Konu
:
Yapılan İyilik Kesinlikle Birgün Geri Döner
Yalnız Mesajı Göster
Yapılan İyilik Kesinlikle Birgün Geri Döner
11-05-2008
#
1
jasmine
Yapılan İyilik Kesinlikle Birgün Geri Döner
Sibel ağaca sarılmış hem söyleniyor hem ağlıyordu
Birden ayağında ki çizmeyle ağaca vurmaya başladı
O anda başına bir elma düştü
iyice sinirlendi
Zaten bahane arıyordu hınç almak için, bir iki kere daha ayağındaki çizmeyle ağaca vurdu
O sırada bir ses geldi
-Dikkat etsene canımı yakıyorsun
Sibel şaşırdı
Etrafta da kimse yoktu
-Allah Allah bu ses de nerden geliyor diye irkildi
Vurduğu ağaçtı
O da konuşacak değildi ya
Denemek için bir kere daha vurdu
-Ne biçim kızsın
Ağladığın yetmiyor gibi bir de canımı yakıyorsun
Sibel iyice korkmuştu
Neden ağladığını bile bir anda unutmuştu
Elma ağacı konuşabilir miydi
-Herhalde ben kafayı yiyiyorum diye düşündü
-Kimsiniz diye kısık bir sesle birazda korkuyla sordu
-Kim olacağım bir saattir durmadan bana vuruyorsun
Canım acıyor
Vallahi bütün elmalarımla seni kurşun yağmuruna tutarım
-Özür dilerim
Siz nasıl konuşabiliyorsunuz
-Bizler de canlıyız
Meyvelerimizle her sene yavrularımızı veriyoruz
Aslında bütün canlılar konuşur
Ama dünyanın dengesi bozulmasın diye susuyoruz
-Söyle bakalım
Neden ağlıyorsun
-Tam unutmuştum yine aklıma getirdiniz
Sibel başladı yine ağlamaya
-Tamam hadi anlat rahatlarsın
-Sizin canınınızı yaktığım için özür dilerim
İnanın bilinsizce yaptım
-Tamam hadi anlat seni dinliyorum
-Ben hiç mutu olmadım
Annemi küçükken kaybettim
Hayal meyal hatırlıyorum
Babam evlendi
Çünki biz iki kardeş kalmıştık
babamdan başka kimsemiz de yoktu
Üvey annem önceleri çok iyiydi
Meğerse babamın gözüne girmek için bize iyi davranıyormuş
Bana ve kızkardeşime yapmadığı eziyet kalmadı
Küçük kardeşim ilkokulu bitirdikten sonra evden kaçtı
Babamın bütün aramalarına rağmen bulunamadı
Bense sabrettim
babamı bırakmak istemedim
Ama büyüdükçe kadının sadislikleri arttı
Liseyi bitirdim
Üniversiteyi kazandım
Okul başka şehirde olduğu için üvey annem yollamak istemiyor
Ben de onun olduğu ortamdan uzaklaşmak istiyorum
Artık yapamıyacağım
Sibel yine hıçkırıklarla ağlıyordu
-Tamam ağlama
Sana yardım edeceğim
-Ha ha ha siz mi
nasıl
sizin kökünüz toprakta nasıl yardım etmeyi düşünüyorsunuz
-Bak canım bana yaslandığın yerin diğer yanında ufak bir kovuk göreceksin
Oraya elini sok bir torba bulacaksın
al yine konuşalım
Sibel inanmadı ama ağacın dediğini yapmaya karar verdi
-Buldum diye bağırdı
Bunlar da ne
-Birgün bir adam düşmanlarından kaçıyordu
Gizlice kovuğuma bunu sakladı
Sonra da adamlar tarafından tam senin durduğun yerde vuruldu
İyice siniri bozulmuştu Sibel'in
Ne burda mı hemen yerini değiştirdi
Gülme sırası ağaca gelmişti
-Sen de çok korkaksın
Bak paralar senin kısmetinmiş
Adam ölmeden önce konuştu
İçinde yüz tane altın olduğunu söyledi
-Ben o adamın paralarını ne yapacağım
-Seni bir yere yolluyacağım
Beni fidanken dikmişti
Buradan ayrılırken o da ben de çok üzüldük
Ama gideceği yeri söyledi aklımda
Kağıt kalemin var mı
Yaz
-Evet çantam da var
Ama o beni ister mi
-Benim yolladığımı söylersen sana yardım eder
Elma ağacının dediği adresi yazdı
Yarın çıkacağım yola
Ama sana uğramadan gitmeyeceğim
-Tamam bekliyeceğim
Sibel görüşürüz dedi
Hızlı adımlarla evin yolunu tuttu
Kafası çok karışıktı
Çantasında altınlar ve adres vardı
Kapıyı üvey annesi açtı
Hiç durmadan söyleniyordu
-Nerelerdesin
Ev de birsürü iş var sen yoksun
-Tamam anne üstümü değiştireyim hemen yaparım
Aceleyle yatak odasına gitti
Keseyi ve adresi dolabına sakladı
Gece babam ve annem uyuduktan sonra bavulumu hazırlarım
Sabah ta onlar kalkmadan giderim diye düşündü
İşin ilginç tarafı Üniversitenin de aynı şehir de olmasıydı
Akşam yemeklerini yediler
Babası ve annesi yatak odalarına çıkmaz için kalktılar
-Sibel bulaşıkları yıkamadan yatma
ortalığı da topla
-Tamam anne
Babası da iyi geceler kızım deyip yatak odasının yolunu tuttu
Babasıyla şimdiye kadar bir sorunu olmamıştı
Çabucacık bulaşıkları yıkadı ve odayı topladı
-Artık odama çıkabilirim
Bavulunu çıkardı
Elbiselerini ve gereken eşyalarını bavula koydu
Saatini de
kurdu
Uykuya daldı
Sabahın ilk ışıkları odaya vuruyordu
Aceleyle kalktı
Saat çalmadan uyanmıştı
Hemen giyindi
Bavulunu da aldı
Yavaşca kapıdan çıktı
Bir anda ben ne yapıyorum diye bir fikre kapıldı
-Doğru mu yapıyorum acaba
Ben okumak istiyorum
Annem de okumamı istemiyor
Başka çarem yok diye düşündü
Elma ağacının yanına yürümeye başladı
-Merhaba Elma ağacı
Sana Allahaısmarladık demeye geldim
yardımın için teşekkürler
Herşey yolunda olduğunda seni görmeye geleceğim
-Güle güle Sibel
Herşey güzel olacak merak etme
Sibel otobüse bindi
İstanbul'a gitmek için yola koyuldu
-Acaba gideceğim adam beni kabul edecek mi
Etmezse ben de yurda yerleşirim
Bir de kardeşimi bulabilsem
Nerelerde acaba derken otobüs te uyudu
Gözünü açtığında gara giriyordu otobüs
Gar da adresi sordu
-Sizi servsimizle yakın bir yerde indirelim
-Çok teşekkürler
Memnun olmuştu bu duruma
İstanbul'u kitaplarda okumuştu
Ama bukadar kalabalık olduğunu düşünmemişti
Adrese yakın biryer de indirdiler Sibeli
Evin önündeydi
Apartmana girdi
İkinci kata çıktı
Zili çaldı
kapıyı elli yaşlarında bir bey açtı
-Buyur kızım kimsin
-Efendim ben Osmaniye den geliyorum
-Aaa ben de birzaman orada otururdum
-Biliyorum efendim
Elma ağacı bana herşeyi anlattı
Siz dikmişsiniz fidanken
-Evettt
-Beni elma ağacı yolladı
Sizin bana yardım edeceğinizi söyledi
-Tabii ederim
Az iyiliğini görmedim ağacımın
-Hanife koş bak kim geldi
İçerden hanımı koşarak merakla geldi
-Bak bizim elma ağacı yollamış
-Kızım ismin ne
-Sibel efendim
-Hadi kızım gir içeri
Bu hanım benim eşim
Bir de kızımız var
Daha kalkmadı
Liseye gidiyor
Biraz sonra kalkar onunla da tanışırsın
-Memnuniyetle efendim
-Hadi kızım yemek yiyiyorduk
Sen de açsındır
-Birşey diyemedi Sibel usulca yemeğe oturdu
Acıkmıştı gerçekten
Sonra da bir ağırlık geldi
-Hanife bir yatak göster de biraz dinlensin Sibel kızımız
Sibel gösterilen yere uzandı
Nasıl uyuduğunu anlayamadı
Uyandığında genç bir kız yüzüne bakıyordu
Rüyadamıydı acaba
Gözlerini kendisinden ayırmayan kızkardeşi Elif ti
-Elif sen ne arıyorsun burada
Uzun zaman aradık seni
Birden iki kardeş ağlıyaralı sarıldılar
Mehmet bey ve Hanife hanım şaşkınlık içersindeydiler
Elifi sokakta bulmuşlardı
Kendi çocukları gibi bağrına basmışlardı
-Artık Sibel de bizim kızımız
-Bak Hanife iki kızımız oldu
Allah bize evlat vermedi ama evlat sevgisini tattırdı
Sibelin hayatı değişmişti
Herşeyini Elma ağacına borçluydu
Hala inanamıyordu ağacın konuştuğunu
Altınların bir kısmını Mehmet beye verdi
Bir kısmınıda ne olur ne olmaz diye sakladı
Artık mutluydu
Okuluna gidiyor
Kardeşiyle vakit geçiriyor Hanife Ana dediği bayana ev işlerinde yardım ediyordu
Melek gibi ebeveynlerinin arasında iki kardeş mutluydu
-En kısa zamanda elma ağacını görmeye gidelim diyordu Mehmet bey
İyiliğin nereden geleceğini kimse bilemez
Ama yapılan iyilik birgün kesinlikle geri döner
__________________
jasmine
Kullanıcının Profilini Göster
jasmine tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul