Konu: Hayko Cepkin
Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Hayko Cepkin

Eski 07-30-2008   #7
rock_alltime
Varsayılan

Cevap : Hayko Cepkin



Korsan Olayları:

Korsana karşı değilim, olamam Çok saçma Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye gibi korsan CD satıp da dükkan açabilme hakkına sahip bir ülke yok Burada korsan CD satan vergi levhalı dükkan var Böyle sistemin kendi içinde el-kol verdiği bir yerde ben televizyona çıkıp da 'Korsan satın almayın arkadaşlar, yapmayın etmeyin' gibi bir saçmalığa girmem yani Bunu söyleyecek olan ben değilim, ben kimseye yalvarmak zorunda değilim Benim bir tek kaygım var Bir tek şeyden dolayı sıkıntı duyarım Biri albümümü alıp da *** olarak paylaşmaya başladığı zaman o *** dolaştıkça, o indirimler gerçekleştikçe üzerinde muhteşem dijital hatalar oluşuyor Normalde bir şarkıyı yaptığın zaman o şarkının mesela 4 dakikalık bir şarkının 60 mb'lık bir kütlesi var Sen onu ***'e indirdiğin zaman o sana oluyor 6 mb bir şey Ben mesela çabalıyorum stüdyoda hayvan gibi bir sound çıkartıyım diye, 60 mb'lık bir şey üretiyorum orada Sen onu küçük bir programla 5 mb'a indirip benim 55 mb'lık emeğimi mahvediyorsun Dinlediğin şey çıtırlı mıtırlı, üzerinde bir sürü dijital hatalı ve seni dinlerken tatmin edemeyecek kıvamda bir şey Benim takıldığım tek nokta o Çünkü ben ömrü hayatımda hiç, zaten internetle alakam olmadığı için, şarkı indirmiş değilim Kuzenim, eşim dostum bilgisayardan indiriyor İndirip de evde dinlediğimiz şeyler beni dinlerken tatmin etmiyor Çünkü bas frekansları gidiyor, tiz frekansları yükseliyor, üzerinde dijital hatalar var Dinlerken bana herhangi bir lezzet katmıyor Alabiliyorsam o albümü, param varsa alıyorum Alamıyorum bir sonrakini bekliyorum, bu daha çok yabancı albümler için Çünkü yabancı albümler günümüzde pahalı Herkes alabilecek diye bir şey yok Benim tek kaygım kaybolan o 55 mb'la rezil bir sound dinleyip sonra herhangi bir yerde 'abi çok kötü olmuş soundları' diyebilmeye cüret edebilecek kişiler Böyle bir şey demeye arkadaşım hakkın yok Çünkü bunun bu duruma gelmesinin sebeplerinden bir tanesi de hem internet, internetle beraber sizlersiniz Siz böyle bir şeye indirmeye karar verdiniz *** olarak Bu sektörde bu sebeplerden dolayı patladı, geberdi, gitti Benim belki de son stüdyoya girip de kayıt yapabilme şansım bu Belki bir sonrakini komple evde yapmak durumunda kalabilirim Bu maNga için de geçerli, Ege için de geçerli, Çilekeş için de geçerli, diğerleri için de geçerli

CROW:

Sene 1994 Aralık Film gösterime girdi O döneme kadar sadece klasik müzikle alakadarım Rock müzik nedir zerresini bilmiyorum Filmin fragramını görüp gitmiştim Çok böyle o taraklarda bezim yoktu Ama tabii lise çağları, tiyatrocu olmak istiyorum Sanatın böyle dallarıyla uğraşmak istiyorum Ailemle problemlerin arttığı, problem genç olmaya başladığım dönemler Crow'u seyrettiğim zaman şey oldu bana Adam kararlı, sevdiği bir şey için kararlı bir vaziyette mezardan çıkıp geliyor Neticede bunlar bir karga vesilesiyle ruhani bir durum kazanıyor O ruhani durum, mistiklik, kararlılık hoşuma gitti Değişmesine sebep oldu fikirlerimin Gençlik döneminde kendine bir idol ararsın ya benim için o bir idol oldu Özellikle o kararlılık biraz onun üzerine yapıştı Sonra soundtrack'i aldım İlk parça The Cure'un parçası Çok sert geldi bana Bu ne dedim Öyle ki soundtrack'te Panteralar falan var Bir fenalar geldi bana, öyle ki bir müddet dinlemedim Sonra o dönemin yazında bisikletimi kullanırken walkman'le bisikleti onunla kullanırken baktım iyi bisikleti kullandıran bir albüm Bu müzik, böyle adrenalin işlere yarıyor Aslında rock müziğe geçişimi de sağlayan bir şey oldu

Okul Yılları:

Okul döneminde de bu hiperaktiflik var mıydı?
O zaman daha hiperaktiftim Aynısıydı aslında Bir şey değişmedi, sadece daha akıllandım, o bir gerçek
İdarenin mimlediği tiplerden miydin?
Tabii canım Mesela bütün okul yukarıda aynı kantin yemeğini yerdi bizde Bizim yukarıda öğretmenlerin yediği yere ayrı masa kuruldu Biz öğretmenlerin yanında yiyeceğiz, böylece yaramazlık yapamayacağız diye Okul tarihinde ilk ve tektir o Ama biz bu sefer öğretmenlere bulaşıyorduk Çok gıcıklık yapıyorduk Adamlara yalancı hizmet ediyorduk 'Buyurun hocam, sandalyeniz', 'yemeğiniz tuzsuz galiba, tuz dökeyim' 'Oğlum dökme', 'sizin için hocam, seviyorum sizi' vs vs O zaman Levent Kırca var, o ekmeği ortadan bölme kültürü Çorba çıkmış yapmazsak olmaz Ekmeği böyle yerinden kesiyorduk, hocanın yanında tam bir ekmeği ortadan bölüp çorbaya banmalar, uzun bardaklar alıp suyun içine hafif yoğurt katıp rakı muhabbeti yapmalar Hocalar bir geliyor rakı içiyoruz biz sözde, kafalar iyi olmuş Bardakta rakı var resmen 'Napıyorsunuz' diye azar işitmeler falan 'Hocam yani artık bu dersler de bizde bir stres yarattı' falan Yoğurt katmışız içine işte Ama süper sızmışız masada falan Biz mimliydik yani Mesela başkasının yaptığı şeylerde üzerimize ihale kalırdı Ama Allah'tan esas olanlar bulunurdu da biz arada sıyrılırdık Ama bir şey olduğu zaman bizden bilinirdi Yaramazdım, ders çalışmadım, full kopya çektim Kopyayla beş dönemde bitirdim okulu Devamlı yukarıda spor salonunda top oynardım Derslerden nefret ederdim Devamlı gürültü yaratırdım
İlgi gösterdiğin bir ders var mıydı?
Sevdiğim hocanın dersinde çok fazla artistlik yapmamaya çalışırdım Ama hani hem dersi sevmiyorum, hem hocayı sevmiyorum ona zindan ederdim dersi

Anılar:

• Başka bir grupla çalarken zamanında bir programa konuk olmuştuk Standart grup elemanlarını da tanıyalım geyiği vardır ya böyle programda Biz de böyle duruyoruz Başınızdan geçen bir şeyi anlatır mısınız, dediler Biz gülmeye başladık "Ooo, demek ki çok olay var" falan diyorlar "Oooo bir sürü, bir sürü" yaptık "Bir tane anlatır mısınız" dediler Kaldık öyle Ömer o sırada daha çok gülüyordu, "sen anlat, senin aklına bir şey geldiyse" dedik "Bir gün bir yere gidiyorduk, otobüs bozuldu, çok güldük" dedi Canlı yayında programdayız, spikerler kaldı böyle Devamlı bir şeylere gülüyoruz; ama kendi aptallıklarımıza gülüyoruz Birbirimizle çok dalga geçiyoruz Herkes birbirini kovuyor mesela grupta Ben devamlı Poyraz'ı kovuyorum mesela Poyrazlar devamlı başka bir vokalist arama peşinde Devamlı böyle bir durumumuz var
• Yazlıkta herkes saat 12 olduğu zaman yukarı çıkıyordu Biz aşağıda oturup Braveheart'ın soundtrack'ini dinleyip, alkolün dozunu arttırıp kılıçları çekip kıyafetlerle denize atlardık Braveheart misali
• Birçok arkadaşımın fanzini vardı Onlar dediler ki sen de bir şeyler yaz Yazamam dedim; ama yazarsın yazamazsın derken 'sizinle yazdıklarınızla dalga geçersem yazabilir miyim?' dedim Tamam, dediler Benim öyle bir yazı karakterim çıktı Hatta nickname'im de Hayko Yayın'dı Bir paragraf okuyorsun; ama hiçbir şey yok o paragrafta Öyle şeyler yazıyordum Öyle bir tarz oluşturdum kendime Hatta bir dergiye yazar olma teklifi geldi 'Gözünüzü seviyim, yapmayın yazık' dedim İlk üç yazıda bir şeyler anlatmaya çalıştım, düzgün cümleler kurmaya çalıştım; ama elim öbürüne gidiyor 'Lütfen bana yazdırmayın, beni serbest bırakın, ben olmayayım bu işin içerisinde, benim olayım değil' dedim 'Ya da bunu da illa yazacaksam hani o sayfa şu an boş kaldıysa, sizi zora sokacaksam kendi yazdığım gibi yazıyım ve son yazım olsun, bitsin Zaten onu görürseniz yazdırmazsınız sizin de içiniz rahat eder' dedim Neticede kendi bildiğim gibi abuklar ve sabuklar üzerine yazı yazıp zaten de bir daha telefon almadım
• Bir dönem Migros'un kaset satış reyonunda çalıştım Orada üç iyi arkadaş birleştik; Emrah, Uğur ve ben Uğur, daha böyle rock müziğin özüne sahipti; böyle Led Zeppelin falan Emrah da daha grunge, modern dönemi Silverchairları, Pearl Jamleri bilen bir adamdı Ben de hiç, klasik müzik alın bunu dinleyin diyen bir adamdım Onlar vesilesiyle çok hızlandırılmış bir tura geçtim ben Bir yanda böyle bir sürü bilgi birikimi, zaten bütün kasetler elimin altında Baktım Black Sabbath, Testament ortamına girmişim Hatta Migros'ta yayın olarak bir keresinde Cannibal Corpse verdik Çok fena oldu Reklam kültüründe vardır ya marketlerde böyle pozitif şeyler çalarken insanlar daha çok alışveriş yapma arzusuyla dolar Cannibal Corpse çalınca herhalde bir düşüş oldu, bizi postaladılar oradan

Grubuna Dair:

Biz grup olarak devamlı birbirimiz kovuyoruz Onlar devamlı başka bir vokalist arıyor Bir de böyle bir şey var mı? Benim şarkılarımı kullanıp başka vokalist ekrana koyacaklar Her fırsatta birbirimizi kovuyoruz Onun haricinde sürekli bir basçı arayışımız var Mesela Yüxexes'in kulisine bizim eski basçı geldi "Abi nerde kaldın? Giy kıyafetlerini çabuk" dediğimde Poyraz, bakakaldı Umut, benim 10 senelik arkadaşım Grubun babası Birçok konuda grubu o toparlıyor Onun Poyrazla arasındaki geyik de şudur mesela; Poyraz 22 yaşında olup Umut 30 yaşında olunca, Umut şimdi 'ay ay belim ağrıyor' dediğinde Poyraz 'tabii abi yaştan' diyor Devamlı bir yaşlı muamelesi var grubun gençleri tarafından Mesela 'Başım ağrıyor'diyor, 'abi tabii sesten' diyorlar Devamlı onunla o şekilde uğraşıyorlar Öte yandan Murat da baba Normalde Murat; ama Murat Baba olduğu dönemler var Birden bire Murat Baba'ya dönüşüyor o Çünkü Murat'ın her şeyle ilgili bilgisi var Bayağı bir o da eve kapanıp kafasını internet üzerinden bilgiyle doldurmuş bir manyak o da Hepimizin çok güzel oturmuş materyalleri var Onlarla didişiyorum böyle Çok güzel ve de keyifli
Konserden konsere giden bir grup değiliz İstediğim de o zaten Müzisyenle vokalist arasında bağ kopuk olursa arkandan kulis oluşur Bizim kulis yaptığımız çok iş oldu müzisyenler arasında Bizde kural şeydir; sorunu olan sorununu anlatsın ki; çünkü mesela bir konu oluyor şu konserler bitsin sonra konuşurum dersin ben tam tersini düşünüyorum Çünkü o konserler geçene kadar o mevzuyu sen konuşmayıp aklında düşünürsen ya da başkalarıyla paylaşırsan bizim de o adama hata yaptı diye bakış açımızda hatalar oluşabilir Gizli saklı sevmem, yalan sevmem Grup içi kimse birbirine yalan söyleyemez Yalanı suratına vururum

Yakın Çevresinin Hayko Hakkında Söyledikleri:

Umut Töre (gitaristi):

10 sene öncesine dayanıyor Beraber barlarda, bir yerlerde çaldık Ondan sonra Roxy'ye katıldık Alt Geçit grubuyla Orada Hayko, bize klavye çaldı Sonra Moğollar'a roadielik yaptık Hayko'nun hep devamlı bir çalışma hali vardı, kendi parçalarını yapıyordu Deneme yanılmaları, kayıtlarının ilk evrelerinde beraber çalıştık Sonra Hayko, Roxy'ye katıldığında yine Alt Geçit'ten bir baterist arkadaşla çaldık Ben, albümün ilk başında yoktum Teklif bile etmedi biraz işim gücüm vardı, biraz ben teklif etmiş gibi oldum Ondan beri beraber çalıyoruz Hayko ile ben çalıştığımı hissetmiyorum Çok eğleniyorum Hayko bir de çok rahat bırakıyorsun O konuda çok açık biri

Murat (davulcusu):

Hayko ile yaklaşık iki sene oldu Her şey bir telefonla başladı Hayko, 'bak bakalım, beğenecek misin? Eğer beğenirsen başlayalım abi' dedi Ben de albümü çok beğendim ve ondan sonra çalışmaya başladık İlk profesyonel projem Gerçekten çok zevkli zamanlar geçiriyoruz ve inşallah da böyle devam edecek Çok özgür olduğumuzu düşünüyorum sahnede Şu andaki gidişattan çok memnunum Hepimiz dengesiziz, o da dengesiz Böyle anlaşıyoruz işte Bu, aslında bir anda açıklayabileceğim bir şey değil Zaman zaman her şey değişiyor Ama Hayko çok iyi bir dost bir kere Çalıştığınız müzisyenlerle iyi anlaşabiliyorsanız, çok sıkı bağlar kurabiliyorsanız sinerji zaten bir şekilde ortaya çıkıyor Aksi takdirde sadece görev adamı moduna geçiyorsunuz bu sizin çalışmanızı da kesinlikle etkiliyor

Poyraz (basçısı):

1 Mart 2006'dan beri Hayko ile çalışıyorum İlk Bursa konserinde beraber sahneye çıktık Hayko ile çalışmak çok zevkli Öncelikle Hayko, benim için bir arkadaş, dost ve ağabey Ama Hayko'yu müzikal açıdan tatmin etmek çok zor; müzik konusunda çok dikkatli, çok hassas olduğu için Aslında zorlanmıyoruz; ama uyumu sağlamak ilk başta benim için zordu Artık bu uyumu sağladığımı düşünüyorum Her şey daha iyiye doğru gidiyor

Evrim (stüdyo marşandiz):

Hayko ile çalışmak çok iyi Bir kere benim işimi de az da olsa biliyor Frekans bilgisi olduğu için beni çok rahatlatan şeyleri var Bana getirdikleri çok absürd şeyler değil ki öyle aranjör çok var Tonlayamadığımız, işin içinden çıkamadığımız çok iş oluyor Ama Hayko öyle değil Hayko, stüdyoda agresiftir Bir kere Hayko'nun normal solist istekleriyle pek bağdaşmayan istekleri vardır Türkiye'deki genel vokal anlayışında bütün solistler yukarıda tutulduğu için hep müzik altta kaldığı için tonmayster kendini gösteremez Hayko'nun işinde bu tam tersi Solisti direk aşağı gömüyor ve rahat aslında miks yapabiliyorsun Bunun dışında arkadaş hep alt sevdalısı Hep baslar yoğunlukta olduğu için biraz öyle uğraşıyoruz

Sinan Yener:

Bizim firmanın komşusu EMI EMI'ın genel müdürü Hakan Kurşun, bize gelip menajerlik yapar mısın diye sordu Biz de pek beceremeyiz dedik O zamanlar düşünmüyorduk böyle bir şeyi Devamında bize menajerlik işlerinden anladığını düşündüğümüz bir arkadaş katıldı, onun ardından Hayko ile çalışalım dedik ve öyle bir birliktelik doğdu Fakat bir süre sonra Hayko ile tamamen ben ve Suat çalışmaya başladık Kendi içimizde bir görev dağılımımız oldu Ben daha teknik konulara bakıyorum Suat da daha çok konserlerle ilgili olan şeylere bakıyor Hayko ile çalışmak hem kolay hem de zor Aslında kolay yanını oluşturan şey zor yanını da oluşturuyor Her şeyden çok haberdar olması Konsept olarak bir müzisyen olması Ben mesela Hayko'nun tonmaysterliğini yapıyorum İşimi çok kolaylaştırıyor Ama diğer taraftan zorlaştırıyor da Çünkü sürekli bir şeyleri itiyoruz Bunun olmasının nedeni de her yerde bulmakta zorlanmamızdır Belli şeyleri optimumda kullanıyoruz Kolay olmuyor istediğimiz sound'u yaratmak Bizim aramızda bir de tiyatro vardır bunu yaparken Çok güzel o konuda atışırız Bunların dışında Hayko ile kişisel çok güzel eğlenirsiniz, çok güzel vakit geçirirsiniz

Suat Ok:

Temmuz 2005'ten beri Hayko ile çalışıyorum Sinan ile birlikte Sinanla beraber farklı kariyerlerden gelen insanlarız İlk başladığımızda belli bir network'ümüz yoktu Ama Sinanla beraber görev tanımlamaları, kurallar, süreler vs gibi işlere çok alışkın olduğumuz için çok fazla zorluk çekmedik Bir proje kovalarken, Hakan Kurşun'a bir şeyler sunmak için gittiğimizde bize Hayko'nun menajerliği teklif edildi, biz de kabul ettik Bir süre sonra ne kadar doğru bir iş yaptığımızı düşünüyorum Çünkü çalışması çok kolay bir sanatçı Daha önce bir sanatçıyla çalışmadım; ama sonrasında çalıştım ve çalışamadığım için bunu söyleyebiliyorum Hayko ile başladık Tabii ki ufak tefek anlaşmazlıklar ve karşılıklı çeliştiğimiz noktalar oluyordu; ama bunların normal olduğunu düşünüyordum Farklı projelerde çalışmayı denedikten sonra Hayko'nun ne istediğini çok iyi bilen birisi olduğunu, her şeyi planlı bir şekilde yaptığını, özellikle bu camia içinde çok deneyimli olduğunu söyleyebiliyorum Gergin saatlerimiz soundcheck saatlerimizdir Sonrasını bilmiyorum; çünkü Hayko sahnede yalnız oluyor Kendi içimizdeki bağlarımız çok güzeldir, keyiflidir Stratejik olarak da Hayko ile bir şeyleri paylaşmak çok kolay Çünkü müzik dünyasını, Türkiye'yi çok iyi tanıyor, kendisine çok güveniyor Git-gelleri hiç yok Bir konuda karar verdiği zaman geriye dönüp bakmaz Sadece işimizi yapıyoruz Sorun çözmekle uğraşmaktan ziyade işin getirdiği gereklilikleri yapmak, önümüze çıkan ufak tefek engelleri aşmak bizim yaptığımız şeyler Hayko ile çalışmak bize de hem prestij olsun, hem iş ilişkileri bakımından çok şey kazandırdı

Blue Jean Dergisi - 01 Nisan 2005

Alıntı Yaparak Cevapla