Yalnız Mesajı Göster

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #49
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Kuddûs

Bediüzaman, Allah'ın Kuddûs ismi hakkında şunları söyler:
"Allah Kuddûs'tür Yani her şeyden ulvidir Her kusurdan mukaddestir Her hayalden u-zaktır Fanilere ve sonradan olanlara mahsus her halden, acizden, fakrdan, zaaftan, noksanlıklardan ve eksikliklerden münezzehtir Bütün sıfatları kâmîl derecededir Sonsuz biçimde arîdir ve paktır Cenabı Hak Kuddûs ismi gereği temizliği, bedenen ve ruhen temiz olmayı sever bunu kainat çapındaki faaliyetlerinde açıkça gösterir Kainat bu günden tertemiz yaratılmış ve öylece devam ede gelmektedir Kainatın Kemalatı, Kendi Kemalatına milyonlarca ayet ve işaret hükmündedir Kainat sanatta, güzellikte, ihtişamda, ahenkte paklıkta ve temizlikte eşsiz oluşuyla, Allah'ın Kuddûs isminin eseri olduğunu gösterir"


Yâ Kuddûs,
Sultanım,
Efendim,
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Her türlü maddi ve manevi eksiklikten, kusurdan, noksandan münezzeh olan büyük Allahım
Sen yaradanım, efendim, sahibim, sultanımsın
Sen kusursuzsun Seni tarif edemem Tarife sımazsın Seni anlatmayı dilerim Anlatamam Anlatılamazsın
Sen Kuddûs’sün
Sen her şeyden, dünyevi olan her şeyden münezzehsin Ben çaresizim, sen çaremsin
Dualarımı kabul buyur kapında, beni tekrar bana bahşet, yeniden dirileyim Aklanayım
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt
Beni de rahmetinin sularına kat


Ey Allahım,
Düşünceye uyanan ruhumu karanlık dehlizlerde uyutmuşum yıllar yılı Kusurum alkışlanmış, iyiliğim dışlanmış Senin sonsuzluğunun nehrine dalmak düşüncesi böldü uykularımı Gelmek diledi yüreğim Kabul buyur beni Cümle eksikler benim, kusurlar benim, noksanlar benim Bütün çizgilerime eksiler üşüşmüş
Düşünceye uyanan ruhumu alıp sana geldim Yıkıntılarımın arasında sana yalvarıyorum Bütün kötülükleri, çirkinlikleri keşfeden ruhum, dergahından kovulan iblisin menziline gireli ben, ben değilim Bir ben yok artık içimde Binlerce suret var Her biri başka bir ben Şaşar oldum kendime bir yabancı gibi Bir kırlangıcın hürriyetini özlüyor yorgun yüreğim Uçmak istiyorum yüküm olmadan sana doğru Kirletilmiş bir deniz bu dünya Sularında her gün boğuluyorum Çıkar beni kirlettiğimiz bu dünya ırmağından Temizleneyim
Bir kırlangıcın hürriyetini kıskanıyorum
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt
Beni de rahmetinin sularına kat

*Bütün varlık tesbih eder
Söylerler dilde “Yâ Kuddûs”
Hemi gökler ile yerler
Zikreder hâlde “Yâ Kuddûs”

Rabbim,
Sadakat, şefkat, merhamet, vefa, güzellik, iyilik, aşk timsali seni bilirim Başka yanım- yörem yok Güzelliğinin ülkesinden bir iz- işaret ver Şaşırmadan gelmek diler yaralı yüreğim Dağ taş seni arıyorum Sonra buluyorum Ve biliyorum ki cümle alem hep sen imişsin Tenha bir mevsimin kollarında açmayı bekleyen bir gülüm dikenler içinde Bir nur bahşet bana şafakta açılayım Binlerce kuytu mağarada uyuklayan her bir parçam yeni baştan birleşsin Bir Zümrüd-ü Anka gibi küllerimden dirileyim Hicranım bitsin Senin kusursuzluğunun tezahürü olayım Şüphesiz ben senin kulunum Üzerimde izin var Alnımın yazısının mührü sende Güzellik bahşet rabbim Temizlik bahşet Senin rahmetin , senin nurun eksilmesin üzerimden Senin cemalin nakışlasın yüreğimizi, ruhumuzu
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt
Beni de rahmetinin sularına kat

Hüküm O’nun hikmet O’nun
Diler ise nusret O’nun
İkramıdır cennet O’nun
Nakş-ı gönülde “Yâ Kuddûs”

Ey Kuddûs,
Yücelerin yücesi,
Sultanım,
Bu nefsin elinde bizarım Hep olmak diledi nefsim Derdi “olmak” değildi aslında Oldu desinler istiyordu İnsan “olmak”tansa “ her şey” olmak derdine düştü Dünya nimeti için kirlenmedik elimiz, söylenmedik dilimiz, kararmadık yüzümüz, bakmadık gözümüz, katlanmadık derdimiz kalmadı Dışımız içimizin kefili Yüreğimizi olmadık tasalarla kanattık için ağlar olduk Uykularımız bölündü Her şeyi yıprattık, kirlettik, eskittik Hep yoksulduk zaten! Sonra anladık ki yoksulluğumuz paradan puldan değilmiş Asıl yoksulluk içimizdeymiş Sensizlikmiş İçimiz kirlendi, karardıRuhumu akla Rabbim Artık mavi göklerim bana sadece huzur muştulasın Yeniden kamburum olmadan huzura geleyim Aklımda dünyadan bir nişane taşımadan mim gibi büküleyim Vav gibi eğileyim huzurunda
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt
Beni de rahmetinin sularına kat

Fezada yükselen her ses
Alınan, verilen nefes
Tesbihat eyler mukaddes
Bülbüller Gülde “Yâ Kuddûs”


Yâ Kuddûs,
Sultanım,
Alemlerin Rabbi olan Allahım,
Beni eksik buluyorlar Kendi eksiklerini görmeden Noksanlarımı yüzüme vuruyorlar Kendi noksanlarını görmeden Sen kirlisin diyorlar kendi kirlerini görmeden Kendileri arınmadan sularımı taşlıyorlar Sana sığındım Yüreği taşlaşmışları da ben de ıslah et Kabul buyur Sen Alemlerin Rabbisin Ben de senin kulunum Beni taşlayanlara, incitenlere son sözü sen söyle, ey Alemlerin Rabbi Yakup’un sabrı yok yüreğimde Sabır ver bu aceleci kuluna Ebubekir Sıddık’ın sadakati uğramaz oldu menzilimize Sadakati bir ışık gibi düşür içimize İbrahim’in vefası esmiyor nazlı nazlı Bir vefa rüzgarı estir dallarımıza Meryem’in safiyeti, iffeti bir çiçek gibi süslesin gözlerimizin pervazlarını Safiyetin manevi iklimine yürüyelim hep birlikte
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt
Beni de rahmetinin sularına kat
(Amin)

Alıntı Yaparak Cevapla