Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-02-2008   #18
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük



SÂ':
Hanefî mezhebinde 3500 gr'lık veya 42 litrelik ölçü birimi Bu miktar diğer mezheblerde farklıdır
Abdestte ve gusülde, lüzûmundan fazla su kullanmak isrâf olup, haramdır Sekiz rıtl su ile sünnete uygun gusledilebilir Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, bir müd su ile abdest alır, bir sâ' hacminde su ile guslederdi (Halebî İbrâhim)

SÂAT:
1 Zaman birimi, altmış dakikalık zaman, bir günün yirmi dörtte biri
Gecenin on iki kısmından bir kısmını (bir saat kadar) ihyâ etmek (ibâdetle geçirmek), bütün geceyi ihyâ etmek olur Yaz ve kış geceleri için hep böyledir (İmâm-ı Nevevî)
Fıkıh kitablarında saat demek, bir miktâr zaman demektir (Mahmûd bin Muhammed Buhârî)
İkindi namazından sonra öyle bir saat vardır ki, o vakitte, amellerin en iyisine yapışmak gerektir O saatte amellerin en iyisi muhâsebedir Muhâsebe; gece ve gündüzün bütün saatleri içinde, insanın yaptıklarını gözden geçirmesi, ibâdet ve günâhtan p ayına düşenleri ayıklaması, iyiliklerine şükr, kötülüklerine tövbe, istiğfâr etmesidir (Ali bin Hüseyin)
2 Kıyâmet
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Bilakis sâat onlara asıl vâd edilendir ve o sâat cidden çok zor ve acıdır (Kamer sûresi: 46)
Sana sâatten onun ne zaman gelip çatacağından soruyorlar De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır Onun vaktini O'ndan başkası açıklayamaz O göklere de yere de ağır gelmiştir O size ansızın gelecektir (A'râf sûresi: 187)

SABAH VAKTİ:
Fecr-i sâdık denilen beyazlığın doğuda görünen ufkun bir noktası üzerinde doğması ile başlayan vakit İmsâk vakti

SABÎ:
Bülûğ (ergenlik) çağına gelmemiş oğlan çocuğu Kıza sabiyye denir
Bütün insanlara kabir suâli vardır Sabî iken ölene de cenâb-ı Hak cevab vermesini ilhâm edecektir (söyletecektir) (Ebû Bekr Sirâc)

SÂBİÎLER:
Aya ve yıldızlara tapan kimseler El-Cezîre (Cizre) ve Harran civârında yaşayan bu kimseler, yahûdîlik, hıristiyanlık ve mecûsîlik gibi çeşitli dinlerden bâzı inanışları alarak bir din meydana getirmişlerdir
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
O îmân edenler, o yahûdîler, o sâbiîler, o nasrânîler, o mecûsîler, o (Allah'a) eş koşanlar (yok mu?) Allah kıyâmet günü (bütün) bunların aralarını mutlaka ayıracak (ilâhî hükmünü verecek) tır Çünkü Allah her şeyi hakkıyla görüp bilendir (Hac sûresi: 17)
Şüphe yok ki îmân edenlerle, yahûdî olanlardan, sâbiîlerden, masrânîlerden kim Allah'a ve âhiret gününe îmân edip de sâlih amelde bulunursa, artık onların üzerinde hiçbir korku yoktur Onlar mahzûn da olacak değillerdir (Mâide sûresi: 69)
Sâbiîler, yıldızların büyük rûhlarının olduğunu kabûl ederler Hakîm, mukaddes, celâl ve azâmetine (büyüklüğüne) ulaşılması imkânsız, fakat rûhlar vâsıtası ile kendisine yaklaşılabilen bir yaratıcıya inanırlar Rûhlar, cevher olarak cismânî (cisim ol an) maddelerden ve cismânî melekelerden münezzehtirler Fiilde bunlar eşyâyı meydana getirir, yenileştirir ve bir hâlden diğer hâle değiştirirler Yedi seyyârenin (gezegenin) idârecileri bunlardan olup seyyâreler onların mâbedleri gibidir Seyyâreleri rûhlar hareket ettirirler Dünyâ hâdiselerini, rüzgârları, fırtınaları, zelzeleleri onlar idâre eder ve her varlığa kuvvet ve kânunlarını onlar dağıtırlar Domuzun, köpeğin, pençeli yırtıcı kuşların ve güvercinin etini yemezler, sünnet yaptırmazlar Dînî merâsim dilleri Süryânîcedir (Şehristânî)

SÂBİKÛN:
Asıl îtibâriyle peygamberler aleyhimüsselâm, onlara tâbi olmak bakımından Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn, peygamberlere vâris olmak bakımından müctehidler, müfessirler (tefsir âlimleri), muhaddisler (hadîs âlimleri) ve tasavvuf büyükleri
Sâbikûn, her hallerinde Peygamber efendimize uymaları vâsıtasıyle, zâhirde ve bâtında en yüksek mertebeye ulaşmışlar, güzel ahlâk sâhibi olmuşlar, kavuştukları yüksek mertebeden dönüp, aşağı inmeye ve böylece insanları Allahü teâlânın beğendiği yola girmeye dâvet etmekle (çağırmakla) vazîfelendirilmişlerdir (Abdülhakîm Arvâsî)
Mü'minler sâbikûnun sırlarını anlayamaz Kur'ân-ı kerîmde ayrı harflerle gösterilen işâretler, bunlara mahsûs sırlardır Râhat ve rahmet, bunlar içindir Kıyâmet gününün korkusundan emîn olanlar bunlardır Kıyâmetin dehşetinden, başkaları gibi ürkmez ler Kıyâmette bunlara husûsî muâmele yapılır Kendilerine ayrıca ikrâm olunur (Ahmed Fârûkî)

Sâbikûn-ı Evvelûn:
Dinlerini muhâfaza için yurtlarından ayrılan, Resûlullah sallallahü aleyhi ve selleme son derece bağlılık gösteren muhâcirlerden, iki kıbleye karşı namaz kılmış olanlar veya Bedr gazvesinde (harbinde) bulunanlar veya Hudeybiye'de Bîat-ür-Rıdvân'da bu lunanlar veya hicretten evvel müslüman olanlar yâhut, Resûlullah'ı ilk tasdîk edenlerden olup, kendilerinden sonra insanların peşipeşine İslâm'a girdiği hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ali, hazret-i Zeyd bin Hârise, Osman bin Affân, Zübeyr bin Avvâm, Abdurrahmân bin Avf, Sa'd bin Ebî Vakkâs, Talhâ bin Ubeydullah (radıyallahü anhüm) ile Ensârdan (Medîneli müslümanlardan) birinci, ikinci ve üçüncü Akabe bîatlarında bulunanlar
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Muhâcirler ve Ensâr'dan olan Sâbikûn-ı evvelûn ve îmânda ve ihsânda bunların izinde gidenlerden Allahü teâlâ râzıdır Onlar da Allahü teâlâdan râzıdırlar Allahü teâlâ onlar için altından ırmaklar akan cennetler hazırladı Orada ebedî (sonsuz) olarak kalacaklardır (Tevbe sûresi: 100)

SABR (Sabır):
Emirleri yapmakta, yasaklardan sakınmakta, başa gelen belâ ve musîbetlere tahammül etme, katlanma
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Peygamberlerden ülü'l-azm olanların sabr ettikleri gibi sen de sabr et! Onlara azab verilmesi için duâ etmekte acele eyleme (Ahkâf sûresi: 35)
Rablerine sabah akşam duâ eden ve O'na kavuşmak istiyenlerle birlikte bulun ve sabr eyle Onlardan başka bir yere bakma (Kehf sûresi: 28)
Sabr eden zafere kavuşur (Hadîs-i şerîf-Keşf-ül-Hafâ)
Her kim sabr ederse, Allahü teâlâ o kimseye sabrın hakîkatini ihsân eder Hiçbir kimseye sabırdan daha geniş ve daha hayırlı bir ihsân verilmemiştir (Hadîs-i şerîf-Müsannef fil-Hadîs)
Sabrın başı acı, sonu bal gibi tatlıdır (Fakîrullah)
Sabr dînin yarısıdır (İmâm-ı Gazâlî)
Sabrın alâmeti, şikâyeti terk, musîbet ve sıkıntıları gizlemektir (Abdullah Harrâz)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla