Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (H Harfi) HAYME-İ KEBUD Mavi çadır * Mc: Sema, gök
HAYME-GÂH (Haymegeh) f Çadır kurulan yer
HAYME-NİŞİN Çadırda oturan Göçebe
HAYMÎ Çadır biçiminde olan
HAYMUME Korkaklık, cübün
HAYN Helâk olmak
HAYNUNET Yakın olmak, yaklaşmak
HAYR Meşru iş Faydalı, nurlu ve sevablı amel Halkın rağbet ettiği akıl, ilim İbadet, adalet, ihsan, mal gibi nimet (Bak: Hayrat)
HAYR-UL BERİYYE Halkın hayırlısı Hz Muhammed (ASM)
HAYR-UL BEŞER İnsanların en hayırlısı olan Hz Muhammed (ASM)
HAYR-UL ENAM (Bak: Hayr-ül Vera)
HAYR-UL FÂSİLÎN Âdil olanların, hâkimlerin en hayırlısı
HAYR-UL HALEF Hayırlı evlâd Babasını hayırla andıracak evlâd
HAYR-İ MUKAYYED Bir kimseye hayırlı olduğu halde, diğer bir kimseye göre zararlı ve şer olan şey
HAYR-UL UMUR İşlerin en hayırlısı
HAYR-UL VERA (Hayr-ül Enam) Halkın hayırlısı Mahlukatın en hayırlısı olan Hz Muhammed (ASM)
HAYR Sakınmak * Büyük avlu
HAYRAN Takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış Çok takdir etmiş Çok beğenmiş
HAYRAT (Hayr C) Sevap için Allah rızâsı yolunda yapılan iyilikler HasenelerHayır iki çeşittir Birincisi: Mutlak hayırdır; her halde, herkes için rağbet edilir ve sevilir, herkes için iyidir İkincisi: Mukayyed olan hayırdır; birisinin yanında hayır olan, başkası için şer olabilir İsraf ve sefâhette kullanılan çok mal gibiİlmî, imanî, dinî, manevî ve maddî çok hayır ve menfaat verenlere de ehl-i hayır denir
HAYRE (C: Hayrât) İyilik, kerem * Her nesnenin iyisi
HAYR-ENDİŞ f İyilik düşünen, hayırlı iş düşünen
HAYRET Hiçbir cihete teveccüh edemeyip kalmak Şaşkınlık Ne yapacağını bilememek
HAYRET-İ SIRFE Tam bir şaşkınlık
HAYRET-BAHŞ f Hayret veren, şaşırtan
HAYRET-BAHŞÂ f Hayret veren, şaşkınlık veren, hayrete düşüren
HAYRET-ENGİZ f Hayret veren Hayret içinde bırakan
HAYRET-FEZÂ f Hayret veren, hayreti artıran
HAYRET-NÜMÂ f Hayret gösteren, hayret veren
HAYRET-ZEDE f Hayrete düşmüş ve şaşırmış olan
HAYR-HAH f Hayır sâhibi Herkesin manevî ve maddî iyiliğini isteyen Allah rızası için ilm-i Kur'an ve imanla, manen ve maddeten hayırlı hizmetler etmeyi ve hayırlı işler işlemeyi seven
HAYR-HAHÎ f İyilikseverlik, hayırhahlık
HAYRİ (Hayriye) Hayra âit Hayırla alâkadar
HAYRİYET Hayırlılık Hayırlı olmak
HAYS Saygı, hürmet, itibar * Alâka, ilgi Cihet, itibar
HAYS Darlık * Udûl etmek, doğru yoldan çıkmak
HAYS Hayvan leşinin kokması * Bir kimseyi aldatmak * Sözde durmamak, ahid bozmak * Fâsid olmak
HAYS Az, kalil
HAYS Karıştırmak, halt
HAYSAL Patlıcan
HAYSE Hurmayı yağla ve keşle karıştırmak
HAYSE-BEYSE İleri gidip geri gelmek, bir halde durmak * Karışıklık * Şiddet ve darlık
HAYSEFUCE Gemi dümeni
HAYSİYET İtibar Şeref Değer Kıymet Derece Câh Mesned Mertebe
HAYSİYET-ŞİKEN f Haysiyet kıran
HAYSÜ İtibariyle, bakımından * Hangi yerde? Hangi?
HAYSÜ LÂYEŞ'UR Hissedilmeksizin Bilinmedik, duyulmadık cihetten
HAYŞ Nefret etmek
HAYŞE (C: Huyuş) Yaramaz keten ipliğinden dokunmuş bez
HAYŞUM Geniz (burun) kovuğu Nunlu sesler, gunne buradan çıkar (Tecvidde bahsedilmiştir)
HAYŞUMÎ Genizden gelen
HAYT İp Kalın ip * İplik Bağ * İki şeyi birbirine bağlayan * Dikiş dikmek * Tanyeri ağarması
HAYT-UL EBYAZ Fecir zuhurunda ufukta ip şeklinde görülen beyazlık
HAYT-UL ESVED Güneş battıktan sonra ufakta görülen siyahlık
HAYT-I NURANÎ Nurlu bağlantı Nurâni râbıta
HAYTA Serseri, serkeş kimse * Ask: Osmanlılarda görevli bir sınıf askere verilen ad Hayta birlikleri, üstün savaş kabiliyeti olan askerlerden kurulur, lüzumunda düşman topraklarına akın yapmak için de kullanılırdı Sonraları düzenleri bozulduğunda eşkiyalığa başladılar; bundan dolayı "hayta" kelimesi haydut ve haylaz anlamında kullanıldı
HAYTA şefkat
HAYTA' Deve kuşlarının uzun boyunlu olanı
HAYTA Kazık
HAYTEL Kedi
HAYTEUR Bir vaziyette durmayan * Arslan * Kurt * Belâ * Cin tâifesinden bir nesne * Bir su böceği
HAYTÎ Tel şeklinde olan
HAYU f Salya, tükrük
HAYUNET Vakit yaklaşma
HAYVAN Canlı şey, insanla beraber her canlı * İnsan olmayan idraksiz canlı yaratık * Yük kaldıran, araba çeken ve binilen hayvan, beygir, katır vs * Mc: Akılsız ve idraksız insan, ahmak (Aslı "Hayevan"dır)
HAYVAN-I BERRÎ Karada yaşayan hayvan
HAYVAN-I NÂTIK Konuşan hayvan (İnsan)
HAYVANAT (Hayvan C) Hayvanlar
HAYVANAT-I BAHRİYYE Deniz hayvanları, denizde yaşayan hayvanlar
HAYVANAT-I BERRİYYE Kara hayvanları, karada yaşıyan hayvanlar
HAYVANAT-I EHLİYYE İnsanlara alışık olan hayvanlar, evcil hayvanlar
HAYVANAT-I VAHŞİYYE Vahşi hayvanlar, yabani hayvanlar
HAYVANÎ Hayvana, diriye âit ve ona müteallik
HAYVANİYYET Hayvanlık, canlılık, zihayat olmak Akıl ve idrakten mahrumiyet
HAYY Diri, canlı, sağ * Bir şeyi cem' ve ihraz eylemek
HAYY-ÜL KAYYUM Varlığı, diriliği her an için olup, gökleri, yerleri her an için tutan, daimî her şeye her hususta iktidarı yeten Allah (CC) (Bak: İsm-i A'zam)
HAYY-I MEYYİT Ölü halinde canlı * Mc: Hiçbir işe yaramayan, hakiki vazifelerini yapmayan insan
HAYYÂKALLAH Allah seni yaşatsın Allah ömrünü uzun etsin, meâlinde ve dua makamında söylenen bir tâbirdir
HAYYAL (Hayl den) At terbiyecisi, at yetiştiren
HAYYAL Dalavereci, hileci, hilekâr
HAYYALE Fikir sahipleri
HAYYAM Çadırcı
HAYYAT Terzi Dikiş diken sanatkâr
HAYYAT-I MÂHİR Usta terzi Terzi ustası
HAYYAT (Hayye C) Yılanlar
HAYYATÎN (Hayyat C) Terziler, dikiciler
HAYYE Gel Haydi
HAYYE (C: Hayyât) Yılan
HAYYE-ALEL-FELAH Felaha gelin Toplanın hayır ve ni'metlere, ebedi selâmete Allah huzuruna gel Refah ve itmi'nana mucib olacak namaza yetiş (Bak: Felah)
HAYYEHELE Acele et (mânasınadır)
HAYYEN Diri olarak Diri, canlı olarak canlı olduğu halde
HAYYEN MEYYİTEN Ölü ve diri olarak
HAYYİR (C: Ahyâr) Çok hayırlı * Her zaman iyilik yapan kimse Hayırsever, iyiliksever
HAYYİZ Yer * Cihet, yön * Mekân Vüs'at (Cismin kapladığı hacim)
HAYYUT Erkek yılan
HAYZ (C: Hiyaz) Kadınlara mahsus aybaşı Kadının âdet hâli Böyle bir kadına hayize denir (Kadını döl yatağı denen rahminden, bir hastalık veya çocuk doğurma sebebi olmaksızın, muayyen müddetlerde kan gelmesine o kadının "aybaşısı" denir Buna ve kan geldiği müddete de hayız müddeti denir İslâmiyetçe, bu halde bulunan bir kadın, namaz kılamaz, oruç tutamaz ve cinsî münasebette bulunamaz, haramdır)
HAYZA Tıb: Kolera denilen hastalık
HAYZERAN Halk dilinde hezâren denilen bir cins sıcak iklim kamışı ki, sandalye vs yapımında kullanılır
HAYZERANE Gemi durak yeri, iskele, liman
HAYZERÎ (HAYZELÎ) Dura dura yürümek
HAYZEYUN Yaşlı, acûz, ihtiyar
HAYZUM (C: Hayazim) Göğüs tahtası
HAZ' Muhalefet etmek * Taksim etmek, bölmek, paylaştırmak
HAZA Bu Şu O * Gr: İşaret zamiri
HAZA' Asmacık denilen otun tohumu (Sara hastalarına iyi gelir)
HAZA' Kesme, yarma, ameliyat
HAZAB Odun * Yakacak nesne
HAZABÎ (Hizbâ C) Arızalı topraklar, engebeli yerler
HAZAD Yaş ağaçtan kesilmiş budak ve diken
HAZAFİR (Hizfâr - Hazfur C) Cânibler * Bir kavmin meşhurları, ileri gelenleri, şereflileri * Hepsi Tümü Mecmu'u
HAZAİN (Hazine C) Hazineler
HAZAİN-İ MEDFUNE Gömülü hazineler
HAZAİR (Hazire C) Duvar veya çitle çevrilmiş ağıl * Etrafı duvarla çevrili olan mezarlıklar
HAZAKAT İhtisas Meharet peyda etmek Üstad olmak Bir san'atta, hususan tıbda gereği gibi öğrenip mâhir ve mütehassısı olmak
HAZAL Selem ağacının kökünden çıkan bir nesne ki, suda ıslatıp yerler
HAZALAN (Bak: Hizlân)
HAZAM Sür'atle yürümek, hızla yürümek
HAZAMA' Kulağı enine yarılmış keçi
HAZAMİ Güzel kokulu bir ot
HAZAN Güz Sonbahar * Solgun
HAZANDİDE f Güz mevsimini görmüş, yaprakları sararmış solmuş
HAZANE Mc: Gönül, kalb, yürek
HAZANGÂH f Hazan yeri * Dünya Göçecek âlem
HAZANÎ f Sonbahar ile alâkalı, güz mevsimine ait
HAZANİSTAN f Sonbahar görmüş, sararıp solmuş yer
HAZANLİKA f Soluk yüzlü, sararmış, solmuş Hazân yüzlü
HAZANNÜMA f Sonbahar görünüşlü * Mc: Hüzün ve keder verici
HAZANRESİDE f Sonbahara erişmiş, solup sararmış
HAZAR Bir şeyi bir kimseye vermeyip men ve hacr etmek
HAZAR Tahta ve kereste kesmeğe mahsus su ile işler büyük bıçkı
HAZAR Sulh zamanı Barış zamanı * Bir kimsenin huzuru, yakını * Mukim olmak Yolcu olmamak
HAZAR VE SEFER Barış ve muharebe zamanı * Evde mukim olma ve yolculuk

Alıntı Yaparak Cevapla