Yalnız Mesajı Göster

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL BARİ

Yaşadığımız evren ile ilgili herşeyde bir denge ve ahenge rastlarız Özellikle bilim alanında yeni gelişmeler kaydedilip bugüne kadar bilinmeyen pek çok detay ortaya çıktıkça, bu denge ve ahenk daha da netleşmektedir Görünen odur ki, kainat üzerinde var olan her sistem üstün bir aklın tasarımıdır Bu üstün aklın sahibi, herşeyi hayranlık uyandırıcı bir düzen içinde var etmiştir Kainattaki her cisim, yeryüzünde yaşayan milyarlarca canlı müthiş bir ahenk içinde varlıklarını sürdürürler Doğadaki düzen hiçbir şekilde bozulmaz ve milyonlarca yıldır son derece istikrarlı bir şekilde devam eder
Yalnızca dünya üzerindeki yaşamı incelediğimizde bile hayranlık uyandırıcı pek çok detayla karşılaşırız Etrafımız, farkında olduğumuz veya olmadığımız, sayısız yaratılış delili ile doludur Örneğin, havadaki gazların karışımı tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için en elverişli şekilde oranlanmıştır İnsanlar ve hayvanlar yaşayabilmek için oksijen alır ve karbondioksit verirler Ancak bu işlem sürekli devam ettiği halde havadaki oksijen miktarı azalıp, karbondioksit miktarı artarak mevcut dengeyi bozmaz Çünkü bu noktada çok ince bir düzen var edilmiştir; insanların ve hayvanların tersine bitkiler, yaşamlarını sürdürürken karbondioksit alır ve oksijen verirler Dolayısıyla insanların ve hayvanların tükettiği oksijen, bitkiler vasıtasıyla tekrar üretilir ve dünyadaki denge korunur
Kuşkusuz bu örnek dünya üzerinde görebileceğimiz yaratılış delillerinden yalnızca bir tanesidir Gerek mikro gerekse makro alem incelendiğinde bunun gibi sayısız örnekle karşılaşmak mümkündür Eğer kainat ve dolayısıyla dünya üzerindeki canlılık varlığını sürdürebiliyorsa, bu, üstün akıl sahibi, herşeyin Yaratıcısı olan Rabbimiz'in 'herşeyi birbirine uygun olarak yaratması' ile mümkün olmaktadır (2)
Bâri'dir Yani öyle temiz yaratıcı ki yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizam üzere seçip düzenleyerek ve tamamlayarak birbirinden farklı özelliklerle yaratır Râzi der ki: "Bâri ismi, yaratan ve icad eden gibi olmakla beraber cisimlerin yaratılması mânâsını ifade eder Onun için halka "berriyye" denilir de, renk ve tad gibi başka bir cevherle meydana gelen hususlara denilmez" "Allah'ın yarattığı şeylerin şerrinden O'nun kelimelerinin hepsine sığınırım" gibi bazı dualarda zikredilen "halaka", "zeree" ve "beree" fiillerine nazaran "bâri" ismi yaratılışın tekâmül mertebelerindeki icadları ifade eder (3)
Bâri ismini bilmenin faydaları nelerdir?Allah'ın yaratıcı olduğunu kabul etmek, O'nun aynı zamanda Bâri olduğunu da kabul etmektir Allah'ın yaratıcı ve Bâri olduğunu kabul eden, kendisinini daima bir halden bir hale geçtiğini ve sonuçta bu varlığının mutlaka son bulacağına inanır Bu inanç ona, Allah'a tam bir teslimiyetle teslim olmasını sağlar Olayların gerçek yaratıcısının Allah olduğunu bilen kimse, meydana gelen olaylardan derinden etkilenmez, kalbini derin üzüntüler sarmaz, sırlarının bilinmesinden korkmaz O'nun yasaklarından şiddetle kaçınır ve daima O'na sığınarak korunurBu ismi bilen, her şeyin Allah elinde olduğunu ve O'nun emriyle gerçekleştiini bilir O'ndan başka yaratıcının olmadığını anlar O'nun bütün emir ve yasaklarını samimiyetle uygular (4)

EL MUSAVVİR
Dünya üstünde yüz binlerce farklı türde canlı yaşar Bu türlerin hepsi birbirlerinden tamamen farklı görünüşlere ve olağanüstü özelliklere sahiptir
Mesela bir kelebeğin kanatlarındaki kusursuz simetriyi ele alalım Her bir kanadın üstü türlü şekiller ve etkileyici renklerle bezenmiştir Bu şekiller ve renkler ne kadar karışık olurlarsa olsunlar, kanatlardaki benzersiz simetri asla bozulmaz Öyle ki bütün kelebekler, bir ressamın fırçasından çıkmış gibi, göz zevkine hitap eden bir güzellik oluştururlar Bu güzellikte tecelli eden aklın bir kaynağı olduğu açıktır Zira basitçe çizilmiş bir resmin dahi bir ressamı vardır ve resmin kendi başına ortaya çıkması mümkün değildir O halde kimse, böylesine kusursuz yaratılmış ve bir sanat eseri kadar estetik olan böyle bir canlı için tesadüfen var olmuş diyemez Bunların tümünü yaratan, tasarlayan, meydana getiren, bütün kainatın Rabbi olan Allah'tır
İnsanı yaratan, bedeninin dışındaki ve içindeki tüm sistemleri son derece mükemmel bir şekilde tasarlayan Allah, bu kompleks yapıdaki her noktada üstün yaratmasını ve izzetini göstermektedir Örneğin insan bedeninin çatısını oluşturan iskelet başlıbaşına bir mühendislik harikasıdır Vücudun yapısal destek sistemidir ve beyin, kalp, akciğer gibi hayati organların korunmasını sağlar, iç organlara destek olur İnsan vücuduna, hiçbir yapay makina tarafından taklit edilemeyen üstün bir hareket kabiliyeti verir Dahası kemik dokusu çoğu kimsenin zannettiği gibi cansız değildir Vücudun ihtiyacına göre kalsiyum, fosfat vb mineralleri depo eder veya daha önceden depo ettiklerini vücuda verir Bütün bunların yanı sıra kırmızı kan hücrelerinin üretimi de kemikler tarafından yapılır Ve bu bahsedilen çok fonksiyonlu sistem, insan bedenindeki onlarca mükemmel sistemden yalnızca bir tanesidir
İşte bunların hepsini eşsiz bir dizayn ile yaratmış olan ve hala yaratmaya devam eden Allah kudretinin tecellilerini bizlere sürekli göstermektedir (2)
Musavvir, bir şeyi dilediği zaman ona sadece: "ol" der, o da istediği şekil ve biçimde oluverir "Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Dilediği bir surette seni tertip etti" (8) Bu yüzden musavvir, yaratmak istediğini istediği şekil ve biçim üzere yaratandır
Musavvir, organları birbiriyle uyumlu halde yaratan ve onlara dilediği biçimi veren anlamına da gelir Allah, insanı en güzel bir şekilde yarattığını bize şöyle haber verir: "Doğrusu, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık" (9)

EL GAFFAR
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir" (1)
"Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup sonra da doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım" (2)
"De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir" " (3)
Günahları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günahlarını pek çok bağışlayan
Gaffar, kulların günahlarını örtmede mübalağa edendir Öyle ki, bu günahları ne dünyada ne de ahirette ortaya çıkarmaz
Mümin, tövbe ve mağfiret ile ilgili olarak daima korku ile ümid arasında bulunmalıdır
Müslüman, ne kadar ibadet ederse etsin, Allah'ın azabından güven içersinde olamaz; ne kadar günahkar olursa olsun Allah'ın mağfiretinden ve bağışlamasından ümidini kesemez Bundan dolayıdırki; vitir namazının son rekatında okunması vacib olan kunut duaları sonunda "Ya Rabb; rahmetini umar, azabından korkarız" diye dua edilmektedir
"Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin" (3) Bu âyetin, Kur'ân'da en ümitli âyet olduğu söylenir Bununla beraber dikkat edilmesi gerekir ki, bu ümit, günaha teşvik için değil, en günahkar kimseleri bile bir an önce tevbe edip Allah'a yönelmeye teşvik için olduğu hemen peşinden gelen iki âyetten açıkça anlaşılmaktadır (4)
Yüce Allah, bu dünyada güzellikleri ortaya çıkaran, çirkinlikleri ve günahları örten, ahirette ise bu çirkinlikleri cezalandırmaktan vazgeçip onları bağışlayandır
HzEbu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) Rabbinden naklen buyururlar ki:
"Bir kul günah işledi ve:
"Ya Rabbi günahımı affet!" dedi
Hak Teâla da:
"Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim günahımı affet!" der
Alllah Teâla Hazretleri de:
"Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim beni affeyle!" der
Allah Teâla da:
"Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu" (5)

EL KAHHAR
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O, kulları üzerinde kahredici olandırO, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır" (1)
"De ki: 'Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır' " (2)
Mülkün, üstünlüğün, güç ve kuvvetin tamamı tek ve kahhâr olan Allah'a aittir O'nun dışındaki her şey, mağlub ve yeniktir Zalim ve zorbaların belini kıran, isyankar ve haddi aşanların boyunlarını büken, dünyadaki emellerine kavuşmalarına mani olan Allah'tır Varlıların dilek ve istekleri dahil O'nun dilemesi altındadır Yüce Allah buyuruyor:
"Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" (3)
Allah insanlardan nasıl sıkıntıyı giderme gücüne ve onların kalplerine ferahlık vermeye kadirse, onları büyük bir azapla kahretmeye de kadirdir Kuran'da Allah'ın Kendi Katından gönderdiği azaplarla helak olmuş kavimlerden örnekler verilir Bu insanlar hak dinden yüz çevirdikleri ve Allah'a baş kaldırdıkları için sabah vakti, hiç şuurunda değillerken, üzerlerinde dolaşan büyük bir felaketle yok edilmişlerdir Allah inkar eden toplulukların üzerine evlerini yerinden söken kasırgalar göndermiş, üzerlerine balçıktan taşlar yağdırmıştır Uyardığı insanların üzerine onların içinde oturdukları şehirleri yerle bir eden sağanaklar isabet ettirmiştir Toprağın altını üstüne getiren depremleri üstlerine göndermiş, tek bir çığlıkla hepsini yerin dibine geçirmiştir Açıkça görüldüğü gibi Allah'ın bir insanı kahretmesi hiçbir şeyle kıyaslanamaz
Müslüman, gücü yettiğince Allah düşmanlarını mağlup etmeye ve onlara üstünlük sağlamaya çalışmalıdır
Allah'tan yüz çevirip başkasına dayanan mutlaka mağlup olacak, şeytanın elinde birer oyuncak olacaklardır

Fakat bütün bu sayılanlar Allah'ın dünya hayatında insanlara tattırdığı acılardır Ve onları yaptıklarından dolayı dünyada yaşarken kahretmesidir Ama asıl olan, insanın cehennemde görülmemiş bir azapla kahredilmesidir Allah'ın sonsuz rahmetine karşılık O'nun kadrini takdir edemeyen ve nankörlük eden insanlar ahirette cehennem azabıyla karşılaşacaklardır Dünyada işledikleri suçların tam karşılığı ahirette kendilerine verilecektir
Allah onları cehennemin en dar yerine attığında, inkarcılara daha önce hiç karşılaşmadıkları bir acı tattırır; cehennem ateşiyle yanan derilerini yenileriyle değiştirir ve onların üzerine ateşten duvarlar örer Öyle ki insanın dünyada çektiği acılar cehennemde karşılaştıklarının yanında çok hafif kalır Nitekim Kuran'da cehenneme giren insanların Allah'ın kendilerini öldürmesi ve azaptan kurtarması için yalvardıkları haber verilir (4)

Alıntı Yaparak Cevapla