Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Eğitici Hikayeler

Eski 05-19-2011   #2
Hüzün
Icontr

Cevap : Eğitici Hikayeler



Alıntı:
alıntı:Mountain
ATATÜRK’ÜN ÇOCUKLUGU – 3

Bir aksam yemegi sonrasinda çiftlikteki odada oturulmus ve gündelik olaylar konusuluyordu

Hüseyin Aga: “ Yarin erkenden elma bahçesini çapalayip, yabani otlari ayiklamaya gidecektim ama çapayi bulamadim Hanim, çapayi bir yere koymus olmayasin? “

Hüseyin Aga’nin karisi: “ Efendi, çapanin alet dolabinda olmasi lazim Iki gün önce temizlik yaparken oradaydi “

Hüseyin Aga: “ Öyle de bugün aksamüstü baktim dolapta yoktu Belki dedim saga sola birakmislardir Aradim, bulamadim “

Hüseyin Aga’nin çocuklari, Zübeyde Hanim, Mustafa ve Makbule çapayi almadiklarini söylediler

Bunun üzerine Hüseyin Aga: “ Hanim, son günlerde çiftlige yabanci biri geldi mi? “ diye sordu

Karisi: “ Hayir Efendi, kimse gelmedi Hep biz bizeyiz “

Hüseyin Aga: “ Desene çapa sir olup uçtu “

Mustafa fikrini söylemek ihtiyacini hissetmisti: “ Dayicigim, çiftlige hirsiz girmis olamaz mi? “ Mustafa’nin sorusu odada bulunanlarin üzerinde soguk dus etkisi yapti Gözler Mustafa’dan yana döndü

Hüseyin Aga: “ Ne hirsizi? “ diyebildi

Mustafa: “ Bir hirsiz gelmistir, çiftlige girip çapayi çalmistir “

Hüseyin Aga: “ Iki gündür ben, yengen, annen ve çocuklar çiftligin avlusundaydik Ayrica köpekler var Onlar geceleri burada kus uçurtmazlar Hani dedigin olmaz diyemem ama biraz zor Hem hirsiz neden sadece çapayi alsin, öteki aletleri de alip götürebilirdi Birak çapayi, aletleri, çiftlikte daha degerli pek çok esya var Bunlar dururken neden yalnizca çapayi aldi? “

“ Dayicigim, hirsizin ya çapa çok isine yariyor ya da çapayi satmak kolayina geliyor Sadece çapayi almasinin nedeni verecegi zararin büyük olmasini istemediginden, yani hirsiz insafli biri Gündüz gelse gören olurdu Kimse onu görmedigine göre gece geldi Köpekler hirsizi tanidiklari için ses çikarmadilar Bu da hirsizin köyden biri oldugunu gösteriyor “

“ Pes be Mustafa, senin zekâna diyecek yok dogrusu Aslinda ben de zeki sayilirim ama sen benden çok ilerdesin Ortada fol yok, yumurta yok , alt tarafi bir çapa kayboldu Bana kalsa yarin çapayi arar dururum Sana inaniyorum Mustafa ve yarin çapayi aramayacagim Artik geceleri nöbet tutacagiz Ilk nöbet benim Eee, sen ne diyorsun Zübeyde, su hirsiz isine? “

“ Mustafa’nin dediklerine katiliyorum O, bosuna konusmaz Söyledikleri hep dogru çikar Daha on yasinda ama çok akilli Bambaska bir çocuk Darisi bütün çocuklarin basina “

Hüseyin Aga gece yarisina kadar çiftligin avlusunda nöbet tuttu Daha sonra nöbeti Mustafa devraldi Mustafa avluyu en iyi görebilecegi yer olan çiftlik evinin birinci kat merdiveninin orta sirasina oturdu Alet dolabinin bulundugu kulübe yan taraftaydi Eger hirsiz gelirse önünden geçecek ve onu rahatça görecekti

Aradan bir saat geçmisti ki, Mustafa karsidaki agaçliktan hizli adimlarla yürüyerek gelen bir gölgenin alet dolabinin bulundugu kulübeye girdigini gördü Gölge, o kadar rahat hareket ediyordu ki, hayret edersin Sanki babanin çiftligi, gel gir hiç korkmadan, dimdik yürü, kazma, kürek, çapa eline ne gelirse al git Mustafa köyden olan bu adami ay isigi altinda tanimisti Onun mert, dürüst biri oldugunu biliyordu Konusmusluklari, tanismisliklari vardi Birak Hüseyin Aga’yi, birak çifti-çubugu, benim küçük dostum, sen büyümüssün küçülmüssün ama yine büyüyorsun ve sonsuza dek büyüyeceksin diyen birinin yani bu adamin, kendisini hiçe saymasini, kendisinin de bulundugu çiftlikten bir seyler çalmasini onuruna yediremedi

Mustafa kizgin bir sekilde yerinden kalkti, gitti kulübenin kapisinin dört-bes metre gerisinde durdu, ellerini beline dayadi, bekledi Biraz sonra kulübeden çikan adam kapiyi kapadi Iki adim atti, Mustafa’yi gördü, elindeki kürek yere düstü Adamin gözleri yasardi, belli agliyordu Adam elinin tersiyle gözyaslarini sildikten sonra basini saga-sola birkaç kere salladi ve küregi yerden alarak Mustafa’nin yanindan yürüdü, gitti

Mustafa o gece sabaha kadar nöbet tuttu Aslinda Mustafa’dan sonra nöbet sirasi amcasinin ogluna geliyordu ama Mustafa amcasinin oglunun yerine de nöbet tutmustu Çünkü O, yarin yapacagi girisimleri bir plan dahilinde belirlemek istiyordu Adam çapayi, küregi çalmisti ama bunun bir nedeni olmaliydi Kimse durup dururken baskasinin malini izinsiz almazdi Bu bir suçtu fakat suçluyu suç islemeye iten nedenler vardi Nedenlerin sebepleri vardi

Mustafa ertesi gün ögle vakitleri adamin evine gitti Kapiyi dokuz yasindaki Ahmet açti

Mustafa: “ Vay Ahmet, canim kardesim Nasilsin, iyi misin? Ben geldim “

Ahmet: “ Hos geldin, Mustafa abi Sag ol, iyiyim “

Mustafa: “ Ayse nerede? Neden buraya gelmiyor? “

Ahmet: “ Mustafa abi, Ayse annemin yaninda Annem bir haftadir hasta Babam annem ölmesin diye dün kasabaya yürüyerek gitti Birisi çapa vermis ödünç diye, onu rehin birakip ilaç almis Ilaci anneme içirdik Bu sabah babam yine kasabaya gitti Elindeki küregi rehin birakip ilaç alacakmis Daha sonra babam çapayla küregi parasini ödeyip geri alacak ve sahibine teslim edecekmis Babamin getirecegi ilaç annemi iyilestirecekmis Sence annem iyilesir mi Mustafa abi? “

Insanin tas yürekli olmasi lazimdi bu durum karsisinda aglamamasi için Mustafa gözyaslarini tutamadi Birkaç dakika sonra Mustafa ile Ahmet içeri girdiler Ayse yatakta yatan annesinin basucundaki sandalyede oturuyordu Mustafa’yi görünce ayaga kalkti Hasta kadin kollarini iki yana açarak Mustafa’nin sarilmasini bekledi Mustafa sandalyeye oturdu ama bu davranisinin sebebini açiklamasi gerekti

“ Yengecigim iyilesince birbirimize sariliriz Yine eskisi gibi güzel günlerimiz olacak Bundan sonra daha fazla evinize gelecegim Yanlis bir hareketiniz hastaliginizin artmasina yol açabilir Bunun için size sarilmadim “

Hasta kadin zorlukla konustu: “ Olur Mustafa Dedigin gibi olsun Ben de en kisa zamanda iyilesmeye bakarim “

Daha sonra çiftlige dönen Mustafa olanlardan kimseye söz etmedi Yeni gelen ilaçlari içen kadin on bes gün içinde iyilesti Adam baskasinin tarlasinda çalisarak kazandigi parayla çapayi ve küregi rehinden kurtardi Bir gece yarisi son defa çiftlige girerek çapayla küregi yerine birakti

Son sözü Mustafa söyledi: “ Akil ve mantik çizgisinden ayrilmayan insan olmanin bilincine varir Insan iradesini kullanarak gerçekleri görür Yanlista bile olsan dogru gözünün önündedir Gözünün önündekini görmek için göz kapaklarini aralarsin yani okuyup ögrenirsin
snMountain

Atatürk ile ilgili bu yazının kaynağını yazarmısınız? Çok beğendim
Teşekkürler

Alıntı Yaparak Cevapla