Yalnız Mesajı Göster

Başarısız Yöneticiler....Bazı Yöneticiler Görevlerini Yanlış Anlar...

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başarısız Yöneticiler....Bazı Yöneticiler Görevlerini Yanlış Anlar...



İşinizi Ne Gözle Görüyorsunuz?

Bazı Yöneticiler Görevlerini Yanlış Anlar

Yöneticiler, sorumluluk isteyen yeni görevlerinde, tek başına karar verme imtiyazından hoşlanıyor olsalar da, yalnızlık çekmedikleri o “eski günler”i özlemeden edemezler Bu yüzden, “arkadaşlardan biri”ymiş gibi davranmaya başlarlar O zaman da, çoğunlukla çevrelerindeki kişilerin saygısını kaybederler Laubalilikten nefret doğar diye eski bir atasözü vardır Astlar üstlerine saygı duymak isterler

Subaylara verilen özel haklar, erlerin de yükselip aynı düzeye varma hevesini artırır

Karşımızdakinin tüm zeka düzeyini, bizim iyi bildiğimiz bir konudaki söylediklerine dayandırır, öyle ölçeriz Başarılı bir yöneticinin soğuk ve mesafeli olması gerekir de demiyoruz Ama başarılı yöneticilerin dengeyi sürdürebilme yeteneğine sahip olduğunu belirtmek istiyoruz

Yönetici, daha önce elemanlarının aklına gelmemiş yeni çözüm yolları önerme yeteneğini artırdıkça, astların şeflerinin profesyonelliğine duydukları saygı da artar Saygı arttıkça laubalilik azalır

Hala “İyi Adam” Olmaya Çalışmak

Eğer bir elemanın verimliliği yetersizse, üstü de daha önce kendisine hiçbir şey söylememişse, üst uyarıda bulunma zorunda kaldığı zaman, eleman haklı olarak bozulur Kötü verimliliğin bir başka nedeni de kötü iletişimdir Yanlış anlamanın tehlikeleri konusunda ciltler dolusu kitap yazılmıştır

Talimatı veren yöneticilerden kaç tanesi birkaç dakikayı kaybetmeyi göze alıp da elemanından, duyduklarını, dinlediklerini tekrarlanmasını ister?Böyle yapılırsa iletişim bozukluğu daha başlangıçta ortadan kaldırılabilir

Bu belki ilkel bir çare olarak görülebilir ama, birçok durumda iyi sonuç verdiği de gerçektir

Eski İşlerden Bir Türlü Uzaklaşamayan Yöneticiler

İş hayatının hemen her kesimindeki yöneticiler neden böyle davranırlar? Elemanlarının eski işlerini kendilerinden daha iyi yapacağından mı korkarlar? Bir çok olayda sebep gerçekten budur ama, özürü bulunmayan başka nedenler de vardır Bunlardan bir tanesi, yöneticinin eski işini hiç kimsenin kendisinden iyi yapacağına inanmasıdır! Bu başkalarına duyulan güvenin azlığından, yada başka bir deyimle, kendi yeteneklerimize abartılmış bir duymamızdan ileri gelir Bu da, başka bir yönetici kusuruna yol açar ki, o da elemana hata yapma hakkını tanımama kusurudur

Bazı yöneticiler kendilerine bir “üretici” gözüyle bakmakta güçlük çekerler Çünkü onlar; yönetici oldukları anda, artık “yapan kişi” olmaktan çıktıklarını, planlamacı, örgütleyici, birleştirici, değerlendirici biri haline geldiklerini anlayamamışlardır

Eski işinden vazgeçemeyen yöneticilerin bazıları da, fıtraten yapmaya eğilimli oldukları için, makineleri çalıştırmaktan büyük zevk alırlar Yöneticilik sorumluluğundan aynı zevki alamadıkları için böyle davranırlar Bunların hiç yöneticiliğe getirilmemesi çok daha iyi olurdu elbette Öte yandan, daha yüksek düzeydeki yöneticilerin bu yeni yöneticiye yeterli on bilgiyi vermemiş olma sorumluluğu da ortaya çıkmaktadır

Merdivene tırmanmakta olan bir insan, ancak son bastığı basamaktan ayrılmayı göze alabilirse daha yukarılara tırmanır Nice yöneticinin ilerlemesini köstekleyen o bildiğimiz cümle dilden dile dolaşmaya başlar: “Onu terfi ettiremeyiz çünkü yerine geçecek kimse yok!”

Denge Kuramayan Yöneticiler

Dini-ahlaki inanç ve ilkelerini çiğneyen hiçbir profesyonel yönetici kendine ve kuruluşuna karşı dürüst olamaz

Yöneticilerin Sözleri, İstemedikleri Kadar Ağırlık Taşır

Yeni bir yönetici, daha yöneticilik pelerinini sırtına ilk defa geçirirken, yüksek sesle düşünme hakkından hemen feragat etmelidir

Düşünceler, birer politika olup olgunlaşıncaya, ya da bir talimat olarak bildirilmeye hazır oluncaya kadar son derece gizli tutulmalıdır Çünkü insanlar her zaman için kötü dinleyicidir Üstelik bu hepimizin ortak kusurudur

“Bu İşi Çavuşa Bırak”

Bir askeri komutanlıkta, subayların toplandıkları odanın duvarına, “İşi çavuşa bırakmayın!”diye sert bir uyarı asılmıştı Komutan, emrindeki subayların, uzun yılların tecrübesine sahip çavuşlara ne kadar çok yaşlandığını gördükçe çileden çıkıyordu Ne zaman bir cevap istese, “Çavuşla konuşma” ihtiyacı yüzünden gecikmelerle karşılaşıyordu

Elbette ki yönetici ayrıntıları elemanlara yaptırmalı, ama kendisine bilgi verilmesini şart koşmalıdır Ayrıntıları yapmak başka şeydir, ayrıntılardan haberdar olmak ayrı şeydir

Yönetim Dili

Hitap ettiğimiz, derdimizi anlatmaya çalıştığımız insanlar yönetici olmadıkları için, onlar bizi bir başka dilde dinlerler Onların dili “teşvik” dilidir!

Planlama Diyelim ki bir yönetici adamlarını bir araya topluyor Onlara yeni geliştirdiği bir planı açıklıyor Hiç birşey belirsiz bırakılmıyor Kimsenin katkısı gerekmiyor Sunuş sona erdiği zaman yönetici herkesin kendini alkışlamasını bekliyorAma boşuna bekliyor Nedeni ortada yönetici, yönetim dilinde konuşmuştur

Karşısındakiler ise bu söylenenleri “katkı” dilinde, “katılma” dilinde dinlemiştir Aslında akıllarından, “Benim bu plana bir katkım olmadı ,” diye düşünmektedirler “Bu konuda bana danışılmadı Eğer plan o kadar iyiyse, bırakalım kendisi uygulayıp işletsin

Organizasyon Yönetici yeni organizasyonu anlatırken istenen yönetim sonuçlarını elde etmek için her elemandan ne yapılmasının beklendiğini ifade eder Yönetilen insanlarsa bu yeni yapıdan ne elde edeceğini düşünür

Entegrasyon Yönetici bütünleşme dilinde konuşur “Entegrasyon” dediği zaman, kafasında bir ekip yaratması düşünür Elemanların her biri şöyle düşünür: “Bu uygulamayla ben nasıl bütünleşiyorum?Satrançtaki piyon gibi mi kullanılıyorum?

Değerlendirme Hataya düşmemek için yönetici planını sunarken onların yorumunu “teşvik” dilinde yapmalıdır Karşısındaki kişilerin her birine, planın başarısının kendileri açısından ne demek olduğu söylenmelidir Yönetici, planında ufak tefe boşluklar bırakmalı, bu boşlukların doldurulmasına o elemanlar katkıda bulunmalıdırBöylelikle çalışanlar, ekip olma duygusunu tadar, takdir edildiklerini hissederler Ancak o zaman kendilerinin de bu planda bir katkısı olduğu duygusunu edinirler Planın, hiç değilse kısmen, kendilerine ait olduğunu hissederlerse, onun işlerliğini sağlamak için özendirici bir nedene daha sahip olurlar

Yönetici, organizasyonu planlarken, yalnız bu organizasyonla gerçekleşebilecek şeyleri düşünmekle kalmamalı, aynı zamanda yeni yapıyı herkes için çekici hale getirmeyi de düşünmelidir

Bazı Yöneticiler Sorumluluklarını Çevreye Yüklerler

Eğitim programının belli amaçları olmalı ve su şekilde saptanmalıdır: (1) Eski becerileri geliştirmek veya yenilerini kazanmak, (2) Yeni bilgiler sağlamak, (3) Davranışlarını değiştirmek, (4) Eski ve İstenmeyen alışkan-lıkları kırmak veya yeni, istenen alışkanlıkları geliştirmek, (5) Bir yönetim sorununu bertaraf etmek veya çözümlemek

Alıntı Yaparak Cevapla