Yalnız Mesajı Göster

Antakya (Hatay) Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antakya (Hatay) Genel Tanitimi



Hatay Kale ve Surları

Antakya Kalesi (Merkez)


İstanbul surlarından sonra en uzun sur duvarları olan Antakya surları MÖ300 yıllarında Seleukos I zamanında inşa edilmiştir Roma ve Bizans dönemlerinde yapılan ilavelerle genişletilmiş 23600 m Uzunluğuna erişmiştir Habib Neccar Dağı üzerinden batıda âsi Nehrine, doğuda da aşağıdaki düzlüklere kadar ulaşır Üst kısımlarda surların yüksekliği 50-60 mye Âsi Nehri kıyısında da 70 mye kadar ulaşır Evliya Çelebi 44000 adım uzunluğundaki duvarların büyük taş bloklarla örüldüğünü ve son derece de sağlam olduğunu belirtir Surlar 80-100 m arasında birer burçla takviye edilmiştir Buradaki burçlar 5 katlı olup her kat başlı başına müstakildir Burç sayısının 360 dolaylarında olduğu sanılmaktadır Kalenin yapımında kullanılan büyük taşlar adeta birbirleri ile perçinlenmiştir Kalenin kuzeyde Halep, batıda Şam kapıları bulunuyordu Bunlardan Halep kapısının 10 m Yüksekliğinde demir bir kapısı vardı

Surların içerisindeki İçkale, MSVIyüzyılda Bizans İmparatoru Nikefhoros Fokas tarafından yaptırılmış ancak günümüze iyi bir durumda gelememiştir Bu surların çok fazla zarar görmesinin nedeni de Perslerin buraya hücum etmesinden kaynaklanır

Günümüzde Habib Neccar Dağı üzerinde bu surların ve İçkalenin yıkıntıları ile sarnıç kalıntıları görülmektedir Ayrıca Habib Neccar Dağı ile Haçdağ arasında selleri önlemek amacıyla İmparator Iustinianus tarafından VIyüzyılda yapılmış olan Demirkapı denilen bölüm iyi bir durumda günümüze kadar gelebilmiştir

Koz Kalesi (Altınözü)



Altınözü Koz Kalesi Köyünün yakınında olan bu kale, yüksek, sarp ve kayalık bir tepe üzerinde kurulmuştur Üçgen şeklindeki tepenin etrafı çepeçevre kalın duvarlarla sağlamlaştırılarak iyi bir korunak meydana getirmiştir
Bu kale Helenistik dönemde yapılmıştırBüyük bir bölümü harap olmakla beraber, güney tarafındaki kalıntılardan iri blok taşlarla yapıldığı, birbirlerinden 100 m uzaklıkta yarım yuvarlak 2 burcu olduğu görülmektedir
Koz Kalesi Bizanslılar ve Haçlılar tarafından da kullanılmış, 1268 yılında da Baybars tarafından ele geçirildikten sonra önemini yitirmiştir

Bakras Kalesi (Belen)


Belen Örençay (Bakras) Köyünde Kızıldağın eteğindedir Helenistik dönemde Anadolu-Suriye-Mısır yolunu kontrol etmek amacıyla yapılmıştır Sonraki dönemde Romalılar, Bizanslılar ve Haçlılar tarafından onarılarak kullanılmıştır
Yavuz Sultan Selimin Mısır seferi sırasında da Osmanlıların eline geçmiştir Günümüze iyi bir durumda gelen kalenin içerisinde Bizans döneminde bir de kilise yapılmıştır

Darbısak (Darb-ı Sak) Kalesi (Kırıkhan)


Kırıkhana 4 km uzaklıkta, Alaybeyli Köyündedir Bu kale Helenistik dönemde Belen Geçidine kuzeyden gelen yolu korumak için yapılmıştır Bu kale de Bakras Kalesi gibi 50-60 m Yüksekliğinde bir tepenin üzerinde kurulmuştur Günümüze doğu tarafına ait bazı kalıntıları ile kaleye dağdan su getiren su kemerleri ayakta gelebilmiştir Ayrıca İslâm velilerinden Beyazıt Bestâmi adına burada bir ziyaret yeri ve cami yapılmıştır Kalenin bir bölümü sonraki dönemlerde konut haline getirilmiş ve Osmanlı dönemi idarecileri ile ailelerinin mezarları burada bulunmaktadır Bu yüzden de halkın ziyaret yeridir

Sarıseki Kalesi (İskenderun)

İskenderun-Adana Karayolu üzerinde, İskenderuna 10 km uzaklıktadır Helenistik dönemde (MÖ300-MS20) yapılmış, Romalılar, Bizanslılar, Haçlılar ve Selçuklular, Osmanlılar tarafından kullanılmıştır Evliya Çelebinin belirttiği gibi, dörtgen plânlı, yekpare taşlı bir yapıdır Yavuz Sultan Selim yol güzergâhı üzerinde bulunan bu kalenin onarımına 1516da başlamış ve Kanuni Sultan Süleyman 1549da tamamlamıştır Kaleden çok az bir kalıntı günümüze gelebilmiştir

Şalen Kalesi (Sıvlan Kalesi) (İskenderun)

İskenderunun kuzeydoğusunda Değirmendere Köyü yakınındaki Şalen Kalesi Amanos Dağlarının uzantısı olan sarp ve kayalık bir tepeye kurulmuştur Helenistik dönemde yapılmış, Bizanslılar ve Haçlılar zamanında gözetleme ya da karakol kalesi olarak kullanılmıştır Günümüze bu kaleden, pek az kalıntı gelebilmiştir

Payas Kalesi (İskenderun)


Payas kalesi, Osmanlı döneminde Sokollu Mehmet Paşa tarafından Payas Limanı ve tersanesini güvence altına almak için 1567de yapımına başlanmış, 1571 yılında da tamamlanmıştır Antik çağlara ait bir kale üzerine yapıldığı sanılmaktadır Onunla ilgili bir kalıntıya rastlanamamıştır Sokollu Mehmet Paşanın yaptırdığı, dört köşeli, sekiz kuleli bu kale Payasın simgesi olarak nitelenmektedir Başta Evliya Çelebi olmak üzere buradan geçen zenginler bu kaleden söz etmişlerdir İskenderun Limanına gelen yabancı gemilerin su gereksinimini karşılayan Payasın güvenli bir yer olmasında Balyemez Toplarının bulunduğu bu kalenin büyük önemi vardır Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında cezaevi olarak kullanılmış, özellikle ağır cezaya mahkûm olmuş suçlular buraya yerleştirilmiştir Namık kemal de bir süre bu kalede hapsedilmiştir

Cin Kulesi (İskenderun)


Payas Kalesi ile liman arasında, hemen aşağıdaki limanı korumak için 1577 yılında inşa edilmiştir Eskiden “İskele Kalesi” adıyla anılan bu yapı 360 derecelik görüş alanına sahip bir karakol kulesidir Günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla