya Kartdağı, Ballıdağ, Elekdağda yabani hayvan, özellikle geyik ve karacalar için koruma ve üretme alanları kurulmuştur Ayrıca Ilgaz başta olmak üzere Azdavay, Cide, Çiftlik, Tosya gibi orman alanlarında dinlenme yerleri ve mesireler bulunmakta olup, bunların il turizmine büyük katkısı vardır Ayrıca Ilgaz Dağındaki Kış Sporları Tesisleri ilin ekonomisinde önemli yer tutmaktadır



Kastamonu yer altı kaynakları yönünden de zengin olup, Araç ve İneboluda çimento hammaddesi, Azdavayda kil ve taşkömürü, Bozkurtta civa, Dadayda kuvarsit, Kürede Bakır, Taşköprüde kaolin, Tosyada da manganez ve linyit yatakları bulunmaktadır

Kastamonu ve yöresinde yapılan arkeoloji ve yüzey araştırmaları, Paleolitik Çağdan itibaren yörede bir yerleşim olduğunu göstermiştir Gölköyde ele geçen buluntular Orta Paleolitik Çağda bir yerleşim olduğuna işaret etmektedir Kastamonuda İlkçağda yerleşim olduğunu anıtsal kaya mezarlarından anlaşılmaktadır Kaya mezarlarının 3 tanesi, İsmail Bey Camisi bitişiğindeki Şehinşah Kayası denilen kaya bloğunun çeşitli yüzlerine oyulmuştur Ayrıca kentin diğer ucunda, güneybatısında, Oyulmuş Kaya denilen bir kaya mezarı daha bulunmaktadır Bunun anıtsal ön yüzü, bir tapınağın ön yüzüne benzetilmişse de sütunları zamanla aşınmıştır Bu kaya mezarları, MÖ700 dolaylarına tarihlendirilmiştir İl sınırları içerisinde Pompeipolis (Taşköprü), Kytoron, Aigialos ve Abonou-ionopolis (İnebolu) antik kentleri bulunmaktadır



Hitit kaynaklarında Pala ve Tumana olarak bu yöreden söz edilmiş oluşu Hititlerin bölgeye yerleştiklerini göstermektedir Kastamonu yöresi, MÖXVIIIyüzyılda Gasların yurdu olarak isimlendirilmiş ve onları Hititler izlemiştir Hititlerden sonra Frigyalılar, Kimmerler ve Lydialıların egemen olduğu bölge, MÖIVyüzyılda Perslerin eline geçmiştir MÖIVyüzyılda Büyük İskender Anadolunun büyük bir bölümü ile Kastamonu yöresinide egemenliği altına almıştır İskenderin ölümünden sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı MÖIyüzyılda Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır Uzun süre Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu, MS395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) toprakları içerisinde kalmıştır Romalıların bu yörede kurduğu Paflagonia isimli eyaletin merkezi olan Pompeipolis Höyüğü bugünkü Taşköprü ilçesinde bulunmaktadır Bizans hanedanı Komenoslar tarafından yapılan ve Kastamonu şehrinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Kastamonu kalesi XIIyüzyıla tarihlendirilmiştir



Malazgirt Savaşından (1071) sonra Selçuklu kumandanı Tutak Beyin yönetimindeki kuvvetler Kastamonu yöresine kadar gelmişlerdir Kastamonunun Anadolu Selçukluları egemenliğine geçmesi Süleyman Şah zamanında olmuştur Komutanlarından Emir Karatekin 1075 yılında Çankırı ve Sinopun yanı sıra Kastamonuyu da Bizanslılardan alarak Selçuklulara bağlamıştır Haçlı Seferleri sırasında 1096da Selçuklular Anadolunun iç bölgelerine çekilmek zorunda kalmışlar ve Kastamonu çevresi yeniden Bizans hakimiyetine geçmiştir Ahmet Gazinin Oğlu Gümüş Tekin zamanında, 1105 yılında Danişmentlilerin eline geçen yöre, 100 yıla yakın bir süre Danişmentlilerin idaresinde kalmıştır IKılıçarslanın oğullarından Melik Arap 1126da Kastamonu yöresini yeniden ele geçirmişse de yöre Bizanslılar ile Selçuklular arasında sürekli el değiştirmiştir Selçuklu Sultanı İzzettin Mesutun 1155te ölümü üzerine oğullarından Şahinşah yöreye Melik olmuştur Alaeddin Keykubat zamanında Kastamonu bir uç merkezi haline getirilmiştir Selçuklular Sinopta bir tersane kurmuş ve bunun sonucu olarak da Kastamonu Kuzey Anadolunun önemli bir vilayeti konumuna gelmiştir



Anadolu Selçuklularının dağılmasından sonra Candaroğulları yöreyi egemenlikleri altına almışlar ve 1392 yılında Kastamonu Osmanlı topraklarına katılmıştır Ankara Savaşından (1402) sonra Sinopta yaşayan İsfendiyar Bey yöreye hakim olmuştur Osmanlı birliğini yeniden kurmayı başaran Çelebi Sultan Mehmet İsfendiyar Beyi kendisine bağlamış ve Candaroğullarının Osmanlılara katılmasını sağlamıştır Bunun ardından 1461de Fatih Sultan Mehmet zamanında yöre, kesin olarak Osmanlı toprakları içerisine alınmıştır

XVI-XVIIyüzyıllarda Kastamonu yöresi Celalî Ayaklanmalarından etkilenmiştir IDünya Savaşı sonrasında işgale uğramayan Kastamonuda Müdafa-i Hukuk Cemiyeti ve Kastamonu Müdafa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti adı altında örgütler kurulmuştur Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbuldan ve diğer yerlerden kaçırılan silah ve mühimmat, Ankaraya ulaştırılmak üzere İnebolu iskelesine getirilmiştir



Cumhuriyetin ilanından sonra il konumunu sürdürmüş ve Atatürk 23 Ağustos 1925te Kastamonuya gelerek Kıyafet ve Şapka İnkılâbını burada başlatmıştır

Kastamonunun belli başlı tarihi eserleri; Kastamonu Kalesi, Atabey Camisi (1273), İbn Neccar Camisi (1353), İsmail Bey Külliyesi, Nasrullah Camisi (1506), Yakup Ağa Külliyesi (1547), Sinan Bey Camisi (1571), Şeyh Şaban-ı Veli Camisi (1580), Duruçay Köyünde Halil Bey Camisi (1363), Kasaba Köyünde Mahmut Bey Camisi (1366), Karanlık Evliya Türbesi, Atabey Türbesi, Müfessir Alaaddin Türbesi, Terziköyünde Adil Bey Türbesi, Hatun Sultan Türbesi, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Pervaneoğlu Ali Şifahanesi (1272), Münire Medresesi, Deve Hanı, İsmail Bey Hanı, Durağan Hanı, Elmayakası Köyünde Atabey Hanı, Urgan Hanı, Arabapazarında Çifte Hamam, Nasrullah Köprüsü (1506), Saat Kulesi (1891), Mimar Kemalettin üslubunda yapılmış Vilayet binası, Lise ve Müze binaları, Kastamonu sivil mimarisi örneklerinden ahşap evler, Burhan Küçük evi, Daday Köpekçioğlu Konağı, Balabanlar Konağı ve köylerdeki geleneksel mimariyi yansıtan evler dikkati çekmektedir Ayrıca ilde mağara ve mesire yerleri bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla