Şengül Şirin
|
L Harfi İle Başlayan Deyimler Ve Anlamları
L HARFİYLE BAŞLAYAN DEYİMLER
Lafa boğmak: Birinin söz söylemesine fırsat vermeyip meseleyi gereksiz ve boş sözlerle anlaşılmaz kılmak, gürültüye getirip uzatmak
Laf (söz) altında kalmamak: Bir münakaşa sırasında söylenen her dokunaklı söze karşılık vermek, söz altında ezilmemek
Laf (söz) aramızda: “Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın” anlamında kullanılır”Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış”
Laf atmak: 1 Dokunaklı sözlerle sataşmak, uzaktan işittirmek 2 Karşılıklı söyleşmek, konuşmak 3 Sözle sarkıntılık etmek”Laf atarak beni tahrik etmeye çalışıyorlardı”
Lafa tutmak: Birini konuşarak, gereksiz meseleler anlatarak işinden alıkoymak”Onu biraz lafa tutup oyalamaya başladılar”
Laf ebesi: Söyleyecek sözü bol olan, her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan”Laf ebeliğini bırak da ne söyleyeceksen söyle!”
Laf etmek: 1 Konuşmak 2 Bir şeyi dedikodu konusu yapmak”Akşam buluşalım da iki çift laf edelim”
Lafı (sözü) ağzına tıkamak: Birinin sözünü bitirmesine fırsat vermemek, onu susmak zorunda bırakmak, konuşmasını önlemek”Ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkadılar adamcağızın”
Lafı (sözü) ağzında gevelemek: Söylemek istediğini açık olarak bir türlü söyleyememek, şundan bundan bahsetmek”Beni görünce şaşırdı, lafı ağzında gevelemeye başladı”
Lafı ağzında kalmak: Söyleyeceğini söylemeye zaman bulamamak, konuşmasını bitirememek
Lafı (sözü) çevirmek: Konuşmasının sakıncalı bir biçim aldığını fark edince söze başka biryön vermek, başka konuya geçmek”Beni görünce birden nasıl da sözü çevirdi”
Lafını (sözünü) etmek: Bir şey üzerinde konuşmak”Artık lafını etmeyin şu adamın!”
Lafını (sözünü) bilmek: Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak”O daima lafını bilir bir insan olmuştur”
Laf işitmek: Birisi tarafından paylanmak, azarlanmak,”Çabuk ol, senin yüzünden laf işiteceğiz öğretmenden”
Laf olsun diye: Rastgele, belli bir amaç gütmeden”Kızma canım, laf olsun diye söylemiştir o sözleri”
Laf (söz) taşımak: Aralarını açmak maksadıyla birinin bir kimse hakkında söylediği hoş olmayan sözlerini o kimseye ulaştırmak, söz getirip götürmek”O laf taşıyıcı adamdan uzak durmalısın”
Laf (söz) yetiştirmek: Bir söze karşılık vermekte gecikmemek, durmadan konuşmak
Laf (söz) yok: “Kusursuz, eksiksiz, eleştirilecek bir yanı dahi yok” anlamında kullanılır”Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir”
Lâhavle çekmek: Sıkıntıyı, öfkeyi gidermek, sabır telkin etmek için “Lâhavle” ile başlayan duayıokumak “Lâhavle çekmeden başka bir şey yapamadım”
Lamı cimi yok: “Hiçbir bahane, itiraz, mazeret, duraksama, karşı gelme yok” anlamında kullanılır”Lamı cimi yok, bu akşam bize geleceksiniz, tamam mı?”
Lastikli söz: Değişik mânâlara gelen söz
Leb demeden leblebiyi anlamak: Daha sözün başında ne demek istediğini anlamak, anlayışlı ve kavrayışlı olmak
Leke sürmek: Suç yüklemek, birinin onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak”Zorla kadıncağıza kara bir leke sürdüler, Allah`tan hiç korkmadılar”
Leşini çıkarmak: Çok feci dövmek”Beş kişiydiler, adamın leşini çıkardılar”
Leşini sermek: Öldürmek”Ben de onun leşini sermezsem…”
Leyleğin yuvadan attığı yavru: Yakınlarından ilgi görmeyen, çevresinin uzaklaştırdığı kimse
Lokma ağzında büyümek: Herhangi bir sebepten, acı ya da üzüntüden dolayı lokmasını yutamamak, yiyememek”Ağzında lokmalar büyümeye başladı, gözleri dolu dolu oldu”
Lokmasını saymak: Birinin ne kadar yediğine bakmak, çok yiyeceğinden korkmak
Lök gibi oturmak: Bir yere bütün ağırlığıyla çökmek, oturup kalmak”Sedire lök gibi oturunca gacur gucur sesler duyuldu”
Lügat paralamak: Anlaşılmaz, süslü, parlak, ağdalı, konuşma dilinde geçmeyen kelimelerle konuşmak”Lügat paralamak hoşuna gitmeye başlamıştı”
Lüpe konmak: Değerli bir şeyi bedavadan, emek sarf etmeden ele geçirmek
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|