Yalnız Mesajı Göster

Bursa'nın Doğal Güzellikleri - Bursa'nın Tarihi Yerleri

Eski 08-14-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bursa'nın Doğal Güzellikleri - Bursa'nın Tarihi Yerleri



Orhan Gazi Hamamı (Osmangazi)

Bursa Koza Hanı yanında yer alan bu hamamı Orhan Gazi 1339 yılında yaptırmıştır Aynı zamanda Orhan Gazi’nin Bursa’da yaptırdığı ikinci hamamdır Orhan Gazi bu hamamın gelirlerini Tophane’de günümüze gelememiş olan medresesine vakfetmiştir Orhan Gazi Hamamı aynı zamanda Hallaçlar, Bıçakçılar, Aynalı Çarşı hamamları ismi ile de tanınmaktadır Bursa üzerinde araştırmaları olan YMimar Sedat Çetintaş 1943-1945 yıllarında bu hamamın rölövelerini çıkarmıştır

Osmanlı Mimarisinde çifte hamam plan düzeninde yapılmış olan bu hamamın 1200 x 1200 m ölçüsünde bir soyunma ve ılıklık bölümleri vardır Dört eyvanlıdır Kadınlar bölümü de ona bitişik olarak 1000 x1000 m ölçüsündedir

Hamamın duvarları kesme taştan üzerini örten kubbelerin kasnakları üç sıra tuğla bir sıra kesme taştan yapılmıştır

Orhan Gazi Hamamı 1958 Bursa yangınından sonra yanmış, Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılmış ve çarşıya dönüştürülmüştür Onarım sırasında hamamın duvarları,kubbesi ve saçaklıkları orijinaline uygun biçimde yenilenmiş, yalnızca ortasındaki göbek taşı ortadan kaldırılmıştır Yapının restorasyonunu YMimar Süreyya Yücel yapmıştır


Perşembe Hamamı (Kadı-Hamam-ı Atik) (Osmangazi)

Bursa Cumhuriyet Caddesinde, Tayakadın semti yakınında yer alan Perşembe Hamamını Hasanzade Kadıasker Mustafa Efendi XVyüzyılın sonlarında yaptırmıştır Mustafa Efendi bu hamamı İstanbul’da Haydar semtindeki cami ve medresesine vakıf olarak yaptırmıştır

Hamamın soğukluk bölümü önünden yol geçmesi nedeniyle kısmen kesilmiştir Hamam üç sıra tuğla bir sıra moloz taşla yapılmıştır Soğukluk bölümü kare planlı olup, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Bu bölümün yanındaki bir kapıdan küçük bir mekana, oradan da helaların da bulunduğu ılıklığa geçilmektedir Sıcaklık üç eyvanlıdır ve köşelerine hücreler yerleştirilmiştir Sıcaklık merkezi bir kubbe ile, yan bölümler de tonozlarla örtülüdür

Hamam zamanla toprak dolgusu yüzünden çukurda kalmıştır


Reyhan Hamamı (Osmangazi)

Bursa Reyhan Mahallesinde,Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan Reyhan Hamamını Sultan IIMurad’ın harem ağalarından Reyhan Bey 1431’de yaptırmıştır Reyhan Bey’in bu hamamı Yenişehir’deki zaviyesine gelir getirmesi için yaptırdığı kayıtlarda yazılıdır

Osmanlı Mimarisindeki tek kubbeli hamamlar gurubundan olan hamam soğukluk, ılıklık, sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Bu bölümlerin üzerleri ayrı ayrı küçük kubbelerle örtülmüştür

Hamam 1484 ve l969 yılında onarılmış,günümüzde de depo olarak kullanılmıştır


Servinaz Hamamı (Osmangazi)

Bursa, Çekirge semtinde yer alan bu hamamın ismi Bursa Şer’i Sicillerinde, Servinaz ismi ile tanınan Molla Mehmet Hamamı olarak geçmektedir

Hamam çeşitli dönemlerde yapılan onarımlar nedeniyle orijinalliğini tümüyle yitirmiştir Yalnızca sıcaklığın içerisindeki 700 m çapındaki kubbe ile örtülü bölüm özgünlüğünü
korumuştur


Şengül Hamamı (Osmangazi)

Ulu Cami’nin kuzeyinde bulunan bu hamamı Yıldırım Beyazıt camiye vakıf olarak yaptırmıştır

Hamam yangınlar nedeniyle harap olmuş, depo olarak kullanılmıştır Soğukluk bölümünün bazı duvarları yıkılmıştırGünümüze sıcaklığın sekiz köşeli kasnak üzerine oturtulmuş kubbeli kısmı ile yanındaki iki eyvanı gelebilmiştir Soğukluktan küçük bir mekana, oradan da üzeri sekiz köşeli sıcaklığa geçilmektedir Hamamın batısında da külhan kısmı bulunmaktadır

Bursa ile ilgili kaynaklarda hamamın 1551 ve 1718 yıllarında onarıldığı yazılıdır


Tavuk Pazarı Hamamı (Osmangazi)

Bursa, Cumhuriyet Caddesi üzerinde Pirinç Hanının yanında bulunan Tavuk Pazarı Hamamını Sultan IIMurad XVYüzyılın başlarında yaptırmıştır

Osmanlı hamam mimarisinde çifte hamam plan düzenine göre yapılan hamamın önünden yol geçmesi nedeniyle bir bölümü yıkılmıştır Soğukluk kısmı tamamen ortadan kalkmış, kalan bölümleri de çeşitli esnaf guruplarınca kullanılmaktadır

Hamamın iki sıra moloz taş ve bir sıra tuğla ile örülmüş duvarları vardır Hamamın kadınlar kısmı erkekler bölümüne göre daha fazla zarar görmüş ve yıkılmıştır Günümüze gelebilen erkekler kısmının ılıklık bölümünün üzerini örten kubbe sekiz köşeli bir kasnak üzerine oturtulmuştur İçeriden kubbeyi stalaktitli pandantifler taşımaktadır Ayrıca yanındaki eyvanın üzeri de kubbelidir Sıcaklık bölümü de yine sekizgen bir kasnağın taşıdığı kubbe ile örtülüdür Bunun da köşeleri stalaktitlidir Ayrıca sıcaklığın yanındaki halvetlerin üzeri de mukarnaslı kubbe ile örtülüdür

Hamam 1479, 1524,l617 ve 1818 yıllarında onarılmıştır


Yahudiler Hamamı (Osmangazi)

Bursa Altıparmak semtinde,Yahudi Mahallesi’nde yer alan hamam bu nedenle Yahudiler Hamamı olarak tanımıştır Hamamı Civan Kapıcı Başı Rüstem Paşa 1552 yılında İstanbul’daki eserlerine gelir getirmesi için yaptırmıştır

Osmanlı mimarisinde tek kubbeli hamamlar gurubu içerisinde yer alan hamam taş ve tuğla örgülü bir yapı üslubu göstermektedir Orijinalliğinden uzaklaşmıştır


Yeşil Hamam (Yıldırım)

Bursa, Yeşil Caddesi üzerinde, Yeşil Türbe’nin batısında bulunan bu hamamı Fatih Sultan Mehmet döneminde Sofu Bedreddin ve Köse Bedreddin isimleri ile tanınan Köse Ali Paşa yaptırmıştır Hamam bugün yıkılmış olan Yeşil Medreseye gelir getirmesi için yaptırılmıştır

Osmanlı hamam mimarisinde tek kubbeli hamamlar gurubundan olan bu hamamın soğukluk bölümü tek kubbe ile örtülüdür Bunun ortasına sekizgen mermer bir havuz yerleştirilmiştir Soğukluktan geçilen ılıklık sağında kare bir mekan solunda da helalar bulunmaktadır Kare planlı sıçanlığın üzeri de kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür


Yıldırım Hamamı (Yıldırım)

Yıldırım Beyazıt Camisi’nin batısında, eğilimli bir arazide yer alan hamamı Yıldırım Beyazıt yaptırmıştır XVyüzyıl eseri olan hamam cami, medrese ve imaret ile birlikte yapılmıştırYapımında moloz taş kullanılmıştır

Hamamın soyunmalık bölümü 830 X 830 m ölçüsünde kare planlı olup üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Bu bölümün sağındaki bir kapıdan ılıklığa geçilmektedir Ilıklık da kare planlı olup üzeri 430 m ölçüsünde küçük bir kubbe ile örtülüdür Buradan da kubbeli eyvan ve iki halvete geçilmektedir

Hamam l605 ve l671yıllarında onarılmıştır

IMurat Hamamı (Meydan-Büyük Hamam) (İznik)

İznik ilçe merkezinde, İstanbul Kapısına giden Atatürk Caddesi’nin doğu kenarında yer alan bu hamamın kitabesinin olmayışı ve yazılı kaynaklarda da yeterli bilgi bulunmamasından ötürü ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı konusunda çelişkiler bulunmaktadır İzniklilerce Büyük Hamam, IMurat Hamamı ve Eski Hamam isimleri ile anılan hamamın mimari yapısının incelenmesi sonucunda XIVyüzyıl ile XVyüzyılın başlarında yapıldığı anlaşılmıştır Bu tarihler arasında Osmanlı tahtında Sultan IMurat, Yıldırım Beyazıt, Çelebi Sultan Mehmet ve Sultan IIMurat bulunuyordu

ProfDrSemavi Eyice bu hamamı XIVyüzyılın ikinci yarısı ile XVIyüzyılın ilk yarısına tarihlendirmiştir YMimar Ali Saim Ülgen ile hamamın soyunma bölümünü tekke olarak tanıtan KOtto-Dorn yapının XVyüzyıla ait olduğunu ileri sürmüşlerdir

Hamam günümüzde evler arasında sıkışıp kalmış, erkekler ve kadınlar bölümleri ayrı ayrı olmak üzere çifte hamam düzenindedir Dikdörtgen planlı, doğu-batı uzantısındaki hamamın batı cephesinde üç sivri kemerin sınırladığı bölümün ortasında dikdörtgen silmeli, yuvarlak kemerli giriş kapısı bulunmaktadır Bu kapıdan 900x900 m ölçüsünde kare planlı trompların taşıdığı sekiz köşeli kasnak üzerine oturtulmuş kubbeli soğukluk kısmına girilmektedir Ortasında sekiz köşeli aydınlık fenerinin bulunduğu kubbenin başlangıcında zencerek motifleri, stalaktitler ve sağır kemerler dikkati çekmektedir Buradan geçilen ılıklık dikdörtgen planlı olup, üzeri aynalı bir tonozla örtülmüştür Güney duvarında açılmış bir nişten ve kuzey duvarının batısındaki bir kapıdan ayna tonozlu koridora, oradan da küçük mekanlar ile helalara geçilmektedir Ilıklığın kuzeydoğusundaki kapıdan kuzey ve güneyi eyvanlı, ortası Türk üçgenlerinin taşıdığı bir kubbe ile örtülü sıcaklığa geçilmektedir Sıcaklığın doğu duvarı ortasında beş cepheli bir niş, bunun iki yanında da kare planlı, tromplu kubbeli iki halvete açılan kapılar bulunmaktadır

Kadınlar bölümü, erkekler bölümünün benzeridir Bu bölüme doğudaki bir kapıdan geçilmektedir Kadınlar kısmının girişi orijinal konumu ile günümüze gelebilmiştir Hamamın kuzeyinde doğu-batı uzantısında bir su deposu, doğusunda da dikdörtgen planlı ayna tonozla örtülmüş bir depo bulunmaktadır

Uzun süre harap bir durumda kalan ve depoya dönüştürülen hamam, günümüzde de harap durumdadır


Hacı Hamza Hamamı (IIMurat Hamamı-Belediye Hamamı) (İznik)


Mahmut Çelebi Camisi'nin kuzeydoğusunda Maltepe Sokak ile Belediye Sokağın kesiştiği köşede yer alan bu hamamın kitabesi olmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır Hamamın plan şekli, duvar yapım tekniği ve erkekler kısmının giriş eyvanının Yeşil Cami’ye, soğukluk kubbe kasnağının Bursa’daki Eski kaplıcaya benzerliğinden ötürü XIVyüzyılın sonu ile XVyüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır

Osmanlı mimarisi hamam tipleri arasında çifte hamam olarak nitelenen gruptandır Günümüzde erkekler bölümü hamam olarak işlevini sürdürmekte, kadınlar bölümü ise kubbe çatlaklarından ötürü kullanılmamaktadır Hamamın erkekler kısmına güney yönündeki beş basamaklı bir merdivenle inilip, sivri bir kemerli kapıdan geçildikten sonra girilmektedir Bu kapının doğusunda bulunan pencereler kapatılmış ve nişe dönüştürülmüştür Buradan girilen soğukluk doğu duvarının doğrultusunda olup, üzeri tromplu kubbelerle örtülmüştür Bu bölümün içerisinde de örülerek kapatılmış pencereler, kuzeyinde dikdörtgen bir niş, kuzey duvarında da yine iki niş bulunmaktadır Bu bölümün etrafı oturma sekileri ile çevrelenmiştir Soğukluğun batı duvarındaki bir kapıdan ılıklığa geçilmektedir Ilıklık kuzeyde sivri, güneyde çapraz tonozlu bölümlerden oluşmakta olup, aynı zamanda güneyde iki hela bulunmaktadır Sıcaklık bölümünün ortasında sekizgen mermer bir göbek taşı, bunun çevresinde de beşik tonozlu, dört eyvanlı, kare planlı halvet vardır Halvetlerin üzeri kubbe ile örtülüdür Bu bölümün bütün kubbeleri onarımlar sırasında betonla sıvanmış ve özelliğini yitirmiştir Hamamın batısında külhan ve su depoları tüm cepheyi boydan boya kaplamaktadır

Hamamın kadınlar kısmı erkekler bölümünün kuzeyinde yer almaktadır Bu bölümün soğukluk kısmına da doğudaki beş basamakla inilen bir kapıdan girilmektedir Buradaki sivri kemerli giriş kapısı erkekler bölümüne göre daha sadedir Soğukluk 930x930 m ölçüsünde kare planlıdır Bunun üzeri de tromplu sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülü olup, üzeri kiremit kaplıdır Soğukluğun batısındaki bir kapıdan dikdörtgen planlı ılıklığa geçilmektedir Ilıklığın kuzeyinde bir eyvan, güneyinde de kubbe ile örtülü, bir başka bölüm daha bulunmaktadır Ilıklığın güneyindeki bir kapıdan helalara geçilmektedir Diğer bir kapıdan da üzeri stalaktitli bir kubbenin örttüğü kare planlı sıcaklık ve halvete girilmektedir

Hamamın duvarları kaba moloz taştan yapılmıştır Bunun üzerinde bir taş sırasını iki sıra tuğla izlemektedir Bu duvar örgüsünün aralarına da yer yer dikey tuğlalar yerleştirilmiştir Köşelerde mermer blok taşlar kullanılmıştır Bu taşların bazıları antik döneme tarihlendirilmektedir Ayrıca pencere kemerlerinde üç sıra tuğla ve bir sıra da kesme taş kullanılmıştır


İsmail Bey Hamamı (Selçuk Hamamı) (İznik)

İznik’in kuzeyinde, İstanbul Kapısı’nın güneydoğusundaki Akçeşme yolunda bulunan bu hamam halk arasında Mescit Hamamı olarak da anılmaktadır Hamamın kitabesi günümüze ulaşamamıştır Ayrıca kaynaklarda da yeterli bir bilgiye rastlanmamaktadır Bu nedenle hamamın ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı kesinlik kazanamamıştır Türk sanatı yönünden önemli bir yapı olan bu hamam çeşitli yayınlarda XIV-XVIIyüzyıl arasında yapıldığı konusunda iddialar ortaya atılmıştır KOtto-Dorn mimari özelliklerine, duvar tekniğine dayanarak XVyüzyılın ortasında yapıldığını ileri sürmüştür YMimar Ali Saim Ülgen XIVyüzyıl başına, GGoodwin XVIyüzyıl, KKlinghardt XVIIyüzyıla tarihlendirmiştir Hamam üzerinde son yıllarda araştırmalar yoğunlaşmış, 1989-1990 yıllarında koruma altına alınmıştır

Hamamın içerisine kuzeybatısındaki bir kapıdan girilmektedir Temel kalıntılarına dayanılarak bu yapının kemerlerin ve pandantiflerin taşıdığı kubbe ile örtülü olduğu sanılmaktadır Burada girişten sonra 280x260 m ölçüsünde kareye yakın planlı soğukluk kısmına geçilmektedir Bu bölümün üzeri üçgen prizmalardan oluşan bir kasnak üzerine oturtulmuş kubbe ile örtülüdür Kubbenin kaburgalarla sekiz bölüme ayrılmış oluşu mimari yönden ilginç bir görünüm ortaya koymuştur Kubbe dilimlerinin her birinde beşer aydınlık penceresi bulunmaktadır Buradaki bezemenin büyük bir bölümü ile duvarlardaki alçı süslemelerden çok azı günümüze gelebilmiştir Bugün kubbenin büyük bir bölümü çökme tehlikesi arz etmektedir

Hamamın duvarları çeşitli taşlarla örülmüş, aralarına iki sıra tuğla dizileri yerleştirilmiştir Hamamın soğukluk, ılıklık, sıcaklık, halvet, külhan ve su depoları sistemli bir kazı çalışması yapılmadığından planı tam olarak anlaşılamamıştır


Orhan Gazi Hamamı (İznik)


İznik Yenişehir Kapısı dışında Orhan Gazi Camisi’nin güneydoğusunda yer alan yapı kalıntısını KOtto-Dorn imaret, Ekrem Hakkı Ayverdi Orhan Gazi Hamamı olarak nitelendirmiştir Bu araştırmalar belirli bir tarih ortaya koyamamakla beraber Orhan Gazi dönemi eserleri arasında değerlendirilmiştir Hamam olarak nitelenen bu kalıntıda ProfDr Oktay Aslanapa 1964 yılında bir kazı çalışması yapmış ve hamam olarak değerlendirmiştir

Günümüze yalnızca kalıntıları gelebilen bu yapı, moloz taş, kaba yontma taş ve tuğladan düzensiz bir teknikte yapılmıştır Büyük olasılıkla da Orhan Gazi’nin İznik’i kuşattığı sırada yapıldığı sanılmaktadır Son araştırmalara göre hamam, merkezi kubbeli, dört eyvanlı ve köşe mekanları da kubbeli bir plan şeması göstermektedir Buradaki tonozlu eyvanların bir tanesinin ılıklık olduğu sanılmaktadır


Küçük Hamam (İznik)

Bu hamamı KOtto-Dorn bulmuş ve yayınlamıştır Ancak belirli bir döneme tarihlendirmemiştir Bu nedenle ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir

Hamam doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı bir yapı olup, biri büyük diğeri küçük iki mekandan meydana gelmiştir Bunlardan kuzey-güney yönündeki bölümün üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Güney duvarından diğer mekana açılan hamamın bu bölümü de pandantifli bir kubbe ile örtülüdür Hamam içten sıvalı olup, duvarları moloz taş ve bir veya iki tuğla dizisinin birlikte kullanılması ile yapılmıştır


Demirışık Köyü Hamamı (İznik)

Bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemekte olup, 1964 yılında onarılmıştır

Hamamın kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir girişi, ortasında kare planlı ılıklığı ve sıcaklığı, doğusunda da dikdörtgen su deposu bulunmaktadır Bunlardan giriş, helalar ve su deposu beşik tonozla; ılıklık tromplu kubbe ile, sıcaklık ise pandantifli kubbe ile örtülüdür Ilıklığın kuzey ve güney duvarlarında birer dikdörtgen niş, güney duvarının batısında da sıcaklığa açılan kapısı bulunmaktadır Sıcaklığın batı duvarında dikdörtgen bir niş, doğu duvarında ise su deposuna açılan bir bölüm vardır


Çandarlı Hamamı (İznik)

İznik Elbeyli Köyü’nün güneybatısında Çandarlı Mevkiinde, Çandarlı Camisi ile hamamı bulunmaktadır Bu yapı topluluğunun kitabesi ve vakıf kayıtları bilinmemektedir İAYüksel’e göre; büyük olasılıkla Çandarlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır Çandarlı İbrahim Paşa’nın 1429-1430 tarihlerinde öldüğü dikkate alınacak olursa cami ile birlikte hamamın da bu tarihten önce yapıldığı sanılmaktadır

Günümüze oldukça harap bir durumda gelen bu yapı kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, içerisine doğu cephesinden girilmektedir Giriş kare planlı ve pandantifli bir kubbelidir Buradan dikdörtgen planlı, beşik tonozlu bir mekana geçilmektedir Sıcaklık kare planlı olup, bunun da üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Hamamın güney cephesinde büyük ölçüde tahrip olmuş su deposu bulunmaktadır

Hamamın duvarları moloz taş ve tuğla hatıllıdır Bunların arasına yer yer tuğlalarla hareketli bir görünüm verilmiştir Ayrıca giriş kapısının kemeri de tuğladandır

Büyük Hamam (Gemlik)

Günümüze harap bir durumda gelebilen ve yer yer yıkılmış olan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir

Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, doğudan batıya doğru hamamı oluşturan mekanlar peş peşe sıralanmıştır Bunlardan ilk mekan dikdörtgen planlı olup, üzeri ayna tonozludur Doğu duvarının ortasında hamamın giriş kapısı bulunmaktadır Buradan tromplu bir kubbe ile örtülü mekana, oradan da ılıklık ve sıcaklığa geçilmektedir Bölümlerin üzerini örten kubbelerin büyük çoğunluğu yıkılmıştır Günümüze gelebilen kalıntılardan içerisinin malakari rumili, damla motifli, yıldızlı, palmetli bezemelerinin olduğu anlaşılmaktadır Hamam içeride ve dışarıda moloz taş ve düzensiz tuğlalardan örülmüştür


Küçük Hamam (Gemlik)

Bu hamamın da ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Dikdörtgen planlı bir yapı olup, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Buradan yan mekanlara açılan kapı ile pandantifli, kubbeli sıcaklık ve ılıklığa geçilmektedir

Hamamın yapımında moloz taş ve tuğla kullanılmış, giriş kapısı ile içerisindeki nişler sivri kemerlidir


Engürücük Köyü Hamamı (Gemlik)

Engürücük Köyü’ndeki bu hamamın kitabesi bulunamamış, Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivlerinde de kaydına rastlanmamıştır Ancak Engürücük Köyü’nde Fatma Hatun Camisi’ne ait bir vakıf kaydı tespit edilmiştir Hamamın bununla bağlantılı olup, olmadığı da kesinlik kazanamamıştır Hamam uzun süre depo olarak kullanılmış ve günümüze de harap bir durumda gelebilmiştir

Hamam kuzey-güney doğrultusunda 1600x775 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Güneyine de bir su deposu eklenmiştir Güney duvarındaki bir kapıdan kare planlı, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülü soğukluk kısmına girilmektedir Buradan da yine dikdörtgen planlı, ayna tonozlu ve duvarlarla ikiye bölünmüş ılıklık kısmına girilmektedir Sıcaklık kısmının üzeri sekiz cepheli bir kubbe ile örtülüdür Hamamın içerisinde nişler bulunmaktadır İçeriden ve dışarıdan sıvalı olan hamamın duvarları moloz taş ve tuğladan yapılmıştır


Arap Hamamı (Gemlik)

Gemlik Küçük Kumla Köyü’nde bulunan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Bölgenin en anıtsal yapısı olan bu hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır Bunu tamamlayan bölümler tromplu bir kubbe ile örtülmüştür

Günümüze oldukça harap durumda gelen bu hamamın içerisinde mermer bir şadırvan bulunmaktadır Ayrıca duvarlarda nişler ve yuvarlak kemerli kapıları vardır Üst örtünün eteğinde mukarnaslı bir silme yer almaktadır Büyük kubbenin üzerinde aydınlık feneri, bunun çevresinde de halat örgülü bir friz bulunmaktadır Hamamın duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür


Kapaklı Köyü Hamamı 1 (Gemlik)

Gemlik, Armutlu Kapaklı Köyü’nde Hamam Mevkii denilen yerde bulunan bu hamam harap bir durumdadır Üst örtüsü ve beden duvarlarının büyük bir bölümü yıkılmıştır Kalıntılarından dikdörtgen planlı olduğu ve peş peşe sıralanmış iki kare ve iki dikdörtgen bölümden meydana geldiği anlaşılmaktadır Kuzey duvarının doğusundaki sivri kemerli bir kapıdan girilen hamamın ılıklığı beşik tonozlu olup, doğu duvarının bir bölümü ayaktadır Bunun yanındaki sıcaklık ise pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Hamamın diğer bölümlerinin kalıntılarından yeterli bir bilgi edinilememektedir

Hamamın yapımında kaba moloz taş ve tuğla kullanılmıştır Yer yer bunların arasına düzensiz biçimde tuğlalar yerleştirilmiştir


Kapaklı Köyü Hamamı 2 (Gemlik)

Gemlik, Armutlu Kapaklı Köyü’nde bulunan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Günümüze harap bir durumda gelen hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır Batı cephesinin kuzeyine doğru giriş kapısı açılmıştır İç mekan doğu-batı ekseninin güneyinde bir sütunlu, iki yuvarlak kemerli peş peşe uzanan iki ana bölümden meydana gelmiştir Bunların üzeri tromplu birer kubbe ile örtülmüştür İç mekandaki kubbelerin üzerlerinde aydınlık fenerleri bulunmakta olup, duvarları moloz taş ve tuğladan yapılmıştır

Sinan Bey Hamamı (İnegöl)
(Yeni Hamam-Çifte Hamam-Kaptanlar Hamamı)

Bu hamamın kitabesi günümüze ulaşamamış, vakıf kayıtlarına da rastlanmamıştır Bununla beraber KKlinghardt kaynak göstermeden bu hamamı Sinan Bey Hamamı olarak tanımlamış ve yapımı ile ilgili de herhangi bir tarih vermemiştir

Sinan Bey Hamamı çifte hamam plan düzeninde olup, birbirlerine eşit ölçüde kadınlar ve erkekler kısmından meydana gelmiştir Kadınlar kısmı doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, soyunmalık, ılıklık, kare planlı sıcaklık, iki halvet ile kuzey-güney yönündeki dikdörtgen bir su deposundan meydana gelmiştir Hamamın doğu duvarının ortasındaki bir kapıdan kadınlar kısmının soyunmalığına girilmektedir Buradan iki bölümlü ılıklığa geçilmektedir Sıcaklık tromplu bir kubbe ile örtülüdür Sıcaklığın ortasına bir de havuz yerleştirilmiştir

Kadınlar kısmının güneyine bitişik olan erkekler kısmı aynı plan özelliklerini göstermektedir Güney duvarının doğu köşesindeki bir kapıdan soyunmalık bölümüne girilmektedir Batı duvarındaki bir kapıdan da ılıklığa geçilir Burası doğu-batı yönündeki bir kemerle ikiye ayrılmıştır Sıcaklık ve halvetler tromplu birer kubbe ile örtülmüştür Bu bölümün de batı duvarına su deposu yerleştirilmiştir


Yıldırım Hamamı (İnegöl)

İnegöl’de Yıldırım Hamamı ve Salı Hamamı isimleri ile tanınan bu hamamı, Ekrem Hakkı Ayverdi Yıldırım Beyazıt dönemi eserleri arasında (1389-1402) saymaktadır Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, soyunmalık, ılıklık, sıcaklık, su deposu ve helalardan meydana gelmiştir Hamamın soyunmalığına güney duvarında açılmış bir kapıdan girilmektedir Ilıklığa açılan kapı giriş ekseninden kuzeye doğru kaydırılmış olup, dikdörtgen planlı ve üzeri ayna tonozludur Batı duvarındaki bir kapı ile sıcaklığa geçilir Dikdörtgen planlı olan sıcaklık yanlardaki duvar payelerine dayanan sivri kemerlerle ortada kare, yanlarda da eş boyutlu olarak üç bölüme ayrılmıştır Bu bölümlerin üzeri kubbelerle örtülüdür Hamamın su deposu kuzey-doğu doğrultusunda olup, dikdörtgen planlı ve beşik tonozludur

İnegöl’ün Alibeyköyü’nde ismi bilinmeyen bir hamam, Bekceviz Köyü’nde Eski Hamam, Edebey Köyü’nde ismi bilinmeyen bir hamam, Hamzabey, Kayapınar, Kulaca, Ortaköy, Sungurpaşa, Şipali, Yenice köylerinde de isimleri belli olmayan basit bir mimari yapı tarzı gösteren ve bir çoğu harap durumda olan hamamlar bulunmaktadır


Yakup Bey Hamamı (Keles)

Keles’te Yakup Bey Hamamı olarak tanınan bu yapının Ekrem Hakkı Ayverdi ISultan Murad zamanında (1362-1389) yaptırıldığını belirtmiştir Günümüzde de hamam olarak kullanılan yapıyı 1972 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü restore ettirmiştir

Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, peş peşe ılıklık, sıcaklık gibi bölümlerden oluşmaktadır Doğu cephesindeki kare planlı, tromplu bir kubbenin bulunduğu mekandan içerisine girilen hamamın ılıklık ve sıcaklık bölümleri kubbe ile örtülüdür Bu bölümlerde duvarlara nişler açılmıştır Moloz taş ve üç sıra tuğla ile örülü bir duvar işçiliği gösteren yapının tümü son onarım sırasında özelliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır


Tahir Ağa Hamamı (Mudanya)

Kitabesinden öğrenildiğine göre bu hamam, Bursa Meclis azası Tahir Ağa tarafından 1870-1871 yıllarında yaptırılmıştır Çifte hamam plan düzeninde olan hamamın erkekler bölümünün giriş kapısı üzerinde yedi satırlık mermer kitabesi bulunmaktadır

Cenâb-ı bü’l-himem Tâhir Ağa kim ehl-i dânişden
Bursa meclisi a’zâlığıyla oldu ol dişâd
Vücuh u eşrâf-ı Bursa istabl-ı Âmire pâye
Hemsâz-ı ahâli fâiku’l-akran sâhib-i dâd
Bu zâtın tab-ı mi’mâriyesi meşhûr-ı âlemdir
Olundu emr üre’yiyle nice ebniyeler inşâd
Ahâli-i Mudanya cûy-i lutfundan ola seyrâb
Derûn-ı çârşûda bir hamam yapdı nev-icâd
Bu hamamın akan her lülesinden mâ-i tâhirdir
Olur halvetleri her müşteriye bir neşât-âbâd
Cihan durdukça dursun banisiyle bezm-i âlemde
Bina ve bânisinden menfa’at görsün bütün ‘ubbâd
Yazarken cevherin târih Sâlim, ağabeyyle yazdım
Bu nev germâbe kim Tahir Ağa kıldı bu yıl bünyâd

Günümüzde kullanılan hamamın erkekler kısmı kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlıdır Kuzey duvarının ortasındaki bir kapıdan girilen soyunmalık kısmı kare planlı, kubbeli olup, etrafını bir galeri çevirmektedir Buradan dikdörtgen planlı ılıklık bölümüne geçilir İki duvar arasındaki bir kemerle iki bölüme ayrılan ılıklığın çevresinde helalar bulunmaktadır Sıcaklık kare planlı olup, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Sıcaklığın ortasında dikdörtgen bir göbek taşı, güneybatı köşesinde de iki halvet yeri bulunmaktadır Erkekler bölümünün batısında da yine dikdörtgen bir su deposu yerleştirilmiştir

Hamamın kadınlar bölümüne kuzey duvarındaki bir kapıdan girilir Kare planlı olan ılıklık düz bir tavanla örtülmüştür Aynı zamanda burası dört yöndeki direkler üzerine oturtulmuş iki katlı bir galeri ile çevrilmiştir Ilıklık doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır Burası da sivri bir kemerle iki bölüme ayrılmıştır Bu bölümlerin üzeri de pandantifli birer kubbe ile örtülmüştür Pandantifli bir kubbe ile örtülü olan sıcaklığın ortasında dikdörtgen bir göbek taşı bulunmaktadır Bunun çevresine kurnalar yerleştirilmiştir


Zeytinbağı Bucağı Hamamı (Mudanya)

Zeytinbağı Bucağında bulunan Fatih Camisi yakınındaki hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Çeşitli onarımlar geçirdiğinden, yapı üslubundan da herhangi bir bilgi edinilememektedir

Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, peş peşe beş ayrı mekandan meydana gelmiştirHamamın girişi doğu duvarındadır Soyunmalık ve onu izleyen mekan ayna tonozla örtülüdür Buradan küçük bölümlere ve sıcaklığa geçilmektedir Sıcaklık bölümü doğu-batı yönündeki bir sivri kemerle iki bölüme ayrılmış, üzerleri de kubbelerle örtülmüştür Sıcaklığın çevresi Bursa üslubunda nişlerle çevrilmiş, bunların altına birer kurna yerleştirilmiştir Ayrıca hamamın içerisine küçük dikdörtgen bir havuz yerleştirilmiştir


Kızılay Hamamı (Mustafakemalpaşa)

Bu hamamın kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Hamam çeşitli değişikliklere uğradığından yapı üslubundan da bir bilgi edinilememektedir

Hamamın ılıklık bölümü kare planlı ve kubbelidir Buradan geçilen soyunmalık ve sıcaklık bölümleri de Türk üçgenlerinin oluşturduğu kubbelerle örtülüdür Hamamın güney duvarına tonozlu bir su deposu yerleştirilmiştir Yapı içeriden ve dışarıdan sıva ile örtülü olduğundan, duvar işçiliği konusunda da bir bilgi edinilememektedir


Karaoğlan Köyü Hamamı (Mustafakemalpaşa)

Mustafakemalpaşa Karaoğlan Köyü’nde bulunan bu hamamın da kitabesi bulunmadığından ve vakıf kayıtlarında da ismine rastlanmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır

Hamam kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir yapıdır Sıcaklık, iki halvet, su deposu, helalardan meydana gelmiştir Sıcaklığın güneyine sonraki dönemlerde soyunmalık ile bir külhan eklenmiştir Hamamın batı cephesinin ortasındaki bir kapıdan girilen soyunmalık yeri dikdörtgen planlı ve düz tavanlıdır Buradan geçilen sıcaklık tromplu bir kubbe ile örtülmüştür Sıcaklığın güneyinde halvetler yine birbirine eşit kare planlı mekanlar olup, üzerleri tromplu birer kubbe ile örtülmüştür

Hamam moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, köşeleri de kesme taşlarla örülmüştür Kemerler tuğladan, üst örtü kiremit kaplıdır

Bursa Hanları



Koza Hanı (Osmangazi)


Bursa Ulu Camisi ile Orhan Camisi arasında bulunan Koza Hanı’nı, Sultan IIBeyazıt’ın İstanbul’da yaptırdığı Beyazıt Külliyesine akar olarak 1490-1491 tarihleri arasında yaptırılmıştır Mimarı Abdul-ûlâ bin Pulad Şah, inşaat emini de Sücca bin Karaca’dır

Koza Hanı çeşitli dönemlerde Han-ı Cedid Evvel, Şimşek Hanı, Sırmakeş Hanı, Beylik Kervansaray, Beylik Han-ı Cedidi Amire, Beylik Yeni Kervansaray isimleri ile de anılmıştır

Han dikdörtgen bir avlunun çevresinde iki katlı olarak yapılmıştır Doğusunda ise ahır ve depoların bulunduğu ikinci bir avlu bulunmaktadır Hanın kuzeyindeki giriş kapısı taş kabarma bezeli abidevi bir görünümdedir Girişin iki yanında dükkanların sıralandığı bir üst yapıya sahiptir Üst kattan güneye, avluda depolara ve Orhan Camisi yönüne açılan üç kapısı daha bulunmaktadır Üst katta 50, alt katta 45 odası olan hanın avlusunun ortasına bir mescit yapılmıştır Sekiz yüzlü olan mescit, köşelerindeki sekiz ve arkadaki bir ayak üzerindedir Alt kısmında şadırvan vardır

Orijinal durumunda hanın üzeri kubbe ile örtülü iken, yapılan onarımlarla üst örtüsü çatıya dönüştürülmüştür





Fidan (Mahmut Paşa) Hanı (Osmangazi)

Bursa’nın en güzel hanlarından biri olan Fidan Hanı, Sadrazam Mehmet Ağa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır

XVyüzyıl yapısı olan han iki avluludur Ahırlar ve diğer yan bölümlerin bulunduğu kısım bugünkü dükkanların olduğu yerdedir Hana güneydeki çarşıdan girilmektedir İç avlu 4600x4200 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlı olup, iki katlı revakların ayakları ve kemer yüzleri tuğla ve moloz taşla işlenmiştir Ortasında bir havuz ve mescidi vardır Birinci avlu üzerindeki hanın altta 48, üstte 50 olmak üzere 98 odası vardır Alt kattaki odalar ve revaklar tonozlarla, üst katta revaklar kubbeli, odalar ise tonozla örtülmüştür Çarşı tarafındaki alt kat odaları dışında kalan odalar birer pencere ile aydınlatılmıştır

Fidan Hanı 1561, 1603, 1656, 1760 yıllarında onarılmış, yapılan bir çok eklerle orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır


Geyve (Lonca) Hanı (Osmangazi)

Demirkapı Çarşısı’nda olan bu han eskiden Lonca Hanı olarak anılıyordu XVyüzyılda İvaz Paşa tarafından Yeşil Cami’ye gelir sağlamak amacıyla yapılmış ve Çelebi Sultan Mehmet’e hediye edilmiştir

Tuğla ve moloz taştan inşa edilen han, iki katlı olup, alt katta yirmi altı, üst katta da otuz odası bulunmaktadır Dört cephesinde de giriş kapısı vardır Batıdaki giriş kapısı iki tarafı kemerli beşik tonozludur

Han 1647, 1669, 1742 ve 1775 yıllarında onarım geçirmiştir Orijinalinde çatı örtüsünün kurşunları sökülmüş, yerine kiremitle örtülmüştür


Pirinç Hanı (Osmangazi)

Bursa Ulu Cami’den aşağıya inen yolun sonunda, İvaz Paşa Camisi’nin karşısındadır Sultan IIBeyazıt, Koza Hanı’nda olduğu gibi bu hanı da İstanbul’da yaptırdığı Beyazıt Külliyesi’ne gelir sağlamak amacıyla 1508’de yaptırmıştır Mimarı Yakupşah bin Sultanşah ve Ali bin Abdullah’tır Bina emini ise Ecebey bin Abdullah ve Nazır Muhiddin’dir

Pirinç Hanı büyük bir avlu etrafında iki katlı olarak yapılmıştır Hanın doğu yönünde taş kabartma motifleriyle bezeli muhteşem bir kapısı vardır Ancak depremlerde büyük hasara uğramıştır Orijinalinde alt katta otuz sekiz, üstte de kırk odası bulunuyordu Hanın önünde doğuya doğru uzanan iki sıra dükkan 1519 yılında yanmış ve bunlar sonradan onarılmıştır Avlu ortasındaki mescit de harap durumdadır Odalar tonozludur Üst örtüsündeki kurşunlar sökülüp XVIIyüzyılda yerine kiremitle kaplanmıştır

Han 1519, 1630, 1644, 1670 ve 1677 yıllarında onarılmıştır


İpek Hanı (Arabacılar Hanı) (Osmangazi)

İvaz Paşa Camisi’nin yanında olup, Bursa’nın en büyük hanlarındandır Arabacılar, Sultan ve Eski İpek Han olarak da isimlendirilen hanı, Çelebi Sultan Mehmet Mimar İvaz Paşa’ya, Yeşil Külliyesi’ne gelir sağlamak amacı ile yaptırmıştır

Yontma taş ve tek sıra tuğladan inşa edilen ve kaynaklardan bu hanın avlu etrafında iki katlı olup, alt katında otuz dokuz, üst katında da kırk iki odası olduğu öğrenilmektedir Son yıllarda yapılan restorasyonlar sırasında han ilk yapımından oldukça uzaklaşmış, yalnızca batı bölümü ayakta kalabilmiştir Yine kaynaklardan öğrenildiğine göre avlu ortasında 12 köşeli, kaba yontma taş ve tuğladan yapılmış bir mescit bulunuyordu

Han, 1557, 1632, 1742 ve 1775 yıllarında onarım geçirmiştir


Emir (Bey) Hanı (Osmangazi)

Ulu Cami’nin kuzey doğusunda, Orhan gazi tarafından yaptırılmıştır 1522 yılına kadar Eski Bezâzıstan olarak bilinen han, daha sonra Emir (Bey) Hanı ismini almıştır

Bu han Osmanlı hanlarının ilk örneklerinden biri olup, şehir içi ticaretine uygun olarak yapılmıştır 4800x5000 m ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlı, iç avlunun çevresinde iki katlı revaklar ve bunlara açılan odalardan oluşuyordu Ayrıca hanın arkasında küçük bir de ahırı bulunuyordu

Han yapıldığı tarihten günümüze kadar bir çok yangın ve deprem geçirdiğinden büyük hasara uğramıştır Yapı kesme taş ve tuğla ile örülmüştür Fil ayaklara oturan, tonozla örtülü iki katlı revak ve revaklara açılan tonozlu odalardan meydana gelmiştir Alt kattaki revaklı, penceresiz eşya depolarının üzerine, üst kata pencereli, ocaklı odalar yerleştirilmiştir Alt katta otuz altı, üst katta da otuz yedi odası vardır

Han, 1544, 1634, 1674, 1788, 1962-1963 yıllarında onarılmıştır


Çukur (Kütahya) Han (Osmangazi)

Çukur Han Tüzpazarı Caddesi’nde bulunmaktadır Sultan IIMurad döneminde Yıldırım Beyazıt’ın damadı Buharalı Emir Efendi tarafından yaptırılmıştır

Kesme taş ve tuğladan yapılan bu han da diğer hanlar gibi bir avlu çevresinde, iki katlı olup revak ve odalardan oluşuyordu Günümüze bu handan yalnızca güney tarafındaki zemin kat odalarından üçü ile batıdaki kapı kemeri, merdivenleri ve birkaç odası gelebilmiştir


Eski Yeni Han (Tahıl Hanı) (Osmangazi)

Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan bu hanı XVIyüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı Semiz Ali Paşa yaptırmıştır Cumhuriyet Caddesi’nin açılması nedeni ile bu han ikiye bölünmüş ve orijinalliğinden uzaklaşmıştır

Handan günümüze gelen kalıntılardan öğrenildiğine göre, dikdörtgen planlı, iki katlı olup revakların arkasında odalar sıralanmıştır Kesme taş ve tuğladan yapılmış odaların üzerleri tonozlarla örtülmüştür Günümüze gelebilen kalıntıları bugün zahire deposu olarak kullanılmaktadır

Bu han 1690 ve 1844 yıllarında onarım geçirmiştir


Kapan Hanı (Osmnagazi)

Kapan hanı Atatürk Caddesi üzerinde olup, XIVyüzyılın ikinci yarısında Sultan IMurad Hüdavendigâr tarafından yaptırılmıştır

Bu han da dikdörtgen büyük bir avlunun çevresinde iki katlı revaklar ve bunların arkasındaki odalardan meydana gelmiştir Atatürk Caddesi’nin genişletilmesi nedeniyle de hanın güney tarafı tamamen yıkılmıştır Günümüze tonoz örtülü birkaç odası gelebilmiştir


Günümüze Gelemeyen Bursa Hanları

Bursa’da günümüze gelemeyen diğer hanlar hakkındaki bilgiler eski kaynaklardan edinilmekte olup, bunların başında; Bali Bey Hanı, Bezir Hanı, Doğan Gözü Hanı, İvaz Paşa Hanı, Hacı İvaz Paşa Çarşısı, Kamberler Hanı, Karacabey Hanı, Katır Hanı, Molla Hüsrev hanı, Nalbur Hanı, Yeşil Hanı ve Yoğurt Hanı gelmektedir

Beylik Han (Cafer Paşa) Hanı (İnegöl)

Akarsu, Güven Çarşısı veya Cafer Paşa Hanı isimleri ile bilinen Beylik Hanı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki bir kayda göre 1827-1828 yıllarında Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır

Kuzeybatı-güneydoğu yönünde dikdörtgen planlı, açık avlulu hanın dikey kenarlarında birer kapısı bulunmaktadır Hanın avlusu 3570x965 m ölçüsünde olup, kesme taştan yapılmıştır Saçak altındaki üç sıra testere dişi motiften başka handa başka bir bezemeye rastlanmamaktadır

Beylik hanı 1950’li yıllarda onarılmış, eski özelliğini yitirmiştir Yalnızca güneybatıdaki giriş kapılarından birisi orijinalliğini korumaktadır


Rüstem Paşa Hanı (Eski Han) (İznik)

İznik Atatürk Caddesi, Karahan ve İskele sokakları arasındaki 106 m2lik bir alanı kaplayan bu han ile ilgili kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır Yalnızca Evliya çelebi İznik’teki hanlardan söz ederken “Tımar Hanı olarak Rüstem Paşa Kervansarayı vardır ki Mimar Sinan yapısıdır” demektedir Bu konuda CTexier ile ProfDrSemavi Eyice’nin bu konudaki tanımları birbirini tutmamaktadır

Bu han kesin olmamakla beraber Kanuni Sultan Süleyman zamanında, XVIyüzyılda yapılmıştır

Rüstem Paşa Hanı’nın günümüze yalnızca kuzey ve batı duvarlarının kalıntıları gelebilmiştir Buna dayanılarak hanın 30x60 m ölçüsünde olduğu sanılmaktadır Kuzey duvarında bir mazgal penceresi, batı duvarında ise sonradan açılan bir giriş yeri bulunmaktadır Hanın duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür Bunların arasında yer yer bir ve iki sıra halinde tuğlalar da görülmektedir


Issız Han (Karacabey)


Karacabey, Seyran Köyü’ndeki Issız Han’ın güney cephesindeki giriş kapısı üzerindeki iki satırlık mermer kitabeden 1394-1395 yılında Celalüddin Eyne Bey Bin Felek Meliküddin tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Subaşı İne Bey Bin-i Mehmed Feleküddin adına 1402 tarihinde düzenlenen vakfiyesinde bu handan söz edilmemektedir Ancak, XVIyüzyıldan itibaren buraya gelen gezginlerden ADSestini, SGerlach bu handan söz etmişlerdir

Issız Han kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, güneyde giriş eyvanı bulunmaktadır Bu eyvan doğu ve batı duvarları eksenindeki nişlerle genişletilmiştir Giriş kapısından sonra hanın içerisinde iki sıra halinde üçerli paye dizisi hanı üç bölüme ayırmıştır Ayrıca girişin iki yanında da tonoz örtülü dikdörtgen iki mekan daha bulunmaktadır Hanın avlusunu çevreleyen odalar beşik tonozlu olup, bunların iç mekana açılan kapıları kuzey duvarındadır Ayrıca bu bölümler birer mazgal penceresi ile dışa açılırlar Hanın yan bölümleri altta ikişer, üstte altışar mazgal pencere ile dışa açılmışlardır Yapının güney bölümü ve kuzeyi çatı ile örtülmüştür Yan duvarlardaki sivri kemerli nişler yatay ve dikey tuğla dizileri ile bezenmiştir Hanın basık kemerli giriş kapısı sivri bir kemer içerisine alınmış, üzerine de küçük dikdörtgen bir pencere yerleştirilmiştir

İç mekanda yolculara ayrılan bölüme üç basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır Ortadaki iki ocak dörder granit sütunla çevrelenmiştir Bu sütunlar basık kemerlerle birbirlerine bağlanmış olup, bunların üzeri kademeli tuğladan bir baca şeklindedir

Hanın cephesi iki sıra kesme taş, dört sıra tuğla ile örülmüştür Üst örtü sistemleri, kemerler, bacalar, nişler tuğladan yapılmıştır Giriş kapısının kemeri mermer, onu çevreleyen kemer ise çift renkli kesme taştan yapılmıştır


Bali Bey Hanı (Yenişehir)

Bali Bey Hanı günümüze gelememiştir Ancak bu hanın Bali Bey vakfiyesine göre 1825-1826 yıllarında yapıldığına dair bir not bulunmaktadır Yenişehir’de araştırma yapan Tülay Reyhanlı bu hanın yalnızca bir temel kalıntısının bulunduğunu, bunun dışında herhangi bir ize rastlanmadığını ileri sürmektedir Ekrem hakkı Ayverdi ise handan günümüze hiçbir izin gelemediğini belirtmektedir

Bali Bey Hanı’ndan günümüze gelebilen kapı, çarşı içerisindeki Kasaplar Sokağı’ndadır Bu kapının kemeri 315 m genişliğinde, 265 m yüksekliğindedir Çevresindeki duvar kalıntıları dükkanlar arasında kalmıştır Buna dayanılarak, bu hanın 37 m uzunluğunda olduğu sanılmaktadır Mevcut izlere göre de bir sıra kesme taş, iki sıra tuğladan örülmüştür

Çatalağıl Köyü Hanı ( Nilüfer)

Nilüfer İlçesi Çatalağıl Köyü’ndeki hanın ne zaman ve kimin tarafından yapıldığını belgeleyecek bir bilgiye kaynaklarda rastlanılmamıştırGünümüze bu hanın yalnızca temelleri gelebilmiş , yakın tarihlerde üzerine başka bir yapı yapılmıştır

Temel kalıntılarına göre güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen planlı olduğu anlaşılmaktadırBunun dışında bilgi verebilecek kalıntılara rastlanılmamıştır


Hoca Tursun Hanı (Kestel)

Kestel ilçesi, Aksu Köyü’nde bulunan bu hanın giriş kapısı üzerindeki üç satırlık kitabeden Hoca Tursun bin Muhammed isimli bir tüccar tarafından 1498 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır

Kitabe:

Ne saadet o kişiye ki alemde adını
Buhayır sahibi, tacirlmerin iftiharı Hoca Tursun bir
Muhammed’in binasıdır Konstantaniyye şehrinde tamamlanması dokuzyüzdört yılının Muharrem ayındadır

Hanın kuzey yönündeki giriş kapısı,kapı kemeri ve üzerindeki kitabesi yakın tarihlere kadar ayakta kalabilmiştir Bugün çevresine evler yapılmıştır Hanın iç mekanına ait duvar kalıntıları ayakta kalabilmiştir

Han kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olarak uzanmaktadır Büyük olasılıkla 1685 x 3482 m ölçüsündedir Kalıntılara dayanılarak hanın iki yanında iki yan mekan olduğu sanılmaktadır Hanın duvarları düzenli sıralar halında kaba yontma taşlardan yapılmıştır Kemerleri tuğladandır


Aksu Köyü Hanı (Kestel)

Kestel Aksu Köyü’nde bulunan bu hanın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Kaynaklarda da bununla ilgili bir nota rastlanılmamıştır

Han kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda dikdörtgen planladır İç mekanı 1890 x 3660 m ölçüsündedir Hanın kuzeydoğu,güneybatı duvarlara kısmen ayaktadır Güneybatı duvarında, altta üç dikdörtgen, üstte de bir yuvarlak niş ve dışa doğru daralan iki mazgal penceresi bulunmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla