Yalnız Mesajı Göster

Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi

Eski 08-16-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi



Mağara Resimlerinin Sırrı

Zaman: 20 bin-10 bin yıl önce
Mekân: Batı Avrupa

Ey sen, sessiz şekil, sen de şaşırtma bizi
Sonsuzluk gibi
JOHNKEATS, 1819

Jean-Marıe Chauvet ile iki arkadaşı 1994 yılının Aralık ayında Fransa'nın Ardeche Bölgesi'nde mağaralarda araştırma yapmaktaydılar İnsanlığın ilk resimlerini bulmayı umuyorlardı ama o ana kadar fazla bir başarı elde edememişlerdi Hepsi de Üst Paleolitik Dönemin (40 bin -10 bin yıl önce) görkemli yeraltı resimlerini ve Lascaux, Niaux ve diğer ünlü yerlerin resimlerini biliyorlardı Ancak Ardeche Irmağı'nın üzerindeki tepenin derinliklerinde bulacakları şeye hiç de hazırlıklı değillerdi

Bir yamacı tırmanınca küçük bir kaya çıkıntısına rastladılar Arka tarafında bir moloz yığını vardı Taşları dikkatle yoklayarak bir hava akımı aradılar

Evet, bir hava akımı hissedebiliyorlardı Heyecanla düşmüş taş ve toprağı kaldırınca tepenin derinliklerine inen dar bir tünel gördüler Uzun uğraşlardan sonra geniş ve parıltılı bir yeraltı odasına indiler Gözlerine ilk çarpan şey duvardaki kırmızı bir insan eli izi oldu: Biri çok ama çok uzun zaman önce o mağarada bulunmuştu
Biraz ilerleyince at, aslan, bizon, suaygırı ve artık soyu tükenmiş olan tüylü mamut resimleriyle karşılaştılar Bunlardan bir kısmı boyanmış, bir kısmı mağaranın çamur duvarlarına kazınmıştı Karanlığı delen lambalarının ışığında mağara ayılarının iskeletleri, ateş yakılan ocaklar, meşalelerini duvarlara dayamış insanların bıraktıkları izler göründü Araştırmacılar kendilerini kayıp ve belki de kutsal bir dünyaya tecavüz eden insanlar gibi hissediyorlardı



(Solda) Rouffignac'ın resimlenmiş tavanından bir bölüm Ortada Buzul Çağı'nda batı Avrupa'da yaşayan büyük bir mamut Ayrıca büyük ve kıvrık boynuzlu bir tür dağ keçisi olan ibex (Sağda) Gabillou Mağarası'nda (Dordogne, Fransa) bir "büyücü" Çizilen figürün boynuzları ve kuyruğu vardır ve dans eder gibidir Ağzından çıkan çizginin, iki dört köşe biçimle birleşmesi Lascaux'da bulunanların eşidir

CEVAPLANMAYAN SORULAR

Şimdiki adıyla Chauvet Mağarasının bulunması 20 yüzyılın en büyük arkeolojik keşiflerinden biriydi Ancak pek çok arkeolojik keşif gibi bu da yanıtlaya-bileceğinden çok soru yaratmıştı

Çıplak ayakizleri çamurda hâlâ belli olan bu insanlar bu karanlık yere ne zaman girmişlerdi? Resim yapmak için neden bu kadar derini seçmişlerdi? Bu esrarengiz yeraltı faaliyeti bugün "sanat" adım verdiğimiz şeyin kökeni miydi? Bu mağara resimleri ile Üst Paleolitik alanlardaki kazılarda çıkarılan küçük heykelcikler ve kemik, boynuz ve fildişi parçaları üzerine kazınmış figürlerle nasıl bir ilişki içindeydi? Bu sorular daha önce de sorulmuştu ama şimdi yeni bir aciliyet kazanmış oluyorlardı

Chauvet resimlerinin yaşını saptamak nispeten kolaydı Siyah boyadan alınan karbon örnekleri radyokarbon tarihleme yöntemiyle analiz edildi Chauvet resimleri 720 yıl yanılma payı ile 32410 yıl öncesine aitti Çok gelişmiş resimler olmalarına rağmen bunlar bugüne kadar bulunmuş en eski resimlerdir

Batı Avrupa'da Neanderthaller'in ardılları olan tam çağdaş insanın ilk görünmesine yakın yapılmışlardı Bu nedenle yeni -ve şimdiye kadar yanıtlanmamış- bir soru daha çıkmıştı: "Sanat" uzun bir gelişme dönemi olmadan tam olarak biçimlenmiş ve gelişmiş olarak mı başlamıştı? Ve resimler neden derin mağaralarda yapılıyordu?
Mağara resimlerinin en güzel örneklerine daha çok Avrupa'da, özellikle de Kuzey ispanya ile Güney Fransa'nın dağlık kesimlerinde rastlanmakla birlikte, Türkiye sınırları içindeki en güzel mağara resmi, Antalya yakınlarındaki Katran Dağı'nda bulunan Öküzini Mağarası'nın girişindeki kazıma boğa resmidir



(Solda) Mamut fildişinden yapılmış bu insan başı, bir başparmak boyundadır Arkeolojik tekniklerin bugünkü kadar ciddi olmadığı 20 yüzyıl başlarında Brassempouy'da (Landes, Fransa) bir kazıda çıkmıştır Sonuç olarak kesin yeri bilinmediği için günümüzde gerçekliği tartışmalıdır (Sağda) Peche-Merle'deki (Lot, Fransa) bu doğal kaya formasyonu bir at başını akla getirmiş görünmektedir Her iki at da bir insan elinin çevresine üflenen boyalarla oluşturulmuş insan ellerinin negatifleriyle çevrilidir Sağdaki atta yapılan radyokarbon testi 24600 yıllık olduğunu ortaya koymuştur

BÜYÜK "NEDEN?" SORUSU

Yüz yıl önce araştırmacılar o zaman bilinen birkaç Üst Paleolitik Dönem resminin "yalnızca" sanat sanat içindir ilkesine göre yapıldığını ve resim yapmanın kaya duvarlara rastgele çiziktirmeler yapmaktan doğan bir zaman geçirme aracı olduğunu iddia etmişlerdi Ancak insanların kırsalda gördükleri hayvanları çizmek için öyle büyük güçlüklerle emekleyerek, sürünerek ve tırmanarak mağaralarına girdiklerini düşünmek güçtü

Sonra "sanat sanat içindir" kavramının "basit" olup olmadığı da haklı olarak sorgulanmıştı Gerçekten de pek çok sanat tarihçisi, "sanat sanat içindir" diye bir şey olduğuna inanmıyordu Sanat her zaman toplumsal bir çerçeve içindeydi ve bir amaca yönelikti

Bu tehlikeli yeraltı seferleri için bir açıklama gelmekte gecikmedi Fransız araştırmacısı Salomon Reinach, bunun nedeninin "iyilikçi tılsım" olduğunu iddia etti Ona göre insanlar avladıkları hayvanlar üzerinde üstünlük sağlamak için resim yapıyorlardı Böyle bir faaliyetin esrara bürünmesi ve insanların yaşadıkları yerden uzakta yapılması mantıklıydı Daha sonra aslan resimleri bulunduğunda zamanın önde gelen Fransız tarihçilerinden Abbe Henri Breuil, İnsanların bunları yırtıcı hayvanın gücünü kendilerine almak için yaptıklarını söyledi

Araştırmacılar daha sonra, bu iyilikçi tılsım açıklamasının çok basit olduğunu hissetmeye başladılar Bu tür açıklamalar, resimlerin çeşitliliğini açıklamıyordu ve çok farklı toplum türlerinde yaşayan insanlar arasındaki zayıf benzetmelere dayanıyordu Ayrıca gün ışığına çıkmakta olan unsurları da açıklamamaktaydı Örneğin, resimleri yapanların resmin çizgilerini tamamlamak için kayanın biçimini kullandıkları gerçeğinin bir açıklaması yoktu

Abbe Henri Breuil'in eski bir öğrencisi olan Andre Leroi-Gourhan, 1960'lı yıllarda ortaya yepyeni bir açıklama attı Bu antropolog Claude Levi-Strauss tarafından geliştirilen felsefi tutum olan yapısalcılığa dayanıyordu Yapısalcılık, insan beyninin yapısı nedeniyle bütün insanların ikili zıtlıklarla düşündüklerini iddia eder Böylece düşüncemizin temelinde kültür:doğa, sıcak:soğuk, aydınlık:karanlık, kutsal: kutsal olmayan, çiğişmiş, vahşi:evcil, biznlar ve erkek:dişi gibi zıtlıklar vardır

Leroi-Gourhan bunlardan sonuncusu üzerinde durdu Görüşlerini sade bir biçimde açıklamaya çalışırsak Leroi-Gourhan, Üst Paleolitik Dönem'in, bütün 20 bin yılı boyunca mağaraların erkek:dişi ilkesine göre düzenlenmiş organize sığınaklar olduğuna inanıyordu

At gibi bazı hayvanlar "erkeklik", bizon ve Avrupa bizonu gibiler "dişilik" simgesiydi "Dişi" türler mağaraların orta kısımlarında yer alırken "erkek" türler her yana dağılmışlardı Aslan, ayı ve diğer tehlikeli hayvanlar ise mağaraların derinliklerinde bulunuyorlardı

Araştırmacılar şimdiki kanıtların Leroi-Gour-han'ın bu iddiasını desteklemediğini iddia etmektedir: Resimler mağaralarda rastgele yerlere çizilmişlerdir Sonuçta, Leroi-Gourhan da bu esrarı çözememiştir,



(Solda) Rouffignac'taki (Dordogne, Fransa) bu at başı, mağara duvarından çıkan bir çakmak taşı üzerine resmedilmiştir Hayvanın gövdesinin geri kalanı duvarın içinde gizli ya da ardında imiş görüntüsü verilmiştir (Sağda) Chauvet Mağarası'nda (Ardeche, Fransa) Aslan panosu Mağara 1994'te keşfedilmiştir Buradaki resimlerin 30 bin yıldan eski olduğu tespit edilmiştir Mağara duvarının yumuşak yüzeyi resimlerin yapılabilmesi için düzeltilmiş ve yine kazıyarak bazı boyanmış ayrıntıların belirginleşmesi sağlanmıştır Bu pano mağaranın derinlikli indedir

RUHLAR DÜNYASI

Günümüzde, yine insan beyninin "devrelerine" dayanan ve sorunlu ikili zıtlıkları işin içine sokmayan bir açıklama daha vardır Bu, dünyada avcılık ve toplayıcılık yapan toplumların çoğunda, farklı türlerine rağmen, şamanizm adı verilebilecek bir inanç sistemi bulunduğu gözlemine dayanır Şamanist bir toplum katmanlı bir kozmosa inanır: İnsanların yaşadıkları katman, altında ve üstündeki ruhların yaşadıkları dünyalar

Samanların görevi ruhlarla konuşabilmek, hastaları iyileştirmek, hayvanların hareketlerini kontrol edebilmek ve havayı değiştirmek için bu katmanlara geçmektir Bu geçişi sağlamak için değişik bir bilinçlilik durumuna geçerler Bu durumlar hafif uzaklaşmalardan, derin translara ve rüyalara kadar değişir Bu farklı durumda kimi zaman kendilerine güç veren ve ruhsal dünyada rehberlik yapan bir hayvan-yardımcıyla ilişki kurarlar

Şamanist açıklamaya göre, Üst Paleolitik Dönem'de mağaralar herhalde alt dünyaya giden yollar olarak görülüyordu Bunlara fiziksel olarak girmek, değişik bir ruhsal duruma psikolojik girişten farksız görünmüş olabilir O öteki dünyada şamanlar hayvan-yardımcı ruhlar arayacaklardı Meşalelerinin titrek ışığında görerek ve dokunarak, onlar için kendileriyle ürkütücü ruh dünyası arasındaki "zar" olan duvarları yoklamışlardır

Bir ruh-hayvan bulduklarına inandıklarında hayvanı zardan bu yana geçmesi için ikna etmişler, sonra da resim yapıcılar olarak hünerlerini kullanıp aslında bir görüntü olan şeyi kaya üzerinde "sabitleştirmiş"lerdir Resim ile kaya arasındaki bu yakın ilişki, mağara duvarlarına çizilen pek çok resmin neden kaya yüzeyinin bir parçası olduğunu ya da neden kayadan çıkarmış gibi göründüğünü açıklar

Diğer yandan bazı resimler o kadar büyük ve karmaşıktır ki, bunlar herhalde tek tek kişilerden çok gruplar tarafından yapılmış olabilir O dönemde yaşayan insanlar bu gösterişli resimler karşısında, kendilerini mağaraların derinliklerinde bekleyen ve henüz ulaşamadıkları şeylere hazırlamış olabilirler

Şamanizm, dinamik bir inanç ve ideoloji sistemiydi ve üstelik insanlar tarafından farklı toplumsal koşullar altında değiştirilebilirdi Alt dünyaya girildiğine inanç gibi şeyler, herhalde Üst Paleolitik Dönem'de aynı kalmıştır, ancak binyıl devam ettikçe diğer unsurlar hiç kuşkusuz değişime uğramıştır

Chauvet Mağarasının ve diğer yeraltı "galerilerinin ortaya attığı büyük soruların bazıları şamanist açıklamayla cevaplanmaktadır Ama diğerleri, cevapsız kalmaya hâlâ devam etmektedir Örneğin, bizon resminin anlamı atınkinden nasıl farklıdır?

Bir kemik parçasına yapılan at resmi ile yeraltındaki mağaraya çizilen at resmi farklı şeyler midir? Bunları bilemiyoruz Keats'in, Yunan Vazosu şiirinde olduğu gibi sessiz görüntüler "bizi sonsuzluk gibi şaşırtmaktadır Yine de Chauvet'de ve diğer resimli mağaralarda elimizi uzatıp ilk "gerçek insan"ın kayıp dünyasına -hemen hemen- dokunabiliriz



Lascaux'da (Dordogne, Fransa) gayet süslü Axial Galeri Tavana resmedilen atlar, Avrupa bizonları ve çeşitli işaretleri seyirciyi sarar gibidir

Alıntı Yaparak Cevapla