Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Peygamberlerimizin Tarihi

Eski 01-28-2008   #13
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : Peygamberlerimizin Tarihi



Hz HARÛN (as)

Hz Harûn (as), israilogullari peygamberlerinden, Hz Musa (as)'in kardesi Hz Yusuf'un vefatindan sonra Misir'da yasayan israilogullari ve diger insanlar, bir müddet onun gösterdigi yoldan yürüdüler; ancak daha sonra hakikati unuttular Bu arada Misir'in idaresi Kibtîlerin eline geçti Kibtîler ise yildizlara ve putlara tapiyorlardi
Kibtîler, israilogullarini hor görmeye basladilar Onlari agir, zor islerde kullandilar

israilogullari çok kalabalik bir topluluk olup Hz Yakub'un ogullarina nisbetle on iki kola ayriliyordu Onlar Kibtîlerin zulmünden kurtulmak istiyorlardi Dedelerinin ülkesi olan Kenân bölgesine gitmek için izin istemelerine ragmen onlara izin verilmemekteydi

Her dönemde oldugu gibi, o dönemin Firavun'u da zulmü temsil ediyor ve insanlari eziyet altinda inletiyordu

israilogullarinin çogalmasi Kibtîleri ve onlarin hükümdari Firavun'u endiselendiriyordu Onlar, israilogullarinin isyan ederek kendilerine zarar vermesinden korkuyorlardi

Firavun, bir gün kâhinlerini yanina topladi Gelecekle ilgili onlardan bilgi istedi Kâhinlerden birisi Firavun'a israilogullarindan bir çocugun dogacagini ve saltanatina zarar verecegini bildirdi Firavun, bunu duyar duymaz korktu ve tedbirler almaya basladi Bunun için de israilogullarinin dogacak erkek çocuklarinin tamaminin öldürülmesini emretti

Hz Musa, bu dönemde dogdu ve öldürülmesin diye bir sandigin içine birakilarak nehre atildi Firavun'un sarayinda büyüdü Allah diledi ve Musa'yi Firavun'un kucaginda büyüttü

Harun Peygamber, Hz Musa'nin büyügüdür israilogullarinin erkek çocuklarinin öldürülmeye baslanildigi dönemden önce dünyaya gelmistir

Hz Hârun (as); Musa (as)'dan daha uzun boylu, daha etli, daha beyaz tenli, daha genis sirtli olup açik ve düzgün dilli, yumusak huylu idi Alninda da bir ben vardi (Hâkim, el-Müstedrek, II, 577)

Harun peygamberle ilgili Kur'ân-i Kerîm'de pek fazla bilgi yoktur Bir âyette Hz Musa ile birlikte zikredilmektedir

Medyen'den dönerken Hz Musa'ya Peygamberlik verildi Peygamberlikle sereflendi

Yüce Allah Hz Musa'ya emretti: "Firavun'a git, çünkü o azdi" (Tâhâ, 20/24)

Musa Peygamber "Rabbim, beni yalanlamalarindan korkuyoruni" (es-suarâ, 26/ 12), "Kalbim sikilir, dilim açilmaz olur Onun için Harun'a da Peygamberlik ver" (es-suarâ, 26/l3),

"Bir de onlarin aleyhimde de bir kisas davalari var, bu sebeple beni öldürmelerinden korkarim" (es-suarâ, 26/14), "Bana ailemden bir vezir ver Biraderim Harun'u Onunla arkami kuvvellendir Onu içimde ortak kil Ta ki seni çok çok tesbih edelim ve seni çok çok zikredelim süphesiz sen bizi hakkiyla görensin" (Tâhâ, 20/29-35) dedi

Cenâb-i Allah, Musa'nin bu duasini kabul etti "Ey Musa! istedigin sana verildi" (Tâhâ, 20/36) buyuruldu Böylece Harun'a da peygamberlik verildi "Firavun'a gidin, biz âlemlerin Rabbinin Peygamberleriyiz, bizimle beraber israilogullarini gönder" deyin " (es-suarâ, 26/16-17) buyuruldu

Hz Mûsa ve Hârun (as) "Ey Rabbim! Dogrusu biz Firavun'un, bize karsi asiri gitmesinden, yahud taskinligini artirmasindan endise ediyoruz" diye Allahu Teâla'ya dua ettiler Yüce Allah: "Korkmayiniz! Çünkü ben sizinle beraberim Ben (her seyi) isitirim, görürüm! Hemen gidiniz ve ona söyle deyiniz "Biz Rabbinin iki elçisiyiz, artik israilogullarini bizimle gönder Onlara iskence etme! Biz sana Rabbinden, hakiki bir âyet getirdik selam (ve selamet) dogruya tâbi olanlaradir Bize, su hakikat vahy olundu ki: hiç süphesiz azab yalanlayanlarin ve yüz çevirenlerin üzerinedir" (Tâhâ, 20/45, 48) buyurdu

Bunun üzerine, Hz Musa ve Hârun geceleyin Firavun'un yanina gittiler Kapiyi çaldilar Firavun kapinin açilmasindan dehsete düstü Hz Musa ve Hârun, Firavun'a kendilerinin Rabbûlâlemin olan Allah'in elçileri olduklarini, kendisini dine davet etmek için geldiklerini söylediler Firavun "Ben sizin en yüce Rabbinizim " (en-Nâziât, 79/24) diyerek onlari reddetti

Hz Musa'ya vahyedildi "Kullarimla geceleyin yola çik Onlara denizde kuru bir yol aç Size yetismelerinden korkma" (Tâhâ, 20/77) buyuruldu

Bu iki peygamber israilogullarini geceleyin yola çikardilar Bu durumdan haberdar olan Firavun ve askerleri onlari izledi Hz Musa, Hârun ve israilogullari, denizi geçerek kurtuldular Firavun ve askerleri de denizde boguldular

israilogullari Tih sahrasina geldiler Rizik olarak kendilerine kudret helvasi, bildircin kusu verildi (el-Bakara, 2/57); onlar itirazlarini sürdürdüler

"Biz bir çesit yemege dayanamayiz Bizim için Rabbina dua et de bize topragin bitirdigi sebzeden, acurdan, sarimsaktan, mercimekten ve sogandan çikarsin" (el-Bakara 2/61) dediler

Musa peygamber, onlara ögütler de bulundu Tûr dagina çagirildiginda agabeyi Harun'u kendi yerine vekil birakti

israilogullari Misir'dan çikarken altinlarini, gümüslerini de yanlarina almislardi Hz Musa (as)'in Tur'a gitmesiyle israilogullarinin münafiklarindan Sâmiri bu altinlari topladi ve bir kapta eriterek bir buzagi yapti Gönüllerinde yatan putçulugu bir türlü tepeleyemeyen bu kavim buzagiya tapmaya basladi

Hz Hârun, onlara ögütlerde bulundu "Ey kavmim! Bununla imtihan edildiniz Sizin gerçek Rabbiniz Rahman olan Allah'tir Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" (Tâhâ, 20/90) buyurdu israilogullari, Hz Hârun'u dinlemediler "Musa, bize dönüp gelinceye kadar, biz o buzagiya tapmaya devam edecegiz" (Tâhâ, 20/91) dediler

Hz Musa (as), Tûr Dagi'ndan döndügünde kavminin buzagiya tapmakta oldugunu gördü Buna çok üzüldü Agabeyine kizdi "Ey Hârun! Onlarin saptiklarini gördügün zaman hana uymaktan seni alikoyan nedir? Emrime isyan mi ettin?" (Tâhâ, 20/92-93) dedi Hârun Peygamberin yakasina yapisti

Hârun Peygamber; Hz Musa'ya israilogullarinin kendisini dinlemedigini anlatti Musa peygamber öfkelendi ve Samiri'yi kovdu

Allahu Teâla, Musa (as)'ya Hârun (as)'u vefat ettirecegini, onu daga getirmesini bildirdi

Musa (as), Hârun (as)'un elinden tutarak daga çiktilar Hârun (as)'un sibr ve sibbîr adindaki ogullari da yanlarindaydilar Dagin üzerinde görülmemi:s güzellikte bir agaç, yapilmis bir ev, evin içinde bir sedir, ve sedirin üstündeki yataktan misk gibi bir koku geliyordu Hz Musa ile birlikte Hârun yatagin üstüne yattilar Allahu Teâla Hârun (as)'un ruhunu bu halde iken aldi, sonra agaç kayboldu, ev ve sedir semâya yükseldi Hz Musa, Hârun (as)'un cenaze namazini orada kilarak onu daga defnetti Yahudiler bu daga Tûr-u Hârun adini vermislerdir (Taberî, Tarih, I, 223)

Hârun (as)'un Tih çölündeki bu dagda vefat ettiginde yüz on yedi, yüzyirmi veya yediyüzyirmiüç yasinda oldugu söylenir (Yâkubî, Tarih, I, 41)

Hârun Peygamber uzun müddet yasadi Musa Peygamberle birlikte kavmine ögütlerde bulundu, kavminin nankörlüklerine gögüs gerdi

Zaman geldi; Rabbine kavustu, o da ölümü tatti

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla