Yalnız Mesajı Göster

Sporun Tarihi

Eski 08-27-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sporun Tarihi




Spor Ahlakı

Spor ahlakını incelerken aslında incelediğimiz sosyal, politik ve ekonomik ilişkilerimizdir Spor ahlakında sorunu öncelikle yaşayan ve yaşatan, sorunun öznesi durumundaki sporcu, yönetici, antrenör ve taraftardır Sporcunun önceden belirlenmiş kurallara uyup uymaması spor ahlakının normatif yönüdür Ama daha önemlisi ve normatif spor ahlakını da içine alan olgu, temel toplumsal değerlerin çiğnenmesidir

Bu olumsuz olgu sporla ilgili çoğunluk tarafından fark edilmeyebilir İlişkileri sorgulayan bilinç, çiğnenen değeri çabuk fark eder Kendisini sporla gerçekleştirme deneyimi sporcuyu önceden düşünemeyebileceği sonuçlarla karşılaştırabilir İlk başladığı anlarda spor yapmak, iyi ve güzel yaşamak için bir anahtar olarak sunulur Yaşın ilerlemesi, becerilerin gelişmesi, teknik ile verimin artması, sporcuyu, içinde spordan başka bir yaşamın olmadığı dünya ile sınırlar Bu, içinde yaşadığımız dünyada spor sistemi de, diğer toplumsal ilişkiler gibi kurallarını hep kazanmaya, hep zirveye kilitlemiştir İnsanı sporcu olarak yücelten bu zirve bir yandan da insanı insana yabancılaştırmaktadır Günümüzde normal insan eylemi olarak, spor yapmak kaybedilmiş bir değerdir

Belli bir programla çalışmalar ilerledikçe, spor yapanda ve yaptıranda beklentiler farklılaşır Burada farklılaşan beklenti daha ileri bir spor bilincine ulaşmakla mümkün oluyor Daha ileri bir spor bilinci ve kapasitesindeki kişi bunu değerlendirmek ve pazara sunmakla işe başlıyor Spor yapanın etkinliğinin maddi bir değer oluşturması, izleyenden organize edene kadar geniş bir çerçevede değer farklılaşması oluşturuyor Oyun, antrenman, yarışma, mücadele, dostluk, tanışma ve gezi olanakları arttıkça, zamanın büyük bir bölümü spor yapmakla dolar İşte o an spor, bir boş zaman etkinliği olmaktan uzaklaşıp iş (meslek) olarak karşımıza çıkar Spor meslek olarak örgütlendiğinde yeni değerler oluşturur Yaşamda ve yaşam yoluyla gerçekleştirilen değerler, genel ahlakın dünya, toplum ve insan görüşüne özünde uymaktadır Spor da oluşan değerler, insanlık onurunun, kişisel hakların korunması, bireysel otonomi ve kişisel gelişim gibi temel değerlerin özel görünümleridir Bunlara, hayat şartlarının iyileştirilmesi, sağlık, geçim sağlama gibi pragmatik değerler eşlik eder Bugün sporda savunulan hangi değerler yaşanılan gerçeklikle bağdaşıyor? Bu sorgulamayı öncelikle sporun içinde yer alanlar yaparak spor ahlakının önünü açmak zorundadır

Spora yüklenen misyon değişip, sporda değerler toplumda değişen değerlerle aynı doğrultuda gelişince spor ahlakının da sorunları artmaya devam eder Bu doğrultuda; "her ne pahasına olursa olsun kazanmalıyım", "kaybetmek her şeyin sonudur" mantığı yatmaktadır Böylesi bir yaklaşım, başarıya giden yolda her türlü çirkin girişimi ( şike, doping, şiddet, vb) olağan saymaktadır Başarıyı engelleyen kişilere veya takımlara şiddet uygulamak sporda bugün hızla artan bir tutumdur Gerek medyanın, gerekse yöneticilerin söyleminin aksine, şu an var olan sporun masum ve zararsız bir etkinlik olmadığı çok açıktır

İlk Çağ Antik Oyunlarında spor sahtekarlıklarına tanık olunmuştu Centilmenlik dışı davranışlar, İlk Çağ insanlarında da görülmüştür Antik Yunan’dan modern Olimpiyatlara kadar yaşayan spor, toplumsal değişimle beraber değişmiştir Spor kuralları, oyunları, oynatanları, branşları çeşitlenmiştir Bu çok branşlı spor; toplumsal yapılanmaya göre de sınıflandırılabilir

Modern Olimpiyatlarda oluşturulmak istenen temel ilke, ırk, din ve dil ayrımına bakılmaksızın her ulustan sporcunun bir araya gelmesiyle, dostluk çerçevesinde yeni değerler üretmenin sporla gerçekleşmesi beklentisinden doğmuştur

Uğur Aytekin

Alıntı Yaparak Cevapla