08-02-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aksaray Gelenek Ve Görenekleri
AKSARAY DA ÇİNİCİLİK
Çini neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan seramik sanatının alt koludur ve tamamen ilkel (elle) yöntemlerle imal edilirTarihi gelişimi içerisinde çok çeşitli tekniklerle (minai,slip vb) çini imal edilmiş olup bugün en yaygın kullanılan sır altı tekniğidir
Kendi içerisinde transparan,mat,renkli,krakle vb artistik çeşitleri bulunan sır altı tekniğinin uygulanması son derece zahmetli bir o kadar da zevklidir
Bu tekniği kısaca astarlanmış ve birinci pişirimi yapılmış form üzerine,desenin aktarılması,kontur çizimi,boyama,sırlama,rötuşlama, ve fırınlama şeklinde açıklayabiliriz
Türkler çini imalatını Çinlilerden öğrenmiş olup özellikle Uygurlardan bugüne değin oldukça başarılı ürünler vermiş çok özgün üslup ve teknikler geliştirmişlerdir
İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türk-İslam kültürü kaostan-düzene felsefesiyle çiniye yansımış özellikle Anadolu Selçuklu devrinde bu felsefeyle geometrik üslup’un en muazzam örnekleri çok başarılı şekilde uygulanmıştır
Osmanlı Devleti döneminde,saray atölyeleri kurulmuş,nakkaşlar sarayın himayesinde,doğrudan saraya bağlı ve sadece sanatsal kaygı ile çalışmış,buradan bugün bütün dünyayı hayran bırakan,dünyanın en seçkin müze ve koleksiyonlarına giren Osmanlı Çini sanatını,teknik,estetik,üslup,renk ve kalite bakımından zirveye çıkarmıştırBaşkent başta olmak üzere imparatorluğun sınırları içerisinde dini ve özel mimaride çok yaygın kullanım alanı bulmuşturGeometrik üsluptan ziyade natüralist ve soyut üslupların kullanıldığı 16,yy Osmanlı çinileri dünyada eşsizdir
Osmanlı’nın gerileme devrinden,Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar savaşlar,siyasi ve ekonomik sorunlar nedeniyle saray atölyeleri destekleyemez olmuş bu da nakkaşları geçim kaygısına itmiş,dolayısıyla,kalite ve estetik açıdan gerileme başlamış,özellikle 1Dünya Savaşı ve sonrasında bir-iki istisna atölye haricinde çini üretimi tamamen durmuştur
Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülke genelinde ekonomik sorunların bertaraf edilebilmesi için yeniden atölyeler kurulmaya başlanmış dünyadaki teknolojik ve serbest ekonomik gelişmelerle çok geniş pazarlara ulaşılmış ve bu da çini imalatında ivme kazandırmıştırİmalat ve kalite bakımından günümüz Kütahya’sı dünyanın çini başkenti olarak kendini kanıtlamış ve kabul ettirmiştir Çin’de dahil olmak üzere,bütün dünyaya dini ve sivil mimari yapıların iç ve dış cephe kaplamalarında;vazo,tabak,sürahi,fincan,takımla r,s ofra takımları vb kullanım eşyaları,tamamen sanatsal kaygı ile üretilen sanat eserleri şeklinde ihraç edilir duruma gelmiştir
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Çini İşlemeciliği bölümünden mezun olan genç nakkaşlar eşliğinde Halk Eğitim merkezleri başta olmak üzere,Türkiye’nin bir çok il ve ilçe merkezinde kurslar açılmış, ülke genelinde çini imalatı yaygınlık kazanmıştır
Güzelyurt çini atölyesi,eğitim ve çalışma şansı olmayan, işsiz insanlara yenilik ve istihdam amacı ile 01012007 tarihinde kurulmuş, bir yıllık aralıksız çalışma sonucunda mezun olan kursiyerlerimiz kendi atölyelerini kurma seviyesine gelmiştir ve bu amaçla çalışmalarını sürdürmektedirler Güzelyurt’ da Çinicilik kursunda ve bu kurstan yetişenlerin açtıkları özel iş yerlerinde çini imalathaneleri ve satış reyonları bulunmaktadır
|
|
|