Yalnız Mesajı Göster

Pazartesiyi Beklerken(Haydi Namaza)

Eski 10-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pazartesiyi Beklerken(Haydi Namaza)



Bir Salı günüydü

İşten yorgun argın eve gelmişti Gelen fakslar, yapılan görüşmeler, arananlar, arayanlar İnsanlara laf anlatmak cidden çok zordu Hele bir de iş yerinde dönen ayak oyunları Çekememezlikler, kavgalar Hadi hepsi bir yana, işten çıkıp da eve gelmek için çekilen trafik çilesi Bazen caddede yolun ilerisinin göründüğü yerlerde kilometrelerce uzayan tıkanık yolu, bekleşen arabaları görünce ağlayası geliyordu

Sonunda varabildiği evinde olmanın mutluluğuyla elini, yüzünü güzel kokan bir sabunla yıkadı Yorgunluktan dile gelmiş ayaklarını yüksekçe bir yere koyarak uzandı

Gözlerini kapadı Bugün ayaklarının sızlamasına bas ağrısı da eşlik ediyor, Bremen mızıkacılarınınkine benzeyen uyumsuz bir koro gibi kendilerince bağrışıyorlardı

Sabunun hoş kokusunu duydu Uyku, güzel kokulu yumuşacık mavi bir bulut gibi onu sarıp sarmaladı

Tam o bulutun üzerinde yola çıkacaktı ki, 'namaz' dedi içindeki ses, her

geçen gün biraz daha kısılan ses tonuyla

İster istemez uyku bulutu aralandı, zihni yeni bahaneler üretmek için harekete geçiyordu ki, içinden bir başka ses daha geldi

'Evde yemek yok ve akşama yemeğe arkadaşlarını çağırdın'

Üç saniye içinde uyku kalmadı gözlerinde O sevimli bulut kuvvetli bir rüzgarla karşılaşmışcasına kaçıverdi geldiği bilinmeze Hala ayakları sizliyor ve başı ağrıyordu; yine de telaş içerisinde mutfağın yolunu tuttu, telaşını bastıracak kadar kuvvetli değildi bu ağrılar

Öyle bir telaştı ki namazı da unutturuvermişti

Alıntı Yaparak Cevapla