Yalnız Mesajı Göster

Manisa Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Manisa Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Manisa Mesir Macunu


Manisada her yıl Sultan Camisi çevresinde Mesir Şenlikleri düzenlenmekte, Sultan Camisinin minarelerinden aşağıda toplanan halka Mesir Macunları atılmaktadır

Mesir, Farsça bir sözcük olup, yürüyüş ve hareket anlamına gelmektedir Gezilecek veya gezi yeri anlamında da kullanılmaktadır Mesir Macununun her yıl 22 Mart günü baharın gelişiyle doğanın uyanışına katılan insanlara canlılık ve hareket getirdiğine inanılmıştır

Mesir geleneğinin geçmişi çok eski yıllara inmektedir Günümüzden yaklaşık 5000 yıl öncesinde Anadolu ve Mezopotamya bölgesinde mesire benzeyen bir macunun Sümerliler tarafından da kullanıldığı bazı tıp kitaplarında belirtilmiştir Sümerlilerin Nippur şehrinde ana maddesi “İsin” olan bir ot ile çeşitli baharatların birlikte kaynatıldığı ve bir macun elde edildiği kaynaklarda yazılıdır Bu macun altın bir kapta korunarak ilkbahar aylarında hastalara verilirmiş Bazı kaynaklarda da bu tür macunların Önasya ve Anadolu şehirlerinde yapılarak hastalara şifa niyetiyle verildiği belirtilmiştir

Anadoluda Mesir Macunu bulan hekim Merkez Efendi ismiyle tanınan Muslihiddin Efendidir Denizlinin Buldan ilçesi Sarı Mahmutlu Köyünde 1460 yılında dünyaya gelen Muslihiddin Efendinin ailesinin Selçukluların Germiyanoğlu kollarından birisine bağlı olduğu sanılmaktadır İlköğrenimini babası Hafız Mustafa Efendiden almış, adından babasının dostu Hızır Ahmet Paşanın yanına öğrenim almak üzere Bursaya gitmiştir Orada medrese öğrenimi görmüş, ardından devam ettiği Fatih Medresesinde öğrenimini tamamladıktan sonra hocalık yapmıştır


Hafsa Sultanın yaptırdığı zamanın ilim, kültür ve sosyal kurumu olan külleyenin medresesi başına 1523de hoca olarak getirilir Merkez Efendi, Manisa'ya yerleştikten sonra halkın sorunları ile yakın ilgilenmeye başlamıştır Hasta olanlar için çeşitli otlardan ilaçlar yaparak onları iyileştirmiş, imarethanenin bir kısmını bimarhaneye (Sağlık Bölümü ve Revir) dönüştürmüştür Bir süre sonra burası hastalara yeterli olmayınca, saraydan ödenek istemiş, 1526 yılında bugünkü darüşşifa yapılmıştır Bu yapı bimarhane, darüşşifa, tımarhane ve şifahane isimleri ile tanınmıştır Bu yapı her türlü tedavinin yapıldığı çağın en önemli hastanesi konumuna gelmiştir
Darüşşifa'nın açılmasında kısa bir süre sonra, Manisa Valisi Şehzade Mustafa'ya Kanuni Sultan Süleyman tarafından acil bir mektup gelir Bu mektupta Hafza Sultanın hastalandığı tüm doktorların çabasının yeterli olmadığı yazılıdır Durum Merkez Efendi'ye bildirilir Merkez Efendi yoğun bir çalışmaya başlar Sonunda 41 değişik baharattan ürettiği macunu tarifi ile beraber saraya gönderir Hafza Sultan, üretilen bu macun ile sağlığına yeniden kavuşur Bu olaydan sonra Merkez Efendinin ünü Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarını aşar Bunun üzerine Merkez Efendi, Manisa iline ekonomik katkıda bulunabilecek bir plan hazırlar;
Her yılın belli bir gününde şehirde sergi düzenlenecek, bu sergide halkın kendi el emeği olan ürünleri tanıtılacak

Civardan Manisa'ya ekonomik ve sosyal canlılık getirmesini sağlaması için buraya gelen halkın, sağlığını korumak için yapılacak macunu yiyenlerin 1 yıl boyunca zehirli böcek sokmalarından korunduğu duyurulur Bu yüzden de macunun dağıtılması sağlanacaktır

Bundan sonra Mesir Macununun halka dağıtılacağı gün olarak da, bahar bayramı olarak 22 Mart seçilir Kesin olmamakla beraber ilk Mesir macununun dağıtımının 1527 – 1528 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır Merkez Efendi, 1529da İstanbula çağırılır ve orada eğitim vermeye devam etmiştir Merkez Efendinin Manisadan ayrılışından sonra Mesir Macunu geleneği günümüze kadar devam ederek gelmiştir

Mesir Macununun Yapılışı:

Mesir macunu 41 değişik baharattan oluşmaktadır Bu baharatlar Anason, Hindistan Cevizi, Çivit,Çöp Çini, Çörek Otu, Darfülfül, Hardal Tohumu, Havlican, Hiyarşenbe, Kakula, Karabiber, Karanfil, Kebaba, ve Kimyondur
Anason: İştah açıcı ve karminatif olarak kullanılır Karminatif etki bağırsaklardaki fermantasyona engel olmasından ileri gelir
Hindistan Cevizi ve Beşbase: Kaynatılmış suyu mide ağrılarına iyi gelir Etkisi bileşimdeki uçucu yağlardan ileri gelir
Çivit: Halk arasında kabakulak ve pnömonide iyi gelir Bebeklerin ağız mukozasındaki ağrılı yaraların tedavisinde kullanılır
Çöpçini: Kökünün kaynatılmış suyu egzamada kullanılır Bileşimindeki tanenden dolayı astrenjan etkisi vardır
Çörek Otu: Gaz söktürücü olarak kullanılır
Darülfülfül: Bedeni ısıtıcı ve öksürük kesici olarak kullanılır
Hardal Tohumu: İştah açıcı ve mideyi yatıştırıcı olarak toz halinde kullanılır Cilt hastalıklarında iltihabı ve ağrı giderici etkisi vardır
Havlican: Öksürük kesici ve ağız kokusu giderici olarak kullanılır Sindirimi kolaylaştırır, gazı dağıtır, balgamı giderir
Hiyarşenbe: Müshil olarak kullanılmaktadır Bileşiminde antrekion türevi vardır
Kakule: Lezzet verici, gaz söktürücü, iştah açıcı olarak kullanılır
Karabiber: Öksürük kesici, uyarıcı ve baharat olarak kullanılmaktadır
Karanfil: Ağız kokusu giderici, diş çürüklerinde ve ağrılarında kullanılır Bileşimindeki karanfil esansı antiseptik ve ağrı gidericidir
Kebabe: İdrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır
Kimyon: Baharat, gaz söktürücü, iştah açıcı ve terletici olarak kullanılır
Günümüzde Mesir Macununun asıl kullanımındaki baharat çeşitlerinin bir kısmı doğada artık bulunmamaktadır Bu nedenle günümüzde onların yerine; Yenibahar, Zencefil, Galanya, Krem Tartar, Kişniş, Havlıcan, Anason, Sakız, Safran, Tarçın, Udülkahr, Hardal, Misrafi, İksir, Meyan Kökü, Kalemi barit, Tiryak, Sarı Halile, Kara Halile, Raziyane, Zerdecub kullanılmaktadır
Mesir Macunu, bazı bitkilerin farmakolojik özellikleri göz önünde bulundurulursa iştah açıcı, gaz giderici, bağırsak paristalizmi arttırıcı, idrar yaptırıcı, uyarıcı ve afrodizyak etkileri taşıdığı görülmektedir Eski hekimlerin düşüncelerine göre insanlar, kış aylarında kuru gıda aldıklarından kanları koyulaşır, pislenir, iç organları çalışma düzenini kaybeder Bu nedenle insanların bahar aylarında sıvı dengesi ayarlanmalıdır İlkbaharda yeşil, taze bol gıda ortaya çıkınca o devrin insanları kan aldırmak, lavmanla bağırsakları boşaltmak, divretiklerle bol idrar yaptırmak sureti ile vücudun dengesi ayarlanır

Alıntı Yaparak Cevapla