Yalnız Mesajı Göster

Tefsir Dersleri...

Eski 08-04-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefsir Dersleri...




Ayetlerin İcmali Manaları



Allah (cc) icmâlen buyurur: Biz hükmünü, diğer bir âyetle değiştirdi*ğimiz bir âyetin yerine şimdi veya gelecekte daha hayırlısını getiririz Hükmün değiştirilmesi, size daha vok sevab kazandırmak içindir Gerçek*ten Allah'ın (cc) ey iyi bilen, hükmeden ve kudret sahibi olduğunu bilmi*yor musunuz? Cenab-ı Hak, herşeyin en hayırlısını ve en güzelini emre*der O, İslâm dinini, sizi zalimlerin azab halkalarına benzeyen esaret zin*cirlerinden ve ağır tekliflerinden kurtarmak iciri göndermiştir Allah (cc)'ın, maslahatı bilmediği veya aciz kaldığı için, hükümleri değiştirdiği zanne*dilmesin Çünkü O, yalnız kullarının menfaati için hükümleri nesheder Al*lah (cc) kullarının yaşayış ve tavırları üzerinde dilediği gibi tasarruf hak*kına sahiptir


Dilediği şekilde hükümleri değiştirme yetkisi ancak O'ndadır Allah (cc)'tan başka, tehlikelere karşı sizi koruyacak bir yâr ve yardım edecek bir yardımcı olmadığını biliniz Ondan başkasına inanıp güvenmeyiniz Yardımcı ancak O'dıır


Ey müslümanlar, size gelen elciye (Hz Muhammed (sav), Hz Musa (sav)'ya kavminin daha önce sorduğu: «Allah'ı açıktan bize göster» (Nisa: 153) « Dediler ki: «Ya Musa, onlarm nasıl Tanrıları varsa sen de bize öyle bir Tanrı yap!» (A'râf: 138) sorular gibi -onlar saptılar ve sap*tırdılar- böbürlenerek sormak mı istiyorsunuz? Bu soruş, yüz çevirmek için midir? Eğer öyleyse, yahudiler gibi sapar ve saptırırsınız [37] Kim, küfrü imanla, sapıklığı hidâyetle değiştirirse, doğru yoldan ayrılmış ve kendisini helak çukurlarına atmıştır O'nun bu hareketi, Allah (cc)'ın elem verici aza*bına nefsini orzediştir [38]




Ayetlerin Nüzul Sebebleri



A Yahudilerin; «Hz Muhammed (sav)ın tutumuna hayret ediyoruz, /Ira yapılması gerekli bir şeyi emrediyor, akabinde onu yasaklayarak zıd-dinin yapılmasını istiyor Bugün söylediğinden, ertesi gün dönüyor Kur'an tlftdlfll kitap, Allah (cc) kelâmı olmayıp O'nun sözleridir Çünkü O'nun Kur'an dediği kitapta, hükümler birbirini tekzip ediyor» demeleri üzerine bu âyet nazil oldu [39]


B İmam fahreddin er-Râzî, ibn-i Abbas (ra)'dan rivayetle: «Abdullah bin Ümmiyyetü'l Mahzûmi ile beraber Resulullah (SAV)'a gelen Kuresy'll Itlr topluluk «bize, yeraltı sularından akıtıncaya, üzüm ve hurma aflaclarıy İn dolu bahçelerin ve konforlu bir evin oluncaya veya Allah (cc)'tan t Mu lınmmed benim elcimdir» yazısını getirinceye kadar sana inanmayız» de*diler Bunun üzerine: «Siz, daha evvel Musa'ya sorulduğu gibi sormak m İstiyorsunuz?» âyeti nazil oldu» [40] der


C Muhaddislerden Mücahid de: «Kureyşliler Resulullah (SAV)'tan Hâfâ tepesini altın yapmasını istediler Resulullah (SAV) onlara, «Sâfâ İt lıaslni altın yaptığım zaman, inanmazsanız, israil oğullarına Allah (cc) ta Kılından gönderilen sofranın [41] sonucu gibi ceza görürsünüz» dedi On Itır Resulüliah'ın kendilerine söyledikleri sözleri kabul etmeyerek geri dön ıluter Bunun üzerine bu âyet nazil oldu» [42] demektedir [43]




Âyetlerin Tefsırindeki İncelikler



Birinci incelik: Allah (cc), Kur'an-ı Kerim'de nesh'jn hikmetini, «tn hayırlı hükmü getirme» şeklinde zikretmektedir Gelen yeni hüküm, İki yenden daha hayırlıdır Birisi, insanlar için daha kolay yapılabilen bir hük*mün gelmesi, diğeri ise din ve dünya işlerinde hükmün İnsanlara daha uygun olmasıdır


Kurtubî bununla ilgili olarak: «İkinci yön birincisine nisbetle daha iyidir Zira Allah (cc), insanların tabiatları İçin en hafif geleni, en uygun elanı emreder Cenab-ı Hak, bazen hafif olan hüküm yerine ağır olanı da buyurur Mesela: Aşure orucunun neshedilerek Razaman orucu tutulma*sının emredllmesi gibi Çünkü Ramazan orucu, kullar İçin gerek mükafat, gerek seyab bakımından daha hayırlıdır «Daha hayırlıdır» demekten mak*sat, kullar için «daha uygundur» demektir» diyor


İkinci incelik: Bazı alimler, âyetteki «nünsihâ» kelimesinin hatırla*manın zıddı olan unutma anlamı ifade ettiğini kabul etmemektedirler Çünkü unutma veyo unutturma ifadeleri Resulüllah (sav) hakkında söy*lenemez Nitekim, Aliah (cc), O'na şu hitapta bulunmaktadır: «(Hablblm) seni okutacağız da (asla) unutmayacaksın)» (A'lâ: 6) Bu âyetin ifadesi, müfessirlerin daha önceki tefsirlerine karşı gibi görünür


Bazı alimlerin, Resulüllah (SAV) için unutmayı kabul etmemelerine İbn-i Âtiyye'nln dediği gibi cevap verilebilir: «Allah (cc) Resulü (sav)'nün unutmasını isteyebilir O takdirde O'nun unutması, akla ve şeriata uygun dur Unutma, beşeri bir hastalıktır Resulüllah (sav), bir emri tebliğ ettik*ten sonra sahabilerden bir kısmı onu ezberleyinceye kadar unutmazdı Çünkü unutma hastalığından korunmuştu, masumdu Birgün namazda bir âyeti unutarak atlayan Resulüllah (SAV), namaz bittikten sonra cemaata dönerek: «Ubey bin Ka'b yok muydu?» diye sorunca, cemaatın içinde olan Ka'b «Burdayım ya Resulallah» dedi Resulüllah (SAV), «Öyleyse okudu*ğum âyetlerin arasından birini unuttuğumu niçin hatırlatmadın?» dedi Ubey bin Ka'b cevaben, «Ya resulallah (sav), ben, o âyetin nesholundu-ğunu zannettim» dedi Peygamber (sav) efendimiz de «hayır, kaldırılmadı, o âyeti okumayı unutmuşum» buyurdu» [44]


Üçüncü İncelik: «Bir âyetin (yerine) ya ondan daha hayırlısını ya*hut onun benzerini getiririz» âyetinde, «ondan daha hayırlısını getiririz» demekten maksat, yeni gelen âyetin okunuş ve nazım (diziliş) olarak daha hayırlı değil, sadece ihtiva ettiği hükmün daha kolay ve hafif olmasıdır Yeni gelen âyetin daha önceki âyete, hükmün dtşında tercih edilmesi müm*kün değildir Çünkü Allah (cc) kelamının hepsi mucizedir


Ayetteki «hayır» kelimesini Kurtubl şöyle izah eder; «Hayır» kelime*sinden maksat daha hayırlı olmasıdır Bu âyetin icmâlen anlamı şudur; «Ey insanlar sizin için en menfaattisinl ve hafif olanını getirdik Yeni ge*len âyetin hükmü daha hafifse gelecekte sizin için daha menfaatti ola*cağından detayıdır Nesheden ayetin hükmü ağır olursa, gelecekte sizin için daha sevabıı ve mükafattı olacağından ötürüdür Ramazan orucunun Aşure crucunu neshetmesi gibi Nitekim Ramazan orucu Aşure orucun*dan daha hayırlıdır»


Âyetteki «hayır» kelimesinin, daha hayırlı değil de yalnız hayır anla*mına geldiğine Kur'an da işaret eder: «Kimi iyi (bir halet) le gelirse ona bu sayede bir hayır vardır» (Nemi: 89) Hayır kelimesiyle, bir âyetin di*ğerine tercihi yalnız «menfaat ve sevab bakımındandır» [45]


Ebu Bekir el-Cessas da: «Ondan daha hayırlısını» ibaresi, yeni ge*len âyetin, büküm bakımından daha kolay olduğunu ifade eder ibn-i Ab-bas (ro) ve Katade (ra) de bunu te'yid ederler Hiç bir alim, nesheden âyetin, neshedilen ayetten okuma yönünden daha hayırlı olduğunu söy*lememiştir Zira «Kur'an'ın bazı âyetleri, okuma bakımından diğer bazı âyetlerden hayırlıdır» demek caiz değildir Hepsi mucizedir ve Allah (cc) kelâmıdır» [46] demektedir


Dördüncü incelik: «Allah'ın herşeye kemâliyle kadir olduğunu bllmedin mi?» âyetinde hitap, ilk bakışta Resulüllah (sav)'a İse de, O'nun şah*sında ümmete yapılmıştır Nitekim daha sonra gelen âyette hitap direkt ümmetedir: «Sizin için Allahtan başka ne bir yâr, ne de hakiki bir yar*dımcı bulunmadığını bllmedln mi?»


ilk âyette hitabın doğrudan Resulüllah (sav)'a yapılması, O'nun üm*metin tek önderi, imamı olmasından dolayıdır Kur'an'ın başka bir âyeti buna yine işaret eder: «*Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit İd-deUerine doğru boşayın» (Talâk: 1)


Beşinci incelik: «Sizin için Allah'tan başka ne bir yor, ne d» hakiki bir yardımcı bulunmadığını bitmedin mi?» Ayette işaret ettiği gibi hiçbir kim*se hiç bir hususta «yar ve yardımcı» olamaz Şairlerden Ümmiyye İbn-i Ebl Selt'in şiiri buna açıkça teyid eder: «Ey nefis, senin için Allah (cc)'tan başka koruyucu yoktur Yaratılmış tüm varlıkların baki kalmaları da müm*kün değildir»


«Fütuhât-ı İlâhiyye» kitabının yazarı; «Âyette «yâr» ve «yardımcı» ke*limeleri arasında büyük bir fark vardır Yâr çoğu kez yardımcı olmaktan acizdir; yapamaz Yardımcı ise, bazen yardım yapacağına yabancı olabi*lir Onun için Allah (cc), âyette hem yâr, hem de yardımcı ifadelerini, bu*yurmaktadır» [47] demektedir


Altıncı incelik: «Dümdüz yolu sapıtmış olur» Ayetinde, dümdüz ke*limesinin karşılığı «essevâü» lafzının Arap dilindeki anlamı, herşeyin orta*sı demektir Orta kelimesinden maksat, mutedil olmadır Sapıtmış kelime*sinin Arapça karşılığı olan «delle» tabirinden anlaşılan iman etmeyenlerin önlerinde doğru ve açık bir yol varken, onların yanlış ve batıl bir yola sap*malarının çok çirkin, kötü ve bozuk olduğunun görülmesldir Bu, düzgün yolda yürüyen bir adamın, yolunu değiştirip bozuk ve kötü bir yola yönel*mesine benzer Ki yöneldiği bu yol, onu varmak istediği yere ulaştırmaz [48]

Alıntı Yaparak Cevapla