06-01-2011
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
A
Abiyogenez: Canlıların cansız maddelerden meydana geldiğini savunan görüş
Açık dolaşım: Kanın damarlardan dokular arasındaki özel boşluklara yayılıp, madde alış-verişi olduktan sonra toplayıcı damarlarla kalbe dönmesine denir
Adaptasyon: Canlının yaşama ve üreme şansını artıran çevreye uyumunu sağlayan ve kalıtsal olan özellikleri
Adenin: Adenintimin protein çiftinin bir azotlu bir bileşeni
Adenozin trifosfat (ATP):Canlıların doğrudan kullandığı hücresel enerji molekülü, biyolojik enerji
Adrenalin:Böbrek üstü bezinden salgılanan hormon
Aerobik solunum: Hücrede yalnız moleküler oksijenin kullanıldığı bir solunum şeklidir
Aglütinasyon: Kan hücrelerinin kümeleşerek pıhtılaşması
Akson: Sinir hücrelerinin uzun uzantısısinaptik bağlantıların sağlantığı uzantılardır
Aktif taşıma: Yarı geçirgen bir zarda maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama enerji harcayarak geçmesi olayıdır
Aktin: Kaslarda kasılmayı sağlayan protein yapıdaki ince iplikler
Alel: Bir karakter üzerinde aynı yada farklı yönde etkili olan iki veya daha fazla genden herbiri
Alg: Sulu ortamda yaşayan tek hücreli organizmalardırFoto sentez yada fagosite yaparak beslenir
Allantoyis kesesi: Yumurta içindeki metabolik artıkların depolandığı embriyonik kese
Alveol: Akciğerlerde genişlemiş küçük kesecik
Amino asit: Proteinlerin yapı taşıdır Bir amino asit, amino grubu (NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) taşıyan bileşiklerdir Çok sayıda amino asit peptid bağları ile bağlanarak proteinleri oluşturur
Amonyak (NH3): Protein metabolizması sonucu oluşan azot ve hidrojen bileşimi olan keskin kokulu bileşik
Anaerobik solunum: Hücrede moleküler oksijenin kullanılmadığı bir solunum şeklidir
Anizogami: Farklı şekil, büyüklük ve yapıdaki gametlerin birleşimiyle yapılan eşeyli üreme şekli
Antiasit: Asit giderici
Antidiüretik hormon: Böbreklerden suyun geri emilmesini sağlayan ve hipofizin arka lobundan salgılanan hormon
Antijen: Canlı vücuduna dışarıdan giren ve antikor oluşmasını sağlayan yabancı madde
Antikodon: RNA’daki üçlü baz dizilişi
Antikor: Vucuda giren yabancı maddeleri(antijen) yok etmek için vücudun ürettiği savunma maddesi
Apandis: İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerde parmak şeklinde bir çıkıntı
Apandisit: Apandisin iltihaplanması
Apoenzim: Enzimin koenzim olmadan etkinlik gösteremeyen protein kısmıdır
Atmosfer basıncı: Atmosferin yer yüzünde bulunan her cisim üzerine yaptığı basınç Deniz seviyesinde, 760 mm’lik civa sütununun 1 cm2 alana yaptığı basınç “1 atmosfer” basıncıdır
Amino-asit: Hücrelerimizi oluşturan proteinlerin yapıtaşı olan “canlı” moleküller 20 ayrı türü vardır Vücudumuzdaki proteinlerin hangi amino-asitlerden oluşacağını genlerimiz belirler
B
BAC (bakteriyel yapay kromozom): DNA parçacıklarını kopyalamakta kullanılan ve bir cins bakteride bulunan bir madde
Bağışıklık: Bir organizmada, mikroorganizmalara ve bunların oluşturduğu maddelere karşı oluşturulan normal olmayan şartlara karşı koymayı sağlayan, doğal yada sonradan kazanılmış direnç
Bakteri: Monera aleminde yer alan zarla çevrili gerçek ve belirgin çekirdeği ve organelleri bulunmayan prokaryotik yapıdaki en ilkel tek hücreli canlı
Bal özü:Çiçekler tarafından salgılanan tatlı ve genellikle kokulu bir sıvı
Başkalaşım: Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hale gelmeleri
Bazal metabolizma: Hayatın devamı için şart olan asgari metabolizma faaliyeti
Bazal metabolizma hızı: Besin alınması ve hareketsiz durumda vücudu canlı tutmak için gerekli enerji tüketimi
Beyin: Omurgalılarda kafatası içindeki merkezi sinir sisteminin bir bölümü
Bistüri: Laboratuarda kullanılan keskin bıçak
Biyogenez: Canlıların kendilerine benzeyen canlılardan oluştuğunu açıklayan görüş
Biyokütle: Belirli bir alan ve hacimde bulunan canlı ağırlığa biyokütle denir
Biyosfer: Dünyadaki bütün canlıların yaşadığı 16-20 km kalınlığında tabaka Biyosferin deniz seviyesinden 8-10 km’si atmofere, 8-10 km’si okyanusların dibine doğru uzanır
Blastula: Döllenmiş yumurtanın bölünmeler sonucu, ortası sıvıyla dolu olan bir hücre tabakasından oluşan yapı
Bowman kapsülü: Nefronun ucunda, glomerulusu saran yarım küre şeklindeki bölüm
Bronş: Soluk borusundan ayrılan akciğerlere giden iki boru
Bronşit: Bronşlarda bakterilerin yerleşip üreyerek iltihaplanması
Biyoteknoloji: Özellikle DNA ve hücreyle ilgili konularda kullanılan biyolojik tekniklere verilen ad
C
Cenin: Gelişmenin erken dönemindeki embriyoya verilen ad
Covper bezi: Seminal sıvının oluşturduğu bezlerden biri
Crossing-over: Eşey ana hücrelerinde gerçekleşen mayoz bölünmenin profaz I safhasında oluşan tetratların kromatitleri arasındaki parça değişimi
Çenek: Tohum yaprağı Tohumun yapısındaki bitki taslağında bulunan yapraklardanherbiri
Çift çenekli bitki (Dikotiledon): Embriyolarında iki çenek yaprak (kotiledon) bulunan bitkiler İletim demetleri gövdede belirli bir düzende yerleşmiştir
CDNA: Tamamlayıcı DNA Haberci RNA şablonundan sentezlenerek elde edilen DNA şeklinde de tanımlanabilir
D
Dendrit: Sinir hücresinin kısa olan uzantısı
Deoksiribonukleik asit (DNA): Canlılardaki yönetici molekül Genetik bilgileri içeren ve hücre çekirdeğinde yer alan ikili sarmal molekül
Deoksiribonukleotid: DNA’nın yapıtaşı olan molekül
Deoksiriboz: C5H10O4 bileşiminde olan ve DNA’nın yapı birimlerinden biri olan şeker Genel adı pentoz olan monosakkarit
Deplazmoliz: Plazmolize uğramış hücrenin tekrar su alarak eski haline dönmesi
Dermis: Hayvanlarda derinin alt tabakasına verilen ad
Difüzyon: Moleküllerin hareket enerjileriyle çok yoğun ortamdan az yoğun ortama hareket etmesi
Dihibrit: İki karakter bakımından melez olan bireylere verilen ad
Dikotiledon: Embriyosunda iki çenek yaprağı bulunan bitki
Diploid: 2n kromozom takımı taşıyan hücre
Disakkarit: İki mol monosakkaritin dehidrasyonu sonucu oluşan çift şeker Maltoz, sakkaroz, laktoz gibi
Diyabet: Şeker hastalığı
Doğalgaz: Yer kabuğunun içinde metan, etan gibi çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı gaz
Doku: Belirli bir işi yapmak üzere özelleşmiş hücreler topluluğu
Dominant: Baskın gen
Döllenme: Yumurta ve spermin birleşmesi
Döllenme borusu: Spermlerin yumurtayla birleştiği ve zigotu oluşturduğu tüp
Döl yatağı: Uterus Dişi üreme sisteminde, fetusu doğuma kadar beslemek ve barındırmakla görevli kas yapısında bir organdır
Domain: Bir protein içerisinde bulunan ve kendine ait bir fonksiyona sahip bölüm Tek bir protein içindeki domain bölümleri, hep birlikte proteinin total fonksiyonunu belirler
E
Efektör: Bir organizmanın uyarıya karşı reaksiyon gösteren vücut kısmı, örneğin kas
Ekdoderm: Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen dış tabaka
Eklem: İskelet sistemini oluşturan, iki yada daha fazla kemiğin birbirne eklendiği kısım
Ekoloji: Canlıların birbirlriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı
Ekosistem: Bir çevredeki canlı ve cansızların tümü
Embriyo: Yumurtanın döllenmesinden sonra, oluşan canlı taslağı
Emülgatör: Besinlere katılan ve onların kararlı emülsüyon haline gelmesini sağlayan katkı maddesi
Endoderm: Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen iç tabaka
Endokard: Kalbin içini örten bir sıra yassı epitel dokudan oluşan zar
Endokrin bez: İç salgı (hormon) bezi
Endosperm: 3n kromozomlu besi doku
Enzim: Hücre içinde üretilen ve bütün hayat olatlarını başlatan, hızlandıran, protein yapısındaki Katalizör proteinlere verilen ad Biyokimyasal tepkimelerin gerçekleşme sürecini hızlandırır, ancak sürecin oluş biçimini etkilemezler
Epididimis: Erkek üreme sisteminde, testislerin üzerinde bulunan spermlerin olgunlaştığı ve kısa bir süre depolandığı yer
Epitel: Vücut dış yüzeyini, organların iç yüzeyini örten hayvansal doku
Erepsin: Proteinlere etki eden ince bağırsak özsularında bulunan enzim
Ergotin: Çavdar mahmuzu özütü İlaç yapımında kullanılır
Eşey: Cinsiyet
Eşeyli üreme: Farklı iki eşey hücresinin birleşmesiyle bir canlı oluşması
Eşeysiz üreme: Bir canlının özelleşmiş üreme hücrelerini meydana getirmeden tıpatıp atasına benzer canlıların oluşmasını sağlayan üreme şeklidir
Etoloji: Canlıların davranışlarını inceleyen bilim dalı
Ecoli: Küçük boyutlu gen yapısı dolayısıyla genetik hastalık göstermeyen ve laboratuarda kolaylıkla üretilen bir cins bakteri Bu sebeplerden dolayı genetik çalışmalarda yaygın biçimde kullanılır
Elektroforesis: DNA parçacılkları ya da proteinler gibi iri molekülleri, benzeri moleküllerle birarada bulunduğu karışımlarından ayrıştırmakta kullanılan bir yöntem
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|