Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Günün Hikayesi

Eski 08-13-2009   #17
TiFus
Varsayılan

Cevap : Günün Hikayesi



12072009



Yeşil Elbise Hikayesi
Kasabanın üzerindeki derin karanlık yavas yavas yok olmaya baslamadan Ezan sesi karanlıkları delerek semaya doğru yükseliyorduSessiz ortamda daha bir anlamlı ve insanın yüreğini sızlatan bu çağrı uyumakta olan Hasan efendinin kulağını ılık bir rüzgar gibi oksuyorduHızla yataktan kalkıp rehavet veren uykuyu bıçak gibi kesip atan soğuk suyla abdest aldıGozlerinde uykudan eser kalmamıstıGayet dinç ve husu içerisinde kıldı namazını Namaz sonrası yine tüm ümmet için dualar ettiGün tamamen ağarana dek sürdü duası

Hasan efendi emekli olmus, çocuklarını evlendirdikten sonra da esiyle ikisi yalnız yasamaya baslamıslardıGünlerini cami ile ev arasında geçiriyor,gençliğinde yapamadıkları için tevbe ve dualarla telafi etmeye çalısıyordu Gerçi gençken de alnı secdeye varıyor,elinden geldiği kadar Allah’ın hükümlerini yerine getirmeye çalısıyordu

Ama yas ilerleyince ve çocukların sorumlulukları biraz da olsa üzerlerinden kalkınca kendini Allah’a daha da fazla adamıstıBos sozden ve faydasız olan her seyden kendini uzak tutmaya çalısıyor,sadece cami cemaatiyle islami sohbetler edip kasabanın tek kahvesine bile uğramıyorduYani samimi olduğu insanlar sadece cami cemaatiydi Caminin imamıyla ve birkaç arkadasıyla fikir alısverisinde bulunmak onu çok mutlu ediyor bilmediklerini arastırarak oğrenmek ise son derece huzur veriyordu ona

oğlen ezanı okunmadan abdest alarak hızla çıktı evden Camiye yetismek için acele ediyordu ki evleriyle bitisik komsusu da kosarak çıktı evinden

_-_ Hasan efendi sende mi geç kaldın?

_-_ Evet Ramazan efendiHayırdır sen niye kosuyorsun

_-_ Dükkana çocuğu bırakıp yemeğe gelmistim bir hata yapmadan ona yetiseyim diye acele ediyorumSen camiye mi gidiyorsun?

_-_ Evet komsum camiye gidiyorum

_-_ Hoca efendiye soyle de hoparlorün sesini biraz kıssınSabah sabah yankılanıyorO kadar açmasının ne gereği var ki? Namaz kılan saatini kursun da kalksın o vakitteTüm kasabayı rahatsız etmenin bir anlamı yok ki

_-_ Yapma komsumEzan sesinden rahatsız olur mu insan? O sesi duyarak belki namaza kalkacak ve hayatı boyunca da bırakmadan alnı secdeye varacakBen bu vebali yüklenememSen kestirirsen bende açılması için elimden geleni yaparım

_-_ Tamam hadi yine baslama nasihateBen gider çatarım bir gün onaHadi geç kaldım ben

_-_ Allah’a emanet ol komsumPara kazanma hırsını insallah bir gün yener sende bize katılırsınAllah büyüktür

_-_ Bos ver Hasan efendiSen beni kurtarırsın komsumsun ya

Hızla uzaklastı oradanHasan efendi acı bir tebessümle ardından bakakaldıKasabanın kasabıydı Ramazan efendiBirde ona en yakın olan komsusuHer ise gelip giderken yesil onlüğünü giymis para kazanma hırsıyla dükkanına kosarken gorürdüSenelerdir bir kere bile camide gormemisti onuOnu her gordüğü yerde tavsiyelerde bulunur,bu dünyanın gelip geçici olduğunu ve ne kadar para kazanırsa kazansın,ne kadar mal yığarsa yığsın ,ne kadar arsa ve tarla satın alırsa alsın,kendinden çok uzaklarda gorse de olümün er geç onu da yakalayıvereceğini anlatsa da o, alaysı bir ifadeyle karsılık vererek is onlüğünü hızla giyip kosardı dükkanına

Hasan efendi derin düsünceler arasında girdi camiyeİçerisini soyle bir süzdüGenelde hep aynı insanlar vardıBazen Cuma günleri biraz fazlalassalar da tıka basa dolu hiç gormemisti burayıRamazan efendi cumalara bile gelmez,Hatta o vakitte dükkanını bile kapatmaz müsteri gelebilir endisesiyle ısrarla beklerdiArtık klasiklesmis bir sekilde basıyla her birini selamlamıs bos olan caminin onündeki safta yerini almıstı bileİmam geriye doğru baktığında Hasan efendiyle goz goze gelmis hafifçe gülümsemisti Oda hep aynı yüzlerle muhatab oluyor sanki mütemadiyen aynı insanlara namaz kıldırıyorduNamaz sonrası yine tüm insanlık için dualar ettiler hep birlikteÇıkısta yine hal hatırlı sohbetlerde bir kasabalının hasta olduğunu duyduklarında topluca geçmis olsuna gitmek için çıktılar camiden

Sekiz_-_dokuz kisi ard arda yolda yürürlerken Ramazan efendinin dükkanının onünden geçiyorlardıDükkanının onünde o meshur yesil is onlüğüyle oturmus bir arkadasıyla tavla oynuyorduHasan efendi üzüntüyle baktı komsusunaolümü bu kadar uzak saymak,Allah’ı ve onun kitabından bu derece uzak durmak,Allah’a secde etmeye davet eden ezandan bile bu denli rahatsız olmak ne hazinSonra ayeti hatırladı

“Biz insanlara asla zulmetmeyizİnsanlar kendi kendilerine zulmeder”Evet ne güzel açıklamıstı yaradanYarattığı mahlukata o zulmetmiyordu kiKendi kendine zulmeden yine yaradılandıBunlar kafasını kemirirken aksamı zor etmisti Hasan efendi

Günler bu sekilde gelip geçerken o yine camiden içeri girdiCami her zamankinden biraz daha fazla kalabalıktıAma bu defa gozlerine inanamadı Ramazan efendi en ondeydiBiraz daha dikkatli baktığında onu gordüEvet en on saftaydı komsusuYine yesiller giymis en onde etrafındaki insanlara aldırmadan oylece duruyordu

Hayatı boyunca bir kere bile camiye gelmeyen bu adam suan buradaydıYine hayatı boyunca Ezandan rahatsız olan hatta bu rahatsızlığını en kaba sekilde dile getiren bu zat için kasabanın semalarında yükselmisti salavatlar

Evet Ramazan efendi En on safta sessiz ve hareketsiz yatıyorduBu defa yesil onlüklü değil,tabutu yesillere bürünmüstüSağken ayak basmadığı bu camiye cansız bedeni baskaları tarafından getirilmis en on tarafa yerlestirilmistiSağken ezandan duyduğu rahatsızlıkla camidekileri kıran bu kisi için Salalar okunmustu

Bu dünyayı,ve burada kazandıklarını,her fırsatta ovündüğü evlatlarını,çokluğuyla gururlandığı arsalarını,son model yaptırdığı evini bu dünyada bırakarak son yolculuğuna çıkmıstı Ramazan efendiHasan efendi tüm bu düsünceler içerisindeyken imamın sesiyle irkildi;

_-_ Ey cemaatMevtayı nasıl bilirdiniz

Alıntı Yaparak Cevapla