Yalnız Mesajı Göster

Edirne Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edirne Hakkında Bilgi



Edirne Çeşmeleri


İbrahim Paşa Çeşmesi (Merkez)

Edirne’de İbrahim Paşa Mahallesi’nde, İbrahim Paşa Sokağı’nda İbrahim Paşa tarafından 1495’te yaptırılmıştır İbrahim Paşa Camisi’nin şadırvanı olarak da kullanılan bu çeşme sekiz cephelidir ve dört kenarında çeşme aynaları kemerler içerisine alınmış, etrafı yarım payelerle de sınırlandırılmıştır Ayrıca her cephede kemerleri tutan payeler bulunmaktadır Paye kaidelerinin altı vazo şeklinde, başlıkları da akantus yapraklıdır

Kesme taştan yapılmış olan çeşme İbrahim Paşa Camisi’nin yıkılmasından sonra meydan çeşmesi konumuna gelmiştir


Hacı Adil Bey Çeşmesi (Merkez)

Barok üsluptaki çeşmenin projesini Edirne Evkaf Müdürü Sadrettin Bey ile DrRıfat Osman çizmiştir

Çeşme üzerinde Üsküdarlı Şair Alaaddin’e ait bir beyit bulunuyordu Ancak bu beyit Karaağaç’ın Yunan işgali sırasında yerinden sökülmüştür

Çeşme üç kademe üzerinde kesme taş ve mermerden dört köşeli olarak yapılmıştır Batı ve doğu yönündeki sivri kemerli cepheleri rumi ve palmetlerle süslenmiştir Diğer cepheler sade bezemesiz mermerdir Çeşmenin dört cephesinde de kitabeler vardır Çeşmenin üzeri geniş ahşap bir saçakla örtülüdür Edirne Belediyesi tarafından 2000 yılında onarılmıştır


Köseç Balaban Çeşmesi (Merkez)

Edirne Medrese-i Ali Bey Mahallesi’ndedir Köseç Balaban isimli bir kişi tarafından 1544’te yaptırılmıştır


Nazır Çeşmesi (Merkez)

Edirne Kadısı Salih Efendi ölen kız kardeşi Zeliha Kâmile Hanım için 1862 yılında bu çeşmeyi yeniden yaptırmıştır

Kesme taştan, tek cepheli bir çeşme olup haznesi piramidal taş çatı ile örtülüdür Ayna taşı düz mermerden olup bezemesi bulunmamaktadır Önünde bulunan üç yalak taşı yükseltilen yol nedeni ile toprak seviyesinin altında kalmıştır


Sinan Ağa Çeşmesi (Merkez)
Edirne Sultan IIBeyazıt Camisi’nin yanında bulunan bu çeşmeyi Sinan Ağa 1669’da yaptırmıştır Kesme köfeki taşından yapılmış olan çeşme sivri kemerli alınlık kısmı ve önünde de yalağı bulunmaktadır Yekpare mermer üzerine çeşmenin sekiz satırlı bir kitabesi vardır:

Sahib-i himmet Sinan ağa ki odur
Mahzar-ı eltaf hayye lem’ yez’el
Eyledi bu Çeşme-i pâki bina
Fi-sebil-illah zi-hayr-i ecel
Bir mahallinde eserdi bir riyâ
Ola makbulü hüdavend-i ezel,
Nûş edip dedim o dem tarihini
Ab-ı safi, hayr-ı vâlâ, bî-bedel
1080 (1669)

Sinan Ağa Yeni İmaret karakolu önüne, Saraçhane Köprüsü başına ve Yeni İmaret’te terazili çeşmeyi kendisi, eşi, oğlu ve kızı adına yaptırmıştır


Ayşe Kadın Çeşmesi (Merkez)

Edirne Ayşe Kadın Mahallesi’nde Ayşe Kadın camisi yanındaki çeşme 1647 yılında yaptırılmıştır Çeşme kitabesi zamanla bozulmuş ve daha sonra bir hayırsever tarafından yenilenmeye çalışılmış, üzeri de badana edildiğinden okunamamıştır

Kesme köfeki taşından sivri kemerli bir çeşmedir


Yıldırım Çeşmesi (Merkez)

Yıldırım Camisi’ne yakınlığından ötürü bu isimle anılmıştır Bir meydan ortasında bulunan Yıldırım Çeşmesi sarnıcı ile birlikte 300x300 m ölçüsünde kare planlı olup, kesme köfeki taşından yapılmıştır Çeşme üzeri küçük yuvarlak bir kubbe ile örtülüdür Sivri kemerli ayna taşı ve önünde yalağı bulunmaktadır Ayna taşının üzerinde mermer kitabesi vardır:

Lillâhi aynen yeştehi hâ el-vâridûn
Min hayr-i İbrahim iza ecr-i bihâ
Lem’a levc-i-lillah ecr-i mâ’i ha
Sevabiha car-ül-yevm yuıb-asun
Mâ-i muinen yestelezze-eşşaribûn
Errahmet aynen yeşrebu bihâ el mukarrebûn
1080 (1669)


Dertli Mustafa Ağa Çeşmesi (Merkez)



Kesme taştan, 360 m yüksekliğinde dikdörtgen olan çeşmenin cephesi 180 m genişliğindedir Yekpare mermerden ayna taşı ve üzerinde muslukları, önünde de yalakları vardır İlk yapılışında çeşmenin üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Bugünkü durumda b u kubbe ortadan kaldırılmış ve kasnaklar farklı biçimde çeşme üzerine oturtulmuş ve böylece Osmanlı mimarisinde rastlanmayan değişik bir görünüm ortaya çıkmıştır


Rıfat Osman Çeşmesi (Merkez)

Rıfat Osman tarafından 1916 yılında yaptırılmıştır
Neo-Klasik dönem mimarisini yansıtan çeşme, dört sütun üzerine kubbeli olarak yapılmıştır Sütünlar birbirlerine Neo-Klasik dönem özelliği taşıyan sivri kemerlerle bağlanmıştır Sütunların üzerindeki köşelerde sitilize palmeti andıran köşe çıkıntıları bulunmaktadır Bu köşe çıkıntılarının arasına da üçgen alınlıklar yerleştirilmiştir Sütunların arasında alçakta su haznesi ve muslukları bulunmaktadır



Muradiye (Sultan Süleyman) Çeşmesi (Merkez)

Mimar Sinan’ın yaptırmış olduğu su yolu bu çeşmeye de bağlanmıştır

Kesme köfeki taşından 370x325 m ölçüsünde kareye yakın planlı, kütlevi bir yapısı olan çeşmenin her yüzünde sivri kemerli ayna taşları bulunmaktadır Ayna taşları kabartma silmelerle çerçeve içerisine alınmıştır Üzeri piramidal taş bir külahla örtülmüştür



Askeri Hastane Yanındaki Çeşme (Merkez)

Eski Askeri Hastane Avarız Köyü’ne giden yolun doğusunda olup, günümüzde şehir çöplüğüdür Edirne’nin Osmanlı-Rus ve Balkan savaşlarının anısını yansıtan çeşmenin kitabesinde 1911-1912 yıllarında koleradan 581, tifüsten 344 ve hummadan 72 kişinin; 3 hekimin de tifüsten şehit olduğu yazılıdır Bu nedenle çeşme şehitlerin anısı için yapılmıştır

Bu çeşme 1971 yılında Eski Cami yakınına ve Bedesten’in önüne nakledilmiştir Hastanenin bahçesine meydan çeşmesi olarak yapılan bu çeşmenin cephesi 1500 m, yüksekliği 500 m, derinliği de 100 mdir Kesme köfeki taşından yapılmış olan çeşmenin sivri kemerli nişleri ve Rûmili, palmetli kitabesi vardır


Yelli Burgaz Çeşmesi (Merkez)

Yapım tarihi bilinmemektedir

Çeşme köfeki taşından kare planlı, iki cepheli olup, üzeri taş piramidal örtülüdür Çeşmenin cepheleri hafif sivri yuvarlak kemerli olup, içerisine ayna taşı ve altına da yalağı yerleştirilmiştir Çeşmenin piramidal örtü ile birleştiği yerde bademli bir silmesi vardır






Sinan Ağa Çeşmesi (Merkez)

Kesme taştan, kare planlı çeşme üç cephelidir Üzeri taştan piramidal bir külah ile örtülmüştür Sivri kemerli cephelerinin içerisine ayna taşı ve yalak yerleştirilmiştir Ön cephesindeki sivri kemerin üzerine mermer kitabesi yerleştirilmiştir Bu kitabelerde Kuran’dan alınma ayetler yazılıdır

Çeşmenin doğu yönü kaş kemerli olup, burada üçgenler içerisinde lale motifleri ve güçleler bulunmakta olup, çeşmenin iki kenarında da selvi motifleri vardır





Yahya Bey Çeşmesi (Merkez)

Edirne Kıyık Caddesi üzerinde, eski Tophane yolu üzerindeki bu çeşmeyi Yahya Bey 1580 yılında yaptırmıştır Yahya Bey, Sultan IIIMurad döneminde divan sahibi şairlerdendir
Mimar Sinan üslubunda yapılan bu çeşme, Mimar Sinan’ın Edirne’ye su yollarını getirmesinden sonra yaptırılmıştır

Çeşme kesme taştan, piramidal taş örtülüdürTek cepheli olan çeşmenin üzerindeki iki silme arasına mermer sülüs yazılı 82x38 cm ölçüsünde kitabesi yerleştirilmiştir

Kitabe:

Çünkü bu mâ’i tâhuri kıldı seyyid-i Yahya Bey
Bi nihayet rahmet etsun ana hayy-i müsteaân
Vasfedip dedi bir eksikle anın tarihini
Çeşme-i ab-ı hayatı canfezayı cavidan
989 (1580)


Hatip Bey Çeşmesi (Merkez)

Çeşmenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır Bezirgân Hacı Mehmet Efendi tarafından onarılmıştır Bu onarımı belirten kitabesi günümüze gelememiştir Ancak Oral Onur’dan öğrendiğimize göre kitabenin metni şöyledir:

Bezirgân el Hac Muhammed
Muvaffak idi bu hayratı tamir
Harabe müşerref olmuşken bu Çeşme
Edüp tamir anı eyledi abâd
Ola banisi hem tamir edenle
Duhûl eden eyler sa’d ab hemişe
Akıp bir sariye tarihin sakkdır
İçendir dil-teşne gelene afiyet yap

Çeşme kesme taştan iki cepheli, kare planlıdır Üzeri taştan piramidal külah ile örtülmüştür Sivri kemerli cephesine ayna taşı ve yalağı yerleştirilmiştir


İki Lüleli (Şair Hayali) Çeşmesi (Merkez)

Bu çeşmenin suyu iki lüleden aktığından ötürü de halk arasında İki Lüleli Çeşme olarak tanınmıştır Çeşmenin orijinal kitabesi günümüze gelememiştir Ancak 1906 yılında çeşmeyi onaran Mustafa Bey buraya bir onarım kitabesi koydurmuştur

Kesme taştan, tek cepheli ve haznelidir Cephesinde yuvarlak bir niş içerisine ayna taşı ve yalak yerleştirilmiştir Çeşmenin cephesi kalın silmelerle çerçeve içerisine alınmıştır Çeşmenin yanında ikinci bir ayna taşı daha bulunmaktadır Yükselen yol nedeni ile çeşmenin bir bölümü toprak altında kalmış olup, bugün harap durumdadır


Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Çeşmesi (Merkez)

Edirne çeşmeleri arasında en büyüklerinden biri olarak nitelenen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın bu çeşmesi zamanla harap olmuş, Cumhuriyet döneminde Trakya Genel Valisi Kâzım Dirik tarafından onarılmış ve suyu akıtılmıştır

Çeşme meydan çeşmesi niteliğinde olup, kesme taştan üç cephelidir Üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür Cephelerinde sivri kemerler içerisine alınmış ayna taşları ve yalak kısımları bulunmaktadır Sivri kemerin içerisine dikdörtgen mermer üzerine yazılmış kitabesi yerleştirilmiştir:

Cenab- Mustafa Pâşayı Ekrem
Odur Pirâye bend-i şahid-i mülk
Akıttı Edirne şehrinde bir su
Göründü feyz-i İsim Mustafadan
Atâllahü ömreh bis-sade ve ekbar
Vezir_i Padişah-ı mesnet âra
Odur kaim makam-ı adil pirâ
Kim etti cer’asın Kevser-i temennâ
Medine Edirne mâ’ayn-ı zerkâ’
Bi mâ’i feyzi min tarihi şânı
Cer’i-aynü tüsemma sel-sebila
1077 (1667)


Hacılar Ezanı Çeşmesi (Merkez)

Edirne’den Hacca gidenlerin uğurlandığı ve karşılandığı yerde bulunan bu çeşmeyi 1798 yılında Ahmet Ağa yaptırmıştır

Çeşme 1903 yılında Cezzar Mustafa Efendi tarafından onarılmıştır Bunu belirten kitabede Hacı Cezzar Mustafa Efendi ile eşi Hacer Hanım’ın ruhları için yaptırıldığı belirtilmektedir

Çeşme kesme taştan olup, üzeri konsollarla dışarıya doğru çıkıntı yapan düz bir kalıp şeklindedir Bu tür çeşmelere Osmanlı mimarisinde rastlanmadığından kendisine özgü bir çeşmedir

Amcazade Çeşmesi (Merkez)

Edirne Kıyık Caddesi üzerindeki çeşmeyi Beylerbeyi ve Kaptan-ı Deryalık yapmış olan Amcazade Hüseyin paşa 1704 tarihinde yaptırmıştır Bu çeşmeyi Sultan IIIMustafa’nın sadrazamı iken yaptırmış, çeşmenin suyunu da Buçuktepe’de yaptırdığı Kasr-ı Dilara’dan getirmiştir

Çeşmenin sülüs yazılı kitabesi bulunmaktadır Aynı zamanda Edirne Valisi ve ordu kumandanı Arif paşa’da 1901 yılında bu çeşmeyi onarmış ve bununla ilgili talik yazılı bir kitabeyi de çeşme üzerine koydurmuştur

Kitabe:

Etti icra bu çeşmenin abın
Hükmü şahinşe mübarek pey
Emredince Hüseyin paşaya
Etti lep teşne—gâni ableri
Nice paşa ki lütuf ve ihsanı
Gıpta-fermâi ruh hâtem Tayyi
Bağlardan geçirdi bu abı
Oldu atişâne neşve-bahş hâmi
Öyle bir eyn-ruh perver kim
Ab-ı hıvan yanında leys şebi
Oldu yekpare Faika tarihi
Bu iki mısra pey-ender-pey
İçene ruhtur bu ab-ı zülâl
Ve minel mâ’i külli şeyin hay
1116 (1704)

Onarım Kitabesi:

Binüçyüz yirmibir seneyi hicriyesinde
Yaver-i Ekrem hazret-i şehriyârı Edirne Vali
Vekili ve ikinci orduyu Hümâyün Müşiri
Devletlû Arif paşa hazretleri tarafından
Tamir ve suyu isale ettirilmiştir
1321 (1903)

Kesme taştan ve tek cepheli olarak yapılan çeşmenin yüksekliği 4 m, cephe genişliği ise 280 m olup, Sivri kemer içerisinde bulunan ayna taşı mermerdendir


Yeniçeriler Çeşmesi (Acı Çeşme) (Merkez)

Kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Sultan IMurad döneminde Yeniçeriler Ocağı burada bulunduğundan bu çeşmenin de o dönemden kaldığı sanılmaktadır Suyunun acı oluşundan ötürü de halk arasında Acı Çeşme ismi ile de anılmaktadır

Kesme taştan yapılan çeşmenin yuvarlak kemeri içerisinde ayna taşı ve yalak taşı bulunmaktadır Çeşmenin üzeri piramide yakın bir taş üst örtü ile kapatılmıştır



Muhammet İbn-i Ahmet çeşmesi (Merkez)

Edirne Saraçhane Mahallesi’ne giden yol üzerinde beylerbeyi Camisi’nin de karşısındadır Muhammed İbn-i Ahmet çelebi tarafından 1591’de yapılmıştır Bunu belirten sülüs yazılı bir kitabe çeşme üzerine yerleştirilmiştir

Kitabe:

Merhum Muhammet İbn-i Ahmet çelebi
Tarihi fî sene elf 1000 (1591)

Kesme taştan, tek cepheli bir köşe çeşmedir Çeşme 1943 yılında Bektaş Şeker Pancarı tarafından onarılmış ve bunu belirten Türkçe bir kitabe de çeşmenin üzerine konulmuştur


Afife Hatun Çeşmesi (Merkez)

Afife hatun tarafından 1774 yılında yaptırılmıştır Afife Hatun hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır çeşme kitabesini XVIIIyüzyıl Mevlevi dervişlerinden Hattatzâde hacı Mehmet Efendi yazmıştır

Afife namı hatun kıldı ihya Fi-sebil-illâh
Feramuş etmesin nuş eyleyenin aştân rahmetden
Mücevher harf ile Tâib dedi bir hoş edaya tarih
Revan oldu bu ab-ı Kevser elhak ayn-ı izzetden
1187 (1774)

Çeşme kare planlı olup, kesme taştan yapılmıştır Tek cepheli çeşmenin sivri kemeri içerisinde ayna taşı bulunmaktadır Üst örtüsü çatı ile kaplıdır Ancak bu çatı günümüze gelememiştir


Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi (Merkez)



Kesme taştan tek cepheli bir çeşmedir Sivri kemerin içerisinde ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır Boyu 3 m, cephe genişliği ise 268 m dirYan cephesinde dikdörtgen bir niş ve onun da üzerinde hazne kapağı bulunmaktadır





Hacı Hüseyin Çeşmesi (Merkez)

Edirne 25 Kasım Stadyumu’nun yanında Balaban Paşa Mahallesi’ndeki bu çeşmeyi Hacı Hüseyin 1686 yılında yaptırmıştır Çeşmenin önündeki havuz 1808’de yaptırılmıştır Bu çeşme ve havuz Edirne Belediyesi tarafından kaldırılmış, sülüs yazılı kitabesi stadyumun duvarında bulunmaktadır Kitabeyi Şair Razî yazmıştır

Kitabe:

Edüp ruh-ı resul-illah çün bu Çeşmeyi bünyâd
Zî âli eser hacı Hüseyinin nâmı yâd olsun
Eder dil merde nice teşneyi her demde ol ihya
Ana Kevser nasib oluptur cennet küşâd olsun
Yerinde vaz edüp muhtaç idi hakka bu rah üzre
Güzel hayr eyledi makbûl hallâk ve ibâd olsun
Dedi itmamının tarihini seyr eyleyüp Razî
Bu mâ’dan iç Hüseyin hem Hasan ervah şâd olsun
1098 (1686)


Abdülaziz Çeşmesi (Merkez)

uzaklıkta olan çeşmenin kitabesinde 1870-1871 yıllarında Edirne’de Valilik yapan Mehmet Asım Paşa’nın ismi geçmektedir Buna dayanılarak çeşmenin Sultan Abdülaziz döneminde Edirne Valisi Mehmet Asım Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir

Kitabe:Hazreti Abdülaziz hanın hümayi şevketi
Sayesinde hane-i sever oldu her beytül hüzn
Sû-be-sû mülkünde açtı rah-ı mâ’muriyeti
Sakinan memleket gördü nice hayr-ı hasen
Emredüp işte Edirne vali-i alîsine
Yani Asım paşa kim ol veziri mü’temen
Su gibi bezleydedi gencine sayi ve himem
Hep ahali hizmet ettiler bu yolda bilbeden
Yazdı defterdarı Sadullah tarih tamam
Yaptı bir yol bir de çeşme çaluşup ehli vatan
1288 (1870)

Çeşme kesme taştan, tel cepheli ve konaklama yeri çeşmelerinden olup kemerlidir Ayna taşı bulunmamaktadır


Namazgâh Çeşmesi (Merkez)

Edirne Saray-ı Cedid-i Amire’nin Tunca Nehri kenarındaki meydanda yer alan Namazgâhın çeşmesidir Sultan IAhmet döneminde 1768’de yapılmıştır Bazı iddialara göre de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılmıştır

Çeşme kesme taştan üç cephelidir Kuzey cephesinde, namazgâh taşı bulunmaktadır 3x5 m ölçüsündeki çeşme iki renkli taştan yapılmıştır Sivri kemerli çeşmenin ayna taşı ve yalağı, ayrıca üzerinde de bir gülçe bulunmaktadır Çeşmenin konturları kabartma bir silme içerisine alınmıştır Ayna taşı istiridye motifi ile sonuçlanmakta olup, burada palmet, lale ve karanfil motifleri ayrı ayrı cephelerde yer almıştır


Sokollu Mehmet Paşa Çeşmesi (Havsa)

Edirne Havsa ilçesinde Sokollu Mehmet paşa 1576-1577 yıllarında cami, hamam, dergâhtan oluşan bir külliye yaptırmıştır Külliyenin çeşmesi hamamın kuzeydoğu köşesinde olup kitabesinden Sultan IAbdülhamid tarafından 1778’de bu külliyeye eklendiği anlaşılmaktadır

Kesme taştan olan çeşmenin üzeri geniş bir saçakla örtülmüştür Barok üsluptaki çeşmenin sivri kemeri içerisinde ayna taşı ve üzerinde çeşitli bitkisel motifler bulunmaktadır


Samanyemez Çeşmesi (Uzunköprü)

Edirne Uzunköprü Şehrliyan (Muradiye) Mahallesi, Hayrabolu Caddesi’ndeki Samanyemez Çeşmesi Sultan IIMurad’ın Malkoç yöresinden şehre getirdiği su şebekesi ile bağlantılı idi Çeşme 1443 yılında yapılmış, zamanla harap olmuş, yıkılmış ve 1805 yılında da Seyit Hasan Ağa tarafından da onarılmıştır

Bu çeşmenin 1805 tarihli kitabesi günümüze gelememiştir Ancak Latif Bağman’ın Uzunköprü ile ilgili kitabında bu kitabenin metni yazıldır

Kitabe:

Şehâ Seyyid Hasan ağa serefraz-ı cihân olsun
Silahşoör şehinşah-ı aziz kârmân olsun
Mütevelli iken oldu muvaffak böyle hayrata
Yapup bir çeşme nil-i âsâ hemen ab-ı revân olsun
Buhayratı kılıp ihya Kâmil Said dedi tarihin
Bu ab-ı her kim içer ise ber murâd olsun
1805


Kervansaray Çeşmesi (Uzunköprü)

Uzunköprü Kervansarayının köşesinde Kurtuluş Caddesinin başında bulunan bu çeşmeyi Sultan IIMurad yaptırmıştır Ne yazık ki 1443 tarihli bu çeşme satılmış ve yerine bir banka binası yapılmıştır

İsmail Hakkı Balkaz bu çeşmenin 1958 yılındaki durumunu şöyle anlatmıştır: “Dış görünüşü ile adeta Selçuki kümbetlerini hatırlatan bu çeşme Uzunköprü kervansarayının sağ köşesinde inşa edilmiş en eski bir eserdir Hiçbir süsü olmayan bu sade çeşmenin haznesi bir kenarı 3,5 m uzunluğunda muazzam bir küp şeklinde olup, üstü taştan kare piramidal bir kubbe ile örtülüdür 500 küsür seneden beri şehrin en önemli bir kısmının suyunu tek bu su olmasına rağmen bol bol temin etmektedir Yalnız bu musluğun bulunduğu cephenin kenarları taş oluk ve çubuklarla, ortası da tezyin edilmiş olup kemerin altındaki dört köşe küçük bir taş üzerinde şu yazıt vardır:

Sahib-ül hayrat ve hâsenat Dergâh-ı ali kapıcıbaşılarından ve Edirne eşraf hanedanından Esbak Filibe Nazırı merhum Hüseyin Naili ağa ruhu için
El Fatihâ 1262

Bu kitabeden de anlaşılacağı gibi Hüseyin Naili ağa bu çeşmeyi 1846 yılında onarmıştır


Mahmut Baba Çeşmesi (Uzunköprü)

Uzunköprü’de Gazi Mahmut ve Park Çeşmesi ile de anılan bu çeşme Uzunköprü’nün yakınında idi Sultan IIMurad tarafından 1443 yılında yaptırılmıştır Çeşmenin suyu Malkoç su kaynaklarından toprak künklerle getirilmiştir Bu çeşmenin özelliği aynı zamanda Uzunköprü’nün tarih köşkü işlevini üstlenmiş oluşudur Çeşme üzerinde Sultan IIMurad tarafından 1443’te yapıldığı, sağ köşesinde ise köprünün 174 kemeri olduğunu belirten mermer bir kitabesi vardır

Mahmut Baba Çeşmesi 1965 yılında caddenin genişletilmesi sırasında bulunduğu yerden 5 m doğuya taşınması için yerinden sökülmüş ve yalnızca ön cephesi eski haline uygun olarak yapılmıştır Günümüzde çeşmenin suyu şehir şebekesinden sağlanmaktadır


Hasodalı Mehmet Ağa Çeşmesi (Uzunköprü)

Şehsuvar Bey Çeşmesi de denilen Hasodalı Mehmet Ağa Çeşmesi, Şehsuvar Bey Camisi’nin doğusundaki avlu duvarına bitişiktir Hasodalı Mehmet Ağa 1680 yılında Albaba yöresindeki bir su kaynağından su getirerek bu çeşmeyi yaptırmıştır Ancak bu çeşme de yıkılmış ve yerine orijinalinden uzak bir yenisi yapılmıştır


Halise Hatun Çeşmesi (Uzunköprü)

Halise Hatun Camisi haziresinin karşısında bulunan bu çeşmeyi Eyne (İnece) Kethüdalığını yapmış olan Uzunköprülü Hacı İbrahim Ağa eşi Halise Hatun adına 1705 yılında yaptırmıştır

Kesme taştan olan bu çeşmenin suyu Yaymeşe Bağlarından getirilmiştir Sivri kemerli, dikdörtgen görünümlü çeşmenin sivri kemeri üzerinde talik yazı ile kitabesi yazılıdır

Kitabe:

Kethüdâ mir-i Mükerrem Hacı İbrahim ağa
Ruhu pâki Mustafa verdi su içsun içen
Has-ü âm içti iş bu pâk ab çeşmeden
Şâd ola subh-ü mesa ruhu Hüseyin ile Hasan
Gel bu pâk-i Şenli dedi tarihin
Geçmiş canân iç o Kevser âbı dünyada sen
1117 (1705)


Habip Hoca Meydan Çeşmesi (Uzunköprü)

Uzunköprü Habip Hoca Mahallesi Meydanı’nda bulunan bu çeşmeyi 1709 yılında Hacı İbrahim Ağa yaptırmıştır Mimari yönden bir özelliği olmayan bu çeşmenin suyu Yaymeşe Bağlarından getirilmiştir Çeşme üzerinde mermer üzerine yazılmış kitabesi bulunmaktadır

Kitabe:

Sahib ül-Hayrat Hacı İbrahim ağa
Eyne begi teberrükât varur
Dest-gir ola dünyada hüdâ
Vire cenette mansıb vecâ
Çünkü bu çeşme ecri etti
Ecrini eyle kevserden ilâh
Dedi tamamına tarih-i dil
Oldu bu çeşme hub Allâh
1121 (1709)


Telli Çeşme (Uzunköprü)

Çeşmenin üzerindeki bezeme XVIIIyüzyıl özellikleri taşımaktadır Burada kıvrık dallar, Rumiler, servi motifleri taş üzerine işlenmiştir

Uzunköprü’nün 1920-1922 yıllarındaki Yunan işgali sırasında çeşmenin üzerindeki kitabe ve bezemeler kazınmıştır Bugün ancak izleri görülebilmektedir Bu çeşme 1960 yılında bugünkü yerine taşınmıştır


Özgürlük Çeşmesi (Uzunköprü)

Çeşme Uzunköprü Meşrutiyet Anayasası’nın 1908’de yürürlüğe girmesi nedeniyle yapılmıştır
Anıtın yapılmasında Kaymakam Mahzar Müfit (Kansu) ve Belediye Başkanı Hafız İsmail (Yayalar)’in büyük payı olmuştur

Bu çeşme Uzunköprü’nün yolunun genişletilmesi sırasında yerinden sökülmüş ve bugünkü yerine taşınmıştır Bu arada çeşmenin orijinal kitabeleri yok olmuştur Bugünkü hali ile çeşme, mermer dörtköşe bir kaide üzerinde yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış dört sütunun taşıdığı küp şeklinde bir bölümden meydana gelmiştir
Kaidesi üzerine yeni bir kitabe konulmuştur Çeşme ve anıt mimari yönden bir özellik taşımamakla beraber kentin simgesi konumundadır


Oniki Çeşme (Uzunköprü)

Uzunköprü Kaymakamı Süleyman Bey ile belediye Başkanı Hafız İsmail Efendi’nin girişimleri ile Habip Hoca Camisi avlusunda 1917 yılında yapılmış ve Kirazlıdere’sinden de suyu getirilmiştir

Çeşme Klasik Türk mimarisi üslubunda, kesme taştan yapılmıştır Yuvarlak kemeri içerisinde ayna taşı ve altında da yalağı bulunmaktadır


Rıza Efendi Cami Çeşmesi (Uzunköprü)

Uzunköprü Rıza Efendi Mahallesinde eski Rıza Rıza Camisinin giriş kapısı yanında bulunan bu çeşmeyi Hacı İbrahim Ağa 1722 yılında yaptırmıştır Çeşmenin suyu Sultan IIMurat’ın şehre getirdiği su şebekesinden sağlanmıştır

Çeşme üzerinde küçük bir kitabe bulunuyordu:

“Sahib ül-Hayrat Hacı İbrahim Ağa,
sene 1137 (1734)”

Rıza Efendi Çeşmesi cami ile beraber yıktırılmıştır Bugün yerinde yeni Rıza Camisi bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla