Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Niçin Müslüman Oldular ?

Eski 12-25-2007   #35
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Niçin Müslüman Oldular ?



FAZLEDDÎN AHMED OVERİNG (Hollanda)

Şark medeniyyeti ile ilk münâsebetimin ne zemân başladığını, kat’î olarak ta’yîn edemiyorumBu irtibât, evvelâ lisân sebebi ile meydâna geldi Çünki ben şarklıların dillerini öğrenmek istiyordum ve bundan tahmînen 30 sene önce ya’nî dahâ 12, 13 yaşlarında iken, Arabî öğrenmeğe başladım Fekat bana yardım edecek kimse bulamadığımdan, bu iş çok ağır gidiyordu Arabî öğrenirken Arablar ve İslâmiyyet hakkında Avrupalılar tarafından yazılmış ba’zı kitâblar almışdım Bunların çoğunda İslâmiyyet hakkında tâm ve tarafsız bilgi verildiğini sanmıyorum Buna rağmen Muhammed aleyhisselâm hakkında yazılan yazılar, bende Onun şahsiyyetine karşı büyük bir saygı doğmasına kâfî gelmişdi Fekat İslâmiyyet hakkında öğrendiğim bilgiler, yanlış ve noksandı Bana rehberlik edecek kimse de yokdu

Nihâyet elime TG Browne tarafından yazılan (History of Persian Literature in Modern Times = Îrân yeni zemân edebiyyât târîhi)isminde mükemmel bir eser geçdi Bu kitâbda iki nefîs şi’r buldum Bunlardan biri Hâtıf İsfehânînin tercî’i bendi, diğeri Mohtaşim Kâshânînin heftbendi idi

Hâtıfın şi’rini okurken, ne büyük bir heyecân duyduğumu size tasvîr edemem Bu şi’r, kararsızlık ve ızdırâb içinde çırpınan ve kendisine selâmet yolunu gösterecek mürşid arıyan bir rûhu ne güzel tasvîr ediyordu! Bunu okurken bu büyük şâ’irin sanki benden bahs etdiğini, benim hakîkati bulmak için yapdığım mücâdeleleri ifâde etdiğini sanıyordum Şi’rin her beytinde beyân edilen fikrleri tabî’î aynen kabûl edemiyordum Fekat aşağıdaki beyt temâmiyle benim düşüncelerime cevâb veriyordu:
Yalnız bir O vardır ve Ondan başka kimse yokdur,
Ondan başka ibâdete lâyık hiç bir ilah yokdur

Ben, annemin arzûsuna ve kendi merâkıma da uyarak, din tedrîsâtı yapan bir yüksek okula kayd olmuşdum Bu mekteb, din dersleri vermekle berâber, müte’assıb değildi Talebelerin fikrlerini serbestçe söylemelerine müsâ’ade ediliyor ve onların fikrlerine karşı büyük bir ehemmiyyet veriliyordu Verilen din dersleri, ancak bir insanın bilmesi gereken ana bilgilerden ibâretdi Bütün bunlara rağmen, okulun son imtihânında bana sorulan (Dinler hakkındaki düşünceniz nedir?) süâline karşı benim (İslâm dînine karşı büyük bir hurmet duyuyorum) diye cevâb vermekliğim, her hâlde mekteb müdîrini hayrete düşürmüşdü O târîhlerde, ben islâmiyyete karşı büyük bir sevgi duymakla berâber, îmânım tâm teşekkül etmemişdi Dahâ bir şeye karar veremiyordum O zemâna kadar bana kilisenin telkîn etdiği İslâm düşmanlığından temâmiyle kurtulamamışdım

Bu sefer çok ciddî olarak ve Avrupalı yazarların kitâblarının te’sîri altında kalmıyarak, sırf kendi mantık ve düşüncem ile, İslâm dînini incelemeğe başladım O zemân, ne güzel hakîkatlerle karşılaşdım! Birçok insanların, çocukken kendilerine telkîn edilen dinden uzaklaşarak, müslimânlığı niçin kabûl etdiklerini anlamağa başladım Çünki islâmın birinci ma’nâsı, insanın kendisi ve dünyâsı, Allahü teâlâya hâlis bir îmân ve selâmet içinde olması, ikinci ma’nâsı ise, kendisini Allahına temâmiyle teslîm etmesi ve Onun emrlerine itâ’at etmesi demekdi Kur’ân-ı kerîmde bu husûsda yazılı olan şeyleri aşağıda nakl etmeğe çalışacağım Esâs Arabîsinin o muhteşem âhenginden mahrûm kalsa bile, gene bu sözler insanı çok cezb etmekdedir

Fecr sûresinin yirmiyedinci âyeti ve devâmında meâlen, (Ey huzûr içinde olan rûh! Sen Ondan, O da senden râzı olarak Allahına dön! Benim [sâlih] kullarımın arasına katıl, benim Cennetime gir!) buyurulmuşdur

İşte yalnız şu ifâde bile, İslâm dîninin, hıristiyanlık ve diğer dinler gibi birtakım hurâfelere bağlı olmayan tertemiz, dürüst ve hakîkî Allah dîni olduğunu göstermeğe kâfîdir

Hıristiyanların, insanların günâhkâr olarak doğduğu ve yeni doğan bir çocuğun bile kendisinden evvel gelenlerin günâhlarını taşıdığı hakkındaki akîdesine karşı Kur’ân-ı kerîmde En’âm sûresinin yüzaltmışdördüncü âyetinde meâlen, (Herkesin kazandığı kendisinedir, kimse başkasının yükünü [günâhını] taşımaz) buyurulmuşdur A’râf sûresinin kırkikinci âyetinde ise meâlen, (Biz insana ancak gücü yetdiği kadar yükleriz) buyurulmuşdur İnsan bunları okurken, bunların, Allah kelâmı olduğunu kalbinde duymakda ve müslimânlığa seve seve îmân etmekdedir İşte ben böyle yapdım ve Allahü teâlânın en doğru dîni olan islâmiyyeti seçdim ve seve seve müslimân oldum

Alıntı Yaparak Cevapla