Yalnız Mesajı Göster

Bursa Ve Güzellikleri

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bursa Ve Güzellikleri



Bursa Cami ve Mescitleri 2

Mahmut Çelebi Camisi (İznik)



İznik Mahmut Çelebi Mahallesinde, Ayasofya Kilisesinin yaklaşık 100 m güneyinde olan Mahmut Çelebi Camisini, kitabesinden öğrenildiğine göre Sultan IIMuradın kayınbiraderi, Çandarlı Halil Paşanın torunu Vezir Mahmut Çelebi 1442-1443 yılında yaptırmıştır

Erken Osmanlı devri mimarisinde tek kubbeli camiler grubundan olan bu yapının kuzeyinde dikdörtgen planlı, üzeri tonoz örtülü, ortası kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Giriş kapısı üzerinde üç satırlık, 45x180 cm ölçüsünde yapım kitabesi bulunmaktadır Yeşil Caminin küçük bir örneği olan bu caminin üzeri duvarlara dayanan bir kubbe ile örtülüdür İbadet mekanında kareden kubbe yuvarlağına geçiş Türk üçgenli bir friz ile sağlanmıştır

Caminin minaresi yeşil sırlı tuğlalardan yapılmış kuşaklarla çevrilmiştir Ancak, 1967 yılındaki depremden zarar görmüştür Mahmut Çelebi de caminin bahçesindeki demir parmaklıklı bir türbede gömülüdür Caminin karşısında yer alan İznikin en eski çeşmesi ise 1970li yıllarda yıkılmıştır Caminin yanında Golts Paşanın kullanılır olarak gördüğü aşhane-imaretten sadece duvar izleri günümüze gelebilmiştir

Eşrefi Rumi Camisi (İznik)



İznikin kuzeydoğusunda, Eşrefoğlu Sokak ile Türbe Sokağının kesiştiği noktada yer alan Eşrefi Rumi Camisi türbe, dergâh, zaviye ve hazireden oluşan bir yapı topluluğu idi Eşrefoğlu Abdullah Rûmi (1353-1469) aslen Mekkeli olup, Bursada eğitim görmüş olup, Hacı Bayram Velinin önce müridi, sonra da damadı olmuştur Bundan sonra da dergâhını İznikte kurmuş, bunun yanına da camisini yaptırmıştır

Cami İznikin Yunan işgali sırasında 1922 yılında yıkılmış ve yakılmıştır Günümüze yalnızca bazı duvar kalıntıları ile minaresi ve haziresindeki mezarlar gelebilmiştir Kitabesi günümüze gelememiştir Ancak caminin banisi olan Eşrefoğlu Abdullah Rûminin sandukası üzerindeki bir levhada “Haza kabr-i şerifi Kutb-ül arifin eşşeyh Eşrefzade Abdullah Rumi Kuddise sirruhu vefatı sene (H874 - M1469)” yazılıdır Buna dayanılarak caminin Eşrefi Rûminin ölümü 1469 olduğuna göre XVyüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır

Cami 1250x1600 m ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, kuzeyinde 8 m uzunluğunda bir ahşap revak bulunuyordu İbadet mekanının sivri kemerli giriş kapısı üzerinde çini levhalı bir hadis bulunuyordu Mihrabında hadis yazısı ve kandil ve enginar yapraklı bezemelerden oluşmuş çini karolar bulunuyordu Bu cami Sultan IVMurat (1623-1640) tarafından onarılmış, caminin ve türbesinin duvarları çinilerle kaplanmıştır Bu çinileri Tabakzade Mehmet Usta 1628 yılında yapmıştır

Günümüzde bu caminin yerine modern bir cami yapılmıştır Eski camidsen günümüze kalan minaresi kesme taştan üç sıra tuğlalıdır Sekizgen planlı kaidenin üzerine 12 cepheli gövde oturtulmuştur Petek ve külah kısmı yıkılmıştır Eski camiye ait olan minaresinin gövdesi çemberler içerisine alınarak sağlamlaştırılmıştır Kırmızı tuğladan yapılmış olan minarenin gövdesi çini kuşaklarla bölümlere ayrılmıştır Üzeri de XVIIyüzyıla ait çinilerle sonraki dönemlerde kaplanmıştır Caminin yanındaki avluda bulunan küçük bir hamam da 1970li yıllarda yıkılmıştır

Şeyh Kudbettin Camisi (İznik)

İznikin doğusunda, Müze Sokak ile Türbe Sokağının birleştiği köşede yer alan Şeyh Kudbettin Camisi aynı zamanda Nilüfer Hatun İmareti ile yeşil Caminin batısındadır Kudbettin Camisinin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi bilinmemektedir Bu konuda bazı iddialar bulunmaktadır Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde bulunan bir vakfiyeye göre Çandarlı İbrahim Paşa tarafından 1491-1492 tarihlerinde yapıldığı sanılmaktadır Bir başka görüşe göre cami ve türbe Çandarlı İbrahim Paşanın oğlu Halil Paşa tarafından 1453 yılından önce yaptırılmıştır Şeyh Kudbettin İznikinin oğlu Mehmet Muyhiddinin mezarının bulunduğu türbenin ve caminin 1418 yılından sonra yapıldığı bu konudaki bir başka iddiadırŞeyh Kudbettinin türbesinden ötürü de cami bu isimle tanınmıştır

İznikin Yunan işgali sırasında cami ile türbe yağmalanmış ve yakılmıştır Bu nedenle caminin batı ve doğu duvarları kısmen belirgin olmasına rağmen, kuzey ve güney duvarlarının kalıntıları 1993 yılında İstanbul Üniversitesinin burada yapmış olduğu kazılar sonunda caminin planı açıklık kazanmıştır Buna göre 850x850 m ölçüsünde kare planlı, üzeri kubbeli bir cami idi Sonraki yıllarda kubbesi yıkılmış ve üzeri çatı ile örtülmüştür Bu caminin yapımında Bizans devşirme parçaları kullanılmıştır Caminin ön kısmında korinth başlıklı ve tuğla örgülü sivri kemerlerle birbirine bağlanan üç sütunlu bir son cemaat yeri bulunuyordu

Duvarlar kesme taş ve tuğla ile örülmüş, iç kısımlarda moloz taş kullanılmıştır Günümüze gelebilen, caminin kuzeybatısında bulunan minaresi silindirik gövdeli olup, tek şerefelidir Minarenin alt kısmındaki yapı taşları arasında XII-XIIIyüzyıllara tarihlenen İbranice bir kitabe dikkati çekmektedir Şerefesinin altında iki sıra halinde diş motifleri bulunmaktadır Minarenin kuzeydoğu köşesinde Şeyh Kudbettinin türbesi bulunmaktadır

Alaca Hırka Mescidi (Osmangazi)

Alaca Hırka semtinde, Köşk Caddesi üzerindeki Alaca Hırka Mescidinin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Ancak Hoca Yakup tarafından 1585te İmamzade Mahmut Çelebi tarafından da 1635 yılında onarılmıştır Buna dayanılarak ve mimari üslubu dikkate alınarak XIVyüzyılın sonu veya XVyüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır Bu caminin Buharadan gelip Bursa fethine katılan erenlerden biri tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır

Cami moloz taş duvarlı olup, iki sıra kirpi saçakla duvarları sona ermektedir Dikdörtgen planlı yapının üzeri ahşap kırma çatı ile örtülüdür Mescidin doğusundaki minare orijinal olup, sekizgen kaide üzerine yuvarlak gövdeli kesme taştan yapılmıştır Caminin doğusundaki mezarlardan birisi de Hoca Yakupa aittir

Akbıyık Mescidi (Veled-i Harir Mescidi) (Osmangazi)

Akbıyık Mahallesinde, Bursa Erkek Lisesinin arkasında bulunan bu camiyi, XVyüzyılda Akbıyık ismi ile tanınan İpekoğlu Hoca Dursun yaptırmıştır Bursadaki 1854 depreminde harap olan camiyi Bursa Eski eserleri sevenler derneği 1964te onarmıştır

İbadet mekanı 646x666 m ölçüsünde olup, kareye yakın dikdörtgen plan göstermektedir Önünde üç bölümlü bir son cemaat yeri vardır Son cemaat yeri ortadaki yığma iki taş ayak ile doğu-batı yan duvarlarının oluşturduğu üç kemerden meydana gelmiştir Bunlardan üç gözlü son cemaat yerinin ortada mukarnaslı, tonoz ve küçük bir kubbe ile örtülüdür İki yanlardaki bölümler de aynalı tonozludur Caminin giriş kapısı XVyüzyıl ahşap işçiliğini yansıtmakta ve giriş nişi de Bursa kemerlidir İbadet mekanının üzerini örten kubbe baklavalardan oluşmuş bir kuşağa oturmaktadır

Mihrap, yedi mukarnas sıralı olup, boyanmasına rağmen orijinalliğini korumuştur Caminin kuzeybatı yönünde yer alan minaresine son cemaat yerinden çıkılmakta olup, üç sıra tuğla, bir sıra kesme taş örgülü kaide üzerinde silindirik gövdelidir

Araplar Camisi (Osmangazi)

Ali paşa semtinde, Ali Paşa Camisinin batısındadır Kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Ancak kaynaklarda bu caminin 1512-1513 yıllarından önce yapıldığı belirtilmiştir

Cami son cemaat yeri ile bütün olup, dikdörtgen planlıdır Üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür Son cemaat yeri ortada dar, doğu ve batı yanlarda geniş üç bölüm halindedir Arazi konumundan ötürü çift taraflı çıkılan son cemaatin doğu-batı yan duvarları ve kuzey cephesindeki ayaklar ahşap yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır İbadet mekanının girişi üzerindeki yağlıboya kitabede 1858 yılında onarıldığı yazılıdır İbadet mekanı kuzeyde iki, doğuda üç yuvarlak kemerli altlı üstlü pencere ile aydınlatılmıştır Pencere ve kapı üzerlerine sulu boya kalem işi ile bitkisel motifler ve Allah, Peygamber ve dört halifenin isimleri yazılmıştır Caminin minaresi bulunmamaktadır

Ali Paşa Camisi (Osmangazi)

Ali Paşa Mahallesi, Eski Sokakta bulunan Ali Paşa Camisini, Yıldırım Beyazıt zamanında Çandarlı Halil Paşanın oğlu Yıldırım Beyazıtın veziri Ali Paşa yaptırmıştır XIVyüzyılın sonlarına tarihlendirilmektedir

Ali Paşa Camisi, ters T veya tabhaneli (zaviyeli) camiler grubundandır 1854 depreminde büyük ölçüde zarar görmüş ve sonra yeniden onarılmıştır Son cemaat yeri caminin yan duvarları ve birbirlerine kemerlerle bağlı dört sütunun oluşturduğu beş bölümlüdür Üzeri kubbeli olan bu bölümlerden ortadaki diğerlerinden daha büyüktür

İbadet mekanı tabhaneli camiler planına uygun olarak birbiri ekseninde üzeri kubbeli iki bölümden meydana gelmiştir Bu bölümlerin iki yanında dikdörtgen şeklinde yan kanatlar bulunmaktadır Günümüzde orta bölümlerdeki kubbelerin yerine ahşap bir tavan yapılmıştır İki yan kanatlar tamamen yıkılmıştır Bunların üzerlerinin tonozlu olduğu izlerden anlaşılmaktadır

Caminin ilk yapılışında minare yapılmamış, bugünkü minare yenidir Caminin batısındaki medrese ve imaret ise yıkılmış, yerlerine evler yapılmıştır

Arap Mehmet Camisi (Osmangazi)

Bursa Mithat Paşa Ortaöğretim Okulunun karşısında, Güzelkız Sokağındadır Kitabesi günümüze ulaşamadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Kaynaklara dayanılarak 1490 yılında yapıldığı sanılmaktadır

Kare planlı caminin ibadet mekanı 865x865 m ölçüsünde olup, üzeri çokgen kasnağa oturan merkezi bir kubbe ile örtülüdür Son cemaat yeri doğu-batı yönündeki yan duvarlar ve onların arasındaki yığma iki desteğe dayalı üç sivri kemerden oluşmaktadır Bu bölüm yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanmış olup, üç bölüm halindedir Ortadaki bölüm diğerlerinden daha yüksek olup, Türk üçgenlerinden kubbeye geçilmekte, iki yanda da ayna tonozlu iki bölüm bulunmaktadır Bugün son cemaat yerinin önü camekanla kapatılmış ve üst örtüsü de bir çatı ile gizlenmiştir

Caminin giriş kapısının kanatları orijinaldir Kare planlı ibadet mekanı her iki yönden ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Caminin duvarları iki sıra tuğla, iki sıra moloz taş ile örülmüştürKuzeybatı köşesindeki minareye ibadet mekanındaki bir kapıdan girilmektedir Sekiz köşeli kaidenin üzerinde yuvarlak gövdeli, tuğla minare bulunmaktadır

Azep Bey Mescidi (Osmangazi)

Bursa Muradiye Külliyesinin batısında Kullukçu Sokağında bulunan Azep Bey Mescidini, Abdullah oğlu Azep Bey 1456 yılında yaptırmıştır Bunu belirten 35x95 cm ölçüsündeki kitabesi kapı girişinin üzerindedir:

Emere bi bina-i hazel mescid-il mibârek Sahibül hayrât vel hasenât mefharül ümerâ vellekâbir zaim
El cüyüş vel asâkir Azeb Beg bin Abdullah ufiye anh fi evahiri rebiülevvel sene sittine ve semane mie

Açıklaması: Bu mübarek mescidin yapılmasını hayır ve hasenat sahibi emirlerin ve büyüklerin iftiharı, orduların, askerlerin ulu kefili, Abdullah oğlu Azep Bey h860 (1456) şubat ayı sonlarında emretti Allah suçlarını affetsin

Azep Bey mescidi üç bölümlü son cemaat yeri olan kare planlı küçük bir camidir Son cemaat yeri iki küçük paye ve duvar uzantılarından oluşan üç bölüm halindedir Üzeri tonozlarla örtülüdür Son cemaate giriş bölümü Bursa kemerli olup, üzerine ikinci bir sivri kemer oturtulmuştur Günümüzde bu bölüm camekanla kapatılmıştır Son cemaat yerinden ibadet mekanına Bursa kemerli bir kapıdan geçilmektedir Bunun da üzerinde ikinci bir sivri kemer bulunmaktadır İbadet mekanı 578x589 m ölçüsünde olup, dıştan sekizgen, içten baklavalı kasnak üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülüdür İç mekan alt sırada sekiz, üst sırada da 11 pencere ile aydınlatılmıştır

Cami iki sıra tuğla ve moloz taştan yapılmıştır Mihrabı oldukça sadedir Mescidin batısında, son cemaat yerinden içerisine çıkılan minare bulunmaktadır Tuğla ve kesme taştan yapılan kaide üzerinde silindirik gövdelidir

Bahri Baba Mescidi (Osmangazi)

Bursa Sultan IIMurat Caddesi üzerinde bulunan Bahri Baba Mescidini Kanuni devrinde yaşamış, 1572de ölmüş olan Bursalı bilgin ve edip Bahri Baba yaptırmıştır

Mescit, 1044x1044 m ölçüsünde kare planlı tek kubbeli küçük bir yapıdır Önündeki son cemaat yeri günümüze gelememiştir Temel ayak izlerine dayanılarak son cemaatin üç bölümlü olduğu sanılmaktadır Caminin giriş kapısı sivri kemerlidir İbadet mekanını örten kubbe duvarlar üzerindeki kemer ve pandantiflere oturur ve dıştan oldukça yüksek sekizgen bir kasnağı vardır İbadet mekanı alt ve üstte iki sıra halinde ve her yönde ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Üst sıra pencereler kuzey ve güney yönünde üçer, doğu ve batı yönünde ikişer tanedir Mihrap nişi mukarnaslıdır

Mescit tuğla ve moloz taş birlikte kullanılarak yapılmıştır Cephedeki yatay tuğlalar iki ile dört sıra arasında değişmektedir Yalnızca kubbe kasnağında kesme taş kullanılmıştır Caminin kuzeydoğu köşesinde yer alan minareye ana mekandan çıkılmaktadır Altıgen kaideli minarenin gövdesi yıkılmıştır Caminin kuzeybatısındaki Bahri Babanın zaviyesi ve türbesi de yıkılmıştır
Beyazıt Paşa Camisi (Çatal Mescit) (Osmangazi)

Yeşil Külliyenin doğusunda bulunan Beyazıt paşa Camisini Çelebi Mehmet devrinde yahşi Beyin oğlu Beyazıt Paşa yaptırmıştır Beyazıt Paşa Çelebi Mehmete hizmet etmiş, 1413 yılında Rumeli Beylerbeyi olmuş, bir süre vezirlik ve sadrazamlık yapmış ve 1421 yılında ölmüştür

Beyazıt Paşa Camisinin kitabesi günümüze ulaşamadığından ne zaman yapıldığı konusunda yeterli bir bilgi bulunmamaktadır Cami çeşitli dönemlerde onarım geçirdiğinden orijinalliğinden uzaklaşmıştır Buna rağmen XVyüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır

Cami 775x757 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlıdır Son cemaat yerine iki taraflı merdivenlerle çıkılmaktadır Burası 380 m derinliğindedir Beden duvarları 0,75 m kalınlığında, ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır Duvarlarının fazla kalın olmamasından ötürü ilk yapılışında da çatılı olduğu sanılmaktadır

İbadet mekanı altlı üstlü altı pencere ile aydınlatılmıştır Caminin minaresi yıkıldığından bugünkü tuğla minare sonradan buraya eklenmiştir

Çakırağa Mescidi (Mecnun Dede Mescidi) (Osmangazi)

Tahtakale çarşısının başında, Atatürk Caddesinin de güneyinde bulunan bu mescidi, Fatih döneminde Subaşılık yapmış olan Çakır Ağa Mecnun dede adına yaptırmıştır

Cami XVyüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmekte olup, 738x760 m ölçülerinde kareye yakın dikdörtgen planlıdır Ana duvarları üç sıra tuğla ve bir sıra moloz taş örülüdür Son cemaat yerinin kemer ayakları iki sıra kesme taş, üç sıra yatay tuğladan yapılmıştır Ayrıca kesme taşların araları dikey olarak tek tuğla ile takviye edilmiştir

Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Bursa Eski eserleri Sevenler Derneği tarafından 1970 yılında restore edilen bu caminin ilk yapılışında tek kubbeli ve üç bölümlü bir son cemaat yeri olduğu, restore edildiği sırada yapılan incelemelerde anlaşılmıştır Buna dayanılarak da onarımı yapılmıştır

Caminin son cemaat yeri 290 m derinliğinde olup, üç gözlüdür Onarım sırasında kubbeli olan bu bölüm basık tonozlu şekle dönüştürülmüştür Orta bölüm küçük bir kubbe ile örtülüdür Cami girişi Bursa kemerli olup, bunun da üzerinde ikinci bir sivri kemer bulunmaktadır İbadet mekanında herhangi bir bezeme unsuruna rastlanmamıştır Caminin batısındaki minareye son cemaat yerinden çıkılmaktadır Minare kaidesi sekizgen olup, tuğla taş örgülüdür Kaideden gövdeye üçgenlerle geçilmiş olup, gövdesi silindirik ve tuğladandır

Çırağ Bey Mescidi (Osmangazi)

Hisar semtinde, Çırağ Bey Sokağında bulunan bu mescidi XVIyüzyılın ilk yarısında, IIMurat devrinde Hacı İvaz Paşanın kardeşi Şerafüddin El Hac Şeyh Çırağ Bey yaptırmıştır

Mescit 700x645 m ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, ilk yapılışında üzeri kubbeli iken, bugün çatı ile örtülüdür Mescidin beden duvarları iki sıra tuğla ve bir sıra aralarında da dikey tuğla bulunan kesme taştan örülmüştür Caminin içerisi doğu duvarındaki altlı üstlü, mihrabın sağ ve solundaki iki adet sivri kemerli pencere ile aydınlatılmıştır Mihrap alçı stalaktitlidir Kaideden üstü yıkılmış olan minare mescitten 470 m uzaklıkta olup, bir duvar ile yapıya bağlanmıştır Mescidin avlusunda Çırağ Beye ait mezar bulunmaktadır

Çukur Mahalle Mescidi (Yıldırım)

Yıldırım'da, Çukur Mahalle Okul Sokakta bulunan Çukur Mahalle Mescidini XVyüzyılın ikinci yarısında Ahmet Bey yaptırmıştır Mescit zaman zaman yapılan onarımlarla ve bir ara dokuma fabrikası olarak kullanıldığından ötürü orijinalliğinden oldukça uzaklaşmıştır

İbadet mekanı 760x757 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlı olup, moloz taştan duvarları 080 m kalınlığındadır Üzeri çatı ile örtülü olan ibadet mekanı altı pencere ile aydınlatılmıştır Ancak binaya bitişik olan bir yapı nedeni ile bu pencerelerden biri kapanmıştır Caminin içerisinden herhangi bir bezeme günümüze gelememiştir Son cemaat yerindeki ahşap sütun ve sütun başlıkları orijinaldir

Darphane Mescidi (Nilüfer Hatun Mescidi) (Osmangazi)

Bursa Hisar Mahallesinde bulunan Darphane Mescidini Orhan Gazinin eşi Nilüfer Hatun tarafından yaptırdığı sanılmaktadırXIVyüzyıla ait olduğu sanılan bu yapı orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır

İbadet mekanı kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planında olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür Kuzey yönündeki son cemaat yerinin yanları ve önü kapatılmıştır Son yıllarda ana mekan ile son cemaat yeri arasındaki duvar kaldırılarak her ikisi birleştirilmiştir

Davut Paşa Mescidi (Osmangazi)

Davut paşa Mescidi, Bit Pazarında (Bat Pazarı) bulunan küçük bir mescittir Bu mescidi Sultan IIBeyazıtın veziri, Fatih Sultan Mehmet döneminde Anadolu Beylerbeyliği yapan Davut Paşa yaptırmıştır Davut Paşanın İstanbul başta olmak üzere çeşitli yerlerde eserleri bulunmaktadır

Davut Paşa Mescidi harap bir halde iken 1760 yılında Şiblizade kendi malından bu yapıyı onarmıştır Basit bir yapı olup, 640x900 m ölçüsünde dikdörtgen bir yapıdır Duvar kalınlığı 080 m olup, üzeri çatı ile örtülüdür Yakınındaki çeşmeyi de 1759 tarihinde Şiblizade yaptırmıştır

Daya Hatun Camisi (Daya Kadın Camisi) (Osmangazi)

Bursa Daya Hatun Mahallesinde bulunan bu camiyi Çelebi Mehmetin süt annesi Daya Hatun 1426 yılından önceki bir tarihte yaptırmıştır Cami 1651 ve 1971 yıllarında da onarılmıştır

Cami enine dikdörtgen bir plana sahip olup, 1045x1475 m ölçüsündedir Üzeri düz, ahşap bir çatı ile örtülüdür Son cemaat yeri de ahşap çatılı, dikdörtgen planlıdır Caminin giriş kapısı üzerinde, ahşap üzerine yağlı boya ile talik yazılı 025x118 m ölçüsünde dört beyitlik şair Nisarinin kitabesi bulunmaktadır:

Hakikat Seyyid (İsmail) in ey dil
Cihan nik nâmı oldu şâyi
Dâye Hatun yaptı tecdid olupEcrû sevab mertebe (tabe) seraha
Güzel cây-i ibadet itdi bünyad
Olup cânu gönülden hayrâ tamam
Dididm tarihin ânın ey Nisâri
Ola âlâ makam ve hub camii 1062

Bu kitabeden öğrenildiğine göre de cami 1651 yılında büyük onarım geçirmiştir Caminin dış duvarları tuğla örgülü, moloz taştan yapılmıştır Kuzeydoğusundaki minare yıkılmış ve yerine yeni bir minare yapılmıştır

Timurtaş Paşa Camisi (Demirtaş Paşa) (Osmangazi)

Demirtaş Mahallesinde, Gemlik Caddesinin doğusunda bulunan bu camiyi, Timurtaş Paşanın oğlu Ali Bey 1389-1390 yılında yaptırmıştır Bazı kaynaklara göre de Yıldırım Beyazıtın emiri kara Timurtaş Paşa tarafından yapılmıştır

Bu Cami ters T, tabhaneli (zaviyeli) camiler grubundandır Caminin ortasında merkezi bir kubbe bunun yanlarında da üzerleri tonoz örtülü doğu batı eyvanları, güney yönünde de yine tonoz örtülü bir mekanla genişletilmiştir Caminin son cemaat yeri kesme taştan olup, yığma dört ayağı birbirine bağlayan sivri kemerlerin oluşturduğu beş bölüm halindedir Bunlardan orta bölüm diğerlerine göre daha geniş ve daha geniştir Buradaki orta bölümün üzeri Türk üçgenlerinin yarımıyla büyük bir kubbe ile örtülmüştür Bunun sağ ve solundaki bölüm küçük kubbeli, doğu ve batı yönündeki bölmeler de çapraz tonozludur Yanları kapalı olan son cemaat yerinin ön yüzünde tuğla örgülü motifler işlenmiştir İbadet mekanına mukarnaslı bir kapı ile girilmektedir İbadet mekanını örten kubbe, kemerler ve duvarlar üzerine oturmuştur Sekizgen kaide üzerindeki bu kubbenin kenarlarına üçgen dilimler yerleştirilmiştir Kubbenin ortasına da altı kenarlı ve her kenarında birer penceresi olan aydınlık feneri yapılmıştır Mihrabın bulunduğu güney eyvanı tonozla örtülüdür Mihrabın iki yan köşeliklerinde silindir gövdeli iki sütuncuk, beş sıra mukarnas dizisi bulunmaktadır Ayrıca bunlar silmeli yapraklarla çerçeveler içerisine alınmıştır

Cami, tuğla dizili kesme taştan yapılmıştır Üç sıra tuğla ve bir sıra taş dizisi devam etmektedir

Timurtaş Paşa Camisinin en ilginç yönlerinden birisini mimaresi oluşturmaktadır Minare yapıdan ayrı olarak caminin kuzeyinde birbirlerine kemerlerle bağlı altı adet tuğla ayak üzerine oturtulmuştur Minare kaidesini oluşturan bu ayakların ortasında da bir şadırvan bulunmaktadır Osmanlı mimarisinde bir benzerine daha rastlanmayan bu minareyi Bursa Eski Eserleri sevenler Derneği 1966 yılında onarmıştır Bu kaide üzerinde kesme taş örgülü altıgen bir kısımdan sonra zencirek motifleri ile bezeli, tuğla gövdeli minare yükselmektedir Minarenin şerefe altı dört sıra kirpi saçakla hareketlendirilmiştir Minarenin gövdesinde bulunan tuğla örgüler petek kısmında da devam etmiştir

Caminin batısında yapılmış olan imaretten hiçbir kalıntı günümüze gelememiştir Bahçe içerisinde Timurtaş Paşanın mezarı bulunmaktadır

Bali Bey Camisi (Yenişehir)

Yenişehirde Bali Bey Yapı topluluğundan günümüze cami ve çarşı içerisindeki bir kemer gelebilmiştir Vakıf kayıtlarında ismi geçen imareti bugün bulunmamaktadır Caminin kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamakla beraber XVIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Cami kare planlı olup üzeri, pandantifli merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Doğu ve batı yönlerinde birbirine eşit yan kanatlar kuzeyinde de dikdörtgen planlı bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yerinin üzeri ahşap bir tavanla örtülüdür Caminin güney duvarında beş cepheli mihrabı bulunmaktadırMinaresi sekizgen kasnaklı olup gövde çokgen ve tek şerefelidir

Caminin doğu, batı, güney cepheleri dükkanlarla günümüzde kapatılmıştır Kuzey cephe l969 yılında yapılan onarımlarla orijinalliğinden uzaklaşmıştır

Sinan Paşa Yapı Topluluğu (Yenişehir)

Sinan Paşa yapı topluluğu cami, medrese, imaret ve arastadan meydana gelmiştir Yapı kitabesi bulunmadığından ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır
Osmanlı sadrazamı ve Yemen fatihi olarak bilinen Sinan Paşa 1596 yılında ölmüştür Buna göre yapı topluluğunun XVIyüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadırBu konuda araştırma yapan Tülay Reyhanlı,vakıf kayıtlarına dayanarak imaretin 1572-1573 yıllarında başlanıp l582de tamamlandığını tespit etmiştir

Sinan Paşa Yapı topluluğundan günümüze cami ,medrese, imaret ve doğudaki imarete bitişik yapılar ile yapı topluluğunun kuzeydoğudaki ana girişi gelmiştir

Cami yapı topluluğunun güneyindedir Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup önünde üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yeri baklava baslıklı dört sütunun sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmasıyla meydana gelmiş olup bölümlerin üzerleri ayna tonozlarla örtülüdür Bunlardan giriş kemeri diğerlerinden daha alçak tutulmuştur İbadet mekanına yuvarlak kemeli bir kapıdan girilmektedir İbadet mekanının doğu cephesinde altta dikdörtgen, sivri kemerli ve alınlıklı, üstte küçük boyutlu sivri kemerli ikişer pencere bulunmaktadır Batı ve güney cephelerinde de aynı şekilde pencereler vardır İbadet mekanının güney duvarında yedi cepheli mihrap nişinin üzeri mukarnaslar ile bezenmiştir Ayrıca mihrabın tümü dikdörtgen çerçeve içerisine alınmıştırMihrabın batısında da ahşap minber yer alır

Caminin içerisi çini ve kalem işleriyle bezenmiştir Mihrabın kenarlarında, güney, doğu ve batı duvarlarındaki pencerelerin çerçeve ve alınlıklarında, giriş kapısı üzerinde XVIyüzyılın ikinci yarısına ait İznik çinileri bulunmaktadır Bu çinilerde bahar çiçekleri, hatayiler, nar çiçekleri, çiçekli dallar, ve hançer yaprakları görülmektedir Bu bezeme lacivert zemin üzerine kırmızı, yeşil, beyaz ve firuze renklerdedir Pencerelerin alınlıklarına da lacivert zeminli beyaz yazılı kitabeler yerleştirilmiştir İbadet mekanının doğu,batı,güney duvarları firuze altıgenler arasında kırmızı üçgen çinilerle süslenmiştir

Yanının orijinal kalem işlerinden yalnızca kuzey duvardaki pencere alınlıklarında kalmıştır Bu kalem işlerinde de XVIyüzyıl çini örneklerinden alınma motifler bulunmaktadır
Caminin kare planlı minare kaidesi son cemaat yeri ile ibadet duvarı bitişiğindedir Minare kaidesi bir sıra kesme taş üç sıra tuğla ile örülmüştürGövde kısmı ise kesme taştandır

Barçın Köyü Camisi (Yenişehir)

Yenişehir Barçın Köyü Camisinin kitabesi bulunmadığında ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı belli değildir Moloz taştan yapılmış caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür Cami mimari yönden bir özellik taşımamaktadır

Eski tarihlerde yapılmış bir cami üzerine yapıldığını gösteren yegane belge minaresidir Batısındaki minarenin kaidesi caminin çatısına kadar yükselmektedir Buradan pahlı papuçluk kısmı ile silindirik gövdeye geçilmektedir Şerefe altında beş sıra mukarnas ve üç sıra testere dişi bezeme bulunmaktadır

Orhan Gazi Camisi (Yenişehir)

Yenişehir, Yarhisar Köyündeki Orhan Gazi Camisini vakıf kayıtlarına göre Orhan Gazi eşi Nilüfer Hatun adına yaptırmıştırCami XIVyüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmiştir

Caminin ibadet mekanı dikdörtgen planlıdır Kuzey duvarından ibadet mekanına açılan bir kapı ile içeriye girilen ibadet mekanı doğu ve batı duvarlarında açılmış altlı üstlü ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Cami meyilli bir arazi üzerinde yapıldığından kuzeyine bir yüksek bölüm eklenmiş ve bu yüzden de iki taraflı merdivenlerle çıkılmaktadır Mihrap orijinal durumu ile günümüze gelememiştir Orijinal mihrabın beş köşeli olduğu eski kaynaklardan anlaşılmaktadır Bugünkü mihrap yuvarlak ve bezemesizdir Son cemaat yerindeki ahşap destekler üzerindeki geometrik bezemeler belirgindir

Minare caminin kuzeybatı köşesinde olup girişin doğusunda yer almaktadır Kare kaideli yuvarlak tuğla gövdelidir

Ebu İshak Mescidi (Osmangazi)

Bursa Cumhuriyet Caddesinde bulunan bu mescidi Yıldırım Beyazıt Ebu İshak adına yaptırmıştır Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre bu mescidin çevresinde sıbyan mektebi, imareti ve bir de halvethanesi bulunuyordu Ancak bunlardan yalnızca mescit günümüze kadar gelebilmiştir Fatih Sultan Mehmet devrinde ve 1969 yılında da Bursa Eski eserleri Sevenler derneğince onarılmıştır

Ebu İshak mescidi de ortada merkezi bir kubbe, doğu ve batı yönlerindeki yan mekanları ile ters T veya tabhaneli (zaviyeli) camiler grubundandır Kuzey yönünde yer alan son cemaat yeri kesme taştan dört ayağı birbirine bağlayan sivri kemerlerin oluşturduğu beş bölümden ibarettir Bunlardan orta bölüm diğerlerinden daha geniş ve yüksektir Orta bölümün üzeri kubbe, diğerleri de tekne tonoz örtülüdür Son cemaat yerinin doğu ve batı yönü üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan meydana gelen ve aralarına dikey tuğlaların yerleştirildiği yan duvarlarla kapalıdır Ana mekana girilen giriş kapısının üzerine 055x150 m ölçüsünde sülüs yazı ile üç satırlı Arapça bir kitabe yerleştirilmiştir Bu kitabenin Türkçesi:

“Bu şerefli büyük yeri bahtiyar Beyazıt Han yaptırdı Allah Onu cennetlerinin bahçelerine yerleştirsin Sonra büyük şeyh Karzunlu Ebu ishakın eshabına vakfetti Sonradan yenilenmesini karaların sultanı ve denizlerin hakanı Murad oğlu Sultan Mehmet emretti Allah mülkünü ve saltanatını daim etsin İşin yapılmasında bü
yük şeyhin eshabı ve yakınlarından ve mürşidin yardımcısı fakir kul çalışmıştır Sene h884 (1479)”

Caminin ibadet mekanındaki orta kubbe oldukça yüksek ve dört pencereli bir kasnak üzerine oturmuştur Bu kasnağın içerisinde de üçgenlerden oluşan bir kuşak bulunmaktadır Caminin doğu ve batı kanatlarına yuvarlak kemerli bir kapıdan geçilmektedir Bu yan kanatların üzeri tonoz örtülü olup, batı kanadında bir de ocak yeri ile bacası bulunmaktadır Caminin mihrabı yarım yuvarlak olup, sade bir niş görünümündedir Bugün içerisi tamamen badana edildiğinden bezemesi konusunda bir bilgi edinilememektedir Son cemaat yerinin doğu duvarına bitişik, kare kaideli, silindirik gövdeli taş bir minaresi bulunmaktadır

Enbiya Mescidi (Osmangazi)

Bursa Mantıcı ve Reyhan Caddelerinin kavşağında bulunan bu mescidi Kazzazoğlu Söle Mehmed XVyüzyılda yaptırmıştır

Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılan bu mescit dikdörtgen planlıdır İbadet yerinin beden duvarları moloz taş ile örülmüştür Ancak, doğu ve batı duvarları orijinal olup, diğer cepheler yenilenmiştir Üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür Caminin orijinal son cemaat yerinin nasıl olduğu bilinmemekte, bugünkü son cemaat yeri yeni yapılmıştır İlk yapıldığı devirde kubbeli olduğu sanılan mescit 1854 Bursa depreminde büyük hasar görmüş, 1890 yılında yapılan onarımda da üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür Duvarlarında tuğla hatıllar kullanılmamıştır Mescidin minaresi son cemaat yerinin yanındadır

Ertuğrul Camisi (Osmangazi)

Bursa Sipahiler Çarşısında bulunan bu cami Yıldırım Beyazıtın oğlu Ertuğrul Çelebi adına yaptırılmıştır

XIVyüzyıl eseri olan cami 997x1040 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlıdır Üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür Caminin kuzey cephesinde yer alan son cemaat yeri 500x1000 m ölçüsündedir Sonradan yapılan eklerle değişikliğe uğramış ve iki yanı duvarlarla kapatılmıştır Bugün son cemaat yerinin önü camekanla kapatılmıştır Buradan camiye yedi mukarnas sıralı bir kapıdan girilmektedir İçerisi 18 pencere ile aydınlatılmıştır Mihrap yanında birer, iki yan duvarda ikişer ve son cemaat yerine bakan iki penceresi bulunmaktadır Bunların üzerindeki üst sıra pencereler sivri kemerli ve alçı şebekelidir Mihrap üç köşeli bir niş halinde olup, içerisi son yıllarda yağlı boya ile perde motifi ile bezenmiştir

Cami moloz taş ve tuğladan örülmüştür ve 1 m kalınlığındadır Caminin batı duvarına bitişik olan minaresine son cemaat yerinden çıkılmaktadır Kare planlı kaidesi olan minare iki sıra tuğla ve moloz taştan yapılmıştır Minare gövdesi silindirik olup, üzeri sıvanmıştır Bu minare 1557 depreminde yıkılmış ve yenilenmiştir

XIVyüzyılın sonlarında şehit olan Ertuğrul Çelebinin mezarı da caminin bahçesindedir

Fazlullah Paşa Mescidi (Osmangazi)

Bursa Fazlullah Paşa Mahallesinde, Cami Sokakta bulunan Fazlullah Paşa Mescidi XVyüzyılda IIMuradın vezirlerinden Fazlullah Paşa tarafından yaptırılmıştır

Mescit 700x700 m ölçüsünde kare planlı, ahşap çatılı olup, üzerini örten çatı son cemaat yerini de kapsamaktadır Son cemaat yerinden sivri kemerli bir kapı ile ibadet mekanına geçilmektedir Buradaki ahşap kapı kanatları orijinal olup, yakın tarihlerde üzeri yağlı boya ile boyanmıştır İbadet mekanı sivri kemer alınlıkları olan tek sıra pencerelerle aydınlatılmıştır Mihrap nişi yuvarlak olup, dışarı taşkın değildir Uzun süre harap ve boş kalan bu yapı yapılan ilavelere rağmen özelliğini yitirmemiştir

Fışkırık (Duhter-i Şeref) Camisi (Osmangazi)

Fışkırık Caddesi ile Ahmet ve Hazım sokaklarının kesiştiği yerde bulunan bu camiyi, Fatih Sultan Mehmet devrinde Molla Şeraffüddin Kırıminin kız kardeşi Şahi Hatun yaptırmıştır

XVyüzyıl eseri olan bu yapı 767x791 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Ayrıca kuzey yönünde de 348 m derinliğinde bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yeri iki yığma ayak ve iki yan duvarın birbirine sivri kemerlerle bağlanması ile üç bölüme ayrılmıştır Bu bölmelerin üzerleri tonoz örtülü olup, cephesi tuğla bezemelidir Son cemaat yerinden XVyüzyıl özelliklerini taşıyan ahşap kanatlı kapılarla ibadet mekanına geçilmektedir İbadet mekanı içeriden baklavalı bir kuşağın, dışarıdan da sekizgen kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür Mihrap dokuz sıra mukarnaslı olup, buradaki orijinal rûmi ve geometrik bezeme yağlı boya ile kapatılmıştır Minberi ahşap ve son derece sadedir

Caminin kuzeybatı köşesindeki minaresi sekizgen kaideli olup, silindirik gövdelidir Bu cami de Bursa Eski Eserlerini Sevenler Derneğince 1974 yılında onarılmıştır

Güngörmez Mescidi (Osmangazi)

Bursa Atatürk Caddesinde bulunan Güngörmez Mescidinin, Abdullah Efendi tarafından 1562 tarihinde yaptırıldığı, cami avlusundaki mezar taşından öğrenilmektedir

Caminin ibadet mekanı kare planlı olup, üzeri tek bir kubbe ile örtülüdür Kuzey yönünde iki katlı ahşap, camekanlı son cemaat yeri yapının mimari özelliğini gölgelemektedir Bu bölüm yakın tarihlerde yapılmıştır Giriş kubbe eteğine kadar yükselen bir kapıdan olup, bu kapının bu kadar yüksek olması sonradan yapıldığı izlenimini vermektedir İbadet mekanı batıda üç, kuzey duvarında da iki pencere ile aydınlanmaktadır Caminin içerisi de onarımlar nedeniyle özelliğini kaybetmiştir Dıştan sekiz kasnaklı olan kubbenin geçişi içeriden Türk üçgenleri yardımı iledir Mihrap sivri kemerli bir niş halinde olup, özelliği bulunmamaktadır Caminin minaresi yoktur

Hacı Sevinç Mescidi (Osmangazi)

Bursa, Tahtakalede Veziri Caddesinde bulunan Hacı Sevinç Mescidini, Fatih döneminde Hacı Sevinç isimli bir kişi yaptırmıştır

XVyüzyıl eseri olan bu cami kare planlı olup, 660x665 m ölçüsünde bir ibadet mekanına sahiptir Caminin kuzeyine 290x660 mlik bir son cemaat yeri eklenmiştir Son cemaat yeri iki sütun ve yan duvarları birbirlerine bağlayan üç kemerden oluşmaktadır Tuğla örgülü olan bu bölüm günümüzde ahşap tavanla örtülmüştür Ancak, duvarlardaki izlerden ilk yapılışında burasının üç kubbeli olduğu sanılmaktadır Yuvarlak kemerli kapıdan caminin ibadet mekanına girilmekte olup, burası sağ ve soldaki iki pencere ile aydınlanmaktadır İbadet mekanının üzeri beden duvarlarına oturan sekizgen kasnaklı basık bir kubbe ile örtülmüştür

Mihrap 16 dilimli dört köşeli bir niş halindedir Yapının malzemesi kaba taş ve tuğladan oluşmaktadır Duvarların üst kısımlarında bazen tek sıra halinde, bazen de çift sıra halinde tuğla ve moloz dizileri kullanılmıştır

Yapılışında bir süre dergâh olan mescidin minaresi bulunmamaktadır Ayrıca bahçesinde Hacı Sevinçin mezarı bulunmaktadır

Hatice Sultan Camisi (Osmangazi)

Bursa At Pazarı semtinde bulunan bu camiyi, Çelebi Sultan Mehmetin kızı Selçuk Hatun ile İsfendiyaroğlu İbrahim Beyin kızı Hatice Sultan yaptırmıştır

XVyüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen bu cami Fatih döneminde yaptırılan tek kubbeli camilerden bir örnektir İbadet mekanı 895x895 m ölçüsünde kare planlıdır Üzeri merkezi bir kubbe ile örtülüdür Kuzey yönünde 355x930 m ölçüsünde son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yerinin doğu ve batısındaki duvarlar ayakta kalmış, diğer bölümleri yıkılmıştır Buradaki kemer izlerine göre, son cemaat yerinin ortada dar, yanlarda geniş üç bölüm halinde olduğu anlaşılmaktadır Bunu belirten sivri kemerlerin izleri belirgin biçimde görülmektedir

İbadet mekanının giriş kapısı sonradan örülerek kapatılmış, bunun iki yanındaki pencereler kapıya dönüştürülmüştür Bunun da nedeni bu cami, özel bir kişinin mülkiyetinde odun deposu olarak kullanılmış, 1977 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce kamulaştırılarak onarılmış ve cami konumuna getirilmiştir

İbadet mekanı pandandifler üzerine oturan, dışarıdan sekizgen kasnaklı, tuğla örgülü bir kubbe ile örtülüdür Kubbe kasnağının doğu, batı ve güney yönlerinde sivri kemerli üç pencere açılmıştır Buradaki pencerelerden biri de yine aynı nedenlerle örülerek kapatılmıştır Kasnak pencerelerinin aralarında bitkisel motifli kalem işleri görülmektedir

Mihrap iki yan sütuncuklarla sınırlandırılmış, mukarnaslı olup 057 m derinliğinde bir niş şeklindedir Yapıda moloz taş ve tuğla kullanılmış, iri ve küçük taşlardan meydana gelen taş sıraları iki sıra tuğla ile alternatifli olarak devam etmiştir Caminin kuzeybatı köşesinde bulunan minareye ibadet mekanından çıkılmakta olup, iki sıra tuğla ve moloz taştan yapılan minare kaidesinin üzerinde, silindirik gövdelidir Ancak bu minare de yakın tarihlerde yıkılmıştır

Hıdırlık Camisi (Osmangazi)

Bursa, Hıdırlık Mahallesi, Pınarbaşı Mevkiinde, Nilüfer Sokağında bulunan Hıdırlık Camisini, Sultan IMuratın kızı Nilüfer Hatun yaptırmıştır

Hıdırlık Camisinin ibadet mekanı 585x590 m ölçüsünde kareye yakın bir plan şeması göstermekte olup, bunun doğu yönüne 205x590 m ölçüsünde bir son cemaat yeri eklenmiştir Bu son cemaat yeri caminin uzantısı olan yan duvarları birbirine büyük sivri bir kemerle bağlayan bir eyvan görünümündedir İbadet mekanını örten kubbe dıştan sekizgen kasnaklı olup, kiremit örtülüdür İbadet mekanı yapının doğu ve kuzey duvarındaki iki pencere ve kubbe kasnağındaki üç pencere ile aydınlatılmaktadır

Girişin ekseninde dört köşeli bir niş halinde mihrap bulunmaktadır Caminin duvarları bir sıra moloz taş, bir sıra da tuğla ile örülmüştür Minaresi yoktur

Hoca Taşkın Mescidi (Osmangazi)

Bursa Yeşil semtinde, Emir Sultana giden yolun üzerindeki Hoca Taşkın Sokağında bulunan bu mescidi Molla Hüsrevden ders almış olan Taşkın Sûfi yaptırmıştır

XVyüzyıl eseri olan bu yapı, 995x1000 m ölçüsünde kare planlı olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür Son cemaat yeri 360x1000 m ölçüsünde olup, yakın tarihlerde burası yenilenmiş ve bir dernek tarafından kullanılmaktadır

Caminin ibadet mekanına basık kemerli bir kapıdan girilmektedir Yapının duvarlarındaki pandantif izleri ilk yapılışında kubbeli olduğunu göstermektedir Mihrap yedi sıra mukarnaslı bir dizi halinde olup, beş köşelidir İki yanında da yarım sütuncuklar bulunmaktadır Yapının batı yönünde ibadet mekanına bitişik olan minare sekizgen kaideli olup, iki sıra tuğla ve moloz taştan yapılmıştır

Hamza Bey Camisi (Osmangazi)

Bursa, Muradiye Mahallesinde, Hamza Bey Caddesi üzerindeki cami, İzmir fatihi Hamzaa Bey tarafından 1477de yaptırılmıştır

Cami, Sultan IIMurat Camisinin plan bakımından küçük bir modelidir Son cemaat yeri kalın altı sütun üzerine kubbe ve tonoz örtülüdür İbadet mekanı ters T plan düzeninde olup, üzeri oldukça yüksek kasnaklara oturan iki büyük kubbe ve bunların yanında daha basık ikişer kubbe ile örtülüdür Tek şerefeli minaresi caminin solundadır

Cami 1855 depreminde zarar görmüş, 1873te onarılmıştır Ayrıca yanı başında Hamza Beyin eşi ve kızlarının, damadı Kara Mustafa Paşanın türbeleri bulunmaktadır

İbni Bezzaz Camisi (Osmangazi)

Bursa İncirli Caddesi üzerinde bulunan İbni Bezzaz Camisi, Çelebi Sultan Mehmet döneminde İni Bezzaz ismi ile tanınan Hafizüddin Efendi tarafından yaptırılmıştır

XVyüzyılın başlarında yapılan bu cami, dikdörtgen planlı olup, 789x794 m ölçüsündedir Caminin kuzey tarafına 340x789 m ölçüsünde bir son cemaat yeri eklenmiştir Son cemaat yerinin ortasındaki mermer söveli basık kemerli bir girişten ibadet mekanına girilmektedir Bu kapının üzerinde sülüs yazı ile “ innessâlâte kânet aley mümimine kitabe mevkuten” ayeti yazılıdır Bu ayet ile gerçekten namaz müminlere vakitli olarak farz kılınmıştır denilmektedir Bu ayetin üzeri de kabarmalı küçük kabaralarla bezenmiştir Son cemaat yeri ortada iki paye ve duvar uzantıları ile üç bölümlüdür Caminin ana duvarları gibi burası da iki sıra tuğla, aralarında da dikey tuğlalar bulunan bir sıra kesme taştan yapılmıştır İÇ kapı kemerinin üzerinde de yan köşelere sülüs ile Ayeti Kerimeler yazılmıştır

İbadet mekanı, duvarlara oturan pandantifli merkezi bir kubbe ile örtülmüştür İçerisi yan kenarlarda ve mihrabın iki yanındaki iki sıra halinde pencerelerle aydınlatılmıştır Caminin onarımları sırasında mihrap orijinalliğini yitirmiştir İç mekanın batı yönünden çıkılan minare onikigen kaideli, silindirik gövdelidir Bu kaide iki sıra tuğla ve bir sıra kesme taş örgülüdür

Bursa depremi sırasında birkaç kez yıkılan cami ve minaresi yenilenmiştir Bu arada üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneğince onarılmış ve kısmen eski konumuna getirilmiştir

İsa Bey İmaret Mescidi (Osmangazi)

Bursa Kalesi içerisinde Devlet Hastanesinin önünde bulunan İsa Bey İmaret Mescidini, Çelebi Mehmetin veziri Beyazıt Paşanın oğlu İsa Bey, XVyüzyılın başlarında yaptırmıştır

Mescit 640x640 m ölçüsünde küçük bir yapıdır Üzeri kurşun kaplı bir kubbe ile örtülüdür Duvarlardan Türk üçgenleri ile kubbeye geçiş sağlanmıştır İç mekanda baklavalı bir motif kubbe eteğini çepeçevre kuşatmaktadır Sekizgen kasnakta üç penceresi bulunmaktadır Caminin son cemaat yeri önünden geçen yol nedeni ile kesilmiştir Buraya kalan yan duvardan yararlanılarak ahşap bir oda yapılmıştır

Mescit iki sıra tuğla, bir sıra moloz taş ile örülmüştür Mihrabı dört sıra mukarnaslıdır Halk arasında yaygın bir inanışa göre de bu mihrap, Bursa camileri içerisinde Kıbleye en doğru ölçüde olanıdır

Caminin kuzeybatı köşesindeki minareye son cemaat yerinden çıkılmaktadır Sekizgen kaide üzerinde silindirik gövdeli minaresi bulunmaktadır

Fenari İsa Bey Camisi (Güdük Minare) (Osmangazi)

Bursa Alaaddin Caddesinde yer alan Fenari İsa Bey Camisini XVyüzyılın sonlarında, Molla Fenarinin torunu İsa Bey yaptırmıştır İsa Bey aynı zamanda bu caminin karşısına bir medrese yaptırmışsa da bugün bu medreseden hiçbir iz kalmamıştır Ayrıca Bursada Basmacılar Çarşısında ve Edirnede iki han yaptırmıştır

Cami, 813x813 m ölçüsünde kare planlı bir yapı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür Son cemaat yerinin doğu-batı yönündeki yan duvarları ile iki taş kaidesi günümüze ulaşabilmiştir Orijinalinde sivri kemerlerle birbirine bağlanan üç bölümlü son cemaat yerinin sütunları, kemerleri ve üst örtüsü yıkılmış ve sonraki yıllarda buraya basit bir çatı yapılmıştır Son cemaat yerinden ibadet mekanına girilen 110 m genişliğindeki kapı silmelerle çevrilidir İbadet mekanı altlı üstlü sekizer pencere ile aydınlatılmıştır Giriş eksenindeki mihrap dikdörtgen bir niş şeklinde olup, orijinalindeki mukarnaslar yıkılmış ve özelliğini kaybetmiştir

Yapının kuzeydoğu köşesinde ve camiden ayrı olan minaresi kısa gövdeli olduğundan Güdük Minare ismi ile de anılmıştır Bu isim aynı zamanda camiyi de kapsamaktadır

İshak Şah Camisi (Müftü Önü Camisi) (Yıldırım)

Bursa Setbaşı, Kabakçı Sokakta bulunan bu cami, kitabesinden öğrenildiğine göre Çelebi Sultan Mehmet döneminde İshak Şah tarafından 1421de yaptırılmıştır Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır:

Emere bi imâret-i hâzel fakir-ül muhtacü ilâllâhi ani İshak Şah bin İvaz Şah üs-Sultan Mûsa h824 (1421)

Cami, 680x680 m ölçüsünde kare planlıdır Bunun kuzey yönüne 400x680 m ölçüsünde bir son cemaat yeri eklenmiştir Yol genişletmesi sırasında son cemaat yerinin revakları yıkılmış ve buraya ahşap tavanlı olarak yeniden yapılmıştır İbadet mekanının üzeri duvarlara oturan bir kubbe ile örtülüdür İçerisi altı adet alt sıra, sekiz adet de üst sıra pencere ile aydınlatılmıştır Giriş aksındaki minber mukarnaslı olup, orijinalliğini kaybetmiştir

Caminin kuzeybatı köşesindeki minaresi sekizgen kaide üzerine, üç sıra tuğla ve moloz taştan yapılmıştır Bunun üzerinde üçgenler üzerine oturan yuvarlak gövdesi bulunmaktadır

Bu cami, değişik dönemlerde yapılan onarımlardan ötürü orijinalliğini kaybetmiştir

İzzüddin Camisi (Pınarbaşı Camisi) (Osmangazi)

Bursa, Pınarbaşı semtinde bulunan bu cami, Sultan IMuradın kızı Nilüfer Hatuna ait bir arsa üzerine İzzüddin Bey tarafından XVyüzyılın başında yaptırılmıştır İzzüddin Bey, Sultan IMuradın kızı Nilüfer Hatunun emirlerinden Togan Beyin kardeşidir

Cami, moloz taştan yapılmış, üzeri çatı ile örtülüdür Değişik dönemlerde yapılan onarımlar sonucunda mimari özelliğini tamamen yitirmiştir Ahşap olan minaresinin yerine 1960 yılında tuğladan bir minare yapılmıştır Bu minare Hüdavendigâr Camisi minaresi ile çok yakın benzerlik göstermektedir

Kademeli Camisi (Çukur Cami) (Osmangazi)

Bursa Pınarbaşı semtinde, Uzun Sokakta bulunan bu camiyi, Sultan IIMurat zamanında Kademeli ismi ile tanınan Ahi Kadem yaptırmıştır Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemekte olup, yapı üslubundan XVyüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir

Cami, 715x725 m ölçüsünde kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Caminin kuzeyinde ahşap bir son cemaat yeri bulunmaktadır Orijinal durumdaki bu bölümün sütunları ve üst örtüsü günümüze gelememiştir Cami duvarları ve kubbenin sekizgen kasnağı tuğla hatıllı ve taş örgülüdür Burada bir sıra tuğla, bir sıra taş alternatif olarak devam etmiş, taşların aralarına da dikey tuğlalar yerleştirilmiştir

İbadet mekanı altlı üstlü ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Ancak bunlardan alt sıradakilerin bazıları kapatılarak dolap haline getirilmiştir Son cemaat yerinden çıkılan minarenin kaidesi kesme taş ve dikey tuğla örgülü olup, silindirik gövdelidir Minare gövdesi üzerinde yer yer altıgen çinilere rastlanmaktadır

Kayan (Kaygan) Camisi (Osmangazi)

Bursa Kaygan Çarşısı yakınında Keresteciler Caddesinde bulunan bu camiyi, XVyüzyılın başlarında Kazzazoğlu Söle Mehmet Paşanın maddi yardımı ile Kaygan Musa oğlu Mehmet Bey yaptırmıştır

Bugünkü cami ile orijinal cami arasında plan ve yapı tarzı yönünden büyük farklılıklar vardır Kaynaklara göre, cami sekiz kubbeli olup, ortadaki kubbenin altında minber, iki yanında da iki mihrabı bulunuyordu Minaresi biri kurşunluk hizasında diğeri de iki şerefeli idi Binayı yaptıran kaygan Musa Efendinin parası yetmeyince, Kazzazoğlu Söle Mehmet Paşadan yardım istemiş, Mehmet Paşa da minareler istediği şekilde olursa yardım yapacağını söylemiştir

Bu cami çeşitli deprem ve yangınlardan harap olmuş ve yerine emekli Kolağası Halil Efendi 1873 yılında bugünkü şekli ile yeniden yaptırmıştır Bugünkü caminin kuzey yönüne 315x1710 m ölçüsünde bir son cemaat yeri eklenmiştir Ana mekana giriş kapısının iki yanında yarım yuvarlak mihrap nişleri ve birer pencere bulunmaktadır Caminin ibadet mekanının, kuzey, doğu ve batı yönde üç ayrı girişi bulunmaktadır İbadet mekanı 1710x1735 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlıdır İbadet mekanının ortasında dört payenin taşıdığı 773x773 mlik alan kubbe ile örtülüdür Buradaki ayaklar birbirlerine kemerlerle bağlanmıştır Kubbeli mekanın dışında kalan bölümler tonozlarla örtülüdür Mihrap yarım daire kesitli olup, 1873 tarihinde yapılmıştır Beş sıra silme ile hareketlendirilmiştir

Kefen Süzen Mescidi (Osmangazi)

Bursa Daya Kadın Mahallesinde bulunan bu mescidi, Kefen Süzen ismi ile tanınan Hoca Mehmet XVyüzyılın ilk yarısında yaptırmıştır

Çeşitli onarımlarla günümüze gelebilen bu mescidin kuzey yönünde ahşap bir son cemaat yeri vardır İbadet mekanı 750x810 m ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, üzeri yüksek bir kasnağa oturmuş kubbe ile örtülüdür Bu kubbe 1953 yılında yeniden yapılmıştır İbadet mekanı doğu, batı ve kuzey duvarlarında yer alan ikişer, iki sıra halinde altta dikdörtgen, üstte de sivri kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır

Mihrap sade ve sivri kemerli bir niş şeklindedir Yer yer yeni olup, eski mihrabın da izleri görülmektedir Moloz taş ve tuğladan yapılan mescidin doğu duvarına bitişik sekizgen kaideli minaresi yuvarlak gövdeli olup, 1956 yılında yenilenmiştir

Kiremitçi Sinan Bey Camisi (Osmangazi)

Bursa Kiremitçi Mahallesinde bulunan bu camiyi, XVIyüzyılın ortalarında Pir Mehmetin oğlu Sinan Bey yaptırmıştır Caminin 1977 yılında yapılan onarımı sırasında kitabesi kaybolmuştur Tamir kitabesinden öğrenildiğine göre de 1803 yılında kâgir ve ahşap çatılı olarak onarılmış, 1970li yıllarda temellerinden sökülerek yeniden yapılmıştır Bu bakımdan orijinalliğini yitirmiştir

Koca Naip Camisi (Osmangazi)

Bursa Muradiye semtinde, Esen Sokakta bulunan bu caminin de kitabesi günümüze ulaşamamıştır XVIyüzyılın ilk yarısında Koca Naip Mahmut Efendi tarafından yaptırılmıştır

Caminin ibadet mekanı 615x615 m ölçüsünde kare planlı olup, beden duvarlarından Türk üçgenleri yardımıyla merkezi kubbeye geçiş sağlanmıştır İbadet mekanının önündeki son cemaat yeri 620x380 m ölçüsünde olup, ortada iki paye ve iki yan duvarları birleştiren üç sivri kemerle üç bölüme ayrılmıştır Üzerleri tonozla örtülü olan bu bölümlerden ortadaki daha dar, yanlardaki daha geniştir Beden duvarları iki sıra tuğla hatıllı moloz taştan yapılmıştır Bunların arasına da yer yer iki sıra tuğla konulmuştur

Son cemaat yerinden çıkılan minaresinin sekizgen kaidesi bir sıra taş, iki sıra tuğla hatıllı olarak örülmüştür Üst kısımlarda çeşitli tuğla işçiliği ile bezeli, sivri kemerli kitabelikler bulunmaktadır Minarenin gövdesi silindirik olup, üst kısmında çini bir bilezik vardır Şerefe altı üç sıra stalaktitlidir

Şeyh Konevi Camisi (Osmangazi)

Bursa Pınarbaşı Mezarlığının doğusunda, Tezveren Sokakta bulunan bu camiyi kimin yaptırdığı bilinmemektedir Ancak kapısı üzerindeki kitabede 1550 yılında yapıldığı yazılıdır

Caminin ibadet mekanı 7x7 m ölçüsünde kare planlıdır İlk yapılışında kubbeli olan bu cami sonradan ahşap tavanla örtülmüştür 1854 Bursa depreminden sonra cami hasara uğramış ve yenilenmiştir Kuzey cephesinde 340x760 m ölçüsünde bir son cemaat yeri bulunmakta olup, burasının önü örülmüş, ev şekline sokulmuş, üzeri de çatı ile örtülmüştür Giriş eksenindeki mihrap beş sıra mukarnaslı olup, yağlı boya ile özelliği kaybolmuştur İbadet mekanı duvarlardaki iki sıra halinde ikişer sıra pencere ile aydınlatılmıştır

İbadet mekanının doğusundaki minaresi taş ve tuğladan sekizgen kaideli olup, üzerinde silindirik tuğladandır

Lâmi Çelebi Mescidi (Osmangazi)

Bursa, Çekirge, Yeni Kaplıca Çarşısındaki bu mescidi, Yeşil Türbenin nakışlarını yapan Nakkaş Alinin torunu Lâmii Çelebi yaptırmıştır Lâmii Çelebi XVI Yüzyılın divan şairlerindendir

XVIyüzyıl eseri olan bu yapının ibadet mekanı 748x960 m ölçüsünde olup, önünde 395x748 m ölçüsünde bir son cemaat yeri bulunmaktadır Dikdörtgen planlı caminin üzeri ahşap tavanlıdır İbadet mekanındaki bazı pencereler bitişik yapılanmadan ötürü kapatılmış olup, yalnızca kuzey, güney ve doğu yönündeki ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Beş mukarnas sıralı mihrap nişi boyanmış ve özelliğini kaybetmiştir

Mescidin kuzeydoğu köşesinde yer alan minaresi son cemaat yerinin üzerindedir XVIyüzyıldan kaldığı sanılan sekizgen kaidesi tuğla ve taş örülüdür Bunun üzerinde üçgenlerin yardımı ile silindirik gövdeye geçilmiştir

Meydancık Camisi (Osmangazi)

Bursa Alancık Sokakta bulunan bu camiyi XVyüzyılda Kazzazoğlu Söle Mehmet Paşa yaptırmıştır

İbadet mekanı 7x7 m ölçüsünde kare planlı olup, önünde 365x700 m ölçüsünde üç bölümlü son cemaat yeri bulunmaktadır Bunlardan ortadaki bölüm diğerlerine göre daha dar ve yüksek, yanlardakiler de daha geniştir Üzerleri beşik tonoz ile örtülüdür Caminin 1968 yılında yapılan onarımı sırasında öne doğru bir saçak eklenmiş ve böylece caminin görünümü zedelenmiştir Üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan yapılan duvar örgüleri arasına dikey tek tuğlalar yerleştirilmiştir Sivri kemerli bir kapıdan girilen ibadet mekanı içeriden Türk üçgenleri, dışarıdan da sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür Yapının kubbe kasnağında üç, alt sırasında da dört sivri kemerli pencere ibadet mekanını aydınlatmaktadır Dikdörtgen çerçeveler içerisindeki mihrabının bir özelliği bulunmamaktadır

Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan minare 1913 yılında yenilenmiştir Cami, yapılışından sonra 1583, 1631, 1680, 1763, 1849, 1913 yıllarında onarıldığından özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla