Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Niçin Müslüman Oldular ?

Eski 12-25-2007   #21
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Niçin Müslüman Oldular ?



Albay DONALD ROCKWELL (Amerikalı)

Müslimânlığı niçin kabûl etdim?

Müslimânlığın çok mantıkî ve sâde oluşu, câmi’lerin insanı kendine çeken câzibesi, bu dîne mensûb olanların, dinlerine büyük bir ciddiyyet ve muhabbet ile bağlanmış olması, bütün dünyâda müslimânların günde beş def’a aynı sâatde büyük bir saygı ve ihlâs ile secdeye kapanışı, benim üzerimde çokdan beri, büyük bir te’sîr yapmışdı Fekat bunlar, benim müslimân olmaklığım için kâfî gelmedi Ben ancak, İslâm dînini iyice tedkîkden ve onda güzel, fâideli birçok husûslar buldukdan sonra müslimân oldum Hayâta ciddiyyet, fekat aynı zemânda tatlılıkla bağlı olmak [ki Muhammed aleyhisselâmın kendi hareket tarzıdır], işlerde müşâvere etmek, insanlara dâimâ merhamet ve şefkat ile mu’âmele etmek, yoksullara yardım etmek, ilk def’a olarak kadınlara da mâl sâhibi olma hakkını vermek gibi, o zemâna göre en mu’azzam medenî inkılâblar, Muhammed aleyhisselâmın kısa ve vecîz sözleriyle ne güzel ifâde edilmişdir! Muhammed aleyhisselâm aynı zemânda (Allahü teâlâya tevekkül, i’timâd et, fekat deveni bağlamağı unutma!) sözleri ile insanlara, Allahü teâlânın kullarından evvelâ, her dürlü tedbîre başvurmalarını, îcâb edeni yapmalarını ve ancak ondan sonra, Allahü teâlâya tevekkül etmelerini emr etdiğini bildirmekdedir O hâlde, Avrupalıların iddi’â etdiği gibi, islâm dîni, hiç bir iş yapmadan, her şeyi Allahü teâlâdan bekleyen miskînlerin dîni değildir İslâm dîni, herkese, önce elinden gelen her şeyi yapmasını ve ancak ondan sonra Allahü teâlâya tevekkül etmesini emr eder

İslâm dîninin, diğer dinlerdeki insanlara karşı gösterdiği adâlet de, benim üzerimde çok büyük bir te’sîr yapmışdı Muhammed aleyhisselâm, müslimânların hıristiyanlara ve yehûdîlere karşı iyi mu’âmele etmelerini emr ediyorKur’ân-ı kerîm ise, Âdem aleyhisselâmdan başlıyarak, Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmın Peygamberliğini kabûl ediyordu Bu, hiç bir başka dinde olmayan bir yüce sadâkat, büyük hakşînaslıkdır Diğer dinlere inananlar, islâmiyyet hakkında, akla gelmez fenâ şeyler söylerken, müslimânlar bunlara karşı kibarca mukâbele ediyorlar

İslâmiyyetin en güzel husûsiyyetlerinden biri de, onun kendini putlardan temâmiyle kurtarmış olmasıdırHıristiyanlıkda hâlâ resmlere, heykellere, işâretlere tapılırken, islâmiyyetde hiç böyle bir şey yokdur Bu da, islâmiyyetin ne kadar saf, ne kadar temiz olduğunu gösteriyor

Allahü teâlânın resûlü olan Muhammed aleyhisselâmın, sözleri ve öğretdiği husûslar, hiçbir değişiklik yapılmadan günümüze kadar gelmişdir Allah kelâmı olan Kur’ân-ı kerîm ise, vahy olunduğu gibi aynen muhâfaza edilmiş ve Muhammed aleyhisselâm zemânındaki berraklığını aslâ gayb etmemişdir Hıristiyanların, Îsâ aleyhisselâmın dînine yapdıkları gibi, İslâm dînine birçok yalan yanlış hurâfeler, efsâneler karışdırılmamışdır

Beni müslimân olmağa götüren sebeblerden sonuncusu, islâmiyyetde bulduğum metânet ve irâde gücü oldu İslâmiyyetde yalnız rûhun değil, aynı zemânda bedenin de temiz olması emr ediliyordu Yemek yirken, tıka basa mi’deyi doldurmamak, senede bir ay oruc tutmak, her şeyde ölçülü hareket etmek, harcama yaparken, ne fazla, ne eksik sarf etmek gibi Değil bugün, yarın da, bütün insanlara rehberlik edecek husûslar, insanlara en güzel bir tarzda telkîn olunuyordu Ben, müslimân memleketlerinin hemen hepsini ziyâret etdim İstanbulda, Şâmda, Kudüsde, Kâhirede, Cezâyirde, Fasda ve sâir müslimân şehrlerinde, bütün hakîkî müslimânların bu kâ’idelere riâyet etdiklerini ve bundan dolayı hayâtda huzûra kavuşduklarını bizâtihi gördüm Onların, Allahü teâlânın yoluna girmek için süslere, resmlere, heykellere, mumlara, müziğe ve benzeri şeylere ihtiyâcları yokdu Allahü teâlânın kulu olduklarını his etmeleri ve kendilerini ona teslîm etmeleri, onlara en büyük ma’nevî huzûr ve se’âdeti, lezzeti veriyordu

İslâm dînindeki hürriyyet ve müsâvât [eşitlik], beni dâimâ kendine çekmişdirMüslimânlar arasında, en yüksek bir mevkı’ sâhibi ile en fakîr bir kimse, Allahü teâlânın huzûrunda müsâvîdir ve birbirinin kardeşi sayılır Câmi’de, müslimânlar yan yana ibâdet ederler Mevkı’ sâhibi olanlar için ayrılmış, özel yerler yokdur

Müslimânlar, Allahü teâlâ ile kul arasında hiç bir kimsenin bulunmadığına îmân ederler Müslimânlıkda ibâdet, Allahü teâlâ ile kul arasında yapılır Günâhlarını afv etdirmek için, din adamlarına baş vurmazlar Her müslimân kendi hareketinden, ancak kendisi mes’ûldür

Müslimânlar arasındaki kardeşlik, bana hayâtda çok kerreler yardımcı oldu Bu din kardeşliği de, beni müslimânlığa götüren âmillerden biridir Nereye gitsem, bir müslimân kardeşimin bana yardım edeceğini ve üzüntülerimi benimle paylaşacağını biliyorum Dünyâda, ırk, renk ve siyâsî düşünceleri birbirinden farklı olan bütün müslimânlar, birbirinin kardeşidir ve birbirlerine yardım etmeği kendilerine borç bilirler

İşte, beni müslimân yapan sebebler bunlardır Acabâ bunlardan dahâ güzel ve ulvî [yüce] bir sebeb düşünülebilir mi?

Alıntı Yaparak Cevapla