Yalnız Mesajı Göster

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



K

Kahya
Stewarding
Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm

Kamara yatağı
Berth
Gemilerde kamara yatağı

Kamu Arazisinin Tahsisi
Al******** of Public Land Land al********
Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün olabilmektedir Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir

Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik
Regulation for the Al******** of Public land for Tourism Investments

Kapasite
Capacity

Kapı müşterisi
Walk-in
Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri

Kaplıca maden suyu kaynağı
Spa

Kaplıca oteli termal otel
Thermal hotel

Kapsamlı bireysel tur (BT)
Individual inclusive tour (IT)

Kapsamlı charter turu
Inclusive tour charter (ITC)

Kapsamlı tur
All inclusive package
Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli

Kapsamlı grup turu
Group inclusive toru

Kapsamlı tur ücreti
Inclusive tour basing fare

Kar-zarar tablosu
Profit-lost statetment

Kasiyer Raporu
Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir

Kat hizmetleri bölümü
Housekeeping
Konaklama tesislerinde odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının dekorasyonubakımı temizliği ve düzeninden sorumludur Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür
Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları:
Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin temizliğin sürekliliğinin sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir

Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı:
Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir
Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur:

-Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant)
-Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant)
-Kat Şefleri (Floor Supervisor)
-Bayan Kat Görevlisi (Maide)
-Erkek Kat Görevlisi (Vale)
-Meydancı (Houseman)
-Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper)
-Yıkayıcılar ( Washers)
- Ütücüler ve diğerleri (Amendants)
-Merkalayıcılar ( Seamstrees)
-Taşıyıcılar (Valet)

Kat mülkiyeti
Comdonium

Katma Değer Vergisi Ertelemesi
VAT deferral on imported machinery and equipment
Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir Erteleme yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır

Kervansaray
Caravansarai

Kırsal rekreasyon
Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil tersine şehirden çıkmış ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis golf vBulletin faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır

Kış sporları ve kayak merkezi
Winter sports and skiing center

Kıyı çizgisi
Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir

Kıyı kenar çizgisi
Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çalılık taşlık sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır

Kıyı bandı kıyı şeridi
Coastal band

Kıyı
Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law

Kitle turizmi mas turizm
(Bkz Sosyal turizm)

Klimatizm
Climatism
Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir Temiz hava tedavisi de denilmektdir

Know-How
Know-How
Know-how insanoğlunun hem çalışma hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur Turizmde know-how turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem işlem makina ve techizattan oluşan sistemlerdir

Koltuk başı maliyet
Seat cost

Konaklama Belgesi
Registration Card
Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir İndirim oranları veya özel fiyatlar vBulletin

Konaklama Endüstrisi
Hotellier accomodation industry
Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir

Konaklama işletmeleri
Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama yeme-içme kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir Turistlerin seyahat şekilleri gelir düzeyleri zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar

Kontenjan anlaşması
Contigent rate agreement tour series aggrement

Koruma alanları
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır

Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi
Critical Path Method (CPM)

Kruvaziyer
Belirli bir süre içinde yolcuların gezme eğlenme dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu

Kuruluş yeri
Site of estableshment
Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir:
Doğal faktörler
Ekonomik ve sosyal faktörler
Hukuki faktörler
Psikolojik faktörler
Toplanma (aglomerasyon) koşulları

Kuruluş yeri teorisi
******** theory

Kurumlar vergisi istisnası
Corporation tax exemption
Kurumlar vergisi istisnası turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır

Küçük ölçekli tesis düşük kapasiteli tesis
Small-size facility

Kültür varlıkları
Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim kültür d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır

Kürist
Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse

Kafe
ing: coffee shop fra: café alm: Café
gün boyu açık kahve çay ya da hafif yiyecek satılan yer

Kafeterya
(ing: cafeteria fra: cafétéria alm: Cafeteria)
süratli temiz kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması

Kahvaltı
(ing: breakfast fra: petit déjeuner alm: Frühstück)
meyve suyu süt sütlü kahve kahve çay veya kakao ufak ekmek veya tost tere yağ reç el veya bal peynir zeytin isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek

Kahvehane
ing: cafe fra: maison de café a lm: Kaffehaus
çay kahve çeşitli meşrubatlar içilen tav la ve kağıt oyunları oynanan yer kahve

Kale
ing: castle fra: citadelle alm: Burg
düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde ken tlerde geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı burçlu ve mazgallı yapı

kalıcı göçmen
ing: permanent immigrant fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant
bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi

Kalite
ing: quality fra: qualité alm: Qualität
turistik deneyimd e turistik ürün ve yaşamda nitelik

Kambiyo
ing: currency exchange f ra: change alm: Devisenhandel
dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri

kambiyo bürosu
ing: exchan ge office fra: bureau de change alm: Wechselstube
yabancı paralar ın değiştirildiği yer

Kamp
ing: camp fra: camp m alm: Lager
açık alanlarda kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır

Kampanya
ing: campaign fra: campagne alm: Kampagne
propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim

Kampçı
ing: camper fra: campeur alm: Camper
kamp yapan turist

kampçı pikabı
ing: camper pickup fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör
gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan ulaşım aracı türü

Kamping
ing: camping fra: camping alm: Camping
karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde kent girişlerinde deniz göl dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme yeme-içme dinlenme eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis

kamping alanı
ing : campsite fra: terrain de camping alm: Campingplatz
çadır kurmaya elveriş li açık alan

Kamu
ing: public fra: public alm: Öffentlichkeit
halkın ve devletin bütünü

kamu arazisi
ing: public land fra : terrain public alm: staatliches Land
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi

kamu işletmesi
ing: public enterprise fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen
sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait yönetimi devletin elinde bulunan işletme

kamu kampı
ing: state ow ned holiday establishme fra: établissement de vacances des A alm: öffentliche Ferie n- und Sportei
kamu kurumlarına ait bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis

kaplıca izni
ing: thermal spring exploitation fra: licence d'exploitation des sour alm: Th ermalquellen- Konzession
bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için TC Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin

Kâr
ing: profit fra: profit alm: Profit
herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj kazanç yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram

Karantina
ing: quarantine fra: quarantaine alm: Quarantäne
bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit

Karasuları
ing: territorial waters fra: eaux territoriales alm: Hoheitsgewässer
bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi

Karavan
ing: caravan fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger
ev şekl inde düzenlenmiş açık havada kalmaya elverişli römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı

karayolu haritası
ing: road map fra: c arte routiére alm: Straßenkarte
yerleşim yerlerini aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita

Kargo
ing: cargo fra: cargaison alm: Fracht
genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya

kargo etiketi
(ing: cargo label fra: étiquette de cargaison alm: Frachtetikett)
kargonun üzerine yapıştırılan konşimento numarasının ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket

kargo uçağı
ing: cargo plane fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug
yük nakleden kısmen yolcu da taşıyan uçak

karşılıksız turizm talebi
ing: latent tourism demand fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra
karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi

kart anahtar
ing: keycard fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte
kredi kartlarına benzeyen manyetik özelliği olan o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart

Kartografya
ing: cartography fra: cartographie alm: Kartographie
haritacılık

Kartpostal
ing: postcard fra: c arte postale alm: Postkarte
ince kartondan yapılmış bir yüzü resimli diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı

kat görevlisi
ing: roommaid or valet fra: femme de chambre fi valet de c alm: Etagend iener
otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman

katalitik turizm kalkınması
ing: catalytic tourism development fra: développement de tourisme catal alm: katalysierende Tourismusentwick
belirli bir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü

Katalog
(ing: catalogue fra: catalogue alm: Katalog)
kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap defter veya fişten oluşan bütün fihrist

Katamaran
(ing: catamaran fra: catamaran alm: Katamaran)
iki gövde üzerine o turtulmuş tekne

katı atık
ing: solid waste fra: déchet solide alm: Festabfall
katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde

katılım bildirgesi
(ing: itinerary participation instruc fra: confirmation du p rogramme alm: Teilnehmerinstruktion)
yolculara veya temsilcilere gönderilen seyahat organizasyonuna ilişkin tarih zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup

katlı otopark
ing: floor parking fra: parking à étages alm: Parkhaus
otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı yapı

katma değer
ing: value added fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert
bir kuruluş için ürettiği mal veya hizmet fiyatının o mal veya hizmeti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı

katma değer vergisi
ing: value added tax fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer
hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi

katma değer yaklaşımı
ing: value added approach fra: partenariat pour le produit tou alm: Annäherungsmethode für Mehrwert
turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi

kaya mezarlığı
ing: rock cemetery fra: tombe rupestre alm: Felsengrab
eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları

kayak asansörü
ing: ski lift fra: remonte-pente alm: Skilift
kış sporları istasyonl arında kayakçının tek ya da çift yayla asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem

kayak pisti
ing: ski run fra: piste de s i alm: Skipiste
kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu

kayak turizmi
'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kayık hane
ing: boathouse fra: garage à bateaux alm: Boothaus
kayı kların çekildiği korunduğu üstü örtülü yer

kayıp eşya
ing: lost property fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand
kayıp çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya

kılavuz arabası
ing: leading car fra: car-pilote alm: Leitwagen
kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba

Kilim
ing : kilim woven matting fra: kilim alm: Kelim
döşeme divan gibi yerlere serilen genellikle desenli havsız kalın kıl veya yün dokuma

kına
ing: henna night fra: soirée de henné dans la traditi alm: Henna-Nacht
düğünden bir gece önce bayanların kendi aralarında gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence

kır oteli
(ing: countryside hotel fra: gîte rural alm: regional/bäuerlich eingerichtet)
bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel

kır yemeği
ing: picnic fra: piquenique alm: Picknick
dışarıda genellikle kırda çimler üzerine oturularak yenilen yemek

Kiralamak
ing: leasing fra: ******** alm: mieten
kira ile tutmak

kiralık oto hizmeti
ing: rent a car service fra: service de ******** de voitures alm: Le ihwagendienst
belirli bir süre için bir sözleşme çerçevesinde şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt

kiralık otobüs servisi
ing: rent a bus service fra: service de ******** de cars alm: Leihbusdienst
şoförlü veya şoförsüz minübüs veya otobüslerin bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi

kırılacak eşya
(ing: fragile fra: fragile alm: zerbrechliche Ware)
kolay ve çabuk kırılan eşya

Kirlilik
(ing: pollution fra: pollution alm: Verschmutzung)
insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda halkın yoğun olduğu yerlerde çevrenin havanın suyun yiyeceklerin kirlenmesi gürültü ve kötü kokuların oluşması

kırmızı halı uygulaması
(ing: red carpet treatment fra: dérouler le tapis rouge alm: rotokollstufe Roter Teppich)
protokol gereği özel formalite biçimi

kırsal turizm
(ing: rural tourism fra: tourisme rural alm: Ruraltourismus)
gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü

kısa mesafe mekik servisi
ing: shuttle service fra: service de nave te alm: Pendelverkehr
iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şekli

kısa süreli ikamet
(ing: transient stay fra: halte alm: Kurzau enthalt)
asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola

kısa tatil
(ing: short break fra: vacances court es fpl alm: Kurzurlaub)
sadece birkaç gün süreli tatil

kitle iletişimi
(ing: mass communication fra: communication de masse alm: Ma ssenkommunikation)
halka basın yayın yoluyla bilgi dağıtma

kitle iletişim aracı
(ing: mass communication means fra: moyen de communication de masse alm: Massenkommunikationsmittel)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi İnternet gibi araçlar bütünü

kitle iletişim kurumu
(ing: mass communication institution fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi gibi araçları işleten kurum

kitle turisti
(ing: mass tourism co nsumer fra: consommateur de tourisme de mas alm: Massentourismusverbrauc her)
tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi

kitle turizmi
(ing: mass tourism fra: tour isme de masse alm: Massentourismus)
önceden organize edilmiş her şey dahil götürü fiyatı belli grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü

kitle ulaştırma kurumu
(ing: mass transportation institution fra: entreprise de transport communication alm: Mas sentransportorganisation)
bir toplumda insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur tren otobüs metro uçak gibi araçları işleten kurum

kıyı kenar çizgisi
ing: shore edge line fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung
deniz tabiî ve sunî göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çakıllıkkayalık taşlık sazlık bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı

kıyı oteli
(ing: resort hotel fra: hôtel balnéaire alm: Strandhotel)
dinlenmek deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü

kıyı turizmi
(ing: coastal tourism fra: tourisme balnéaire alm: Küstentourismus)
denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi

konaklama sektörü
(ing: accommodation sector fra: hôtellerie alm: Beherbergungssektor)
otel motel pansiyon tatil köyü vBulletin işletme sektörünün tümü

kongre merkezi
(ing: congress center fra: palais de congrès alm: Kongreßzentrum)
kongre vBulletin toplantıların düzenlendiği yer

kongre öncesi veya sonrası tur
(ing: pre/post convention tour fra: extension alm: Vor/Nachkongreßtour)
kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren tur

kongre turizmi
(ing: convention tourism fra: tourisme de congrès alm: Kongreßtourismus)
kongre konferans seminer toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Konjonktür
(ing: conjuncture fra: conjoncture alm: Konjunktur)
ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı dalgalı hareketlerin tümü

Konkord
ing: concorde fra: concorde alm: Concorde
supersonic yolcu uçağı

Konşimento
ing: airway bill bill of lading fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung
kargo sevk belgesi

Konsolos
ing: consul fra: consul alm: Konsul
yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli

Konsolosluk
ing: consulate fra: consulat alm: Konsulat
konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina

konsome kâse
ing: consomme cup fra: tasse à consommé alm: Suppenschale
et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap

Konteyner
ing: container fra: container alm: Container
içerisine kargoların konduğu her türlü kap

kontinental kahvaltı
ing: continental breakfast fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück
sıcak içeceklerden biri meyve suyu tereyağı reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı

kontrol kulesi
ing: control tower fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm
uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule

Konvoy
ing: convoy fra: convoi alm: Konvoi
aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu kafile

KöGoogle Page Rankingü
ing: bridge fra: pont alm: Brücke
bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı

Koruma
ing: conservation fra: conservation alm: Konservierung
tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma

koruma amaçlı imar plânı
ing: reconstruction plan for protect fra: plan de reconstruction à but de alm: wertschützender Bebaungsplan
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı

koruma bölgesi
ing: protection area fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan

Köşk
ing: pavillion fra: pavillon alm: Villa
bahçe içinde yapılmış gösterişli ev

Kozmopolit
ing: cosmopolitan fra: cosmopolite alm: Kosmopolit
çeşitli uluslardan insanları barındıran

kritik kitle
ing: critical mass fra: masse critique alm: Massenkriterium
turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi

kritik yoğunluk kavramı
ing: critical mass concept fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium
doğal değerlerin turizmde kullanımında yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti

kruvaziyer turizmi
ing: cruise tourism fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus
gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi

Kubbe
ing: dome fra: coupole alm: Kuppel
bir yapının küresel tavanı

Küçük Asya
ing: Asia Minor fra: Asie Mineure alm: Kleinasien
Anadolu

küçük destinasyon
ing: mini destination fra: mini destination alm: Zwischenziel
ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer

küçük ölçekli işletme
ing: small business fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb
iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan aile geçimini sağlayacak boyutta işletme

kudret mesafesi
ing: power distance fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand
kültürler ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi

Kulaç
ing: fathom fra: brasse alm: Faden
1830 cm lik özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi

kulaktan kulağa reklâm
ing: word -of-mouth advertising fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund
tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla ürün ve hizmetlere talebin artması

kullanan öder-kirleten öder ilkesi
ing: who uses pays who pollutes pay fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer
bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi

Külliye
ing: social complex fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex
bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese imaret sebil kütüphane hastane gibi yapıların tümü

Kültür
ing: culture fra: culture alm: Kultur
tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü

kültür değişimi
ing: cultural exchange fra: échange culturel alm: Kulturaustausch
kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu

kültür evi
ing: cultural center fra: centre culturel alm: Kulturzentrum
kültür merkezi

kültür iletişimi
ing: cultural communication fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation
kültürel haberleşme

kültür şoku
ing: cultural shock fra: choc culturel alm: Kulturschock
turistlerin ya da yöre halkının karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü

kültür turizmi
ing: cultural tourism fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus
değişik kültürleri tanımak tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

kültür varlığı
ing: cultural assets fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz
tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim kültür din ve güzel sanatlarla ilgili yer üstünde yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar

kültür ve sanat eserlerinin kastı
ing: vandalism fra: vandalisme alm: Vandalismus
turistlerce müze ve ören yeri ziyaretinde tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması

kültürel kibir
ing: cultural arrogance fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz
turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı

kültürel kimlik
ing: cultural identity fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität
bir kişi bir yer bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü

kültürel miras
ing: cultural heritage fra: héritage culturel alm: Kulturerbe
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları

kültürel tanıtım
ing: cultural information fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı

Kümbet
ing: large tomb fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau
dört köşeli çok köşeli veya yuvarlak biçimli içten kubbe dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı

küme yaklaşımı
ing: cluster approach fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung
ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması

Kür
ing: cure fra: cure alm: Kur
bazı hastalıkların tedavisinde belli yerde belirli bir süre kalmak suretiyle kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü

küresel ısınma
ing: global warming fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung
dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum

Küreselleşme
ing: globalization fra: globalisation alm: Globalisierung
dünya üzerindeki ulusların ekonomi politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması bütünleşmeye doğru gitmesi

Kürsü
ing: lectern fra: chaire alm: Sprechpult
konferans salonlarında konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları üzerine konuşma notları vBulletin dökümanlarını koydukları konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri

Kurutma
ing: drying fra: drainage alm: Austrockung
deniz göl ve ırmak kıyılarına kanal set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi

Kurye
ing: courier fra: courrier alm: Kurier
turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli

kuş gözlemciliği
ing: bird watching fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung
kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kuşet
ing: couchette fra: couchette alm: Liegebett
gemi veya trenlerde uygulaması olan duvara gömülü biçimde pratik bir yöntemle açılan yatak türü

Kutup Yıldızı
ing: North Star fra: Etoile Polaire alm: Polarstern
gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan kuzeyi belirleyen yıldız

Kuver
ing: cover fra: couvert alm: Gedeck
yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad

kuver tabağı
ing: service plate fra: assiette de service alm: Servierplatte
yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak

Kuzey Batı Avrupa Ülkeleri Bölgesi
ing: Regional Conference of North West fra: Conférence Regionale des Pays d alm: Regionale Konferenz der Nordwes
bölgedeki gelişmeleri plânlamak turizm alanında bölgesel yönetimler enstitüler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 1955 yılında altı Benelux ülkesi arasında kurulan örgüt

Kuzey Kutbu
ing: North Pole fra: Pôle du Nord alm: Nordpol
dünyanın en kuzey noktası

Kuzeyli
ing: nordic fra: nordique alm: nördlich
İskandinav ülkelerinden olan

Alıntı Yaparak Cevapla