Yalnız Mesajı Göster

Ayasofya Müzesi | Ayasofya Camisi (İstanbul)

Eski 08-23-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ayasofya Müzesi | Ayasofya Camisi (İstanbul)



Güney Nef


Ayasofya?nın ana mekanı paye ve sütunlarla üç nefe ayrılmış durumdadır: Orta nef (naos, ana salon) güney nef (ana nefin sağında) ve kuzey nef (ana nefin solunda) Sağdaki güney nefinde de tavan mozaiklerle kaplıdır Bu mozaiklerde ikonaklazma dönemine özgü semboller göze çarpar Bunlardan ikisi dört balık ve küçük karelerde yer alan svastika sembolleridir


Bu güney nefinde I Mahmut Kütüphanesi bulunur Kütüphanenin görülebilen odası Osmanlı sultanının namaz kılmadan önce Kur?an okuduğu odadır Odadaki rahleler sedef işlemeli olup duvarlar İznik fayanslarıyla kaplıdır Odanın tavan ve zemini orijinal değildir Odada ayrıca Kuran'ın saklandığı tahta mahfaza bulunur


Yeşil porfirden sütuna oturtulmuş Bizans sütun başlığı Yanda kime ait olduğu bilinmeyen bir el izi bulunmaktadır


Nefin doğu ucuna doğru soldaki duvarda üzerinde iki yunusu ve Poseidon?un trident olarak bilinen yabasını içeren bir taş işlemesi görülür Bu, Bizans rahiplerinin, Hıristiyan olmalarına rağmen, bir pagan ilaha ait unsuru kiliseye sokabilecek derecede eski Yunan kültürü etkisi altında kalmış olmalarını gösteren bir örnek olarak değerlendirilebilir


Nefin doğu ucunda üç çeşit sütun görülür Bunlardan kırmızı porfir taşından yapılma olanları Mısır?dan getirilmiştir Yeşil olanları ise Yunanistan?dan getirilmiştir Binada kullanılan beyaz mermerlerin kökeni genellikle Marmara Adası?ndaki mermer ocaklarıdır Batı dillerindeki mermer sözcüğünün kökeni "Marmara"dır Ayasofya?da toplam 107 sütun bulunmaktadır, bunlardan 40?ı alt katta, 67?si üst kattadır [15] Bu sütunların hemen hemen hepsi yekpare (monolit) olup, Ayasofya?dan da eskidirler, çünkü imparatorluk topraklarındaki eski tapınaklardan getirilmişlerdir Ayasofya?nın en büyük sütunlarının uzunlukları 20 m civarında, kalınlıklarının yarıçapı ise 1,5 m?dir En ağırları 70 ton ağırlığındadır Sütun başlıkları Bizans stili gösterirler; sütun başlıklarından bazılarında küçük bir daire ve harflerden oluşan Jüstinyenin arması görülür Bu nefin doğu ucundaki yeşil sütunun yanındaki duvarda bir el izi bulunur, kime ait olduğu bilinmeyen bu el izi hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır







Omphalion ve Müezzin Mahfili



Güney neften mihraba geçilirken, zeminden yaklaşık 3 m kadar yükselen, balkonu andıran mermerden yapılma bir yapı göze çarpar Bu, Osmanlı döneminde yapılmış, Ayasofya cami iken her yıl İslam peygamberi Muhammed?in doğum gününde (mevlit kandilinde) mevlit okunan müezzin mahfilidir


Mahfilin hemen yanında zeminde, girilmemesi için kenarları çitle çevrilmiş kare biçimli bir alan göze çarpar Burası bilinmeyen bir nedenle Bizanslılarca dünyanın merkezi olarak kabul edilirdi Yunancada ?Yer?in Göbeği ? anlamında, omphalion (Delf'te omphalos) olarak adlandırılan ve Bizanslılarca kutsal sayılan bu yerde kimilerine göre Ayasofya?nın inşa edilmesinden önce bir tapınak bulunmaktaydı Kimilerine göre bu yer "ley hatları"nın bir kavşak noktasıydı


Kutsallığından ötürü Bizans imparatorlarının taç giyme törenleri de burada yapılmaktaydı Tören sırasında siyasi ve dinî otoriteleri temsil eden kişilerin her birinin durması gereken konumlar bu kare biçimli alan içine daireler oluşturacak biçimde döşenmiş renkli taşlarla belirlenmiştir Daireleri oluşturan taşlarda kırmızı, sarı, yeşil, turuncu ve gri renkler göze çarpmaktadır Toplam sayıları 16 olan bu dairelerden en büyüğü ortadaki olup, muhtemelen imparatorun duracağı yeri gösteren dairedir









Absid ve Mihrap


Minber




Binanın doğu kısmının ucu dışarı taşkın durumda olup, üstü yarım kubbeyle örtülü bir absidle son bulur Üçüncü Ayasofya, diğer eski Ortodoks kiliseleri gibi, geleneksel olarak Kudüs?e yönelik olarak inşa edilmiştir ve diğer eski Ortodoks kiliselerinde olduğu gibi absidinin ekseni inşa edildiğinde tam olarak Kudüs yönünü göstermekteydi


AbsidÜsteki mozaik ve ortadaki pencereler Kudüs yönünü gösterir Altta hafifçe sağda mihrabın üst kısmı görülmektedir




İstanbul?a nazaran Kudüs yönü ile Mekke yönü arasında pek büyük olmayan (birkaç derecelik) bir fark bulunmaktadır Bu yüzden İstanbul?da camiye çevrilen kiliselerde kıble yönünü göstermek üzere kilisenin absidi içine yapılan mihrap absidin iyice sağına inşa edilirdi Fakat Ayasofya?da mihrap absidin çok sağına değil, hafifçe sağına inşa edilmiştir Çünkü Ayasofya binası tam olarak olması gereken yönde değildir, yani hafifçe Mekke yönüne doğru bir kayma göstermektedir Bu bir yapım hatası olamayacağına göre, binanın zaman içerisinde, tektonik hareketlerden dolayı hafifçe bir kayma geçirmiş olması düşünülebilir Cebrail'in parmağıyla Ayasofya?yı çevirdiğine ilişkin olarak çıkarılmış söylentiler bu husustan kaynaklanmıştır


Absidin en üst kısmında, 9 yüzyıla tarihlenen, kucağında çocuğu İsa'yı taşıyan, taht üzerinde tasvir edilmiş bir Meryem Ana mozayiği yer alır Bunun sağında aynı yüzyılda yapılmış, Cebrail'i tasvir eden bir mozayik bulunur Meryem Ana mozayiğinin solunda ise, bir deprem sırasında düşmüş bir başka melek mozayiği, muhtemelen Mikail'i tasvir eden bulunmaktaydı


Mihrabın her iki yanında 16 yyda Kanuni Sultan Süleyman fethettiği Macaristan?daki bir kiliseden getirttiği iki dev kandil bulunmaktadır Absidde Bizans döneminde yıkılan pencerelerin yerini Osmanlı döneminde renkli camdan yapılma (vitray), ayetlerle süslü pencereler almıştır Absid çevresinde Osmanlı döneminde eklenen yapılar yoğunluk kazanmaktadır Örneğin absidin sağında mermerden yapılma minber, solunda Osmanlı sultanının namaz kıldığı hünkar mahfili yer alır Osmanlı sultanı mahfile özel olarak yapılmış bir galeriden ulaşmaktaydı


Absid duvarlarında Kuran ayetlerini içeren çerçeveler ve içine Allah, Muhammed, dört halife ve Halife Ali?nin oğulları Hasan ve Hüseyin?in isimleri yazılı olan sekiz yeşil daire bulunur Bu dairelerin tahtadan yapılma çok daha büyükleri de ana nefin (ana salonun) iç mekânını kuşatacak şekilde asılmışlardır İsimler her biri 7,5 m yarıçapında olan bu 8 dev panoya hat sanatı tarzında yazılmıştır Bunlar Kazasker İzzed Efendi?nin (1801?1877) eserleridir 1930'lu yıllarda restorasyon çalışmaları sırasında yerlerinden indirilen bu panolar 1951?de A Menderes tarafından yeniden yerlerine koydurulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla