Yalnız Mesajı Göster

Kilis Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kilis Hakkında Bilgi



Kilis Cami ve Mescitleri


Canbolat Paşa (Tekke) Camisi (Merkez)

Ancak bu kitabenin yeri caminin yapımında boş bırakılmış, daha sonra buraya yazılmıştır Caminin mimarının kimliği bilinmemektedir Yapım tarihi Mimar Sinan’ın Hassa Mimarlar Teşkilatı’nın başında olduğu döneme rastlarsa da Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren Tezkiretü’l-Bünyan ve Tezkiretü’l-Enbiye gibi kitaplarda bu camiyi yaptırdığını belirten bir bilgiye rastlanmamıştır Ancak caminin planı ve yapı şekli Mimar Sinan dönemi eserlerine benzemektedir

Canbolat Paşa, Yavuz Sultan Selim’in Suriye ve çevresine yaptığı akınlarda babası Emir Kasım ile İstanbul’a getirilmiş, Babası idam edilmiş Canbolat da eğitimini sarayda yapmıştır Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1535’te Kilis Sancak Beyliğine atanmıştır Kıbrıs’ın fethine katılmış 1571’de Magosa önlerinde şehit olarak orada gömülmüştür Canbolat Paşa Kilis’te bir çok eser yaptırmıştır

Cami medrese hücreleri ile çevrili bir avlunun güneyinde bulunmaktadır Önünde beş kubbeli bir son cemaat yeri olup, kare planlı ibadet mekanı merkezi bir kubbe ile örtülüdür Caminin güneyindeki hazire kuzeybatıdaki minareye kadar devam etmektedir Klasik dönem eserlerinin bir örneği olan bu caminin son cemaat yeri altı yuvarlak sütun tarafından taşınan beş kubbe ile örtülüdür Son cemaat yerinin doğusunda hazireye açılan kapı, batısında da minare bulunmaktadır Minarenin batısında Canbolat oğullarından Hacı Bekir Bey’e ait bir türbe vardır

İki yanında birer gömme sütun, bu sütunların üzerinde de sivri at nalı şeklinde bir kemer bulunmaktadır Bu kemerle kapı arasında kalan bölümler mukarnaslarla doldurulmuştur Ayrıca portal nişinin her iki yanında birer mihrabiye vardır İbadet mekanı içten 1525x1470 m ölçüsünde, dıştan 2190x1820 m ölçüsündedir İbadet mekanının kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerine birer hücre yerleştirilmiştir İbadet mekanı dört yöne gömme ayaklarla genişletilmiştir Duvarlar 150 m kalınlığında olup, sekiz gömme ayağın iç mekanın her cephesine ikişerli olarak yerleştirilmesiyle derin nişler ortaya çıkmış ve bunların içerisine de birer pencere yerleştirilmiştir İbadet mekanı sekiz gömme ayağa dayanan 1140 m çapındaki büyük bir kubbe ile örtülmüştür Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır İçten yuvarlak kasnaklı olan kubbe kasnağında basık kemerli on altı pencere bulunmaktadır Altlı üstlü pencerelerle aydınlatma sağlanmıştır Doğu ve batı cephelerinde üçer, kuzey ve güney cephelerinde ikişer tane olmak üzere toplam on pencere bulunmaktadır Pencerelerin iç alınlıkları çini ile bezenmiştir Mihrap ve minber renkli mermerden caminin duvarları ise kesme taştan yapılmıştır Bu taşlar yöredeki Çilçime ve Mülük dağları ile Parsa ocaklarından getirilmiştir

Canbolat Camisi bezemeleri yönünden de Kilis’in en önemli eserleri arasındadır Renkli taş işçiliğinin yanı sıra sıva ve ahşap üzerine yapılmış renkli kalem işleri ile de dikkati çekmektedir Bunlardan bazıları zaman zaman yenilenmiş olmasına rağmen orijinal örneklere de rastlanmaktadır

Minare siyah-beyaz taşlardan yapılmış bir kaide üzerinde, yukarıya doğru genişleyen dört sıra halindeki mukarnaslar ve üzerinde de çokgen minare gövdesi bulunmaktadır Minare üç tane bilezikle bölümlere ayrılmıştır Tek şerefeli korkulukları geometrik şekillerdedir Petek silindirik, külahı da taştan koni biçimindedir Külahın eteğine bir sıra ince mukarnas frizi yerleştirilmiştir

Caminin avlusunda bulunan şadırvanı 1950 yılında çekilen resimlerine dayanılarak tekne kısmının yuvarlak olduğu ve ortasında da bir fıskiyenin bulunduğu anlaşılmaktadır Bu şadırvan 1960 yılında tamamen yıkılmış ve yerine caminin yapısı ile uyuşmayan yeni bir şadırvan yapılmıştır

Ulu Cami (Merkez)

Osmanlı döneminde tamir ve değişiklik yapılmasına rağmen orijinal planını kısmen korumuştur Camiyi yaptıranın kim olduğu ve mimarı bilinmemektedir Abdullah oğlu Hacı Halil tarafından 1388’de yeni baştan yapılmış, daha sonra 1912, 1924 yıllarında Hacı Mustafa tarafından onarılmıştır Bu onarımları Halep’in ünlü mimarlarından Hacı Ahmet Aziz yaptırmıştır

Ulu Cami’nin doğu ve batı tarafında hücreler, kuzeyinde de bazı mekanlar bulunan hafif çarpık bir avlunun güneyinde yer almaktadır Avlunun doğu ve batısındaki odaları ve kuzeydeki revağın bir bölümünün medrese olarak kullanıldığı sanılmaktadır Beşik ve çapraz tonozlarla örtülü avlu çevresindeki hücreler ve önlerindeki revak düz bir damla örtülmüştür

Ulu Cami, mihraba paralel iki sahınlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır Mihrap önünde iki sahın boyunca bir kubbe ile örtülmüştür Bu kubbenin ağırlığı sivri kemerlerle duvarlardaki gömme ayaklara dayanmaktadır Kilis Ulu Camisi’nin enine gösteren planı, mihrap önünün daha yüksek tutulmasıyla Leşkeri Bazar, Şam Emeviye, Halep Ulu Camisi ve Diyarbakır Ulu Camisi’ne benzemektedir Mihrap önündeki kubbeli bölümün her iki yanında ikişer çapraz tonozlu bölümler bulunmaktadır Mihrap önü kubbesi tuğladan olup, 730 m çapındadır Bu kubbenin kasnağında basık kemerli 12 pencere bulunmaktadır İbadet mekanı 42x940 m ölçüsündedir Caminin önünde son cemaat yeri bulunmamaktadır Çapraz tonozlu mekanların üzeri düz damlı bir çatı ile örtülmüştür

XVIyüzyıl mukarnaslarına benzeyen bezemesi 1924 yılında orijinaline uygun olarak yenilenmiştir Ahşap minber mihrabın sağ tarafında olup 1924 yılında yapılmıştır

Minare caminin doğusunda yer almaktadır Kare planlı kaidesi kirli sarı ve siyah taşlardan örülmüştür Bunun üzerinde pahlı gövdeye geçiş ve sekizgen pabuç kısmı bulunmaktadır Tek şerefeli çokgen gövdeli minare oldukça sade bir görünümdedir Yalnızca peteğin üst kısmına ajur tekniğinde yıldız motifleri yerleştirilmiştir Minareye çıkış kapısı üzerine kitabe yerleştirilmiştir Buradan da caminin 1912 yılında yenilendiği öğrenilmektedir


Akcurun Camisi (Merkez)



Akcurun Camisi medrese hücreleri ile çevrili avlunun kenarında bulunmaktadır Önünde iki sahınlı son cemaat yeri, kıbleye paralel tek sahınlı bir yapı olup, mihrap önü kubbelidir Caminin ibadet mekanından daha büyük olan son cemaat yeri dikkat çekicidir Avlunun doğu ve kuzeyinde medrese hücreleri batısında da dükkanlar bulunmaktadır Caminin avlusunda doğu yönünde üç hücre bulunmaktadır Basık kemerli birer kapı ile içerisine girilen bu hücreler avluya bakan üç pencere ile aydınlatılmıştır

Akcurun Camisi dikdörtgen planlı, iki sahınlıdır Son cemaat yeri 1900x760 m ölçüsünde olup, ortada iki serbest payeye, yanlarda da gömme ayaklara dayanan üç sivri kemerle avluya açılmaktadır İbadet mekanının güney duvarının kalınlığı 175 m, batı duvarının kalınlığı 100 m olduğu halde kuzey duvarı 200 mdir 1917 yılında yapılan bir onarımla genişletilen ibadet mekanı bugün 1890x480 m ölçüsündedir Mihrap önündeki kubbe 500 m çapında olup, bunun yan tarafları beşik tonozlarla örtülmüştür

Mihrap sade bir niş şeklinde olup, hiçbir özelliği yoktur Sağında mermerden, özelliği olmayan bir minberi vardır Caminin ibadet mekanında herhangi bir süsleme elemanına rastlanmamaktadır

Caminin minaresi avlunun kuzeybatı köşesinde yer almaktadır Güneydeki kapısı üzerinde 1515 yılına ait üç satırlı kitabesi bulunmaktadır Minare dikdörtgen kaide üzerinde, yüksek sekizgen pabuç ve iki sekizgen silme ile gövdeden ayrılmıştır Gövde düzgün kesme taştan yapılmış olup, şerefe altı stalaktitlerle doldurulmuş, peteğin üzerine de külah oturtulmuştur Minarenin kuzeyine de küçük bir dükkan oturtulmuştur Avlunun batısında beş dükkan bulunmaktadır


Hacı Derviş Camisi (Merkez)

Kilis Büyükkütah Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan Hacı Derviş Camisi 1551 yılında yapılmış, 1678 ve 1909 yıllarında yenilenmiştir Camiyi Abdullah oğlu Hacı Mustafa yaptırmış olup, mimarı bilinmemektedir

Caminin üç kemerli son cemaat yeri, ortada iki, yanlarda da birer gömme ayakların taşıdığı üç bölümden meydana gelmiştir Cami kesme taştan yapılmış, duvar örgüsünde yer yer siyah taşlara yer verilmiştir İbadet mekanı 960x670 m ölçüsünde olup, giriş kapısının sağ ve solunda birer pencere bulunmaktadır Bunun dışında doğu ve batı duvarlarındaki iki pencere ile aydınlatılmıştır İbadet mekanının üzeri üç çapraz tonozla örtülmüştür Mihrap ve minberi sade olup, herhangi bir özellik taşımamaktadır

İbadet mekanının batı cephesinde dışarıya çıkıntı yapacak şekilde minaresi yerleştirilmiştir Minare şerefesi dört sütun üzerine oturtulmuş olup, küçük bir kubbe ile örtülüdür Minare kaidesi köşeleri pahlı kare planlı, gövde yuvarlaktır Günümüzde minarenin yalnızca kaidesi ve gövdesinin bir bölümü ayaktadır Şerefe ve kubbesi tamamen yıkılmıştır


Kadı Camisi (Merkez)

Kara Kadı’nın kim olduğu bilinmemektedir Yapının mimarı da bilinmemektedir

Kadı Camisi 1820 yılında meydana gelen depremden hasar görmüş, 1822 yılında Hacı Abdurrahman Efendi tarafından onarılmıştır Daha sonra 1878 ve 1889 yılında cami batıya doğru genişletilmiştir Bu durumda caminin orijinal plan ve mimarisinde değişikliğe uğradığını göstermektedir Caminin yapım kitabesi bulunmamakla beraber, çeşitli zamanlarda yapılan onarımları belirten kitabeler günümüze kadar gelebilmiştir

Kadı Camisi kıbleye paralel olarak uzanan üzeri çapraz tonozlarla örtülü, iki sahınlı ibadet mekanı ve dokuz kemerli son cemaat yeri ile bu plan şeklinde Kilis’te yapılmış camilerin en büyük örneklerinden birisidir Caminin güney ve batı cephelerine dükkanlar yerleştirilmiştir Avlusunun doğusundaki iki katlı hücrenin fetvahane olarak kullanıldığı sanılmaktadır Avlunun ortasında bulunan sekizgen planlı şadırvan günümüze gelememiştir

Caminin onarım öncesinde kare planlı, iki serbest yığma ayağın iki sahına ayırdığı bir ibadet mekanı olduğu, bunun kuzeyinde de beş kemerli son cemaat yerinin olduğu sanılmaktadır Ancak değişik dönemlerde yapılan onarımlardan sonra önüne dokuz kemerli bir son cemaat yeri ve büyük bir de ibadet mekanı yapılmıştır Orijinalinde caminin duvarlarında siyah taş kullanılmış, genişletilen bölümlerde muntazam kesme sarı taş kullanılmıştır Günümüzde son cemaat yeri kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde birer gömme ayak, bunların ortasında da yedi yığma ayağın taşıdığı yedi bölüm halindedir

İbadet mekanı dikdörtgen planlı olup, beş ayak ile iki sahna ayrılmıştır İbadet mekanında iki mihrap bulunmaktadır Bunlardan ortadaki mihrap nişi hafif sivri kemerli, iki tarafında da köşe sütunçeleri bulunmaktadır Üzerlerindeki kitabelerden de mihrabın 1822 yılında onarıldığı anlaşılmaktadır Güneybatıdaki mihrap ise 1889 yılında yuvarlak kemerli bir niş olarak yapılmıştır Üzerine de istiridye motifi yerleştirilmiştir Caminin ibadet mekanında bezeme bulunmamaktadır

Avlunun kuzeydoğusundaki minaresi etrafındaki hücrelerin yıkılmasından ötürü camiden biraz uzakta kalmıştır Düzgün kesme taştan yapılan minare kare kaide üzerinde, tek şerefeli ve silindirik gövdelidir Şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuştur Orijinal külahının taştan olduğu sanılan minare bugün çinkodan piramidal külahlıdır


Muallak (Hasan Bey Camisi) Cami (Merkez)
Yapı üslubundan XVIIIyüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır İHakkı Konyalı Hasan Bey’in Canbolat ailesinin kahyası, Şamlı bir Türk olduğunu belirtmektedir Caminin mimarı hakkında bilgi bulunmamaktadır

Cami XXyüzyılın başlarında onarılmıştır Bu onarımlar sırasında caminin doğu tarafındaki bazı girintiler kapatılmış, çapraz tonozlu üst örtüler beşik tonoza çevrilmiştir Ayrıca 1965-1966 yıllarında güney ve batı cephelerindeki beden duvarları sökülerek yeniden taş örgü ile örülmüştür Kubbe ve tonozların üzerindeki toprak dolgular yenilenmiş, iç sıvalar, saçak ve silmeler, kapı, pencere doğramaları da yenilenmiştir

Cami iki katlı olarak yapılmış, Kilis camileri arasında benzeri olmayan bir yapıdır Mihraba paralel olarak uzanan tek sahınlı ve mihrap önü kubbeli bir yapıdır IIAbdülhamid dönemi albümlerindeki resimlerden bu caminin orijinal plan ve mimarisini yitirmeden günümüze ulaştığı anlaşılmaktadır Caminin alt katında dükkanlar ve iki mahzen, üst katında ise cami bölümü bulunmaktadır Ayrıca güneyinde dikdörtgen planlı, beşik tonozlu üç dükkan bulunmaktadır Batı yönünde ise yine beşik tonozlu, kareye yakın planlı dört dükkan daha vardır

Caminin doğusunda bir avlu olup, buraya güney ve kuzeydeki iki ayrı kapıdan girilmektedir İbadet mekanının bulunduğu ikinci kata kuzeydoğu ve batıdaki kapılardan geçildikten sonra merdivenlerle ikinci kata çıkılmaktadır Bunlardan kuzeydoğudaki kapı daha sade olduğu halde, batı kapısı minare kaidesi altında yer almakta olup, yüksek sivri kemerli bir portal görünümündedir

Caminin yapımında muntazam kesme taş kullanılmıştır Batı portalinin kapı ve kemerlerinde beyaz ve siyah düzgün kesme taşların kullanıldığı görülmektedir Caminin son cemaat yeri yoktur Ancak, ibadet mekanının kuzeyine kapalı camekanlı bir mekan yapılmıştır İbadet mekanı 1360x530 m ölçüsünde tek sahınlı, mihraba paralel bir planı vardır Mihrabın önündeki kare planlı mekanın üzeri küçük bir kubbe ile örtülmüştür Dört taraftan sivri kemerlere oturan pandantifli kubbenin ağırlığını kuzey-güney duvarlarındaki gömme ayaklar taşımaktadır Mihrap sivri kemerli, sade bir niş şeklindedir Mihrap üzerine de barok üslupta vazo biçiminde bir kabartma yerleştirilmiştir Cami içerisinde dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamaktadır

Caminin giriş portali üzerinde köşeleri pahlı, kare kaideli, sekizgen pabuçlu, onikigen gövdeli, tek şerefeli, kesme taştan minaresi bulunmaktadır Şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuş olup, minare külahı taştandır Caminin doğusundaki bahçede banisi Tanrıverdi oğlu Hasan Bey’e ait bir mezar bulunmaktadır Bu mezardan da banisinin 1599 yılında öldüğü anlaşılmaktadır


Hindioğlu Camisi (Merkez)

Kitabesi bulunmadığından bu caminin banisi ile ilgili bazı iddialar ortaya atılmıştır Bunlardan birine göre; Kör Hüseyin Ağa tarafından 1664 yılında yaptırılmıştır Ancak, yapının mimarisi bundan daha önceki bir tarihe işaret etmektedir Bu da gösteriyor ki, Kör Hüseyin Ağa büyük olasılıkla bu camiyi onarmıştır Kaynaklarda yapının mimarı hakkında da bir bilgiye rastlanmamıştır

Cami üç kemerli son cemaat yeri, kıbleye paralel, tek sahınlı, ahşap örtülü sade bir yapıdır Caminin avlusuna doğu ve batısındaki iki ayrı kapıdan girilmektedir Bunlardan doğudaki kapı daha yüksek ve sivri kemerlidir Bunun arkasındaki beşik tonozlu küçük bir dehlizden avluya geçilmektedir Bu giriş aynı zamanda cami minaresinin kaidesini meydana getirmektedir Kısa gövdeli silindirik minare bu girişin üzerinde olup, düzgün kesme taştan yapılmıştır Caminin batı kapısı sonradan yapılmıştır Cami avlusunda sağ tarafta minareye ve hücrelerin üzerine çıkan on iki basamaklı bir merdiven bulunmaktadır Avlunun kuzeyindeki hücrelerden yalnızca kuzeybatı köşesindeki hücre günümüze gelebilmiş, diğerleri yıkılmıştır

Son cemaat yerinin kuzeydoğu köşesinde içerisinde sanduka bulunan bir oda bulunmakta ve bu sandukanın kime ait olduğu bilinmemektedir Ancak bu hücrenin altında Selçuklu üslubunda bir türbe olduğu ve bu türbenin üst kısmının yıkılarak geriye mumyalık kısmının kaldığı söylenmektedir İHakkı Konyalı buradaki kişinin Şeyh Osman Çelebi olduğunu belirtmiştir

Caminin ibadet mekanı 1400x600 m ölçüsünde dikdörtgen planda olup, oldukça sade görünümdedir İrili ufaklı 14 pencere ile aydınlatılmıştır Mihrap hafif sivri kemerli bir niş şeklinde olup sağ ve solunda birer konsol bulunmaktadır Mihrabın sağındaki minber ahşaptan ve bir özellik taşımamaktadır

Çalık Camisi (Merkez)

Bunu belirten beş beyitlik bir kitabe son cemaat yerinden ibadet mekanına açılan kapı üzerindedir

Kitabe:

Habbezâ Hacı Ali ol sahibi-i hayr ü himem
Ki eyledi bu cami ile medreseye resmen tamam
Talübân-ı l’ime me’vasın itti beraberinde hem
İdeler dâim salat-ı penç-gâhı hass-u âm
Bu iki cây-ı ferahzânın beyân-ı sâlini
Diledim bir mısra-ı garrade idem intizâm
Medrese sâlin beyan ide hurûf-u sâdesi
Hâldâr-ı câmi’a tarih ola mâ-lâ-kelâm
İrdi hâtiften nidâ kim Şevkiyâ tarihidir
Medrese hayrâtıdır Hacı Ali’nin ber-devam
1095 (1683)

Caminin avlu batısındaki kapısı üzerinde 1911 yılında onarıldığını gösteren bir kitabesi bulunmaktadır

Cami kıbleye paralel tek sahınlı olup, mihrap önü kubbelidir Kuzeyinde üç kemerli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Caminin doğusuna1960 yılında üç kemerli bir son cemaat yeri ve büyük bir kubbe ile örtülü ibadet mekanı yapılmak sureti ile genişletilmiştir Caminin kuzeyinde, avlunun üç tarafına sıralanmış hücrelerden meydana gelen bir de medresesi vardır Büyük bir olasılıkla bu cami medresenin mescididir Günümüze bu medreseden yalnızca doğudaki iki hücre, doğu duvarındaki niş gelebilmiştir Avlunun doğusunda bulunan beş oda aynı şekilde batıda da hücrelerin devam ettiğini göstermektedir

Caminin avlusuna doğu, kuzeybatı ve güneybatıdaki üç ayrı kapıdan girilmektedir Cami altı sivri kemerli ahşap örtülü son cemaat yeri ve mihraba paralel olarak uzanan tek sahınlı iki bölümü ile dikdörtgen bir plan göstermektedir Bunlardan doğudaki kubbeli mekan 1960 yılında yapılmıştır Batıdaki mihrap önü kubbeli mekanı yapının günümüze gelebilen orijinal bölümüdür Orijinal ibadet mekanı 1320x640 m ölçüsünde olup, mihrap önü kubbesinin doğu ve batısında kalan bölümler beşik tonozlarla örtülmüştür

Caminin iki mihrabı bulunmaktadır Bunlardan orijinal olanı giriş kapısının ekseninde yer almaktadır Bu mihrap sivri kemerli, sade bir niş şeklinde olup, günümüzde dolap olarak kullanılmaktadır Caminin ibadet mekanı doğuya doğru genişletilince bu mihrap iptal edilmiş ve yeni mihrap yapılmıştır Eski mihrabın doğusundaki minber ise taht şeklinde olup sonradan buraya eklenmiştir Minare ve güneybatıdaki portalin siyah ve sarı renkli taşları dışında başka bir süslemesi bulunmamaktadır

Minare caminin sağında, güneybatı köşesinde, kare kaide üzerinde, çokgen gövdeli olarak kesme taştan yapılmıştır Tek şerefeli minarenin gövdesi iki kuşakla bölümlere ayrılmış, şerefe altı da mukarnaslarla bezenmiştir


Pirlioğlu Camisi (Merkez)

Kilis Arslan Mahallesi Nahaslı Çeşme Sokağı’nda bulunan Pirlioğlu Camisi’nin banisi ve yapım tarihi ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır Bununla beraber yapı üslubundan XVIIyüzyılın ortalarında yapıldığı anlaşılmaktadır

Cami büyük bir avlunun güneybatı köşesinde bulunmakta olup, bu avluya doğu-batı ve güneydeki üç kapı ile girilmektedir Avlunun kuzeyine kesme taştan dört hücre yerleştirilmiştir Caminin sivri kemerli son cemaat yeri ile birlikte kareye yakın bir planı vardır Son cemaat yeri üç gözlü olup, üzeri beşik tonozlarla örtülmüştür İbadet mekanına son cemaat yerinden basık kemerli bir kapı ile girilmektedir İbadet mekanı 1170x690 m ölçüsünde olup, kıbleye paralel iki sahınlıdır İbadet mekanının üzeri çapraz tonozlarla örtülüdür Düzgün kesme taştan yapılan cami içerisinde bezemeye rastlanmamaktadır

Minare avlunun batısında, son cemaat yerinin kuzeybatı köşesine yakın bir yerdedir Minare kareye yakın dikdörtgen planlı kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli, tek şerefeli muntazam kesme taştan yapılmıştır


Hasan Atar Camisi (Merkez)

Kilis Deveciler Mahallesi’nde bulunan Hasan Atar Camisi, eski Hurufat Defterlerinden öğrenildiğine göre Atar Hasan tarafından 1802 yılında yaptırılmıştır

Cami kıbleye paralel iki sahınlı, tonoz örtülü sade bir yapıdır Çavuşzade Hacı Mehmet Ağa bu mescidi 1802 yılında onarmış ve bir de minber eklemiştir Onarım kitabesinden öğrenildiğine göre cami, 1911 yılında yıkılmış, Hacı Hasan Muhammed isimli bir kişi tarafından yeniden yaptırılmıştır Bu arada cami kuzeye doğru genişletilmiş ve bir de minare yapılmıştır
Günümüzde içerisinde bulunduğu avlunun kuzeyinde 1958 yılında yenilenmiş iki hücre bulunmaktadır Cami son cemaat yeri ile birlikte 1550x1520 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Son cemaat yerinden ibadet mekanına girilen kapının üzerine 1911 tarihli onarım kitabesi yerleştirilmiştir İbadet mekanı içeriden 1000x1000 m ölçüsünde olup, kubbeye paralel iki bölümden meydana gelmiştir Mihrap önündeki sahın, arka sahından 150 m daha geniştir Mihrap sade bir nişten ibarettir Minber dört sütuncuğun taşıdığı, üzeri kubbeli taht şeklindedir İbadet mekanının üzeri içten tavan ile örtülüdür

Caminin batı duvarında bulunan minare, dikdörtgen kaide üzerine muntazam kesme taştan yapılmıştır Şerefe altında profilli silmeler görülmektedir Yuvarlak gövdeli minare konik bir külahla örtülüdür


Zeytinli Camisi (Merkez)

Kilis Yeni Mahalle’de bulunan Zeytinli Camisi’nin kitabesi günümüze gelemediğinden ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Yapı üslubundan caminin XIXyüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır

Cami, üç kemerli ve üç bölümlü son cemaat yeri ile iki sahınlı ibadet mekanından meydana gelmiştir Son cemaat yerinden basık kemerli bir kapı ile 1000x570 m ölçüsündeki ibadet mekanına girilmektedir İbadet mekanı ortadaki kısa bir sütuna ve yanlardaki gömme ayaklara oturan iki kemerle iki sahna ayrılmıştır İbadet mekanı beş pencere ile aydınlatılmıştır Kesme taştan yapılan caminin dış duvarlarında sade bir mihrap nişi, onun sağ ve sol duvarlarında dışarıya doğru çıkıntılı birer konsol bulunmaktadır Mihrap da dışarıya doğru çıkıntılıdır Caminin minberi bulunmamaktadır Ayrıca içerisinde herhangi bir bezeme elemanına rastlanmamaktadır

Caminin orijinal minaresi yoktur Bugünkü minare 1975 yılında yapılmıştır


Helvacıoğlu Camisi (Merkez)

Kilis Helvacıoğlu Mahallesi, Helvacıoğlu Çıkmazı ile Güllübahçe Sokağı’nda bulunmaktadır Helvacıoğlu isimli bir kişi tarafından yapılmıştır Kitabesi bulunmamaktadır Caminin bugünkü yapısı 1903 yılına aittir

Cami geniş bir avlunun güneyinde, dikdörtgen planlı bir yapı olup, tek sahınlıdır Önünde son cemaat yeri yoktur İbadet mekanı üç çapraz tonoz ile örtülüdür Bu tonozlar kuzey, güney köşelerindeki gömme ayaklar tarafından taşınmaktadır İbadet mekanı basık kemerli on pencere ile aydınlatılmıştır Mihrabı son derece basit olup, minberi bulunmamaktadır Caminin yapımında kesme taş kullanılmıştır


Alacacı Camisi (Merkez)
Cami Kilis Zabıtı Murtaza Ağa tarafından 1659 yılında onarılmıştır Caminin ibadet mekanının kuzeydoğu duvarındaki sülüs yazılı kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, bu mübarek mekan, irade-i seniyenin izniyle, Allah’ın lütfuna muhtaç Hacı Ramazanoğlu Nasruddin Muhammed tarafından 865 (1460) yılında yaptırıldı”

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1937 yılında kadro harici bırakılan cami, 1962 yılında yıkılmış yerine bugünkü betondan iki katlı cami yapılmıştır Bugünkü cami dikdörtgen planlı olup, üzeri kırma bir çatı ile örtülüdür Caminin alt katında dükkanlar bulunmaktadır Mihrabı dışa taşkındır Yuvarlak kemerli pencerelerle içerisi aydınlatılmıştır Camiye bitişik olan minaresi kare kaide üzerine, yivli gövdeli, tek şerefelidir


Şeyh Camisi (Merkez)

Kilis Tırıhlı Mahallesi’nde bulunan bu caminin kayıtlarda ismi Şeyh İhlas Camisi, Hıdır Şeyh Camisi ve Şeyh Camisi olarak geçmektedir Yapım kitabesinden Hacı Bulgaroğlu Hacı Baki Murat tarafından 1569 yılında yaptırıldığı öğrenilmiştir Kitabesinin mealen anlamı şöyledir:

“Allah’ın ismiyle bu mübarek mekanı 977 (1569) yılında Hacı Bulgazroğlu Hacı Baki Murat yaptırdı”

Cami son yıllarda yapılan onarımlarla özelliğini tümüyle yitirmiştir Son cemaat yeri yıkılmış, ibadet mekanı genişletilerek betondan yeniden yapılmıştır Bugünkü görünümü ile mimari yönden hiçbir özelliği bulunmamaktadır yalnızca caminin kuzeybatı köşesindeki minaresi orijinaldir Bu minare kare planlı kaide üzerinde, kısa ve silindirik gövdelidir Tek şerefeli olup, şerefenin altı mukarnaslarla doldurulmuştur


Cüneyne Camisi (Merkez)

Ancak Hurufat Defterlerindeki bir kayıttan bu caminin 1626 yılında var olduğu anlaşılmaktadır Caminin bulunduğu yerde Kilis’in Araplar tarafından fethi sırasında şehit düşen sahabilere ait olan mezarlar bulunmaktadır Bu bakımdan Arapça bahçe anlamına gelen Cüneyne Camisi’nin bulunduğu yere şehitlik anlamında Meşetlik de denilmektedir

Evliya Çelebi bu caminin kubbeli olduğunu belirtmiştir Cami 1865 ve 1959 yıllarında onarılmış ve orijinalliğinden tamamen uzaklaşmıştır Bu bakımdan caminin orijinal planı ve mimarisi ile ilgili bilgi bulunmamaktadır


Minare kesme taştan yapılmış, onikigen kalın gövdesi kesme taş bir kaide üzerine oturmuştur Şerefesinin altı mukarnaslıdır

Bugünkü haliyle cami dikdörtgen planlı, ahşap çatılı tek katlı bir yapıdır Yuvarlak kemerli basit bir giriş kapısı olup, yuvarlak tek sıra pencerelerle içerisi aydınlatılmıştır


Bayraklı (Çirazoğlu Camisi) Camisi (Merkez)

Kilis Ketenciler Mahallesi, Çırazoğlu Sokağı ile Kıbrıs Parkı arasındadır Caminin yapım kitabesinden Bayraklı oğlu Kasım tarafından 1598’de yaptırıldığı öğrenilmektedir Harap bir halde olan bu cami 1937 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kadro dışı bırakılmıştır Cami ile ilgili olarak Hurufat Defterlerinde herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır Bu bakımdan caminin orijinal durumu ile ilgili bilgi bulunmamaktadır Bugünkü cami 1956 yılında yeniden yapılmıştır

Kesme taştan, dikdörtgen planlı, çatılı bir cami olup, yuvarlak kemerli pencerelerle cami içerisi aydınlatılmıştır Mimari yönden bir önemi bulunmamaktadır


Kesik Minare Camisi (Merkez)

Kilis Karaali Mahallesi’nde bulunan bu cami, kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Satılmış oğlu Hacı Osman isimli bir kişi tarafından 1620 yılında yaptırılmıştır Başlangıçta mescit olarak yapılan bu caminin doğu tarafına minaresini Halil Paşa eklemiştir Zamanla bu minarenin bir kısmı yıkılmış, bu yüzden de Kesik Minare ismi buraya yakıştırılmıştır

Caminin orijinal yapısı ile Halil Paşa’nın yaptırmış olduğu minare ve çevresindeki medreseden günümüze hiçbir iz gelememiştir Cami 1950 yılında yıkılarak genişletilmiş ve betonarme olarak yeniden yapılmıştır Taş minaresi de 1958 yılında yapılmıştır

Caminin son cemaat yerinde Arapça yapım kitabesi, ibadet mekanının kuzeydoğu köşesindeki kapı üzerinde eski minarenin yapım kitabesi, avlunun kuzey tarafındaki medrese hücrelerinin kalıntıları üzerinde bir başka kitabe bulunmaktadır Bu kitabeler Ebcet hesabına göre 1957 tarihini ortaya koymaktadır Caminin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır

Şeyh Hilâl (Şeyh Ahmet) Camisi (Merkez)

Evliya Çelebi de buradan; “Cümleden mükellef ve binayı metin Hacı Hilal Mescididir” diyerek söz etmiştir

Caminin ilk yapımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır Zamanla harap olan bu cami, 1937 yılında Şerbetçi hacı Ahmet’e satılmış, daha sonra halkın yardımıyla ibadete açılmış ve bu yüzden de Şeyh Ahmet Camisi ismi ile anılmıştır Cami 1985 yılında yeniden onarılmıştır Bu onarımlar sırasında minaresi dışında eski yapısından hiçbir iz günümüze gelememiştir

Caminin minaresini Musa kızı Fatma, 1643 yılında avlunun kuzeydoğu köşesine yaptırmıştır Kare kaideli minare tek şerefeli olup, kalın gövdelidir Kesme taştan yapılan minarenin şerefesinin altında üç sıra halinde mukarnaslar bulunmaktadır

Cami bugünkü hali ile dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanının üzerini her köşesinde birer pencere olan sekizgen kasnaklı yuvarlak bir kubbe örtmektedir Caminin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır


Şeyh Süleyman (Şeyhler) Camisi (Merkez)

Kilis Şeyhler Mahallesi’nde Ulu Cami’nin batısında bulunan bu caminin yapım kitabesi günümüze gelememiştir Abaza Hasan Paşa tarafından 1655 yılında onarılmıştır Bunun dışında caminin bu onarım öncesi planı, mimarisi ve banisi hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır

Cami 1937 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kadro dışında bırakılarak satılmış, daha sonra 1955, 1959 ve 1960 yıllarında onarılmıştır Bugünkü Şeyh Süleyman Camisi kıbleye paralel iki sahınlı, dikdörtgen planlıdır Önünde dört kemerli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Caminin avlusunun kuzeyindeki kalıntılardan avlunun çevresinin hücrelerle çevrildiği anlaşılmaktadır

Caminin kuzeydoğusundaki minaresi, köşeleri pahlı kare kaide üzerinde sekigen gövdelidir Kesme taştan yapılmış olup, tek şerefesinin altında üç sıra halinde mukarnas dizileri bulunmaktadır Caminin avluya açılan doğu kapısı üzerine de Abaza Hasan paşa’nın onarım kitabesi yerleştirilmiştir Ayrıca son cemaat yerindeki yığma ayak üzerinde de bu caminin Abaza Hasan paşa tarafından yenilendiğini belirten ikinci bir kitabe bulunmaktadır


Şeyh Süveyden (Hacı Özbek) Camisi (Merkez)

Kilis Muhali Mahallesi’nde bulunan bu caminin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir İbrahim Hakkı Konyalı günümüze gelemeyen kitabesine dayanarak caminin, Kilis Zabıtı, Abaza Mehmet Ağa’nın katibi, Valide Sultan’ın Kethüdası Mustafa Efendi’nin adamlarından Yusuf Efendi tarafından 1677’de yenilendiğini belirtmiştir Buna göre caminin XVIIyüzyıldan önce yapıldığı sanılmakla beraber, mimari yapısı ile ilgili hiçbir bilgi bulunmamaktadır

Cami 1963-1966 yıllarında yeniden yapılmıştır Orijinalliğinden bütünüyle uzaklaşan camiden minaresi dışında eski dönemine ait günümüze hiçbir iz gelmemiştir

Caminin kuzeybatı köşesinde bulunan minarenin kaidesinde bulunan kitabeden Abdülaziz isimli bir kişi tarafından 1713 yılında yenilendiği öğrenilmektedir Minare kaidesi 240x240 m ölçüsünde, köşeleri pahlı olup, üzerinde oldukça kısa yuvarlak minare gövdesi oturtulmuştur Kesme taştan yapılan minare tek şerefelidir


Tabakhane Camisi (Merkez)

Kilis Tabakhane Mahallesi’nde bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir Eski Hurufat Defterlerinde bu caminin Şeyh Gökçe tarafından 1746 yılında yapıldığına dair notlar bulunmaktadır

Evliya Çelebi; Tabakhane Camisi kireç örtülüdür diye söz etmektedir Sultan IIAbdülhamit albümlerindeki bir fotoğraftan da caminin avlulu ve avlunun kuzeyinde de medrese hücrelerinin bulunduğu, beş kemerli son cemaat yeri ile dikdörtgen planlı toprak örtülü bir yapı olduğu anlaşılmaktadır Son cemaat yerinin mihrabiyesi üzerindeki kitabeden Hacı Haydar ile Veli isimli iki kişi tarafından 1694 yılında onarıldığı öğrenilmektedir Bu duruma göre caminin XV-XVIyüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır Bunun dışında caminin orijinal durumu ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır

Cami 1932, 1956-1958 yıllarında onarılmıştır Bunun ardından Abdüsselam isimli bir kişi tarafından da 1968’de yeniden onarılmıştır Bu nedenle de cami orijinalliğini bütünüyle kaybetmiştir Cami avlusunun kuzeydoğu köşesinde minaresi bulunmaktadır Kesme taştan yapılmış olan minare 250x250 m ölçüsünde, köşeleri pahlı bir kaide üzerinde onaltıgen gövdelidir Tek şerefeli minarenin kitabesi bulunuyorsa da bu kitabe bozulmuş ve okunamayacak bir durumdadır

Günümüzde cami dikdörtgen planlıdır Önünde duvar uzantılarının arasında dört paye ve üzeri çapraz tonozlu beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır İbadet mekanı enine dikdörtgen planlı olup, dört paye ile iki sahna ayrılmıştır Üzeri toprak dam ile örtülüdür


Murtaza Ağa Camisi (Merkez)

Kilis Şeyh Abdullah Mahallesi’nde, Murtaza Ağa Caddesi üzerinde bulunan bu caminin kitabesi bulunmamaktadır Kaynaklara göre Kilis Zabıtı (Voyvodası) Murtaza Ağa tarafından 1661 yılında yaptırılmıştır

Caminin orijinal planı ve mimarisi ile ilgili hiçbir bilgi bulunmamaktadır Cami 1948-1949 yıllarında yeni baştan yapılırcasına onarılmış ve özelliğini yitirmiştir Kuzeydoğu köşesinde 220x220 m ölçüsünde kare kaideli kesme taştan, silindirik gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır


Türkler Camisi (Merkez)

Kilis Bölük Mahallesi’nde, Küçük Çarşı Sokağı’nda bulunan bu caminin yapımı ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır yalnızca Molla Halil ve Emine Hatun isimli kişilerin 1705 yılında buraya bir eyvan yaptırdığını belirten bir kitabe bulunmaktadır Ayrıca Osmanlı arşivlerindeki bir vesikada “Kilis’te Kürt Hüseyin Ağa’nın yaptırdığı medrese ve mescidi şerif” ismi geçmektedir Bu belgeye ve Hurufat defterlerindeki kayıtlara göre caminin Kürt Hüseyin Ağa tarafından 1722 yılında yaptırıldığı yazılıdır Bunun dışında bu caminin yapımı ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır kaynaklarda Kürtler Camisi olarak geçen caminin ismi Türkler Camisi olarak değiştirilmiştir

Caminin güney ve batısında bazı hücre kalıntıları bulunmaktadır Büyük olasılıkla bunlar Molla Halil ile Emine Hatun’un 1705 yılında yaptırdıkları eyvana aittir Bu eyvanın yıkılmasından sonra buradaki kitabe caminin kuzey cephesine yerleştirilmiştir

Vakıflar Genel Müdürlüğü bu camiyi 1937 yılında kadro dışı bırakmıştır 1954-1955 ve daha sonraki yıllarda yeniden yapılmış ve orijinalliğinden tamamen uzaklaşmıştır Eski camiden günümüze yalnızca kuzeybatısındaki kesme taştan minaresi gelebilmiştir Bu minare 250x250 m ölçüsünde pahlı, kare kaide üzerinde kısa ve çokgen gövdelidir Tek şerefeli olup, şerefe altı mukarnaslıdır Minarenin petek ve külahı taştan olup, petek kısmı gövdeye göre daha incedir


Çekmeceli Cami (Merkez)


Bu cami 1909, 1910, 1950 ve 1959 yıllarında onarılmış ve orijinal durumu ile ilgili hiçbir iz günümüze gelememiştir Bunun dışında eski mimarisi ve planı da bilinmemektedir Caminin yanında kare kaideli, yuvarlak gövdeli, iki şerefeli minaresi bulunmaktadır Dikdörtgen planlı olan caminin üzeri çatı ile örtülüdür


Kör İmam Camisi (Merkez)



Cami mihraba paralel iki sahından meydana gelmiştir İki yığma ayak ve bunları birbirine bağlayan sivri kemerler caminin üst örtüsünü taşımaktadır Bugünkü durumuyla orijinalliğini bütünüyle yitirmiştir



Kilis’te bu camilerin dışındaki camilerle ilgili Hurafat Defterlerinde ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde adı geçen camilerin yalnızca isimleri bilinmektedir Bunlar; Ali Çavuş Camisi, Şeyh Mehmet Efendi Camisi, Ali Subaşı Camisi, İbrahim Efendi Medresesi Camisi, Kütahoğlu Camisi, Hacı Veli Camisi, Çukur Mescit, Revhaniye Mescidi, Cuma Fakih mescidi, Bestami Camisi, Molla Efendi Mescidi, Hacı Ömer Ağa Camisi, Hacı Osman Mescidi, Habibzade Camisi, Şeyh Şemun Zaviyesi Mescidi, Tepelik Camisi, Hacı Ali Ağa Camisi, Şeyh Şehabettin Camisi, Yazıcı Ahmet Camisi, Şeyh İvaz Camisi, Şeyh Lü’lüce Camisi, Bazenci (Dokumacı) Ahmet Camisi, Zaim Halil Ağa Camisi, Hacı Yusuf Camisi, Kadızade Mescidi, Karamolla İsmail Mescidi, Çavuşzade Hacı Mehmet Ağa Camisi, Daltabanoğlu Mehmet Paşa Camisi, Servili Medrese Mescidi, Kapçıkoğlu Camisi, Güllü Camisi, Ebûlûla Camisi, Arpacıoğlu Camisi, Çekicek Mescidi, Tokatlı Camisi, Halep Ağası Camisi, Küçük Cami ve Sabri Efendi Camisi’dir

Alıntı Yaparak Cevapla